musannef Abdurrezzak |
TAHARE |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Ayakların Yıkanması
53- Katade bildiriyor:
ikrime ile Hasan(-ı BasrI): "Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığmız zaman
yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı meshedin,
topuklara kadar ayaklarınızı da ... ''[Maide, 6] ayetini açıklarken:
"Ayaklar meshedilir" demişlerdir.2
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(s. 15),
54- Cabir b. Yezid (veya
ikrime), İbn Abbas'tan bildirir: "Yüce Allah (abdestte) iki yıkama ile iki
meshi farz kıldı. Zira teyemmümü zikrederken abdestte yıkanması gereken
yerlerin meshedilmesini emredip, meshedilmesi gereken yerleri ise bıraktığını
görmüyor musun!'' Adamın biri Matar el-Verrak'a: "Abdestte ayakların
meshedilmesi gerektiğini kimler söylerdi?" diye sorunca, Matar:
"Birçok fakih bunu söylerdi" karşılığı vermiştir.
55- ikrime'nin
bildirdiğine göre İbn Abbas: "Abdest iki (yeri) mesh ile iki (yeri)
yıkamadan ibarettir" demiştir.
56- Şa’bi der ki:
"Cebrail, abdestte ayakların meshedilmesi gerektiğini bildiren vahiyle
geldi."
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(s. 15).
57- İbn Abdi Hayr,
babasından bildirir: Hz. Ali'yi abdest alırken gördüm. Ayaklarının üzerini
yıkadıktan sonra: "Şayet Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) da
ayaklarının üzerini yıkadığını görmeseydim ayakların altının üstünden daha
fazla yıkanmayı hakettiğini söylerdim" dedi.
58- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rabah)'a: "Yüce Allah baş ile ayakları mesh
konusunu aynı yerde zikretmişken neden ayaklarımı da başım gibi
meshetmeyeyim?" diye sorduğumda, Ata şu karşılığı verdi: "Ben ayetin
başı meshetme, ayakları ise yıkamayı emrettiğini düşünüyorum. Zira Ebu
Hureyre'nin de: "Ateşten yana topukların vay haline!" dediğini
işittim. Bazıları ayette ayakların meshinin kastedildiğini söylüyorlar, ama ben
ayaklarımı yıkıyorum.''
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(s. 16) Tahavi de (1/25) Buhari; Müslim.
59- İbn Mes'ud der ki:
"Yüce Allah arada başı meshetmeyi emrettikten sonra "...''[Milide, 6]
buyruğunda (yüz ve ellerde olduğu gibi) tekrar yıkamaya dönmüştür. ''
Tahric: Mecma'da (1/234)
geçtiği üzere Taberani, M. el-Kebir ve Beyhaki (1/70), Zir b. Hubeyş
vasıtasıyla İbn Mes'ud'dan hasen bir isnadla rivayet etmişlerdir.
60- Hişam b. Urve
babasından bildirir: "....."[Maide, 6] buyruğunda ayakların
meshedileceği değil yıkanacağı ifade edilmiştir."
61- ibrahim b. Meysere
bildiriyor: Osman b. Ebi Süveyd, Ömer b. Abdilaziz'e ayakların meshedilmesi
konusunu zikredince, Ömer şöyle dedi: "Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ashabından, bize en yakınları amcanoğlu Muğıre b. Şu'be olan üç kişiden
bana ulaşana göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdestte
ayaklarını yıkamıştır."
Tahric: Taberani (6/72),
Muhammed b. Müslim kanalıyla bu isnadla rivayet etmiştir.
62- Muhammed b. Ziyad
bildiriyor: Ebu Hureyre abdesthanede abdest alan bir grupla karşılaşınca şöyle
dedi: "Allah merhametini sizden esirgemesini Abdestinizi güzelce alın!
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ateşten yana topukların vay
haline!" buyurduğunu işitmediniz mi!''
Tahric: Buhari ile
Müslim, Muhammed b. Ziyad kanalıyla rivayet etmişlerdir.
63- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ateşten yana
topukların vay haline!" buyurmuştur.
Tahric: Tahavi (1/23)
Ebu Salih kanalıyla rivayet etmiştir.
64- Ebu Zer bildiriyor:
Abdest alırken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza uğradı.
"Ateşten yana topukların vay haline!" buyurunca ayaklarımızı ovarak
yıkamaya başladık.
65- Abdullah b. Muhammed
b. Akil bildiriyor: Rubeyyi': "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
abdest alırken ayaklarını üçer defa yıkadı" dedi ve şöyle devam etti:
"İbn Abbas nerede? Zira o da yanıma gelip bu konuyu sormuş ben de ona bunu
aktarmıştım." İbn Abbas ise: "insanlar bu konuda ayakları yıkama
dışında bir şeyi kabul etmezler. Yüce Allah'ın Kitab'ında da ayakların
meshedilmesi gerektiğini görüyoruz" dedi. ''
Tahric: Taberani (6/75),
İbn Ebi Şeybe (1/16), Beyhaki (1/72, "başka bir lafızla") ve Humeydi
(1/163).
66- Ata (b. Ebi Rabah)
der ki: "Ayaklarını yıkamak için her iki elini daldırıp su aldığın zaman
hangi elinle ayağının altını yıkadıysan onu bir daha suya daldırmadan önce
yıkayıp temizlemen gerekir."
67- Amr'ın bildirdiğine
göre Hasan(-ı BasrI): "Yüce Allah aralarını ateşle yıkamadan ayak
parmaklarınızın aralarını iyice aralayıp yıkayın" derdi.
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(s. 10)
68- İbn Mes'ud der ki:
"Kişi abdest alırken ya ayak parmaklarını iyice yıkar ya da Yüce Allah
onları ateşle iyice yakar."
Tahric: İbn Ebi
Şeybe'nin (s. 10)
69- Said b. Ebi Said
bildiriyor: Abdurrahman b. Ebi Bekr, Aişe'nin yanında abdest alırken Aişe ona:
"Ayaklarını iyice yıka, zira Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Ateşten yana topukların vay haline!'' buyurduğunu işittim" dedi.
Tahric: Hadisi Humeydi
"İbn Uyeyne-Ebu Seleme" kanalıyla rivayet etmiştir.
70- Yahya b. Ebi Kesir
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdestte ayaklarını
yıkarken parmak aralarını iyice yıkardı."
71- Mansur'un
bildirdiğine göre Talha b. Musarrif ile Huzeyfe b. elYeman: "Ayaklarınızı
yıkarken parmak aralarını da iyice yıkayın ki Yüce Allah aralarını ateşle doldurmasın"
demişlerdir.
Tahric: İbn Ebi
Şeybe'nin (s. 10)
72- Yahya b. Ebi Kesır
bildiriyor: "Hz. Ebu Bekr abdest alırken ayaklarının parmak aralarını
iyice yıkardı. ''
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(1/10)
73- Nari' bildiriyor:
"İbn Ömer, abdest alırken ayaklarını iyice temizlerdi.
Ayaklarının
parmaklarıyla birlikte ellerinin de parmak aralarını yıkardı. iyice temizlenene
kadar da bunu tekrar ederdi."
74- Nafi' bildiriyor:
"İbn Ömer abdest aldığı zaman ayaklarının parmak aralarını da
yıkardı."
75- Muhammed b. Mahmud
bildiriyor: Bana ulaşana göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest
alan kör bir adama bakıp: "Ayaklarının altmı yıka!" demeye başladı.
Ancak kör adam bunu duymuyordu. Sonunda ayaklarının altını da yıkamaya başladı.
Bundan dolayı bu adama gören anlamında "Basır" ismi konuldu.
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(1/16)
76- Nafi’ bildiriyor:
"İbn Ömer abdest alırken en fazla suyu ayaklarını yıkarken harcardı."
Abdürrezzak der ki: "Ben de Sevri'ye abdest alırken su döktüm. Onun da bu
şekilde yaptığını, en fazla suyu ayakları için harcadığını gördüm."
77- Muhammed b. Mahmüd
bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest alan kör bir
adama baktı. Adamın duyamayacağı kadar uzaktan: "Ayaklarının altmı da
ıslatsın!" buyurdu. Kör adam ayaklarının altını yıkayınca ona gören
anlamında "Basır" ismi konuldu.
78- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rabah)'a: "Yüce Allah: " ... Topuklara kadar ayaklarınızı
da ... ''[Maide, 6] buyurur. Sence ayaklarla birlikte topukların da mı
yıkanması gerekiyorr diye sorduğumda: "Tabi ki yıkanması gerekiyor. Bu
konuda herhangi bir şüphe yoktur" dedi.
79- Asım b. Lakit b.
Sabira, babasından bildirir: Peygamberimize (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip
bir şeyler sordum. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Abdestte
uzuvlarını güzelce yıka. Parmaklarını aralayıp aralarını da yıka. Oruçlu
değilsen burnunu bol su ile temizle" buyurdu.
Tahric: Hakim (1/147),
Muhammed b. Kesı[ vasıtasıyla Sevri'den; Ahmed (4/33), Veki '-analıyla; Tirmizi
(2/67), Yahya b. Süleym vasıtasıyla İsmail'den, Ebu Davud da aynı kanal ile
"İstinsar" başlığı altında İbn Cüreyc' den rivayet etmişlerdir.
80- Asım b. Lakit b.
Sabira, babasından veya dedesinden bildiriyor:
Arkadaşlarımla birlikte
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldik. Onu evde bulamadık;
ama eşi Aişe bizlere yiyecek ile püre ikram etti. Yemeklerimizi yedikten sonra
da Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi. Giysilerini çıkarıp
Aişe'ye: "Onlara yiyecek ikram ettin mi?" diye sordu. Biz:
"Evet, etti" karşılığını verdik. O şekilde otururken koyun çobanı
elinde bir kuzu ile neşeli bir şekilde geldi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Hayvanlar doğum mu yaptı?" diye sorunca, çoban:
"Evet!" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O
zaman bunlara bir koyun kes" emrini verdi ve bize dönüp: "Koyunu
sizin için kestiğimizi sanmayın. Yüz tane koyunumuz var ve daha fazla olmasını
istemiyoruz. Bundan dolayı çoban yeni bir yavruyla geldiği zaman onun yerine
bir koyun kesmesini söylüyoruz" buyurdu. Daha sonra Allah Resulü'ne
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ya Resulallah! Bana abdesti anlat"
dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Abdestte
uzuvlarını güzelce yıka. Parmaklarını aralayıp aralarını da yıka. Oruçlu
değilsen burnunu bol su ile temizle" buyurdu. "Ya Resulallah! Benim
bir hanımım var" dedim ve ne kadar uzun bir dili olduğunu, çirkin laflar
ettiğini söyledim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu
boşa!" buyurdu. Ben: "Ya Resulallah! Ama uzun zamandır yanımda ve
ondan çocuklarım da var" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "O zaman yanında tut ve ona bu tür çirkin şeylerden uzak durmasını
söyle. Şayet hanımında bir hayır varsa söylediklerini yerine getirecektir.
Ancak cariyeni dövdüğün gibi karını dövmeye kalkma!" buyurdu.
Tahric: Ahmed, Müsned'de
(4/33) aynı isnadla Abdürrezzak'tan rivayet etmiştir.
81- Ata (b. Ebi Rabah)
der ki: "Abdest için elini su kabına soktuğun zaman temizlenmesi için
yeterli olur. Ayakların yıkarken de sağı bırakıp sol ayağından başlama."
82- Cabir bildiriyor:
Şa’bi, ayaklarını bir nehre daldıran, ancak elleriyle onlara dokunmayan kişinin
abdest durumu sorulunca: "Ayakları yıkanmış olur" dedi.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Yaş veya Kuru Bir
Pisliğe Basmak