musannef

Abdurrezzak

Namaz

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Ayetler (Semavi Olaylar)

 

4922- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında güneş tutuldu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp insanlara namaz kıldırdı ve kıraatı uzattı. Sonra rükuya vardı ve rükuyu da uzattı. Sonra başını kaldırdı ve yine kıraatı uzattı. Fakat bu, ilk okuduğundan daha az idi. Sonra rükuya vardı ve rükuyu uzattı. Bu da ilk rükudan daha kısa idi. Sonra başını kaldırarak iki secde etti. Sonra kalktı ve ikinci rekatta birinci rekatta yaptığının aynısını yaptı. Sonra namazı bitirip: "Güneş ve Ay. hiç kimsenin ölümü veya yaşamından dolayı tutulmaz. Bunlar Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Bunların tutulduğunu gördüğünüzde namaza koşun" buyurdu. Ma'mer der ki: Hişam b. Urve, babası kanalıyla Hz. Aişe'den aynısını bildirdi ve: "Bunların tutulduğunu gördüğünüzde sadaka verin ve namaz kılın" ifadesini ekledi. 

 

Tahric: Farklı kanallarla Buhari ve Müslim; Tirmizi (1/392), Yezid b. Zurey' kanalıyla Ma' mer' den rivayet ettiler.

 

 

 

4923- Hz. Aişe der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp ashabıyla namaz kıldı. Kıyamda durduktan sonra rükuya gitti. Sonra başını kaldırıp öncekinde daha az kıyamda kaldı. Sonra rükuya vardı. Sonra başını kaldırdı ve secdeye gitti. Sonra kalktı ve birinci rekatta yaptıklarının aynısını yaptı. Ancak ikinci rekatta kıyamı ve rükusu, birinci rekattakinden daha kısa idi. Her rekatta da iki defa rükuya vardı."

 

Tahric: Buhari, Malik kanalıyla ve farklı yollarla Müslim tam metin olarak rivayet ettiler.

 

 

 

4924- Hz. Aişe bildiriyor: Yahudi bir kadın geldi ve: "Allah seni kabir azabından korusun" dedi. Bu sırada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içeri girdi. Ona: "Ya Resulallah! Kabirlerimizde azap çekecek miyizr diye sorduğumda:

 

"Yahudiler yalan söyledi" buyurdu. Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir merkebe bindi ve güneş tutuldu. Ben bazı kadınlarla birlikte taşlık bir yere çıkmıştım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) merkebi bırakarak namazgaha gelip kıyama durdu ve kıyamı uzattı. Sonra rükuya vardı ve rükuyu uzattı. Sonra kalktı ve kıyamı uzattı. Ancak birincisi kadar uzun değildi. Sonra rükuya vardı ve rükuyu uzattı. Bu da birincisi kadar uzun değildi. Sonra kalktı ve secdeye gitti. Secdeyi de uzattı. Sonra tekrar kıyama kalktı ve kıyamı uzattı. Bu da bir önceki kıyamdan daha kısa idi. ikinci rekatta da birinci rekatta yaptığının aynısını yaptı. Sonra oturdu. Sonra da onun kabir azabından istiaze ettiğini ışıttım. ... 

 

Tahric: Buhari, Malik kanalıyla ve Müslim, İbn Uyeyne kanalıyla Yahya' dan rivayet ettiler.

 

 

 

4925- İbn Abbas bildiriyor: Güneş tutuldu ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanlarla birlikte namaz kıldı. Bakara Suresini okuyacak kadar kıyamda kaldı. Sonra rükuya vardı ve rükuyu uzattı. Sonra kalktı ve kıyamı uzattı. Ancak birincisinden daha kısa idi. Sonra rükuya vardı. Bu da bir öncekinden daha kısa idi. Sonra secdeye gitti. ikinci rekatta da aynı şeyleri yaptı. Ancak ikinci rekatın kıyamı, rükusu ve secdesi birinci rekattakinden daha kısa idi. Sonra namazı bitirdi ve Güneş ortaya çıktı. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Güneş ve Ay, Yüce Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Onlar hiç kimsenin ölümü veya yaşamından dolayı tutulmaz. Bunların tutulduğunu gördüğünüzde Allah'ı zikredin" buyurdu. Ashab: "Ya Resulallah! Bu durduğun yerde iken bir şey almak istediğini, sonra da geri çekildiğini gördük" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

