musannef

Abdurrezzak

Talak

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Hür Kadının Boşanması

 

12944- ibnu'I-Müseyyeb der ki: "Anlaşmalı kölenin hür olan karısını iki talakla boşaması konusunda Hz. Osman, kadın başkasıyla evlenip boşanmadıkça ona helal olmayacağına hükmetti."

 

Tahric: Malik, mana olarak aynısını Zühri'den, Malik'in kanalıyla da Beyhaki (7/369) rivayet ettiler.

 

 

 

12945- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Köle, hür olan karısını kaç talakla boşayabilir?" diye sorduğumda: "Bazıları iddetin de boşamanın da kadının (hür veya cariye olma) durumuna göre olduğunu söylerken, bazıları her zaman için boşamanın erkeğin (hür veya köle olma) durumuna, iddetin ise kadının (hür veya cariye olma) durumuna göre olacağını söylemişlerdir" dedi. Ona: "Sen hangisini tercih ediyorsun?" diye sorduğumda: "Boşamanın erkeğin durumuna, iddetin ise kadının durumuna göre olmasını uygun görüyorum" dedi.

 

 

 

12946- Ebü Seleme b. Abdirrahman bildiriyor: Osman b. Affan ile Zeyd b. Sabit: "Boşama erkeğin (hür veya köle olma) durumuna, iddet ise kadının (hür veya cariye olma) durumuna göredir" demişlerdir.

 

Yahya der ki: "Ebü Seleme bunu Ümmü Seleme'nin anlaşmalı kölesinden naklen zikretmiştir. ''

 

Tahric: Beyhaki (7/369), mana olarak aynısını Hişam kanalıyla Yahya b. Ebi Kesır'den rivayet etti.

 

 

 

12947- Süleyman b. Yesar bildiriyor: Zeyd b. Sabit ile Osman b. Affan, Ümmü Seleme'nin kölesi Nufey'in hür olan karısını iki talakla boşaması konusunda: "Başka biriyle evlenip boşanmadıktan sonra kadın ona artık helal olmaz" dediler.

 

Tahric: Said b. Mansur (3/1324), mana olarak aynısını rivayet etti.

 

 

 

12948- Kabısa b. Zueyb bildiriyor: Hür bir kadınla evli olan bir köle Hz. Aişe'ye geldi ve: "Karımı boşadım!" dedi. Hz. Aişe: "Kadına yaklaşma!" karşılığını verdi. Köle Hz. Osman'a gidip aynı şeyi söyleyince o da: "Kadına yaklaşma" dedi. Köle Hz. Aişe'ye gelip bu konuda Hz. Osman'ın dediğini aktardıktan sonra bu kez Zeyd b. Sabit'e gitti ve aynı şeyi ona da söyledi. Zeyd de: "Kadına yaklaşma" dedi.

 

 

 

12949- Süleyman b. Yesar bildiriyor: Ümmü Seleme'nin hür bir kadınla evli olan Nufey' adındaki kölesi karısını iki talakla boşadı. Karısını döndürmek isteyince Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımları bu konuyu Hz. Osman'a sormasını istediler. Nufey', Hz. Osman'la merdivenlerin yanında karşılaştı. Hz. Osman, Zeyd b. Sabit'in elinden tutmuştu. Nufey' durumu onlara sorunca her ikisi de aynı anda: "Başka biriyle evlenip boşanmadıktan sonra kadın sana haram olmuştur" dediler.

 

Abdürrezzak der ki: "Sevri bunu rivayet ederken Hz. Osman ile Zeyd'in el ele değil de kolkola olduklarını söylemiştir."

 

Tahric: Malik, Ebu'z-Zinad'dan ve Malik'in kanalıyla da Beyhaki: (7/368) rivayet ettiler.

 

 

 

12950- ikrime bildiriyor: İbn Abbas: "Boşama her zaman için erkeğin (hür veya köle olma) durumuna, iddet ise her zaman için kadının (hür veya cariye olma) durumuna göredir" derdi. 

 

Tahric: Beyhaki (7/370), Katade kanalıyla İkrime' den farklı bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

12951- ibnu'l-Müseyyeb der ki: "Boşama erkeğin (hür veya köle olma) durumuna, iddet ise kadının (hür veya cariye olma) durumuna göredir."

 

Tahric: Malik, Yahya'dan; Beyhaki (7/370) ve Said b. Mansur (3/1326, 1327) farklı kanallardan farklı lafızlada rivayet ettiler.

 

 

 

12952- Nafi' bildiriyor: Resulullah' ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımı Ümmü Seleme'nin kölesi (hür olan) karısını iki talakla boşadı. Ümmü Seleme kölenin durumu konusunda Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) fetva isteyince:

"Başkasıyla evlenip boşanmadıkça kadın ona haramdır" buyurdu.

Abdürrezzak der ki: "Ben de bunu Abdullah b. Ziyad b. Sem'an'a sorduğumda, Abdullah b. Abdirrahman el-Ensarı vasıtasıyla Nafi'den, o da Ümmü Seleme'den aynısını aktardı."

 

 

 

12953- İbn Mes'ud der ki: "Boşama da, iddet de kadının (hürveya cariye olma) durumuna göredir."

 

Tahric: Beyhaki (7/370), Şu'be kanalıyla Eş'as'tan farklı bir lafızla ve Said b. Mansur (3/1328), Huşeym kanalıyla Eş'as'tan rivayet ettiler.

 

 

 

12954- ibrahım(-i Nehai) der ki: "Boşama da, iddet de kadının (hür veya cariye olma) durumuna göredir.''

 

Tahric: Said b. Mansur (3/1333), Ebu Muaviye kanalıyla A'meş'ten rivayet etti.

 

 

 

12955- Hz. Ali der ki: "Sünnet olan uygulama boşama ve iddetin kadının (hür veya cariye olma) durumuna göre olmasıdır." Ma'mer der ki: "işiten birinin bildirdiğine göre Hasan( -I Basri) de aynı şeyi söylemiştir. ''

 

Tahric: Said b. Mansur (3/1329, 1330), farklı kanallardan rivayet etti.

 

 

 

12956- Şa’bi bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından oniki kişi: "Boşama da, iddet de kadının (hür veya cariye olma) durumuna göredir" demişlerdir.

 

 

 

12957- İbn Ömer der ki: "Böylesi bir çiftten birisinin köle olması durumunda talak sayısı azalır. iddet de kadının (hür veya cariye olma) durumuna göre değişir."

 

 

 

12958- İbn Ömer der ki: "Böylesi bir çiftten birisinin köle olması durumunda talak sayısı azalır. iddet de kadının (hür veya cariye olma) durumuna göre değişir."

 

 

 

12959- Nafi' bildiriyor: İbn Ömer: "Böylesi bir çiftten birisinin köle olması durumunda talak sayısı azalır. iddet de kadının (hür veya cariye olma) durumuna göre değişir" dedi. Yani cariye hür bir erkekle evli ise onu en çok iki talakla boşayabilir. iddeti de iki hayızlık süresidir. Ancak hür kadın köle biriyle evli olduğu zaman köle onu en fazla iki talakla boşayabilir, iddeti de üç hayızlık süresidir.

 

Tahric: Beyhaki (7/369), sadece son bölümünü Abdullah b. Nümeyr kanalıyla Ubeydullah'tan rivayet etti.

 

 

 

Kölenin Boşama Yetkisinin Efendisinde Olması

 

12960- Ata (b. Ebi Rebah)'ın bildirdiğine göre İbn Abbas şöyle derdi:

"Kölenin boşama yetkisi efendisinin elindedir. Efendi boşaması halinde geçerli olur. Onları ayırması halinde her ikisi de efendinin mülkiyetinde ise bir talak gerçekleşir. Köle efendinin, cariye ise başkasının mülkiyetinde ise efendi dilerse yine cariyeyi boşayabilir."

 

 

 

12961- Amr b. Dınar: "Efendisinin izni olmadan kölenin boşama hakkı yoktur" derdi.

 

 

 

12962- Ebu Ma'bed bildiriyor: İbn Abbas'ın bir kölesinin yine İbn Abbas'ın cariyesi olan bir karısı vardı. Köle karısını dönüşsüz bir şekilde boşadı. İbn Abbas ona: "Boşama yetkin yok! Karını geri döndür" dedi, ancak köle kabul etmedi.

 

 

 

12963- Simak b. el-Fadl bildiriyor: Köle, İbn Ömer'e bu durumunu sorunca, İbn Ömer ona: "Boynun vurulsa dahi artık o kadına dönme" dedi.

 

 

 

12964- Ebu'z-Zübeyr bildiriyor: Köle ile cariye konusunda Cabir b. Abdillah'ın: "Efendileri onları evlendirip boşayabilir" dediğini işittim.

 

 

12965-yok-

 

 

12966- Eyyub bildiriyor: Said b. Cübeyr'e: "Cabir b. Zeyd kölenin boşama yetkisinin efendisinde olduğunu söylüyor" dediğimde, Said: "Cabir yanılmış! Zira kadını boşama yetkisi onunla ilişkiye giren kişiye aittir" karşılığını verdi.

 

 

 

12967- ibnu'I-Müseyyeb der ki: "Efendi kölesini evlendirdiği zaman onu karısından ayıramaz."

 

Ma'mer der ki: Hişam b. Urve de bana şöyle bildirdi: "Said b. elMüseyyeb'e, kölesini bir kadınla evlendiren efendi, kölenin rızası olmadan karısını elinden alabilir mi?" diye sorduğumda şu karşılığı verdi: ''Hayır, alamaz. Ancak başkası köleyi onunla evlendirmişken efendisi karısını satın almışsa tasarruf hakkı doğar ve isterse onları ayırır, isterse de birlikte bırakır."

 

 

 

12968- İbn Ömer der ki: "Efendi kölesinin evlenmesine izin verdiği zaman köle boşamadıktan sonra efendi onun karısını boşayamaz. Ancak kölesinin veya evli olduğu cariyesinin cariyesini almasında bir sakınca olmaz."

 

Tahric: Malik, Nafi' den ve onun kanalıyla Beyhaki: (7/360) rivayet ettiler.

 

 

 

12969- Müseyyeb b. Raft' bildiriyor: "(Kadı) Şureyh, kölenin boşamasını geçerli sayarken evlenmesini geçerli saymadı. Yani köle efendisinin izni olmadan evlenemez. Ancak evlendiği zaman da boşama yetkisi kendi elinde olur.''

 

Tahric: Said b. Mansur (3/794), "Ebu Avane-el-Müseyyeb" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

12970- ibrahım(-i NehaI) der ki: "Efendisi köleyi evlendirdiği zaman boşama yetkisi kölede olur."

 

Tahric: Said, Muğire kanalıyla İbrahim' den rivayet etti. 

 

 

 

12971- Hz. Ömer: "Kölenin, efendilerinin izni olmadan evlenmesi haramdır. Efendilerinin izni dahilinde evlendiği zaman da boşama yetkisi kadınla cinsel ilişkiye girmesi helal olan kişidedir" dedi.

 

 

 

Efendinin Kölesiyle Evlendirdiği cariyesini Elinden Alması

 

12972- Yahya b. Said bildiriyor: Adamın biri cariyesini kölesiyle evlendirdi, boşama yetkisini de kendinde bıraktı. Bu durum ibnu'lMüseyyeb'e sorulunca: "Ne kötü bir şey yapmış" dedi.

 

 

 

12973- Sevri der ki: "Cariyeni evlendirdiğin zaman onu kocasından ayırma."

 

 

 

12974- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Cariyemi kendisiyle evlendirdiğim başka birilerinin kölesinden çekip alabilir miyim?" diye sorduğumda: "Evet, alabilirsin, ancak kölenin de (maddeten) gönlünü al" dedi. Ona: "Köle verdiği mehri geri alma dışında bir şeye razı olmuyor" dediğimde ise, önce: "Mehrin tümünü kendisine verirsen kabul etmese dahi istersen cariyeyi elinden alabilirsin. Cariyeni hür biriyle evlendirmen halinde de mehrin tümünü geri vermek suretiyle cariyeyi ondan alabilirsin" dedi. Ancak daha sonra: "Cariyeni hür biriyle evlendirdiğin zaman mehrin tümünü geri versen dahi cariyeyi ondan çekip alma, kendi hizmetinde kullanma ve başkasına satma" dedi.

 

 

 

12975- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Efendisi evlendirdiği cariyeyi bir ihtiyacı olmadığı halde zarar vermek için kocasından alabilir mi?" diye sorduğumda: "Evet, alabilir, ancak günaha girer" dedi.

 

 

 

Kölenin Efendisinin izni Olmadan Evlenmesi

 

12976- Ömer b. el-Hattab şöyle demiştir: "Kölenin, efendilerinin izni olmadan evlenmesi haramdır. Efendilerinin izni dahilinde evlendiği zaman da boşama yetkisi kadınla cinsel ilişkiye girmesi helal olan kişidedir."

 

 

 

12977- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)la: ''Efendisinin izni olmadan evlenen ve yine haberi olmadan boşanan köle hakkında ne dersinr diye sorduğumda şöyle dedi: ''Evlenmesi caiz ve geçerli değildir. Boşanması da boşama değildir. Böylesi bir durumda köle bu yönde sünnet olan uygulamaya muhalif davranmış olur.'1

 

 

 

12978- Malmer bildiriyor: Katade: ''Efendisinin izni olmadan köle evlenemezu dedi. Katade aynı şeyi Hasanıdan da zikretti.

 

 

 

12979- Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Efendisinin izni olmadan evlenen köle, zina ediyor demektir" buyurmuştur. 

 

Tahric: Tirmizi (2/182)1 farklı kanallardan rivayet etti.

 

 

 

12980- Nafıt bildiriyor: ''İbn Ömer, kendisinden izin almadan evlenen kölesine had (şeri ceza) uyguladı ve evlendiği kadından ayırdı.''

 

 

 

12981- Nafi' bildiriyor: "ibn Ömer, kölesinin kendisinden izin almadan evlendiğini görünce onları ayırdı, mehrini iptal edip köleye had (şeri ceza) uyguladı."

 

Tahric: Said b. Mansur (3/786), Yunus b. Ubeyd kanalıyla Nafi' den rivayet etti.

 

 

 

12982- Nafi' bildiriyor: "ibn Ömer'e göre köle efendisinden izin almadan evlendiği zaman zina yapıyor demektir ve bundan dolayı cezalandırılır. Aynı şekilde onunla evlenen kadın şayet onun köle olduğunu biliyorsa ilişkiye girmesi halinde o da cezalandırılır. Onları evlendirenler de cezalandırılır. "

 

 

 

12983- Sevri bildiriyor: Seleme b. Temmam'ın bana bildirdiğine göre efendisinin izni olmadan evlenen köle hakkında bir adam: "Kadın cinsel organını adama helal kılmış olur" demiştir .

 

 

 

12984- Katade der ki: "Ebu Musa'nın kölesi beş deve karşılığında bir kadınla evlendi. Ebu Musa köleyle Hz. Osman'ın huzurunda davalaşınca kadına iki deve verdi, kalan üç deveyi de Ebu Musa'ya iade etti."

 

Tahric: Said b. Mansur (3/793), "Huşeym-İbn Sırın" kanalıyla farklı bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

12985- Katade bildiriyor: Efendisinden izin almadan evlenen köle hakkında Hasan(-ı BasrI): "Efendisi dilerse onları ayırır, dilerse de evliliklerini onaylayıp öyle bırakır" dedi.

 

Tahric: Said b. Mansur (3/788), "Huşeym-Hasan" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

12986- Sevri, Muğıre vasıtasıyla ibrahım( -i NehaI)' den Hasan' ın sözünün aynısını rıvayet etmıştır.

 

Tahric: Said b. Mansur (3/788), Huşeym kanalıyla Muğıre'den rivayet etti.

 

 

 

Bir Talakla Boşanan Kölelerin Azat Edilmesi

 

12987- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Kölenin karısını efendisinin izniyle dönüşsüz bir şekilde boşaması, sonra karısının azat edilmesi konusunda ne dersin?" diye sorduğumda: "Kadın başkasıyla evlenip boşanmadan ona helal olmaz" dedi. Sevri de aynı şeyi söylemiştir.

 

 

 

12988- Mesruk der ki: "Böylesi bir durumda kadın başkasıyla evlenmeden ona helal olmaz. Ondan boşanarak nasıl kendisine haram olduysa böylesi bir kadın başkasıyla evlenip ondan da boşanmadan artık eski kocasına helal olmaz."

 

 

 

12989- Hasan'ın azatlısı İbn Nevfel der ki: İbn Abbas'a: "Köle karısını iki talakla boşadıktan sonra kadın azat edilse onunla bir daha evlenebilir mi?" diye sorulunca: "Evet, evlenebilir" dedi. Ona: "Kime dayanarak bunu söylüyorsun?" diye sorulunca da: "Bu konuda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şekilde fetva verdi" dedi.

 

 

 

Kişinin Evliyken Boşadığı Cariyeyi Sonradan Satın Alması

 

12990- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Kişi cariye olan karısını dönüşsüz bir şekilde boşadıktan sonra onu satın aldığı zaman şayet kadın başkasıyla evlenmemişse adamla evlenebilir mi?" diye sorduğumda şöyle dedi: "ibn Abbas evlenebileceğini söylerdi. Ama bana göre şayet onu satın aldıktan sonra ilişkiye girip sonra da azat etmişse başkasıyla evlenmeden onunla evlenebilir. Ancak satın aldıktan sonra ilişkiye girmemişse evlenemez."

 

 

 

12991- Süleyman b. Yesar bildiriyor: Kesır b. es-Salt'ın cariyesi bir köleyle evliydi ve bu köle onu dönüşsüz bir şekilde boşadı. Kesır'in bir konuda köle azat etmesine hükmedilince köle azat edilecek olan eski karısını satın almak istedi. Ancak Zeyd b. Sabit: "Başkasıyla evlenip boşanmadıkça sana helal olmaz" dedi.

 

 

 

12992- Ebu Abdirrahman! bildiriyor: Zeyd b. Sabit, kocası tarafından dönüşsüz bir şekilde boşanan ve yine onun tarafından satın alınmak istenen cariye konusunda: "Başkasıyla evlenip boşanmadıktan sonra ona helal olmaz" dedi.

Abdürrezzak der ki: "Aynı şeyi Malik, ibnu'I-Müseyyeb ve Süleyman b. Yesar da söylemiştir."

 

 

 

12993- Zühri bildiriyor: Salt'ın azatlısı Kesır, cariye olan karısını iki talakla boşadıktan sonra da onu satın aldı. Durumunu Zeyd b. Sabit'e sorunca: "Kadın başkasıyla evlenip boşanmadıkça ona helal olmaz" dedi.

 

 

 

12994- ismail b. Umeyye, Kusayt ve başka bir adamdan bildirir: Cariye olan karısını dönüşsüz bir şekilde boşayan sonra da onu satın alıp azat eden kişi hakkında Zeyd b. Sabit: "Satın aldığı zaman onunla ilişkiye girip öyle azat ettiyse başkasıyla evlenip boşanmadıkça onunla bir daha evlenemez" dedi. İbn Cüreyc der ki: "Kesır b. es-Salt'ın bu (azatlı) kölesinin adı Kıstas'tı."

 

 

 

12995- İbn Kusayt bildiriyor: Salt'ın azatlısı Kesir, cariye olan karısını iki talakla boşadıktan sonra da onu satın alıp azat etti. Bu konuda Zeyd ona: "Mülkiyet hakkından dolayı onunla ilişkiye girmen sana helal olurdu. Ancak azat ettikten sonra başkasıyla evlenip boşanmadan sana helal olmaz" dedi.

 

 

 

12996- Ebu'z-Zübeyr bildiriyor: Cabir b. Abdillah'ın, kişinin evli olduğu cariyeyi boşadıktan sonra satın alması ve odalık olarak kullanması konusunda: "Böylesi bir şeyi mekruh görüyorum" dediğini işittim.

 

 

 

12997- Şa'bi bildiriyor: Mesrük'a, kişinin evli olduğu cariyeyi iki talakla boşadıktan sonra onu satın alması konusu sorulunca: "Ondan boşanarak nasıl kendisine haram olduysa böylesi bir kadın başkasıyla evlenip ondan da boşanmadan artık eski kocasına helal olmaz" dedi.

 

 

 

12998- Mesrük der ki: "Böylesi bir durumda cariye ona helal olmaz."

 

 

 

12999- ismail der ki: Şa'bi'ye: "Böylesi bir cariyeyle efendisi ilişkiye girse evlenmiş sayılıp onu satın alan kocasına dönebilir mi?" diye sorulunca: "Efendisiyle ilişkiye girmesi evlilik sayılmaz" dedi.

 

 

 

13000- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "Yemen ahalisinden bir köle cariye olan karısını dönüşsüz bir şekilde boşadı. Sonra bu köle onu satın almak istedi ve konuyu sormak üzere İbn Abbas'a geldi. İbn Abbas istemesi halinde onu satın alabileceğini söyledi."

 

 

 

13001- Ebu Salih bildiriyor: Hz. Ali'ye: "Kişi evli olduğu cariyeyi iki talakla boşadıktan sonra onu satın alması durumunda onunla ilişkiye girebilir mi?" diye sorulunca böylesi durumda kişinin onunla ilişkiye girmesine karşı çıktı.

 

 

 

Köleyle Evli Olan Cariyenin Azat Edilmesi

 

13002- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "Köleyle evli olan cariye azat edildiği zaman boşanma ile kalma arasında muhayyer bırakılır. Şayet boşanmayı seçerse bir talakla boş olur. Kocasının yanında kalmayı seçmesi halinde de azat edilmesi evliliğini etkilemez." 

 

 

 

13003- Katade der ki: "Böylesi bir durumda kadın boşanmayı seçerse bir talakla bain bir şekilde boş olur." Ma'mer der ki: ishak b. Raşid'in bana bildirdiğine göre Ömer b. Abdilazız de; "Böylesi bir durumda kadın boşanmayı seçerse bir talakla bain bir şekilde boş olur" demiştir.

 

 

 

13004- Hammad (b. Ebi Süleyman) der ki: "Böylesi bir durumda kadın boşanmayı seçerse boşanma değil ayrılık sayılır."

Abdürrezzak der ki: "Sevri de Mansur'dan, o da ibrahim(-i Nehai)'den, o da Leys'den, o da Tavus'tan aynısını zikreder."

 

 

 

13005- Tavus: "Böylesi bir kadın azat edildikten sonra dilerse kocasıyla birlikte kalır, dilerse de ondan ayrılır" dedi. Hasan b. Müslim ve başkaları da aynı şeyi söylemişlerdir.

 

 

 

13006- Zühri bildiriyor: Berire, anlaşma bedelini ödeme konusunda yardım almak üzere Hz. Aişe'ye geldi. Hz. Aişe: "Senden istedikleri bedeli bir defada onlara ödesem seni bana satarlar mı? Ben de seni azat ederim" deyince, Berire: "Bunu onlara sorayım" karşılığını verdi. Berir bunu efendilerine sorunca: "Vela hakkının bizde kalması şartıyla satarız" dediler. Hz. Aişe, yanına giren Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) durumu anlatınca: "Onu satın alıp azat et. Vela hakkı da azat eden kişiye aittir" buyurdu. Bunun üzerine Hz. Aişe, Berire'yi satın alıp azat etti. Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konuda bir konuşma yapmak üzere kalktı ve şöyle buyurdu: "Bazılarına ne oluyor da Yüce Allah'm Kitab'ında yeri olmayan bazı şartlan ileri sürüyorlar? Yüce Allah'ın Kitab 'ında yeri olmayan her türlü şart batıldır. Yüce Allah'm Kitab'ında yeri olmayan bir şart. bir değil yüz şart daha olsa geçersizdir! Bilin ki bu konuda Allah'm koştuğu şart uyulmaya daha layıktır ve sizin koşacağmız bir şarttan daha sağlamdır. ''

 

Tahric: Buhari (5/117, 206), aynısını farklı kanallardan rivayet etti.

 

 

 

13007- İbn Ebi Muleyke bildiriyor: Hz. Aişe, Berire'yi efendilerinden almak istediği zaman onlara: "Onu ben azat ederim" dedi. Onlar: "Vela hakkının bizde kalması şartıyla sana satarız" karşılığını verdiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eve gelince Hz. Aişe onları ona anlattı, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu şartla alabilirsin, zira vela hakkı onu azat edene aittir" buyurdu, Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konuda bir konuşma yapmak üzere kalktı ve: "Öncesinde Yüce Allah'ın kılmış olduğu bir hak varken şart koşmalarınız da ne oluyor?" buyurdu.

 

 

 

13008- Urve b. ez-Zübeyr der ki: Hilaloğullarına ait olan Berıre adında bir ümmü veled anlaşma bedeli konusunda yardım almak üzere Hz. Aişe'ye geldi. Hz. Aişe, Berıre'nin efendileriyle onu satın almak üzere pazarlık yaptı, ancak onlar: "Vela hakkı bizde olmadıktan sonra onu satmayız" dediler. Bunun üzerine Hz. Aişe onu bıraktı ve Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Vela hakkı kendilerinde kalmadıktan sonra onu bana satmayı kabul etmediler" dedi. Allah Resulü de (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Böylesi bir şart onu satın almana engel teşkil etmez, zira veld hakkı onu azat edene aittir" buyurdu. Bunun üzerine Hz. Aişe onu satın alıp azat etti. Kocasının yanında kalma ile boşanma arasında muhayyer bırakılan Berıre boşanmayı seçti.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ganimetlerden Berire'ye bir koyun verince o da yarısını Hz. Aişe'ye hediye etti. Bir ara Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip:

"Yiyecek bir şeyler var mı?" diye sorunca, Hz. Aişe: "Berıre'ye verdiğin koyun dışında bir şey yok" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir süre bekledikten sonra: "Koyun yerine gelmiş' Bu koyun Berıre'ye sadaka, bize ise hediyedir" buyurdu ve ondan yedi.

Urve der ki: "Berire, her yıl bir Cıkiyye (kırk dirhemlik gümüş) vermek üzere sekiz Cıkiyye üzerinden efendileriyle mukatebe yapmıştı ve Hz. Aişe onu satın aldığında bu bedelden henüz bir şey ödememişti."

 

 

 

13009- Katade der ki: Berıre kendisine sadaka olarak verilen etten Hz.

Aişe'ye hediye verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girince hediye olarak et getirildiğini söyledi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu et Berire'ye sadaka, bize ise hediyedir" buyurdu.

 

 

 

13010- İbn Abbas der ki: "Berire'nin kocası Ensar'dan filan oğullarının Muğis adında kölesiydi. Medine sokaklarında Berire'nin peşinden ağlayarak gidişini şu an hala görür gibiyim."

 

Eyyub, İbn Sirin'den bildirir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kocasına dönmesi konusunda Berire ile konuştu. Berire: "Ya Resulallah! Ona dönme mi emrediyor musun 7" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben sadece bu konuda aracıyım" buyurdu. Bunun üzerine Berire: "Vallahi ona asla dönmem" dedi. 

