musannef

Abdurrezzak

Namaz

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Sabah Namazının Vakti

 

2156- Zühri bildiriyor: Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını kıldırdı. Diğer gün biraz daha geç kıldırdı ve: "Sabah namazlarını bu iki vakit arasında bir vakitte kılın" buyurdu.

 

Tahric: Enes hadisinden Nesa.1 (1/271) yakın metinle rivayet etti.

 

 

 

2157- Katade bildiriyor: Adamın biri kalkıp Peygamberimize (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazının vaktini sordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müezzinine kameti şafak sökerken getirmesini emretti. ikinci gün ise kendisine emredene kadar kameti getirmemesini söyledi. Ortalık iyice aydınlanınca da kamet getirmesini söyledi ve kalkıp namazı kıldırdı. Sonra:

"Bana namazın vaktini soran kişi nerede?" diye sordu. Adam kalkınca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "iki günde kıldığımız her iki namaza da katıldın mı?" diye sordu. Adam: "Evet!" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu iki vakit arasında bir vakitte kıl" buyurdu.

 

 

 

2158- Zeyd b. Harise bildiriyor: Adamın biri Peygamberimize (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazının vaktini sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bugün ve yarm bizimle beraber namazı kıl" buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cuhfe'nin Nemire mıntıkasında iken sabah namazını şafak sökerken kıldırd,. Diğer gün Zu Tuva'da iken ise biraz daha geciktirdi. Hatta Müslümanlar: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ruhunu mu teslim etti, yoksa namazı kıldı mı?" demeye başladılar. Namazı güneş doğmazdan az önce kıldırdı. Daha sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanlarına geldi ve: "Ne dediniz?" diye sordu. Müslümanlar: "Keşke namazı (bu dar vakitten önce) kılsaydık, dedik" karşılığını verdiklerinde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şayet bunu yapsaydınız azaba maruz kalırdınız" buyurdu. Sonra sabah namazının vaktini soran adamı çağırdı ve: "Sabah namazının vakti bu gördüğün iki vakit arasındadır" buyurdu. 

 

Tahric: Mecma'da (1/317) geçtiği üzere Ebu Ya'la ve Taberani, M. el-Kebir'de (4669) rivayet ettiler.

 

 

 

2159- Rafi' b. Hadıc'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sabah namaZini ortalık aydınlanınca kılın" buyurmuştur.

 

Tahric: Tirmizi, İbn İshak kanalıyla Asım'dan rivayet etti.

 

 

 

2160- Abdurrahman b. Yezid der ki: "Abdullah (b. Mes'ud), sabah namazını ortalık aydınlanınca kılardı."

 

Tahric: İbnu't-Türkmani der ki: Bunu Abdürrezzak, Musannefte Süfyan es-Sevr! kanalıyla, İbn Ebi Şeybe (s. 215), Veki' kanalıyla Sevri' den ve Tahavı (1/108), İsrail kanalıyla Ebu İshak'tan rivayet etti.

 

 

 

2161- Abdurrahman b. Yezid bildiriyor: Bir defasında İbn Mes'ud'la birlikte sabah namazını kıldık. Namazı bitirince etrafımıza bakınmaya başladık. İbn Mes'ud: "Neyiniz var?" diye sorunca, biz: "Güneşin doğacağını görüyoruz" karşılığını verdik. Bunun üzerine İbn Mes'ud şöyle dedi:

"Kendisinden başka ilah olmayana yemin olsun ki sabah namazının vakti budur. "Güneşin zevalinden gecenin karanlığına kadar namazı kıl. Bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazı şahitlidir''[İsra, 78] ayetinde bahsedilen vakit budur. Güneşin zevali şuradan (doğudan), gecenin karanlığı da şuradan (batıdan)dır. ''

 

Tahric: Farklı kanallar ile lafızlada Tahavı (1/92) rivayet etti.

 

 

 

2162- Amr b. Dinar, Abdullah b. Mes'ud'un bir oğlundan bildirir:

Abdullah b. Mes'ud, Abdullah b. ez-Zübeyr gibi sabah namazını ortalık aydınlanınca kılardı. Akşam namazını da güneş batınca kılar ve şöyle derdi:

"Vallahi Yüce Allah: "Gecenin karanlığına kadar namazı kıl. Bir de sabah namazını kıL. Çünkü sabah namazı şahitlidir"[İsra, 78] buyruğunu bu iki vakit için söylemiştir. ''

 

Tahric: Mecma' da (1/318) geçtiği üzere Taberanı rivayet etti.

 

 

 

2163- İbn Cüreyc bildiriyor: Tavus: "Sabah namazının vakti şafağın sökmesidir" derdi. Tavus sabah namazını ortalık aydınlanınca kılmayı daha çok severdi.

 

 

 

2164- İbn Tavus bildiriyor: "Babam Tavus sabah namazını ortalık aydınlanınca kılardı."

 

 

 

2165- Ali b. Rabia bildiriyor: Hz. Ali'nin, müezzinine sabah namazının ezanı konusunda: "Ortalığın aydınlanmasını bekle! Ortalık aydınlanınca oku!" dediğini işittim. 

 

Tahric: Farklı bir kanal ve lafızla İbnu't-Türkmani, el-Cevheru'n-Naki'de irad ve Tahavi (1/106) rivayet ettiler.

 

 

 

2166- Ubeyd b. iyas bildiriyor: Said b. Cübeyr'in, müezzinine sabah namazının ezanı konusunda: "Ortalığın aydınlanmasını bekle! Ortalık aydınlanınca oku!" dediğini işittim.

 

 

 

2167- Ubeyd el-Muktib der ki: Müezzinlik yaparken sabah ezanı konusunda ibrahim(-i Nehai) bana: "Ortalığın aydınlanmasını bekle! Ortalık aydınlanınca oku!" dedi. 

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 215), farklı bir lafızla Veki' kanalıyla Süfyan' dan rivayet etti.

 

 

 

2168- Hareşe b. el-H ur der ki: "Ömer b. el-Hattab sabah namazını bazen ortalık aydınlanırken, bazen ortalık iyice aydınlanınca kılardı. Bazen de ikisinin arasında bir vakitte kılardı. ''

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 215), "Zaide-Hareşe" kanalıyla ve Tahavı (1/106) rivayet ettiler.

 

 

 

2169- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rabah)'a: "imamın arkasında veya tek başıma sabah namazını ne zaman kılmamı istersin?" diye sorduğumda şöyle dedi: "ikinci fecir (fecr-i sadık) görüldüğü zaman kılınmasını isterim. Kılarken kıraatini, rükuyu, secdeleri uzun tutarsın. Bu şekilde namazı bitirdiğinde ortalık aydınlanmış, herkes toplanmış olur. Bana ulaşana göre Ömer b. el-Hattab da sabah namazını ikinci fecir görününce kılardı. Sabah namazının rekatlarından birinde de YusufSuresi'ni okurdu."

 

Tahric: Sabah namazında Yusuf Suresinin okunması kısmını değişik kanallardan Tahavı, hadisin tamamını da Beyhakı rivayet ettiler.

 

 

 

2170- Ebu'I-Aliye der ki: Hz. Ömer: "Sabah namazını yıldızlar birbirine karışıp ortalık ağarmaya başlayınca kıl. Kıraatini de uzun tut" şeklinde bir ferman yazdı. 

 

Tahric: Mana olarak aynısını İbn Ebi Şeybe (s. 214) ve Tahavı (1/107) rivayet ettiler.

 

 

 

2171- Amr b. Meymun el-Evdı der ki: "Ömer b. el-Hattab ile birlikte sabah namazını öyle bir vakitte kılıyorduk ki şayet yanında oğlum dursaydı karanlıktan onu bile tanıyamazdım.''

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 214), Yezid b. Harun kanalıyla Mansur b. Hayyan'dan rivayet etti .

 

 

 

2172- Lakıt, ibnu'z-Zübeyr'den bildirir: "Hz. Ömer ile birlikte sabah namazını kıldık. Namaz bitince karanlıktan yanımdaki kişiyi bile tanıyamıyordum."

 

 

 

2173- Amr b. Dınar der ki: "ibnu'z-Zübeyr ile birlikte sabah namazını kıldıktan sonra Ecyad'a gidip işimi görürdüm ve ancak o zaman ortalık aydınlanırdı."

 

Tahric: Farklı bir lafızla İbn Ebi Şeybe (s. 214) rivayet etti.

 

 

 

2174- Nafi’ bildiriyor: "ibn Ömer, ibnu'z-Zübeyr'in arkasında sabah namazını kıldıktan sonra evine gidince evdekilerin henüz namaz kıldıklarını görürdü. Zira ibnu'z-Zübeyr henüz karanlık iken" veya: "Ortalık henüz aydınlanıyorken sabah namazını kıldırırdı."

 

 

 

2175- Katade: "Sabah namazını henüz karanlık iken kılan kişi şafak söktüğünde namazını da kameti de iade eder" dedi.

 

 

 

2176- Abdürrezzak başka bir kanalla İbn Ömer yukarıdakinin aynısını bildirir.

 

 

 

2177 - Nafi' bildiriyor: "ibn Ömer ortalığın aydınlandığından emin olduğu zaman bineğini çöktürür ve sabah namazını kılardı."

 

 

 

2178- Nafi' bildiriyor: Haccac(-ı Zalim), ibnu'z-Zübeyr'i kuşatma altına aldığında sabah namazını Mina'da ortalık tam olarak aydınlanınca kıldı. İbn Ömer ona haber gönderip: "Namazı bu müslümanlara neden bu kadar geç kıldırdın?" diye sordu. Haccac: "Savaş için gelmişsiz ve düşmandan yana korku taşıyoruz" karşılığını verdi. İbn Ömer ise: "Namazı vaktinde kılman durumunda korku taşımana gerek yok. Namazı da bu vakte kadar geciktirme" dedi ve onunla birlikte namazı kıldı.

 

 

 

2179- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rabah)'a: "............''[İsra, 78] buyruğunu sorduğumda: "Bundan kasıt sabah namazıdır" dedi. Ona: ".....''[İsra, 78] buyruğunu sorduğumda: "Hayır melekleri bu namazda hazır bulunurlar, anlamındadır" dedi.

 

 

 

2180- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rabah)'a: "Şafak sökmeden önce sabah namazına durdum. Ancak henüz rüküya gitmeden şafak söktü" dediğimde, Ata şu karşılığı verdi: "Bu vakitte kılınmasını istemem. Zira Yüce Allah: " ... Bir de sabab namazını kıl. Çünkü sabah namazı şahitlidir"[İsra, 78] buyurmuş ve şafak sökmeden kılınması istenmiştir."

 

 

 

2181- Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımı Ümmü Seleme bildiriyor: "Kadınlar da Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte sabah namazını kılarlardı. Namaz bitince ortalık aydınlandığından tanınmamaları için dış giysilerine iyice sarınırlardı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını bitirince de yerinde oturur biraz beklerdi. Oradakiler bunun kadınların erkeklerden önce çıkmaları için yapıldığını düşünürlerdi."

 

Tahric: Mecma'da (1/318) geçtiği üzere Taberani rivayet ettiler.

 

 

 

2182- Zeyd b. Eslem'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Sabah namazını ortalık aydınlanırken kılm ki sevabı daha çok olsun" buyurmuştur.

 

Tahric: Farklı kanal ve lafızlarla İbn Ebi Şeybe (s. 215) ile Tahavı (1/106) rivayet ettiler.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Yemek Konulunca Ezanın Okunması