musannef

Abdurrezzak

Talak

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Başka Bir Yerdeki Hanımını Boşayan Kişinin Bu Hanımının iddeti Hangi Gün Başlar?

 

11041- (Abdullah b. Ömer'in azadlısı) Nafı, başka bir yerdeyken hanımını boşayan kişiye ilgili olarak: "Kadın, boşandığı veya kocasının öldüğü günden itibaren iddet beklemeye başlar" demiştir.

 

 

11042- Başka bir kanalla İbn Ömer'den bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir. 

 

Tahric: Beyhaki (7/425), "İbn Numeyr-Nafi'" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

11043- İbn Abbas der ki: "Kadın, boşandığı veya kocasının öldüğü günden itibaren iddet beklemeye başlar.''

 

Tahric: Beyhaki (7/425), İbn Mes'ud kanalıyla rivayet etti. İbn Hazm, el-Muhalld'da (19/311) geçtiği üzere, İbn Ömer kanalıyla İbn Abbas'tan olan rivayeti sahih bulmuştur.

 

 

 

11044- İbn Şihab (ez-Zühri): "Kadın, boşandığı günden itibaren iddet beklemeye başlar" demiştir.

 

 

 

11045- Mücahid, Süleyman b. Yesar, İbn Sirin ve Ebu Kılabe şöyle dediler: "Kadın, boşandığı veya kocasının öldüğü günden itibaren iddet beklemeye başlar." Eyyub bu hadisi, hepsinden nakletmiştir.

 

Tahric: İbn Hazm rivayeti sahih bulmuştur.

 

 

 

11046- Ata (b. Ebi Rebah): "Kadın, kocasının öldüğü veya kendisini boşadığı günden itibaren iddet beklemeye başlar" demiştir.

 

 

 

11047- Tavus: "Kadın, boşandığı veya kocasının öldüğü günden itibaren iddet beklemeye başlar" demiştir.

 

 

 

11048- Said b. el-Müseyyeb: "Eğer hangi gün öldüğüne veya boşadığına dair delil getirilirse, kadın boşandığı veya kocasının öldüğü günden itibaren iddet beklemeye başlar" demiştir.

 

Tahric: el-Muhalla'da (9/312) geçtiği üzere farklı kanallarla İbn Ebi Şeybe rivayet etti.

 

 

 

11049- ibrahim(-i NehaI): "Kadın, boşandığı veya kocasının öldüğü günden itibaren iddet beklemeye başlar" demiştir.

 

 

 

11050- Hakem b. Uteybe, bu konuyu ibrahim(- Nehai)'ye sorunca, ibrahim: "Kadın, boşandığı veya kocasının öldüğü günden itibaren iddet beklemeye başlar" cevabını vermiştir.

 

 

 

11051- Hz. Ali: "Kadın, kocasının kendisini boşadığını veya öldüğünü öğrendiği günden itibaren iddet beklemeye başlar" demiştir. 

 

Tahric: Beyhaki (7/425) ve başkaları Ebu Sadık kanalıyla Hz. Ali' den rivayet ettiler. Beyhaki: "Şa’bi, Ali kanalıyla rivayet etmiştir" dedi.

 

 

 

11052- Hasan(-ı BasrI): "Kadın, kocasının kendisini boşadığını veya öldüğünü öğrendiği günden itibaren iddet beklemeye başlar" demiştir.

 

Tahric: İbn Hazm, "Vekı' - Hasan" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

11053- Hasan(-ı BasrI): "Kadın, kocasının kendisini boşadığını veya öldüğünü öğrendiği günden itibaren iddet beklemeye başlar ve nafaka alır" demiştir. Ma'mer, Katade'nin de aynı şeyi söylediğini bildirir.

 

 

 

11054- Şa'bi: "Kocasının ölümünden sonra, onun malından yediğinin hissesine düşen mirasından fazlası kendisinden alınır" demiştir. ibrahim(Nehai): "Kocasını beklediği sürece yediği mal kadının kendisine aittir" demiştir. Sevri, Şa'bi'nin görüşünü tercih etmiştir.

 

 

 

11055- Ebu'ş-Şa'sa: "iddet bittikten sonra kadının kullandığı mal kocaya iade edilir" demiştir .

 

 

 

11056- Ma'mer, bir veya iki talakla boşanan ve iddeti bitinceye kadar bundan haberdar olmayan kadını, kocasının geri döndürme hakkının olup olmadığıyla ve "iddeti haberi olunca başlar" diyenlerin sözüne göre birbirlerine varis olup olmayacaklarıyla ilgili olarak şöyle dedi: "Birbirlerine varis olamazlar." Hem: "Haberi olunca iddeti başlar" diyenlere, hem de:

"Onu boşadığı günden itibaren iddeti başlar" diyenlere göre de, kocanın, bu kadını geri döndürmesi mümkün değildir. Zannedersem, bu iki görüşü de Katade, Hz. Ali'den ve İbn Mes'ud'dan nakletmiştir. Hasan da aynı şeyi söylemiştir.

 

 

 

11057- Sevri ve Ma'mer, hanımından bir müddet uzaklaşıp: "Seni bir yıl önceden boşadım" demesi, kadının da: "Üç hayız müddeti geçirdim" demesiyle ilgili olarak: "Kadının iddeti haberi olunca başlar ve birbirlerine varis olamazlar. Talak gerçekleşmiştir" dedi.

 

 

 

11058- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Rahimlerinde Allah'ın yarattığını gizlemeleri kendilerine helal değildir"[Bakara, 228] ayeti hakkında ne dersin?" diye sorunca şöyle cevap verdi: "Kocasının rağbet etmesi için çocuğu gizleyemez. Bundan hayız da kastedilmiş olabilir." Bir kişiye, benim de duyduğum bir ortamda: "Kocasının kendisine rağbet etmesi için, kocası sormadığı halde ona hamile olduğunu haber vermeye hakkı var mı?" diye sormasını istedim. Adam sorunca Ata şöyle cevap verdi: "Kadın bunu ailesine haber verir. Onlar da kocasına söylerler."

 

ibn Cüreyc der ki: "Ancak kadının iddeti bittikten sonra erkeğin çocuğun nafakasına yardımcı olması benim için daha uygundur."

 

 

 

11059- Mücahid: "Rahimlerinde Allah'ın yarattığını gizlemeleri kendilerine helal değildir"[Bakara, 228] ayetini açıklarken şöyle dedi: Boşanan kadının hamile olmadığı halde: "Ben hamileyim", hamile olduğu halde de: "Hamile değilim", hayızlı omadığı halde: "Hayızlıyım" hayızlı olduğu halde de: "Hayızlı değilim" demesi helal değildir.

 

Tahric: Farklı kanallarla Beyhaki (7/420) rivayet etti.

 

 

 

11060- Katade der ki: "Kadın, çocuğu başka erkeğe nisbet etmek için hamileliğini gizlerdi. Yüce Allah kadının böyle yapmasını yasaklamış ve "Eğer kocalar barışmak isterlerse, bu durumda boşadıkları kadınları geri almaya daha fazla hak sahibidirler"[Bakara, 228] buyurmuştur. Katade: "Kocaları, iddet bitmeden boşadıkları kadınlarını geri almaya daha fazla hak sahibidir" demiştir.

 

Tahric: Taberı, Tefsir'inde (2/256) Abdürrezzak kanalıyla rivayet etti.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Bakirenin Talakı