 

"Bana Cennet gösterildi" -veya- "Cenneti gördüm. Ondan bir salkım almak istedim. Eğer alabilseydim dünya var oldukça ondan yerdiniz. Oradaki ateşi de gördüm. Bu günkü gibi bir manzarayı asla görmedim. Ateş ahalisinin çoğu kadınlardan oluşmaktaydı" buyurdu. Kendisine: "Niçin ya Resulallah!" denilince: "Küfürlerinden dolayıdır" buyurdu. "Onlar, Allah'a mı küfretmektedir?" denilince: "Onlar, kocalarına karşı kötü davranır ve iyiliklere karşı nankörlük ederler. Onlardan birine ömür boyu iyilikte bulunsan ve sonra senden bir şey görse: ''Asla senden hayırlı bir şey görmedim'' der" buyurdu.

 

Tahric: Malik, Muvatta (1/194), Buhari (1/14, 117, 190) ve Müslim (907) Hafs b. Meysere kanalıyla Zeyd b. Eslem' den rivayet ettiler.

 

 

 

4926- Hz. Aişe bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında güneş tutuldu ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanlarla beraber uzun bir süre kıyama durdu. insanlarla kıyama duruyor, sonra rüku'ya varıyordu. Sonra kalkıp tekrar rüku'ya varıyor, sonra kalkıp tekrar rüku'ya varıyordu. Bu şekilde iki rekat kıldı ve her rekatta üç defa rüku'ya vardı. Üç defa rükuya varıp sonra secde ediyordu. Güneş ortaya çıkana kadar namazı bitirmedi. Hatta o gün bazıları neredeyse (sıcaktan) baygınlık geçirecekti. Kıyamda o kadar çok kaldı ki üzerlerinden su akıyor gibiydiler. Rükuya giderken: "Allahu ekber" kalkarken de: "Semiallahu limen hamideh" diyordu. Sonra kalkıp Allah'a hamdü se na etti ve: "Güneş ve Ay, hiç kimsenin ölümü veya yaşamından dolayı tutulmaz. Onlar Allah'ın sizi kendileriyle korkutmak istediği ayetlerinden iki ayettir. Allah bunların tutulmasını gerçekleştirdiği zaman tekrar ortaya çıkıncaya kadar Allah'm zikrine koşun" buyurdu. Bu hutbede Ata'nın rivayetine şu da eklendi: "Bazı zamanlarda yeryüzünün bir ucunda hayırlı kişiler ölür ve cinler bunu etrafa yayardı. Bu sebeple de Ay'ın üzerinde bir kırmızılık olurdu."

 

Ubeyd'den başkası bana şöyle nakletti: "Güneş tutulduğu zaman ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazda iken Cennet ve Cehennem kendisine arzolundu, Bu sebeple namazgahından geriye çekildi. Hatta arkasında duranlar üst üste yığılacaktı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben de mi ey Rabbim! Ben de mi ey Rabbim!" diyordu. Sonra tekrar yerine döndü. Kendisine Cehennem arzolunduğu zaman Ebu Huzaa ve Amr b. Luhey'i bağırsaklarını ateşte sürürlerken gördü. Söylendiğine göre onlar bastonlarıyla hacılardan bir şeyler çalıyor ve: "Ey Rabbim! Ben çalmıyorum, bastonum çalıyor" derdi. Hatta orada kendisini bağlayıp aç susuz bırakan, açlıktan ve susuzluktan ölmesine sebep olan kedinin sahibini de gördü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yerine geri döndüğü zaman ona Cennet arzolundu. Bunun üzerine namazgahına ulaşana kadar yürüdü. Sonra da: "Size göstermek için ondan bir salkım almak istedim" buyurdu.1 Ama alamamıştı. İbn Cüreyc ve Hasan: "Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o gün korkmuştu. Hatta (ateşten korkarak) giysisini bile çekti" dediler.

 

Tahric: Farklı kanallarla Müslim (1/298) rivayet etti.

 

 

 

4927- Esma binti Ebi Bekr anlatıyor: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güneş tutulduğu gün dışarı çıktı. Cübbesi getirilene kadar bir zırh aldı ve onu giyindi. insanlara namaz kıldırırken uzun süre kıyamda kaldı. Kalkıyor ve rüküya varıyordu. Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rüküya vardıktan sonra biri gelecek olsa kıyamın uzunluğundan dolayı daha önce rüküya gidildiğini düşünmezdi. Sonra benden daha yaşlı olan kadına ve benden daha fazla hasta olup da kıyamda duran kadına bakıp (kendi kendime): "Benim kıyamda durmaya senden daha fazla sabretmem gerekir" dedim.

 

Tahric: Yakın metinle Müslim (1/298) rivayet etti.

 

 

 

4928- Said b. Cübeyr'in bildirdiğine göre İbn Abbas güneş tutulması namazının ilk rekatında Fatiha ve Bakara sürelerini, ikinci rekatında ise Fatiha ve AI-i imran sürelerini okudu.

 

 

 

4929- Abdullah b. el-Haris bildirir: İbn Abbas Basra'da deprem olduğu zaman namaz kıldı ve kunütu uzattı. Sonra rüküya vardı. Sonra başını kaldırdı ve kunütu uzattı. Sonra iki defa daha rüküya vardı. Sonra da secde etti. Sonra ikinci rekatı da aynı şekilde kıldı. Bu şekilde namazı (her rekatta) üç rükü ve dört secde ile kılmış oldu. Sonra: "Felaketler karşısında bu şekilde namaz kılınır" dedi. Ma'mer der ki: "Arkadaşlarımızdan birinin bildirdiğine göre İbn Abbas ilk rekatta Bakara Süresini, ikinci rekatta ise AI-i imran Süresini okumuştur."

 

Tahric: Beyhaki (3/343), müellifin kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

4930- Katade der ki: "Huzeyfe, Medain'de ashabına İbn Abbas gibi namaz kıldırdı."

 

 

 

4931- Abdullah b. el-Haris bildiriyor: İbn Abbas Basra'da deprem olduğu zaman namaz kıldı ve iki rekatta altı rükü etti. Her rekatta üç rükü yapmıştı. Halid el-Hazza ve Asım el-Ahvel bunda ittifak ettiler. Ancak Asım kıraat konusunda ihtilaf ederek: "ibn Abbas iki rükü arasında da okudu" dedi. Halid ise: "ibn Abbas her rekatın sadece birinci rüküsundan önce okudu" dedi.

 

 

 

4932- Abdullah b. el-Haris bildiriyor: İbn Abbas bize bu namazı kıldırınca:

"Felaketler karşısında bu şekilde namaz kılınır" dedi.

 

 

 

4933- Said b. Cübeyr bildiriyor: "ibn Abbas birinci rekatta Bakara Süresini ikinci rekatta ise AI-i imran Süresini okudu." Abdürrezzak başka bir kanalla aynısını bildirir.

 

 

 

4934- İbn Cüreyc der ki: "Süleyman el-Ahvel'in Tavus'tan bildirdiğine göre güneş tutulduğu zaman İbn Abbas Zemzem kuyusunun üzerinde iki rekat namaz kıldı. Her rekatta dört defa rüküya vardı."

 

 

 

4935- Sevri bildiriyor: "Habıb b. Ebi Sabit güneş tutulduğu zaman namaz kıldı, okudu ve her secdede dört defa rüküya vardı. Ancak rüküdan başını kaldırdığı zaman okudu ve sonra secde etti. ikinci rekatta da aynı şekilde yaptı. ''

 

Tahric: Beyhaki (3/325), Huzeyfe kanalıyla merfu olarak rivayet etti.

 

 

 

4936- Haneş bildiriyor: "Güneş tutulduğu zaman Hz. Ali, mescidde insanlara imam oldu ve sesli bir şekilde okudu. Kalktı ve bir daha okudu. Sonra rükuya vardı. Sonra kalktı ve dua etti. Sonra bir secdede dört defa rükuya vardı. Rükudan sonra onlarda dua ediyordu. ikinci rekatta da aynı şekilde yaptı."

 

Süfyan der ki: "Onların, Ali'nin kıyamının, Rum Suresini veya Yasin Suresini veya Ankebut Suresini okuyacak kadar olduğunu tahmin ettiklerini işittim."

 

Tahric: Farklı bir lafızla Beyhaki (3/330), Hasan b. el-Hur kanalıyla Hakem' den rivayet etti.

 

 

 

4937- ibrahim(-i Nehai) der ki: "Güneş ve Ay tutulması namazı, diğer namazlarımıza benzer iki rekattan ibarettir."

 

 

 

4938- Abdullah b. Amr bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), güneş tutulduğu ve oğlu ibrahim'in vefat ettiği gün bize namaz kıldırdı. Kıyamda durduğunda (kıyamı o kadar uzattı ki) insanlar: "Rükuya varmayacak" dediler. Rukuya vardığında (rükuyu o kadar uzattı ki) insanlar:

 

"Kalkmayacak" dediler. Kalktığında (o kadar çok bekledi ki): "Secdeye gitmeyecek" dediler. Secdeye gittiğinde (secdeyi o kadar uzattı ki) insanlar:

"Kalkmayacak" dediler. Oturduğunda (o kadar uzun oturdu ki) insanlar: "Bir daha secde etmeyecek" dediler. Secdeye gittiğinde (secdeyi o kadar uzattı ki) insanlar: "Kalkmayacak" dediler. Sonra kalktı. ikinci rekatta da aynı şekilde yaptı. Sonra tutulma bitti ve güneş ortaya çıktı.

 

Tahric: Farklı kanallarla Beyhaki (3/324) rivayet etti.

 

 

 

4939- Şa’bi der ki: "Muğıre b. Şu'be, Kufe'de iken güneş tutuldu ve kalkıp insanlara namaz kıldırdı. Ben onu işitemeyecek bir yerdeydim. Onun yüz ayetlik surelerden okuduğunu tahmin ettim. Sonra rükuya vardı. Sonra kalktı ve okudu. Sonra da rüküya vardı. Sonra tutulma bitip güneş ortaya çıkınca rüküya varıp secde etti. Sonra ikinci rekata kalkarak kısa surelerden okudu ve tekrar rükuya varıp secde etti."

 

 

 

4940- İbn Cüreyc bildiriyor: Bir kişi Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Ay tutulduğu zaman Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güneş tutulmasında kıldığı gibi namaz kılayım mı?" diye sorunca, Ata: "Evet kıl, fakat cemaatle kılmalısın" karşılığını verdi.

 

 

 

4941- İbn Abbas'ın azatlısı ikrime der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında ay tutulunca: "Ay büyülendi" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kıyamet saati yaklaşır, ay yarılır; onlar bir delil görünce hala yüz çevirirler ve: ''Süregelen bir sihir'' derler'[Kamer, 1,2] ayetini okudu.

 

Tahric: Taberanı, M. el-Evsat'ta (8311) İbn Abbas'tan mevsülen rivayet etti.

 

 

 

4942- Ma'mer der ki: Zühri'ye: "ikindiden sonra güneş tutulursa namaz var mıdır?" diye sorduğumda: "ikindiden sonra güneş tutulursa sadece dua edilir ve namaz kılınmaz" dedi. "Bunu kimden naklediyorsun?" diye sorduğumda: "Eskiden öyle yaparlardı" karşılığını verdi.

 

 

 

4943- Ebü Kilabe der ki: "Güneş ve Ay hiç kimsenin ölümü veya yaşamından dolayı tutulmaz. Yüce Rabbimiz halkından birine tecelli edecek olsaydı o, hemen Allah'a boyun eğerdi."

 

 

 

4944- Ebu Kilabe der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her rükuya varmasında ve başını kaldırmasında tutulmanın bitip bitmediğine bakmak için bir kişi gönderiyordu."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Kunut