musannef Abdurrezzak |
Talak |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Hür Kadının Boşanması
12944- ibnu'I-Müseyyeb
der ki: "Anlaşmalı kölenin hür olan karısını iki talakla boşaması
konusunda Hz. Osman, kadın başkasıyla evlenip boşanmadıkça ona helal olmayacağına
hükmetti."
Tahric: Malik, mana
olarak aynısını Zühri'den, Malik'in kanalıyla da Beyhaki (7/369) rivayet
ettiler.
12945- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Köle, hür olan karısını kaç talakla
boşayabilir?" diye sorduğumda: "Bazıları iddetin de boşamanın da
kadının (hür veya cariye olma) durumuna göre olduğunu söylerken, bazıları her
zaman için boşamanın erkeğin (hür veya köle olma) durumuna, iddetin ise kadının
(hür veya cariye olma) durumuna göre olacağını söylemişlerdir" dedi. Ona:
"Sen hangisini tercih ediyorsun?" diye sorduğumda: "Boşamanın
erkeğin durumuna, iddetin ise kadının durumuna göre olmasını uygun
görüyorum" dedi.
12946- Ebü Seleme b.
Abdirrahman bildiriyor: Osman b. Affan ile Zeyd b. Sabit: "Boşama erkeğin
(hür veya köle olma) durumuna, iddet ise kadının (hür veya cariye olma)
durumuna göredir" demişlerdir.
Yahya der ki: "Ebü
Seleme bunu Ümmü Seleme'nin anlaşmalı kölesinden naklen zikretmiştir. ''
Tahric: Beyhaki (7/369),
mana olarak aynısını Hişam kanalıyla Yahya b. Ebi Kesır'den rivayet etti.
12947- Süleyman b. Yesar
bildiriyor: Zeyd b. Sabit ile Osman b. Affan, Ümmü Seleme'nin kölesi Nufey'in
hür olan karısını iki talakla boşaması konusunda: "Başka biriyle evlenip
boşanmadıktan sonra kadın ona artık helal olmaz" dediler.
Tahric: Said b. Mansur
(3/1324), mana olarak aynısını rivayet etti.
12948- Kabısa b. Zueyb
bildiriyor: Hür bir kadınla evli olan bir köle Hz. Aişe'ye geldi ve:
"Karımı boşadım!" dedi. Hz. Aişe: "Kadına yaklaşma!"
karşılığını verdi. Köle Hz. Osman'a gidip aynı şeyi söyleyince o da:
"Kadına yaklaşma" dedi. Köle Hz. Aişe'ye gelip bu konuda Hz. Osman'ın
dediğini aktardıktan sonra bu kez Zeyd b. Sabit'e gitti ve aynı şeyi ona da söyledi.
Zeyd de: "Kadına yaklaşma" dedi.
12949- Süleyman b. Yesar
bildiriyor: Ümmü Seleme'nin hür bir kadınla evli olan Nufey' adındaki kölesi
karısını iki talakla boşadı. Karısını döndürmek isteyince Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımları bu konuyu Hz. Osman'a sormasını
istediler. Nufey', Hz. Osman'la merdivenlerin yanında karşılaştı. Hz. Osman,
Zeyd b. Sabit'in elinden tutmuştu. Nufey' durumu onlara sorunca her ikisi de
aynı anda: "Başka biriyle evlenip boşanmadıktan sonra kadın sana haram
olmuştur" dediler.
Abdürrezzak der ki:
"Sevri bunu rivayet ederken Hz. Osman ile Zeyd'in el ele değil de kolkola
olduklarını söylemiştir."
Tahric: Malik,
Ebu'z-Zinad'dan ve Malik'in kanalıyla da Beyhaki: (7/368) rivayet ettiler.
12950- ikrime
bildiriyor: İbn Abbas: "Boşama her zaman için erkeğin (hür veya köle olma)
durumuna, iddet ise her zaman için kadının (hür veya cariye olma) durumuna
göredir" derdi.
Tahric: Beyhaki (7/370),
Katade kanalıyla İkrime' den farklı bir lafızla rivayet etti.
12951- ibnu'l-Müseyyeb
der ki: "Boşama erkeğin (hür veya köle olma) durumuna, iddet ise kadının
(hür veya cariye olma) durumuna göredir."
Tahric: Malik,
Yahya'dan; Beyhaki (7/370) ve Said b. Mansur (3/1326, 1327) farklı kanallardan
farklı lafızlada rivayet ettiler.
12952- Nafi' bildiriyor:
Resulullah' ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımı Ümmü Seleme'nin kölesi (hür
olan) karısını iki talakla boşadı. Ümmü Seleme kölenin durumu konusunda
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) fetva isteyince:
"Başkasıyla evlenip
boşanmadıkça kadın ona haramdır" buyurdu.
Abdürrezzak der ki:
"Ben de bunu Abdullah b. Ziyad b. Sem'an'a sorduğumda, Abdullah b.
Abdirrahman el-Ensarı vasıtasıyla Nafi'den, o da Ümmü Seleme'den aynısını
aktardı."
12953- İbn Mes'ud der
ki: "Boşama da, iddet de kadının (hürveya cariye olma) durumuna
göredir."
Tahric: Beyhaki (7/370),
Şu'be kanalıyla Eş'as'tan farklı bir lafızla ve Said b. Mansur (3/1328), Huşeym
kanalıyla Eş'as'tan rivayet ettiler.
12954- ibrahım(-i Nehai)
der ki: "Boşama da, iddet de kadının (hür veya cariye olma) durumuna
göredir.''
Tahric: Said b. Mansur
(3/1333), Ebu Muaviye kanalıyla A'meş'ten rivayet etti.
12955- Hz. Ali der ki:
"Sünnet olan uygulama boşama ve iddetin kadının (hür veya cariye olma) durumuna
göre olmasıdır." Ma'mer der ki: "işiten birinin bildirdiğine göre
Hasan( -I Basri) de aynı şeyi söylemiştir. ''
Tahric: Said b. Mansur
(3/1329, 1330), farklı kanallardan rivayet etti.
12956- Şa’bi bildiriyor:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından oniki kişi: "Boşama
da, iddet de kadının (hür veya cariye olma) durumuna göredir" demişlerdir.
12957- İbn Ömer der ki:
"Böylesi bir çiftten birisinin köle olması durumunda talak sayısı azalır.
iddet de kadının (hür veya cariye olma) durumuna göre değişir."
12958- İbn Ömer der ki:
"Böylesi bir çiftten birisinin köle olması durumunda talak sayısı azalır.
iddet de kadının (hür veya cariye olma) durumuna göre değişir."
12959- Nafi' bildiriyor:
İbn Ömer: "Böylesi bir çiftten birisinin köle olması durumunda talak
sayısı azalır. iddet de kadının (hür veya cariye olma) durumuna göre
değişir" dedi. Yani cariye hür bir erkekle evli ise onu en çok iki talakla
boşayabilir. iddeti de iki hayızlık süresidir. Ancak hür kadın köle biriyle
evli olduğu zaman köle onu en fazla iki talakla boşayabilir, iddeti de üç
hayızlık süresidir.
Tahric: Beyhaki (7/369),
sadece son bölümünü Abdullah b. Nümeyr kanalıyla Ubeydullah'tan rivayet etti.
Kölenin Boşama Yetkisinin
Efendisinde Olması
12960- Ata (b. Ebi
Rebah)'ın bildirdiğine göre İbn Abbas şöyle derdi:
"Kölenin boşama
yetkisi efendisinin elindedir. Efendi boşaması halinde geçerli olur. Onları
ayırması halinde her ikisi de efendinin mülkiyetinde ise bir talak gerçekleşir.
Köle efendinin, cariye ise başkasının mülkiyetinde ise efendi dilerse yine
cariyeyi boşayabilir."
12961- Amr b. Dınar:
"Efendisinin izni olmadan kölenin boşama hakkı yoktur" derdi.
12962- Ebu Ma'bed bildiriyor:
İbn Abbas'ın bir kölesinin yine İbn Abbas'ın cariyesi olan bir karısı vardı.
Köle karısını dönüşsüz bir şekilde boşadı. İbn Abbas ona: "Boşama yetkin
yok! Karını geri döndür" dedi, ancak köle kabul etmedi.
12963- Simak b. el-Fadl
bildiriyor: Köle, İbn Ömer'e bu durumunu sorunca, İbn Ömer ona: "Boynun
vurulsa dahi artık o kadına dönme" dedi.
12964- Ebu'z-Zübeyr
bildiriyor: Köle ile cariye konusunda Cabir b. Abdillah'ın: "Efendileri
onları evlendirip boşayabilir" dediğini işittim.
12965-yok-
12966- Eyyub bildiriyor:
Said b. Cübeyr'e: "Cabir b. Zeyd kölenin boşama yetkisinin efendisinde
olduğunu söylüyor" dediğimde, Said: "Cabir yanılmış! Zira kadını
boşama yetkisi onunla ilişkiye giren kişiye aittir" karşılığını verdi.
12967- ibnu'I-Müseyyeb
der ki: "Efendi kölesini evlendirdiği zaman onu karısından ayıramaz."
Ma'mer der ki: Hişam b.
Urve de bana şöyle bildirdi: "Said b. elMüseyyeb'e, kölesini bir kadınla
evlendiren efendi, kölenin rızası olmadan karısını elinden alabilir mi?"
diye sorduğumda şu karşılığı verdi: ''Hayır, alamaz. Ancak başkası köleyi
onunla evlendirmişken efendisi karısını satın almışsa tasarruf hakkı doğar ve
isterse onları ayırır, isterse de birlikte bırakır."
12968- İbn Ömer der ki:
"Efendi kölesinin evlenmesine izin verdiği zaman köle boşamadıktan sonra
efendi onun karısını boşayamaz. Ancak kölesinin veya evli olduğu cariyesinin
cariyesini almasında bir sakınca olmaz."
Tahric: Malik, Nafi' den
ve onun kanalıyla Beyhaki: (7/360) rivayet ettiler.
12969- Müseyyeb b. Raft'
bildiriyor: "(Kadı) Şureyh, kölenin boşamasını geçerli sayarken
evlenmesini geçerli saymadı. Yani köle efendisinin izni olmadan evlenemez.
Ancak evlendiği zaman da boşama yetkisi kendi elinde olur.''
Tahric: Said b. Mansur
(3/794), "Ebu Avane-el-Müseyyeb" kanalıyla rivayet etti.
12970- ibrahım(-i NehaI)
der ki: "Efendisi köleyi evlendirdiği zaman boşama yetkisi kölede
olur."
Tahric: Said, Muğire
kanalıyla İbrahim' den rivayet etti.
12971- Hz. Ömer:
"Kölenin, efendilerinin izni olmadan evlenmesi haramdır. Efendilerinin
izni dahilinde evlendiği zaman da boşama yetkisi kadınla cinsel ilişkiye
girmesi helal olan kişidedir" dedi.
Efendinin Kölesiyle
Evlendirdiği cariyesini Elinden Alması
12972- Yahya b. Said
bildiriyor: Adamın biri cariyesini kölesiyle evlendirdi, boşama yetkisini de
kendinde bıraktı. Bu durum ibnu'lMüseyyeb'e sorulunca: "Ne kötü bir şey
yapmış" dedi.
12973- Sevri der ki:
"Cariyeni evlendirdiğin zaman onu kocasından ayırma."
12974- İbn Cüreyc bildiriyor:
Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Cariyemi kendisiyle evlendirdiğim başka birilerinin
kölesinden çekip alabilir miyim?" diye sorduğumda: "Evet,
alabilirsin, ancak kölenin de (maddeten) gönlünü al" dedi. Ona: "Köle
verdiği mehri geri alma dışında bir şeye razı olmuyor" dediğimde ise,
önce: "Mehrin tümünü kendisine verirsen kabul etmese dahi istersen
cariyeyi elinden alabilirsin. Cariyeni hür biriyle evlendirmen halinde de
mehrin tümünü geri vermek suretiyle cariyeyi ondan alabilirsin" dedi. Ancak
daha sonra: "Cariyeni hür biriyle evlendirdiğin zaman mehrin tümünü geri
versen dahi cariyeyi ondan çekip alma, kendi hizmetinde kullanma ve başkasına
satma" dedi.
12975- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Efendisi evlendirdiği cariyeyi bir ihtiyacı
olmadığı halde zarar vermek için kocasından alabilir mi?" diye sorduğumda:
"Evet, alabilir, ancak günaha girer" dedi.
Kölenin Efendisinin izni
Olmadan Evlenmesi
12976- Ömer b. el-Hattab
şöyle demiştir: "Kölenin, efendilerinin izni olmadan evlenmesi haramdır.
Efendilerinin izni dahilinde evlendiği zaman da boşama yetkisi kadınla cinsel
ilişkiye girmesi helal olan kişidedir."
12977- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)la: ''Efendisinin izni olmadan evlenen ve yine
haberi olmadan boşanan köle hakkında ne dersinr diye sorduğumda şöyle dedi:
''Evlenmesi caiz ve geçerli değildir. Boşanması da boşama değildir. Böylesi bir
durumda köle bu yönde sünnet olan uygulamaya muhalif davranmış olur.'1
12978- Malmer
bildiriyor: Katade: ''Efendisinin izni olmadan köle evlenemezu dedi. Katade
aynı şeyi Hasanıdan da zikretti.
12979- Cabir b.
Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Efendisinin izni olmadan evlenen köle, zina ediyor demektir"
buyurmuştur.
Tahric: Tirmizi (2/182)1
farklı kanallardan rivayet etti.
12980- Nafıt bildiriyor:
''İbn Ömer, kendisinden izin almadan evlenen kölesine had (şeri ceza) uyguladı
ve evlendiği kadından ayırdı.''
12981- Nafi' bildiriyor:
"ibn Ömer, kölesinin kendisinden izin almadan evlendiğini görünce onları
ayırdı, mehrini iptal edip köleye had (şeri ceza) uyguladı."
Tahric: Said b. Mansur
(3/786), Yunus b. Ubeyd kanalıyla Nafi' den rivayet etti.
12982- Nafi' bildiriyor:
"ibn Ömer'e göre köle efendisinden izin almadan evlendiği zaman zina
yapıyor demektir ve bundan dolayı cezalandırılır. Aynı şekilde onunla evlenen
kadın şayet onun köle olduğunu biliyorsa ilişkiye girmesi halinde o da
cezalandırılır. Onları evlendirenler de cezalandırılır. "
12983- Sevri bildiriyor:
Seleme b. Temmam'ın bana bildirdiğine göre efendisinin izni olmadan evlenen
köle hakkında bir adam: "Kadın cinsel organını adama helal kılmış
olur" demiştir .
12984- Katade der ki:
"Ebu Musa'nın kölesi beş deve karşılığında bir kadınla evlendi. Ebu Musa
köleyle Hz. Osman'ın huzurunda davalaşınca kadına iki deve verdi, kalan üç
deveyi de Ebu Musa'ya iade etti."
Tahric: Said b. Mansur
(3/793), "Huşeym-İbn Sırın" kanalıyla farklı bir lafızla rivayet
etti.
12985- Katade
bildiriyor: Efendisinden izin almadan evlenen köle hakkında Hasan(-ı BasrI):
"Efendisi dilerse onları ayırır, dilerse de evliliklerini onaylayıp öyle
bırakır" dedi.
Tahric: Said b. Mansur
(3/788), "Huşeym-Hasan" kanalıyla rivayet etti.
12986- Sevri, Muğıre
vasıtasıyla ibrahım( -i NehaI)' den Hasan' ın sözünün aynısını rıvayet
etmıştır.
Tahric: Said b. Mansur
(3/788), Huşeym kanalıyla Muğıre'den rivayet etti.
Bir Talakla Boşanan
Kölelerin Azat Edilmesi
12987- İbn Cüreyc bildiriyor:
Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Kölenin karısını efendisinin izniyle dönüşsüz bir
şekilde boşaması, sonra karısının azat edilmesi konusunda ne dersin?" diye
sorduğumda: "Kadın başkasıyla evlenip boşanmadan ona helal olmaz"
dedi. Sevri de aynı şeyi söylemiştir.
12988- Mesruk der ki:
"Böylesi bir durumda kadın başkasıyla evlenmeden ona helal olmaz. Ondan
boşanarak nasıl kendisine haram olduysa böylesi bir kadın başkasıyla evlenip
ondan da boşanmadan artık eski kocasına helal olmaz."
12989- Hasan'ın azatlısı
İbn Nevfel der ki: İbn Abbas'a: "Köle karısını iki talakla boşadıktan
sonra kadın azat edilse onunla bir daha evlenebilir mi?" diye sorulunca:
"Evet, evlenebilir" dedi. Ona: "Kime dayanarak bunu
söylüyorsun?" diye sorulunca da: "Bu konuda Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bu şekilde fetva verdi" dedi.
Kişinin Evliyken
Boşadığı Cariyeyi Sonradan Satın Alması
12990- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Kişi cariye olan karısını dönüşsüz bir
şekilde boşadıktan sonra onu satın aldığı zaman şayet kadın başkasıyla
evlenmemişse adamla evlenebilir mi?" diye sorduğumda şöyle dedi: "ibn
Abbas evlenebileceğini söylerdi. Ama bana göre şayet onu satın aldıktan sonra
ilişkiye girip sonra da azat etmişse başkasıyla evlenmeden onunla evlenebilir.
Ancak satın aldıktan sonra ilişkiye girmemişse evlenemez."
12991- Süleyman b. Yesar
bildiriyor: Kesır b. es-Salt'ın cariyesi bir köleyle evliydi ve bu köle onu
dönüşsüz bir şekilde boşadı. Kesır'in bir konuda köle azat etmesine
hükmedilince köle azat edilecek olan eski karısını satın almak istedi. Ancak
Zeyd b. Sabit: "Başkasıyla evlenip boşanmadıkça sana helal olmaz"
dedi.
12992- Ebu Abdirrahman!
bildiriyor: Zeyd b. Sabit, kocası tarafından dönüşsüz bir şekilde boşanan ve yine
onun tarafından satın alınmak istenen cariye konusunda: "Başkasıyla
evlenip boşanmadıktan sonra ona helal olmaz" dedi.
Abdürrezzak der ki:
"Aynı şeyi Malik, ibnu'I-Müseyyeb ve Süleyman b. Yesar da
söylemiştir."
12993- Zühri bildiriyor:
Salt'ın azatlısı Kesır, cariye olan karısını iki talakla boşadıktan sonra da
onu satın aldı. Durumunu Zeyd b. Sabit'e sorunca: "Kadın başkasıyla
evlenip boşanmadıkça ona helal olmaz" dedi.
12994- ismail b. Umeyye,
Kusayt ve başka bir adamdan bildirir: Cariye olan karısını dönüşsüz bir şekilde
boşayan sonra da onu satın alıp azat eden kişi hakkında Zeyd b. Sabit:
"Satın aldığı zaman onunla ilişkiye girip öyle azat ettiyse başkasıyla
evlenip boşanmadıkça onunla bir daha evlenemez" dedi. İbn Cüreyc der ki:
"Kesır b. es-Salt'ın bu (azatlı) kölesinin adı Kıstas'tı."
12995- İbn Kusayt
bildiriyor: Salt'ın azatlısı Kesir, cariye olan karısını iki talakla boşadıktan
sonra da onu satın alıp azat etti. Bu konuda Zeyd ona: "Mülkiyet hakkından
dolayı onunla ilişkiye girmen sana helal olurdu. Ancak azat ettikten sonra
başkasıyla evlenip boşanmadan sana helal olmaz" dedi.
12996- Ebu'z-Zübeyr
bildiriyor: Cabir b. Abdillah'ın, kişinin evli olduğu cariyeyi boşadıktan sonra
satın alması ve odalık olarak kullanması konusunda: "Böylesi bir şeyi
mekruh görüyorum" dediğini işittim.
12997- Şa'bi bildiriyor:
Mesrük'a, kişinin evli olduğu cariyeyi iki talakla boşadıktan sonra onu satın
alması konusu sorulunca: "Ondan boşanarak nasıl kendisine haram olduysa
böylesi bir kadın başkasıyla evlenip ondan da boşanmadan artık eski kocasına
helal olmaz" dedi.
12998- Mesrük der ki:
"Böylesi bir durumda cariye ona helal olmaz."
12999- ismail der ki:
Şa'bi'ye: "Böylesi bir cariyeyle efendisi ilişkiye girse evlenmiş sayılıp onu
satın alan kocasına dönebilir mi?" diye sorulunca: "Efendisiyle
ilişkiye girmesi evlilik sayılmaz" dedi.
13000- Ata (b. Ebi
Rebah) der ki: "Yemen ahalisinden bir köle cariye olan karısını dönüşsüz
bir şekilde boşadı. Sonra bu köle onu satın almak istedi ve konuyu sormak üzere
İbn Abbas'a geldi. İbn Abbas istemesi halinde onu satın alabileceğini
söyledi."
13001- Ebu Salih
bildiriyor: Hz. Ali'ye: "Kişi evli olduğu cariyeyi iki talakla boşadıktan
sonra onu satın alması durumunda onunla ilişkiye girebilir mi?" diye
sorulunca böylesi durumda kişinin onunla ilişkiye girmesine karşı çıktı.
Köleyle Evli Olan
Cariyenin Azat Edilmesi
13002- Ata (b. Ebi
Rebah) der ki: "Köleyle evli olan cariye azat edildiği zaman boşanma ile
kalma arasında muhayyer bırakılır. Şayet boşanmayı seçerse bir talakla boş
olur. Kocasının yanında kalmayı seçmesi halinde de azat edilmesi evliliğini
etkilemez."
13003- Katade der ki:
"Böylesi bir durumda kadın boşanmayı seçerse bir talakla bain bir şekilde
boş olur." Ma'mer der ki: ishak b. Raşid'in bana bildirdiğine göre Ömer b.
Abdilazız de; "Böylesi bir durumda kadın boşanmayı seçerse bir talakla
bain bir şekilde boş olur" demiştir.
13004- Hammad (b. Ebi
Süleyman) der ki: "Böylesi bir durumda kadın boşanmayı seçerse boşanma
değil ayrılık sayılır."
Abdürrezzak der ki:
"Sevri de Mansur'dan, o da ibrahim(-i Nehai)'den, o da Leys'den, o da
Tavus'tan aynısını zikreder."
13005- Tavus:
"Böylesi bir kadın azat edildikten sonra dilerse kocasıyla birlikte kalır,
dilerse de ondan ayrılır" dedi. Hasan b. Müslim ve başkaları da aynı şeyi
söylemişlerdir.
13006- Zühri bildiriyor:
Berire, anlaşma bedelini ödeme konusunda yardım almak üzere Hz. Aişe'ye geldi.
Hz. Aişe: "Senden istedikleri bedeli bir defada onlara ödesem seni bana
satarlar mı? Ben de seni azat ederim" deyince, Berire: "Bunu onlara
sorayım" karşılığını verdi. Berir bunu efendilerine sorunca: "Vela
hakkının bizde kalması şartıyla satarız" dediler. Hz. Aişe, yanına giren
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) durumu anlatınca: "Onu satın
alıp azat et. Vela hakkı da azat eden kişiye aittir" buyurdu. Bunun
üzerine Hz. Aişe, Berire'yi satın alıp azat etti. Daha sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konuda bir konuşma yapmak üzere kalktı ve
şöyle buyurdu: "Bazılarına ne oluyor da Yüce Allah'm Kitab'ında yeri
olmayan bazı şartlan ileri sürüyorlar? Yüce Allah'ın Kitab 'ında yeri olmayan
her türlü şart batıldır. Yüce Allah'm Kitab'ında yeri olmayan bir şart. bir
değil yüz şart daha olsa geçersizdir! Bilin ki bu konuda Allah'm koştuğu şart
uyulmaya daha layıktır ve sizin koşacağmız bir şarttan daha sağlamdır. ''
Tahric: Buhari (5/117,
206), aynısını farklı kanallardan rivayet etti.
13007- İbn Ebi Muleyke
bildiriyor: Hz. Aişe, Berire'yi efendilerinden almak istediği zaman onlara:
"Onu ben azat ederim" dedi. Onlar: "Vela hakkının bizde kalması
şartıyla sana satarız" karşılığını verdiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) eve gelince Hz. Aişe onları ona anlattı, Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Bu şartla alabilirsin, zira vela hakkı onu azat edene
aittir" buyurdu, Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu
konuda bir konuşma yapmak üzere kalktı ve: "Öncesinde Yüce Allah'ın kılmış
olduğu bir hak varken şart koşmalarınız da ne oluyor?" buyurdu.
13008- Urve b. ez-Zübeyr
der ki: Hilaloğullarına ait olan Berıre adında bir ümmü veled anlaşma bedeli
konusunda yardım almak üzere Hz. Aişe'ye geldi. Hz. Aişe, Berıre'nin efendileriyle
onu satın almak üzere pazarlık yaptı, ancak onlar: "Vela hakkı bizde
olmadıktan sonra onu satmayız" dediler. Bunun üzerine Hz. Aişe onu bıraktı
ve Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Vela hakkı kendilerinde
kalmadıktan sonra onu bana satmayı kabul etmediler" dedi. Allah Resulü de
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Böylesi bir şart onu satın almana engel
teşkil etmez, zira veld hakkı onu azat edene aittir" buyurdu. Bunun
üzerine Hz. Aişe onu satın alıp azat etti. Kocasının yanında kalma ile boşanma
arasında muhayyer bırakılan Berıre boşanmayı seçti.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ganimetlerden Berire'ye bir koyun verince o da yarısını Hz.
Aişe'ye hediye etti. Bir ara Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip:
"Yiyecek bir şeyler
var mı?" diye sorunca, Hz. Aişe: "Berıre'ye verdiğin koyun dışında
bir şey yok" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir süre
bekledikten sonra: "Koyun yerine gelmiş' Bu koyun Berıre'ye sadaka, bize
ise hediyedir" buyurdu ve ondan yedi.
Urve der ki:
"Berire, her yıl bir Cıkiyye (kırk dirhemlik gümüş) vermek üzere sekiz
Cıkiyye üzerinden efendileriyle mukatebe yapmıştı ve Hz. Aişe onu satın
aldığında bu bedelden henüz bir şey ödememişti."
13009- Katade der ki:
Berıre kendisine sadaka olarak verilen etten Hz.
Aişe'ye hediye verdi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girince hediye olarak et
getirildiğini söyledi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu et
Berire'ye sadaka, bize ise hediyedir" buyurdu.
13010- İbn Abbas der ki:
"Berire'nin kocası Ensar'dan filan oğullarının Muğis adında kölesiydi.
Medine sokaklarında Berire'nin peşinden ağlayarak gidişini şu an hala görür
gibiyim."
