musannef Abdurrezzak |
Namaz |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Seferdeyken Namazı Tam
Kılmak
4459- Ata (b. Ebi Rebah)
der ki: Sa'd b. Ebi Vakkas dışında sahabeden hiç kimsenin seferdeyken namazı tam
kıldığını bilmiyorum. Hz. Aişe de seferdeyken namazı tam kılar ve oruç tutardı.
Sa'd b. Ebi Vakkas sahabeden bir grupla sefere çıktı, bu sırada namazı tam
kıldı ve oruç tuttu. Yanındakiler ise namazı kısalttılar ve oruç tutmadılar.
Sa'd'a: "Sen namazı tam kılıp oruç tuttuğun halde bunlar nasıl orucu
tutmayıp namazı da tam kılıyorlar?" diye sorduklarında, Sa'd: "Siz
işinize bakın, ben işimi bilirim" deyip onlara bunun haram olduğunu
söylemedi ve böyle yapmalarını yasaklamadı.
Tahric: Tahavı (1/246),
"Ebu Bekre-İbn Cüreyc" kanalıyla "kısa bir metinle" rivayet
etti.
4460- İbn Cüreyc der ki:
Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Namazı kısaltmak mı, yoksa tam kılmak mı senin için
daha sevgilidir?" diye sorunca: "Kasretmek. Hayırlı olan salihlerin
hepsi böyle yapmışlardır" cevabını verdi.
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(s. 516), Veki' kanalıyla Bestami b. Eslem kanalıyla başka bir lafızla rivayet
etti.
4461- Urve der ki:
"Hz. Aişe seferdeyken oruç tutar ve (Farz namazları) dört rekat olarak
-veya tam olarak dedi- kılardı."
4462- Urve der ki:
"Hz. Aişe seferdeyken Farz namazları tam olarak kılardı."
4463- Hz. Aişe der ki:
"Seferdeyken dört rekat kılan güzel yapmış olur. iki rekat kılan da güzel yapmış
olur. Allah, fazlalıktan dolayı size azab etmez, ama eksiklikten dolayı azab
eder."
4464- Ebu Kılabe şöyle
derdi: "Seferdeyken dört rekat kılarsan (bunda bir sakınca yoktur), çünkü
bu konuda önemsiz sayılamayacak kişiler bu şekilde namaz kılmıştır.''
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(s. 516), "Abde-Ebu Kılabe" kanalıyla ve farklı kanallarla Beyhakı
(3/145) rivayet ettiler.
4465- Katade der ki: Bir
adam İbn Ömer'e gelip: "Bir arkadaşım la seferdeyken, ben namazı tam
kıldım, o ise kısaittI" deyince, İbn Ömer:
"Aksine, o tam
kıldı, sen eksik kıldın" karşılığını verdi.
4466- İbn Mes'üd der ki:
"Seferdeyken namazı dört rekat kılan, bu namazı iade eder." İbn Abbas
der ki: "Allah namazı emretmiş, bu namazı misafire bir şekilde farz
kılmış, mukım olana da başka bir şekilde farz kılmıştır. Mukım olanın,
seferinin kıldığı gibi namaz kılamayacağı gibi, seferi olan da mukim gibi namaz
kılamaz."
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: