musannef

Abdurrezzak

HAC / Menasik

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

İhramlının Hayvan Öldürmesi, Yumurta Kırması

 

İhramlının Devekuşu Öldürmesi

 

8201- Mücahid der ki: "ihramlı kişinin ödürdüğü devekuşunda kefaret olarak bir sığır, yabani eşekte bir sığır, yabani sığırda bir sığır, büyük olan yabani keçilerde bir sığır, yabani keçiden daha ufak olan hayvanlarda bir koyun, yaban faresinde (veya kürklü küçük kemirgen) de bir koyun vardır."

 

 

 

8202- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "ihramlıyken devekuşu öldürmede verilen hüküm ve bu yönde şu ana kadarki uygulama deve kurban edileceği şeklindedir. "

 

 

 

8203- İbn Abbas bildiriyor: Ömer b. el-Hattab, Ali b. Ebi Talib, Osman b.

Affan ve Zeyd b. Sabit: "ihramlının öldürdüğü devekuşu için kefaret bir devedir" dediler.

 

Tahric: Beyhakı (5/182), farklı bir kanal ve lafızla ve Taberi (7/28), İbn Abbas'tan rivayet ettiler.

 

 

 

8204- Ma'mer bildiriyor: Zühri'ye ihramlıyken avlanmanın kefaretini sorduğumda şöyle dedi: "Bunun hükmünü dürüst olan iki kişi verir. Ancak hüküm verilirken ölen hayvanın karşılığı olan hayvan pahalı veya ucuz olabilir. Onun için hüküm verilirken öldürdüğü andaki değeri üzerinden hesabı yapılır." Hasan da bu konuda aynı fetvayı verdi.

 

 

 

8205- Abdullah b. el-Muharrer, Katade'den bildirir: Ebu'I-Melih b. Usame, Ebü Ubeyde b. Abdillah'a bir mektup yazarak ihramlının devekuşu öldürmesi konusunu sordu. Ebü Ubeyde cevaben: " Kefareti bir devedir" diye yazdı. 

 

Tahric: Beyhakı (5/182), Mes'udi kanalıyla Katade' den daha uzun bir metinle rivayet etti.

 

 

 

ihramlının Yabani Eşek, Sığır ve Yabani Keçi Öldürmesi

 

8206- Mücahid der ki: "ihramlının yabani eşek öldürmesinin kefareti bir sığırdır." Abdürrezzak der ki: "ibn Cüreyc de Ata (b. Ebi Rebah)'ın aynı şeyi dediğini bildirmiştir."

 

 

 

8207- Mücahid der ki: "ihramlının yabani sığır öldürmesinin kefareti bir sığırdır."

 

 

 

8208- Hişam b. Urve, babasından bildirir: "ihramlının yabani sığır öldürmesinin kefareti bir sığırdır."

Abdürrezzak der ki: "ibn Cüreyc de Ata (b. Ebi Rebah)'ın aynı şeyi söylediğini bildirmiştir.''

 

Tahric: Beyhakı (5/182), "Malik-Urve" kanalıyla rivayet etti. 2 Beyhakı (5/182), Malik kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

8209- İbn Mes'ud der ki: ''İhramlının yabani sığır öldürmesinin kefareti bir sığırdır.''

 

 

 

8210- Mücahid der ki: "Büyük olan yabani keçilerde kefaret bir sığır, yabani keçiden daha ufak olan hayvanlarda ise bir koyundur. ''

 

 

 

8211- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: ''İhramlının yabani keçi öldürmesinin kefareti bir sığırdır.''

 

 

 

8212- Hişam b. Urve, babasından bildirir: "Koyun kadar olan ceylanlarda kefaret bir koyundur.2 Bu konuda verilecek asgari ceza bir koyun değerinde olmalıdır.''

 

 

 

8213- Abdullah b. Muharrer, Katade'den bildirir: Ebu'l-Melih b. Usame, Ebu Ubeyde b. Abdillah'a bir mektup yazarak ihramlının yabani eşek öldürmesi konusunu sordu. Ebu Ubeyde cevaben: "Kefareti bir devedir" veya: "Bir sığırdır" şeklinde yazdı. 

 

Tahric: Beyhaki (5/182), Mes'udi kanalıyla farklı bir lafızla rivayet etti. 2 Beyhaki (5/184), değişik kanallardan rivayet etti.

 

 

 

İhramlının Geyik ve Arap Tavşanı Öldürmesi

 

8214- Cabir bildiriyor: "Ömer b. el-Hattab ihramlının öldürdüğü geyikte kefaret olarak bir koyuna hükmetti. ''

 

Tahric: Beyhaki (5/184), farklı kanallardan rivayet etti.

 

 

 

8215- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "ihramlının geyik öldürmesinin kefareti bir sığırdır."

 

 

 

8216- Cabir bildiriyor: "Ömer b. el-Hattab ihramlının öldürdüğü araptavşanında kefaret olarak bir oğlağa hükmetti.''3 Ma'mer der ki: "Zühri, ihramlının araptavşanı öldürmesi konusunda kefaret hükmünü adil / dürüst olan iki kişinin vereceğini söyledi."

 

 

 

8217- Ebü Ubeyde b. Abdillah bildiriyor: "ihramlı birinin araptavşanının üzerine bir çul atarak onu öldürmesi konusunda İbn Mes'üd kefaret olarak bir oğlağa hükmetti." 

 

Tahric: Beyhaki (5/180, 184), farklı kanallarla rivayet etti.

 

 

 

8218- Mücahid der ki: "Azı dişi olan küçük hayvanlarda kefaret bir koyundur. Araptavşanında da kefaret bir koyundur."

 

 

 

8219- Ebü şeddad bildiriyor: Mücahid'in: "ihramlının araptavşanı öldürmesinin kefareti bir oğlaktır" dediğini işittim.

ibn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a ihramlının araptavşanı öldürmesinin kefaretini sorduğumda: "Bu konuda bir şey işitmiş değilim" dedi.

 

 

 

İhramlının Keler ve Sırtlan Öldürmesi

 

8220- Tarık b. Şihab der ki: Hac için çıktığımız sırada yolda yılanlar gördük. O kadar çoktular ki kazanda kaynayan suyu andırıyorlardı. Onları orada öldürdük. içimizden biri de devesiyle bir kelere bastı ve sırtını ezdi. Dönüşte Ömer b. el-Hattab'a öldürdüğümüz yılanları sorduğumda:

"Düşmanlarınızı öldürmüşsünüz" dedi. Arkadaşımız tarafından ezilen keleri sorduğumuzda ise bana ve yanımda bulunan bir adama dönüp: "Sizce artık su içip ot yiyebilen (sütten kesilmiş) bir oğlak kefaret olarak yeter mi?" diye sordu. Yanımdaki adam: "Yeter" deyince öldürülen kelerin kefareti olarak böylesi bir oğlağa hükmetti.

 

Tahric: Beyhaki (5/185), İbn Uyeyne kanalıyla Muharik b. Tarık'dan kısa bir metinle rivayet etti.

 

 

 

8221- Tarık b. Şihab anlatıyor: Hac için yola çıktığımız sırada yolda Erbed b. Abdillah adında bir adam bir keleri ezip öldürdü. Ömer b. el-Hattab'a geldiğimizde Erbed öldürdüğü kelerin kefaretini sordu. Ancak Ömer:

"Hükmü sen ver" dedi. Erbed: "Sen benden daha hayırlı ve daha bilgilisin" karşılığını verince, Ömer: "Ben hükmü senin vermeni istiyorum" diye ısrar etti. Ben araya girip: "Kefaret olarak su içip ot yiyebilen (sütten kesilmiş) oğlak vardır" dediğimde, Ömer: "Kefareti budur" dedi. Yolda yine ihramlıyken kumlukta yılanlar görmüş ve onları öldürmüştük. Onların hükmünü İbn Ömer'e sorduğumuzda: "Onlar sizin düşmanlarınızdır. Bulduğunuz yerde öldürebilirsiniz" dedi.

 

Tahric: Beyhaki (5/182), Şafii kanalıyla İbn Uyeyne'den ve Taberi (7/30), İbn Veki kanalıyla

 

 

 

8222- Mücahid der ki: "ihramlının keler öldürmesinin kefareti, bir hufne yiyecek maddesidir." Abdürrezzak der ki: "Hufne ifadesinden kasıt bir avuç dolusudur."

 

Tahric: Daha uzun bir metinle İbn Abbas'tan şahidini Buhari (7/61), Müslim (3/1543: 43), Malik (2/968:10), Ebü Davud (3792) ve Nesai (7/198) rivayet etti.

 

 

 

8223- Mücahid bildiriyor: "Hz. Ali, (öldürülen) sırtlanı da av hayvanlarından saydı ve kefareti olarak bir koyuna hükmetti."

 

 

 

8224- Cabir bildiriyor: "Hz. Ömer, ihramlının öldürdüğü sırtlan için kefaret olarak bir koyuna, geyik için bir koyuna, tavşan için bir oğlağa ve araptavşanı için de bir oğlağa hükmetti.''

 

Tahric: Beyhaki (5/183, 184), farklı kanallardan rivayet etti.

 

 

 

8225- Ata (b. Ebi Rebah)'ın bildirdiğine göre İbn Abbas: "ihramlının öldürdüğü sırtlanın kefareti bir koyundur" demiştir.

İbn Uyeyne' den rivayet etti.

 

Tahric: Beyhaki (5/183, 184), farklı kanallardan ve İbn HazIn, Muhalld'da (7/227) rivayet ettiler.

 

 

 

8226- Muhammed bildiriyor: İbn Abbas'ın azatlısı ikrime'nin sırtlan konusunda: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sırtlanı av hayvanlarından saydı ve ihramitnın öldürdüğü sırtlanın kefareti olarak Necd cinsi bir koyuna hükmetti" dediğini işittim. 

 

 

Tahric: İbn Abbas hadisinden Beyhaki (5/183), Cabir hadisinden Ebu Davud (3801) ve Hakim (1/453) rivayet ettiler. İsnadı sahihtir.

 

 

 

İhramlının Tilki ve Tavşan Öldürmesi

 

8227- İbn Sirin'in bildirdiğine göre (kadı) Şureyh: "Şayet hüküm verme yetkisi bende olsaydı ihramlının öldürdüğü tilki için kefaret olarak bir koyuna hükmederdim" demiştir.

 

Ma'mer der ki: Bunu İbn Ebi Necih'e zikrettiğimde: "Biz tilkiyi yırtıcı hayvanlardan sayardık. Sanırım Şureyh onu av hayvanlarından saymış" dedi.

