musannef Abdurrezzak |
Nikah |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Nikahta Şart Koşmak
10596- İbn Cüreyc der
ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a, bir kadınla evlenirken (kadının velisi): "Falan
vakte kadar mehri getirirsen bu senin hanımındır, bu vakitte getirmezsen senin
değildir" derse ve vakti gelince adam mehri getirmezse durum ne
olur?" diye sorunca: "Eğer nikah yapılmışsa, adam kadının üzerinde
hak sahibidir" cevabını verdi. Abdulkerım de aynı şeyi söylemiştir.
10597- Ata
el-Horasanı'nin bildirdiğine göre İbn Abbas, bir kadınla evlenirken kendisine:
"Falan tarihe kadar mehir gelirse, bu onun hanımıdır, eğer söylenen
tarihte gelmezse hanımı değildir" denilen kişi hakkında, adamın hanımını
alacağına hükmedip: "Böyle bir şart ileri sürmeye hakları yoktur"
dedi.
Tahric: Said ve Said
kanalıyla Beyhakı (7/250) rivayet etti.
10598- Hasan(-ı BasrI)
der ki: "Bu durumda nikah geçerli ileri sürülen şart ise geçersizdir. ''
Tahric: Said b. Mansur (3/667),
"Huşeym-Hasan" kanalıyla rivayet etti.
10599- Zühri: "Eğer
belirlenen tarihte mehri getirmezse nikah geçersiz olur" demiştir.
10600- ibrahim(-i NehaI)
der ki: "Nikahta ileri sürülen her şart geçersizdir. Eğer, (o hanımının
üzerine) evlenmemen, cariye edinmemen ve benzeri şeyler şart koşulursa bu
şartlar geçerli değildir. Ancak: "Eğer şöyle (bunlardan birini) yaparsam
hanımım boş olsun" derse, bu durumda hanımı boş olacağı için söylediğini
yerine getirmek zorundadır."
10601- İbn Cüreyc der
ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Bir adam bir kadınla nikahlanırken kendisine:
"Bunun üzerine evlemeyeceksin, cariye edinmeyeceksin ve bu kadını alıp
başka yere gitmeyeceksin" diye şart koştular, dediğimde: "Hayır,
onunla nikahlanınca bu şartlar geçersiz olur" karşılığını verdi.
10602- ibrahim(-i Nehai)
der ki: "Nikah anında koşulan her şart, nikahın yapılmasıyla yok olur.
Ancak talak bunun dışındadır. Alış veriş esnasında ileri sürülen her şart
aişverişin tamamlanması ile yok olur. Ancak azad etme bunun dışındadır."
Tahric: Farklı
kanallarla Said b. Mansur (3/670) rivayet etti.
10603- Şa’bi, bir
kadınla nikahlanırken, kadının kendi evinde kalmasını şart koşan kişinin bu
şartını geçersiz saymış ve: "Onun kocası(nın evi) onun evidir"
demiştir.
10604- Zühri der ki:
"Bu durumda koşulan şart hükümsüzdür." Ma'mer der ki: "Hasan da
aynı şeyi söylemiştir ve: "Eğer isterse (bu şartı koşmasına rağmen) onu
alıp (evine) götürebilir" demiştir. Katade de aynı şeyi söylemiştir. "
10605- Adiy b. Ertea der
ki: Şureyh'e gelip: "Ben Şam halkından biriyim" dedim. Şureyh:
"Merhaba" deyince, ben: "Neredesin?" diye sordum. Şureyh:
"Duvarın öbür tarafındayım" cevabını verince ben: "Sana
yaklaşayım" dedim. Şureyh: "Dilin elinden daha uzun" karşılığını
verince ben: "Bir kadınla evlendim" dedim. Şureyh: "Sana huzur
ve bol çocuk dilerim" karşılığını verince ben: "Kadının kendi evinde
kalması şart koşuldu" dedim. Şureyh: "Şartı yerine getirmek daha
iyidir" karşılığını verince ben:
"Onu alıp gidebilir
miyim?" diye sordum. Şureyh: "Senin buna hakkın var" cevabını
verince ben: "Aramızda hüküm ver" dedim. Bunun üzerine Şureyh:
"Hükmü verip bitirdim" dedi.
Tahric: Farklı
kanallarla Said b. Mansur (3/663) ve farklı kanallarla Vekı' (2/303) rivayet
ettiler.
10606- Muhammed'in
bildirdiğine göre Şureyh, nikah esnasında koşulan şartı geçerli saymış ve bu
konuda kadının lehine hüküm vermiştir.
