musannef Abdurrezzak |
Namaz |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Namaza Başlama Duası
2554- Ebu Said el-Hudri
der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gece namaz için kalkınca,
tekbir getirip namaza başlar, sonra şöyle derdi: "Sübhanekellahümme ve
bi-hamdik ve tebarakesmük ve teala ceddük ve la ilahe ğayrük (=Allahım! Sen
eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin
adın mübarektir. Varlığın her şeyden üstündür. Senden başka ilah yoktur)"
sonra üç defa "La ilahe illallah" deyip üç defa tekbir getirir,
sonra: "Euzu billahi s-semi il-alimi mineş-şeytan! rracim (=Kovulmuş
şeytandan, her şeyi duyan ve bilen Allah'a siğminm" derdi.
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(s. 157), Zeyd b. Habbab kanalıyla Cafer b. Süleyman'dan "gece namaz için
kalkınca" lafzı olmaksızın "kısa bir metinle"; Tahavi (1/112),
Abdüsselam b. Mutahhar kanalıyla Cafer b. Süleyman'dan; Tirmizi (1/202),
Muhammed b. Musa elBasri kanalıyla Cafer b. Süleyman' dan; Ebu Davud, Nesai ve
İbn Mace rivayet ettiler.
2555- ikrime b. Halid
bildiriyor: Hz. Ömer, insanlar namaza kalkınca, kıraate başlamadan önce şöyle
demelerini öğretirdi: "Sübhanekellahümme ve bi-hamdik ve tebarakesmük ve
teala ceddük, la ilahe ğayrük (= Allahıml Seni hamdle her türlü eksiklikten tenzih
ederim. Senin adın mübarektir. varlığın her şeyden üstündür. Senden başka ilah
yoktur)."
2556- Başka bir kanalla
bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir.
Tahric: Taberani, Ebu
Ubeyde kanalıyla İbn Mes'ud'dan bundan daha uzun bir metinle rivayet etti.
2557- Esved (b. Yezid)
der ki: Hz. Ömer namaza başlayınca: "Sübhanekellahümme ve bi hamdik ve
tebarakesmük ve teala ceddük ve la ilahe ğayrük (?Allahım! Seni hamdle her
türlü eksiklikten tenzih ederim. Senin adın mübarektir. Varlığın her şeyden üstündür.
Senden başka ilah yoktur)" derdi.
Tahric: Tahavi (1/117),
Ebu Ahmed ez-Zübeyr! kanalıyla Sevri' den rivayet etti.
2558- İbn Cüreyc der ki:
Doğru söylediğine inandığım bir kişinin bildirdiğine göre Hz. Ebü Bekr, Hz.
Ömer, Hz. Osman ve İbn Mes'üd namaza başlayınca: "Sübhanekellahümme ve bi
hamdik ve tebarakesmük ve teala ceddük ve la ilahe ğayrük (=Allahım! Seni
hamdle her türlü eksiklikten tenzih ederim. Senin adın mübarektir. Varlığın her
şeyden üstündür. Senden başka ilah yoktur)" derlerdi.
Tahric: Taberani rivayet
etti. Heysemi: "Senedinde adı zikredilmeyen biri bulunmaktadır" dedi.
2559- İbn Ömer der ki:
İnsanlar namaz kılarken bir adam geldi ve safa yetişince: ''Allahu ekber
kebira. Ve'l-hamdu lillahi kesira. Ve sübhanallahi bukraten ve asila (=Allah en
büyüktür. Bütün övgüler Allah içindir. Sabah akşam Allah'ı bütün
noksanlıklardan tenzih ederim)" dedi. Resülullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) namazı bitirince: "Bu sözleri söyleyen kimdir?" diye sordu.
Adam:
"Ben söyledim ey
Allah'ın Resülü! Vallahi, bu sözlerle sadece hayır murad ettim" cevabını
verince, Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu sözler için
göklerin kapilarının açıldiğıni gördüm" buyurdu. İbn Ömer: "Bu
sözleri duyduktan sonra söylemeyi hiç bırakmadım" demiştir.
2560- Heysem b. Haneş'in
bildirdiğine göre İbn Ömer yanında namaz kılmış ve onun şöyle dediğini
görmüştür: ''Allahu ekber kebira. Ve'l-hamdu lillahi kesira. Ve sübhanallahi
bukraten ve asila (= Allah en büyüktür. Bütün övgüler Allah içindir. Sabah
akşam Allah'ı bütün noksanlıklardan tenzih ederim). Allahım! Seni benim için en
sevgili ve güzel şey yap.''
Tahric: Farklı
kanallarla ve başka bir lafızla İbn Ebi Şeybe (s. 158) rivayet etti.
2561- Enes b. Malik der
ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kılarken nefes nefese bir
adam girdi ve girince: "el-hamdü lillahi hamden kesıran mübareken
tayyiben" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı
bitirince, iki defa: "Bu sözleri söyleyen kimdir?" diye sordu. Adam:
"Ben söyledim ey Allah'ın Resulü!" cevabını verince, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "On iki meleğin bu sözü yazıp Allah'a
arzetmek için yarıştığını gördüm" buyurup adama: "Neden nefes
nefesesin?" diye sordu. Adam: "Namaz için kamet getirilince hızlı geldim"
cevabını verince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kamet
getirildiğini duyunca, normal (acele etmeden) yürü. Yetiştiğin kısmı (cemaatle)
kıl, yetişemediğin kısmını da kaza et" buyurdu.
2562- Ebu Hureyre' nin bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Biriniz gece
(namaz için) kalkınca hafif iki rekatla başlasin. "1
Hişam der ki: Muhammed
(b. Sırin) bu namazın ilk rekatında: "Ey iman edenler! Kendisinde artık
alış-veriş, dostluk ve kayırma bulunmayan gün (kıyamet) gelmeden önce, size
verdiğimiz rızıktan hayır yolunda harcayın. Gerçekleri inkar edenler elbette
zalimlerdir ... İşte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada devamlı
kalırlar"[Bakara, 254-257] ayetlerini, ikinci rekatta ise: "Göklerde
ve yerde olanlar Allah'ındır. İçinizdekini açıklasanız da gizleseniz de Allah
sizi onunla hesaba çeker ve dilediğini bağışlar, dilediğine azabeder. Allah her
şeye Kadir'dir ... Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma, bizi affet,
bizi bağışla, bize acı. Sen Mevlamızsın, kafirlere karşı bize yardım
et''[Bakara, 284, 285, 286] ayetlerini okurdu.
Tahric: Müslim, Ebu
Üsame kanalıyla Hişam' dan rivayet etti.
2563- Rabia b. Ka'b
el-Eslemi der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) odasında uyurdum
ve gece namaz için kalkınca bir süre "Elhamdu lillahi Rabbil Alemın"
derdi. Sonra bir süre: "Sübhanallahi'l-Azim ve bi hamdihi (= Yüce Allah'ı
hamd ile tesbih ederim)" derdi.
(Seleme b. Abdirrahman)
der ki: "Rabia'ya: " (süre) nedir?" diye sorduğumda: "Bir
saat dua etmesi manasındadır" cevabını verdi.
Tahric: Tirmizi (4/234),
Destuvai kanalıyla Yahya'dan; Ahmed ve Nesai rivayet ettiler.
2564- İbn Abbas
anlatıyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gece secdeye kapanınca
şöyle derdi: "Allahim! Göklerin ve yerin nuru Sensin. Hamd Sanadır ve
göklerin, yerin ve içindekilerin Kayyumu (ayakta tutanı) Sensin. Hamd sanadır,
Sen göklerin ve yerin Rabbisin. Sen haksm, va'din haktır. Sana kavuşmak haktır,
sözün haktır, Cennet haktır, Cehennem haktır, peygamberler haktır. Kıyamet
saati haktır. Allahım! Sana teslim oldum, Sana iman ettim, Sana tevekkül ettim,
Sana yöneldim, hasmma karşi senin (bürhanm) ile dava açtım. Hakkımı aramada
senin hakemliğine başvurdum. Önden gönderdiğim ve arkada bıraktığım, gizli ve
açıktan işlediğim hatalarımı affet. Sen benim ilahımsm, Senden başka ilah
yoktur. ''
Tahric: Buhari, İbn
Cüreyc kanalıyla Ahvel'den; Tirmizi (4/235), Ebu'z-Zübeyr kanalıyla Tavus' tan
ve aynı kanalla Ebu Davud rivayet ettiler.
2565- İbn Abbas
bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gece kalkınca şöyle
derdi: "Allahım! Hamd Sanadır. Göklerin ve yerin mülkü Senindir. Hamd
Sanadır. Gökleri. yeri ve içindekileri ayakta tutan Sensin. Hamd Sanadır.
Göklerin, yerin ve içindekilerin mülkü Senindir. Sen Hak'sın. va'din haktır,
Sana kavuşmak haktır. Cennet haktır. Cehennem haktır. peygamberler haktır.
Muhammed haktır, Kıyamet saati haktır. Allahım' Sana teslim oldum, Sana iman
ettim. Sana tevekkül ettim, Sana yöneldim. hasmma karşi senin (bürhanm) ile
dava açtım. Hakkımı aramada senin hakemliğine başvurdum. Önden gönderdiğim ve
arkada bıraktığım, gizli ve açıktan işlediğim hatalarımı affet. Öne alan ve
geride bırakan Sensin, Senden başka ilah yoktur. "
Tahric: Buhari (3/2),
"Gece Namazı" başlığı altında İbnu'l-Medini kanalıyla İbn Uyeyne' den
rivayet etti.
2566- Asım b. Damra der
ki: Hz. Ali namaza başlayınca şöyle derdi: "Allah yücedir. Senden başka
ilah yoktur, Seni noksanlıklardan tenzih ederim. Ben nefsime zulmettim, beni
bağışla. Şüphesiz ki günahları ancak Sen bağışlarsın. Buyur ey Rabbim, Emrine
amadeyim, bütün iyilikler Senin elindedir. Senden hiçbir kötülük gelmez. Doğru
yolu bulan, Senin hidayete erdirdiğindir, kulun huzurundadır, kulun
huzurundadır. Ben Seninleyim ve Sana yöneliyorum. Senin cezana karşı Senden
başka sığınak, Senden başka kurtarıcı yoktur. Sen mübarek ve yücesin. Ey
Beyt'in (Kabe'nin) Rabbi! Seni noksanlıklardan tenzih ederim."
2567- Hz. Ali der ki: Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) farz namaza kalkınca tekbir getirip
ellerini omuzlarının hizasına kadar kaldırır sonra: "Ben hani[ olarak,
yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah'a çevirdim ve ben müşriklerden
değilim"[En'am, 79] ayetini ve iki ayet daha okur, sonra şöyle derdi:
"Sen Meliksin,
Senden başka ilah yoktur. Seni noksanlıklardan tenzih ederim, Sen benim
Rabbimsin ve ben Senin kulunum. Nefsime zulmettim ve günahımı itiraf ettim.
Bütün günahlaTımı bağışla. Şüphesiz günahlaTı Senden başkası bağışlayamaz. Beni
ahlakın en güzeline ilet. Ahlakın en iyisine sadece Sen iletirsin. Kötü ahlakı
benden uzaklaştır, kötü ahlakı benden ancak Sen uzaklaştırırsın. Buyur ey
Rabbim, emrine amadeyim. Ben Seninleyim ve Sana yöneliyorum. Senin cezana karşı
Senden başka sığmak, Senden başka kurtaTlCl yoktur. Sen mübarek ve yücesin.
Senden bağışlanma diler ve tövbe ederim. " ibrahim der ki:
ibnu'I-Münkedir, bana Ali b. Ebi Talib'den aynı şeyi bildirdi.
Tahric: Müslim, Macişun
kanalıyla; farklı kanallarla Ebu Davud; başka kanallarla Tirmizi (4/237,239) ve
Beyhaki rivayet ettiler.
2568- İbn Tavus,
babasından bildiriyor: Tavus, namaza başlayacağı zaman: "Allah yücedir,
Allah yücedir. Yüce zatına yaraşır biçimde Allah'a pak ve mübarek bir hamd ile
çokça hamd ederim" dedikten sonra şöyle devam ederdi: "Rabbim,
göklerin ve yerin Rabbidir. "Biz, O'ndan başkasına tanrı demeyiz. Yoksa
saçma sapan konuşmuş oluruz.''[Kehf, 14] Allah yücedir, Allah yücedir.
"Ben hanif olarak, yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah'a çevirdim
ve ben müşriklerden değilim ... ve ben Müslümanların ilkiyim."[En'am, 79,
162, 163] Sonra şöyle derdi: "Rabbim göklerin ve yerin Rabbidir.
"Biz, O'ndan başkasına tanrı demeyiz. Yoksa saçma sapan konuşmuş
oluruz.''[Kehf, 14] Allah yücedir, Allah'a hamd olsun. Allah'tan başka ilah
yoktur. Allah noksanlıklardan münezzehtir. Allah hükümranlık sahibidir. Allah
yücedir. Allah'ın dilediği olur. Allah'tan başka güç ve kudret sahibi yoktur.
Allah'ın her şeye gücünün yettiğine şahitlik ederim. Melik, Mukaddes, Aziz ve
hakim olan Allah'ı noksanlıklardan tenzih ederim. Ey Rabbim! Beni bağışla. Ey
Rabbim bana merhamet et. "Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından Sana
sığınırım. Rabbim! Yanımda bulunmalarından da Sana sığınırım."[Müminun,
97, 98] Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. Allah duyan ve bilendir."
(Ravi) der ki: Tavus, bunu söylemenin nafile olduğunu söylerdi.