 

Tahric: Beyhaki (5/184), Abdulvehhab kanalıyla Eyyub' dan rivayet etti.

 

 

 

8228- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "ihramlının öldürdüğü tilkinin kefareti bir koyundur.''

 

Tahric: Beyhaki (5/184), Ata' dan muallak olarak rivayet etti.

 

 

 

8229- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "ihramlının öldürdüğü tilkinin kefareti bir kuzudur."

 

 

 

8230- Amr b. Dinar: "ihramlı tarafından öldürülen tilki için kefaret gerektiğini işitmiş değiliz" demiştir.

 

 

 

8231- Nu'man b. Humeyd Ebü Kudame bildiriyor: "Ömer b. el-Hattab, ihramlının öldürdüğü tavşan konusunda kefaret olarak bir koyuna veya bir oğlağa hükmetti." 

 

Tahric: Beyhaki (5/184), Sevri kanalıyla Simak'tan rivayet etti.

 

 

 

8232- Cabir bildiriyor: "Ömer b. el-Hattab, ihramlının öldürdüğü tavşan konusunda kefaret olarak bir oğlağa hükmetti. ''

 

Tahric: Beyhaki (5/184), Leys b. Sa'd kanalıyla Ebu'z-Zübeyr'den rivayet etti.

 

 

 

8233- Abdullah b. el-Mikdam bildiriyor: "Amr b. Habeşı ile İbn Abbas ihramlının öldürdüğü tavşan konusunda kefaret olarak bir koyuna veya sütten kesilmiş bir kuzuya hükmettiler."

 

 

 

8234- Mücahid der ki: "ihramlının öldürdüğü yaban faresinin kefareti bir koyundur."

 

 

 

8235- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "ihramlının öldürdüğü tavşanın kefareti bir koyundur."

 

 

 

İhramlının Yaban Faresi ve Ceylan Öldürmesi

 

8236- Mücahid der ki: "ihramlının öldürdüğü yaban faresinin kefareti bir koyundur."

 

 

 

8237- İbn Cüreyc der ki: "Ata, ihramlı tarafından öldürülen yaban faresi eğer yeniliyorsa kefaretinin bir koyun olacağını söyledi."

 

 

 

8238- ikrime bildiriyor: ihramlıyken ceylan öldüren adamın biri Hz. Ali'ye gelip durumunu sordu. Hz. Ali adama: "Bir koç kurban et" dedi.

 

 

 

8239- Kabısa b. Cabir el-Esedı anlatıyor: ihramlı iken bir ceylan gördüm. Okumla vurunca boynuzunun dibine denk geldi ve başını eğip yere yığıldı. Ancak bundan dolayı içime bir sıkıntı düştü. Ne yapmam gerektiğini sormak üzere Ömer b. el-Hattab'a vardığımda yanında beyaz giysili güler yüzlü bir adam vardı. Yaklaştığımda bu kişinin Abdurrahman b. Avf olduğunu gördüm. Olayı anlatıp ne yapmam gerektiğini Ömer'e sorduğumda, Abdurrahman'a döndü ve: "Sence bir koyun kesmesi yeterli olur mu?" diye sordu. Abdurrahman: "Evet, olur" deyince yaptığımın kefareti olarak bir koyun kurban etmemi söyledi. Yanından çıkarken bir arkadaşım bana:

"Müminlerin emiri fetva vermeyi iyice bilmiyor ki yanındaki adama sordu" dedi. Ömer arkadaşımın söylediklerini duyunca elindeki sopayla ona vurmaya başladı. Sonra bana gelip vurmak istedi; ancak: "Ey müminlerin emiri! Ben bir şey demedim ki! Söyleyen o!" dedim. Bunun üzerine beni bıraktı ve: "Diğer gençlerin önüne geçip haram kılınan bir canı öldürmek istedin öyle mi!" diye çıkıştı. Sonra şöyle dedi: "insanda on tane huy vardır. Bunların dokuzu iyi, biri kötüdür ve bu kötü huy diğerlerini bozar. Onun için gençliğin verdiği heyacanla hatalara düşmemeye dikkat et. "

 

Tahric: Beyhakı (5/181), "Muhammed b. Ali es-San'ani-Abdurrezzilk" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

8240 .. Kabısa b. Cabir el-Esedi anlatıyor: Hac için gittiğimiz sırada yoldayken aramızda atın mı, yoksa ceylanın mı daha hızlı koşacağını tartışmaya başladık. Bunu tartışıp dururken bir ceylan göründü ve şu şekilde sol taraftan sağ tarafımıza doğru koşmaya başladı. içimizden biri okunu çekip vurunca ceylanın kulak arkasına isabet etti. Ceylan başını önüne eğip olduğu yere yığıldı. Mina'da bulunan Hz. Ömer'in yanına geldiğimizde ceylanı öldüren gençle birlikte önünde oturduk. Genç olanları anlatınca, Ömer:

"Yanlışlıkla mı vurdun, yoksa bilerek mi?" diye sordu.

 

Süfyan'ın Mis'ar'dan bildirdiğine göre genç: "Ona bilerek vurdum, ama öldürmek istememiştim" demiştir. Ancak benim ezberlediğim rivayette gencin tereddütte kaldığı ve: "Ne hatayla, ne de kasten ona vurdum" dediği geçmektedir.

Mis'ar rivayetine şöyle devam eder: Bunun üzerine Ömer: "Hata ile kasıt burada bir araya gelmiştir" dedi ve yanında bulunan bir adama dönüp onunla konuştu. Vallahi yanındaki adamın yüzü bir gümüş parçası gibi parlıyordu. Daha sonra Ömer bize doğru döndü ve: "Bir koyun alıp kes. Etini sadaka olarak dağıt, derisini de tulum yapması için birine ver" dedi.

 

Yanından kalktığımızda gence: "Ömer b. el-Hattab'tan fetva istedin, ancak onun fetvasının Allah katında bir getirisi olmayacaktır. Sen iyisi mi Yüce Allah'ın buyruğunu yüceltmek için bir deve kes. Vallahi yanındaki adama sormadan Ömer bu konuda ne diyeceğini bilmiyordu" dedim. Ancak bizi gizlice dinleyen biri gidip söylediklerimi Ömer'e ulaştırmış. Vallahi birden Ömer karşıda göründü. Elindeki sopayla arkadaşıma vurmaya başladı ve: "Ey Allah'ın düşmanı! Diğer gençlerin önüne geçip haram kılınan bir canı mı öldürdün!" dedi. Bana doğru yönelince, ben: "Ey müminlerin emiri! Yüce Allah'ın sana haram kıldığı bir şeyi yapamazsın!" dedim. Bunun üzerine Ömer iki yakamdan tuttu ve şöyle dedi: "Gördüğüm kadarıyla güzel sözlü ve anlayışlı birisin. Bilmelisin ki insanda on tane huy vardır. Bunların dokuzu iyi, biri kötüdür. Ancak kötü olan bu bir huy, iyi olan diğer dokuz huyu bozabilir. Bu nedenle gençliğin verdiği heyacanla hatalara düşmemeye dikkat et." 

 

Tahric: Beyhaki (5/181), "İbn Ebi Ömer-Abdulmelik b. Umeyr" kanalıyla ve Taber! (7/30), Mes'udi kanalıyla Abdulmelik b. Umeyr'den rivayet ettiler.

 

 

 

8241- İbn Sırın bildiriyor: ihramlı iki kişi Batın yoluna kadar yarışırken karşılaştıkları bir ceylanı içlerinden biri öldürdü. Öldüren kişi Ömer b. elHattab'a gelip durumu sorunca, Ömer adama: "Beyaz bir koç kurban et" dedi. 

 

Tahric: Malik (1/364), Abdulmelik b. Kar!r kanalıyla İbn Sir!n'den farklı bir lafızla; Beyhaki (5/180) ve Taberi (7/30), farklı kanallardan rivayet ettiler.

 

 

 

ihramlının Kedi ve Çekirge Öldürmesi

 

8242- Zeyd b. Eslem anlatıyor: Meymune veya Ümmü'I-Fadl Abdürrezzak hangisi olduğunda tereddüt etmişti - Mekke'deyken bir kedi ile iki yavrusunu içerde bırakıp evinin kapısını kapattı ve Mina ile Arafat'a gitti. Ancak döndüğünde üçünün de ölmüş olduğunu gördü. Bu olayı Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) anlattığında Hz. Peygamber her bir kedi için bir köle azat etmesini söyledi .

 

 

 

8243- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: İbn Abbas'a Harem bölgesinde çekirge avlanma konusu sorulunca yasak olduğunu söyledi. Ben veya oradakileren biri: "Ama sizin kabileden olanlar Mescid'de iken onu yakalayıp alıyorlar" dediğimizde: "Yasak olduğunu bilmiyorlar" karşılığını verdi.

 

Tahric: Beyhakı, "Şafii-İbn Cüreyc" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

8244- Kasım b. Muhammed der ki: İbn Abbas'ın yanındayken adamın biri ona ihramlıyken bir çekirge öldürdüğünü söyledi. İbn Abbas: "Kefaret olarak bir avuç buğday verirsin; zira bir avuçluk çekirge öldürmüşsün" dedi.

 

Tahric: Beyhaki, "Şafii-İbn Cüreyc" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

8245- Ala b. el-Müseyyeb, bir adamdan bildirir: Said b. Cübeyr'e: "ihramlı iken çekirge öldürdüm; ama sayılarını bilmiyorum" dediğimde, Said: "Ne kadar olduğunu bilmediğin sayıda hurma al ve sadaka olarak ver" karşılığını verdi.

 

 

 

8246- Mekhul der ki: Ömer b. el-Hattab'a ihramlının çekirge öldürmesi konusu sorulunca: "(Sadaka olarak dağıtacağı) bir hurma (öldürdüğü her bir) çekirgeden daha iyidir" karşılığını verdi. 

 

Tahric: Muhalla'da (7/230) geçtiği üzere İbn Ebi Şeybe, "Ebu Muaviye-Ömer" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

8247- Esved (b. Yezid) bildiriyor: Ka'b, Hz. Ömer'e: "Ey müminlerin emiri! ihramlı iken ateş yakarken bir çekirgeyi ataşe atmışım, ama kefaret olarak bir dirhemi sadaka verdim" deyince, Ömer: "Siz Humus ahalisinin gümüşü çoktur. (Sadaka olarak dağıtacağın) bir hurma (öldürdüğün her bir) çekirgeden daha iyidir" karşılığını verdi. 

 

Tahric: Kenz ve Muhalla' da (7/231) geçtiği üzere İbn Ebi Şeybe, farklı kanallardan ve Malik (1/365), Yahya b. Said'den mürsel olarak rivayet ettiler.

