musannef Abdurrezzak |
TAHARE |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Ateşte Pişen Şeyi
Yemekten Dolayı Abdestin Bozulmayacağmı Söyleyenler
633- Muhammed b. Ali b.
Hüseyn bildiriyor: "Babamın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) davet edildiği bir yemekte pişirilmiş kürek etinden yedi. Sonra
müezzin gelince kalktı ve yeniden abdest almadan namaza gitti''
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(s. 15), "Muhammed b. Ali-Ümmü Seleme'nin kızı Zeyneb" kanalıyla
rivayet etti.
634- Cafer b. Amr b.
Umeyye ed-Damri, babasından bildiriyor: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) elindeki bıçakla pişmiş kürek etinden bir parça kesip yediğini
gördüm. Namaz için müezzin gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bıçağı bıraktı ve namaza kalktı. Yeniden abdest de almadı."
Tahric: Beyhaki ve
Müslim rivayet ettiler.
635- İbn Abbas
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest aldıktan
sonra pişmiş kürek etinden bir parça kesip yedi. Sonra yeniden abdest al madan
namazına gitti."
Tahric: Buhari, Müslim,
Muvatta ve Abdürrezzak kanalıyla Ahmed rivayet ettiler.
636- Zühri, Ensar'dan
bir adamdan, o da babasından bildirir: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) pişmiş kürek etinden yedikten sonra namaza kalktığını ve yeniden abdest
almadığını gördüm.''
Tahric: İbn Abbas'tan
Buhari (1/104) rivayet etti.
637- İbn Abbas
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) pişmiş buttan yerken
müezzin geldi. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) budu
bıraktı ve suya dokunmadan (abdest almadan veya elini yıkamadan) namaza
gitti.''
638- Ata b. Yesar,
Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşi Ümmü Seleme'den bildirir:
"Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayvanın yanlarından alınmış
pişmiş et ikram ettim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu etten
yedikten sonra yeniden abdest almadan namaza kalktı."
Tahric: Beyhaki (1/54)
ve Ahmed rivayet ettiler.
639- Muhammed b.
el-Münkedir, cabir b. Abdillah'tan bildirir: Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) et ile ekmek getirildi. Biraz yedikten sonra su istedi. Getirilen suyla
abdest aldıktan sonra öğle namazını kıldı. Daha sonra geriye kalan yemeği
istedi. Getirilen yemeği yedikten sonra da yeniden abdest almadan namaza
kalktı. Bir defasında Ebü Bekr ile birlikte evine girdik. Ebü Bekr evdekilere:
"Yiyecek bir şey var mı?" diye sordu, ancak evdekiler bir şey
bulamadılar. Ebü Bekr: "Koyununuz nerede?" diye sorunca koyunu
getirdiler. Ebü Bekr koyunu sağdı ve sütüyle hays denilen yemeği yaptı. Bunu
yedikten sonra namaza kalktık. Ebü Bekr yeniden abdest almadı. Daha sonra
Ömer'le birlikte de evine gittik. Her birinin içinde ekmekle et bulunan iki
tabak getirilip konuldu. Ömer bunlardan yedikten sonra namaza kalktı ve yeniden
abdest almadı.
640- Abdürrezzak başka
bir kanalla yukardakinin aynısını bildirir.
641- Cafer b. Muhammed
bildirir: "Hz. Ali ateşte pişen bir yemeği yedikten sonra yeniden abdest almazdı."
642- Muhammed b. Yüsuf,
Süleyman b. Yesar'dan bildiriyor: Ebü Hureyre'nin abdest aldığını gördüm.
Abdest aldıktan sonra: "Ey İbn Abbas! Ne için abdest aldığımı biliyor
musun?" diye sordu. İbn Abbas: "Hayır, bilmiyorum" karşılığını
verince, Ebü Hureyre: "Yediğim peynirden dolayı abdest aldım" dedi.
Bunun üzerine İbn Abbas: "Ben bundan dolayı abdest almam; zira
Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) pişmiş kürek etinden yedikten sonra
yeniden abdest almadan namaza durduğunu gördüm" dedi.''
Ravi Muhammed der ki: "ibn Abbas ile Ebü
Hureyre arasında bunlar geçerken Süleyman da oradaydı."
Tahric: Beyhakı (1/157),
Abdulvehhab b. Ata kanalıyla İbn Cüreyc'den ve Abdürrezzak kanalıyla Ahmed
rivayet ettiler.
643- Ata el-Horasanı,
Said b. el-Müseyyeb' den bildirir: "Osman b. Affan ateşte pişmiş bir
yemeği yedikten sonra yeniden abdest almadan kalkıp namaz kıldı." Ata (b.
Ebi Rabah) der ki: "Bildiğim kadarıyla Said şöyle devam etti:
"Sonrasında Osman: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gibi
abdest aldım, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gibi yemek yedim ve
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gibi namazımı kıldım" dedi."
