musannef Abdurrezzak |
Namaz |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
istiska (Yağmur) Namazı
4889- Abbad b. Temim,
amcasından bildirir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanlarla beraber
yağmur duası için çıktı. Onlara iki rekat namaz kıldırdı ve sesli bir şekilde
okudu. Sonra cübbesini ters çevirerek kıbleye doğru döndü ve dua etti."
Tahric: Tirmizi,
Abdürrezzak kanalıyla; Buhari ve Müslim başka kanallarla rivayet ettiler.
4890- Abbad b. Temim'in
amcasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kıbleye
doğru dönüp cübbesini ters çevirdikten sonra yağmur duası etmiştir.
Tahric: Müslim (1/293),
Süleyman b. Bilal kanalıyla Yahya b. Said'den rivayet etti.
4891- İbn Abbas der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yağmur duası yaptı ve namazgahta
iki rekat namaz kıldı."
4892- ismail b. Umeyye
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şüphesiz ki Allah, sizin
ümitsiz olarak yağmur istemenizden dolayı gülmektedir" buyurdu. Bahile'den
bir adam: "Ya Resulallah! Rabbimiz güler mi?" diye sorunca,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet güler" karşılığını
verdi. Bunun üzerine adam:
"Vallahi gülen Rab
bizi hayırsız bırakacak değildir" dedi.
Tahric: Ebu Rezİn
hadisinden Ahmed (4/11) rivayet etti.
4893- İbn ishak b.
Abdillah b. Kinane der ki: Babam bana şöyle anlattı:
Valilerden biri yağmur
duasını sormam için beni İbn Abbas'a gönderdi. İbn Abbas: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) mütavazı, boyun eğerek ve zelil bir şekilde
minbere çıkarak hutbe vermeye başladı. Ancak sizin bu hutbeleriniz gibi bir
hutbe değildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dua ettikten sonra
bayram namazında olduğu gibi iki rekat kıldı" dedi.
Süfyan der ki: Raviye:
"Namazı hutbeden önce mi, yoksa sonra mı kıldı?" diye sorduğumda:
"Bilmiyorum" karşılığını verdi.
Tahric: İbn Hibban,
el-Kattan kanalıyla Sevri'den; Tirmizi (1/390), Hatim b. İsmail kanalıyla Hişam
b. İshak'tan; EbÜ Davudı Nesai ve İbn Mace rivayet ettiler.
4894- İbn Abbas der ki:
"Bildiğim kadarıyla Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ramazan
bayramının, Kurban bayramının ve yağmur duası namazının ilk rekatında yedi,
ikinci rekatında ise beş tekbir getirirdi."
4895- cafer b. Muhammed,
babasından bildiriyor: "Hz. Ali, Ramazan bayramının, Kurban bayramının ve
yağmur duası namazının ilk rekatında yedi, ikinci rekatında ise beş tekbir
getirip hutbeden önce namaz kılar ve sesli bir şekilde okurdu. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr, Ömer ve Osman da bu şekilde
yaparlardı."
Tahric: İbn Abbas
hadisinden şahidi vardır: Ebü Davud (1165) ve İbn Mace (1266)
4896- ibnu'I-Müseyyeb
der ki: "Tekbir konusunda yağmur duasının sünneti, Ramazan ve Kurban
bayramının sünneti gibidir."
4897- İbn Cüreyc der ki:
"Bana bildirildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yağmur
duası yaptığı zaman cübbesinin sağ tarafını kendinin sol tarafına, sol tarafını
da sağ tarafına çevirdi ve kıbleye doğru döndü. Sonra minberden indi ve iki
rekat namaz kıldı."
Tahric: Abdullah b. Zeyd
hadisinden Buhari (1/343) ve Müslim (2/611) rivayet etti.
4898- İbn Cüreyc
bildiriyor: "Abdurrahman b. el-Haris'in anlattığına göre o, Medine'de
işçilik yaparken Ömer b. Abdilaziz'in yağmur duasında hazır bulunmuştu. Ömer b.
Abdilazız minberde yağmur duasını ettikten sonra inmiş ve namaz
kılmıştır."
4899- Abdullah b. Yezid
el-Hatmı bildiriyor: "ibnu'z-Zübeyr yağmur duası etmek için çıktı ve hutbe
verdi. Sonra ezansız ve kametsiz olarak namaz kıldı. O gün o insanlar arasında
Bera b. Azib ve Zeyd b. Erkam da bulunmaktaydı."
Tahric: Farklı bir lafız
ve farklı bir kanalla İbn Ebi Şeybe (s. 528) rivayet etti.
4900- Nafi'nin
bildirdiğine göre İbn Ömer yağmur duası namazının iki rekatında Duha ve Leyl
sürelerini okurdu.
4901- İbn Cüreyc der ki:
Süleyman b. Müsa, Ata (b. Ebi Rebah)'a:
"Yağmur duasının
namazı var mıdır?" diye sordu. Ata önceden olanlar hakkında hiçbir
şeyaçıklamadı. Süleyman şöyle devam etti: "Bize bildirildiğine göre Ömer
b. el-Hattab insanlarla birlikte namazgaha çıkıp dua ederek bağışlanmayı diledi
ve namaz kılmadan namazgahtan aynıdı."
4902- Şa’bi der ki: Ömer
b. el-Hattab yağmur duası için insanlarla birlikte çıkmıştı. Yağmur duasından
geri dönene kadar hep istiğfar etti. Ona: "Ey müminlerin emıri! Yağmur
duası yaptığını görmedik" dediklerinde şu karşılığı verdi: "Ben
yağmuru kendileriyle yağmur inen gökyüzü yıldızlarıyla istedim" dedi ve:
''Dedim ki: Rabbinizden bağışlanma dileyin; doğrusu O, çok bağışlayandır. Size
gökten bol bol yağmur indirsin Sizi mallada, oğullarla desteklesin"[Nuh,
10-12] ile "Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O'na tövbe edin ki, üzerinize
bol bol yağmur göndersin ve gücünüze güç katsın"[Hud, 52] ayetini okudu.
4903- Cafer b. Burkan
der ki: Ömer b. Abdilazız, Meymun b. Mihran'a şöyle bir mektup yazdı:
"Şehirler ahalisine filan ayın filan gününde yağmur duası için çıkmalarını
yazdım. Oruç tutmaya ve sadaka vermeye gücü yeten kişi oruç tutup sadaka
versin. Zira Yüce Allah: "Arınan ve Rabbinin adını anıp, namaz kılan kimse
mutlaka kurtuluşa erer''[A'la, 14, 15] buyurmaktadır. Siz de atalarınızın:
"Rabbimiz! Biz kendimize zulüm ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize
acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz''[A'raf, 23] demesi, Nuh'un
(aleyhisselam): "Rabbim! Şüphesiz ben senden hakkında bilgim olmayan şeyi
istemekten sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve bana acımazsan, şüphesiz ziyana
uğrayanlardan olurum''[Hud, 47] demesi, Musa'nın (aleyhisselam): "Rabbim!
Şüphesiz ben nefsime zulmettim. Beni affet" dedi. Allah da onu affetti.
Şüphesiz O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir"[Kasas, 16] demesi ve
Yunus'un (aleyhisselam): "Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni
eksikliklerden uzak tutarım. Ben gerçekten (nefsine) zulmedenlerden
oldum"[Enbiya, 87] demesi gibi deyin.''
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(s. 528), Vekı' kanalıyla Cafer b. Burkan'dan "kısa metinle" rivayet
etti.
4904- Husayn b. Abdillah
b. Dumayra'nın babasından, onun da dedesinden bildirdiğine göre Hz. Ali yağmur
duası hakkında şöyle dedi:
"Yağmur duası için
çıktığınız zaman layığıyla Allah'a hamdü sena edin, Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) salavat getirin ve bağışlanmayı dileyin. Yağmur duası demek,
bağışlanma dilemek demektir. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dua
etmek istediği zaman ayakta iken cübbesini ters çevirmişti."
4905- İbn Mes'ud
bildiriyor: Adamın biri ekini sularken bir inilti işitti. Bu inilti:
"Filan kişinin tarlasını sula" diyordu. Bunun üzerine denilen tarlaya
varana kadar sesi takip etti. Tarla sahibine: "Sen nasıl amel
edersin?" diye sorunca, adam: "Aldığım mahsulün üçte biri ile tarlayı
tekrar ekerim. Üçte birini tasadduk ederim ve üçte birini ailem için kaldırıp
saklarım" karşılığını verdi.
4906- Mesruk bildiriyor:
"ibn Mes'ud beni tarlasına gönderir ve (mahsul konusunda) öyle (bir önceki
rivayette olduğu gibi) yapmamı emrederdi."
4907- Habib b. Ebi Sabit
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım' Mudar
ahalisine kitlık vererek onlara karşı bana yardımcı ol" diye dua etti.
Mudarlı bir kişi gelerek: "Ya Resulallah! Develerimiz kuyruğunu bile
sallayamaz oldu. Çobanlarımız ise azık bile alamamaktadır" dedi. Mudarlı
durmadan bu sözleri tekrar etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona
sırt çevirdi. Bir zaman geçtikten sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Mudarlıyı çağırdı ve:
"Sen ne
dedin?" buyurdu. Mudarlı da sözlerini tekrar etti. "Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! Dua ettim duamı kabul
buyurdun, istedim ve bana verdin, Allahım' Bizi yavaşça değil. acil olarak
doyurucu, bolca, kolayca hazmedilen. fayda sağlayan ve zarar vermeyen bir
yağmur ile sula" diye dua etti. Daha akşam olmamıştı ki gökyüzü bulutlarla
kaplandı ve yağmur indi. Her ne taraftan biri geldiyse mutlaka yağmur haberini
verdi.
ibn Cüreyc der ki:
Habib'e: "Develerin kuyruğunu sallaması ne anlamdadır?" diye
sorduğumuzda: "Devenin karnını doyurduktan sonra kuyruk sallamasıdır"
dedi.
Tahric: İbn Mace,
"Husayn-İbn Abbas" kanalıyla ve Ebu Avane rivayet ettiler.
4908- A'meş bildiriyor:
Bir adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek:
"Ya Resulallah! Mudar
helak oldu, onlar için Allah'a yağmur duası et" -veya"onlar için dua
et" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Allahım! Bizi yavaşça değil. acil olarak doyurucu. bolca yetecek kadar.
kolayca hazmediten, fayda sağlayan ve zarar vermeyen bir yağmur ile sula"
diye dua etti. Daha bir hafta kadar zaman geçmişti ki (yağmur yağdı ve)
insanları (bitkilerle) tekrar canlandırdı,
4909- Salim b. Ebi'I-Cad
der ki: Bir adam Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında ayağa
kalkarak: "Ya Resulallah! Mudar'a kıtlık ile beddua ettiniz. Artık
develeri böğürmüyor ve hiçbir çocuğu çağırmıyor" dedi. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minbere çıkarak: "Allahım! Bizi
yavaşça değil, acil olarak doyurucu, kolayca hazmedilen, bereketli, bolca
yetecek kadar bir yağmur ile sula" diye dua etti. O gün daha geçmemişti ki
yağmur indi. Veya daha yedi gün geçmemişti ki, insanlar develerini otla
doyurdu.
4910- Enes der ki: Bir
defa Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yağmur duası yaptı.
Bunun üzerine üç gün
boyunca veya Allah'ın dilediği kadar yağmur yağdı ve kesmez oldu. Ashab:
"Ya Resulallah! Duvarlar yıkıldı ve yolcular kesildi. Artık boğulmaktan
korkuyoruz" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Allahım! (Yağmuru) üzerimize değil çevremize yağdır" diye dua etti.
Bunun üzerine bulutların Medine'nin üstünden çekildiğini gördüm. Medine'nin
üzeri çember gibi bulutsuz diğer taraflar ise bulutlu idi.
Tahric: Farklı bir lafız
ve farklı bir kanalla Buhari (2/345) rivayet etti.
4911- Enes anlatıyor:
Adamın biri Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip kıtlıktan dolayı
şikayette bulunduğu bir sırada hazır bulunmuştum. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) minberin üzerinde iken yağmur duası yaptı. (ibn Cüreyc der ki: Enes
edilen duayı zikretmedi) Dua sonrası gökyüzü bulutlarla kaplandı. Diğer Cumaya
kadar yağmur devam etti. Bunun üzerine: "Ya Resulallah! Ortalığı sel aldı,
hayvanlarımız helak oldu. Yolculuğu olan kişi de yola çıkamaz oldu"
denilince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güldü ve: "Allahım!
Yağmuru üzerimize değil çevremize yağdir" diye dua etti. Medine'nin
üzerindeki bulutların bir delik gibi açılıp dağıldığını gördüm.
4912- Yahya b. Said'in
Amr b. şuayb'dan bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yağmur duası yaptığı zaman: "Allahım! Kullarını. hayvanlarını su la;
rahmetini yay ve ölmüş ülkeni dirilt" diye dua ederdi.
Yine Amr b. Şuayb'ın
şöyle dediğini işittim: "çok yağmur yağdığı zaman Ömer b. elHattab: "Allahım!
Yağmuru toprak evlerin üzerinden bir tarafa çek. Allahım! Yağmuru dağ
başlarına, vadilere ve ağaçlık yerlere indir" diye dua ederdi.
Tahric: Farklı
kanallarla Ebu Davud (1/166) mürsel ve mevkuf olarak rivayet etti.
4913- ikrime bildiriyor:
Hz. Ömer namazgahta yağmur duası yaptı ve İbn Abbas'a: "Kalk yağmur, duası
et" dedi. Bunun üzerine İbn Abbas şöyle dua etti: "Allahım! Bulutlar
da sendedir, su da sendedir. Bulutları yayıp yağmuru ona, ondan da bize indir.
Onunla ağaçları güçlü kıl ve ekinleri uzat. Hayvanlarımızın sütünü arttır.
Allahım! Kendi adımıza ve ailemiz adına senden istiyoruz. Allahım! Konuşmayan
hayvanlarımız adına senden istiyoruz. Allahım! Bizi genel olarak dirilten
faydalı bir su ile sula. Allahım! Sadece senden ümit ederiz, senin hiçbir
ortağın yoktur. Allahım! Her aç kişinin açlığını, her borçlu kişinin borcunu,
her çıplağın çıplaklığını ve her korkanın korkusunu sana şikayet ederiz."
Ravi der ki: "ibn Abbas yağmur için ettiği dualardan birinde bu şekilde
dua etmiştir."
4914- Ubeyd b. Umeyr der
ki: insanlar kuraklığa (kıtlığa) maruz kalmıştı.
Çölde bir kişi çıkarak
arkadaşlarıyla iki rekat namaz kıldıktan sonra yağmur duası yapıp uyudu.
Rüyasında Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine gelip:
"Ömer'e selamımı
ilet ve Allah'm duanızı kabul ettiğini haber ver. Ona ahdi yerine getirmesini
ve sözleşmeyi güçlendirmesini söyle" buyurdu. Ömer de çıkıp yağmur duası
etmişti. Bunun üzerine adam Ömer'in yanına gitti ve: "Resulullah'ın
elçisine izin isteyin" dedi. Bunu işiten Ömer: "Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) iftirada bulunan bu kişi de kimdir?" diye
çıkıştı. Adam:
"Hakkımda hüküm
vermekte acele etme ey müminlerin emiri!" dedi ve haberi ona söyledi.
Bunun üzerine Ömer ağladı.
4915- Ebü cafer der ki:
Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kavme yağmur yağması için dua
etti. Ancak yağmur yağmamıştı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Ben sizin için dua ettim. Fakat içimde size karşı bir şey vardı.
Onun için size yağmur yağmadı. Fakat şimdi size yağmur yağdırılacaktir"
buyurdu. Sonra dua etti ve yağmur yağdı.
4916- Şehr b. Havşeb'in
bildirdiğine göre isa b. Meryem insanlarla birlikte yağmur duasına çıktı. isa
b. Meryem, onlara: "içinizden günah işleyen kişi geriye çekilsin"
dedi. insanlar geri çekilmeye başladı ve sadece kör bir adam kaldı. Bunun
üzerine isa (aleyhisselam) ona: "Sen dua et, ben de amin diyeyim"
dedi. Adam dua etti, isa da (aleyhisselam) amin dedi. Sonra da Allah onlara
yağmur yağdırdı.
4917- Urve b. Zübeyr'in
bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden biri
yıldırım veya yağmuru gördüğü zaman ona eliyle işaret etmesin. Onu
vasıflandırsın" buyurmuştur.
Tahric: Farklı
kanallarla Beyhaki (3/362) rivayet etti. Urve'den yakın metinle Ebü Davud,
Merasil'de (s. 356) ve İbn Abbas'tan şahidini Beyhaki (3/363) rivayet etti.
4918- İbn Cüreyc der ki:
"Bana nakledildiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yağmura
işaret edilmesini yasaklamıştır.''
Tahric: Beyhaki (3/362),
"Ebu Davud-İbn Ebi Hüseyn" kanalıyla rivayet etti.
4919- Ata (b. Ebi Rebah)
bildiriyor: Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Tibneyn
nerededir?" diye sorunca: "Yemen vadilerinden bir vadidir"
dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu buluta Tibneyn'e
gitmesi emrolundu. Oranın sahibi orayı nasıl kullanmaktadır?" diye sorunca
da: "Onun mahsulünü üçe böler. Birini ailesine ayırır, birini sadaka
vermek için ayırır ve biriyle de tarlayı tekrar eker" karşılığını verdi.
Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hepsi de Allah
yolundadır" buyurdu.
Tahric: Ebu Hureyre
hadisinden sahih bir şahidini Ahmed (2/296) rivayet etti.
4920- İbn Abbas der ki:
"Sükut üç vakitte gereklidir. Bunlar Cuma namazı, yağmur duası ve bayram
namazı vaktidir." Kays b. er-Rafi', Seleme - Mücahid - İbn Abbas kanalıyla
aynısını bildirir.
4921- Zühri bildiriyor:
Hz. Süleyman b. Davud ashabıyla birlikte yağmur duası için çıktı. Yolda
giderken iki ayağını kaldırıp yağmur duası eden bir karınca gördü ve ashabına:
"Geri dönün, sulandınız. Bu karınca yağmur duası etti ve duası kabul
olundu" dedi.
Tahric: Darakutni ve
Hakim, Ebu Hureyre kanalıyla rivayet ettiler.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: