musannef

Abdurrezzak

Talak

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Hamile Kadının iddeti ve Nafakası

 

12015- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "Erkeğin dönüşsüz bir şekilde boşadığı kadınla artık bir ilişkisi kalmaz. Ancak hamile ise çocuk doğana kadar ona nafaka verir. Hamile değilse de nafaka vermesine gerek yoktur."

 

Tahric: Beyhaki (7/475), Abdulmecld kanalıyla İbn Cüreyc'den rivayet etti.

 

 

 

12016- Ma'mer bildiriyor: Dönüşsüz bir şekilde boşanan hamile kadın konusunda Zühri: "çocuğu doğurana kadar kocası onun nafakasını temin eder" dedi.

 

 

 

12017- Katade der ki: "Kadın doğumunu yapana kadar erkek onun nafakasını karşılar, ancak birbirlerine mirasçı olamazlar."

 

 

 

12018- Hişam b. Urve, babasından bildirir: "Hamile olmadıktan sonra dönüşsüz bir şekilde boşanan kadına nafaka yoktur."

 

 

 

12019- Hişam b. Urve der ki: Babama: "Erkek karısını dönüşsüz bir şekilde boşadığı zaman karı koca birbirine mirasçı olur mu? Böylesi bir boşanmada kadına nafaka gerekir mi?" diye sorduğumda şöyle dedi: "Birbirlerine mirasçı olamazlar. Aynı şekilde böylesi boşanmada kadın hamile değilse nafaka da almaz."

 

 

 

12020- Sevr! bildiriyor: Boşanmış kadın konusunda İbn Ebi Leyla:

"Nafaka hakkı vardır, ancak mesken hakkı olmaz" dedi. Hammad (b. Ebi Süleyman) ise: "Hem nafaka, hem de mesken hakkı vardır" dedi.

 

 

 

12021- Ata (b. Ebi Rebah), Abdurrahman b. Asım b. Sabit'ten bildirir: Dahhak b. Kays'ın kızkardeşi Fatıma binti Kays'ın bana bildirdiğine göre Mahzum oğullarından olan kocası kendisini üç talakla boşadı. Boşadıktan sonra da savaşlardan birine çıktı ve kendisine nafaka vermesi için birini vekil bıraktı. Ancak Fatıma verilen nafakayı az bulunca durumu anlatmak üzere Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşlerinden birinin yanına gitti. O esnada da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içeriye girdi. Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşi:

"Ya Resulallah! Yanımdaki Fatıma binti Kays'tır. Kocası onu üç talakla boşamış ve ona nafaka olarak az bir mal göndermiş. Fatıma bunu az bulup reddetmiş, ama kocası bunun da nafaka değil sadaka olduğunu söylemiş" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Adam doğru demiş" karşılığını verdi ve Fatıma'ya dönerek şöyle devam etti: "Ümmü Mektum'un yanına git ve iddetini orada geçir." Ancak sonrasında: "Fakat Ümmü Mektum'un misafirleri çok olur. Sen ama biri olan Abdullah b. Ümmü Mektum'un yanına git ve iddetini orada geçir" buyurdu.

 

Fatıma, Abdullah b. Ümmü Mektam'un evine gidip iddetini orada geçirdi. iddeti bittikten sonra kendisini Ebu Cehm ile Muaviye b. Ebi Süfyan istediler. Fatıma fikrini almak için Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelince şöyle buyurdu: "Ebu Cehm sopasını çok kullanan biridir ve sana da bunu yapmasından korkartm. Muaviye ise maldan yoksun birisidir." Sonrasında Fatıma, Usame b. Zeyd ile evlendi.

 

Tahric: Nesai (2/102), Muhalled kanalıyla İbn Cüreyc'ten rivayet etti.

 

 

 

12022- Ebu Seleme b. Abdirrahman bildiriyor: "Fatıma binti Kays'ın bana bildirdiğine göre evli olduğu Ebu Amr b. Hafs b. el-Muğire kendisini üç talakla boşamıştı. Fatıma iddeti içinde evinden çıkma konusunda fetva için Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelince Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ama biri olan İbn Ümmü MektUm'un yanında iddetini geçirmesini emretmiştir."

Ancak dönemin valisi Mervan, boşanmış kadının iddetini geçirmek üzere kocasının evinden başka bir eve gitmesine ruhsat veren Fatıma'nın bu rivayetini kabul etmemiştir.

 

Tahric: Müslim (1/484), Salih kanalıyla İbn Şihab' dan rivayet etti.

