musannef

Abdurrezzak

Nikah

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Mehrin Çok Olması

 

10394- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "(Kız tarafına) ayakkabılarımı gönderdim, (mehir olarak) buna razı oldular" deyince, "Ayakkabılarını ne yapacaklar?" karşılığını verdi. (ibn Cüreyc der ki) "Mehir olarak en az bir yüzük veya kıza gönderilecek giysi olur" denmiştir.

 

 

10395- Amr b. Dinar ve Abdulkerim şöyle dediler: "Mehrin en azı, sizin razı olacağınız miktardır." Abdulkerım der ki: "Mehir, bir dinara ulaşmayan değerde altındı, derler"

 

 

10396- ikrime: "Hz. Ali, Hz. Fatıma ile demir bir zırhı mehir vererek evlendi" demiştir.

 

Tahric: Beyhaki (7/234), İbn Cüreyc kanalıyla ve Ebil Ya'la, Mücahid kanalıyla Ali'den rivayet ettiler. bak: Mecmau'z-Zevaid (4/283).

 

 

 

10397- Başka bir kanalla bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir.

 

Tahric: Said b. Mansur (3/601), "İbn Uyeyne-İkrime" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

10398- İbn Ebi'I-Hüseyn'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Mehirde kolaylık sağlayınız. Erkek, kadına o kadar mehir verir ki, içinde ona karşı kin duyar. Hatta: ''Varmadan önce kırbamın ipini bile (mehir olarak) sana verdim'' der."

 

 

 

10399- Ömer b. el-Hattab (hutbesinde) şöyle dedi: "Kadınların mehirlerini yüksek tutmayınız. Eğer yüksek mehir dünyada bir cömertlik ve Allah katında takva işareti olsaydı, Allah'ın Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buna en layık olanıydı. Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımlarından ve kızlarından hiç birine on iki ukiye'den fazla mehir verilmemiştir. Kişi, kadına o kadar yüksek miktarda mehir verir ki, sonunda içinde kadına karşı bir kin oluşur ve: ''Sana varmadan önce kırbamın ipini bile bu yolda harcadım'' der."

 

(Ebu'I-Acfa der ki): "Ben küçüktüm ve Hz. Ömer'in bu sözle neyi kasdettiğini bilmiyordum". Hz. Ömer şöyle devam etti: "Bazıları, şu savaşlarda ölenler hakkında: ''Falan kişi şehid olarak öldürüldü veya falan kişi şehid olarak öldü'' diyorlar. Halbuki bu kişi, bineğini elde etmek istediği para veya ticaret için hazırlayıp yola çıkmış olabilir. Siz (bunlar için) Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dediği gibi: ''Allah yolunda öldürülene veya ölene cennet vardır'' deyiniz."

 

Tahric: Ebu Davud (2106); Tirmizi (1114, "hasen sahih"; Nesai (6/117); İbn Mace (1887), Muhammed b. Sırın kanalıyla aynı mana ile; Said b. Mansur (3/594); Ahmed (1/301); Humeydi (1/13) üçü de İbn Uyeyne kanalıyla Eyyub'dan ve farklı kanallarla Said b. Mansur rivayet ettiler.

 

 

 

10400- Başka bir kanalla bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir.

 

Sevri der ki: "Sana varmadan önce kırbamın ipini bile bu yolda harcadım" sözünden kastedilen: "Sana gelirken susuz kalma korkusuyla yol başlarında kırba astım."

 

 

 

10401- Ömer b. el-Hattab: "Kadınların mehirlerini yüksek tutmayınız. Eğer böyle yapmak takva olsaydı, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evlendirdiği kızları bu konuda sizden daha üstündü. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları sadece on iki ukiye mehirle evlendirdi."

 

Nafi ekledi: Hz. Ömer şöyle derdi: "Kadınların mehri, dört yüz dirhemden fazla olamaz. Ancak bundan daha azı na razı olurlarsa bunda sakınca yoktur." Nafi der ki: "Hz. Ömer'in çocuklarından biri, kızını altı yüz dirhem mehirle evlendirdi. Eğer Hz. Ömer bunu bilseydi onu insanlara ibret olacak şekilde cezalandırırdı. Hz. Ömer, bir şeyi yasaklayınca, ailesine: "Şunları yasakladım, insanlar, tıpkı çaylakların ete baktığı gibi size bakıyorlar. Sakın yasaklanan bu şeyi yapmayınız" derdi.

 

 

 

10402- Safvan b. Süleym bildiriyor: "Hz. Ali, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Hz. Fatıma ile on iki ukiye mehir vererek evlendi."

 

 

 

10403- Ali b. Yahya'nın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kadınlarınızın en hayırlist, mehri en çok olan değildir, Eğer böyle olsaydı, mehirleri en fazla olacakların ilki Resulullah'm kızları olurdu."

 

 

 

10404- Zeyd b. Eslem der ki: "Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımlarından hiç birine on iki ukiyeden fazla mehir vermedi. Kızlarından da hiç birine on iki ukiyeden fazla mehir verilmedi, On iki ukiye, dört yüz seksen dirhemdir."

 

 

 

10405- Zühri' der ki: "Allah'ın Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımlarının her birinin mehri on iki ukiye altındır. Bu da dört yüz seksen dirhem eder."

 

 

 

10406- Ebu Hureyre der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında kadınlara verdiğimiz mehir on ukiyedir. Bu da dört yüz dirhem eder."

 

Tahric: Nesai (6/117) rivayet etti.

 

 

 

10407- Muhammed b. ibrahim der ki: "Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımlarından her birine mehir on iki buçuk ukiye mehir verdi. Kızlarından da hiç birine on iki ukiyeden fazla mehir verilmedi. Bu da beş yüz dirhem eder."

 

 

 

10408- Mücahid: "Bir ukiye dört yüz dirhemdir. Bir neşş yirmi dirhemdir.

Bir nevat ise beş dirhemdir" demiştir.

 

 

 

10409- Ebu Hadred el-Eslemı bildiriyor: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adam gelerek bir kadın hakkında görüşünü sorunca, Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona ne kadar mehir verdin?" diye sordu. Adam: "iki yüz dirhem" cevabını verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer bu dirhemleri Buthan suyundan toplasaydınız bu kadar arttırmazdınız" buyurdu.

 

Tahric: Said b. Mansur (3/603), Huşeym kanalıyla Yahya b. Said'den; Beyhaki (7/235), İbnu'I-Mübarek kanalıyla Yahya'dan ve Heysemı'de (4/282) geçtiği üzere Taberanı rivayet ettiler. Ahmed (3/448) rivayet etti.

 

 

 

10410- Enes der ki: Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), üzerinde safran kokusu olan Abdurrahman b. Avf ile karşılaşınca: "Hayırdır! Neler oldu Ey Abdurrahman?" diye sordu. Abdurrahman: "Ensarıdan bir kadınla evlendim" cevabını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona ne kadar mehir verdin?" diye sorunca ise Abdurrahman: "Bir nevat altın!" cevabını verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir oğlakla bile olsa ziyafet ver" buyurdu.

Enes der ki: "Abdurrahman'ın, vefatından sonra hanımlarından her birine yüz bin dirhem düştüğünü gördüm. ''

 

Tahric: Buhari (8/102) ve Müslim (1427), Sabit kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

10411- Enes b. Malik der ki: Abdurrahman b. Avf, Medine'ye gelince, Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu Sa'd b. er-Rabı el-Ensarı ile kardeş yaptı. Said, Abdurrahman'a malının yarısını ve hanımlarından birini teklif etti. Said'ın iki hanımı vardı. Abdurrahman: "Allah malını ve aileni sana mübarek kılsın. Bana pazarı gösterin kafi" karşılığını verdi. Pazara gidip keş ve yağ alıp satmaktan bir miktar kazanç elde etti. Bir müddet sonra, Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onunla karşılaşınca, üzerinde safran izlerini görüp: "Hayırdır! Neler oldu ey Abdurrahman?" diye sordu. Abdurrahman: "Ensar'dan bir kadınla evlendim" cevabını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona ne kadar mehir verdin?" diye sorunca ise Abdurrahman: "Bir nevat altın!" cevabını verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir oğlakla bile olsa ziyafet ver" buyurdu.  Abdurrezzak der ki: "ismail b. Abdillah, Humeyd'den, Enes'ten, Abdurrahman'ın verdiği mehrin, iki danik altına karşılık geldiğini nakletti.

 

Tahric: Buhari (5/88, 7/4), Süfyan es-Seyrı kanalıyla ve Müslim 1427 (81), Humeyd et-Tavil kanalıyla "kısa bir metinle" rivayet ettiler.

 

 

 

10412- Amr b. Dinar'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nikahın en hayırlisi, kolay olanıdır" buyurdu.