644- Abdullah b. Şeddad
b. el-Had bildiriyor: Ebü Hureyre ateşte pişmiş yemekleri yemekten dolayı da
abdest alınması gerektiğini söyleyince Mervan: "Peygamberimizin
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşleri ve annelerimiz henüz aramızdayken bu
konuyu neden başkasından sorup öğrenelim" dedi. Sonrasında konuyu sormak
üzere beni Ümmü Seleme'ye gönderdi. Konuyu ona sorduğumda Ümmü Seleme:
"Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdestli bir şekilde yanıma
geldiğinde ona pişmiş but veya kürek eti ikram ettim. Bunu yedikten sonra
abdestini yenilemeden namaza kalktı" dedi.
Tahric: Veki kanalıyla
Süfyan' dan İbn Ebi Şeybe (1/35) "kısa metinle" ve uzun bir metinle
de Tahavi (1/39) rivayet ettiler.
645- ibrahım( -i NehaI)
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaza giderken yolda
akrabalarından olan bazı çocukların ellerindeki buttan yediklerini gördü. Ellerinden
alıp bir ısırık attıktan sonra gidip namazını kıldı.''
Tahric: İbn Abbas'tan
Buhari (7/131) rivayet etti.
646- Muhammed b. ishak,
dayısından bildirir: Cuma günleri İbn Abbas'a teyzesi Meymüne'nin evinde bir
yaygı açılır ve orada insanlarla sohbet ederdi. Adamın biri: "Ateşte pişen
yiyeceklerden dolayı abdest alma konusunu anlat" deyince, İbn Abbas şöyle
dedi: "Sana Resülullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gördüğüm şeyi
anlatayım. Bir defasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabıyla
birlikte evdeyken müezzin gelince namaz için kalktı. Tam evden çıkarken kapıda
içinde ekmek ve et olan bir sininin getirildiğini gördü. Bunun üzerine
ashabıyla birlikte geri döndü. O et ile ekmekten yedikten sonra da yeniden
abdest almadan namaza gitti.''
647- Ata, Cabir b.
Abdillah'tan bildiriyor: "Hz. Ebu Bekr pişirilmiş kürek eti veya but
yedikten sonra yeniden abdest almadan bize namazı kıldırdı." Ata (b. Ebi
Rabah) der ki: "Sanırım Cabir, Ebü Bekr'in ağzını çalkalamadığını, ellerini
de yıkamayıp sadece sildiğini söyledi."
648- Amr b. Dınar, Cabir
b. Abdillah'tan bildiriyor: "Ebu Bekr et ile ekmek yedi, sonrasında
abdestini yenilemeden namaza kalktı."
649- Cabir b. Abdillah
bildiriyor: "Hz. Ebu Bekr ile birlikte ekmekle et yedik. Sonrasında Ebu
Bekr abdestini tazelemeden namaza kalktı." Ma'mer der ki: "Sevri bunu
rivayet ederken sanırım Ebu Bekr'in ağzını çalkaladığıni söyledi."
650- Alkame bildiriyor:
"ibn Mes'ud ile birlikteyken bir sofra getirildi. İbn Mes'ud sofranın yola
konulmasını istedi. Sonrasında hep birlikte yemeye başladık. İbn Mes'ud yoldan
geçenleri de sofraya davet ediyordu. Yemeği yedikten sonra namaz kılmak için
gittik. İbn Mes'ud abdestini yenilemeden sadece parmaklarının ucunu ve ağzını
yıkadıktan sonra namaza durdu. ''
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(s. 35), Muğire kanalıyla İbrahim' den bildirir.
651- ibnu'l-Münkedir,
cabir'den bildirir: "Hz. Ömer yemeğini yedikten sonra abdestini
yenilemeden kalkıp namaz kıldı."
652- Alkame bildiriyor:
''İbn Mes'ud'un evinden içinde ekmek ve et bulunan bir tabak getirildi. Bizimle
birlikte İbn Mes'ud da ondan yedi. Akşam namazı sırasında İbn Mes'ud abdestini
yenilemeden sadece ağzını çalkaladı ve parmaklarını yıkadı.''
Tahric: Mecma'da (1/254)
geçtiği üzere Taberani: ve Tahavı (1/41), değişik kanallardan rivayet ettiler.
653- Ata bildirir: İbn
Abbas'ın şöyle dediğini işittim: "Ateş Yüce Allah'ın lütfettiği
bereketlerden biridir. Bir şeyi helal veya haram kılmaz. Ateşte pişen bir şeyi yemek
de abdesti gerektirmez. Zira abdest, insan vücuduna giren bir şeyden dolayı
değil vücudundan çıkan şeylerden dolayı alınır.'' Ata (b. Ebi Rabah) der ki:
İbn Abbas'ın ateşin hiçbir şeyi helal kılmayacağı sözünden kastı bazılarının
üzüm suyunun (tila) ateşte kaynatılması ile helal olacağını söylemeleridir.
Ateşin hiçbir şeyi haram kılmayacağı sözünden kastı da bazılarının ateşte pişen
şeylerin yenmesinin abdesti gerektirdiğini söylemeleridir. Yine İbn Abbas'ın bu
konuyu kendisine soran bir adama:
"Şayet ateşte pişen
bir şeyden dolayı abdest alacaksan ateşte kaynatılan sıcak suyla da
yıkanıyorsun" dedi. İbn Abbas ateşle kaynatılmış suyla yıkanmada bir
sakınca görmezdi. İbn Abbas devamen adama: "Üzerine sürdüğün yağ da
(imalat sırasında) ateşte kaynatılmıştır ve ondan dolayı da abdest
almıyorsun" dedi.
Tahric: Beyhakı (1/158),
Abdulvehhab b. Ata kanalıyla İbn Cüreyc'den ve İbn Ebi Şeybe (s. 35, 36), İbn
Abbas kanalıyla rivayet etti.
654- Abdullah b. Ebi
Yezid bildiriyor: "Bazen İbn Abbas'ın yanına gittiğimizde Güneş'in
batımına doğru bize yemek koyardı. Birlikte yemeği yedikten sonra İbn Abbas
yeniden abdest almadan sadece ellerini ve ağzını yıkar sonra da namazı
kılardı."
655- Miksam bildiriyor:
İbn Abbas'a ateşte pişen bir yemekten dolayı abdest alma konusu sorulunca:
"Ateş o yemeği daha da temiz kılmaktan öte bir şey yapmaz" dedi.
656- İbn Abbas'ın
azatlısı Miksam bildiriyor: İbn Abbas'ın evindeydik.
Yemek getirilince aynı
esnada ezan okundu. İbn Abbas: "Önce yemek geldi, yemeğe başlayın"
dedi. Herkes yemek yedikten sonra biri: "Abdest tazeleyelim mi? Zira
ateşte pişen yemekten dolayı abdest gerektiği söylenir" deyince, İbn
Abbas: "Ateş o yemeği daha da temiz kılmaktan öte bir şey yapmaz. Ateş ona
değmeseydi de onu yiyemezdin" karşılığını verdi. Sonra odanın tümünü
kaplayan bir halı veya yaygı üzerinde bize namaz kıldırdı.
Tahric: Tahavi (1/41),
Said b. Cübeyr kanalıyla "kısa metinle" rivayet etti.
657- ikrime'nin
bildirdiğine göre İbn Abbas: "Dilin dişler arasında dolaşması olmasaydı
yemekten sonra ağzımı yıkayıp yıkamadığıma aldırış etmezdim" demiştir.
658- ibrahım'in
bildirdiğine göre Abdullah b. Mes'üd: "Abdest vücuttan çıkan şeyden dolayı
alınır. Oruç da vücuttan bir şey çıkmaması için değil, vücuda bir şey girmemesi
için tutulur" demiştir.
659- Enes b. Malik
bildiriyor: Medine'ye geldiğim zaman akşam namazından önce Ebü Talha'nın
yanında akşam yemeğini yedik. Yanında Ubey b. Ka'b gibi Peygamberimizin
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bazıları da vardı. Akşam namazı vakti
geldiğinde abdest almak için kalktım. Bana: "Et yemekten başka bir şey mi
yaptın? Temiz bir şeyden dolayı mı abdest alacaksın?" dediler. Sonra da
abdest yenilemeden cemaatle namaz kıldılar.
Tahric: Değişik
yollardan Malik, Muvatta (1/49), Tahavi, Beyhaki ve Ahmed rivayet ettiler.
660- İbn Sirin
bildiriyor: "Abide'ye ateşte pişen yemekten dolayı abdest alma konusunu
sorduğumda emrederek bir koyun kesildi. Ancak acil bir işi çıktı. Sanırım
valilerden biri onu çağırdı. Bunun üzerine süt, yağ ve ekmek getirtti ve hep
beraber yedik. Sonra abdest tazelemeden kalkıp namaz kıldı. Sanırım bu
hareketiyle ateşte pişen bir şeyi yemenin abdesti gerektirmediğini göstermek
istedi. ''
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(s. 36), İbn Avn kanalıyla İbn Sirin'den rivayet etti.
661- İbn Şakik
bildiriyor: "Şakik b. Seleme tirit yemeği yer ve abdest tazelemeden namaz
kılardı."
662- Ebu Galib
bildiriyor: "Ebu Umame'ye birlikte tirit ile et yerdim. Ebu Umame bunları
yedikten sonra abdest tazelemeden namazını kılardı."
663- Katade'nin
bildirdiğine göre ibnu'I-Müseyyeb şöyle demiştir:
"Abdest vücuda
giren şeyden dolayı değil vücuttan çıkan şeyden dolayı alınır. Zira bir şey
girince temiz olarak girer ki bu durumda bir şey yapman gerekmez. Ama çıkarken
pis bir şekilde çıkar ki abdest alıp temizlenmeni gerektirir. "
664- Ata b. Ebi Rebah,
cabir b. Abdillah'tan bildirir: Ebu Bekr'e bir koyun küreği veya budu
getirildi. Ebu Bekr bunlardan yedikten sonra abdestini tazelemeden namaz kıldı.
Namaz kılmadan önce ona: "Abdest için sana su getirelim mi?" diye
sorulunca, Ebu Bekr: "Abdest bozmadım ki" karşılığını verdi.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Ateşte Pişen Şeyi
Yemenin Abdesti Gerektirdiği Konusunda Söylenenler