musannef Abdurrezzak |
Cihad |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Şehadeti isteyen Kişi
Ve Şehid
9550- Urve'nin
bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattab: "Allahım! Senden, senin yolunda ve
Resulünün şehrinde şehit olmayı diliyorum" diye dua etmiştir.
Tahric: Buhari (4/71),
"Zeyd b. Eslem-Ömer" kanalıyla rivayet etti.
9551- Ma'rur b. Suveyd
der ki: Ömer b. el-Hattab'ın: "Benim için yatağımda -Vasıl der ki:
Zannedersem: "Sabredip ecrimi Allah'tan bekleyerek" dedi- ölmem, beni
öldürmelerini istemediğim bir topluluğa gitmemden daha sevimlidir"
dediğini işittim. Allah, arkadaşları arasında büyük ve zorlu olan kişiyi şehid
etmiyor mu ki; o da konumuna göre mükafatlandırılır. ''
Tahric: Said b. Mansur
(3/2565), "Şeybanı-Ömer" kanalıyla başka bir lafızla rivayet etti .
9552- ibnu'I-Müseyyeb
der ki: Abdullah b. Cahş, Uhud gününde şöyle
diyordu: "Allahım!
Düşmanla karşılaşmayı, karşılaştığımda beni öldürmelerini, sonra karnımı
yarmalarını ve uzuvlarımı kesmelerini senden yeminle istiyorum. Huzuruna
geldiğimde bana: ''Niçin böyle oldun?'' diye sor (ben de: "Senin yolunda
böyle oldum" diye cevap vereyim)." Nitekim Abdullah b. Cahş düşmanla
karşılaştı ve öldürüldü. Dediği şeylerin aynısı da kendisine yapıldı. Dilerim
ki, Allah onun yemininin başını yerine getirdiği gibi sonunu da getirir.
Tahric: İbn Sa'd (3/90),
"Hammad b. Seleme-bir kişi" kanalıyla rivayet etti. İki rivayet
arasında basit bir ihtilaf vardır.
Şehidin Ecri
9553- Katade der ki:
"Bize ulaştığına göre şehitlerin ruhları beyaz kuşlar suretindedir. Onlar
Cennet meyvelerinden yerler" demiştir.
Kelbi ise Allah
Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şehitterin ruhları, Arş'ın
altında asılı olan kandillere konan beyaz kuşlar suretindedir" buyurduğunu
söyledi.
9554- Mesruk der ki:
Abdullah (b. Mes'ud)'a: "Sakın Allah yolunda öldürülenleri ölmüşler
sanmayın! Aksine onlar hep hayattadırlar, Rablerinin katında
rızıklandırılırlar"[Al-i İmran, 169] ayetinin çıklamasını sorduğumuzda şu
karşılığı verdi: "Şehitlerin ruhları Allah katında kuşlar suretindedir.
Onlar için Arş'a asılı olan kandiller vardır. Onlar Cennette diledikleri gibi
uçarlar. Rabbin onlara kendini gösterir ve: ''Canınızın çektiği bir şey var
mıdır? Onu size arttırayım'' buyurur. Onlar: ''Ey Rabbimiz! Cennette
dilediğimiz gibi dolaşıyoruz ya'' cevabını verir. Sonra Rableri onlara üçüncü
defa görünüp: ''Canınızın çektiği bir şey var mıdır? Onu size arttırayım''
buyurur. Onlar: ''Ruhlarımızı cesetlerimize geri çevirmeni, senin yolunda
savaşmayı ve tekrar senin yolunda öldürülmeyi istiyoruz'' cevabını verince,
Allah bir daha onlara sormazo"
Tahric: Farklı
kanallarla Müslim (2/136) ve Humeydi (1/66), İbn Uyeyne kanalıyla A'meş'ten
rivayet ettiler.
9555- Abdullah (b.
Mes'ud) der ki: "Rableri üçüncü defa: ''Canınızın çektiği bir şey var
mıdır? Onu size arttırayım'' buyurunca, onlar: ''Peygamberimize (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) selamımızı ilet ve bizim razı olduğumuzu, bizden de razı
olunduğunu bildir'' dediler''
Tahric: Humeydi (1/66)
bu isnadla rivayet etti.
9556- Abdullah b. Ka'b
b. Malik der ki: Allah Resalü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şehitlerin
ruhları yeşil kuşlar suretinde Cenetteki kandillerde astlıdır. Allah onları
kıyamet gününde geri getirecektir" buyurdu.
Ma'mer ve Kelbı, Allah
Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklen şöyle dediler:
"Şehitlerin ruhları, yeşil kuşlar suretindedir. Onlar Cennette uçarlar ve
Arş'ın altındaki kandillere konarlar. "
Tahric: Tirmizi (3/7),
"Amr b. Dinar-İbn Ka'b b. Malik'in babası" kanalıyla başka bir
lafızla; Nesai (4/108) ve İbn Mace (271) rivayet etti.
9557- İbn Abbas der ki:
"Şehitlerin ruhları, Cennet meyvelerinden yiyen yeşil kuşlar suretinde
kılınırlar.''
Tahric: Said b. Mansur (3/2547)
bu isnadla ve Beyhaki (9/163), Said b. Cübeyr kanalıyla İbn Abbas'tan merili
olarak başka bir lafızla bundan daha uzun bir metinle rivayet ettiler.
9558- Katade der ki:
"Bize bildirildiğine göre şehitlerin ruhları Cennet meyvelerinden yiyen yeşil
kuşlar içindedir."
9559- Mikdam b. Ma'dı
Kerib el-Kindı der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurduğunu işittim: "Şüphesiz ki, şehidin Allah katında dokuz hasleti
vardır. -ben emin değilim- 3 metinde düşme var
devamı:] vardır. Allah, kanının ilk akmasında günahlarını bağışlar, ona
Cennetteki makamı gösterilir, iman süsleriyle süslendirilir, kabir azabından
muaf kılınır, hurilerle evlendirilir, en büyük korkudan emin kılınır, başına,
her yakutu dünyadan ve içindekilerden daha değerli olan vakarlık tacı
giydirilir, yetmiş iki huri ile evlendirilir ve kendisine akrabalarından yetmiş
kişiye şefaat etme hakkı verilir."
Tahric: İbn Mace (2799);
Tirmizi (1663), Buhayr b. Sa'd kanalıyla; Said b. Mansur (3/2548), bu isnadla
ve Mecmau'z-Zevaid'de (5/293) geçtiği üzere Ahmed, Ubade b. es-Sam it kanalıyla
aynısını rivayet ettiler.
9560- Mücahid der ki:
"Cennette bir ev vardır ki, ona ancak peygamber veya sıddik veya şehid
veya adil hükümdar veya öldürülme ve küfür arasında muhayyer bırakılıp da küfre
karşı ölümü tercih eden girebilir."
Tahric: Said b. Mansur
(3/2551) bu isnadla rivayet etti.
9561- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında şehid zikredilince
Allah Resölü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "(Cennetten) iki
eşi onu defnedene kadar kanı yerde kurumaz. Bunlar sanki emzirdiğini düz geniş
bir arazide kaybeden ana gibidirler. Her birinin elinde birer tane giysi vardır
ki, her biri dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır."
Tahric: İbn Mace (2798)
rivayet etti.
9562- ibnu'I-Müseyyeb
der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"(Rüyada) bana Cennette yakuttan çadır içinde Cafer, Zeyd ve İbn Revaha
gösterildi. Her biri bir taht üzerinde oturmuştu. Zeyd ve İbn Revaha'nın
boyunlarının bükük olduğunu gördüm. Cafer ise öyle değildi. Bunun sebebini
sorduğumda -veya bana denildi ki-: ''Bu ikisi öleceği zaman sanki tereddüd
ettiler -veya- yüz çevirir gibi oldular. Fakat Cafer'de öyle bir şey olmadı''
denildi."
ibn Uyeyne der ki: Bu,
İbn Revaha'nın şöyle dediği zamandır: Yemin ederim ki ey nefsim öleceksin
İtaatından dolayı da ikramı göreceksin Madem ki sen böyle mutmain birisin
Ey Cafer! Cennet kokusu
ne güzeldir.
Tahric: Taberani rivayet
etti. Bak: Mecmau'z-zevaid (10223).
Şehid
9563- Zühri der ki: Ömer
b. el-Hattab, (savaşta) hayatlarını kaybetmiş bir müfrezeden bahseden bir
topluluk gördü. Onların bir kısmı: "Onlar şehiddir ve Cennettedirler"
derken bir kısmı: "Onlar savaştıkları niyet üzeredirler" diyordu.
Ömer b. el-Hattab: "Ne hakkında konuşuyorsunuz?" diye sorunca:
"Filan kişiler hakkında konuşmaktayız. Bir kısmımız: ''Onlar Allah yolunda
öldü'' derken bir kısmımız: ''Onlar savaştıkları niyet üzeredirler''
demektedir" karşılığını verdiler. Bunun üzerine Ömer şöyle dedi:
"Kimisi gösteriş olarak savaşır. Kimisi dünya nimetleri gözeterek savaşır.
Kimisi savaşın içinde oldukları ve başka çıkış yolu olmadıkları için savaşır.
Kimisi kahramanlık için savaşır. Kimisi Allah rızasını gözeterek savaşır ki
onlar, şehitlerdir. Her can öldüğü şey üzere diriltilir. Hiç kimse öldürülen
kişinin nereye gideceğini ve Allah'ın gelmiş geçmiş bütün günahlarını
bağışlayıp bağışlamadığını bilemez."
9564- Sümame b. Abdillah
b. Enes b. Abdillah b. Malik bildiriyor: Enes b.
Malik'in dayısı Haram b.
Milhan, Maune kuyusu gününde mızrakla vurulduğu zaman, kanını eliyle yüzüne ve
başına sürerek: "Kabe'nin Rabbine yemin olsun ki kazandım. Kabe'nin
Rabbine yemin olsun ki kazandım" dedi.
Tahric: Buhari (7/273),
"İbnu'l-Mübarek-Abdullah b. Enes b. Abdillah b. Malik" kanalıyla
rivayet etti.
9565- Ubeyde b. Huzeyfe
anlatıyor: Bir adam Ebu Musa el-Eş'arı'nin yanına geldi. Huzeyfe de, Ebu Musa
el-Eş'ari'nin yanındaydı. Adam: "Kılıcını alıp da ölene kadar savaşan kişi
Cennetlik midir?" diye sorunca, Ebu Musa elEş'arı: "Evet,
Cennetliktir" karşılığını verdi. Huzeyfe: "Önce adamı iyi anla ve ona
öyle cevap ver" deyince, Ebu Musa el-Eş'arı, adama: "Ne dedin?"
diye sordu. Adam ilk dediğini tekrar edince, Ebu Musa el-Eş'arı de aynı cevabı
verdi. Huzeyfe bir daha: "Önce adamı iyi anla ve ona öyle cevap ver"
deyince, Ebu Musa el-Eş'arı bir daha adama: "Ne dedin?" diye sordu.
Adam aynı şeyi tekrar edince, Ebu Musa el-Eş'ari: "Bu soruya bundan başka
bir cevabım yoktur" karşılığını verdi. Bunun üzerine Huzeyfe: "Şu
veya bu için savaşan kişi Cehenneme girer. Ancak hak için Allah yolunda kılıç
sallayan kişiye Cennet vardır" deyince, Ebu Musa el-Eş'arı: "Doğru
söyledin" karşılığını verdi.
Tahric: Said b. Mansur
(3/2532) başka bir yol ve farklı bir lafızla rivayet etti.
9566- Abdullah b. Nevfel
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bana: "Allah yolunda
ölen şehiddir" dedi.
Tahric: Ebu Hureyre
hadisinden sahih şahidini Müslim (1915) rivayet etti.
9567- Ebu Musa der ki:
"Ey Allah'ın Resulü! Adam var ki, kahramanlık için savaşır, adam var ki,
şöhret için savaşır. Bunlardan hangisi Allah yolundadır?" diye sorulunca:
"Allah'm kelimesini üstün kılmak için savaşan kişi, Allah yolundadır"
buyurdu.
Tahric: Tirmizi (3/11);
Buhar]' (9/166), Süfyan kanalıyla; Müslim 1904 (150), A'meş kanalıyla ve farklı
kanallarla Said b. Mansur (3/2530) rivayet ettiler.
9568- Ebu Hureyre:
"Şehid kişi yatağında ölse bile Cennete girer" demiştir. Yani
günahsız kişi yatağında ölse bile Cennete girer.
9569- Mesruk der ki:
"(Yatağında ölüp te Cennete girmek) şehide has bir şeydir."
9570- Leys bildiriyor:
Mücahid: "Her mü min kişi şehiddir" dedi ve: "Allah'a ve
peygamberlerine iman edenler, Rableri yanında tıpkı sıddıklar ve şehitler
gibidir. Onlara, onların mükafatları ve nurları vardır. Ayetlerimizi yalan
diyenlere gelince, işte onların tümü cehennemin adamlarıdır"[Hadid, 19]
ayetini okudu.
9571- Abdullah (b.
Mes'ud) der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öldürüldüğüne
dair dokuz defa yemin etmem, öldürülmediğine dair bir defa yemin etmemden daha
sevimlidir. Muhakkak ki Allah onu peygamber olarak göndermiş ve şehitlik
vermiştir.''
A'meş der ki: Bunu İbrahim(-i
Nehai)'ye bahsettiğimde: "Onlarin (Sahabe ve Tabiunun) görüşüne göre
Yahudiler, Allah Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Ebu Bekr'i
zehirlemiştir" dedi.
Tahric: İbn Sa'd (2/200,
2/201),
9572- İbn Mes'ud der ki:
"Uçurumdan düşen, vahşi hayvanlar tarafından yenilen ve denizde boğulan
kişi Allah katında şehiddir.''
Tahric: Fethu'l-Bari'de
(6/29) geçtiği üzere Taberani, İbn Mes'ud kanalıyla sahih bir isnadla merfu
olarak ve Said b. Mansur (3/2605) rivayet ettiler. Mecmau'z-Zevaid'de (5/302)
geçmektedir.
9573- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Hayber savaşında
bulunduk. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hayber' de iken müslüman
olduğunu söyleyen yanındaki biri hakkında: "Bu kişi Cehennem
ahalisindendir" buyurdu. Savaş başladığı zaman bu kişi de savaştı.
Yaralanınca kendisi için: "Öldü" denildi. Onu Peygamberimize
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) getirdiklerinde: "Cehennem ahalisindendir
dediğin kişi bu gün şiddetli bir şekilde savaştı ve öldü" denildi. Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O, Cehennemliktir" buyurdu.
Bazı, insanlar bu konuda sanki şüpheye düşmüş gibiydi. Onlar bu halde iken:
"O, ölmemiş, ancak derin yaralar almış" denildi. Gece vakti olunca
adam yaralarının ağrısına dayanamadı ve kendini öldürdü. Bu durum Allah
Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirilince: "Allahu ekber,
Allah'm kulu ve elçisi olduğuma şahitlik ederim" dedi. Sonra emri üzerine
Bilal: "Cennete ancak mümin kişiler girer. Allah bu dini facir (günahkar)
kişilerle de güçlendirir" diye çağrıda bulunmaya başladı.
Ma'mer der ki: Hasan'dan
işiten bir kişinin bana bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "A Ilah bu dini hayırsız kişilerle de güçlendirir" buyurmuştur.
Tahric: Farklı
kanallarla Buhari (6/109) ve Müslim (111) Abdurrezzak kanalıyla rivayet
ettiler.
9574- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Siz kimleri şehit
sayarsınız?" diye sorunca, ashab: "Allah yolunda öldürülen kişiye
şehit deriz" karşılığını verdi. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "O zaman ümmetimdeki şehitler azdır. Allah yolunda
öldürülen kişi şehiddir, karın ağrısından ölen kişi şehiddir, suda boğularak
ölen kişi şehiddir, vebadan ölen kişi şehiddir ve lahusa iken ölen kadın
şehiddir" buyurdu.
Tahric: Buhari (6/28),
Sumey kanalıyla Ebu Salih'ten başka bir lafızla ve Müslim (2/143),
"Cerir-Ebü Salih" kanalıyla "Allah yolunda ölen kişi
şehiddir" ziyadesiyle rivayet ettiler.
9575- İbn Sırın, Mesruk
b. el-Ecda'nın eşinden naklen bildirir:
Müslümanların şehitliği
vebadan ölen, lahusa iken ölen kadın, suda boğularak ölen ve karın ağrısından
ölen olmak üzere dört çeşittir."
9576- Amr b. Hafs der
ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Siz kimleri şehit
sayarsınız?" diye sorunca, ashab: "Allah yolunda öldürülen kişi
şehiddir" karşılığını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "O zaman ümmetimin şehitleri azdır. Allah yolunda
öldürülen şehiddir, yaralanıp ta ölen şehiddir, karın ağrısından ölen şehiddir,
suda boğularak ölen şehiddir ve lahusa iken ölen kadın şehiddir"
buyurdu.
Tahric: Aynı kanalla
Said b. Mansür (2616) rivayet etti. Ukbe b. Amir'den şahidi vardır.
9577- Ata ve kendisine
ziyadeyle başkaları der ki: "Karın ağrısından ölen kişi şehiddir, suda
boğularak ölen kişi şehiddir, lahusa iken ölen kişi şehiddir ve yıkıntı altında
kalıp ölen kişi şehiddir."
9578- Eyyub der ki:
Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ashabının yanına bir tepenin
başından Kureyşli bir adam yaklaştı. Ashab: "Bu adam ne kadar güçlü, keşke
bu kuvvetini Alah yolunda kullansaydı" deyince, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah yolunda olmak için illa bu yolda
öldürülmek mi gerek? Çocuklarının rızkını helalden kazanmak için yola çıkan
kişi Allah yolundadır. Kendi rızkını helalden kazanmak için yola çıkan kişi
Allah yolundadır. Kazanıp malını çoğaltmak için yola çıkan kişi şeytan
yolundadır. "
Tahric: Ebu'l-Muharik'ten
mürsel olarak Said b. Mansur (2618) ve Ebu Hureyre hadisinden Beyhaki (9/25)
rivayet etti.
9579- Hasan(-ı BasrI)
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem); "Malını muhafaza yolunda
öldürülen mümin kişi şehiddir" buyurdu.
Tahric: Sünen
müellifleri, Said b. Zeyd kanalıyla merfu olarak rivayet etti. Tirmizi hadisin
sahih olduğunu söyledi.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Şehidin Namazını
Kılmak ve Yıkamak