musannef

Abdurrezzak

Ehl-i Kitab’a Dair

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Ehl-i Kitap'tan Olan Bir Kadınla Zımmi ise Evlenilebilir  Ve Cizye

 

10086- Katade: "Ehl-i Kitab'dan olan kadın, ancak zımmı ise onunla evlenilebilir" demiştir.

 

 

10087- Hz. Ali, zımmı olmayan müşrik kadınlarla evlenmeyi kerih görmüş, darulharb'de ise kestiklerinin yenmesine ruhsat vermiştir.

 

 

10088- Başka bir kanalla bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir.

 

 

10089- İbn Cüreyc der ki: "Bana bildirildiğine Ehl-i Kitab'dan olan kadın eğer zımmı değilse onunla evlenilmez."

 

 

 

Cizye

 

10090- Hz. Ömer'in azatlısı Eslem bildiriyor: Hz. Ömer, ordu komutanlarına mektup yazıp, kadınlardan ve çocuklardan cizye almamalarını, erkeklerden vücudunun tüylerini tıraş edecek yaşa gelenlerden cizye almalarını, bunların boyunlarına mühür vurulmasını, saçlarını uzatanların kaküllerini kısaltmalarını, belli bir yerde ikamet etmeye zorlanmalarını, eğerlere sadece yan olarak binmelerini emretmelerini bildirdi. Yan olarak binmek: "Ayakları eyerin iki tarafına değil, yan tarafa aynı yere uzatmaktır. Ömer b. Abdilazız de idareye gelince aynı şeyi yapmıştır.

Abdullah'ın, Nafi’den bildirdiğine göre Eslem şöyle dedi: "Hz. Ömer, şam'da olanlar için, her erkeğe dört dinar ve iki müd yiyecek, iki veya üç ölçek zeytin yağı vergi koydu. Mısır'da olanlar içinse dört dinar, iki irdeb yiyecek ve başka bir şey daha vergi koydu. Irak'ta olanlar içinse kırk dirhem, on beş kafiz ve şimdi hatırlamadığım bir şeyi daha vergi olarak koydu. Bununla birlikte yanlarına uğrayan müslümanları üç gün ağırlamalarını, elbise vermelerini ve hatırlamadığım bir şeyi daha vergi olarak koydu.''

 

Tahric: Beyhaki (9/195, 198), Abdullah kanalıyla Nafi' den rivayet etti.

 

 

 

10091- Zühri der ki: "Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Araplar dışındaki puta tapanlarla, cizye vermeleri şartıyla sulh yaptı. Mecüsi olan Bahreyn halkından da cizye almayı kabul etti."

 

 

 

10092- Ebü Huveyris bildiriyor: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'de, Mevhib adındaki bir Hıristiyana her sene vermek üzere bir dinar cizye koydu. Yine Allah'ın Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Eyle halkına her yıl üç yüz dinar cizye koydu. Aynı zamanda kendilerine uğrayan müslümanları üç gün misafir etmelerini ve hiçbir müslümanı aldatmalarını istedi. İbrahim der ki: ishak b. Abdillah b. Ebi Ferve: "Eyle halkı üç yüz kişiydi" demiştir.

 

Tahric: Beyhaki (9/195), Şafii kanalıyla el-Eslemi'den rivayet etti.

 

 

 

10093- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a, cizyeyi sorunca:

"Bildiğimiz belli bir miktar yoktur. Ancak anlaştıkları miktar alınır, onların sonra bütün malları korunur" cevabını verdi. Amr b. Dinar da aynı şeyi söylemiştir.

 

 

 

10094- İbn Ebi Necih der ki: Mücahid'e: "Şam'daki ı=hl-i Kitab'dan neden dört dinar cizye alınıyor da Yemen halkından bir dinar alınıyor?" diye sorunca: "Bu, refah yönü gözetilerek tayin edilmiştir" cevabını verdi.

 

 

 

10095- Nafi bildiriyor: "Ömer b. el-Hattab büluğ çağında olan her erkeğe kırk veya dört dirhem cizye koydu. Irak halkından ise cizyeyi gümüş olarak aldı. çünkü Irak gümüşün olduğu memleketti. Şam ise altının çok olduğu ülke olduğu için cizyeyi onlardan altın olarak aldı. Yine Hz. Ömer, insanlara dağıttığı gıda ve giyeceği, yanlarında konaklayan müslümanları üç gün üç gece ağırlamalarını şart koştu."

ibn Ömer der ki: Şam halkından cizye verenler Ömer b. el-Hattab'a gelip:

"Müslümanlar yanımızda konaklayınca bizden koyun ve tavuk kesmemizi istiyorlar" dediler. Bunun üzerine Hz. Ömer: "Onlara yediğinizden yedirin, bundan fazla bir şey yedirmeyin" dedi.

 

Tahric: Beyhaki rivayet etti.

 

 

 

10096- Hz. Ömer'in azatlısı Eslem anlatıyor: Hz. Ömer, ordu komutanlarına mektup yazıp, erkeklerden vücudunun tüylerini tıraş edecek yaşa gelenlerden cizye almalarını, çocuklardan ve kadınlardan cizye alınmamasını istedi. Irak halkına, adam başı kırk dirhem cizye koydu. Yine Irak halkına adam başı on beş ölçek yiyecek tayin ettti. Şam halkına adam başı dört dinar, iki müd tahıl, üç kıst zeytinyağı, bir miktar bal ve iç yağı cizye koydu. -Eyyub veya Nafi, iç yağı ve balın miktarını hatırlamamıştırMısır halkına adam başı dört dinar, bir İrdeb tahıl, (Ravinin) hatırlamadığı bir şey ve müminlerin emirinin giyecek ihtiyacı. Aynı zamanda onlara gelen müslümanları üç gün ağırlayıp yediklerinden, müslümanlara helal olanını yedirmeyi cizye olarak tayin etti. Hz. Ömer, Şam'a gelince, Şam halkı (gelen misafirlerin) kendilerini tavuk kesmeye zorladıklarını şikayet ettiler. Bunun üzerine Hz. Ömer: "Onlara, kendileri için helal olan ve sizin yediklerinizden başka bir şey yedirmeyin" dedi.

 

 

 

10097- Ebü ishak: "(Yanlarına gelen müslümanları) Bir gün bir gece misafir etmeleri onlara şart koşulmuştur" dedi.

 

 

 

10098- Mücahid der ki: "Hz. Ömer, Yemen'deki zimmet ehline (gayr-ı müslim tebaya), büluğ çağına yetişen her kişi için bir dinar, Şam'daki Bizanslılar içinse dört dinar, Sevad (Irak) halkına ise kırk sekiz dirhem (gümüş) cizye koymuştur."

 

 

 

10099- Mesruk b. el-Ecda' der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Muaz b. Cebel'i Yemen'e gönderdi ve kendisine, zimmet ehlinden (gayr-ı müslim tebadan) büluğ çağına yetişen her kadın ve erkekten bir dinar (altın) veya bu değerde meHir kumaşı almasını emretti. ''

Abdurrezzak ekledi: Ma'mer şöyle derdi: "Büluğ çağına yetişen kadınlardan alınmasıyla ilgili ibare yanlıştır. Kadınların cizye vermesi zorunlu değildir.'' Sevr! der ki: "Zimmet ehlinden, cizye vermeye gücü olmadığını iddia eden, ödeme imkanı olup ödeyinceye kadar beklenir. Bu kişiden daha fazlası istenmez. Eğer bu kişi maddi rahatlığa kavuşursa, geçmiş zamanların cizyesi de tahsil edilir. Eğer barış yapılırken vermeyi taahhüt ettiği miktarı vermekten aciz kalırsa, bu yük kendisinden kaldırılır. Eğer gücünün yetmediği tesbit edilirse, siyasi otorite cizyeyi ondan kaldırır."

 

- - Tirmizi, "Muhammed b. Gaylan-A'meş" kanalıyla; Ebu Davud, Ebu Muaviye kanalıyla A'meş'ten; Nesai (5/25) ve İbn Mace (1803), A'meş kanalıyla aynı mana ile rivayet ettiler.

 

 

 

10100- İbn Cüreyc der ki: Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yemen halkına yazdığı mektupta şöyle yazılıydı: "Yahudi ve Hıristiyanlardan müslüman olmayı istemeyen, dininden döndürülmez ve bunlardan büluğ çağma yetişen herkes, kadın olsun erkek olsun, hür olsun köle olsun bir dinar veya bu değerde Meafir kumaşı veya bu değerde başka kumaşı cizye öder."

 

Sevri der ki: "Hz. Ömer'in, esir olarak alınan zimmet ehline (gayr-ı müslim tebaya) değişik oranlarda cizye koyduğu zikredilmiştir." Yine Sevri der ki: "Vali, onların taşıyabileceği kadar cizyeyi arttırır, ihtiyaç miktarınca da azaltabilir. Valinin bunu takdir etmesini gerektirecek belli bir vakit yoktur. Esir almak yoluyla değil de barış yoluyla anlaşma yapılan zimmet ehlinin cizyesi ise anlaşmadan fazla arttırılamaz. Cizye, anlaşma yapıldığı miktarda ve kişilerden alınır. Bunların malından da zekat alınmaz.''

 

Tahric: Farklı kanallarla ve başka bir lafızla Beyhaki (9/194) rivayet etti. İbn Abbas'tan şahidini Beyhaki (9/193-4) rivayet etti.

 

 

10101- Tavus der ki: "Erkeklerde iki cizye aynı anda olursa, birincisi alınır."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Zimmet Ehlinin (Gayr-ı Müslim Tebanın) Hangi Malı Helaldır?