 

Tahric: Buhari (9/328, 9/330),

 

 

 

13011- İbn Şihab der ki: "Berire kocasından bu şekilde ayrılınca üç hayızlık süresi iddet bekledi."

 

 

 

13012- ikrime der ki: "Berire'nin kocası Muğis adında bir köleydi."

Sevri der ki: "Halid'den başkası ise bunu rivayet ederken kocasının Medine sokaklarında Berire'nin peşinden ağlayarak gittiğini de zikreder."

 

 

 

13013- İbn Ömer der ki: "Azat edilen cariye şayet köle ile evli ise boşanma veya kalma arasında muhayyer bırakılır."

 

Tahric: Darakutni ile Beylıakı (7/22), İbn Ömer'in: "Berire'nin kocası köleydi" dediğini rivayet ederler. Ancak bu rivayetin isnadında zayıf biri olan İbn Ebi Leyla vardır.

 

 

 

13014- Abdürrezzak başka bir kanalla yukarıdakinin aynısını bildirir.

 

 

 

Köleyle Evli Olan Cariyenin Azat Edilmesi Ancak Cariyenin Seçme Hakkı Olduğunu Bilmeden Köleyle ilişkiye Girmesi

 

13015- Ma'mer bildiriyor: Köleyle evli olan cariyenin azat edilmesi, ancak muhayyer bırakılıp seçimini yapmadan kölenin onunla ilişkiye girmesi konusunda Zühri ile Katade: "Artık seçim hakkı kalmaz" dediler. Eyyub da Ebu Kılabe vasıtasıyla Nafi’den aynısını bildirdi.

 

 

 

13016- İbn Ömer der ki: "Azat edildikten sonra kocası kendisiyle ilişkiye girmişse artık seçim hakkı kalmaz."

 

 

 

13017- Urve b. ez-Zübeyr der ki: Adiy b. Ka'b oğullarının Zebra adında bir cariyesi bana şöyle bildirdi: "Bir köleyle evliydim ve azat edildim. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımlarından biri olan Hafsa bana: "Sana hayırlı bir haberim var. Acele davranmanı istemiyorum, ama kocan seninle ilişkiye girmedikçe boşanıp boşanmaman senin elindedir. Ama seninle ilişkiye girerse bu hak elinden gider" şeklinde bir haber gönderince, ben: "Boşanmak istiyorum! Boşanmak istiyorum! Boşanmak istiyorum!" dedim."

 

Abdürrezzak der ki: "ibn Uyeyne ise bunu Zühri vasıtasıyla Salim'den, o da Zebra' dan rivayet etmiştir."

 

Tahric: Beyhaki (7/225), Malik kanalıyla Zühri' den rivayet etti.

 

 

 

13018- İbn Ömer der ki: "Böylesi bir durumda kocası onunla ilişkiye girmeden önce kalma veya boşanma konusunda seçme hakkı vardır. Kocasının yanında kalmayı seçerse onunla ilişkiye girebilir ve artık kocası istemedikten sonra ondan ayrılmaz.''

 

Tahric: Malik, Nafi' kanalıyla İbn Ömer'in köleyle evli olan cariyenin azat edilmesi konusunda: "Azat edildikten sonra köle onunla cinsel ilişkiye girmeden kalma veya boşanma konusunda seçme hakkı vardır. Ancak onunla ilişkiye girmişse artık seçme hakkı kalmaz" dediğini rivayet eder.

 

 

 

13019- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "Böylesi bir durumda seçme hakkı olduğunu bilmeden kocasıyla ilişkiye girerse sonradan kalma veya boşanma konusunda seçme hakkını kullanır. Ancak seçme hakkı olduğunu öğrendikten sonra kocasıyla ilişkiye girerse artık seçme hakkı kalmaz."

 

 

 

13020- Abdullah b. Ömer der ki: "Böylesi bir durumda seçme hakkı olduğunu öğrendikten sonra kocasıyla ilişkiye girerse artık seçme hakkı kalmaz. Seçme hakkı olduğunu bilmeden kocasıyla ilişkiye girerse, bin defa ilişkiye girmiş olsa dahi sonradan kalma veya boşanma konusunda seçme hakkını kullanır. Ancak adil şahitler seçme hakkı olduğunu bildiği halde ilişkiye girdiğine dair şahitlik ederlerse öyle bir hakkı kalmaz."

 

 

 

13021- ibnu'I-Müseyyeb der ki: "Köleyle evli olan cariye azat edilip de seçme hakkı olduğunu öğrenmeden kocası onunla ilişkiye girerse bunu öğrenince seçimini yapar. Ancak benim yetkim olsaydı böyle yapan bir köleyi omuzlarını acıtacak şekilde döverdim." 

 

 

 

13022- Ömer b. el-Hattab der ki: "Şayet seçme hakkı olduğunu öğrendikten sonra onunla ilişkiye girerse bu durumda kadının seçme hakkı kalmaz."

 

 

 

13023- Sevri der ki: "Şayet kocasıyla bir meclisteyken cariye azat edilirse ve seçme hakkının olduğunu da biliyorsa o meclisten ayrılmadan önce seçimini yapmalıdır. Böylesi bir seçim yapmadan meclisten ayrılması halinde seçme hakkı kalmaz. Ancak seçim yapmadan oradan ayrılır ve seçme hakkının olduğunu bilmediğini iddia ederse bilmediğine dair yemin ettirilir, sonrasında da seçimini yapar."

 

Süfyan der ki: "Bazıları da yetkili kişi onun seçim yapmasını isteyene kadar bu hak elinde kalır" demişlerdir. Abdürrezzak der ki: "Bunu bana Süfyan bildirdi."

 

 

 

13024- İbn Mes'ud der ki: "Cariye köleyle evliyken azat edildiğinde şayet seçme hakkı olduğunu bilmiyorsa veya seçimini yapmadan kocası da azat edilirse veya seçim yapmadan ikisinden biri ölürse birbirlerine mirasçı olurlar."

 

 

 

Hür Biriyle Evli Olan Cariyenin Azat Edilmesi

 

13025- Hasan(-ı BasrI) der ki: "Hür biriyle evli olan kadın azat edildiği zaman boşanma veya kalma konusunda seçim hakkı olmaz."

 

 

 

13026- Zühri ile Ebu Kılabe der ki: "Hür biriyle evli olan kadın azat edildiği zaman boşanma veya kalma konusunda seçim hakkı olmaz. Zira kendisiyle aynı konumda olan birinin yanındayken seçim yapamaz."

 

 

 

13027- İbn Ömer der ki: "Hür biriyle evli olan kadın azat edildiği zaman boşanma veya kalma konusunda seçim hakkı olmaz."

 

 

 

13028- Şa’bi der ki: "Hür biriyle evli olan kadın, azat edildiği zaman boşanma veya kalma konusunda seçim hakkı olur."