2569- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Kişinin tekbir getirdikten sonra
kıraate başlamadan önce söyleyeceği bir şey var mı?" diye sorduğumda şöyle
cevap verdi: "Bize bildirildiğine göre kişi tehlıl eder. Kişi namaza
başlarken tekbir getirdikten sonra kıraate başlamadan önce tekbır getirir, hamd
eder, zikreder ve bir ihtiyacı varsa bunu Yüce Allah'tan ister. Bu konuda belli
bir şeyin söyleneceğine dair bir şey görmedim. Baktığımda, benden önce bu yönde
kapsayıcı ve özlü bir şeyin söylendiğini gördüm ve ben de aynı şeyi yapmaya
başladım. Başlangıçta beş defa tekbır getiriyorum ki ilki olan iftitah
tekbırini getirirken ellerimi kaldırıp ağzımı da yukarıya doğru tutarak
getiriyorum. Diğer tekbırleri de getirdikten sonra beş defa hamdediyorum, beş
defa tesbıh ediyorum, yine beş defa hamdedip beş defa da tehlıl ediyorum. Sonra
beş defa ''La havle vela kuvvet illa billah'' diyorum. Aynı şekilde her tekbır,
tesbıh, tahmıd ve tehlılin ardından da bir defa ''Yarattıklarının sayısınca,
razı olacağın kadar ve Arş'ın ağırlığınca La havle vela kuvvet illa billah''
diyorum. Sonra varsa bir ihtiyacım bunu Allah'tan diliyorum. Sonra bağışlanma
dileyip Allah'a sığınıyorum. içimde öylesi bir ihtiyaç hissettiğim zamanlarda
bunu yapıyorum, ama genelde böyle yaptığım zamanlar az oluyor. Bunun hem farz,
hem de nafile namazlarda yapılması benim için daha hoştur."
Ona: "Ancak kişinin
farz namazında ayakta iken bağışlanma dilemesi kerih görülüyor. Bunun yerine
tesbıh edip Allah'ı zikretmesinin daha iyi olacağı söyleniyor" dediğimde,
Ata: "Öyle ama henüz kıraate başlamış ve namaz kılmış değilim. Bu
dediklerim kıraatten önce yapılan şeyler" karşılığını verdi. Ona:
"Peki, tekbırden sonra kıraatten önce birine ismini de vererek dua
edebilir miyim?" diye sorduğumda, Ata: "Hayır, edemezsin. çünkü kendi
ihtiyacım orada duruyorum. Başkası için bunu yapamazsın" dedi. Adamın biri
ona: "Tekbırden sonra kıraatten önce birileriyle konuşur musun?" diye
sorunca, Ata şu karşılığı verdi: "Tekbır getirdikten sonra mı? Ömrüme
yemin olsun ki tekbırden sonra kıraatten önce konuşma olmaz ve
konuşulmaz."
2570- İbn Cüreyc der ki:
Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Farz namazlarda sadece bir tekbir getirsem ve bu
dediklerini söylemesem, namazı bozmuş veya eksiltmiş olur muyum?" diye
sorduğumda: "Hayır" deyip şöyle devam etti: "Eğer bir insandan
bir isteğin olsaydı, ondan istemeden önce bu kişiyi övmez miydin?"
2571- İbn Cüreyc bildiriyor:
Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Namaza başlarken, "Ben hanif olarak, yüzümü
gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah'a çevirdim ve ben müşriklerden değilim ...
ve ben Müslümanların ilkiyim"[En'am, 79,162,163 ] demem hakkında ne
dersin?" diye sorduğumda: "Bu, insanların sonradan çıkardığı bir
şeydir" cevabını verdi. Ata der ki: "Bunu söyleyenler teheccüd
namazına kalktığı zaman tekbir getirdikten sonra Allah'ı zikreder, sonra
Allah'tan (isteyeceğini) ister, iki defa rükua varır, sonra kalkıp namaz kılar."
2572- Hasan(-ı BasrI)
der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gece kalktığı zaman üç defa
tekbir getirir, üç defa "Sübhanallah", üç defa "La ilahe
illallah" der, sonra da: "Allahım! Şeytandan. kışkırtmasından.
fısıldamasından ve üflemesinden Sana sığınırım" derdi. Kendisine:
"Bunlardan ne kadar
da çok Allah'a sığınıyorsun!" dediklerinde: "Şeytanın kışkırtması
delilik. fısıldaması şiir. üflemesi ise kibirdir" buyurdu.
Tahric: Ebu Davud
Merasil (s. 88). Cübeyr b. Mut'im hadisinden Ebu Davud (764-5) ve Ahmed (4/80)
rivayet etti.
2573- Hasan(-ı BasrI)
der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gece kalkınca iki defa: "Allahu ekberu kebira" der, sonra:
"Allahu ekberu kebira" der, sonra da üç defa: "La ilahe
illallah" der, sonra da: "Allahım! Şeytanın fısıldamasından,
üflemesinden ve kışkırtmasından Sana sığınırım" derdi.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: