musannef

Abdurrezzak

TAHARE

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Erkeğin Yıkanması, Kadının Yıkanması Ve Hamam

 

Erkeğin Yıkamrken Gözlerden Gizlenmesi

 

1099- Abdürrezzak bildiriyor: İbn Cüreyc: Bana ulaşana göre Ömer b. elHattab devesinin arkasına gizlenerek yıkanmıştır" dedi. Ona: "Yanımda bulunan dağ veya bir kayanın arkasında yıkanmak varken devemin arkasında yıkansam olur mu?" diye sorduğumda, İbn Cüreyc: "Evet, devenin arkasında yıkansan olur" dedi. Ona: "Peki evimdeyken orta yerde yıkanabilir miyim?" diye sorduğumda: "Hayır! Bir odaya girmelisin" dedi. Ona: "Perdesi veya başka bir şeyi olmasa da olur mu?" diye sorduğumda: "Olur" dedi.

 

 

 

1100- ismail b. Umeyye bildiriyor: Abdurrahman b. Avf ile Ebu Bekr veya Halid b. el-Velid, Harre'de bulunan bir gölete gidip yıkandılar. Döndüklerinde Peygamberimize (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip oraya gittiklerini hatta yıkandıklarını söylediler. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nasıl yıkandınız?" diye sorunca, Abdurrahman: "Önce o yıkanıncaya kadar ben önünü kapattım, sonra ben yıkanana kadar o önümü kapattı" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şayet başka bir şekilde yıkansaydınız acltana kadar sizleri döverdim" buyurdu.

 

 

 

1101- Mücahid bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hudeybiye' de üzeri örtülüyken bir rüzgar çıktı. Rüzgar örtünün bir kenarını açınca bir adamın orta yerde çıplak bir şekilde yıkandığını gördü. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu duruma çok kızdı ve: "Ey insanlar! Allah'tan korkun ve değerli olanlardan (meleklerden) utanın' Zira melekler üç yer dışında sizden hiç ayrılmazlar. Bu üç yer de kişi eşiyle ilişkide iken, diğeri kişi helada iken ... " buyurdu. Ravi der ki: "Üçüncüsünü unuttum." Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti: "Biriniz yıkanacağı zaman bir duvarın veya devesinin arkasında yıkansın veya bir kardeşi önüne örtü tutsun. "

 

Tahric: Şahitleri vardır. İbn Abbas'tan Bezzar (Keşfu'l-Estar 317), Ya'la b. Umeyye'den Ahmed (4/224) ve Ebü Davud (4012) rivayet ettiler.

 

 

 

1102- Ali b. Ebi Talib bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir topluluğun ırmakta avret yerlerini kapatmadan çıplak bir şekilde yıkandıklarını görünce durdu ve yüksek bir sesle: "Ne oluyorsunuz ki Allah'a büyüklüğü yakıştıramıyorsunuz''[Nuh, 13] diye seslendi. 

 

 

 

1103- Amr b. Dinar, Cabir b. Abdillah'tan bildirir: Kabe inşa edildiği zaman Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Abbas taş taşımaya başladılar. Abbas, Peygamberimize (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "izarını (alt giysini) omzuna koy da boynun incinmesin" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) izarını yukarı doğru kaldırdı. Ancak kaldırır kaldırmaz yere düştü, gözleri semaya dikildi ve: "izanm!" demeye başladı. Bunun üzerine izarı üzerine geri çekildi.

 

Tahric: Müslim (1/154) ve Ebu Avane (1/281), her ikisi de Abdürrezzak kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

1104- Abdürrezzak başka bir kanalla yukarıdakinin aynısını bildirir.

 

 

 

1105- Ebu't-Tufeyl bildiriyor: Kabe inşa edildiği zaman insanlar taş taşıyorlardı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de onlarla birlikte taşıyordu. izarını yukarı çekip omzuna koyunca (bacakları açılınca) kendisine: "Avretini açma!" diye seslenildi. Bunun üzerine omzundaki taşı atıp izarını indirdi.

 

Tahric: Ahmed (5/54) rivayet etti.

 

 

 

1106- (Behz) İbn Hakim, babasından, o da dedesinden bildirir: "Ya Resulallah! Avretimizi kime karşı açık, kime karşı kapalı tutalım?" diye sorduğumda: "Karma veya sahip cariyeler dışındakilere karşı ört" buyurdu. "Ya Resulallah! Erkek erkeğe iken?" diye sorduğumda: "Elinden geldiği kadarıyla avret yerini başkasına gösterme" buyurdu. "Ya Resülallah! Yalnızken de kapalı mı tutalım?" diye sorduğumda: "Kendisinden hayd edilmeye en fazla layık olan Yüce Allah'tır" buyurdu ve ellerini edeb yerinin üzerine koydu.

 

 

 

1107- Zeyd b. Eslem'in bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Erkek erkekle ten temasında bulunmasın, kadın da kadınla cilt temasında bulunmasın. Bir erkeğin başka bir erkeğin avret yerine bakması helal olmadığı gibi bir kadının da başka bir kadının avret yerine bakması helal değildir. "

 

Tahric: Aynısını Müslim (1/154), "Dahhak b. Osman-Ebu Said el-Hudrı" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

1108- Abdullah b. Amir b. Rabia, babasından bildirir: Birbirimize su döküp yıkanırken Hz. Ali yanımıza geldi ve: "Örtünüp gizlenmeden mi yıkanıyorsunuz? Vallahi bundan dolayı kötülüğün her dem içinizde olmasından korkuyorum!" dedi. 

 

Tahric: Beyhakı (1/199) ve "Yahya b. Said kanalıyla Abdullah b. Amir' den İbn Ebi Şeybe rivayet ettiler.

 

 

 

1109- ubade b. Nusey bildiriyor: Ömer b. el-Hattab bir ordunun başına Selman'ı komutan olarak göndermişti. Selman giderken Fırat kenarında konakladı. Yünden veya kıldan çadırının içindeyken dışarıda insan bağrışları duydu. Bakınca askerlerin Fırat suyuna inip yıkandıklarını gördü. Bunun üzerine ellerini kaldırıp parmaklarını birleştirdi ve: "Vallahi ölüp dirilmem sonra bir daha ölüp dirilmem benim için bir müslümanın avret yerini görmekten veya bir müslümanın benim avretimi görmesinden daha iyidir" dedi. 

 

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 73), Veki kanalıyla Hişam b. al-Gaz'dan "kısa metinle" rivayet etti.

 

 

 

1110- ibrahım( -i NehaI) bildiriyor: "Bana ulaşana göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emrederek bir adama üzerine bir kova su döktürdü. ''

 

Tahric: Aynı manada Buhari (1/45), Ebü Hureyre ve Enes'ten rivayette bulundular.

 

 

 

1111- İbn Cüreyc, Ata (b. Ebi Rabah)'tan bildirir: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebva' da iken bir havuzun başında çıplak ve orta yerde yıkanan bir adamla karşılaştı. Onu görünce geri dönüp bir yerde bekledi. Müslümanlar Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şekilde durup beklediğini görünce çadırlarından çıktılar. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce Allah haya sahibidir ve haya sahibi olanları sever. Yüce Allah örtü sahibidir ve örtünenleri de sever. Bundan dolayı biriniz yıkanacağı zaman örtünüp gizlensin" buyurdu." İbn Cüreyc der ki: Ata böyle deyince Abdullah b. Ubeyd ile Yusuf b. el-Hakem şöyle dediler: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunun yanında: "Allah'tan korkunı" buyurdu. Aynı şekilde devamen: "Kişi yıkanacaksa oğlu veya kardeşi / kölesi üzerine su döksün. Hiç kimse yoksa devesinin arkasında yıkansın" buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bütün bunları içeren bir söz söyledi."

 

Tahric: Ata'dan mürsel olarak. Ebu Davud (1/557), "Arzemi-Ya'la" kanalıyla muttasıl ve merfu olarak, Ebu Davud'un kanalıyla da Beyhakı (1/198) rivayet ettiler.

 

 

 

1112- İbn Cüreyc bildiriyor: Bana ulaşana göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dışarıya çıkınca orta yerde yıkanan bir işçiyle karşılaştı ve ona: "Bakıyorum da Rabbinden hiç haya etmiyorsun! Ücreti al ve git! Zira senin işçiliğine ihtiyacımız yok!" buyurdu.

 

 

 

1113- Amir bildiriyor: işittiğime göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir işçi tuttu. Ancak bir harabenin yanında ortalıkta ve çıplak olarak yıkandığını görünce: "Ücretini al ve git!" buyurdu.

 

 

 

1114- Cabir ec-Cu'fi, Şa'bi veya Ebu Cafer Muhammed b. Ali'den bildirir:

Hz. Hasan ile Hüseyin, yıkanmak üzere izarlarını giyip Fırat'a girdiler ve:

"Suyun da (bizi görecek) sakinleri vardır" dediler. 

 

Tahric: Başka bir lafızla da İbn Ebi Şeybe (s. 134), Muharibi kanalıyla Leys' den rivayet etti.

 

 

 

1115- İbn Cerhed, babasından bildirir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) uyluğumu açmış bir şekilde beni görünce: "Uyluğunu ört! Zira oraSi da avrettendir" buyurdu. 

 

Tahric: Tirmizi (4/18), Abdürrezzak kanalıyla ve bu isnadla rivayet etti.

 

 

 

Erkeklerin Hamama Gitmesi

 

1116- İbn Tavus, babasından bildirir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Adına hamam denilen mekanlardan uzak durun" buyurdu. Ashab: "Ya Resulallah! Ama kiri temizleyen ve şöyle şöyle faydaları olan bir yer" deyince, Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman oraya gidenler gereği gibi örtünsünler" buyurdu. 

 

Tahric: Mecma'da (2771) geçtiği üzere merfu olarak aynısını Taberanı ve Bezzar rivayet ettiler. Bezzar'ın ravileri Sahih'in ravileridir. Ancak bu hadis Tavus'tan mürsel olarak rivayet edilmiştir. EbU Said ve İbn Abbas'tan Bezzar (Keşf 1/161), Beyhaki (7/309) ve Cabir'den (1/198) rivayet ettiler.

 

 

 

1117- İbn Tavus, babasından bildirir: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Adına hamam denilen mekandan uzak durun" buyurdu. Ashab: "Ya Resülallah! Ama kiri temizleyen ve şöyle şöyle faydaları olan bir yer" deyince, Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman oraya gidenler gereği gibi örtünsünler" buyurdu.

 

Tahric: nın Ebi Şeybe (s. 75), Veki kanalıyla Süfyan' dan rivayet etti. Önceki hadisin dipnotuna bakınız.

 

 

 

1118- Müslim el-Batın'in bildirdiğine göre Said b. Cübeyr: "izar (peştamal) olmadan hamama girmek haramdır" demiştir.

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe, İbn Mehdi kanalıyla Süfyan'dan rivayet etti.

 

 

 

1119- Abdullah b. Amr'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Arap olmayanlara karşı zafer elde edecek ve adına hamam denilen mekanlarla karşılaşacaksınız. Erkekler izar (peştamal) olmadan buraya girmesinler. Kadınlar da lahusa veya hasta olmadıktan sonra buraya girmesinler. "

 

Tahric: Taberani kaynak gösterilerek İbn Amr'dan. Ebu Davud (2/557), "Abdurrahman b. Ziyad-İbn Amr" kanalıyla ve İbn Mace rivayet ettiler.

 

 

 

1120- Katade bildiriyor: Ömer b. el-Hattab, Ebu Musa el-Eş'ari'ye: "izar (peştamal) olmadan hamama girme! iki kişi de aynı kurnadan yıkanmasın" şeklinde bir mektup yazdı. 

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 75), "Huşeym-Katade" kanalıyla rivayet ettiğine göre Ömer b. elHattab, iz arsız hiç kimsenin hamama girmemesi yönünde bir ferman yazmıştır.

 

 

 

1121- İbn Cüreyc, Ömer' den naklen aynısını: "Hamamdan çıkana kadar da Allah'ın adını anma!" ziyadesiyle bildirir.

 

 

 

1122- Abdullah b. Seleme es-Se kafi bildiriyor: Hz. Ali iki adamın yağlarını sürünmüş bir şekilde hamamdan çıktığını görünce onlara: "Siz kimlerdensiniz?" diye sordu. Onlar: "Biz Muhacirlerdeniz" karşılığını verdiler. Bunun üzerine Hz. Ali: "Yanılıyorsunuz! Siz mi Muhacirlerdensiniz! Asıl muhacir olanlar Ammar b. Yasır gibileridir" dedi.

 

 

 

1123- Hişam b. Hassan bildiriyor: Hasan(-ı Basri)'ye hamama gitme konusu sorulunca: "izar (peştamal) giydikten sonra bir sakıncası yoktur" karşılığını verdi. Ona: "Ama içerde çıplak insanlar da görüyoruz" dediklerinde: "islam bu tür şeylerden daha azizdir" karşılığını verdi.

 

 

 

1124- Nafi' bildiriyor: "ibn Ömer hamama girmez ve tüylerini almak için hamamotu sürmezdi."

 

 

 

1125- Nafi' bildiriyor: Bir defasında İbn Ömer peştamalini de giyerek hamama girdi. Ancak içerde çıplak olan bazılarını görünce hemen yüzünü duvara doğru çevirdi ve: "Ey Nafi" Bana giysimi getir!" dedi. Giysisini getirince yüzünü de kapatacak şekilde üzerine attı ve elini bana verip dışarı çıkarmamı istedi. Bir daha da hamama girmedi.

 

 

 

1126- İbn Uyeyne, Kufe ahalisinden olan bir ihtiyardan bildirir: İbn Ömer'e: "Neden hamama girmiyorsun?" diye soruldu, ancak kendisi gitmeyi hoş görmedi. Kendisine: "Avret yerini iyice örtersin" denilince, İbn Ömer: "Başkasının avret yerini görmekten hoşlanmam!" karşılığını verdi.

 

 

 

1127- Habib b. tN Sabit bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tüylerini almak için hamam otu süründüğü zaman avret yerine onu kendi eliyle sürerdi."

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 76), Ebu Ma'şer kanalıyla İbrahim'den mürsel olarak rivayet etti.

 

 

 

1128- Amr b. Dinar bildiriyor: Ebu'ş-Şa'sa ile birlikte hamama girdik.

Tüylerini almak için üzerine hamam otunu sürerken ellerimi bacak arasına uzattığımda: "of of!" diyerek bunu hoş görmedi ve avret yeri ile göbek kısmına hamam otunu kendi eliyle sürdü."

 

 

 

1129- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rabah)'a: "Hiç hamamda hamam otu süründün mü?" diye sorduğumda: "Evet, bir defa" karşılığını verdi. 

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 75), Habib kanalıyla, Ata, Tavus ve Mücahid'in hamama girip hamam otu süründüklerini rivayet etmiştir.

 

 

 

Kadınların Hamama Gitmesi

 

1130- Zühri der ki: "Humus ahalisinden bazı kadınlar Hz. Aişe'ye hamama gitme konusunu sorunca gitmemelerini söyledi."

 

 

 

1131-Yahya b. Ebi Kesir, Kinde kabilesinden bir adamdan bildirir: Hz. Aişe'nin yanına girdim. Aramızda da perde vardı. Bana: "Kimlerdensin?" diye sorunca: "Kinde kabilesindenim" dedim. "Hangi bölgedensin?" diye sorunca, ben: "Humus ahalisindenim" dedim. Bana: "Kadınlarını hamama gönderen Humus ahalisinden mi?" diye sorunca, ben: "Evet, Vallahi bunu yapıyorlar" karşılığını verdim. Bunun üzerine Hz. Aişe şöyle dedi:

 

"Müslüman kadın giysilerini kocasının evi dışında bir yerde çıkardığı zaman kendisiyle Rabbi arasında olan bir perdeyi yırtıp atmış olur. Şayet illa da hamama gideceklerse vücutlarını tamamen örtecek geniş bir örtüyle örtünsünler ki onu görenler sevdiği veya düşmanı olduğu birine özelliklerini anlatmasın." Ben: "Benim öyle bir sorunum yok. Sen beni ilgilendiren konuyu anlat" dediğimde, o: "Senin öğrenmek istediğin şey nedir?" diye sordu. "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kimseye şefaat edemeyeceği bir zamanın geleceğinden bahsettiğini işittin mi?" dediğimde şöyle karşılık verdi: "Şuna şuna yemin olsun ki aynı ağacın altındayken ben de ona bunu sormuştum. O zaman şöyle buyurmuştu: "Evet! Sırat köprüsü kurulunca. bazı yüzler beyaz. bazı yüzler de karaya dönünce, Sırat köprüsü bilenip kilıç gibi keskin. altma ateş verilip kor ateşi gibi olunca işte bu an kimseye şefaat edemeyeceğim andır. Mümin olan kişi bu köprüden herhangi bir zarar görmeden geçip gider. Münafık olan kişi ise köprünün ortasına yetiştiği zaman ayaklarının altı kesilir ve ellerini ayaklarına götürür. Çıplak ayakla koşan kişinin ayağma batan diken nasılonu delip geçerse münafığın köprünün üzerindeki durumu da böyle olur. Ellerini kesilen ayaklarına götürüp eğilince zebani elindeki demirle alnının ortasına vurur. Aldığı bu darbeyle Cehenneme düşer ve elli yil boyunca aşağıya doğru yuvarlanıp durur. " Ona: "O zaman ağırlaşır mı?" diye sorduğumda, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Beş deve ağırlığında olur. işte o gün "Suçlular simalarından tanınır da, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar. ''[Rahman, 41]

 

Tahric: Farklı metin uzunluklanyla şahitleri vardır. Aişe'den Ahmed (6/41), Ebü Davud (4010), Tirmizi (2803,2804) rivayet ettiler.

 

 

 

1132- Ebu Muleyh bildiriyor: Şam ahalisinden bazı kadınlar Hz. Aişe'ye geldi. Hz. Aişe onlara: "Sanırım kadınları hamama giden bölgedensiniz?" diye sorunca, kadınlar: "Evet!" karşılığını verdiler. Bunun üzerine Hz. Aişe şöyle dedi: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Giysilerini kendi evi dışında çıkaran bir kadın Allah ile arasında olan şeyi" veya: "Allah ile arasında olan perdeyi yırttp atmış olur'' buyurduğunu işittim."

 

Tahric: Ebu Davud (2/556), Cerir ve Şu'be kanalıyla Mansur'dan rivayet etti.

 

 

 

1133- Ziyad b. Cariye bildiriyor: Ömer b. el-Hattab islam devletinin dört bir yanına: "Hastalık dışında hiçbir kadın hamama girmesin. Kadınlarınıza da Nur Suresi'ni öğretin" şeklinde mektuplar yazardı. 

 

 

 

1134- Kays b. el-Haris bildiriyor: Ömer b. el-Hattab, Ebu Ubeyde'ye: "Mümin muhacir kadınlardan bazılarının yanlarında Ehl-i kitaptan olan kadınlarla hamama gittikleri haberini aldım. Bu yapanları azarla ve engel ol!" şeklinde bir mektup yazdı. Ebu Ubeyde bunu duyunca öfkeli bir şekilde -ki Ebu Ubeyde ne öfkelenir, ne de kaba sözler söylerdi- şöyle dedi: "Hangi kadın bir rahatsızlığı veya hastalığı olmadan sırf yüzünü beyazlatmak için hamama giderse yüzlerin beyaz kılınacağı kıyamet gününde Yüce Allah onun yüzünü kara kılacaktır" dedi. 

 

 

 

1135- Ümmü Gülsüm bildiriyor: Hz. Aişe benden isteyince kendisinde bulunan kızarıklıklardan dolayı hamamda kasıklardan ayaklarına kadar hamam otu sürdüm. Ardından da kına sürdüm. Ona: "Sen kadınların hamama girmemelerini söylemiyor muydun?" diye sorduğumda: "Ama ben rahatsızım. Şimdi de hastalık dışında kadınların hamama gitmemelerini söylüyorum" dedi.

 

 

 

1136- Kays b. el-Haris bildiriyor: Ömer b. el-Hattab, Ebu Ubeyde'ye: "Senin bölgende bulunan Müslüman kadınlardan bazılarının müşrik kadınlarla birlikte hamama gittikleri haberini aldım. Böylesi bir şeye kati bir şekilde engel ol. Zira Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir kadının avret yerini kendi dininden olanlar dışındakilerin görmesi helal değildir" şeklinde bir mektup yazdı." Hişam der ki: "Ubade b. Nusey, Mekhul ve Süleyman da Müslüman kadının ehli kitaptan olan bir kadını öpmesini mekruh görürlerdi."

 

 

 

Hamam Suyuyla Yıkanılır mı?

 

1137- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rabah)'a; "Dışarda hamam suyu dışında bir suyla yıkanabilir miyim?" diye sorduğumda: "Evet, yıkanabilirsin" dedi. Ona: "Toprağı temiz olan yerden çıkan sıcak suyla yıkanabilir miyim?" diye sorduğumda: "Kişi böylesi bir suya nelerin karıştığını bilemez" dedi. Ona: "Üzerime hamam otu sürdükten sonra hamamda yıkansam abdest almış olur muyum?" diye sorduğumda da; "Yıkanırken abdestin erkanından bazı şeyleri eksik yapmandan korkarım" dedi.

 

 

 

1138- ibrahım(-i NehaI) bildiriyor: "Hz. Ali hamamdan çıktıktan sonra da yıkanırdı."

 

 

 

1139- Abdürrezzak der ki: "Ma'mer de hamamdan çıktıktan sonra yıkanırdı."

 

 

 

1140- Mücahid'in bildirdiğine göre Hz. Ali şöyle demiştir: "Altı şeyden dolayı kişi temizlenir. Bunlar cünup olmaktan dolayı, hamamda yıkanmaktan dolayı, ölüyü yıkamaktan dolayı, hacamat yaptırmaktan dolayı, Cuma namazı için ve bayram namazları için."

 

 

 

1141- Mücahid bildiriyor: Abdullah b. Amr: "Beş şeyden dolayı yıkanmayı severim. Bunlar hacamat yaptırmaktan dolayı, hamamda yıkanmaktan dolayı, tıraş olmaktan dolayı, cünup olmaktan dolayı ve Cuma namazı için" dedi. Bunu ibrahım'e zikrettiğimde şöyle dedi: "Onlar (Sahabe ve Tabiun), cünüplükten dolayı olan yıkanmalar dışında gerekli olan bir yıkanma görmezlerdi. Cuma namazı için yıkanmayı da müstehab sayarlardı."

 

 

 

1142- ikrime'nin bildirdiğine göre İbn Abbas: "Yüce Allah suyu kendisinden temizlenmek için değil kendisiyle temizlenmek için kılmıştır" demiştir.

 

 

 

1143- Abdullah b. Şerık bildiriyor: işiten birinin bildirdiğine göre İbn Abbas'a: "Hamamda yıkanılır mı?" diye sorulunca: "Evet, yıkanılır. Suyu da kullanılabilir" dedi.

 

1144- İbn Ömer bildiriyor: İbn Abbas'a hamamdaki havuzdan cünup olan da olmayan da yıkanıyor denilince: "Su cünup olmaz" karşılığını verdi.

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe'nin (s. 73) "Veki-Ubeyd el-Behrani" kanalıyla bildirdiğine göre İbn Abbas'a hamamdaki suyun durumu sorulunca: "Su cünup olmaz" demiştir.

 

 

 

1145- Hezhaz bildiriyor: Abdurrahman b. Ebza'ya hamam suyuyla yıkanma konusu sorulunca: "Yüce Allah suyu kendisinden temizlenmek için değil, kendisiyle temizlenmek için kılmıştır" dedi. 

 

Tahric: Buna yakın bir lafızla İbn Ebi Şeybe, Veki kanalıyla Süfyan'dan rivayet etti.

 

 

 

1146- Ebu Hasin bildiriyor: Şa'bi hamamdan çıkınca ona: "Hamamdan çıkılınca yıkanılır mı?" diye sordum. Şa'bi: "Bir daha yıkanacaksam hamama niye girdim ki?" karşılığını verdi.

 

Tahric: Aynısını İbn Ebi Şeybe (s. 73), Muğire kanalıyla Şa'bi'den rivayet etti.

 

 

 

1147- Ebu Ferve bildiriyor: Şa'bi'ye: "Hamamda yıkandıktan sonra ayrıca yıkanılır mı?" diye sorduğumda veya sorulunca: "Evet, yıkanılır. ton güzel gusül de benim görüşümce budur" karşılığını verdi.

 

 

 

Hamamda Kur'an Okuma

 

1148- Hammad bildiriyor: ibrahim(-i Nehai)'e hamamda Kur'an okumayı sorduğumda: "Bu mekan Kur'an okumak için inşa edilmemiştir" dedi.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

HAYIZ KİTABI  /  Hayz'ın Süresi