Sahih İbn Hibban |
SAHABE’NİN MENKIBELERİ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Bab: Ümmetin Fazileti
7214- Ebu'd-Derda,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildirir:
"Peygamberlerden nasibiniz benim. Ümmetlerden de benim nasibim sizsiniz.''
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi
(es-Silsiletu's-sahıha 3207); Şuayb: İsnadı zayıflır. Ahmed 3/470, 3/471,
4/265, 4/266.
Yüce Allah'ın Hayrını
Murad Ettiği Ümmete Onlara Ahirette Öncü Olsun Diye Peygamberlerinin Daha Önce
Ruhunu Alması
7215- Ebu Musa der ki:
Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Yüce Allah,
kullarından bir ümmete rahmet etmeyi dilerse o ümmetin Peygamberinin canını
kendilerinden önce alır. Bu şekilde peygamberleri Ahiret için o ümmete bir öncü
ve bir selef olur. Bir ümmetin de helakını dilerse, o ümmeti henüz
peygamberleri sağ iken cezalandırır ve onun gözleri önünde onları helak eder.
Onu yalanlamaları ve emrine karşı çıkmalarından yana onun içini, helaklarını bu
şekilde seyrettirerek rahatlatır."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 6647.
Bu Ümmetin En Adaletli
Ümmet Sayılması
7216- Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Böylece sizi vasat bir ümmet kıldık" ayetindeki (Bakara 143)
vasat'tan kastedilenin adaletli olmaları olduğunu söyledi.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/9, 5/58; Buhari 3339; Tirmizi 2961;
İbn Mace 4284; Bak hadis no: 6477.
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bu Ümmetin Ömrünü Geçmiş Ümmetlerin Ömrüyle
Karşılaştırması
7217- ibn Ömer'in
bildirdiğine göre Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Geçmiş ümmetlerin müddetleri içinde sizin müddetiniz, ancak ikindi namazı
ile Güneş'in batması arasındaki müddet gibidir. Sizinle Yahudi ve
Hıristiyanların durumu birçok ücretlileri ırgat tutan kimsenin durumuna benzer.
Bu kimse: ‘‘Kim sabahtan gün ortasına kadar bir kırat karşılığında çalışır?’‘
diye sorar. Bunun üzerine Yahudiler sabahtan öğleye kadar çalışırlar. Sonra:
‘‘Kim gün ortasından ikindi vaktine kadar bir kırat karşılığı çalışmak ister?’‘
diye sorar. Bunun üzerine Hıristiyanlar bunu kabul edip çalışırlar. Sonra:
‘‘Kim ikindi vaktinden güneş batımma kadar iki kırat karşılığında çalışmak
ister?’‘ diye sorar. Bu şekilde çalışacak olan da sizlersiniz. Ancak Yahudi ve
Hıristiyanlar: ‘‘Biz onlardan daha fazla çalışmamıza rağmen neden onlardan daha
az ücret alıyoruz?’‘ derler. Yüce Allah onlara: ‘‘Ücretinizi verirken sizlere
haksızlık ettim mi?’‘ diye sorar. Onlar: ‘‘Hayır!’‘ dediklerinde, Yüce Allah:
‘‘Bu benim ihsanımdır ve onu dilediğime veririm’‘ buyurur."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 6639 ..