 

Tahric: Ömer hadisinden Ebü Davud (2117) rivayet etti. Başka şahitleri de vardır.

 

 

 

10413- ibnu'I-Müseyyeb: "Kişinin, bir kamçıyı bile mehir verip evlenmesinde sakınca yoktur" demiştir.

 

 

 

10414- ibnu'I-Müseyyeb: "Evleneceği kadına mehir olarak bir kamçı verse, artık onun helali olur" demiştir.

 

Tahric: Said b. Mansur (3/638), "İbn Uyeyne-İbn Kusayt" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

10415- İbn Abbas: "Kişi, misvak ağacından bir misvakı bile mehir vererek evlenebilir" demiştir.

 

 

 

10416- Hz. Ali: "Mehir, on dirhemden az olmaz" demiştir. ibrahim ise:

"Mehrin, fahişeye verilen ücret gibi olmasını kerih görürüm. Mehrin on veya yirmi dirhem olmasını tercih ederim" demiştir. 

 

Tahric: Said b. Mansur (3/604), "Huşeym-İbrahim" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

10417- Enes der ki: Ebu Talha müslüman olmadan önce Ümmü Süleym'i isteyince: "Ben seni istiyorum. Senin gibisi reddedilmez, ama sen kafir birisin, ben ise müslümanım. Eğer müslüman olursan bu, benim mehrim olur ve senden başka bir şey istemem" dedi. Bunun üzerine Ebu Talha müslüman olup onunla evlendi.

 

 

 

10418- ibrahim b. Meysere'nin, teyzesinden bildirdiğine göre doğru söylediği bilinen bir kadın anlatıyor: Cahiliye döneminde babam bir gazvedeyken sıcağın altında yalın ayak kaldılar. Bir adam: "Bana ayakkabısını kim verir, buna karşılık doğan ilk kızımı ona vereceğim?" deyince, babam ayakkabısını çıkarıp adama attı. Adamın bir kızı doğup büluğa erince ise:

 

"Ailemi bana gönder" dedi. Adam: "Mehri ver" deyince, babam: "Vallahi, sana verdiğim iki ayakkabıdan fazlasını vermem" karşılığını verdi. Adam: "Vallahi, mehir vermeden onu sana vermem" deyince babam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip durumu sordu. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Size bundan daha hayirlısını bildireyim mi? Onu birak. Ne sen, ne de arkadaşm (kızın babası) yeminini bozmasın" buyurunca, babam kızı bıraktı.

(Ravi der ki): "Zannedersem adam kördü. Beni görmeyen gözü tarafından götürüp (yürütüp) Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi.

 

Tahric: Ahmed (5/366), Meymune binti Kerdem kanalıyla başka bir isnadla rivayet etti.

 

 

 

10419- Nafi'nin bildirdiğine göre İbn Ömer, kızlarını bin beşyüz dinar mehirle evlendirirdi.

 

 

 

10420- Ömer b. el-Hattab: "Kadınların mehrini yüksek tutmayınız" deyince, bir kadın: "Buna hakkın yoktur ey Ömer. Zira Yüce Allah: "Öbürüne (mehir olarak) yüklerle mal vermiş olsanız dahi ondan hiçbir şeyi geri almayın"[Nisa, 20] buyurmaktadır. Bu ayet, Abdullah'ın kıraatında: "Öbürüne (mehir olarak) yüklerle mal vermiş olsanız dahi ondan bir şey almanız helal değildir" şeklindedir. Bunun üzerine Hz. Ömer: "Bir kadın Ömer'le tartıştı ve onu yendi" dedi.

 

Tahric: Said b. Mansur (3/597), "Huşeym-Şa'bi" kanalıyla başka bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

10421- İbn Ömer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında bir topluluk gazveye çıktıkları zaman bir adam: "Şu oğlağı kim keser, buna karşılık o kişiye doğacak ilk kızımı vereceğim" deyince, bir adam oğlağı kesti. Adamın hanımı doğum yapınca, meselenin çözümü için İbn Mes'ud'a müracaat ettiler. İbn Mes'ud, kızın adama verilmesine ve kıza da dengi olan kızlarla aynı mehrin verilmesine hükmetti.

 

Tahric: Said b. Mansur (3/597), "Halid-İbrahim" kanalıyla rivayet etti.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Mehir Olarak Hiç Bir Şey Vermeyen Kişinin Hanımıyla Yapması Helal Olan Şeyler