 

 

 

12023- Urve'nin bildirdiğine göre Hz. Aişe (iddeti koca evinden başka bir evde geçirmesine ruhsat tanıyan) Fatıma'nın bu sözünü kabul etmemıştır.

 

Tahric: Müslim aynı isnadla rivayet etti.

 

 

 

12024- Ubeydillah b. Abdillah b. Utbe bildiriyor: Ebü Amr b. Hafs b. elMuğıre, Hz. Ali ile birlikte Yemen'e gitti. Oradayken karısı Fatıma binti Kays'a kalan son talak hakkını kullanarak onu boşadığı haberini yolladı. Haris b. Hişam ile Ayyaş b. Ebi Rabia'yı da nafakasını ödemekle görevlendirdi. Ancak Fatıma verilen nafakayı az bulunca, Haris ile Ayyaş: "O zaman Vallahi hamile olmadıktan sonra bizden alacağın herhangi bir nafaka yoktur" dediler. Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip durumunu anlattığında Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nafaka hakkın yoktur" buyurdu. Fatıma iddetini kocasının evi dışında bir evde geçirmek için izin isteyince Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona izin verdi.

 

Fatıma: "Ya Resülallah! Nerede kalayım?" diye sorunca, Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İbn Ümmü MektOm'un yanında kal" karşılığını verdi. İbn Ümmü Mektüm ama birisi olduğu için Fatıma yanında rahat bir şekilde dış giysilerini çıkarabiliyor, İbn Ümmü Mektüm onu göremiyordu. iddeti bittikten sonra da Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu Usame b. Zeyd ile evlendirdi.

 

(Daha sonraları Emevi valisi) Mervan durumu sormak için Kabısa b. Zueyb'i Fatıma'ya gönderdi. Fatıma da bu olayı aynı şekilde anlattı. Kabısa dönüp bunu Mervan'a bildirince, Mervan: "Biz bu haberi bir kadından başka hiçbir kimseden işitmedik. Bunun için biz (bunun yerine) insanları üzerinde bulduğumuz güvenilir bir hususla amel ederiz" dedi. Mervan'ın bu sözünü duyan Fatıma da şöyle karşılık verdi: "Aramızda hakem olarak Kur'an vardır ki Yüce Allah şöyle buyurur: "Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları, iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti sayın; Rabbiniz olan Allah'tan sakının; onları, apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir yana evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınıar. Bunlar, Allah'm sınırlarıdır. Allah'ın sınırlarını kim aşarsa, şüphesiz, kendine yazık etmiş olur. Bilmezsin, olur ki, Allah bunun ardından bir hal meydana getirir. "[Talak, 1] Bu, kendisine dönme hakkı olanlar için sözkonusudur. Peki, üç talaktan sonra daha ne olabilir ki? Nasıl ''Hamile değilse ona nafaka yoktur'' diyebilirsiniz? Neye dayanarak iddeti kocamın evinde geçirmemi istiyorsunuz?"

 

Abdürrezzak der ki: "Ma'mer bu konuda bizlere önce bu rivayeti, daha sonra ise bundan sonraki rivayeti zikretti."

 

Tahric: Müslim (1/484), İbn Rahuye ile Abd b. Humeyd kanalıyla Abdürrezzak'tan ve Ebu Davud, Muhammed b. Halid kanalıyla Ubeydullah'tan rivayet ettiler.

 

 

 

12025- Ubeydillah b. Abdillah b. Utbe bildiriyor: Mervan'ı valiliği sırasında Abdullah b. Amr b. Osman henüz genç yaşında iken, Said b. Zeyd'in kızını üç talakla dönüşsüz bir şekilde boşadı. Kızın annesi de Hamne binti Kays'tı. Bunun üzerine teyzesi Fatıma binti Kays kadının Abdullah b. Amr'ın evinden ayrılmasını ve iddetini başka yerde geçirmesini söyledi. Mervan durumdan haberdar olunca haber gönderip kadının kocasının evine dönmesini ve iddetini bitirinceye kadar orada kalmasını istedi ve: "Henüz iddet bitmemişken neye dayanarak kocasının evinden başka bir eve çıkıyorsun?" diye sordu. Kadın da ona haber yollayarak bu yönde kendisine Fatıma binti Kays'ın fetva verdiğini, zira kendisi de kocası Ebu Amr b. Hafs elMahzumı tarafından üç talakla boşandığı zaman iddetini tamamlamak üzere Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona başka bir eve gidebileceği yönünde fetva verdiğini söyledi.

 

Mervan durumu sormak için Kabısa b. Zueyb'i Fatıma'ya gönderdi. Cevap olarak da Fatıma binti Kays şöyle dedi: "Ebu Amr b. Hafs el-Mahzumi ile evliydim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ali b. Ebi Talib'i bir görev için Yemen'e gönderince Ebu Amr da onunla birlikte Yemen'e gitti. Beni daha önceden iki talakla boşadığı için Yemen'e giderken de kalan son talak hakkını kullanarak beni boşadığı haberini yolladı. Haris b. Hişam ile Ayyaş b. Ebi Rabia'yı da nafakamı ödemekle görevlendirdi. Haris ile Ayyaş'a haber yollayıp söz konusu nafakayı istediğimde: "Vallahi hamile olmadıktan sonra bizden alacağı herhangi bir nafab yoktur" cevabını verdiler. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip durumu anlattığımda Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hamile olmadıktan sonra nafaka hakkın yoktur" buyurdu. iddetimi kocamın evi dışında bir evde geçirmek için izin istediğimde Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana izin verdi. Ona: "Ya Resulallah! Nerede kalayım?" diye sorduğumda, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İbn Ümmü Mektum'un yanında ka[" karşılığını verdi. İbn Ümmü MektOm ama birisi olduğu için yanında rahat bir şekilde dış giysilerimi çıkarabiliyor, İbn Ümmü Mektum beni göremiyordu. iddetim bittikten sonra da Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni Usame b. Zeyd ile evlendirdi."

 

Kabısa dönüp bunu Mervan'a bildirince, Mervan: "Biz bu haberi bir kadından başka hiçbir kimseden işitmedik. Bunun için biz (bunun yerine) insanları üzerinde bulduğumuz güvenilir bir hususla amel ederiz" dedi. Mervan'ın bu sözünü duyan Fatıma da şöyle karşılık verdi: "Aramızda hakem olarak Kur'an vardır ki Yüce Allah şöyle buyurur: "Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları, iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti sayın; Rabbiniz olan Allah'tan sakının; onları, apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir yana evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınıar. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Allah'ın sınırlarını kim aşarsa, şüphesiz, kendine yazık etmiş olur. Bilmezsin, olur ki, Allah bunun ardından bir hal meydana getirir.''[Talak, 1] Bu, kendisine dönme hakkı olanlar için sözkonusudur. Peki, üç talaktan sonra daha ne olabilir ki? Nasıl ''Hamile değilse ona nafab yoktur'' diyebilirsiniz? Neye dayanarak iddeti kocamın evinde nafakasız bir şekilde geçirmemi istiyorsunuz?"

 

Tahric: Ebu Davud (s. 312), Abdürrezzak'tan rivayet etti. Nesai (2/103), Şuayb kanalıyla Zühri'den rivayet etti.

 

 

 

12026- Şa’bi anlatıyor: Fatıma binti Kays'ın bana bildirdiğine göre kendisi Ebü Hafs b. Amr veya Ebü Amr b. Hafs ile evliydi ve kocası onu boşamıştı. Nafaka ve mesken konusunu sormak üzere Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldiğinde Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Kays ailesinin kızı! Beni iyi dinle!" buyurdu. Sonra onu görmemek için elini yüzüne götürüp kapattı ve şöyle devam etti: "Bu konuda bir istekte bulunma; zira kadının geri dönme hakkı varsa, ancak nafaka ve mesken hakkı olur. Ancak dönüşsüz bir şekilde boşanmışsa ne nafaka. ne de mesken hakkı vardır. Filan kadının" veya: "Ümmü Şerik'in yanına git ve iddetini orada geçir." Ancak ardından: "Ama Ümmü ŞerTk'in ziyaretçisi çok olur" veya: "Yanına sohbete gelenler çok olur. Sen iddetini İbn Ümmü MektUm'un evinde geçir" buyurdu.

 

Tahric: Said b. Mansur, Mücalid kanalıyla kısa bir metinle ve Müslim rivayet ettiler.

 

 

 

12027- Şa’bi bildiriyor: "Fatıma binti Kays şöyle dedi: "Kocam beni üç talakla (dönüşsüz bir şekilde) boşayınca nakafa ve mesken konusunu sormak üzere Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldim. Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne nafaka, ne de mesken hakkın vardır" buyurdu." Bunu ibrahım'e zikrettiğimde şöyle dedi: "Ömer b. el-Hattab bu konuda: ''Rabbimizin Kitab'ı ile Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetini bırakıp da ona nafaka ve mesken hakkı tanıyacak değiliz'' demişti.''

 

Tahric: Müslim, Süfyan kanalıyla Seleme b. Kuheyl'den rivayet etti.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Nafaka Konusunda Teminat Almak