 

 

 

13029- Şa’bi der ki: "(ariye ister hür ister, köle biriyle evli olsun, azat edildiği zaman seçim hakkı olur."

 

 

 

13030- İbn Sırın der ki: "Hür biriyle evli olan kadın azat edildiği zaman boşanma veya kalma konusunda seçim hakkı olur."

 

 

 

13031- ibnu'l-Müseyyeb der ki: "(Azat edilen ve seçme hakkı tanınan) Berire'nin kocası hür birisiydi."

 

 

 

13032- Hz. Aişe der ki: "Berıre'nin kocası hür birisiydi."

 

 

 

13033- İbn Tavus, babasından (Tavus'tan) bildirir: "Hür biriyle evli olan kadın azat edildiği zaman seçim hakkı olur. ister kocasının yanında kalır, isterse de ondan ayrılır." İbn Cüreyc der ki: "Hasan b. Müslim de benzerini söylemiştir."

 

 

 

13034- Tavus: "Hür biriyle evli olan kadın azat edildiği zaman boşanma veya kalma konusunda seçim hakkı olur" dedi.

 

 

 

13035- Tavus der ki: "Kureyşli biriyle evli olsa dahi cariye azat edildiği zaman boşanma veya kalma konusunda seçim hakkı olur."

 

 

 

13036- Zühri bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) biriyle evli iken azat edilen bir cariyeye şöyle buyurdu: "Sana bir şey söyleyeceğim, ama onu yapmamanın senin için bir sakıncası olmaz. Bunu senden gizli tutmak da beni rahatsız eder. Kocanın yanında kallp kalmama konusunda muhayyersin. "

 

Tahric: Hz. Aişe'den şahidi Buhari (4809) ile Müslim'de (1504) yer almıştır.

 

 

 

13037- İbn Cüreyc bildiriyor: "Safiyye binti Ubeyd, köle ile cariyesini evlendirmişti. Cariyeyi azat etmek istedi, ancak köle olan kocasından ayrılmasından çekindi. Bundan dolayı önce köle olan kocasını, sonra da cariyeyi azat etti."

Nafi' der ki: "Sözkonusu cariye kocasını sevmiyordu, bundan dolayı ondan ayrılmasından çekindi."

 

 

 

Köleyle Evli Olan ve Azat Edilen Cariyenin Seçim Yapmadan Kocasının da Azat Edilmesi

 

13038- Ma'mer bildiriyor: Köleyle evli olan ve azat edilen cariyenin seçim yapmadan önce kocasının da azat edilmesi konusunda Zühri: "Yine de kadının seçme hakkı olur" dedi.

 

 

Köleyle Evli Olan Cariyenin Gerdeğe Girmeden Azat Edilmesi

 

13039- Ma'mer bildiriyor: Köleyle evli olan cariyenin gerdeğe girmeden önce azat edilmesi konusunda Katade: "Böylesi bir cariyenin seçme hakkı vardır. Şayet zifafa girmeden önce boşanmayı seçerse mehrinin yarısını alır" dedi.

 

 

 

13040- Ma'mer der ki: Zühri: "Böylesi bir durumda cariye boşanmayı seçerse kocasından bir şeyalamaz" dedi ki bu görüş, benim için diğer görüşten daha makbuldür. 

 

Tahric: Beyhaki (7/226), İbn Abbas'ın cariye konusunda: "Kocası kendisiyle ilişkiye girmeden önce azat edilir de kadın boşanmayı seçerse mehir olarak kocasından bir şey almaz. çünkü hem boşar'mayı seçip hem de kocasından mal alamaz" dediğini rivayet eder.

 

 

 

13041- Muği're bildiriyor: Kişinin belirli bir mehir üzerinden bir cariyeyle evlenmesi, ancak gerdeğe girmeden efendileri tarafından cariyenin azat edilmesi konusunda ibrahi'm(-i NehaI): "Bu durumda mehri cariyenin efendileri alır" dedi.

 

 

 

Hür Biriyle Evli Olan Cariyenin Azat Edildikten Sonra Zina Etmesi

 

13042- Sevr! der ki: Hür bir erkekle evli olup da azat edilen cariye seçme hakkı olduğunu bilmeden kocasıyla ilişkiye girerse veya zina ederse veya her ikisi de zina ederse recmedilmezler, ancak kendilerine kırbaç cezası verilir. Seçmesi istenir de cariye kocasıyla kalmayı seçtikten sonra ilişkiye girerlerse ve bu ilişkiden sonra zina ederlerse recmedilirler. Seçmesi istenir de kocasıyla kalmayı seçer ve ilişkiye girmeden zina ederlerse kendilerine kırbaç cezası verilir."

 

 

 

Biriyle Evli Olan Anlaşmalı Cariyenin veya Mudebbere veya Ümmü Veledin Azat Edilmesi

 

13043- Şa’bi der ki: "Biriyle evli olan ve azat edilen anlaşmalı cariyenin seçme (kocasında kalma veya ayrılma) hakkı vardır."

 

 

 

13044- Ata der ki: "Efendileri her ikisiyle anlaşma yapar ve yine her ikisini birden azat ederse karı koca olarak devam ederler ve kadının seçme hakkı olmaz."

 

 

 

13045- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Kölenin anlaşmalı olan karısına bedelinde yardım etmesi ve sonunda kadının azat edilmesi konusunda ne dersin?" diye sorduğumda: "Kocasının yanında kalıp kalmama kararını kendisi verir" dedi.

 

 

 

13046- ibrahım(-i NehaI) der ki: "Şayet kocası anlaşma bedelini ödemesinde yardım etmişse azat edilmesi halinde cariyenin seçme hakkı olmaz." Firas'ın bildirdiğine göre Şa’bi: "Anlaşma bedeline yardım etse dahi azat edilince cariyenin seçme hakkı olur" demiştir.

 

 

 

13047- Sevri der ki: "Denilir ki eğer anlaşmalı iken onunla evlenmişse azat edilmesi halinde cariyenin seçme hakkı olmaz. Ancak anlaşma yapmadan önce onunla evlenmişse azat edilmesi durumunda seçme hakkı olur."

 

 

 

13048- Sevri der ki: Ümmü veledin kocası varken efendisi öldüğünde seçme hakkı vardır. Aynı şekilde mudebbere ve anlaşmalı cariye ile hür bir erkekle evli olan cariyenin hürriyetlerine kavuşmaları durumunda seçme hakları olur."

 

 

 

13049- Sevri der ki: "Anlaşmalı olan karı koca köleler şayet anlaşma bedelini öderlerse sonunda kadının seçme hakkı olur,"

 

 

 

13050- Hasan(-ı BasrI) der ki: "Anlaşmalı cariye hür biriyle evlendiği zaman azat edilmesi halinde seçme hakkı olmaz."