 

 

 

8248- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "ihramlının öldürdüğü çekirgenin kefareti, bir avuç veya bir lokmalık yiyecektir."

 

 

 

8249- Velid b. Abdillah der ki: "Said b. Cübeyr, Mekke'de dışarı çıkınca çocukların ellerinde gördüğü çekirgeleri alıp öldürürdü. Said çekirgeyi av hayvanlarından sayardı."

 

 

 

8250- İbn Abbas der ki: "ihramlının öldürdüğü ve kefareti gerektiren en küçük hayvan çekirgedir. Çekirgeden daha küçük hayvanlar için kefaret gerekmez. Çekirgede ise kefaret bir hurmadır."

 

 

 

8251- Zeyd b. Eslem der ki: "Hz. Ömer, ihramlının öldürdüğü çekirgede kefaret olarak bir hurmaya hükmetti."

 

 

 

ihramlının Bit Öldürmesi

 

8252- İbn Tavus bildiriyor: ihramlının bit öldürmesi konusunda babam (Tavus): "Kefaret olarak bir şey gerekmez" dedi.

 

 

 

8253- Said b. Cübeyr der ki: "ihramlının bit öldürmesi durumunda kefaret olarak bir şey gerekmez."

 

 

 

8254- Ma'mer bildiriyor: "Katade, ihramlının bit, karınca ve benzeri hayvanları öldürmesi durumunda kefaret olarak bir avuç yiyeceğin verileceğini söyledi."

 

 

 

8255- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "ihramlı kişi öldürdüğü bit için kefaret olarak bir avuç yiyecek verir."

 

 

 

8256- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah): "ihramlı kişi öldürdüğü bit için kefaret olarak bir avuç veya bir lokma yemek verir. Ancak bilmeden öldürmüşse bir şey vermesi gerekmez" dedi. Ona: "Peki, çekirgede durum aynı mıdır?" diye sorduğumda: "Aynıdır" dedi.

 

 

 

8257- Ata (b. Ebi Rabah): "ihramlı değilken Mekke'de biti öldürebilirsin. Ancak ihramlı iken onu üzerinde veya giysinde bulursan alıp atar, ama öldürmezsin. ihramlı iken başındaki bitleri temizlemiyorsan başka bir şey için bitleri öldüremezsin" dedi.

 

 

 

8258- ibnu'I-Beylamani anlatıyor: İbn Ömer'le birlikteydim ve bana yaslanarak oturmuştu. Bir ara adamın biri geldi ve ona: "Bit öldüren ihramlı konusunda ne dersin?" diye sordu. İbn Ömer: "Kefaret olarak bir deve kurban eder" dedi. Onun cevabına güldüğümde İbn Ömer bana döndü ve:

"Bu cevabımdan dolayı beni kınama; ama yemin olsun bunlar birbirlerine kardeş kardeşe kılıç çekiyorken bana bitin hükmünü soruyor" dedi.

 

 

 

8259- Hz. Aişe: "ihramlı kişi bit dışında bütün böcekleri öldürebilir. Ancak bit kendinden bir parça olduğu için öldüremez" demiştir.

 

 

 

8260- Hammad (b. Ebi Süleyman) der ki: Said b. Cübeyr'e ihramlının bit öldürmesi konusunu sorduğumda: "Öldürdüğün için ne yedirsen onu öldürmenden daha iyi bir şey yapmış olursun "dedi.

 

 

 

8261- Katade der ki: Adamın biri İbn Ömer'e gelip ihramlıyken bit öldüren kişinin durumunu sordu. İbn Ömer: "Irak ahalisi Fatıma'nın oğlu Hüseyin'i öldürmüşler; ama bana biti öldürmenin hükmünü soruyorlar" dedi.

 

 

 

8262- Ebü Miclez bildiriyor: İbn Ömer'e, ihramlının bit öldürmesi konusu sorulunca: "Müslüman kardeşlerinizi öldürüyorken bana bitin hükmünü mü soruyorsunuz?" karşılığını verdi. Daha sonra kadının biri geldi ve ihramlıyken bit öldürdüğünü söyledi. İbn Ömer: "Bitin av hayvanlarından olduğu hakkında bir bilgimiz yok" dedi. Kadın bir daha aynı şeyi söyleyince İbn Ömer aynı cevabı verdi. Kadın üçüncü kez aynı şeyi söyleyince, İbn Ömer: "Bir koyun (kesmek) bir bitten daha hayırlıdır" dedi ve sözünü doğrulatmak babından bana baktı. Ben de: "Evet, bir koyun bir bitten daha hayırlıdır" dedim.

 

 

 

8263- Meymün b. Mihran bildiriyor: Adamın biri İbn Abbas'a: "Mekke'de ihramlı iken üzerimdeki bir biti alıp attım. Daha sonra onu aramama rağmen bulamadım" deyince, İbn Abbas: "O bit yitik konumundadır ve aranmaz" karşılığını verdi. 

 

Tahric: Beyhaki (5/213), "İbn Uyeyne-Meymun b. Mihran" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

ihramlının Güvercin ve Benzeri Kuşları Öldürmesi

 

8264- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: Abdullah b. Osman b. Humeyd, İbn Abbas'a gelip: "Oğlum Mekke'de bir güvercin öldürdü" dedi. İbn Abbas: "Bir koyun bulup (kes ve) onu sadaka olarak ver" karşılığı verdi. 

 

Tahric: Beyhaki (5/205), "şam-İbn Cüreyc" kanalıyla ve bu isnadla rivayet etti.

 

 

 

8265- Abdürrezzak başka bir kanalla yukarıdakinin aynısını bildirir.

 

 

 

8266- Ata (b. Ebi Rebah) bildiriyor: "Hz. Ömer ile İbn Abbas, Mekke güvercinlerinden birini öldürme durumunda kefaret olarak bir koyuna hükmettiler. "

 

 

 

8267- İbn Mücahid, babasından bildirir: Hz. Ömer bir güvercinin yanından geçerken ürkütüp uçurdu. Bu güvercin uçup Merve tepesine düştü. Orada da bir yılan bunu yakalayıp öldürdü. Ömer yaptığının kefareti olarak bir koyun kesti.

 

 

 

8268- Hakem b. Uteybe anlatıyor: "Evin damında bulunan bir güvercin gelip Hz. Ömer'in eline kondu. Ömer elini savurunca güvercin uçup Mekke'deki evlerin birine düştü. Orada da bir yılan gelip bu güvercini yedi. Ömer yaptığının kefareti olarak bir koyun kesti."

 

 

 

8269- Katade der ki: "ihramlı kişi Harem bölgesinin güvercinlerinden birini öldürürse kefareti bir koyundur. Harem dışındaki bir bölgenin güvercinlerinden birini öldürmesi halinde kefareti bir dirhemdir."

 

 

 

8270- İbn Abbas der ki: "ihramlının öldürdüğü güvercinin kefareti bir koyundur." 

 

Tahric: Beyhaki (5/205), muallak olarak farklı bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

8271- Zühri ile ibrahim(-i Nehai): "ihramlının öldürdüğü güvercinin kefareti güvercinin bedelidir" dediler.

 

 

 

8272- Yahya b. Said der ki: Said b. el-Müseyyeb'in: "Mekke güvercinlerinden birini öldüren kişinin kefareti bir koyundur" dediğini işittim.

 

Tahric: Malik ve onun kanalıyla Beyhaki (5/206) rivayet ettiler.

 

 

 

8273- Ata (b. Ebi Rabah) ile Yüsuf b. Mahek bildiriyor: Adamın biri bir güvercin ile iki yavrusunu içerde bırakıp evinin kapısını kapattı ve Mina ile Arafat'a gitti. Ancak döndüğünde üçünün de ölmüş olduğunu gördü. Bu olayı gelip İbn Ömer'e anlattığında İbn Ömer bir adamla birlikte karar alarak kefaret olarak üç koyuna hükmetti. 

 

Tahric: Beyhaki (5/205), farklı kanallardan rivayet etti.

 

 

 

8274- Sevri der ki: "ihramlının öldürdüğü güvercin yavrusunun kefareti bir oğlaktır."

 

 

 

8275- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "ihramlıyken Şam cinsi bir güvercin öldürdüğün zaman kefaret olarak güvercinin bedelinden fazlasını vermezsin."

 

 

 

8276- Sadaka b. Yesar bildiriyor: Salim ile Kasım b. Muhammed'e, Mekke'deyken ihramlı olduğumu unutarak kestiğim bir kekliğin kefaretini sorduğumda, biri diğerine: "Adamın midesine inmiş bir keklik mi daha iyidir, yoksa bir müddün üçteikisi olan yiyecek mi?" diye sordu. Diğeri: "Tabi ki bir müddün üçteikisi daha iyidir" dedi. Adam: "Bu keklik mi daha iyidir, yoksa bir müddün yarısı kadar olan yiyecek mi?" diye sordu. Diğeri: "Tabi ki bir müddün yarısı kadar olan yiyecek daha iyidir" dedi. Adam yine: "Bu keklik mi daha iyidir yoksa bir müddün üçtebiri olan yiyecek mi?" diye sorunca, ben: "Bir koyun kesmem yeterli olur mu?" diyerek araya girdim. Bana:

"Kefaretini biliyor musun ki?" diye sorduklarında: "Evet!" karşılığını verdim. Bunun üzerine bana: "O zaman gidebilirsin" dediler.

 

 

 

8277- Abdullah b. Amr, Sadaka b. Yesar'dan aynısını "keklik" lafzı yerine "bağırtlak kuşu" lafzı ile bildirir .

 

 

 

8278- Sadaka b. Yesar der ki: Said b. Cübeyr'e ihramlı değilken Mekke'de kestiğim kekliğin kefaretini sorduğumda bunda bir sakınca görmedi ve: "Bir kekliği ne kadara satın alırsın?" diye sordu. "Yirmi dirheme alırım" karşılığını verdiğimde: "Ama ben sana tanesini kırk dirheme satan birini gösterebilirim" dedi.

 

 

 

8279- Abdullah b. Muharrer'in bildirdiğine göre Ata (b. Ebi Rebah): "Yavru gibi bitkin zayıf düşmüş kuşlarda kefaret, her biri için birer müd yiyecektir" demiştir.

 

 

 

8280- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata bana şöyle dedi: "Hüdhüd (ibibik), güvercinden küçük serçeden büyük kuştur ve ihramlı onu öldürdüğü zaman kefareti bir dirhemdir. Bülbül, serçe hükmündedir. Yarasa ise serçeden büyük, hüdhüdden küçük olduğu için kefareti bir dirhemin üçteikisidir. Aynı şekilde güvercin büyüklüğünde olmayan ancak serçeden daha büyük olan tüm kuşlarda kefaret bir dirhemdir."