Eyyub, İbn Sirin'den
bildirir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kocasına dönmesi konusunda
Berire ile konuştu. Berire: "Ya Resulallah! Ona dönme mi emrediyor musun
7" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben
sadece bu konuda aracıyım" buyurdu. Bunun üzerine Berire: "Vallahi
ona asla dönmem" dedi.
Tahric: Buhari (9/328,
9/330),
13011- İbn Şihab der ki:
"Berire kocasından bu şekilde ayrılınca üç hayızlık süresi iddet
bekledi."
13012- ikrime der ki:
"Berire'nin kocası Muğis adında bir köleydi."
Sevri der ki: "Halid'den
başkası ise bunu rivayet ederken kocasının Medine sokaklarında Berire'nin
peşinden ağlayarak gittiğini de zikreder."
13013- İbn Ömer der ki:
"Azat edilen cariye şayet köle ile evli ise boşanma veya kalma arasında
muhayyer bırakılır."
Tahric: Darakutni ile
Beylıakı (7/22), İbn Ömer'in: "Berire'nin kocası köleydi" dediğini
rivayet ederler. Ancak bu rivayetin isnadında zayıf biri olan İbn Ebi Leyla
vardır.
13014- Abdürrezzak başka
bir kanalla yukarıdakinin aynısını bildirir.
Köleyle Evli Olan
Cariyenin Azat Edilmesi Ancak Cariyenin Seçme Hakkı Olduğunu Bilmeden Köleyle
ilişkiye Girmesi
13015- Ma'mer
bildiriyor: Köleyle evli olan cariyenin azat edilmesi, ancak muhayyer bırakılıp
seçimini yapmadan kölenin onunla ilişkiye girmesi konusunda Zühri ile Katade:
"Artık seçim hakkı kalmaz" dediler. Eyyub da Ebu Kılabe vasıtasıyla
Nafi’den aynısını bildirdi.
13016- İbn Ömer der ki:
"Azat edildikten sonra kocası kendisiyle ilişkiye girmişse artık seçim
hakkı kalmaz."
13017- Urve b. ez-Zübeyr
der ki: Adiy b. Ka'b oğullarının Zebra adında bir cariyesi bana şöyle bildirdi:
"Bir köleyle evliydim ve azat edildim. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) hanımlarından biri olan Hafsa bana: "Sana hayırlı bir haberim var.
Acele davranmanı istemiyorum, ama kocan seninle ilişkiye girmedikçe boşanıp
boşanmaman senin elindedir. Ama seninle ilişkiye girerse bu hak elinden
gider" şeklinde bir haber gönderince, ben: "Boşanmak istiyorum!
Boşanmak istiyorum! Boşanmak istiyorum!" dedim."
Abdürrezzak der ki:
"ibn Uyeyne ise bunu Zühri vasıtasıyla Salim'den, o da Zebra' dan rivayet
etmiştir."
Tahric: Beyhaki (7/225),
Malik kanalıyla Zühri' den rivayet etti.
13018- İbn Ömer der ki:
"Böylesi bir durumda kocası onunla ilişkiye girmeden önce kalma veya
boşanma konusunda seçme hakkı vardır. Kocasının yanında kalmayı seçerse onunla
ilişkiye girebilir ve artık kocası istemedikten sonra ondan ayrılmaz.''
Tahric: Malik, Nafi'
kanalıyla İbn Ömer'in köleyle evli olan cariyenin azat edilmesi konusunda:
"Azat edildikten sonra köle onunla cinsel ilişkiye girmeden kalma veya
boşanma konusunda seçme hakkı vardır. Ancak onunla ilişkiye girmişse artık
seçme hakkı kalmaz" dediğini rivayet eder.
13019- Ata (b. Ebi
Rebah) der ki: "Böylesi bir durumda seçme hakkı olduğunu bilmeden
kocasıyla ilişkiye girerse sonradan kalma veya boşanma konusunda seçme hakkını
kullanır. Ancak seçme hakkı olduğunu öğrendikten sonra kocasıyla ilişkiye
girerse artık seçme hakkı kalmaz."
13020- Abdullah b. Ömer
der ki: "Böylesi bir durumda seçme hakkı olduğunu öğrendikten sonra
kocasıyla ilişkiye girerse artık seçme hakkı kalmaz. Seçme hakkı olduğunu
bilmeden kocasıyla ilişkiye girerse, bin defa ilişkiye girmiş olsa dahi
sonradan kalma veya boşanma konusunda seçme hakkını kullanır. Ancak adil
şahitler seçme hakkı olduğunu bildiği halde ilişkiye girdiğine dair şahitlik
ederlerse öyle bir hakkı kalmaz."
13021- ibnu'I-Müseyyeb
der ki: "Köleyle evli olan cariye azat edilip de seçme hakkı olduğunu
öğrenmeden kocası onunla ilişkiye girerse bunu öğrenince seçimini yapar. Ancak
benim yetkim olsaydı böyle yapan bir köleyi omuzlarını acıtacak şekilde
döverdim."
13022- Ömer b. el-Hattab
der ki: "Şayet seçme hakkı olduğunu öğrendikten sonra onunla ilişkiye girerse
bu durumda kadının seçme hakkı kalmaz."
13023- Sevri der ki:
"Şayet kocasıyla bir meclisteyken cariye azat edilirse ve seçme hakkının
olduğunu da biliyorsa o meclisten ayrılmadan önce seçimini yapmalıdır. Böylesi
bir seçim yapmadan meclisten ayrılması halinde seçme hakkı kalmaz. Ancak seçim
yapmadan oradan ayrılır ve seçme hakkının olduğunu bilmediğini iddia ederse
bilmediğine dair yemin ettirilir, sonrasında da seçimini yapar."
Süfyan der ki:
"Bazıları da yetkili kişi onun seçim yapmasını isteyene kadar bu hak
elinde kalır" demişlerdir. Abdürrezzak der ki: "Bunu bana Süfyan
bildirdi."
13024- İbn Mes'ud der
ki: "Cariye köleyle evliyken azat edildiğinde şayet seçme hakkı olduğunu
bilmiyorsa veya seçimini yapmadan kocası da azat edilirse veya seçim yapmadan
ikisinden biri ölürse birbirlerine mirasçı olurlar."
Hür Biriyle Evli Olan
Cariyenin Azat Edilmesi
13025- Hasan(-ı BasrI)
der ki: "Hür biriyle evli olan kadın azat edildiği zaman boşanma veya
kalma konusunda seçim hakkı olmaz."
13026- Zühri ile Ebu
Kılabe der ki: "Hür biriyle evli olan kadın azat edildiği zaman boşanma
veya kalma konusunda seçim hakkı olmaz. Zira kendisiyle aynı konumda olan
birinin yanındayken seçim yapamaz."
13027- İbn Ömer der ki:
"Hür biriyle evli olan kadın azat edildiği zaman boşanma veya kalma
konusunda seçim hakkı olmaz."
13028- Şa’bi der ki:
"Hür biriyle evli olan kadın, azat edildiği zaman boşanma veya kalma
konusunda seçim hakkı olur."
13029- Şa’bi der ki:
"(ariye ister hür ister, köle biriyle evli olsun, azat edildiği zaman
seçim hakkı olur."
13030- İbn Sırın der ki:
"Hür biriyle evli olan kadın azat edildiği zaman boşanma veya kalma
konusunda seçim hakkı olur."
13031- ibnu'l-Müseyyeb
der ki: "(Azat edilen ve seçme hakkı tanınan) Berire'nin kocası hür
birisiydi."
13032- Hz. Aişe der ki:
"Berıre'nin kocası hür birisiydi."
13033- İbn Tavus,
babasından (Tavus'tan) bildirir: "Hür biriyle evli olan kadın azat
edildiği zaman seçim hakkı olur. ister kocasının yanında kalır, isterse de
ondan ayrılır." İbn Cüreyc der ki: "Hasan b. Müslim de benzerini
söylemiştir."
13034- Tavus: "Hür
biriyle evli olan kadın azat edildiği zaman boşanma veya kalma konusunda seçim
hakkı olur" dedi.
13035- Tavus der ki:
"Kureyşli biriyle evli olsa dahi cariye azat edildiği zaman boşanma veya
kalma konusunda seçim hakkı olur."
13036- Zühri bildiriyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) biriyle evli iken azat edilen bir
cariyeye şöyle buyurdu: "Sana bir şey söyleyeceğim, ama onu yapmamanın
senin için bir sakıncası olmaz. Bunu senden gizli tutmak da beni rahatsız eder.
Kocanın yanında kallp kalmama konusunda muhayyersin. "
Tahric: Hz. Aişe'den
şahidi Buhari (4809) ile Müslim'de (1504) yer almıştır.
13037- İbn Cüreyc
bildiriyor: "Safiyye binti Ubeyd, köle ile cariyesini evlendirmişti.
Cariyeyi azat etmek istedi, ancak köle olan kocasından ayrılmasından çekindi.
Bundan dolayı önce köle olan kocasını, sonra da cariyeyi azat etti."
Nafi' der ki:
"Sözkonusu cariye kocasını sevmiyordu, bundan dolayı ondan ayrılmasından
çekindi."
Köleyle Evli Olan ve
Azat Edilen Cariyenin Seçim Yapmadan Kocasının da Azat Edilmesi
13038- Ma'mer
bildiriyor: Köleyle evli olan ve azat edilen cariyenin seçim yapmadan önce
kocasının da azat edilmesi konusunda Zühri: "Yine de kadının seçme hakkı
olur" dedi.
Köleyle Evli Olan
Cariyenin Gerdeğe Girmeden Azat Edilmesi
13039- Ma'mer
bildiriyor: Köleyle evli olan cariyenin gerdeğe girmeden önce azat edilmesi
konusunda Katade: "Böylesi bir cariyenin seçme hakkı vardır. Şayet zifafa
girmeden önce boşanmayı seçerse mehrinin yarısını alır" dedi.
13040- Ma'mer der ki:
Zühri: "Böylesi bir durumda cariye boşanmayı seçerse kocasından bir
şeyalamaz" dedi ki bu görüş, benim için diğer görüşten daha
makbuldür.
Tahric: Beyhaki (7/226),
İbn Abbas'ın cariye konusunda: "Kocası kendisiyle ilişkiye girmeden önce
azat edilir de kadın boşanmayı seçerse mehir olarak kocasından bir şey almaz.
çünkü hem boşar'mayı seçip hem de kocasından mal alamaz" dediğini rivayet
eder.
13041- Muği're
bildiriyor: Kişinin belirli bir mehir üzerinden bir cariyeyle evlenmesi, ancak
gerdeğe girmeden efendileri tarafından cariyenin azat edilmesi konusunda
ibrahi'm(-i NehaI): "Bu durumda mehri cariyenin efendileri alır"
dedi.
Hür Biriyle Evli Olan
Cariyenin Azat Edildikten Sonra Zina Etmesi
13042- Sevr! der ki: Hür
bir erkekle evli olup da azat edilen cariye seçme hakkı olduğunu bilmeden
kocasıyla ilişkiye girerse veya zina ederse veya her ikisi de zina ederse
recmedilmezler, ancak kendilerine kırbaç cezası verilir. Seçmesi istenir de
cariye kocasıyla kalmayı seçtikten sonra ilişkiye girerlerse ve bu ilişkiden
sonra zina ederlerse recmedilirler. Seçmesi istenir de kocasıyla kalmayı seçer
ve ilişkiye girmeden zina ederlerse kendilerine kırbaç cezası verilir."
Biriyle Evli Olan
Anlaşmalı Cariyenin veya Mudebbere veya Ümmü Veledin Azat Edilmesi
13043- Şa’bi der ki:
"Biriyle evli olan ve azat edilen anlaşmalı cariyenin seçme (kocasında
kalma veya ayrılma) hakkı vardır."
13044- Ata der ki:
"Efendileri her ikisiyle anlaşma yapar ve yine her ikisini birden azat
ederse karı koca olarak devam ederler ve kadının seçme hakkı olmaz."
13045- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Kölenin anlaşmalı olan karısına
bedelinde yardım etmesi ve sonunda kadının azat edilmesi konusunda ne
dersin?" diye sorduğumda: "Kocasının yanında kalıp kalmama kararını
kendisi verir" dedi.
13046- ibrahım(-i NehaI)
der ki: "Şayet kocası anlaşma bedelini ödemesinde yardım etmişse azat
edilmesi halinde cariyenin seçme hakkı olmaz." Firas'ın bildirdiğine göre
Şa’bi: "Anlaşma bedeline yardım etse dahi azat edilince cariyenin seçme
hakkı olur" demiştir.
13047- Sevri der ki:
"Denilir ki eğer anlaşmalı iken onunla evlenmişse azat edilmesi halinde
cariyenin seçme hakkı olmaz. Ancak anlaşma yapmadan önce onunla evlenmişse azat
edilmesi durumunda seçme hakkı olur."
13048- Sevri der ki:
Ümmü veledin kocası varken efendisi öldüğünde seçme hakkı vardır. Aynı şekilde
mudebbere ve anlaşmalı cariye ile hür bir erkekle evli olan cariyenin
hürriyetlerine kavuşmaları durumunda seçme hakları olur."
13049- Sevri der ki:
"Anlaşmalı olan karı koca köleler şayet anlaşma bedelini öderlerse sonunda
kadının seçme hakkı olur,"
13050- Hasan(-ı BasrI)
der ki: "Anlaşmalı cariye hür biriyle evlendiği zaman azat edilmesi
halinde seçme hakkı olmaz."
13051- Ebu Kılabe der
ki: "Böylesi bir cariyenin seçme hakkı yoktur."
13052- Zühri der ki:
"Böylesi bir cariyenin seçme hakkı yoktur."
13053- Şa’bi ile İbn
Sırın: "Böylesi bir cariyenin seçme hakkı vardır" demişlerdir.
13054- Cabir b. Zeyd der
ki: "Kocası anlaşma bedeline yardım etse dahi azat edilince cariyenin
seçme hakkı olur."
Kölenin Karısını Satın
Alıp Azat Etmesi
13055- Ebu'z-Zübeyr
bildiriyor: Cabir b. Abdillah'ın: "Kişinin evli olduğu cariyeyi satın alıp
azat ettikten sonra onunla yeniden evlenmesinde bir sakınca olmaz"
dediğini işittim.
13056- İbn Cüreyc bildiriyor:
Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Kişinin evli olduğu cariyeyi satın alıp azat etmesi
konusunda ne dersin?" diye sorduğumda şöyle dedi: "Yeni bir nikah ve
yeni bir mehirle kadınla evlenebilir, zira onu satın almasıyla kadının
cariyeliğini de, nikahını da bitirmiştir."
13057- Katade der ki:
"Kişi evli olduğu cariyeyi satın alıp azat ettiği zaman yeni bir nikah ve
yeni br mehirle kadınla evlenebilir. Zira ilk nikah, onu satın alıp azat
etmesiyle bitmiştir."
Hür Kadının, Evlendiği
Kölenin Tümüne veya Bir Kısmına Malik Olması
13058- Katade der ki:
"Hür kadın, evlendiği kölenin bir kısmına malik olması durumunda ona haram
olur. Ancak isterse onu satın alıp azat eder, sonra da onunla evlenir. Bu
şekilde satın almadan önceki ayrılıkları bir boşama yerine geçer."
13059- Ata b. es-saib
bildiriyor: Medine'ye geldim ve: "Buranın en alimi kimdir?" diye
sordum. Sorduğum her kişi bana Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe'yi gösterdi.
Bunun üzerine Ubeydullah'a geldim ve: "Hür kadının köle olan kocasını
sonradan satın alması hakkında ne dersin?" diye sordum. Ubeydullah:
"Eğer tümünü satın alırsa ayrılırlar. Ancak satın alıp azat ederse yine
eski nikahlarıyla devam ederler, yeni bir mehir ve iddet gerekmez" dedi.
Ma'mer der ki:
en-Nehai'nin de bu konuda aynı şeyi söylediği bana ulaşmıştır. Katade de:
"(Satın alması halinde) ayrılırlar" demiştir.
13060- Urve der ki:
Abdulkerim b. Ebi'I-Muharik bana bir mektup yazıp hür kadının köle olan
kocasına sonradan miras yoluyla malik olması konusunu sormamı istedi. Amir eş-Şa'bi'ye
bunu sorduğumda: "Ona malik olduğu zaman azat ederse eski nikahları üzere
evliliklerine devam ederler. Ancak ona malik olduğu halde köle olarak bırakırsa
ayrılırlar" dedi.
13061- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a, kişinin ümmü veledini kölesiyle
evlendirdikten sonra ölmesi ve o ümmü veledden bir çocuğunun olması durumunu
sorduğumda veya birisi ona bunu sorunca: "Ümmü veledin efendisinden olan
çocuğunun köle üzerinde mülkiyet hakkı olmasından dolayı karı koca ayrılırlar"
dedi. Ata (b. Ebi Rebah)'a göre kadın, köle olan kocasının bir kısmına malik
olması durumunda ayrılırlar.
13062- Ma'mer, ... den
bildiriyor: "Kişi, ümmü veledini kölesiyle evlendirdikten sonra ölmesi
durumunda ümmü veledin köleden boşanma veya karısı olarak kalma konusunda seçme
hakkı olur. Şayet kocasında kalmayı seçerse ayrılmazlar."
Abdürrezzak der ki:
Ma'mer'e: "Ama ümmü veledin ölen efendisinden bir oğlu bulunuyor ve bu
durumda bu çocuğun köle üzerinde hakkı oluyor" denilince, Ma'mer:
"Çocuk annesine tabidir. Koca ise efendisinin oğlunun annesiyle evlenmiş
bir köle konumunda olur. Bundan dolayı karı koca ayrılmazlar" karşılığını
verdi.
Zühri der ki: "Kişi
zorunlu durumlar dışında çocuğunun malından bir şey alamaz. Zorunlu durumlarda
da aşırıya kaçmadan alıp harcayabilir."
Ma'mer der ki: Katade de
Hasan'dan, Ata'nın görüşünü ve onun ilaveten:
"Kişi, oğlunun
cariyesini alıp onunla ilişkiye girebilir" sözünü nakleder. Katade ise:
"(Hasan)'ın bu yöndeki görüşünü beğenmiyorum" der.
Kişinin, Evlendiği
Cariyenin Sonradan Bir Kısmmı Satın Alması
13063- Ma'mer
bildiriyor: Bir cariyeyle evlenen, sonra da onun bir kısmını satın alan kişi
konusunda Zühri: "Tamamen onu satın alana kadar cariye ona haram olur.
Şayet cariyeyle ilişkiye girer de hamile kalırsa cariye ümmü veled konumunda
olur ve bedeli bunun üzerinden hesaplanıp diğer ortaklara ödenir" dedi.
Katade ise bu konuda: "Bu şekilde cariye kişiye daha da yakın olur ve
karısı olarak kalır" dedi.
13064- İbn Tavus
bildiriyor: Babama (Tavus'a), böylesi bir kadının durumu sorulunca sanki bunu
mekruh görmüş gibi: "Bu durumda onun karısı değil cariyesi olur"
dedi.
13065- Hakem der ki:
ibrahım(-i Nehai)'e: "Kişinin evli olduğu cariyenin bir kısmına miras
yoluyla malik olması veya hür kadının evli olduğu kölenin bir kısmına miras
yoluyla malik olması konusu sorduğumda: "Şayet biri diğerinin bir kısmına
miras yoluyla malik olursa aralarındaki nikah bozulur" dedi.
Hür Erkeğin Evli Olduğu
Cariyeyi Satın Alması
13066- Cabir bildiriyor:
Hür erkeğin evli olduğu cariyeyi satın alması konusunda Şa’bi: "Satın
alamaz; zira satın alması durumunda nikahları bozulur ve yanında karısı olarak
değil cariyesi olarak kalır" dedi.
Kölenin Hür Olan Karısmı
Kandırması
13067- İbn Cüreyc
bildiriyor: Adamın bir eşyayı ödünç alıp onunla bir kadınla evlenmesi konusunda
İbn şihab: "Eşyanın sahibi bu eşyasını alır. Kadın ile eşya sahibi
haklarını onları kandıran kişiden alırlar."