 

 

 

13051- Ebu Kılabe der ki: "Böylesi bir cariyenin seçme hakkı yoktur."

 

 

 

13052- Zühri der ki: "Böylesi bir cariyenin seçme hakkı yoktur."

 

 

 

13053- Şa’bi ile İbn Sırın: "Böylesi bir cariyenin seçme hakkı vardır" demişlerdir.

 

 

 

13054- Cabir b. Zeyd der ki: "Kocası anlaşma bedeline yardım etse dahi azat edilince cariyenin seçme hakkı olur."

 

 

 

Kölenin Karısını Satın Alıp Azat Etmesi

 

13055- Ebu'z-Zübeyr bildiriyor: Cabir b. Abdillah'ın: "Kişinin evli olduğu cariyeyi satın alıp azat ettikten sonra onunla yeniden evlenmesinde bir sakınca olmaz" dediğini işittim.

 

 

 

13056- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Kişinin evli olduğu cariyeyi satın alıp azat etmesi konusunda ne dersin?" diye sorduğumda şöyle dedi: "Yeni bir nikah ve yeni bir mehirle kadınla evlenebilir, zira onu satın almasıyla kadının cariyeliğini de, nikahını da bitirmiştir."

 

 

 

13057- Katade der ki: "Kişi evli olduğu cariyeyi satın alıp azat ettiği zaman yeni bir nikah ve yeni br mehirle kadınla evlenebilir. Zira ilk nikah, onu satın alıp azat etmesiyle bitmiştir."

 

 

 

Hür Kadının, Evlendiği Kölenin Tümüne veya Bir Kısmına Malik Olması

 

13058- Katade der ki: "Hür kadın, evlendiği kölenin bir kısmına malik olması durumunda ona haram olur. Ancak isterse onu satın alıp azat eder, sonra da onunla evlenir. Bu şekilde satın almadan önceki ayrılıkları bir boşama yerine geçer."

 

 

 

13059- Ata b. es-saib bildiriyor: Medine'ye geldim ve: "Buranın en alimi kimdir?" diye sordum. Sorduğum her kişi bana Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe'yi gösterdi. Bunun üzerine Ubeydullah'a geldim ve: "Hür kadının köle olan kocasını sonradan satın alması hakkında ne dersin?" diye sordum. Ubeydullah: "Eğer tümünü satın alırsa ayrılırlar. Ancak satın alıp azat ederse yine eski nikahlarıyla devam ederler, yeni bir mehir ve iddet gerekmez" dedi.

 

Ma'mer der ki: en-Nehai'nin de bu konuda aynı şeyi söylediği bana ulaşmıştır. Katade de: "(Satın alması halinde) ayrılırlar" demiştir.

 

 

 

13060- Urve der ki: Abdulkerim b. Ebi'I-Muharik bana bir mektup yazıp hür kadının köle olan kocasına sonradan miras yoluyla malik olması konusunu sormamı istedi. Amir eş-Şa'bi'ye bunu sorduğumda: "Ona malik olduğu zaman azat ederse eski nikahları üzere evliliklerine devam ederler. Ancak ona malik olduğu halde köle olarak bırakırsa ayrılırlar" dedi.

 

 

 

13061- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a, kişinin ümmü veledini kölesiyle evlendirdikten sonra ölmesi ve o ümmü veledden bir çocuğunun olması durumunu sorduğumda veya birisi ona bunu sorunca: "Ümmü veledin efendisinden olan çocuğunun köle üzerinde mülkiyet hakkı olmasından dolayı karı koca ayrılırlar" dedi. Ata (b. Ebi Rebah)'a göre kadın, köle olan kocasının bir kısmına malik olması durumunda ayrılırlar.

 

 

 

13062- Ma'mer, ... den bildiriyor: "Kişi, ümmü veledini kölesiyle evlendirdikten sonra ölmesi durumunda ümmü veledin köleden boşanma veya karısı olarak kalma konusunda seçme hakkı olur. Şayet kocasında kalmayı seçerse ayrılmazlar."

Abdürrezzak der ki: Ma'mer'e: "Ama ümmü veledin ölen efendisinden bir oğlu bulunuyor ve bu durumda bu çocuğun köle üzerinde hakkı oluyor" denilince, Ma'mer: "Çocuk annesine tabidir. Koca ise efendisinin oğlunun annesiyle evlenmiş bir köle konumunda olur. Bundan dolayı karı koca ayrılmazlar" karşılığını verdi.

Zühri der ki: "Kişi zorunlu durumlar dışında çocuğunun malından bir şey alamaz. Zorunlu durumlarda da aşırıya kaçmadan alıp harcayabilir."

Ma'mer der ki: Katade de Hasan'dan, Ata'nın görüşünü ve onun ilaveten:

"Kişi, oğlunun cariyesini alıp onunla ilişkiye girebilir" sözünü nakleder. Katade ise: "(Hasan)'ın bu yöndeki görüşünü beğenmiyorum" der.

 

 

 

Kişinin, Evlendiği Cariyenin Sonradan Bir Kısmmı Satın Alması

 

13063- Ma'mer bildiriyor: Bir cariyeyle evlenen, sonra da onun bir kısmını satın alan kişi konusunda Zühri: "Tamamen onu satın alana kadar cariye ona haram olur. Şayet cariyeyle ilişkiye girer de hamile kalırsa cariye ümmü veled konumunda olur ve bedeli bunun üzerinden hesaplanıp diğer ortaklara ödenir" dedi. Katade ise bu konuda: "Bu şekilde cariye kişiye daha da yakın olur ve karısı olarak kalır" dedi.

 

 

 

13064- İbn Tavus bildiriyor: Babama (Tavus'a), böylesi bir kadının durumu sorulunca sanki bunu mekruh görmüş gibi: "Bu durumda onun karısı değil cariyesi olur" dedi.

 

 

 

13065- Hakem der ki: ibrahım(-i Nehai)'e: "Kişinin evli olduğu cariyenin bir kısmına miras yoluyla malik olması veya hür kadının evli olduğu kölenin bir kısmına miras yoluyla malik olması konusu sorduğumda: "Şayet biri diğerinin bir kısmına miras yoluyla malik olursa aralarındaki nikah bozulur" dedi.

 

 

 

Hür Erkeğin Evli Olduğu Cariyeyi Satın Alması

 

13066- Cabir bildiriyor: Hür erkeğin evli olduğu cariyeyi satın alması konusunda Şa’bi: "Satın alamaz; zira satın alması durumunda nikahları bozulur ve yanında karısı olarak değil cariyesi olarak kalır" dedi.

 

 

 

Kölenin Hür Olan Karısmı Kandırması

 

13067- İbn Cüreyc bildiriyor: Adamın bir eşyayı ödünç alıp onunla bir kadınla evlenmesi konusunda İbn şihab: "Eşyanın sahibi bu eşyasını alır. Kadın ile eşya sahibi haklarını onları kandıran kişiden alırlar."