 

 

 

8281- Ata (b. Ebi Rebah)'ın bildirdiğine göre İbn Abbas: "ihramlının öldürdüğü ağaçkakan ve benzeri kuşlarda, yabani güvercin, bağırtlak kuşu, tay kuşu, kumru ve keklikte kefaret her biri için birer koyundur" demiştir.

 

Abdürrezzak der ki: İbn Cüreyc bana şöyle bildirdi: Ata: "ihramlının öldürdüğü güvercin, kumru, yabani güvercin, keklik, toy kuşu, yağmur kuşu, turna kuşu, sığır balıkçılı gibi güvercin kadar ve daha büyük olan kuşlarda kefaret bir koyundur" dedi. Ona: "Sen bunu bir yerden mi işittin?" diye sorduğumda, Ata: "Güvercin dışındakileri bir yerden işitmiş değilim" dedi.

 

Tahric: Beyhaki (5/205), "İbn Ebi Leyla-İbn Abbas" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

8282- Ebu'I-Halil bildiriyor: Adamın biri İbn Abbas'a geldi ve: "ihramlı iken bir bıldırcın öldürdüm" dedi. İbn Abbas kefaret olarak bir koyuna hükmetti.

 

 

 

8283- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "ihramlının öldürdüğü serçenin kefareti yarım dirhemdir."

 

 

 

8284- Ata (b. Ebi Rebah) bildiriyor: "Osman b. Affan hacca giderken güvercinleri evinde kapalı tuttu. Döndüğünde onların ölmüş olduğunu görünce kefaret olarak her bir güvercin için bir koyuna hükmetti."

 

 

 

8285- Ata (b. Ebi Rebah) bildiriyor: Ali b. Ebi Talib'e, Harem güvercinlerinden birini öldüren ihramlı kişinin durumu sorulunca: "içinizden adil olan iki kişi kefaret olarak güvercin için bir koyuna, yumurtalarının her biri için de bir dirheme hükmeder" dedi.

 

 

 

ihramlının Güvercin Yumurtası Kırması

 

8286- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "Harem bölgesinin güvercinlerinden kırılan her bir yumurtanın kefareti yarım dirhemdir. Yumurtanın içinde yavru varsa kefaret bir dirhemdir."

 

 

 

8287- Ma'mer bildiriyor: Zühri'ye ihramlı kişinin güvercin yumurtası kırması konusunu sorduğumda: "Kırdığı anki değeri ne ise onun üzerinden bedelini öder" dedi.

 

 

 

8288- İbn Abbas der ki: "ihramlı kişi harem bölgesi dışında güvercin yumurtası kırdığı zaman kefareti bir müd yiyecektir."

 

 

 

8289- Ebü Şeyban, Basra ahalisinden İbn Hürmüz adında bir yaşlıdan bildirir: Mekke'deyken Mekke güvercinlerinden birinin yuvasına bastım. Yuvada henüz yeni tüylenmiş yavrular ile yumurtalar vardı. Basmamla yavrular öldü, yumurtalar da kırıldı. Durumu Ata'ya sorduğumda: "Ölen yavrulardan her birinin kefareti bir koyundur; ama şu halkada oturan yaşlı adamın yanına git ve bunu ona da sor. Bu konuda sana bir şey söylerse de gelip bana bildir" dedi. Söylediği yaşlı kişi de Ubeyd b. Umeyr idi. Gidip bunu Ubeyd'e sorduğumda: "Tüyleri yeni çıkmış yavrulardan her birinin kefareti bir koyundur. Yumurtalardan her birinin kefareti de yarım dirhemdir" dedi. Umeyr'e: "Peki, ne yapayım?" diye sorduğumda: "Bir koyun kes ve yarım dirheme de tahıl satın ai. Yiyeceği öğüttükten sonra koyunun etiyle birlikte çevrende bulunan fakirlere yedir. Siz de bölgenin yabancısı iseniz veya sizin de ihtiyacınız varsa bir kısmını kendinize ayırabilirsiniz" dedi. Dönüşte Ata'ya uğrayıp Ubeyd'in söylediklerini aktardığımda Ata: "ibn Abbas da bu konuda bana aynısını söyledi" dedi.

 

 

 

8290- Ali b. Ebi Talib der ki: "ihramlının öldürdüğü her iki güvercin yumurtası için kefaret olarak bir dirhem vardır."

 

Tahric: İbn Hazm, Muhalla'da (7/234) zikretmiştir.

 

 

 

ihramlının Devekuşu Yumurtası Kırması

 

8291- Ma'mer bildiriyor: Zühri'ye, ihramlının devekuşu yumurtası kırması konusunu sorduğumda: "Adil / dürüst bilirkişi olan iki kişi yumurtayı kırdığı zamanda değeri ne ise kefaret olarak onun bedeline hükmederler" dedi.

 

 

 

8292- Muaviye b. Kurra bildiriyor: Ensar'dan bir adam ihramlı iken devekuşu yuvasına bastı ve yuvada bulunan bir yumurtayı kırdı. Ne yapması gerektiğini Hz. Ali'ye sorunca: "Bunun kefareti deve cenini" veya "Devenin döllenme bedelidir" dedi. Ensarlı oradan çıkıp Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve olanları anlattı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne yapman gerektiği konusunda Ali'nin dediğini duydun! Ama sen yine de ruhsata tutun ve ya oruç tut ya da yoksul doyur" buyurdu.