7218- Ebu Musa'nın
bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Müslümanların, Yahudilerin ve Hıristiyanların misali şuna benzer: Bir
adam bir grubu ücretli olarak tutar ve kendisi için belli bir ücret
karşılığında geceye kadar çalıştırmak ister. Bunlar da gündüzün yarısına kadar
çalışıp: ‘‘Bizim için şart koştuğun ücrete ihtiyacımız yoktur. Şu ana kadar
yaptığımız iş için de para istemiyoruz’‘ derler. Adam onlara: ‘‘Böyle yapmayın,
günün kalan kısmını da çalışın ve ücretinizi tam olarak alın!’‘ der. Ancak
onlar buna yanaşmazlar ve işi bırakıp giderler. Adam onlardan sonra başkalarını
ücretle tutar ve onlara: ‘‘Şu günün kalan kısmını çalışarak tamamlayın ve
öncekilere vaad ettiğim ücreti size tam olarak vereyim!’‘ der. Bunlar da ikindi
vaktine kadar çalışırlar ve: "işin senin olsun, bize şart koştuğun ücret
te senin olsun ona ihtiyacımız yoktur’‘ derler. Adam onlara da: ‘‘işinizin geri
kısmını tamamlayın ve ücretinizi tam alın, şurada az bir zamanınız kaldı’‘ der,
ancak onlar bunu kabul etmez. Adam geri kalan zamanda çalışmaları için başka
işçiler tutar. Bunlar da geri kalan zamanda güneş batıncaya kadar çalışırlar ve
önceki iki grubun ücretini de alırlar. Yahudilerin ve Hıristiyanların misali bu
şekilde Allah'ın emirlerini. terk etmeleridir. Müslümanların misali de Allah'ın
hidayetini ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisi ile geldiğini
kabul etmeleridir."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 558; Bak hadis no: 7221.
Yüce Allah'ın ihsanıyla
Bu Ümmeti Sorumlu Kılmadığı Şeyler
7219- ibn Abbas,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildirir:
"Kuşkusuz Allah ümmetimden hatayla veya unutarak veya zorlalamayla yapılan
şeyleri bağışlamıştır."
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 1/123/82; Mişkat
6284); Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. İbn Mace 2045.
Yüce Allah'ın Belalar
Vermekle Bu Ümmetin Azabını Dünyada Öncelemesi
7220- Cabir der ki: ''De
ki: ‘‘Üstünüzden ve altınızdan size azab göndermeye, sizi fırka fırka yapıp
kiminize kiminizin hıncını tattırmağa Kadir olan O'dur.’‘ Anlasınlar diye
ayetleri nasıl yerli yerince açıkladığımıza bak" (En'am 65) ayeti nazil
olurken ayetin "Üstünüzden (azab göndermeye)" kısmında Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! (Bundan) sana sıgınırım!"
buyurdu. "Altınızdan (azap göndermeye)" kısmında yine: "Allahım!
sana sığınırım!" dedi. "Sizi fırka fırka yapıp kiminize kiminizin
hıncını tattırmaya" kısmında da: "Bu son iki durum öncekilerden daha
hafiftir" veya ''Daha kolaydır" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/309; Buhari 7313; Tirmizi 3065.
Yüce Allah'ın Geçmiş
Ümmetlerin Çok Ameline Verdiği Sevabın Daha Fazlasını Bu Ümmetin Az Ameline
Vermesi
7221- ibn Ömer der ki:
Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minber üzerinde durup şöyle
buyurduğunu işittim: "Sizden önceki ümmetlere nazaran sizin dünyada
kalacağınız süre, ikindi namazı ile güneş batımı arasında olan süre kadardır.
Tevrat ahalisine Tevrat verildi ve gün ortasına kadar onunla amel ettiler. Daha
sonra amele güç yetiremeyince her birine hakkı olan kıratı birer birer ödendi.
Sonra incil ahalisine incil verildi. Onlar da ikindi namazına kadar onunla amel
ettiler. Onlar da artık amele güç yetiremeyince her birine hakkı olan kıratı
birer birer ödendi. Sonra sizlere Kur'an verildi. Siz de güneş batana kadar
onunla amel edeceksiniz ve karşılığında her birinize hakkı olarak iki kırat
verilecek. Kendilerine Tevrat ile incil gönderilenler: ‘‘Rabbimiz! Onlar bizden
daha az amel etmelerine rağmen neden daha fazla ücret alıyorlar’‘ dediklerinde,
Allah onlara: ‘‘Ücretinizi verirken sizlere haksızlık ettim mi?’‘ diye soracak.
‘‘Hayır!’‘ dediklerinde, Allah: ‘‘Bu, benim ihsanımdır ve onu dilediğime
veririm’‘ buyuracak."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 6639, 7218.
Bu Ümmetin En Hayırlı
Alanlarının Sahabe, Sonra da Tabiun Olm
7222- ibn Mes'ud der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''En hayırlı
insanların bulunduğu asır (nesil) benim içinde yaşadığım bu asırdır. Sonra
onlardan sonra gelenler, sonra da onlardan sonra gelenlerdir. Daha sonra
yeminleri şahitliklerini, şahitlikleri de yeminlerini geçen (olur olmaz yemin
ve şahitlik eden) topluluklar gelecektir."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 699);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 1/434; Müslim
2533/211; Bak hadis no: 7223, 7227, 7228.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in "En Hayırlı insanların BUlunduğu Benim Asrım"
Sözüyle Kendisinden Önceki ve Sonraki Sahabe)Kasdetmesi
7223- Abdullah (b.
Mes'ud) der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Ümmetimin en hayırlı olduğu asır benden sonra gelenler sonra onlardan
sonra gelenler, sonra da onlardan sonra gelenlerdir. Daha sonra yeminleri
şahitliklerini, şahitlikleri de yeminlerini geçen (olur olmaz yemin ve şahitlik
eden) topluluklar gelecektir."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu'd-daife 4867);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Müslim 2533/210;
Bak hadis no: 4328, 7222.
Bedir Ehlinin Sahabenin
En Üstün Kimseleri ve Bu Ümmetin En Hayırlıları Sayılması
7224- Rafi b. Hadic der
ki: Cibrıl ya da bir melek Peygamberimize (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip:
"Bedir savaşına katılanların nezdinizdeki konumu ne?" diye sordu.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onları en faziletli insanlardan
sayıyoruz" buyurunca Cibril şöyle dedi: "Biz de Bedir savaşına
katılan melekleri aynı konumda (en faziletli meleklerden) sayıyoruz.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu'd-daife 5888);
Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed 3/465; İbn Mace 160.
Ebu Hatim der ki: Bu
hadisi Cerir b. Abdilhamid, Yahya b. Said kanalıyla Muaz b. Rifaa b. Rafi'den,
o da babasından rivayet etti. Muaz'ın babası ve dedesi Akabe ehlindendir.
Ayrıca bunu Süfyan es-Sevri, Yahya b. Said kanalıyla Abaye b. Rifaa'dan, o da
dedesi Rafi b. Hadic'den rivayet etti. Süfyan ezber bakımından Cerir'den daha
sağlam ve daha dakiktir. Üstelik ondan daha fakihtir. Süfyan bir şeyi
ezberlediği zaman o konuda kendisine muhalefet edenleri umursamaz.
Bu Ümmetten Gidenlerin
iyileri Olacağı Hakkında
7225- Ruveyfi' b. Sabit
el-Ensarı der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuru hurma ve yaş
hurma getirilince, müslümanlar hurmaları yediler ve sadece çekirdekleri kaldı.
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunun ne olduğunu biliyor
musunuz?" buyurması üzerine, müslümanlar: "Allah ve Resulü daha iyi
bilir'' karşılığını verdiler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"iyileriniz seçilerek gidecek ve sizden sadece -çekirdekleri göstererek-
kötünüz bunun gibisi kalacak buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Hasen liğayrihi
(es-Silsiletu's-sahiha 1781); Şuayb: İsnadı hasen liğayrihidir. Bak hadis no:
6851.
Hadis ilminde Derinliği
Olmayana Bu Ümmetin Sonunun Fazilette ilkleri Gibi Olduğu izlenimi Veren Haber
7226- Ammar b. Yasir,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildirir:
"Ümmetim yağmur gibidir. Başlangıcı mı yoksa, sonu mu daha hayırlıdır
belli olmaz,"
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2286);
Şuayb: Hadis şahitleriyle hasendir. Ahmed 4/319.
Bunun Muhatabının
Ümmetin Tümünün Değil Bazılarının Olması
7227- Abdullah (b. Mes'ud)
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ümmetimin
en hayırlısı, benden sonra gelen nesildir. Sonra onların peşinden gelenler,
daha sonra onların peşinden gelenlerdir. Sonra öyle bir topluluk gelecektir ki,
onlardan birinin şahadeti yeminini, yemini de şahadetini geçecektir."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahıha 700);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 4328,
7222.
insanların Tabiun'dan
Sonra Fazilette Eşit Olduklarını iddia Edenin Kavlini çürüten Haber
7228- ibn Mes'ud'un
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"En hayırlı insanların bulunduğu asır (nesil) benim içinde yaşadığım bu
asırdır. Sonra onlardan sonra gelenler, sonra onlardan sonra gelenlerdir. Daha
sonra yeminleri şahitliklerini, şahitlikleri de yeminlerini geçen (olur olmaz
yemin ve şahitlik eden) topluluklar gelecektir."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak
hadis no: 4328, 7222.
Etba-i Tabiinden Sonra
insanların En Hayırlılarının Bunlardan Sonra Gelen Neslin Sayılması
7229- imran b. Husayn,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdugunu bildirir:
"insanların en hayırlısı benim asrımda yaşayanlardır. Sonra onlardan sonra
gelenlerdir, Sonra onlardan sonra gelenlerdir. Sonra onlardan sonra
gelenlerdir."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sanıha 699)i
Şuayb: İsnadı Müslim'İn şartınca sahih. Tirmizi 2221; Bak hadis no: 6729.
Mustafa'ya (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Görmeden ve Ona Yetişmeden iman Edenin Görüp Yetişenden Daha
Üstün Sayılması
7230- Ebu Said el-Hudri
der ki: Adamın biri Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne mutlu
seni görüp de iman edenlere" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Ne mutlu beni görüp de bana iman edenlere. Ne mutlu, ne mutlu
beni görmeden bana iman edenlere" karşılığını verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi
(es-Silsiletu's-sahıha 1241)i Şuayb: Hadis hasen liğayrihidir. Ahmed 3/71.
Mustafa'ya (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) Görmeden iman Edenlerin, Onu Görüp Sohbetinde Bulunan Kimilerinden
Daha Fazla Sevgiye Sahip Olabilmesi
7231- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Benim ümmetim içinde beni en çok seven kimselerden bazıları var
olacaktır. Bunlardan her biri ailesini ve malını feda ederek beni görmüş olmayı
arzu edecektir."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1418);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Müslim 2832.
Hadis ilminde Yetkin
Olmayana Önceki Ebu Said Hadisine Aykırı Olduğu izlenimi Veren Haber
7232- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ne mutlu beni
görüp de bana iman edenlere" buyurduktan sonra yedi kez de: "Ne mutlu
beni görmeden bana iman edenlere" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi
(es-Silsiletu's-sahiha 1241); Şuayb: İsnadı şahitleriyle hasendir. Ahmed 5/248,
5/257, 5/264.
Zikredilen Hususun
Doğruluğunu Bildiren ikinci Haber
7233- Ebu Umame'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne mutlu
beni görüp de bana iman edenlere" buyurduktan sonra yedi kez de: "Ne
mutlu beni görmeden bana iman edenlere" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı şahitleriyle
hasendir.
Ebü Hatim der ki: Bu
hadisi Eymen b. Malik el-Eş'ari, hem Ebu Hureyre'den, hem de Ebu Umame'den
işitmiştir.
Yüce Allah'ın Resulü'ne
Ümmeti Konusunda Razı Olup Hoşlanmayacağı Bir Durumla Karşılaşmayacağını Vaad
Etmesi
7234- Abdullah b. Amr
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. ibrahim ile ilgili:
"Rabbimı çünkü onlar insanlardan birçoğunu saptırdılar .. ," (ibrahim
36) ve Hz. isa ile ilgili: "Onlara azab edersenı doğrusu onlar Senin
kullarındır; onları bağışlarsanı Güçlü olanı Hakim olan şüphesiz ancak
Sensin''(Maide 118) ayetlerini sonuna kadar okuyup dedi ki: Yüce Allah şöyle
buyurdu: "Ey Cebrail, Muhammed'e git ve ona de ki: ‘‘Şüphesiz Biz, ümmetin
hakkında seni razı edeceğiz ve seni hoşuna gitmeyecek bir durumla karşı karşıya
bırakmayacağız.’‘"
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Müslim
202; Bak hadis no: 7235.
Yüce Allah'ın Resulü'ne
Ümmeti Konusunda Razı Olup Hoşlanmayacağı Bir Durumla Karşılaşmayacağını Vaad
Etmesi
7235- Abdullah b. Amr
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. ibrahim ile ilgili:
''Rabbim, çünkü onlar insanlardan birçoğunu saptırdılar ... " (ibrahim 36)
ve Hz. isa ile ilgili: ''Onlara azab edersen, doğrusu onlar Senin kullarındır;
onları bağışlarsan, Güçlü olan, Hakim olan şüphesiz ancak Sensin" (Maide
118) ayetlerini okuyup ellerini kaldırıp: "Allahım! Ümmetimi
istiyorum" diyerek ağladı. Yüce Allah: "Ey Cebrail, Muhammed'e git
-Rabbin en iyi bilendir ya- ona: ‘‘Seni ağlatan nedir?’‘ diye sor" buyurunca,
Cibril ona gelerek sordu. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) da
neler söylediğini -Halbuki Allah onun ne söylediğini daha iyi biliyor ya- O'na
haber verdi. Bunun üzerine Yüce Allah şöyle buyurdu: "Ey Cebrail,
Muhammed'e git ve ona de ki: ''Şüphesiz Biz, ümmetin hakkında seni razı
edeceğiz ve seni hoşuna gitmeyecek bir durumla karşı karşıya
bırakmayacağıv"
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 35);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Bak Hadis no: 7234.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Rabbinden Kendine Öncekileri Helak Ettiği Gibi Ümmetini Helak
Etmemesini Dilemesi
7236- Habbab b. el-Eret
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kılarken onu uzun bir
süre seyrettim. Tan ağarınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selam
verip namazı bitirdiğinde yanına geldim ve: "Ey Allah'ın Resulü! Anam
babam sana feda olsun! Öyle bir namaz kıldın ki daha önce buna benzer bir namaz
kıldığını görmedim" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Evet, çünkü bu namaz ümit ve korku namazıdır. Bu namazda Rabbimden üç şey
istedim. Bu üç şeyden bana ikisini verip birini de vermedi. Birinci isteğim,
daha önce bazı kavimleri helak ettiği musibetlerle bizi de helak etmemesiydi.
Bunu bana verdi. ikinci isteği m, bizim dışımızda bir düşman bizim üzerimize
galip etmemesiydi. Bana bunu da verdi. Üçüncüsü ise, bizi fırkalara
ayırmamasıydı. Ancak bu isteğimi reddetti" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed
5/109; Tirmizi 2175; Nesai 3/216, 3/217.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Rabbinden Ümmetini Kıtlık ve Sellerle Helak Etmemesini
Dilemesi
7237- Amir b. Sa'd,
babasından bildiriyor: Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Aliye'den
dönerken Muaviye oğullarının mescidine uğradı. Girip iki rekat namaz kılınca
biz de onunla birlikte kıldık. Namaz sonrası Rabbine uzunca dua etti.
Bitirdikten sonra bize döndü ve şöyle buyurdu: "Rabbimden ümmetimi
kıtlıkla helak etmemesini istediğimde bu isteğimi kabul etti. Ancak ümmetimi
birbirine düşürmemesini istediğimde bunu kabul etmedi."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1724);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 1/181, 1/182; Müslim 2890/20.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Rabbinden Kendileri Dışından Başka Düşmanları Ümmeti Üzerine
Musallat Etmemesini Dilemesi
7238- Sevban der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kuşkusuz Yüce
Allah yeryüzünü benim için dürüp katladı ve bu şekilde yerin Dağu ve Batı her
tarafını gördüm. Ümmetimin hakimiyeti de, bu bana dürülüp gösterilen yerlere
kadar uzanacaktır. Altından ve gümüşten hazineler de bana verildi. Ümmetim için
Rabbimden, onları genel bir kıtlıkla helak etmemesini ve kendilerinden olmayan
ve köklerini kurutacak olan bir düşmanı onlara musallat etmemesini diledim.
Rabbim de buna karşılık: 'Ey Muhammed! Geri çevrilmeyecek olan bir şeyi onlara
takdir ettim. Onları umumi bir kıtlıkla helak etmeyeceğim. Kendi kendilerini
helak edinceye veya birbirlerini esir edinceye kadar dünyanın dört
bucağındakiler bir araya gelse dahi onlara, kendilerinden olmayan ve köklerini
kurutacak olan bir düşmanı musallat kılmayacağım’‘ buyurdu."
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ancak ben, ümmetim için, kendilerini
yoldan çıkaracak olan yöneticilerden korkuyorum. Ümmetimin arasına kılıç (iç
kavgalar) girdi mi de artık bu kılıç, kıyamet gününe kadar bir daha aradan
çıkmaz. Ümmetimden bazı kabileler müşriklere katılmadıkça, yine ümmetimden bazı
kabileler putlara tapmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Ümmetimin içinden otuz tane
yalancı çıkacak ve her biri de kendinin peygamber olduğunu iddia edecek. Bilin
ki peygamberlerin sonuncusu benim ve benden sonra da bir peygamber
gelmeyecektir. Ümmetimden bir topluluk da Yüce Allah'ın emri gelinceye
(ölünceye) kadar hak üzere olacaklar ve onlara karşı olanların kendilerine
hiçbir zararı dokunamayacaktır."
[Tahric:] Elbani: Sahİh; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Ahmed 5/278, 5/284; Müslim 2889/19; Ebu Davud 4252;
Tirmizi 2176; Bak hadis no: 4551, 6714.
Bu Ümmetin Mustafa'nın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Havı'ına Varması
7239- irbad b.
Sariye'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Bu ümmet Havz'ımda, beş gün su içmemiş develerin suya akın
ederken yaşadığı izdiham gibi bir izdiham yaşayacaktır."
[Tahric:] Elbani: Zayıf (es-Silsiletu'd-daife 5725);
Şuayb: İsnadı hasendir.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ümmetinden Havı'ına Ulaşanları Diğer Ümmetlerden Farklı Kılan
Gösterge
7240- Ebu Hureyre
bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mezarlığa çıktı.
Onları: "Selam size ey Müminlerin diyarı! inşaallah biz de size
katılacağız" diyerek selamladı ve: "Kardeşlerimizi görmeyi
isterdim" diye ekledi. "Ey Allah'ın Resulü! Biz senin kardeşlerin
değilmiyiz?" diye sorulunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Siz benim ashabımsınız. Benim kardeşlerim henüz gelmediler. Ben, Havz
başına onlardan önce varacak olan öncüleriyim'' buyurdu.
"Ey Allah'ın
Resulü! Ümmetinden henüz gelmeyenleri nasıl tanıyacaksın?'' dediklerinde,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişinin siyah atlar arasında
alnı beyaz, ayağı sekili bir atı olsa bu kişi atını tanımaz mı?" buyurdu.
"Ey Allah'ın Resulü! Tabi ki tanır" dediklerinde, Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "işte onlar (benden sonra
gelecek kardeşlerim) abdest sebebiyle, kıyamet gününde yüzleri ile el ve
ayakları parlayarak gelecekler. Onlardan önce de Havz'a ben gitmiş olacağım.
Ancak bazıları yabancı devenin dışlanıp kovulması gibi Havz'dan
uzaklaştırılınca ben onlara: ‘‘Buraya gelin! Buraya gelin! Buraya gelin!’‘ diye
sesleneceğim. Bana: ‘‘Ama senden sonra çok şeyi değiştirdiler’‘ denilince, ben
de: ‘‘O zaman uzak dursunlar! Uzak dursunlar! Uzak dursunlar!’‘
diyeceğim."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 1047, 3171.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ümmetine Has Olan ve Diğer Ümmetlerde Olmayan Gösterge
7241- Huzeyfe der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kuşkusuz benim
Havz'ım, Eyle'den Aden'e kadar olan mesafeden bile daha uzundur. Canım elinde
olan (Allah)'a yemin ederim ki onun kapları, yıldızların sayısından daha çoktur
ve kuşkusuz o, sütten daha beyaz ve baldan daha tatlıdır. Canım (kudret) elinde
olan (Allah)'a yemin olsun ki kişi, yabancı develeri kendi havuzundan kovduğu
gibi ben de bir bazı kimseleri havz'ımdan kovarım."
(Ashabı tarafından):
"Ey Allah'ın Resulü! Sen bizi tanıyacak mısın?" diye soruldu. o:
"Evet (tanıyacağım). Şöyle ki sizler yanıma abdest izinden dolayı
yüzleriniz, kollarınız ve ayaklarınız parıltılı olarak varacaksınız. Bu alamet
sizden başkasında olmayacaktır" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsni'idı Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Müslim 248; İbn Mace 4302.
Ebu Hatim der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "Eyle'den Aden'e kadar olan
mesafeden bile daha uzundur" sözü bahsedilen şeyi tekid için kullanılan
bir ifadedir. Yoksa mesafenin gerçekten söz konusu yerden daha uzun olduğu
anlammda değildir.
Bu Ümmetin Kıyamet
Günündeki Ayırıcı Vasfın Dünyadaki Abdest izlerinin Olması
7242- Abdullah b.
Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey
Allah'ın Resulü! Kıyamet günü ümmetinden seni görmeyenleri nasıl
tanıyacaksın?" diye sorulunca: "Onlar, abdest almalarından dolayı
abdest uzuvları beyazı nurlu olanlardır" cevabını verdi.
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (et-Ta'lıku'r-rağıb
1/93); Şuayb: İsni'idı hasendir. Bak hadis no: 1048.
Her Ne Kadar Geçmiş
Ümmetler de Namaz için Abdest Almış Olsalar da Kıyamet Gününde Abdestten Dolayı
Oluşan Parlaklığın Sadece Bu Ümmete Has Olması
7243- Ebu Hureyre dedi ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Abdest alma izlerinden dolayı
yüzleriniz nurlu, elleriniz ve ayaklarınız nurlu olarak bana geleceksiniz.
Ümmetimin bu görünümü başka hiç kimsede olmayacaktır'' buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 1049.
Bu Ümmetten Bazı
Kimselerin Hesapsız Olarak Cennet'e Girmel
7244- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ümmetimden yetmiş bin kişi
hesaba çekilmeden cennete girecektir" buyurdu. Ukkaşe b. Mihsan:
"Allah'a dua et de beni onlardan biri kılsın" deyince, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! Bunu da onlardan biri kıl"
diye dua etti. Başka bir adam kalkıp: "Allah'a dua et, beni de onlardan
kılsın" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ukkaşe
senden önce davrandı" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/456; Buhari 5811; Müslim 216, 368;
Darimi 2/328.
Ebu Hatim der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "Ukkaşe senden önce
davrandı" sözü, geçmişe yönelik bir fiilin bildirimidir. Bundan kasıt ise
bu sözün söylenmesine sebep olan şeyi yasaklamakur. Zira Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), Ukkaşe için: "Allahım! Bunu da onlardan biri kıl"
şeklinde dua edince diğeri de kalkıp aynı şeyi talep etmiştir. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun bu talebine karşılık verip dua etseydi bir
üçüncü kişi, onun ardından bir dördüncü kişi de kalkıp aynı şeyi isteyecek,
bunun önü alınamayacaktı. Bu şekilde Yüce Allah'ın bu ümmetten günah işleyen
kişileri cehenneme sokma vaadi de geçersiz olacaktı. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), geçmişe yönelik bir fiilin bildirimi üzerinden bu talepleri
yasaklayarak bunun önüne geçmiştir.
Bu Ümmetten Olan Cennet
Ehlinin Sayısı
7245- Abdullah (b.
Mes'ud) der ki: Kendisi bir gün beytülmalin içinde iken dedi ki: Bir gün Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) deri olan çadırından çıkarak: ''Cennet
ahalisinin dörtte biri olmaya razı olur musunuz?" diye sorunca:
"Evet, oluruz" dedik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Cennet ahalisinin üçte biri olmaya razı olur musunuz?" diye sorunca:
"Evet, oluruz" dedik. Bunun üzerine şöyle buyurdu: "Canım elinde
olana yemin olsun ki, cennet ahalisinin yarısını oluşturacağınızı ümit
ediyorum. Kafirlere göre Müslümanların oranını beyaz bir öküzün derisindeki
siyah bir kıl veya siyah bir öküzün derisindeki beyaz bir kıl gibidir."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsilehı's-sahiha 849);
Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 1/386, 1/437, 1/438; Buhari 6528; Müslim 221/377;
Tirmizi 2547; İbn Mace 4283; Bak hadis no: 7458.
Bu Ümmetten Cennet'e
Hesapsız Girenlerin Sayısı
7246- Ebu Umame
el-Bahilı der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce Allah
bana yetmiş bin kişiyi hesapsız olarak Cennete sokacağına dair vaadde
bulundu" buyurunca, Yezıd b. el-Ahnes es-Sülemı: "Ey Allah'ın Resulü!
Vallahi onlar ümmetinin içinde ancak bütün sinekler içinde bulunan yeşil
sinekler sayısı kadardır" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Rabbim bana yetmiş bin kişiyi ve her bin kişiyle de
yetmiş bin kişiyi daha ve biraz daha
fazlasını (hesapsız olarak Cennete) sokacağına dair vaadde bulundu'' buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Zilalu'l-cenne 1/260); Şuayb:
İsnadı sahihtir. Ahmed 5/250; Tirmizi 2437; İbn Mace 4286.
Söz Konusu Olan Yetmiş
Bin Kişinin Kıyamette Akrabalarına Şefaat Edecek Olmaları
7247- Utbe b. Abd
es-Sülemı bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Yüce Allah bana yetmiş bin kişiyi hesapsız olarak Cennete sokacağına dair
vaadde bulundu. Sonra her bin kişi ile beraber yetmiş bin kişi girecektir.
Sonra da avucuyla üç avuçluk kişiyi daha içeri alacaktır." Bunun üzerine
Hz. Ömer tekbir getirince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Yüce Allah ilk yetmiş bin kişiye babalarına, annelerine ve aşiretlerine
şefaat etme hakkı verecektir. Temenni ederim ki benim ümmetim de (ilahi avuçla)
sonradan avuçlanacak olanlardan önce Cennete girer" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih veya hasen; Şuayb: Hadis sahih
liğayrihidir. Bak hadis no: 7414
Daha Önce Zikredilen
Zümreden Sonra Bu Ümmetten ilk Cennete Girecek Olan
7248- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Cennete
girecek ilk üç kişi bana gösterildi. Onlardan biri şehittir. Diğeri, Allah'a
gereği gibi ibadetini yaparken efendisine karşı olan görevlerini de hakkıyla
yerine getiren köledir. Bir diğeri de çoluk çocuk sahibi olmasına rağmen haram
olana ve başkalarına el açmayan iffetli kişidir."
[Tahric:] Elbani: Zayıf; Şuayb: İsnadı zayıftır. Bak
hadis no: 4312.
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’i kullan:
Bab: Sahabe ve
Tabiunun Fazileti