 

 

 

13068- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah) bana şöyle dedi: "Kadın hür olduğunu bildiği bir erkekle evlenip de sonradan onun köle olduğunu öğrendiğinde muhayyer bırakılır. Dilerse kocasının yanında kalır, dilerse de ondan boşanır."

 

 

 

13069- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "Kadın, köle olduğu yönünde söylenen sözlere rağmen biriyle evlendiği zaman daha sonra seçme hakkı bulunmaz." İbn Cüreyc der ki: Amr (b. Dinar) ise: "Kesin bir bilgiye sahip olmadan onunla evlendiği zaman sonradan seçim hakkı olur" demiştir.

 

 

 

13070- Ma'mer bildiriyor: Hür bir kadınla hür olduğunu söyleyerek evlenen erkeğin köle olduğu kadınla ilişkiye girdikten sonra anlaşılması konusunda Zühri şöyle dedi: "Karısı muhayyer bırakılır. isterse ondan ayrılır, isterse de karısı olarak kalır. Onu kandırarak evlendiği için de ona emsal kadınların mehri kadar mehir verir."

 

 

 

13071- Katade bildiriyor: Adamın biri hür olduğunu söyleyerek beş deve karşılığında bir kadınla evlendi. Sonra davaları Hz. Osman'a taşınınca nikahlarını iptal etti. Kadına iki deve verdi, geri kalan üç deveyi de (kölenin efendisi olan) Ebü Müsa'ya iade etti.

 

 

 

13072- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Hür olduğunu söylerek efendisine ait bir mal karşılığında hür bir kadınla evlenen köle hakkında ne dersin?" diye sorduğumda: "Efendisi kölenin yanında bizzat malından gördüğünü alabilir. Kadının harcadıkları için de bir şeyalamaz. Ancak mal kölenin malı ise kadının olur" dedi. Ben ve Ubeydullah b. Yezid ise bu konuda: "Benim malım ile kölemin malı birdir. Bundan dolayı efendisi kölenin karısından malı alır ve ona emsal kadınların mehri kadarını verir" diyoruz .

 

 

 

13073- İbn Cüreyc bildiriyor: İbn Ebi Leyla fakihlerinden naklen bana şöyle dedi: "Böylesi bir durumda kölenin mehir olarak kadına verdiği malı kölenin efendisi alır. Zira kadın adamın ne olduğunu tam olarak öğrenmeden evlilikte acele etmiştir."

 

 

 

13074- Davud b. Ebi Hind, Amir eş-Şa’bi veya Abdullah b. Kays'tan bildirir: "Ebu Musa'nın çobanlık yapan bir kölesi vardı. Bu köle Ebu Musa'nın izni olmadan kendini hür biri olarak tanıtarak hür bir kadınla evlendi. Mehir olarak da Ebu Musa'nın develerinden beş deve verdi. Ancak davaları Hz. Osman'a taşınınca kadına iki deve verdi, Ebu Musa'ya da üç deveyi iade etti. Bu kadın Ebu Ca'de'nin azatlısıydı. Bana bildirilene göre Ebu Musa'nın kölesinin adı da Eflah idi. /1

 

 

 

Hür Erkeğin Cariye ile Evlenmesi

 

13075- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "Bugün hür olan erkek, aynı mehirle hür bir kadınla evlenebilecekse cariyeyle evlenemez."

 

 

 

13076- İbn Tavus bildiriyor: Babam (Tavus) da aynısını söyledi. Ona:

"Şayet zina etmekten korkarsa böylesi bir evlilik yapabilir mi?" diye sorduğumda: "Böylesi bir evililiğin ona helal olacağını bilmiyorum" dedi.

 

 

 

13077- Katade der ki: "Kişi şayet zinaya bulaşmaktan korkuyarsa böylesi bir evlilik yapabilir."

 

 

 

13078- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'ın: "Kişi şayet onunla zina etmekten korkuyarsa onunla evlenmesinde bir sakınca olmaz" dediğini işittim.

 

 

 

13079- Sevri, arkadaşlarından birinden bildirir: "Hür olan kişi zinaya bulaşma endişesi taşımıyorsa cariye birisiyle evlenemez." Abdürrezzak der ki: "Sevri aynısını ibrahım(-i Nehai)'den de zikretmiştir."

 

 

 

13080- İbn Tavus, babasından (Tavus'tan) bildirir: "Kişi hür bir kadınla evlenme imkanı varken cariyeyle evlenemez."

 

 

 

13081- Abdürrezzak, Tavus'un sözünün aynısını Zühri'den nakletmiştir.

 

 

 

13082- Ebu'z-Zübeyr bildiriyor: Cabir b. Abdillah'ın: "Hür biriyle evlenecek mehri bulabilen kişi cariye ile evlenmesin" dediğini işittim.

 

 

 

13083- Hasan(-ı BasrI) der ki: "Kişinin zinaya bulaşma korkusu yoksa veya hür bir kadınla evlenecek imkanı varsa cariyeyle evlenmesin."

 

 

 

13084- Zazan bildiriyor: Hasan(-ı BasrI) ile İbn Sirin, bu zamanlarda hür kişinin cariye ile evlenmesini mekruh görür ve: "Zamanında hür kadınların masrafını karşılamak sıkıntı yarattığından dolayı cariyelerle evlenmeye ruhsat verilmişti" derlerdi.

 

Tahric: Said b. Mansur (3/723), mana olarak aynısını bu isnadla sadece Hasan'dan rivayet eder.

 

 

 

13085- İbn Abbas der ki: "Kişi üçyüz dirheme sahip olduğu zaman hac kendisine vacip olurken cariye ile evlenmesi de haram olur."

 

 

 

13086- İbn Sem'an bildiriyor: Mücahid'in, "Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir"[Bakara, 178] buyruğunu açıklarken: "Bundan kasıt cariyelerle evlenmedir. Onlarla evlenmenin bir sakıncası olmadığı ifade edilmiştir" dediğini işittim.

 

 

 

13087- Leys bildiriyor: Hür erkeğin cariyeyle evlenmesi konusunda Mücahid: "Kişinin imkanları iyi olsa da cariye veya Hıristiyan kadınla evlenmesi bu ümmete tanınan kolaylık ve imkanlardan birisidir" dedi.

 

Abdürrezzak der ki: Süfyan da bu görüşü kabul etmiş ve: "Cariyeyle evlenmenin bir sakıncası yoktur" demiştir. Süfyan'a cariye ile evlenme konusunu sorduğumda İbn Ebi Leyla'nın Minhal vasıtasıyla Abbad b. Abdillah'tan Hz. Ali'nin: "Şayet cariye olan bir kadın hür olan kadının üzerine kuma getirilirse hür kadına iki, cariyeye ise bir gün vardır" dediğini zikretti ve: "Ben de bunda bir sakınca görmüyorum" dedi.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Cariyeyi Hür Kadın Üzerine Kuma Getirmek