musannef

Abdurrezzak

Namaz

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

(Namazda) Tekbir

 

2492- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: Ebu Hureyre'nin arkasında namaz kıldım, namaza başlarken, rükuya varırken, secdeye giderken, secdeden başını kaldırınca, ikinci secdeye giderken, ikinci secdeden başını kaldırınca ve ikinci rekattan sonra kıyama kalkarken (sesli olarak) tekbir getirdiğini duydum. Bana: "Namazda böyle tekbir getirilir" dedi.

 

 

 

2493- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Alnımı yere kaymadan tekbiri bitirmemem hakkında ne dersin?" diye sorduğumda: "Alnın yere değ med en önce tekbiri bitirmen benim için daha uygundur" dedi.

 

 

 

2494- Meymun b. Meysere der ki: "Ebü Hureyre ile namaz kıldım, bize namaz kıldırırken rükü ve secde tekbirlerini sesli getiriyordu."

 

 

 

2495- Ebü Seleme b. Abdirrahman der ki: Ebü Hureyre bize namaz kıldırırken tekbir getirirdi. Kalkarken (namaza başlarken), rüküya gidince, secdeve varırken, secdeden kalkınca, oturunca ve birinci Tahiyyat'tan sonra kalkınca tekbir getirirdi. Son iki rekatta da aynı şekilde tekbir getirir ve selam verince şöyle derdi: "Nefsim elinde olana yemin ederim ki, aranızda namaz konusunda Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) en çok benzeyeniniz benim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dünyadan ayrılıncaya kadar bu şekilde namaz kıldı."

 

Tahric: Buhari, Şuayb kanalıyla Zühri'den ve Beyhaki (2/67) Ma'mer kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

2496- Ebü Hureyre bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz için kalkınca (namaza başlamak için) ve rüküya giderken tekbir getirir, sonra rüküdan kalkarken: "Semiallahu limen hamideh" der, sonra ayaktayken: "Rabbena lekel-Hamd" derdi. Sonra secdeye gideceği zaman tekbir getirir, sonra secdeden başını kaldırırken tekbir getirir ve bütün namazlarda namaz bitinceye kadar böyle yapardı. Birinci Tahiyyat'tan kalkarken de tekbir getirirdi. Sonra Ebü Hureyre: "Aranızda namaz konusunda Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) en çok benzeyen'in iz benim" derdi.

 

 

 

2497- Ali b. Hüseyin bildiriyor: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edinceye kadar namaz kılarken her eğilip kalkmasında tekbir getirirdi.

 

Tahric: Ebu Hureyre hadisinden Buhari (2/250) ve Müslim (392) rivayet etti.

 

 

 

2498- Mutarrif b. Abdillah b. eş-Şıhhır bildiriyor: Ben ve imran b.

Husayn, Küfe'de, Ali b. Ebi Talib'in arkasında namaz kıldık. Hz. Ali, bütün rükü ve secdelere giderken tekbir getiriyordu. Namazı bitirince imran, bana:

"Çoktandır -veya şu zamandır- bu namaz gibi Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazına benzeyen bir namaz kılmamıştım" dedi. 

 

Tahric: Farklı kanallarla Buhari rivayet etti.

 

 

 

2499- Abdurrahman b. Gunm bildiriyor: Ebü Malik el-Eş'arı kavmine:

"Toplanın da size Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kıldığı gibi namaz kıldırayım" deyince, kavmi toplandı. Ebü Malik: "Aranızda sizden olmayan var mı?" diye sorunca: "Hayır, ancak kız kardeşimizin oğlu (kadın tarafından kabileye mensup) olan birisi var" cevabını verdiler. Ebü Malik: "Bir topluluğun kızkardeşinin oğlu onlardandır" deyip içinde su olan bir kap getirtti ve ellerini yıkadı, mazmaza ve istinşak yaptıktan sonra üç defa yüzünü, kollarını yıkadı. Sonra başını meshedip ayaklarını yıkadı. Sonra, yirmi iki tekbirle öğle namazını kıldırdı. Secdeye gidince, başını secdeden kaldırınca tekbir getirdi. ilk iki rekatta Fatiha Süresini okudu ve sesini arkasındakilere duyurdu. 

 

Tahric: İbn Eb] Şeybe (1/162); Ebu Davud ve farklı kanallarla Alımed (5/342) rivayet ettiler.

 

 

 

2500- Şakık b. Seleme bildiriyor: İbn Mes'üd (namaz kılarken) her eğilip doğrulmalarında tekbir getirirdi.

