musannef

Abdurrezzak

Talak

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Recm ve Muhsan (Evli) Olma Durumu

 

13329- İbn Abbas der ki: Hz. Ömer'in şöyle dediğini işittim: "Yüce Allah, Muhammed'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hakla gönderdi ve ona Kitab'ı indirdi. Yüce Allah'ın indirdiği ayetlerden biri de recm ayetidir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) recmetti, biz de ondan sonra recmettik. Fakat zaman geçtikçe bazılarının: "Recm ayetini Yüce Allah'ın Kitab'ında göremiyoruz" demelerinden ve Yüce Allah'ın emrettiği farzlarından birini bırakarak sapmalarından korkuyorum. Evli olup da zina eden erkek ve kadının, bu yaptıkları bir delil veya hamilelik veya itirafla ortaya çıkarsa recmedilmeleri haktır. ''

 

Tahric: "Yunus-Zühri" kanalıyla Buhari ile Müslim rivayet ettiler.

 

 

 

13330- Zühri bildiriyor: ibnu'I-Müseyyeb'in yanında otururken Müzeyne kabilesinden bir adam Ebu Hureyre'den naklen şöyle dedi: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) recmettiği ilk kişiler Yahudilerdendi. Yahudilerden bir adamla bir kadın zina etmişlerdi. Yahudi alimleri davayı Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) taşımadan önce kendi aralarında konuyu görüşüp birbirlerine şöyle dediler:

"Tevrat'ta recmin farz kılındığını biliyoruz. Şu peygambere gidelim, zira o kolaylaştırmak için gönderilen biridir. Yanına gidelim ve bizden evli oldukları halde zina eden şu iki kişinin hükmünü soralım. Şayet hükmü hafifletip recm dışında bir ceza verecek olursa bu hükmünü kabul ederiz. Allah'ın katında da bu fetvasını gerekçe gösterip: "Senin peygamberlerinden birinin hükmüyle davrandık" deriz. Recmedilmelerine hükmederse de bu hükmünü kabul etmeyiz. Zira Tevrat'ta yazılı olduğu halde Allah'ın bu konudaki buyruğuna zaten karşı gelmişiz."

 

Bunun üzerine ashabıyla Mescid'de oturan Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldiler ve: "Ey Ebu'I-Kasım! Bizden evli oldukları halde zina eden bir erkek bile kadın hakkında ne hüküm verirsin?" diye sordular. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hiçbir şey demeden kalkıp yürümeye başladı. Müslümanlardan bir topluluk da onunla birlikte ayaklanıp yola düştü. Bu şekilde Yahudilerin Tevrat'i okuyup öğrendikleri eve kadar geldi. Kapıda durup: "Ey Yahudiler! Musa'ya Tevrat'ı indiren Yüce Allah'm aşkma söyleyin! Tevrat'ta zina eden evli kişi hakkında ceza olarak ne buluyorsunuz?" diye sordu. "Yüzlerine karalar sürülür, sırt sırta gelecek şekilde bir eşeğe bindirilerek dolaştırılırlar (= tebcih)" dediler. Ancak en bilginleri olan genç biri suskun kaldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun suskunluğunu görünce yeminini ona yönlendirdi. Bunun üzerine genç: "Allah adına yemin verdiğin için söyleyeyim ki biz Tevrat'ta bunun cezasının recm olduğunu görüyoruz" dedi.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Peki Yüce Allah'ın bu emrinde ilk nerede ruhsata başvurdunuz?" diye sorunca genç şöyle dedi: " Krallarımızdan birinin bir yakını zina ettiğinde kralonu hapsetti ve recm cezasını uygulamadı. Sonra halktan bir adam zina edince onu recmetmek istedi. Ancak adamın yakınları buna engel oldular ve: "Hayır! Vallahi senin o yakının getirilip recmedilmeden bizim arkadaşımız da recmedilemez!" dediler. Bunun üzerine bu bizim söylediğimiz ceza üzerinde anlaştılar." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben de Tevrat'ta bulunana göre hüküm veriyorum" buyurdu ve emrederek zina edenler recmedildi.

 

Zühri der ki: Salim'in bana bildirdiğine göre İbn Ömer şöyle demiştir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onların recmedilmesini emrettiğinde ben de oradaydım. Taşlandıklarında erkeğin, eliyle kadını atılan taşlardan korumaya çalıştığını gördüm." Bize bildirilene göre: "Doğrusu Biz yol gösterici olarak Tevrat'ı indirdik. Kendisini Allah'a teslim etmiş peygamberler, yahudi olanlara onunla ve Rabbe kul olanlar, bilginler de Allah'ın Kitab'ından elde mahfuz kalanla hükmederlerdi"[Maide, 44] ayeti de bu konuda nazil olmuştur. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de ayette bahsedilen o peygamberlerden birisiydi.''

 

Tahric: Ebu Davud, farklı kanal ve lafızlarla ve Beyhaki (8/247), İshak kanalıyla Zühri'den farklı lafızlarla rivayet ettiler.

 

 

 

13331- İbn Ömer der ki: Zina eden iki Yahudinin Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) getirilişine ben de şahit oldum. O zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara Tevrat'i öğreten kişiye haber gönderip yanına çağırdı. Geldiğinde ona: "Kitabınızda (zina eden evliler için) recmin olduğunu görüyor musunuz?" diye sordu. Yahudiler: "Hayır! Ama böylesi kişilerin yüzlerini siyaha boyar, hayvana ters bindirip dolaştırırırz" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Tevrat'ı okuyan adama: "Oku" buyurunca veya adamın okuması söylenince adam sözkonusu bölümü okumaya başladı. Recm ayetine yaklaştığı zaman da ayetin üzerini eliyle kapattı ve ayetin öncesi ile sonrasını okumaya başladı. Abdullah b. Selam adama: "Elini çek!" deyince, adam elini çekti. Elini çektiği yerde de recm ayetini gördüler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zina eden o iki kişinin recmedilmesini emretti. Recmedilmelerine ben de şahit oldum. Adam kadını atılan taşlardan korumaya çalışıyordu.

 

Tahric: Buhari (12/136), Malik kanalıyla Nafi'den rivayet etti.

 

 

 

13332- İbn Ömer bildiriyor: Yahudiler kendilerinden olan ve evli oldukları halde zina eden bir adamla bir kadını hüküm vermesi için Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) getirdiler. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "içinizden zina edenlere ceza olarak ne yaparsınız?" diye sorunca, onlar; "Onları döveriz" dediler. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem); "Bu konuda Tevrat'ta ceza olarak ne buluyorsunuz?" diye sorunca, onlar: "Bu konuda bir şey bulmuyoruz" karşılığını verdiler. Abdullah b. Selam: "Yalan söylüyorsunuz! Tevrat'ta bunun cezası olarak recm vardır! Şayet doğruyu söylüyorsanız Tevrat'ı getirip okuyun!" deyince Tevrat getirildi. Yahudilere Tevrat'ı okutup öğreten adam elini recm ayetinin üzerine koyup kapattı ve ayetin önü ile arkasını okumaya başladı. Abdullah b. Selam adamın elini çekince recm ayeti göründü. Abdullah: "Peki, bu ne?" diye sordu. Adam ayeti görünce: "Recm ayeti" demek zorunda kaldı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zina eden iki kişinin recmedilmesini emretti. Cenazelerin konulduğu yerde recmedildiler. Recmedilirken adamın kadını atılan taşlardan korumaya çalıştığını gördüm.

 

Tahric: Müslim, Züheyr kanalıyla Musa b. Ukbe'den ve Buhari, farklı bir kanaldan rivayet ettiler.

 

 

 

13333- Ebu'z-Zübeyr bildiriyor; Cabir b. Abdillah'ın: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Eslem kabilesinden bir adam ile Yahudilerden bir adam ve bir kadını zinadan dolayı taşlattı" dediğini işittim.

 

Tahric: Müslim, Haccac b. Muhammed kanalıyla İbn Cüreyc'ten rivayet etti.

 

 

 

13334- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: Adamın biri Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: "Zina ettim" dedi. Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adamdan yüz çevirdi. Adam aynı şeyi bir daha söyledi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine ondan yüz çevirdi. Adam aynı şeyi üçüncü kez söyledi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine yüz çevirdi. Ancak adam bunu dördüncü kez tekrar edince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Adamı recmedinl" buyurdu. Adam taşlanırken korkuya kapılıp kaçmaya çalışınca Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ya Resulallah! Adam kaçmaya çalıştı" dediler. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de:

"Keşke bırakıp kaçmasına izin verseydiniz" buyurdu. Bundan dolayıdır ki kişi dört defa zina ettiğini itiraf ettikten sonra itirafından dönerse recmedilmez. Yetkili olmayan kişilerin önünde yaptığı itirafın da bir değeri olmaz. Bu itirafını yetkili birinin önünde ve dört defa yapmalıdır.

 

 

 

13335- Zühri der ki: "Kişi birçok defa zina ettiği konusunda itirafta bulunsa dahi daha sonra inkar ederse cezalandırılmaz."

 

 

 

13336- Cabir b. Abdillah bildiriyor: Eslem kabilesinden bir adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve zina ettiğini söyledi. Adam zina ettiğine dair kendi aleyhinde dört defa şahitlikte bulununca Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) recmedilmesini emretti. Bu adam evli birisiydi ve adının Maiz b. Malik olduğu söylenmiştir.''

 

ibn Cüreyc der ki: Yahya b. Said, İbn Ömer'in azatlısı Abdullah b. Dınar'dan bildirir: Bana bildirilene göre Eslem kabilesinden bir adam Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi. Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yüce Allah'm yasakladığı şu pislikten (zinadan) uzak durun' Kim böylesi bir şeye kalkışmışsa da bunu açığa vurmayıp gizlesin. "

 

 

 

13337- Cabir b. Abdillah bildiriyor: Eslem kabilesinden bir adam Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve zina ettiğini söyledi. Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adamdan yüz çevirdi. Adam bir daha zina ettiğini itiraf edince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir daha yüz çevirdi. Adam bu şekilde dört defa zina ettiğini itiraf edince Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sende delilik var mı?" diye sordu. Adam: "Hayır, yok" dedi. Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evli misin?" diye sorunca, adam: "Evet!" dedi. Bunun üzerine Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emrederek adam namazgahta recmedildi. Adam recmedilirken taşların acısını hissedince kaçmaya başladı. Ancak ona yetiştiler ve ölene kadar taşlandı. Öldükten sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adamı hayırla andı, ancak cenaze namazını kılmadı.

 

Ma'mer der ki: İbn Tavus, babasından (Tavus'tan) naklen bana şöyle bildirdi: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adamın taşlanırken kaçtığı söylenince: "Keşke onu bıraksaydınız. Keşke onu bıraksaydınız!" buyurdu.

 

Ma'mer der ki: Eyyub'un bildirdiğine göre Humeyd b. Hilal şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Eslem kabilesinden olan bu adamı recmettikten sonra: "Yüce Allah'ın gizli tuttuğu günahlarınızı benden de gizleyin! Böylesi bir şeye bulaşan kişi de onu açığa vurmayıp gizlesin" buyurdu.

 

 

 

13338- ikrime bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), zina ettiğini itiraf eden Maiz'e (belki itirafından vazgeçer diye): "Onu öptün mü? Ona dokundun mu?" şeklinde sorular sordu. 

 

Tahric: Mana olarak aynısını İkrime kanalıyla İbn Abbas'tan Buhari ile başkası rivayet etti.

 

 

 

13339- Ebü Umame b. Sehl b. Huneyf el-Ensarı bildiriyor: Maiz'in recmedileceği gün Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle namazını kılarken ilk iki rekatını uzun tuttu. Kıyamda o kadar uzun durdu ki arkasındaki cemaat ayakta duramaz oldu. Namazı bitirdikten sonra da Maiz'in recmedilmesini emretti. Maiz recmedildi, ama ölmedi. Ölmeyince Ömer b. el-Hattab devenin çene kemiğiyle ona vurup öldürdü ve: "Maiz son nefesini de verdi!" dedi. Daha sonra Allah Resülü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ya Resülallah! Onun namazını kılacak mısın?" diye sorduklarında: "Hayır!" karşılığını verdi. ikinci gün öğle namazını kıldırırken ilk iki rekatını önceki gün gibi veya biraz daha kısa bir şekilde kıldırd,. Namazı bitirince de: "Arkadaşınızın namazını kılın" buyurdu. Sonrasında hem Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hem de diğer Müslümanlar onun namazını kıldılar.

 

 

 

13340- Ebu Hureyre bildiriyor: Eslemli adam (Maiz b. Malik), Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve bir kadınla zina yaptığına dair kendi aleyhinde dört defa şahitlik etti. Ancak her defasında da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ondan yüz çeviriyordu. Beşincisinde ise Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona döndü ve: "Onunla ilişkiye girdin mi?" diye sordu. Adam: "Evet!" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Milin sürme kabında, kovanın kuyuda kaybolması gibi seninki onunkinin içinde kayboldu mu?" diye sordu. Adam: "Evet!" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen zinanın ne olduğunu biliyor musun?" diye sordu. Adam: "Evet! Kişinin kendi eşiyle helal bir şekilde ilişkiye girdiği gibi ben onunla haram yoldan ilişkiye girdim" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen bununla ne demek istiyorsun?"' diye sorunca adam: "Beni temizlemeni istiyorum" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emrederek adam recmedildi.

(Taşlandıktan sonra) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ashabından iki kişinin aralarında konuşurlarken birinin diğerine: "Yüce Allah kendisini gizlediği halde nefsi onu bırakmayan ve köpekler gibi taşlanan şu adama bak!" dediğini işitti, ancak onlara karışmadı. Biraz yürüdükten sonra ayakları havaya dikilmiş bir eşek leşine rastladı. "Filan kişi ile falan kişi nerede?"" diye sorduğunda, onlar: "Buradayız ya Resulallah!" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara: "Oturup şu eşeğin leşinden yiyin" buyurunca onlar: "Ya Resulallah! Allah seni bağışlasın, ama bundan kim yer ki?" dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Az önce kardeşinizin onuru hakkında kötü konuşmanız bunu yemekten daha ağırdıl Canım elinde olana yemin olsun ki o şu an Cennet nehirleri içinde yıkanmaktadır. "

 

Tahric: Ebu Davud (s. 608), Hasan b. Ali kanalıyla Abdürrezzak'tan; Mevaridu'z-Zam'an'da (s. 363) geçtiği üzere İbn Hibban, İbn Rahuye kanalıyla Abdürrezzak'tan ve Beyhaki (8/227), "Amr b. Asım-Ebu Hureyre" kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

13341- Mücahid der ki: Maiz b. Malik, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip dört defa zina ettiğini itiraf etti. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dördünde de onu geri çevirdi. Ancak Maiz ısrar edince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emrederek recmedildi. Taşları yiyince korkup kaçmak istemişti. Daha sonra bu durumu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) anlatılınca: "Onu bıraksaydınız ya!" buyurdu.

 

 

 

13342- Said b. el-Müseyyeb bildiriyor: Eslem kabilesinden bir adam Hz.

Ömer'e geldi ve kendini kastederek: "Bu (gördüğün) rezil adam zina etti" dedi. Hz. Ömer adama: "Allah'a tövbe eti Yüce Allah nasıl seni açığa çıkarmadıysa sen de kimseye söyleme. Allah kullarının tövbesini kabul eder. insanlar da seni mazur görüp bu konuda seni kınamazlar" karşılığını verdi. Ancak adamın vicdanı bunu kaldırmadı ve Hz. Ebu Bekr'e gidip aynı itirafta bulundu. Ebu Bekr de Ömer gibi ona karşılık verdi. Adamın içi yine rahat etmedi ve Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip yaptığını itiraf etti. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzünü çevirince adam diğer yönden geldi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine yüz çevirince adam diğer yandan geldi ve zina ettiği itirafında bulundu. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adamın ailesine haber gönderip: "Bunda bir delilik veya psikolojik bir rahatsdık var mı?" diye sordu. Ailesi: "Hayır, yok" karşılığını verince, emrederek recmedildi. 

 

ibn Uyeyne der ki: Abdullah b. Dinar bana şöyle bildirdi: "Sonrasında Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minbere çıkıp: "Yüce Allah'ın yasakladığı şu pislikten (zinadan) uzak durun! Kim böylesi bir şeye kalkışmışsa da bunu açığa vurmayıp gizlesin" buyurdu.

 

Yahya b. Said, Nuaym b. Abdillah b. Hezzal'dan bildirir: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hezzal'a: "Şayet onu giysilerinle gizleseydin senin için daha hayırlı olurdu" buyurdu. Zira adamın Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip zina itirafında bulunmasını Hezzal söylemişti.

 

Tahric: Beyhaki (8/228), "Zeyd b. Eslem-Nuaym" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

13343- Cabir b. Semure anlatıyor: Kısa boylu biri olan Maiz b. Malik, ridasız bir şekilde sadece üzerinde izarı varken Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) getirildi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de bir yastığa sol tarafına yaslanmıştı. Maiz, Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile bir şeyler konuştu. Ancak ben uzaktaydım ve aramızda insanlar olduğu için ne konuştuklarını duyamadım. Konuştuktan sonra Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu götürün!" buyurdu. Sonra: "Onu geri getirinı" buyurdu ve onunla bir daha konuştu. Aramızda insanlar olmasına rağmen ne konuştuklarını işittim. Konuştuktan sonra Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunu götürüp recmedin!" buyurdu. Sonra konuşma yapmak üzere kalkıp şöyle buyurdu: "Bizler Yüce Allah'ın yolunda bir savaşa Çıktığımızda geride ailelerimizin arasında teke meleyişi gibi melemesi olan bazı adamlar kalır da az bir süt karşılığında onlarla birlikte olurlar. Vallahi öylesi biri bana getirilirse onu herkese ibret kılarım. ''

 

 

Tahric: Müslim (2/66), Ebu Avane ile Şu'be kanalıyla Simak'tan rivayet etti.

 

 

 

13344- İbn Abbas der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) getirilen Maiz iki defa zina ettiğini itiraf etti. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu alıp götürün!" buyurdu. Sonra: "Geri getirinı" emrini verdi. Maiz geri getirilince iki defa daha zina ettiği itiraf etti. Bu şekilde dört defa zina itirafında bulununca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu götürüp recmedin" buyurdu. 

 

Tahric: Müslim (2/67), aynısını Ebu Avane kanalıyla Simak'tan rivayet etti.

 

 

 

13345- Ata b. Ebi Rebah bildiriyor: Kadının biri Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve zina ettiğini itiraf etti. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dört defa onu geri çevirdi. Ancak dördüncüsünde kadın: "Ya Resulallah! Beni de Maiz b. Malik'i geri çevirdiğin gibi mi çevireceksin?" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) doğum yapana kadar bekletilmesini istedi. Kadın doğum yapınca:

"Onu emzir" buyurdu. Adamın biri: "çocuğun emzirilmesini üzerime alıyorum" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadının recmedilmesini emretti. 

 

Tahric: Aynısını Müslim (2/68), Süleyman b. Büreyde kanalıyla babası Büreyde'den rivayet etti.