10607- Başka birinin
bildirdiğine göre Şureyh'e bir adam ve hanımı geldiler. Şureyh adama:
"Nerede oturuyorsun?" diye sorunca, adam:
"Bahçenin öte
tarafından oturuyorum ve Şam ahalisinden biriyim" dedi. Şureyh: "Pek
uzak ve sevilmeyen bir yer" karşılığını verdi. Adam: "Bu kadınla
evlendim" deyince, Şureyh: "Sana huzur ve bol çocuklar dilerim"
karşılığını verdi. Adam: "Bana bir erkek çocuğu doğurdu" deyince,
Şureyh: "Süvarin hayırlı olsun" karşılığını verdi. Adam: "Kadını
alıp Şam'a gitmek istedim" deyince, Şureyh: "Yoldaşın eksik
olmasın" karşılığını verdi. Adam: "Ama evlenirken kendi evinde
oturmayı şart koşmuştu" deyince, Şureyh:
"Şartın yerine
getirilmesi gerekir" karşılığını verdi. Adam: "Allah sana selamet
versin! Aramızda hüküm ver" deyince, Şureyh: "Kadınla bu konuda bir
iki defa konuş; kabul etmezse dört defa konuş" karşılığını verdi.
Abdurrezzak der ki:
Ma'mer'den başkası bunu rivayet ederken, Şureyh'in: "Adamla bir iki defa
konuş; kabul etmezse dört defa konuş" dediğini zikreder.
10608- Abdurrahman b.
Ganm der ki: Hz. Ömer'e, bir kadının evlenirken, kocasının kendisini evinden
çıkarmamasını şart koşması konusunda muhakeme olmak için gelinince, Ömer:
"Kadının şartı geçerlidir" şeklinde hüküm verdi. Adamın biri:
"Eğer öyle olacaksa kocasından ayrılmak isteyen her kadın bunu
yapabilir" deyince, Ömer: "Müslümanlar kabul ettikleri şartlara bağlı
kalır, verdikleri sözlerin arkasından dururlar" karşılığını verdi.
Tahric: Farklı
kanallarla Said b. Mansur (3/660, 661) rivayet etti.
10609- Yahya b. Ebi
Kesır bildiriyor: "Bir adam, bir kadınla evlenirken, başka bir kadınla
evlenmeyeceği, cariye edinmeyeceği ve kadını, (erkeğin) ailesinin yanına
götürmeyeceği şartını kabul etti. Hz. Ömer bunu öğrenince:
"Bu kadının üzerine
evlenmen, cariye edinmen ve ailenin yanına götürmen konusunda ısrar
ediyorum" dedi.
Tahric: Said b. Mansur
ve Beyhakı, Said b. Ubeyd b. es-Sabık kanalıyla Ömer' den rivayet ettiler. bak:
Beyhakı (7/249) ve Sünen Said b. Mansur (3/668).
10610- Abdurrahman b.
Ganm der ki: Ömer b. el-Hattab'ın yanında, onun dizi dizime veya benim dizim
onun dizine değecek şekilde otururken, kocasından şikayetçi olan bir kadın
gelip: "Kocam benimle evlenirken kendisine beni bulunduğum şehirden
çıkarmamasını şart koştum" dedi. Bunun üzerine Ömer: "Şartının yerine
gelmesi onun hakkıdır" dedi.
10611- Adiy b. Adiy'in
bildirdiğine göre Hz. Ömer'e, kocasıyla evlenirken, evinden çıkarılmaması
şartını koşan kadınla ilgili bir dava getirilince, Hz. Ömer (kocaya):
"Kadının şartını yerine getir" dedi.
10612- Ebu Ubeyde b.
Abdillah b. Mes'ud der ki: "Muaviye'ye, hanımıyla evlenirken, kendisini
evinden çıkarmayacağına dair şartını kabul eden kocanın durumuyla ilgili bir
dava getirilince, Muaviye, Amr b. el-As'a sordu. Amr: "Benim görüşüm,
kocanın, kadının şartını yerine getirmesi şeklindedir" dedi.
Tahric: Said b. Mansur
(3/662), İbn Uyeyne kanalıyla Abdulkerim'den rivayet etti.
10613- Ukbe b. Amir
el-Cuheni'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Yerine getirilmeye en layık olan şart, fercleri helal kılmak
üzere kabul ettiğiniz şartlardır. "
Tahric: Müslim (1418),
Abdulhumeyd kanalıyla ve Buhari, Leysi kanalıyla her ikisi de Yezid b. Ebi
Habib'den rivayet ettiler.
10614- Başka bir kanalla
bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir.
Tahric: Nesai (6/93),
"İbn Cüreyc-Ukbe" kanalıyla rivayet etti.
10615- Ebu'ş-Şa'sa der
ki: "Eğer kadının ailesi, kocasına: "Onun evi bizim evimizdir. Onu
evinden alıp götürmemen onun mehridir" derlerse. Bu onun mehri sayılır ve
kocası bu kadını evinden çıkaramaz. ''
Tahric: Said b. Mansur
(3/658), İbn Uyeyne kanalıyla Amr'dan aynısını başka bir lafızla rivayet etti.
10616- Başka bir kanalla
Tavus'tan bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir.
10617- Ebu'z-Zübeyr der
ki: Tavus'a: "Nikah anında: "Ben ailemin yanında kalacağım. Beni
onların yanından çıkarma" diye şart koşan kadının durumunu sorunca şöyle
cevap verdi: "Müslüman olan her kadının, fercini helal kılmak isteyen
(evlenmek isteyen) erkeğe koştuğu şartı (bunu kabul eden) erkeğin yerine
getirmemesi helal değildir." Ebu'z-Zübeyr der ki: Ebu'ş-Şa'sa'nın şöyle
dediğini duydum: "Kadının, fercini helal kılmak isteyen (evlenmek isteyen)
erkeğe koştuğu her şart, onun mehrinden sayılır."
Derler ki: "Eğer,
falan kadınını boşa derlerse bunu yapma. Çünkü Allah'ın Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), bir kadının kocasından, diğer kadını boşamasını istemesini
yasaklamıştır."
Tahric: Ebü Hureyre
hadisinden Buhari (4857) ve Müslim'de (2/1029:38) şahitleri vardır.
10618- İbn Cüreyc der
ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Bir kişinin bir kadınla evlenirken, kadının:
"Eğer başkasıyla evlenirsen, cariye edinirsen veya beni bulunduğum yerden
çıkarırsan, bana şu kadar mal vereceksin" demesinin hükmünü sorduğumda:
"Eğer erkek (başka bir kadınla) evlenirse o mal kadının hakkı olur" cevabını
verdi. Yine Ata: "Bu mal kadının mehrinden sayılır" dedi.
10619- Zühri der ki:
"Kadının koştuğu şart aldığın mehrin ilavesi olur."
10620- İbn Cüreyc der
ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Eğer ona kötülük edersen, kadının boşama hakkı
elimizde olur ve kadın boş olur" şartını koşmaları, sonra adamın kadına
kötü davrandığını ispat etmeleri halinde durumun ne olacağını sorduğumda şöyle
cevap verdi: "Adam boşamadan onların hiçbir yetkisi olmaz ama (bu durumda
erkeğin kadını) ya iyilikle tutması veya güzellikle bırakması gerekir."
10621- Ata, bir kadınla
evlenirken kendisine: "Onu bulunduğu yerden çıkarırsan boş olur" diye
şart koşulan kişi hakkında: "Eğer onu bulunduğu yerden çıkarırsa boş
olur" demiştir.
10622- Katade:
"Kadın şartlarını nikah kıyılırken dile getirmezse sonradan bu şartların
bir değeri olmaz."
10623- Şa’bi, bin dirhem
mehirle bir kadınla evlenip: "Eğer üzerine bir kadın daha alırsam mehir
iki bin dirhemdir" diyen kişiyle ilgili olarak: "Nikah geçerlidir ve
kadın mehrin az olanını (bin dirhem) alır" dedi.
10624- Abdullah'ın, Hz.
Ali'den bildirdiğine göre Hz. Ali'ye, bir kadınla evlenirken onun evinde
kalması şartını kabul eden kişiyle ilgili bir dava getirilince, Hz. Ali:
"Allah'ın şartı onların şartından önce gelir" deyip bu şartı geçersiz
saydı.
10625- Abdulkerım Ebi
Ümeyye der ki: Hasan'a, Abdurrahman b. Uzeyne'ye, iyas b. Muaviye'ye ve Hişam
b. Hubeyre'ye, bir kadınla evlenirken onun evinde kalması şartını kabul eden
kişinin durumunu sorunca: "Şartın bir geçerliliği yoktur. Eğer isterse onu
bulunduğu yerden çıkarıp götürebilir" cevabını verdiler.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
iki Kişinin Aynı
Kadını Nikahlanması ve Hıristiyanın Müslüman Olan Kızı