13068- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah) bana şöyle dedi: "Kadın hür olduğunu
bildiği bir erkekle evlenip de sonradan onun köle olduğunu öğrendiğinde
muhayyer bırakılır. Dilerse kocasının yanında kalır, dilerse de ondan
boşanır."
13069- Ata (b. Ebi
Rebah) der ki: "Kadın, köle olduğu yönünde söylenen sözlere rağmen biriyle
evlendiği zaman daha sonra seçme hakkı bulunmaz." İbn Cüreyc der ki: Amr
(b. Dinar) ise: "Kesin bir bilgiye sahip olmadan onunla evlendiği zaman
sonradan seçim hakkı olur" demiştir.
13070- Ma'mer
bildiriyor: Hür bir kadınla hür olduğunu söyleyerek evlenen erkeğin köle olduğu
kadınla ilişkiye girdikten sonra anlaşılması konusunda Zühri şöyle dedi:
"Karısı muhayyer bırakılır. isterse ondan ayrılır, isterse de karısı
olarak kalır. Onu kandırarak evlendiği için de ona emsal kadınların mehri kadar
mehir verir."
13071- Katade
bildiriyor: Adamın biri hür olduğunu söyleyerek beş deve karşılığında bir
kadınla evlendi. Sonra davaları Hz. Osman'a taşınınca nikahlarını iptal etti.
Kadına iki deve verdi, geri kalan üç deveyi de (kölenin efendisi olan) Ebü
Müsa'ya iade etti.
13072- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Hür olduğunu söylerek efendisine ait
bir mal karşılığında hür bir kadınla evlenen köle hakkında ne dersin?"
diye sorduğumda: "Efendisi kölenin yanında bizzat malından gördüğünü alabilir.
Kadının harcadıkları için de bir şeyalamaz. Ancak mal kölenin malı ise kadının
olur" dedi. Ben ve Ubeydullah b. Yezid ise bu konuda: "Benim malım
ile kölemin malı birdir. Bundan dolayı efendisi kölenin karısından malı alır ve
ona emsal kadınların mehri kadarını verir" diyoruz .
13073- İbn Cüreyc
bildiriyor: İbn Ebi Leyla fakihlerinden naklen bana şöyle dedi: "Böylesi
bir durumda kölenin mehir olarak kadına verdiği malı kölenin efendisi alır.
Zira kadın adamın ne olduğunu tam olarak öğrenmeden evlilikte acele
etmiştir."
13074- Davud b. Ebi
Hind, Amir eş-Şa’bi veya Abdullah b. Kays'tan bildirir: "Ebu Musa'nın
çobanlık yapan bir kölesi vardı. Bu köle Ebu Musa'nın izni olmadan kendini hür
biri olarak tanıtarak hür bir kadınla evlendi. Mehir olarak da Ebu Musa'nın
develerinden beş deve verdi. Ancak davaları Hz. Osman'a taşınınca kadına iki
deve verdi, Ebu Musa'ya da üç deveyi iade etti. Bu kadın Ebu Ca'de'nin
azatlısıydı. Bana bildirilene göre Ebu Musa'nın kölesinin adı da Eflah idi. /1
Hür Erkeğin Cariye ile
Evlenmesi
13075- Ata (b. Ebi
Rebah) der ki: "Bugün hür olan erkek, aynı mehirle hür bir kadınla
evlenebilecekse cariyeyle evlenemez."
13076- İbn Tavus
bildiriyor: Babam (Tavus) da aynısını söyledi. Ona:
"Şayet zina
etmekten korkarsa böylesi bir evlilik yapabilir mi?" diye sorduğumda:
"Böylesi bir evililiğin ona helal olacağını bilmiyorum" dedi.
13077- Katade der ki:
"Kişi şayet zinaya bulaşmaktan korkuyarsa böylesi bir evlilik
yapabilir."
13078- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'ın: "Kişi şayet onunla zina etmekten
korkuyarsa onunla evlenmesinde bir sakınca olmaz" dediğini işittim.
13079- Sevri,
arkadaşlarından birinden bildirir: "Hür olan kişi zinaya bulaşma endişesi
taşımıyorsa cariye birisiyle evlenemez." Abdürrezzak der ki: "Sevri
aynısını ibrahım(-i Nehai)'den de zikretmiştir."
13080- İbn Tavus,
babasından (Tavus'tan) bildirir: "Kişi hür bir kadınla evlenme imkanı
varken cariyeyle evlenemez."
13081- Abdürrezzak,
Tavus'un sözünün aynısını Zühri'den nakletmiştir.
13082- Ebu'z-Zübeyr
bildiriyor: Cabir b. Abdillah'ın: "Hür biriyle evlenecek mehri bulabilen
kişi cariye ile evlenmesin" dediğini işittim.
13083- Hasan(-ı BasrI)
der ki: "Kişinin zinaya bulaşma korkusu yoksa veya hür bir kadınla evlenecek
imkanı varsa cariyeyle evlenmesin."
13084- Zazan bildiriyor:
Hasan(-ı BasrI) ile İbn Sirin, bu zamanlarda hür kişinin cariye ile evlenmesini
mekruh görür ve: "Zamanında hür kadınların masrafını karşılamak sıkıntı
yarattığından dolayı cariyelerle evlenmeye ruhsat verilmişti" derlerdi.
Tahric: Said b. Mansur
(3/723), mana olarak aynısını bu isnadla sadece Hasan'dan rivayet eder.
13085- İbn Abbas der ki:
"Kişi üçyüz dirheme sahip olduğu zaman hac kendisine vacip olurken cariye
ile evlenmesi de haram olur."
13086- İbn Sem'an
bildiriyor: Mücahid'in, "Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve
rahmettir"[Bakara, 178] buyruğunu açıklarken: "Bundan kasıt
cariyelerle evlenmedir. Onlarla evlenmenin bir sakıncası olmadığı ifade
edilmiştir" dediğini işittim.
13087- Leys bildiriyor:
Hür erkeğin cariyeyle evlenmesi konusunda Mücahid: "Kişinin imkanları iyi
olsa da cariye veya Hıristiyan kadınla evlenmesi bu ümmete tanınan kolaylık ve
imkanlardan birisidir" dedi.
Abdürrezzak der ki:
Süfyan da bu görüşü kabul etmiş ve: "Cariyeyle evlenmenin bir sakıncası
yoktur" demiştir. Süfyan'a cariye ile evlenme konusunu sorduğumda İbn Ebi
Leyla'nın Minhal vasıtasıyla Abbad b. Abdillah'tan Hz. Ali'nin: "Şayet
cariye olan bir kadın hür olan kadının üzerine kuma getirilirse hür kadına iki,
cariyeye ise bir gün vardır" dediğini zikretti ve: "Ben de bunda bir
sakınca görmüyorum" dedi.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Cariyeyi Hür Kadın
Üzerine Kuma Getirmek