 

 

 

13346- Şa'bi der ki: "Doğum yapana kadar hamile kadına ceza uygulanmaz. "

 

 

 

13347- imran der ki: Kadının biri Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve zina ettiğini itiraf etti. Bunun üzerine Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emriyle kadın giysileriyle iyice sarıldı ve recmedildi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadının namazını kılınca Hz. Ömer: "Ya Resulallah! Onu recmedip sonra da namazı mı kılıyorsun?" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kadın öyle bir tövbe etti ki şayet tövbesi Medine ahalisi arasında paylaştırılacak olsa hepsi için yeterdi. Allah için kendini feda etmesinden daha iyi bir şey biliyor musun?" karşılığını verdi. 

 

Tahric: Müslim, "Yahya b. Ebi Kesir-İmran" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

13348- imran b. Husayn bildiriyor: Cuheyne kabilesinden bir kadın Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve zina ettiğini bundan da hamile olduğunu söyledi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadının velisini çağırdı ve: "Ona iyi davran. doğum yaptıktan sonra da bana haber ver" buyurdu. Adam denileni yaptı. Kadın doğumu yaptıktan sonra Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emriyle kadın giysileriyle iyice sarıldı ve recmedildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadının namazını kılınca Hz. Ömer: "Ya Resulallah! Onu recmedip sonra da namazı mı kılıyorsun?" dedi. Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kadın öyle bir tövbe etti ki. şayet tövbesi Medine ahalisi arasında paylaştırılacak olsa hepsi için yeterdi. Allah için kendini feda etmesinden daha iyi bir şey biliyor musun?" karşılığını verdi. 

 

Tahric: Müslim (2/69), Hişam kanalıyla Yahya'dan ve Ebu Davud (s. 608), Hişam ile Aban kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

13349- Muhammed b. el-Münkedir bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kadını recmedince Müslümanlardan biri: "Bu kadının amelleri heba oldu!" dedi. Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Aksine recmedilmesi yaptıklarının kefareti oldu. Sen ise yaptıklarından dolayı hesaba çekileceksin" karşılığını verdi.

 

Abdürrezzak der ki: "ibrahım de bunu ibnu'I-Münkedir'den rivayet etmiştir."

 

 

 

13350- Ebü Cuhayfe, Şa’bi'den bildirir: Hz. Ali'ye Şeraha adında Hemdanlı bir kadın getirildi. Bu kadın zina etmişti ve hamileydi. Hz. Ali kadına: "Belki adam sana zorla sahip olmuştur" deyince, kadın: "Hayır!" karşılığını verdi. Hz. Ali: "Belki sen uyurken haberin olmadan adam seninle ilişkiye girmiştir!" deyince, kadın: "Hayır!" karşılığını verdi. Hz. Ali: "Belki bizim düşmanlarımızdan bir kocan vardır ve sen onu gizliyorsundur!" deyince, kadın yine: "Hayır!" karşılığını verdi. Sonrasında Hz. Ali doğum yapıncaya kadar kadını cezalandırmadı. Doğum yaptıktan sonra Perşembe günü ona yüz kırbaç attı. Cuma günü de recmedildi. Recmedileceği zaman çarşıda ona bir çukur açıldı. insanlar taşlamak için onun etrafında toplanınca Hz. Ali sopasıyla onları dağıttı ve: "Recm bu şekilde yapılmaz! Böyle recmetmeye kalkışırsanız taşlarla birbirinizi vurursunuz. Recmetmek için namazda olduğu gibi saf şeklinde durun" dedi. Sonra şöyle devam etti: "Ey insanlar! Şayet ortada bir itiraf varsa zina eden kişiye taşı ilk atacak kişi imam (yetkili) olan kişidir. Dört kişinin şahitliğiyle zina sabit olmuşsa ilk taş atacak olanlar bu şahitlerdir. Onlardan sonra lider, ondan sonra da diğer insanlar taş atmaya başlarıar." Daha sonra Hz. Ali kadına bir taş atıp tekbir getirdi. Sonra saf oluşturan ilk gruba: "Atın!" emrini verdi. Onlardan sonra diğer insanlar da sırasıyla saf oluşturup ölene kadar kadın taşlandı.

 

Tahric: Beyhaki (8/220), el-Eclah kanalıyla Şa'bi'den rivayet etti.

 

 

 

13351- Kasım b. Abdirrahman der ki: "Hz. Ali, Hemdanlı Şeraha'yı recmedeceği zaman ona bir çukur açtırdı. Ancak doğum yapana kadar recmetmeyip bekledi."

 

 

 

13352- Katade der ki: "Zina eden kişi recmedileceği zaman bir bölümü içinde kaybolacak şekilde bir çukur açılıp içine gömülür."

 

 

 

13353- Şa’bi der ki: Hz. Ali'ye zina eden Şeraha getirilince Perşembe günü ona kırbaçlattı, Cuma günü de taşlattı. Sonra da şöyle dedi: "Biri gizli, biri de aleni olmak üzere iki çeşit recm vardır. Aleni olan recm şahitlerin ifadesine dayanan recmdir ve bu recmde ilk önce şahitler, sonra da siyasi lider taş atar. Gizli recm ise kişinin itirafına dayanan recmdir ve bu recmde ilk önce lider, sonra da insanlar taş atmaya başlar."

 

Sevr! der ki: (simak) İbn Harb, Abdurrahman b. Ebi Leyla'dan, o da Huzeyl ahalisinden olan, ancak Kureyşlilerden sayılan bir adamdan bildirir:

 

Şeraha'yı taşlattığı zaman Hz. Ali ile birlikteydim. Kadın için: "Olabilecek en kötü haliyle öldü" dediğimde: "Kadın bu günahından dolayı artık hesaba çekilmeyecektir. Borcunu bu şekilde ödemiş sayılır" karşılığını verdi.

 

Sevri der ki: Alkame b. Mersed'in bildirdiğine göre Şa’bi şöyle demiştir: Hz. Ali, Şeraha'yı recmettiği zaman kadının velileri geldi ve: "Onu ne yapalım?" diye sordular. Hz. Ali: "Diğer ölülerinize ne yapıyorsanız, ona da aynı şeyleri yapın" dedi ve yıkanıp namazının kılınmasını istedi. 

 

Tahric: Son bölümünü Beybki (8/220), el-Eclah kanalıyla kısa bir metinle rivayet etti.

 

 

 

13354- Katade bildiriyor: Hz. Ali, zina edene Perşembe günü kırbaçlatmış, Cuma günü de onu recmetmiştir ve: "Sana Yüce Allah'ın Kitab'ı ve Resulullah' ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetine göre kırbaçlatıyorum" demiştir.

 

Tahric: Beyhaki (8/220), Ebu Husayn kanalıyla Şa'bi'den rivayet etti.

 

 

 

13355- Abdurrahman b. Ebi Leyla, Huzeyl ahalisinden olan ancak Kureyşlilerden sayılan bir adamdan bildirir: Hz. Ali'nin: "Kişi bir kötülük işleyip de bunun cezasını çektiği zaman bu ceza onun kefareti olur" dediğini işittim.

 

 

 

13356- Amir(-i Şa’bi) der ki: Zina eden evli kadın hakkında Hz. Ali:

"Kur'an'a göre onu kırbaçlar, sünnete göre ise de recmederim" dedi. Ubey b. Ka'b da aynı şeyi söylemiştir.

 

 

 

13357- ibrahım(-i NehaI) der ki: "Recmedilecek kişi ayrıca kırbaçlanmaz.

Bize ulaşana göre Hz. Ömer recmettiği kişiyi kırbaçlattırmıştır."

 

 

 

13358- Ma'mer bildiriyor: Zühri recmedilecek kişiye ayrıca kırbaç cezası verilmesini kabul etmez ve: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) recmetmiş, ancak recmedilen kişi için kırbaç cezasını zikretmemiştir" derdi.

 

 

 

13359- Ubade b. es-Samit der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vahiy nazil olduğu zaman bunun ağırlığından yüzü beyaz kesilirdi. Yine bir gün kendisine vahiy nazil oldu ve yüzü beyaza döndü. Kendine geldiğinde de şöyle buyurdu: "Benden öğrenin! Şüphesiz Yüce Allah Kadınlar hakkında yol göstermiştir! Evli erkek, evli Kadınla zina ederse yüz kırbaçla taşlanarak ölüm, bekar erkekle bekar kız zina ettiği zaman yüz kırbaç ve bir sene sürgün cezası vardır. "

 

 

 

13360- Abdürrezzak başka bir kanalla aynısını bildirir.

 

 

 

13361- Mesruk der ki: "Zina eden bekarlar kırbaçlanır veya sürgün edilirler. Zina eden evliler recmedilir, ancak ayrıca kendileri kırbaçlanmaz. Zina eden yaşlılar ise önce kırbaçlanır sonra recmedilirler."

 

 

 

13362- Sevr! der ki: "Zina eden evli biri bekar sanılıp kırbaç cezasını yediğinde, sonradan evli olduğu anlaşılırsa recmedilir."

Abdürrezzak der ki: "Ebu Husayn'ın Şa’bi'den bildirdiğine göre Hz. Ali zina eden evlileri önce kırbaçlatmış, sonra onları recmetmiştir."

 

 

 

13363- Zir b. Hubeyş der ki: Ubey b. Ka'b bana: "Ahzab Suresini kaç ayet olarak okuyorsunuz?" diye sorunca: "Yetmişüç veya yetmişdört ayet olarak okuyoruz" karşılığını verdim. Bana: "Sadece bu kadar mı?" Oysa bu sure önceleri yaklaşık olarak Bakara Suresi kadar hatta daha da uzundu ve içinde recm ayeti de vardı" deyince, ben: "Ey Ebu'l-Münzir! Recm ayeti de nedir?" diye sordum. Ubey: "Zina eden yaşlı (evli) erkek ve yaşlı (evli) kadını Allah'tan bir ceza olarak ölünceye kadar taşlayınız. Allah azizdir, hakimdir" şeklindeki ayettir" dedi. 

 

Sevri der ki: "Bize bildirilene göre Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından Kur'an hafızı olan bazıları Müseyleme ile yapılan savaşta ölünce Kur'an'dan bazı cümleler de onlarla birlikte gitmiştir."

 

Tahric: Beyhaki (8/211), "Said b. Mansur-Asım" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

13364- Yusuf b. Mihran, İbn Abbas'tan bildirir: Ömer b. el-Hattab münadinin "Cemaatle namaza!" şeklinde çağrı yapmasını istedi. Herkes toplandıktan sonra da minbere çıktı. Yüce Allah'a hamdu senada bulunduktan sonra şöyle dedi: "Ey insanlar! Recm ayetinden şaşmayın! Zira bu ayet Allah'ın Kitab'ında nazil olmuş ve biz bu ayeti okumuşuzdur. Ancak Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatıyla birlikte giden birçok Kur'an bölümünden biri oldu. Bunun da ispatı Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayatta iken recmi uygulamasıdır. Ebu Bekr de recmi uyguladı. ikinsinden sonra ben de recmi uyguladım. Ancak bu ümmetin içinden öyle kişiler gelecek ki bunlar recmi yalanlayacakları Güneşin batıdan doğacağını (kıyameti) yalanlayacaklar! Şefaati yalanlayacaklar! (Cennetteki) Havz'ı yalanlayacaklar! Decdl'in çıkacağını yalanlayacaklar! Kabir azabını yalanlayacaklar! Bazı toplulukların Cehenneme girdikten sonra oradan çıkarılacağını da yalanlayacaklar!"

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Zina İddiası İçin Şahid