 

Tahric: Beyhaki (5/207), Said b. Ebi Arube kanalıyla Matar el-Verrak'tan rivayet etti. Aynı raviden Ahmed (5/58) ve Beyhaki (5/207) rivayet etti.

 

 

 

8293- Katade bildiriyor: Ebu Melih b. Usame, Ebu Ubeyde b. Abdillah'a bir mektup yazarak ihramlının devekuşu yumurtası kırması konusunu sordu. Ebu Ubeyde: "Bu konuda Abdullah b. Mes'üd: ''Bir gün oruç tutulur veya bir yoksul doyurulur'' derdili şeklinde bir cevap yazdı. 

 

Abdullah b. Muharrer der ki: Katade'nin Abdullah b. Husayn'dan naklen bildirdiğine göre Ebu Müsa el-Eş'ari bu konuda: Bir gün oruç tutulur veya bir yoksul doyurulur" demiştir. Muaviye b. Kurra'nın da Ensarlı bir adamdan aynısını bildirdiğini işittim.

 

Tahric: Beyhaki (5/207).

 

 

 

8294- İbn Abbas der ki: ''İhramlının kırdığı devekuşu yumurtalarının kefareti, yumurtanın para olarak bedelidir.''

 

Tahric: Beyhaki (5/208), "İkrime-Ka'b b. Ucre" kanalıyla merfu olarak rivayet etti.

 

 

 

8295- ibrahim(-i Nehai) ile Şa'bi: "ihramlının kırdığı devekuşu yumurtalarının kefareti yumurtanın para olarak bedelidir" demişlerdir.

 

 

 

8296- ibrahim bildiriyor: "Ömer b. el-Hattab ihramlının kırdığı devekuşu yumurtasında kefaret olarak yumurtanın para olarak bedeline hükmetti."

Abdürrezzak der ki: Bunu Ebu süfyan'a zikrettiğimde şöyle dedi:

"Sevri'nin A'meş'e bu hadisi sorduğunu işittim. A'meş bunu İbn Ömer'den naklen Sevri'ye aktarınca Sevri belki kaynağı İbn Ömer değil diye hadisi tekrar edip durdu. Ancak A'meş her seferinde bunu Ömer b. el-Hattab'dan naklen zikretti."

 

 

 

8297- ibrahim(-i Nehai) der ki: "ihramlının devekuşu ve benzeri hayvanların yumurtasını kırması durumunda kefareti yumurtanın para olarak bedelidir.''

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (4/13), "Hafs-İbrahim" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

8298- Hz. Ömer'in azatlısı Eslem bildiriyor: Adamın biri Hz. Ömer'e ihramlının devekuşu yumurtası kırması konusunu sorunca, Ömer: "Bunu Ali'ye sor! Zira Ali'ye istişare etmemiz emredildi" dedi.

 

 

 

8299- Halid bildiriyor: "ibn Sirin, ihramlı olmayan birine alması için devekuşu yumurtası gösteren ihramlı kişinin kefaret olarak bir gün oruç tutma veya bir yoksulu doyurmasına hükmetti."

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (4/13), "Hafs-İbn Sirin" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

8300- ikrime bildiriyor: İbn Abbas şöyle dedi: "Hz. Ali, ihramlı kişinin devekuşu yumurtası kırması konusunda: ''Damızlık deveyi develerinin üzerine salarsın. Develerin aşılandığı belli olduktan sonra kırdığın yumurta sayısınca deveyi (cenini) işaretlersin'' şeklinde hüküm verdi."

Abdulhamıd der ki: ikrime böyle aktarınca ben: "Ama bu şekilde bunlar kurbanlık olur ve kişi tutmayan aşıdan sorumlu tutulmaz" dedim.

ibn Abbas şöyle devam etti: "Muaviye, Ali'nin bu fetvasına şaşırınca ben:

"Muaviye buna mı şaşırıyor? Bu yumurtalar çarşıda satılmıyor mu? Böylesi bir durumda kişi bu yumurtalardan satın alıp sadaka olarak verir" dedim.

 

Tahric: İbn Hazm, Muhalla'da (7/234) zikretti.

 

 

 

8301- İbn Cüreyc'in bildirdiğine göre Ata (b. Ebi Rabah) şöyle demiştir:

"Böylesi bir durumda şayet develerin yoksa kırdığın her bir yumurta için iki dirhem ödersin. Develeri olan kişi ise Hz. Ali'nin bu yönde verdiği fetvayı uygular."

 

 

 

8302- Ka'b b. Ucre bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ihramlının devekuşu kırması durumunda kefaret olarak kırılan yumurtanın para olarak bedelinin verilmesine hükmetti." 

 

Tahric: Beyhaki (5/208), Abbad b. Yakub kanalıyla el-Eslemi' den rivayet etti.

 

 

 

8303- İbn Mes'ud der ki: "ihramlının kırdığı devekuşu yumurtalarının kefareti yumurtanın para olarak bedelinin verilmesidir.''

 

Tahric: Beyhaki (5/208), "Ebu'n-Nadr-Husayf" kanalıyla ve İbn Hazm (7/234), Veki kanalıyla Husayf'tan rivayet ettiler.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Avın Harem Bölgesine Getirilmesi