 

 

 

2501- Enes b. Malik der ki: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Ebü Bekr, Hz. Ömer ve Hz. Osman, (namaz kılarken) her eğilip doğrulmalarında tekbir getirirlerdi.

 

 

 

2502- Vehb b. Keysan bildiriyor: Cabir b. Abdillah, (namaz kılarken) her eğilip doğrulmalarında tekbir getirirdi. 

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 162), Yalıya b. Said kanalıyla Malik'ten başka bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

2503- Salim b. Abdillah bildiriyor: Abdullah b. Ömer, (namaz kılarken) her eğilip doğrulmalarında tekbir getirirdi.

 

 

 

2504- Nafi bildiriyor: İbn Ömer, namaza başlarken, rükuya giderken, secdeye giderken başını secdeye koymadan önce, başını secdeden kaldırınca, sonra ikinci secdeye giderken başını secdeye koymadan önce, başını (ikinci) secdeden kaldırınca, sonra birinci Tahiyyat'tan kalkarken tekbir getirirdi. İbn Cüreyc der ki: Tavus: "(Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve sahabenin) namaz(ı) böyleydi" demiştir.

 

 

 

2505- Furat der ki: Said b. Cübeyr'e namazda tekbir getirmeyi sorduğumda: "Tekbiri tamamlayınız" dedi.

 

 

 

2506- Katade bildiriyor: İbn Abbas'a bir adam gelip: "Falan kişiyle namaz kıldım, yirmi iki tekbir getirdi" dedi. Adam sanki bu sözüyle o adamı ayıplıyordu. İbn Abbas: "Yazıklar olsun! Bu, Ebu'I-Kasım'ın (Allah'ın Resulünün) sünnetidir" dedi.

 

 

      

2507- Amr b. Meymun bildiriyor: Ömer b. el-Hattab namazda tekbirleri tam (eksiksiz) getirirdi.l

 

 

 

2508- Ma'mer bildiriyor: Adiy b. Erta'a Hasan(-ı Basri)'ye insanlara namaz kıldırmasını emredipte, eğilip doğrulurken tekbir getirince insanlar yanıldılar. O zaman onlara imamların / liderlerin getirdiği gibi tekbir getirmişti.

 

 

 

2509- Musa adında bir kişi bildiriyor: Bir adam Hasan(-ı Basri)'ye: "Ey Ebu Said! Bir imamımız var ve bu imam rüku ve secdeye varırken (sesli olarak) tekbir getiriyor" deyince, Hasan: "Kendisinden başka ilah olmayana yemin ederim ki, bu Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazıdır" karşılığını verdi.

 

 

 

2510- Amr b. Dinar der ki: Namazdaki fazla (iftitah tekbirinden sonraki) tekbider hakkında müzakere ettik, Ebu'ş-Şa'sa şöyle dedi: "ibn Abbas'ın arkasında namaz kıldım, tekbir getirdiğini duymadım" dedi.

 

 

 

2511- Avn b. Abdillah bildiriyor: Ömer b. Abdilazız bana: "Senin yanında Ömer ve İbn Ömer güvenilir midir?" diye sorunca, ben: "Evet" cevabını verdim. Bunun üzerine: "Onlar bu tekbiri getirmiyodardı" dedi.

 

 

 

2512- İbn Avn der ki: Kasım b. Muhammed akşam namazını bize kıldırdı ve rüku ve secdeye varıp kalkarken tekbir getirmedi. Namazı bitirince ona:

Nafl bana Ebu Hureyre'nin arkasında namaz kıldığını ve eğilip doğrulurken de tekbir getirdiğini söyledi" dedim. Bunun üzerine Kasım b. Muhammed kızdı ve: "Babasız kalasını Ebu Hureyre'nin yaptığı her şeyi yapmamı mı istiyorsun? Ona, Abdullah b. Ömer'in böyle yapıp yapmadığını sormadın mı?" dedi. Nafiy'e sorduğumda: "Namazı (hakkıyla) bilip (öğrenen) hiç kimse bunu terketmemiştir" dedi.

 

 

 

2513- İbn Ebza'nını babasından bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattab kendilerine namaz kıldırmış ve (intikal) tekbirlerini getirmemiştir.

 

 

 

2514- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Farz namazlarda olduğu gibi nafıle namazlarda da tekbir getirmemiz gerekir mi?" diye sorduğumda: "Evet. Eğer yapabilirsen, her zaman nafileyi tıpkı farzı kıldığın gibi kıl. Çünkü (nafile de) Allah'ın rızasını ve ahiret yurdunu umarak yaptığın ibadetlerdir" cevabını verdi.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

iftitah Tekbiri ve (Bu Esnada) Elleri Kaldırmak