Sahih İbn Hibban |
TARİH |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Bab: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Sıfat ve Vasıfları
6284- Bera der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) orta boylu ve geniş omuzluydu. Kulak
yumuşaklarına kadar varan bir saçı vardı. Onu kırmızı renkli bir elbise içinde
gördüm. Ondan daha güzel bir şey görmüş değilim."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 14/3);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 3551; Müslim
2337; Ebu Davud 4072; Tirmizi 3635; Nesai 8/183; İbn Mace 3599.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Boyu
6285- Bera der ki:
"Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanların içinde en güzel
yüzlü ve en güzel ahlaklı olanıyd!. O ne uzun, ne de kısa boylu idi.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 13/1);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 3549; Müslim
2337/93.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ten Rengi
6286- Enes der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) esmer tenli biri idi."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 14/2);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 3/258, 3/259.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Yüzünün Benzetildiği Şey
6287- Ebu ishak der ki:
Bir adam Bera'ya: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzü kılıç
gibi beyaz mıydeli diye sorunca, Bera: "Hayır! Ay gibi parlaktı'' cevabını
verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi (Muhtasaru'ş-Şemail
27/9); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 4/281;
Buhari 3552; Tirmizi 3636; Darimi 1/32.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Gözleri
6288- Simak der ki:
Cabir b. Semure'ye Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vasıflarını
sorduğumda: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gözlerinin akı
kızılımtıraktı. Geniş ağızlıydı ve ayakları düztaban değildi" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 26/7);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih.
Ahmed 5/86, 5/88, 5/103;
Müslim 2339; Tirmizi3646, 3647; Bak hadis no: 6289.
Cabir b. Semure'nin
"Eşkelu'I-Ayn" ibaresiyle Eşhelu'I-Ayn'ı Kasdetmesi
6289- Cabir b. Semure
der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geniş ağızlıydı,
gözlerinin akı kızılımtıraktı ve ayakları ya da topukları düztaban
değildi."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 26/7);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 6288.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) En Güzel Ağızlılardan Olması
6290- Ömer b. el-Hattab
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güldü. O, insanların ağzı en
güzellerindendi.
[Tahric:] Elbani: İsnadı hasendir; Şuayb: İsnadı
Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 4188.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Saçları
6291- Katade der ki:
Enes b. Malik'e, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) saçlarını
sorduğumda: "Saçları ne kıvırcık, ne de düz idi. (Uzunluğu da) kulakları
ile omuzu arasında idi" karşılığını verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 2); Şuayb:
İsnadı Müslim'in şartınca Sahih. Ahmed 3/135, 3/203; Buhari 5905, 5906; Ebu
Davud 4186; Nesai 8/183; İbn Mace 3634.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Ağaran Kılları
6292- Sabit der ki:
Enes'e: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) saçları aklaştı mı?''
denildiğinde: "Allah onu beyazlıkla lekelemedi. Saçında ve sakalında ancak
on yedi veya on sekiz aklaşmış tel vardı" karşılığını verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 38/31);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 3/254; Müslim 2341/105; İbn Mace
2629.
insanlardan Birine,
Vasfettiğimiz Şeye Aykırı Olduğu izlenimi Veren Haber
6293- Enes der ki:
"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) saçında ve sakalında sadece
on dört beyaz tel saydım."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 38/31);
Şuayb: İsnadı sahih. Ahmed 3/165.
Önceki Enes Hadisinde
Belirtilen Sayının Bunun Ötesinde Olmasına Engel Teşkil Etmemesi
6294- ibn Ömer der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sakalında yirmi ağarmış kıl vardı.
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi (Muhtasaru'ş-Şemail
39/33; es-Silsiletu's-sahıha 2096); Şuayb: İsnadı zayıfhr, Ahmed 2/90; İbn Mace
3630; Bak hadis no: 6295.
Bu Kılların Bulunduğu
Yer
6295- ibn Ömer der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) saçlarının ön tarafında yirmiye
yakın ağarmış saç gördüm.
[Tahric:] Sahih
liğayrihi (Muhtasaru'ş-Şemail 39/33; es-Silsiletu's-sahiha 2096); Şuayb: İsnadı
zayıfhr. Bak hadis no: 629:1.
Söz Konusu Olan Bu
Kılların Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Sakalında Bulunmadığı
Hakkında
6296- Enes b. Malik
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) asla saç veya sakalını
boyamadı. Çünkü dudağının altında, başında ve şakaklarında çok az bir beyazlık
vardı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 43/40);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 3550; Müslim
2341/104; Ebu Davud 4209; Nesai 7/141.
Zikredilen Bu Kılların
Taranıp Yağlandığında Ağarmış Olmalarının Belli Olmaması
6297- Simak der ki:
Cabir b. Semure'nin şöyle dediğini işittim: "Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) başının ön tarafı ve sakalı ağarmıştı. Yağ sürünüp tarandığı
zaman ağaran saçları görünmez, saçları dağıldığı zamanda görünürdü. Saçı ve
sakalı gürdü." Adamın biri: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yüzü kılıç gibi (parlak) mıydı" diye sorunca; Cabir: "Hayır!
Onun yüzü Güneş ve Ay gibi yuvarlaktı. Onun omzundaki deve kuşu yumurtası
büyüklüğünde olan ve tenine benzeyen mührünü de gördüm" diye cevap verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih "güvercin yumurtası"
ibaresiyle; Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 5/102, 5/107; Müslim 2344/109; Nesai
8/150.
Deve Kuşu Yumurtası
Büyüklüğünde Lafzının israil'in Bir Yanılgısı Olduğu ve Doğrusunun Güvercin
Yumurtası Gibi Olması
6298- Cabir b. Semure
dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sahip olduğu
(peygamberlik) mührüne baktım; güvercin yumurtası gibiydi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 30/15);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih.
Ahmed 5/90, 5/95; Müslim
2344/110; Tirmizi 3644; Bak hadis no: 6301.
Yüce Allah'ın Seçilmiş
Mustafa'ya (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki Omzunun Arasında (Peygamberlik)
Mührü Tahsis Etmesi
6299- Asım el-Ahvel'in
bildirdiğine göre Abdullah b. Sercis, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) iki omuzu arasındaki mührü görmüştür.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 33/20);
Şuayb: İsnadı Sahih. Ahmed 5/182; Müslim 2346.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in iki Omuzu Arasındaki Mührün Vasfı
6300- Ebu Zeyd der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Yaklaş bana ve sırtıma
dokun" buyurdu. Bunun üzerine sırtını açtım ve parmaklarımı mührün üzerine
koyup bastırdım. (ilba b. Ahmer el-Yeşkuri) der ki: Ebu Zeyd'e: "Mühür
nasıl bir şeydi?" diye sorduklarında: "Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) omuzlarında toplu olarak biten kıllardı" karşılığını
verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 31117);
Şuayb: İsnadı sahih. Ahmed 5/341, 5/77.
Üstte Ebu Zeyd'in
"Omuzlarında" Sözüyle Omuzlarının Arasını Kasdetmesi
6301- Cabir b. Semure:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in iki omzunun arasındaki
peygamberlik mührünü gördüm. Güvercin yumurtası gibiydi ve rengi bedenine uyum
sağlamıştl"
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 31117);
Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 6298.
Mührün, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Peygamberliğinin Bir Mucizesi Olduğu Hakikati
6302- ibn Ömer der ki:
Peygamberlik mührü, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sırtında fındık
tanesi büyüklüğünde. bir et parçası olup üzerinde "Muhammedun
Resulullah" yazılıydı.
[Tahric:] Elbani: Zayıf (es-Silsiletu'd-daife 6932);
Şuayb: İsnadı zayıftır.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Elinin Yumuşaklığı ve Terinin Hoş Kokusu
6303- Enes b. Malik der
ki: "ibrişim olsun ipek olsun, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ellerinden daha yumuşak bir şeye dokunmuş değilim. Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kokusu ve teri kadar güzel bir kokuda koklamış değilim."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 296);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/222, 3/227,
3/265, 3/267; Buhari 3561; Müslim 2330/82; Tirmizi 2015; Darimi 1/31.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Kokusunun Güzelliği
6304- Enes der ki: liNe
misk ne anber, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kokusu kadar güzel
bir koku koklamış değilim.''
-- Sahih
(Muhtasaru'ş-Şemail 296); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartlarına göre sahihtir.
Ahmed 3/107, 3/267; Buhari1973.
Safiy (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) Kulun Terinin Güzel Koku için Toplanması
6305- Enes bildiriyor:
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ümmü Süleym'in yanına gider ve bir
deri üzerinde uzanıp dinlenirdi ve çok terlerdi. Ümmü Süleym derideki teri alır
ve koku şişelerine koyardı. Ayrıca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
seccade üzerinde de namaz kılardı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (er-Ravdu'n-nadır-87); Şuayb:
İsnadı sahihtir. Ahmed 3/103, 3/226 3/231, 3/287; Buhari 6281; Müslim 2331;
Nesai 8/218.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Utanması
6306- Ebu Said el-Hudri:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çadırında bulunan bakire bir
kızdan daha utangaç idi" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 187/307);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'rn şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/71, 3/79,
3/88, 3/91, 3/92; Buhari 3562; İbn Mace 4180; Bak hadis no: 6307, 6308.
Bu Hadisi Abdullah b.
Ebı Utbe'den Katade'nin işitmediğini iddia Edenin Kavlini çürüten Haber
6307- Ahmed b. Sinan
el-Kattan der ki: Abdurrahman b. Mehdi'ye: "Ey Ebu Said! Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) köşesine çekilen bakire kız kadar utangaç
birisimiydi?" diye sorunca şu karşılığı verdi: Evet; işte böyle şeylerden
sorun, böyle şeylerden sorun. Bana Şu'be, Katade'den bildirdi, dedi ki: Ben,
Abdullah b. Ebı Utbe'den işittim dedi ki:
Ebu Said el-Hudri der
ki: "Utanma duygusu açısından Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kendi köşesine çekilen bakire kız kadar utangaç birisiydi.
Hoşlanmadığı bir
şeyolduğunda da hoşnutsuzluğunu yüzünden anlardık."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2085);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 3562; Müslim
2320; İbn Mace 4180; Bak hadis no: 6306.
Abdullah b. Ebu Utbe'nin
Tanınmayan Meçhul Biri Olduğunu iddia Edenin Kavlini çürüten Haber
6308- Ebu Said el-Hudri
der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) örtüsüne bürünmüş bekar
kızdan daha utangaçtı ve bir şeyden memnuniyetsizliğini yüzünden anlardık.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2085);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 6102; Bak
hadis no: 6306, 6307.
Ashabıyla Birlikte
Yürüyen Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yürüme Şekli
6309- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha güzel bir şey görmedim.
Güneş sanki yüzünde parlıyordu. Ondan daha hızlı yürüyeni de görmedim. Sanki
yer onun altında dürülüyordu. Biz beraber yürürken (kendisine yetişmek için)
kendimizi zorlardık. Ama o kendini zorlamadan yürürdü.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-şemail 100);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/380; Tirmizi 3648.
Mustafa'nın(Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Öne Doğru Meylederek Yürümesi
6310- Enes der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) parlak renkli idi. Teri inci gibi idi.
Yürürken hafifçe öne doğru meylederdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih. Ahmed 3/228, 3/270; Müslim 2330/82; Darimi 1/31.
Önceki Enes b. Malik
Hadisinde Geçen Yürüyüşün Vasfı
6311- Nafi' b. Cübeyr
bildiriyor: Hz. Ali, Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle vasfederdi:
"Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iri cüsseli, kırmızıya çalan
beyaz tenli, gür sakallı ve iri kemikli birisiydi. Elleri ve ayakları dolgundu.
Göğsünden göbeğine kadar uzanan çizgi şeklinde kılları vardı. Başındaki saçı
çoktu ve aşağıya salardı. Yürürken bir yokuştan iniyormuş gibi öne eğilerek
yürürdü. Ne uzun, ne de kısaydı. Ne önce. ne de sonrasında onun gibisini
görmedim."
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi (Muhtasaru'ş-Şemail
15/4); Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed 1/134; Tirmizi 3637.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Yollarda Yürüyüşü
6312- Cabir b. Abdillah
der ki: Sahabeler Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önünde yürüyüp
arka tarafını da meleklere bırakırlardı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 436,
1557, 2087); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 3/302; İbn Mace 246; Darimi 1/23,
1/25.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) isimleri
6313- Muhammed b.
Cübeyr'in babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Bana özel birtakım isimler vardır. Ben Muhammed'im. Ben
Ahmed'im. Ben o Mahi'yim ki Allah benim sayemde kütrü mahvedecektir. Ben o
Haşir'im ki (kıyamet gününde bütün) insanlar beni takib ederek haşr
olunacaklardır. Ben kendinden sonra (peygamberlikle vaziteli) hiçbir kimse
bulunmayan o malum Akib'im."
(Ravi der ki): Kuşkusuz
Allah onu Rauf ve Rahım sıfatları ile adlandırmıştır.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 190/315);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 4/80, 4/84; Buhari 3532; Müslim
2354/125; Tirmizi 2840; Darimi 2/317,2/318.
Zikredilen Hususun
Doğruluğunu Bildiren ikinci Haber
6314- Ebu Musa der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize kendi isimlerini söyledi:
"Ben Muhammed'im, Ahmedlim, Mukaffi'yim (son peygamberim), Haşir'im
(insanları mahşerde toplayanım), tövbe peygamberi ve büyük savaş
peygamberiyim" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (er-Ravdu'n-nadır 1028); Şuayb:
İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 4/395, 4/404, 4/407;
Müslim 2355.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Zikredilen Sözü Medine Sokaklarından Birinde Söylemesi
6315- Huzeyfe b.
el-Yeman der ki: Medine'nin sokaklarından birinde Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: Ben Muhammed'im! Ahmed'im,
Haşir'im (insanların önünde haşr edildiği kişiyim)! Mukaffıfim (son
peygamberim) ve rahmet Peygamberi'yim!''
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (er-Ravdu'n-nadır 401,
1017); Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 5/405.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Kur'an Okuyuşu
6316- Katade der ki:
Enes b. Malik'e Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kıraatını
sorduğumda: "(Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) okurken) sesini
uzatırdı" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (sahih Ebu Davud 1318); Şuayb:
İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 3/119, 3/131, 3/192, 3/289; Buhari 5045;
Ebu Davud 1465; Nesai 2/179; İbn Mace 1353.
Bu Hadisi Rivayette
Cerir b. Hazım'ın Tek Kaldığını iddia Edenin Kavlini çürüten Haber
6317- Enes der ki:
"Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kıraati uzatarak
yapardı." Sonra Besmele'yi: "Bismillah, er-Rahman ve er-Rahim"
kelimelerini uzatarak okudu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Buhari 5046.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Kur'an Okumada Okuyuşu En Güzel Kişi Olması
6318-Bera der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kıraatini dinledim, O'nun
kıraatinden daha güzel bir şey işitmedim.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 1829.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Cinlere Kur'an Okuması
6319- Abdullah b. Mes'ud
der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"Dün gece boyunca HacCın'da birlikte bulunan cinlere Kur'an okudum."
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi
(es-Silsiletu's-sahiha 3209); Şuayb: İsnadı kopukluk nedeniyle zayıflır. Ahmed
1/416.
Ebu Hatim der ki: İbn
Mes'ud'un, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dün gece boyunca
Hacun'da birlikte bulunan cinlere Kur'an okudum" buyurduğunu işittiğini
söylemesi o geceye şahit olmadığının delilidir. Zira o geceye kendisi de şahit
olsaydı Kur'an okunmasını Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklen
aktarmasının bir anlamı olmazdı. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
cinlere Kur'an okurken İbn Mes'üd'un buna şahit olduğuna dair herhangi bir
haber de yoktur.
Yüce Allah'ın Safiy
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kulunu, Kur'an'ı Cinlere Okutmak Suretiyle Üstün
Kıldığını Dile Getirmesi
6320- Alkame dedi ki:
ibn Mes'ud'a: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cinlerle buluştuğu
gece, aranızda onunla giden oldu mu?" diye sordum. ibn Mes'ud şöyle cevap
verdi: Kimse onunla gitmedi, ama bir gece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ile beraberken onu kaybettik. Kendisine bir şey yapıldı veya kaçırıldı
veya bir suikasta uğradı diye düşünmeye başladık. O gece bir topluluğun
geçirebileceği en kötü geceyi geçirdik. Ancak seher ya da sabah olduğunda onu
Hıra tarafından gelirken gördük. Kendisine gece vakti yaşadıklarımızı
anlattığımızda: "Cinlerin davetçisi bana geldi, onunla beraber gittim ve
onlara Kur'an'ı okudum" buyurdu. Sonra bizleri götürüp onların ateşlerinin
izlerini gösterdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 3209);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 1432; Bak hadis no: 6527.
O Gecede Ağacın Mustafa'yı
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cinlere Karşı Uyarması
6321- Ebu Ubeyde der ki:
Mesruk'u işittim, dedi ki: Senin baban (İbn Mes'ud) bana cin gecesinde (onların
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kıraatini) dinlediklerini O'na
ağacın haber verdiğini söyledi."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Buhari
3859; Müslim 450/153.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Bakara Süresi'nin 125. Ayetini Okuması
6322- Cabir b.
Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''vettahizu min makami ibrahime musalla (= Öyleyse vaktiyle İbrahim'e ayarlanan
yeri siz de kendinize ibadet yeri edinin)" şeklinde ayeti (Bakara 125)
okudu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih. Ebu Davud 3969; Tirmizi 856; Nesai 5/235; İbn Mace 1008; Bak
hadis no: 3932.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Bakara Süresi'nin 238. Ayetini Okuması
6323- Ebu Gıfer Muhammed
b. Ali ile ibn Ömer'in azatlısı Nafi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
hanımları zamanında Mushaf'ı yazan kişilerden olan Ömer'in azatlısı Amr b.
Nafi'den naklediyorlar: Hafsa bana bir Mushaf yazdırdı ve: "Bakara
suresinin şu ayetine geldiğin zaman onu yazmadan bana gel. Ben sana bu ayeti
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ezberlediğim gibi okuyacağım"
dedi. Bu ayete yetiştiğimde yazdığım kağıdı alıp yanına gittim. Bana yaz dedi
ve: ''Namazlara ve orta namaza (ikindi namazına) devam edin; gönülden boyun
eğerek Allah için namaza durun" (Bakara 238) ayetini okudu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (sahih Ebu Davud 438). Muvatta
1/139.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) "Allah, iman Edenleri Hem Dünya Hayatında, Hem de
Ahirette Sabit Bir Sözle Sağlamlaştırır''[İbrahim, 27] Ayetini Okuması
6324- Bera b. Azib'in
bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Mümin kimse (kabrinde) Allah'tan başka ilah olmadığına şahadet eder de
Muhammed'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tanırsa Yüce Allah'ın buyurduğu gibi
‘‘Allah, iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit bir sözle
sağlamlaştırır’‘ (ibrahım 27)."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari'nin
şartınca sahihtir. Bak hadis no: 206.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Kehf Suresi'nin 77. Ayetini Okuması
6325- Ubey b. Ka'b'ın
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kehf Suresinin
77. ayetini: "....." şeklinde şeddesiz olarak okumuştur.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Müslim 2380/173.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Kehf Suresi'nin 76. Ayetini Okuması
6326- Ubey b. Ka'b'ın
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), şu "(Musa dedi
ki) Bundan sonra sana bir şey soracak olursam artık bana arkadaşlık etme. Benim
tarafımdan sana özür ulaşmıştır" mealindeki, Kehf suresinin 76. ayeti(ni),
"ledünni" şeklinde okudu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Kamer Süresi'nin 15. Ayetini Okuması
6327- Abdullah der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Fakat var mı düşünüp öğüt
alan" ayetindeki (Kamer 15) kelimeyi ''muddekirin'' şeklinde okurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 1/412, 1/413, 1/437; Buhari4869,
4870; Müslim 823/281; Ebu Davud 3994; Tirmizi 2937.
Zikredilen Hususun
Doğruluğunu Bildiren ikinci Haber
6328- Ebu ishak der ki:
Bir adamın. mescidde Kur'an öğreten Esved b. Yezıd'e: "Fakat var mı düşünüp
öğüt alan" (Kamer 15) ayetini nasıl okuyorsun? ‘‘zal’‘ harfiyle mi, yoksa
‘‘dal'' harfiyle mi?" diye sorduğunu işittim.
Esved: "dal"
harfiyle deyip şöyle devam etti: Abdullah b. Mes'ud'un şöyle dediğini işittim:
"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu kelimeyi ‘‘muddekirin’‘
şeklinde ‘‘dal'' harfiyle okuduğunu işittim."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 1/461; Buhari 4871; Müslim 823.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Zariyat Suresi'nin 58. Ayetini Okuması
6329- Abdullah (b.
Mes'ud) der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Şüphesiz
rızık veren, güç ve kuvvet sahibi olan ancak Allah'tır''[Zariyat, 58] ayetini
okuttu.2
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari'nin
şartınca sahihtir. Ahmed 1/394, 1/418; Ebu Davud 3993; Tirmizi 2940.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Leyl Suresi'nin 2. Ayetini Okuması
6330- Alkame der ki:
Şam'a geldiğimizde Ebu'd-Derda bundan haberdar olup yanımıza gelerek:
"Aranızda ibn Ümmi Abd'in (Abdullah b. Mes'ud'un) kıraatiyle okuyabilecek
olan var mı?" diye sordu. Biz: "Evet, hepimiz okuruz'' dedik.
Ebu'd-Derda: "Hanginizin kıraati daha iyidir?" diye sorunca
arkadaşlarım beni gösterdiler. Ebu'd-Derda: "Hafız mısın?" diye
sorunca "Evet" dedim. Ebu'd-Derda: "Abdullah ‘‘Velleyli iza
yeğşa’‘ (Ortalığı) bürüdüğü zaman geceye and olsun) (Leyl) ayetini nasıl
okurdu" dedi. Ben: "Velleyli iza yeğşa ven-nehari iza tecella
ve'z-zekeri vel-unsaa'' şeklinde (okudu)" dedim. Ebu'd-Derda: "Sen
bunu Abdullah'tan böyle mi hıfzettin?" diye sorunca "Evet"
dedim. Bunun üzerine Ebu'd-Derda: "Kendisinden başka ilah olmayana yemin
olsun ki ben de Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şekilde
okuduğunu işittim. Ama bunlar (Şam halkı) bu ayeti başka türlü okumamı
istiyorlar, ama onların isteklerine asla uymam'' dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 6/451; Buhari4943; Müslim 824;
Tirmizi 2939; Bak hadis no: 6331, 7083.
Bu Hadisi A'meş'ten
Rivayette Süheyl b. Ebi Salih'in Tek Kaldığını iddia Edenin Kavlini çürüten
Haber
6331- ibrahim anlatıyor:
Alkame, Şam'a gitti ve Mescid'e girince iki rekat namaz kılıp: "Allahım!
Bana yanında oturacak salih birini nasib et" dedi ve Ebu'd-Derda'nın
yanına oturdu. Ebu'd-Derda: "Kimlerdensin?" diye sorunca, Alkame:
"Küfe halkındanım" cevabını verdi. Ebu'd-Derda: "Aranızda sadece
kendisinin bildiği sır sahibi Huzeyfe yok mu?" diye sordu. Aranızda
peygamberinin dili ile Allah'ın şeytandan kurtardığı Ammar b. Yasir yok mu?
Aranızda misvakın veya yastığın sahibi Abdullah b. Mes'üd yok mu? Sen Leyl
Süresini nasıl okuyorsun?" diye sordu. Ben: " ... ve'z-zekeri
ve'l-ünsa" şeklinde" deyince Ebu'd-Derda: "Bunlar o kadar üstüme
geldiler ki, neredeyse beni Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
işittiğim kıraatten şüpheye düşecek noktaya geldiler" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari'nin
şartınca sahihtir. Ahmed 6/449, 6/451; Buhari 3287; Müslim 824/283; Bak hadis no:
6330, 7127.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Hümeze Suresinin 3. Ayetini Okuması
6332- Cabir b. Abdillah,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(O), malının kendisini ebedi
kılacağını zanneder''[Hümeze, 3] ayetini okuduğunu söyledi.
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih; Şuayb: İsnadı hasendir.
Ebu Davud 3995.
Yüce Allah'ın Safiy
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kulunu ismail Oğulları Arasından Seçmesi
6333- Vasile b. el-Eska'
der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah,
ismail oğullarından Kinane'yi seçti. Kinane oğullarından Kureyş'i seçti.
Kureyş'ten Haşim oğullarını seçti. Haşim oğullarından da beni seçti."
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi; Şuayb: İsnadı
Müslim'in şartınca sahih. Müslim 2276; Bak hadis no: 6242; Bak hadis no: 6475.
Cibril'in Mustafa'nın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Göğsünü Çocukluk Döneminde Yarması
6334- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çocuklarla oynarken
Cibril gelip onu alarak yere yatırıp göğsünü yararak kalbini çıkardı. içinden
bir kan pıhtısı çıkarıp: "Bu, şeytanın sendeki payıdır" diyerek
kalbini altın bir leğende zemzem suyuyla yıkadı. Sonra onu tekrar yerine koydu.
Çocuklar koşarak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sütannesine gelip:
"Muhammed öldürüldü" dediler. Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gördüklerinde onun rengi atmıştı.
Enes der ki: "O
dikiş izlerini Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) göğsünde
görürdüm."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Tahricu Fıkhi's-sire 61);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca Sahih. Ahmed 3/121, 3/149, 3/288; Müslim
162/261; Bak hadis no: 6336.
Ebu Hatim der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) henüz küçük bir çocuk iken ve diğer
çocuklarla oynarken göğsü yarıldı ve içinden bir kan pıhtısı çıkarıldı. Yüce
Allah onun için İsra gecesini takdir ettiği zaman ikinci defa göğsünün
yarılmasını emretti. Bunda da kalbi yerinden çıkarılıp yıkandı ve geri yerine
konuldu. Dolayısıyla şakk-ı sadr iki defa ve farklı iyi yerde olmuştur ve bu
yönde gelen iki rivayet arasında herhangi bir çelişki yoktur.
6335- Abdullah b. Cafer,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sütannesi Halime'den naklediyor: Kır
bir merkebimin üzerinde, Beni Sa'd b. Bekr kadınlarıyla beraber Mekke'den süt
emzirmek üzere çocuk almaya gitmiştik. Beraberimde kocam ve çocuğum vardı.
Yanımızda yaşlı bir devemiz vardı ve bu deve bize hiç süt vermiyordu. çocuğun
ağlamasından dolayı gece boyu uyuyamıyorduk. Göğsümde de ona yetecek süt yoktu.
Mekke'ye ulaştığımızda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) benimle bulunan
bütün kadınlara arz edildi, ama hiçbir kadın onu almadı. Bizler emzirmek için
aldığımız çocukların babasından bir şeyler beklerdik. Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yetim biri olması sebebi ile annesi bize ne verebilir ki
diyorduk. Benimle beraber gelen bütün kadınlar (emzirmek için) birer çocuk
bulup almışlardı. Ben bir çocuk bulamamıştım ve çocuksuz bir şekilde geri
dönmek te istemiyordum. Bunun üzerine kocama: "Vallahi geri döneceğim ve o
yetimi alacağım" dedim. Geri dönüp onu aldıktan sonra tekrar eşyalarımızın
yanına vardım. Kocam: "Onu aldın mı?" deyince: "Vallahi evet!
Ondan başkasını da bulamadım" karşılığını verdim. Kocam: "iyi ettin.
Umulur ki Yüce Allah bunda (bizim için) bir hayır kılar" dedi.
Vallahi onu kucağıma
koyduğum andan itibaren göğsüme bolca süt geldi.
Kendisi ve kardeşi
doyuncaya kadar kana kana emdiler. Kocam gece vakti devemizin yanına vardığında
memelerinin süt dolu olduğunu gördü ve onu sağdı. Ben de, kocam da doyuncaya
kadar kana kana süt içtik. O gece doymuş bir şekilde konakladık ve çocuklarımız
uyuyakaldılar. Kocam: "Ey Halime! Vallahi sen hayırlı bir çocuk almışsın.
çocuğumuz da uyudu" diyordu. Sonra kalkıp yola çıktık. Vallahi! Ben
herkesin önüne geçmiştim. Beraberimde olan kadınlar: "Yazıklar olsun!
Biraz durup beklesene. Bu, gelirken binmiş olduğun binek değil mi?" demeye
başladılar. Ben: "Eveti Vallahi odur" diyordum. Sa'd b. Bekr oğulları
topraklarındaki evlerimize ilk ulaşan bendim. Allah'ın yaratmış olduğu en kurak
topraklara gelmiştik. Canım elinde olana yemin olsun ki sabahladıkları vakit
herkes koyunlarını atlatmaya götürüyordu. Benim çobanım da koyunlarımı
otlatıyor ve memeleri sütle doluyordu. Herkesin koyunu ise aç ve sütsüz olarak
geri dönüyordu. Biz dilediğimizce süt içiyorken kimse hayvanında sağacak süt
bulamayıp, çobanlarına: "Yazıklar olsun size! Halime'nin çobanı koyunları
hangi tepede otlatıyorsa siz de orada otlatsanıza" diyorlardı.
Yine benim koyunlarım
sütle dolu olarak geri dönerken onların koyunları sütsüz bir şekilde geri
dönüyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bir günde bir aylık, bir
ayda da bir yıllık çocuğun büyümesi kadar hızlı büyüyordu. O bir yaşına girip
sütten kesilince onu annesine götürdük. Ben ve babası gördüğümüz hayır ve
bereketten dolayı ona: "Oğlumuzu yanımızda bırak. Çünkü biz onun Mekke
vebasına yakalanmasından korkuyoruz" dedik. Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) annesi: "Onu alıp geri dönün" diyene kadar bu
isteğimizde ısrarda bulunmuştuk. Onunla beraber geri döndük ve yanımızda iki ay
daha kaldı. Bir gün kendisiyle kardeşi evin arkasında oynayıp hayvanlarımızı
otlatırlarken, kardeşi heyecanla gelerek bize: "Kureyşli kardeşime
yetişin. İki adam geldi ve onu yere yatırıp karnını yardılar" dedi. Biz de
heyecanla yanına vardığımızda onu yüzü sararmış bir şekilde bulduk. Onu ben ve
babası bağrımıza bastık. Sonra: "Ne oldu sana ey oğlum?" dediğimizde:
"Yanıma beyaz elbiseli iki adam geldi ve beni yere yatırıp göğsümü
yardılar. Vallahi bende ne yaptıklarını bilmiyorum" karşılığını verdi. Onu
aldık ve birlikte geri döndük (süt) babası: "Ey Halime! Gördüğüm kadarıyla
bu çocuk çarpılmıştır. Korktuğumuz başımıza gelmeden onu ailesine geri
verelim" dedi.
Bunun üzerine onu
annesine geri götürdük. Annesi: "Onu bu kadar çok istiyorken niye geri
getirdiniz?" deyince: "Biz onu koruduk ve üzerimize düşeni yaptık.
Onun başına bir şey gelmesinden korktuk ve ailesinin yanında bulunmasını uygun
gördük" dedik. Annesi: "Vallahi sizde bir hal vardır. Sizin ve
oğlumun başına gelenleri bana anlatın" dedi ve ona olanları anlatana kadar
bizi bırakmadı. Annesi: "Siz buna mı korktunuz? Hayır, Vallahi bu oğlumun
özel bir durumu vardır. Size bunu anlatayım mı? Ona hamile kaldığım gibi asla
hamile kalmadım. O çok hafif ve çok bereketliydi. Onu doğurduğum zaman benden
öyle parlak bir ışığın çıktığını gördüm ki Busra'daki develerin boynu bile bu
parlak ışıkla parıldadı. Sonra onu doğurdum, ancak normal çocukların doğumu
gibi olmadı. Çıktığında elleri yerde bakışları gökteydi. Onu bana bırakın ve
işinize gidin" dedi.
[Tahric:] Elbani: Zayıf; Şuayb: İsnadında kopukluk
vardır.
Ebu Hatim der ki:
"Bunu Vehb b. Cerir b. Hazım, babası kanalıyla Muhammed b. İshak'tan, o da
Cehm b. Ebi Cehm'den rivayet etti."
Cibril'in Mustafa'nın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Göğsünü Çocukluk Döneminde Yarması
6336- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çocuklarla oynarken
Cibril gelip onu alarak yere yatırıp göğsünü yararak kalbini çıkardı. Ondan bir
parça çıkarıp: "Bu, şeytanın sendeki payıdır" diyerek kalbini altın
bir leğende zemzem suyuyla yıkadı. Sonra onu tekrar yerine koydu. Çocuklar
koşarak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sütannesine gelip:
"Muhammed öldürüldü" dediler. Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gördüklerinde onun rengi atmıştı. Enes der ki: "O dikiş izlerini
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) göğsünde görürdüm."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih. Bak hadis no: 6334.
Allah'ın, Resulü'nü
Başka Beşerde Olmayan Önünü Gördüğü Gibi Arkasını da Görme Yeteneği ihsan
Etmekle Özgün Kılması
6337- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Siz
benim kıblemin sadece şurası olduğunu mu sanıyorsunuz? Vallahi sizin rükuunuz
ve haşyetiniz bana gizli kalmıyor! Arkamdayken de sizleri görüyorum."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/303, 2/375; Buhari 418; Müslim 424;
Bak hadis no: 6338.
Onu Ümmetinden
Ayırdedici Bir Fark Olarak Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Önünü
Gördüğü Gibi Arkasını da Görme Yetisine Sahip Kılınması
6338- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kuşkusuz önümü gördüğüm gibi arkamı da görüyorum. Bundan dolayı
saflarınızı düzgün tutun, rüku ile secdelerinizi iyi yapın.''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed
2/234; Bak hadis no: 6337.
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Önünü Gördüğü Gibi Arkasını Görme Gerekçesi
6339- Enes,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu sözünü nakleder: "Saflarınızı
sık ve yakın tutun, aynı hizada durun. Muhammed'in canı elinde olana yemin
olsun ki safların açık kalan yerlerinden şeytanların küçük siyah koyunlar gibi
aralara girdiğini görüyorum,''
[Tahric:] Elbani: Sahih (sahih Ebu Davud 673); Şuayb:
İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 2157, 2164.
Risaleti Açıklamanın
Başlarında Yüce Allah'ın Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Fani ve
Zail Olan Dünyalıklardan Uzak Tutması
6340- Nu'man b. Beşır
der ki: "Yiyecek ve içecekten dilediğinizin bulunduğu bir halde değil
misiniz? Andolsun ki Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) karnını
doyuracak kadar kuru hurmayı bulamadığını gördüm."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 110);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 4/268; Müslim 2977; Tirmizi 2372;
Bak hadis no: 6341, 6342.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Bu Durumu Zorunluluktan Değil de imtihan Olarak Yaşaması
6341- Nu'man b. Beşır
der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) açken karnını
doyuracak kadar kuru hurma bulamadığı olmuştur."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih. Bak hadis no: 6340.
Simak b. Harb'ın Bu
Hadisi Nu'man b. Beşir'den Dinlemediğini iddia Edenin Kavlini çürüten Haber
6342- Simak b. Harb der
ki: Nu'man b. Beşır'in hutbe verirken şöyle dediğini işittim: "Ömer,
insanların dünyalık olarak elde ettiklerini anlattıktan sonra: ‘‘Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) gün boyu karnını dolduracak adi hurma bile
bulamadan açlıktan kıvranıp durduğunu gördüm’‘ dedi."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed
1/24; Müslim 2978; İbn Mace 4146; Bak hadis no: 6340.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Rabbinden Dünyayı Ailesinden Uzak Tutmasını istemesi
6343- Ebu Hureyre, Hz.
Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! Muhammed ailesinin
rızkını yetecek kadar kıl" buyurduğunu nakletmiştir.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 130;
Tahricu Fıkhi' s-sire 445); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre
sahihtir. Müslim 1055/19; Bak hadis no: 6344.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in "Kefaten" Sözüyle "Kuten" ibaresini
Kasdetmesi
6344- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! Muhammed ailesinin
rızkını kendilerine yetecek kadar ihsan eyle" diye dua etti.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu'r. sahiha 130;
Tahricu Fıkhi's-sire 445); Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 2/446, 2/481; Buhari
6460; Müslim 1055/126; Tirmizi 2361; İbn Mace 4139.
Yüce Allah'ın Safiy
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kulunun Ailesine Belirli Bir Süre Fani Olan
Dünyada TOkluğu Yaşatmaması
6345- Ebu Hureyre dedi
ki: "Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ailesi, iki siyah olan
hurma ve su dışında vefat edinceye kadar üç gün (üst üste) yemekten doymadı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 123);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir nuhari 5374.
Ailesinin Yaşadığı Söz
Konusu Bu Durumun Zorunluluktan Değil Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Onlara Yönelik Tercihinden Kaynaklanması
6346- Ebu Hureyre dedi
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), dünyadan ayrılıncaya kadar
ailesi, üç gün peş peşe buğdayekmeğinden doymadılar.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 123);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/434; Müslim 2976;
Tirmizi 2358; İbn Mace 3343.
insanlardan Bir Alime
Üstte ki Ebu Hureyre Hadisine Aykırı Olduğu izlenimi Veren Haber
6347- Ebu Hazım der ki:
Sehl b. Sa'd'a: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hiç has un
(ekmeği) yedi mi?" diye sorduğumda: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), Allah'ın onu peygamber olarak gönderdiği günden ölünceye kadar hiç has
un (ekmeği) görmedi" karşılığını verdi. Kendisine: "Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında elekleriniz var mıydı?" dediğimde:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Allah'ın onu peygamber olarak
gönderdiği günden ölünceye kadar elek görmedi" cevabını verdi: Ona:
"O zaman elenmemiş arpa ekmeğini nasıl yerdiniz?" dediğimde:
"Biz onu üflerdik, içindeki kepekten uçan kepek uçardı. Kalanı da su katıp
(hamur yapardık ve) yerdik" cevabını verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 126; et ..
Ta'lıku'r-rağıb 4/111); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre
sahihtir. Ahmed 5/332; Buhari 5413; Tirmizi 2364; İbn Mace 3335; Bak hadis no:
6360.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ailesinde Peşpeşe Birkaç Ay (Yemek Pişirmek için) Ateşin
Yakılmadığı Hakkında
6348- Urve der ki: Aişe
bana: "Ey kız kardeşimin oğlu! Bazen bir hilal, sonra bir hilal daha,
ardından bir hilal daha görürdük de Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
evlerinden birinde yemek için ateş yanmazdı" dedi. Ona: "Teyzeciğim!
O zaman ne yerdiniz?" diye sorduğumda: "iki siyah olan su ve
hurma!" dedi ve şöyle devam etti: "Ancak Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ensar'dan bazı komşuları, bunların da süt veren koyunları
vardı. Bazen sütünden Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hediye
ederler, o da bize içirirdi."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Buhari
2567; Müslim 2972/28; Bak hadis no: 729; Bak hadis no: 6361, 6372.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ailesinin ileriki Günler için Yiyecek Çok Şey Kaldırmadıkları
Hakkında
6349- Enes'in
bildirdiğine göre, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün şöyle
buyurdu: "Muhammed'in ailesi bir gün bile yanlarında bir sa' buğday veya
hurma varken sabahlamadı." O zamanda Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) dokuz hanımı vardı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2404);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/133, 3/208;
Buhari 2069; Tirmizi 1215; İbn Mace 4147.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Bu Fani ve Geçici Dünyadan Azla Yetinme Temennisinde
Bulunması
6350- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Canım elinde
olana yemin olsun ki, Uhud dağı Benim için altın olsa bir borcu vadesinde
ödemek için kaldıracağım miktarı hariç, üç gün içinde ondan geriye başkasına
verebileceğim bir dinarım dahi kalmasını istemezdim.''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed
2/316; Buhari 7228; Bak hadis no: 3214.
6351- Abdullah b. Luhay
el-Hevzenı anlatıyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müezzini
Bilal ile karşılaştım ve ona: "Ey Bilal! Bana, Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) nafakası (geçimi) nasıldı, onu anlat" dedim. Bilal şöyle
anlattı:
Onun hiç bir şeyi yoktu.
Yüce Allah'ın onu peygamber olarak gönderdiği zamandan vefat ettiği zamana
kadar alıp verme işlerinde ben vekil kılınmıştım. Ona giysisi olmayan bir
müslüman geldiği zaman onun emri üzere gider borç bularak o kişiye hırka veya
elbise alıp yemek verirdim. Bir zaman müşriklerderden bir kişi bana: "Ey
Bilal! Benim malım çoktur, benden başka kimseden borç alma'' dedi. Ben de öyle
yaptım. Bir gün abdest alıp namaz için ezan okuyacağım sırada o müşriğin bir
tüccar topluluğuyla geldiğini gördüm. O da beni görünce: "Ey Habeşl!"
diye seslendi. Ben: "Buyurı" deyince, bana asık bir suratla kötü
sözler söyleyip: "Borcunu ödemeye ne kadar var biliyor musun?" diye
sordu.
Ben:
"Yakındır" cevabını verince: "Borcunu ödemeye dört gün kaldı.
Sen de olan parama karşılık seni alacağım. Ben sana verdiğimi, yanımda bir
değerin olduğundan veya arkadaşının bir değeri olduğundan dolayı vermedim.
Ancak bana köle olarak geri dönmen ve eskisi gibi koyun gütmen için
verdim" dedi.
Benim de insanların
üzüldüğü gibi içime bir üzüntü düştü. Sonra gittim ve namaz için ezan okudum.
Yatsı namazını kıldığım zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ailesinin yanına geri döndü. Ben de yanına girmek için izin istedim, izin
verdiğinde de: "Ey Allah'ın Resulü! Babam sana feda olsun! Sana anlatmış
olduğum ve kendisinden borç almış bulunduğum o müşrik kişi bana şöyle şöyle
(kötü şeyler) dedi. ikimizin de yanında borcumu ödeyecek bir şey yok. Bu kişi
de beni (insanlar arasında) rezil eder. Yüce Allah, Resulüne benim borcumu
kapatacak bir rızık verene kadar gece vakti şu yeni müslüman olmuş kabilelerin
yanına gideyim" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen
öyle istiyorsan ben de sana izin veriyorum" buyurdu.
Sonrasında evime geldim.
Kılıcımı, ok sepetimi, kalkanımı ve ayakkabımı başucuma koydum. Yüzümü de
güneşin doğacağı yöne doğru verip uyudum. Her saat başı uyanıyor ve daha gece
olduğunu görünce geri uyuyordum. ilk tan ağardığında ben gitmek üzereyken bir
adamın koşarak geldiğini gördüm:
"Ey Bilal! Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) seni çağırıyor, yanına git" diyordu. Ben de
bunun üzerine Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldim.
Malları üzerinde çöktürülmüş olan dört deve gördüm. Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yanına vardım ve girmek için izin istedim. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Müjdeler olsun! Allah sana borcunu
ödeyecek mal verdi" buyurdu. Ben de Allah'a hamd ettim. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yükleriyle çöktürülmüş dört deveyi görmedin
mi?" diye sordu. Ben: "Evet" deyince: "Onlar da,
üzerlerinde olan elbiseler ve yiyecekler de senindir. Onları bana Fedek
büyüklerinden bir kişi hediye etti. Onları al ve borcunu öde" buyurdu. Ben
de öyle yaptım. Yükleri indirdim ve develeri bağladım.
Sonra sabah namazı ezanı
için Mescid'e gittim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı
kıldırdıktan sonra Bakı'ye gittim. Ellerimi kulaklarıma koyup:
"Resulullah'tan
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) alacağı olan gelsin" diye çağırmaya
başladım. Bende iki veya bir buçuk ukiyye (gümüş) kalana kadar satıp borcumu
ödedim. Mescid'e gittiğimde gün yarıyı geçmişti. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ise Mescid'de tek başına oturuyordu. Ona selam verdim. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Borcu ne yaptın?" diye sorunca:
"Allah, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bütün borcunu ödedi,
borç adına bir şey kalmadı" dedim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Bir şeyarttı mı?" diye sorunca: "Evet, arttı"
cevabını verdim. Bunun üzerine: "Beni bunlardan kurtar" buyurdu.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yatsı namazını kılınca beni çağırdı
ve: "Sendeki artan mal ne oldu?" diye sordu. Ben: "Kimse
gelmediğinden dolayı halen bendedir" dedim.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) O gün Mescid'de sabahladı. ikinci gün de Mescid'de kaldı. O
günün sonunda binekli iki kişi geldi. Onlarla beraber gittim ve onlara giysi
satın alıp yemek yedirdim. Yine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yatsı
namazını kıldıktan sonra beni çağırıp: "Sendeki artan mal ne oldu?"
diye sorunca: "Ey Allah'ın Resulü! Allah seni onlardan kurtardı"
cevabını verdim. Bunun üzerine artan mal yanında iken ölümün kendisine gelmesi
korkusuyla tekbir getirip Allah'a hamd etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
çıkınca, hanımlarının yanına gelene kadar arkasından onu takip ettim. O
hanımlarına tek tek selam verdi ve yatağına geldi. Senin bana sorduğun işte
böyledir.
[Tahric:] Elbani: Sahih (sahih Ebu Davud
"harac" 2/46); Şuayb: Hadis sahihtir. Ebu Davud 3055.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Kendisiyle Dünyayı Yaptığı Benzetme
6352- ibn Abbas der ki:
Ömer b. el-Hattab, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girdi.
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir hasırın üzerinde idi. Hasırın
izi de Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yan tarafına çıkmıştı. Hz.
Ömer: "Ey Allah'ın Resulü! Bundan daha yumuşak bir yatak edinsen"
deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ömer! Benim dünyada
neyim, dünyanın da ben de neyi var? Canım elinde olana yemin olsun ki ben
dünyada, bir ağacın altında günün bir saati (müddet) gölgelenip de sonra orayı
terk edip giden bir yolcu gibiyim'' buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (es-Silsiletu's-sahiha
439); Şuayb: İsnadı kavidir. Ahmed 1/301 Bak hadis no: 4268.
6353- Abdullah b. Ömer
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Fatıma'nın yanına
geldi. Kapısında (üzerinde resim bulunan) bir örtü gördü ve yanına girmeden
geri döndü. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yerden döndüğü
zaman genelde ilk olarak Fatıma'nın yanına girerdi. Ali gelip Fatıma'nın
üzüntülü olduğunu görünce: "Neyin var?" diye sordu. Fatıma:
"Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana uğradı ve yanıma girmedi" karşılığını
verdi. Ali, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ey Allah'ın
Resulü! Fatıma'ya uğrayıp yanına girmeden geri dönmen çok ağırına gitmiş"
dedi. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben nasıl
olur da dünya ile beraber olabilirim ve nasıl olur da işlemelerle bir arada
bulunabilirim" buyurdu. Ali, Fatıma'ya giderek Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) dediklerini haber verdi. Fatıma: "Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): " ''Onu ne yapmamı emredersin?’‘ diye sor"
dedi. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu filan
oğullarına gönder" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 3140);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/21; Buhari
2613; Ebu Davud 4149; Bak hadis no: 496.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Bu Yöndeki Söz Konusu Tutumunun Sadece Hz. Fatıma'nın Evine
Has Olmaması
6354- Sefine der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), nakışlarla (veya çizgilerle)
süslenmiş bir eve girmezdi."
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (Mişkat 3221); Şuayb:
İsnadı hasendir. Ahmed 5/220, 5/221, 5/222; Ebu Davud 3755; İbn Mace 3360 ..
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Kendi isteği Dışında Gerçekleşen Durumlar Hariç Yeme ve içme
Konusunu Önemsememesi
6355- Katade der ki:
Bazen Enes'in yanına geldiğimizde ekmekçisi ekmek yapıyor olurdu. Bir gün bu
şekilde yanındayken bize: "Yiyinl Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Yüce Allah'a kavuşana dek yufka ekmeği gördüğünü veya pişirilmiş koyun
eti kebabı yediğini bilmiyorum" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/128, 3/134, 3/250; Buhari5421;
Tirmizi 2363; İbn Mace 3309.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Söz Konusu Bu Durumlara Maruz Kalma Sebebi
6356- Enes der ki:
"Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ikinci gün ıçın yemek
saklamazdı.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağlb 2/42);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Tirmizi 2362; Bak hadis no: 6378.
İlimde Derinliği
Olmayana Önceki Enes Hadisine Aykırı Olduğu izlenimi Veren Haber
6357- Ömer b. el-Hattab
der ki: Nadır oğullarının malları Allah'ın Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), Müslümanların ats ız ve binicisiz olarak savaşmadan verdiği (= fey')
mallardandı. Bu mallar Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) özeldi. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu maldan ailesinin bir yıllık
nafakasını kaldırır ve geriye kalanı da Allah yolunda (savaş için) bineklere ve
silahlara harcardı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 2626); Şuayb:
Hadis sahihtir. Ahmed 1/25; Buhari 2904; Müslim 1757; Ebu Davud 2965; Bak hadis
no: 6608.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Karnını Bir Günde Birden Fazla Doyurmaması
6358- Hz. Aişe der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiğinde, bir defalığına
dahi olsa bir günde iki öğün ekmek ve zeytinyağıyla doymuş değildi."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih. Müslim 2974; Buhari 6455; Tirmizi 2357; Bak hadis no: 6371.
Bu Durumun Zorunluluktan
Değil Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bir Tercihi Olduğuna Delalet
Eden Haber
6359- Enes b. Malik
bildiriyor: Gittiği ziyafetler dışında Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ne öğle, ne de akşam yemeğinde ekmekle et bir arada bulunmuş değildir.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 76/109);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre Sahihtir. Ahmed 3/270.
Varlık Anlarında Bile
Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yiyecek Konusunda israftan Kaçınması
ve Ailesine Bunu Emretmesi
6360- Ebu Hazım der ki:
Sehl b. Sa'd'a: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hiç has un
(ekmeği) yedi mi?" diye sorduğumda: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Allah'ın onu peygamber olarak gönderdiği günden ölünceye kadar hiç has
un (ekmeği) görmedi" karşılığını verdi. Kendisine: "Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında elekleriniz var mıydı?" dediğimde:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Allah'ın onu peygamber olarak
gönderdiği günden ölünceye kadar elek görmedi" cevabını verdi. Ona:
"O zaman elenmemişarpa ekmeğini nasıl yerdiniz?" dediğimde: "Biz
onu üflerdik, içindeki kepekten uçan kepek uçardı. Kalanı da su katıp (hamur
yapardık ve) yerdik" cevabını verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih. Bak hadis no: 6347.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Yatağı
6361- Hz. Aişe der ki:
"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşleriyle üzerinde uyuduğu
yatak, içi hurma lifiyle dolu deri bir yataktı. Bazen bir ay geçerdi de yemek
için ateş yaktığımız olmazdı. Yiyeceğimiz iki siyah olan hurma ve su idi. Fakat
komşularımız bazen bize koyunlarının sütünden gönderirlerdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 111);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 6/48, 6/50, 6/56, 6/108, 6/207,
6/212; Buhari 6456, 6458; Müslim 2972; Ebu Davud 4146, 4147; Tirmizi 1761; İbn
Mace 4144; Bak hadis no: 6348.
Yattığı Sert Yatağın
Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yanında iz Bırakması
6362- Enes anlatıyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şeritlerle örülmüş bir yatağın
üzerinde idi. Ashabından bazı kişiler ile Hz. Ömer yanına girdiler. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir tarafa dönünce yan tarafına çıkmış
olan şeritlerin izi görüldü. Bunun üzerine Ömer ağladı ve: "Vallahi biz
senin Allah katında Kisra ve Kayser'den daha değerli olduğunu biliyoruz. Onlar
da yeryüzünde fesat çıkardıkça çıkarıyorlar" dedi. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem):
"Dünyanın onların,
ahiretin de bizim olmasına razı değil misin?" buyurunca, Ömer:
"Razıyım" dedi ve sustu.
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (Tahricu't-Terğib 4/114).
Yüce Allah'ın Safiy
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kuluna Yeryüzü Hazinelerinin Tümünün
Anahtarlarını Vermesi
6363- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ben
Cevami'u'l-Kelam (az sözle çok şey ifade etme kabiliyeti) ile gönderildim.
Düşmanlarıma korku verme özelliği ile bana yardım edildi. Ben uykudayken
yeryüzü hazinelerinin anahtarları getirilip ellerime bırakıldı." Ebu
Hureyre dedi ki: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ahirete
göçtü gitti. Siz hala dünyalık toplamakla meşgulsünüz."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih. Ahmed 2/264, 2/455; Buhari 2977; Müslim 523/6; Nesai 6/3, 6/4;
Bak hadis no: 6401, 6403.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e Rüyasında Verilmiş Olan Yeryüzü Hazinelerini Anahtarları
6364- Cabir b. Abdillah,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildirir:
"Üzerinde ince ipek kumaş bulunan alaca renkte bir at üzerinde dünya
nimetlerinin anahtarları bana getirildi."
[Tahric:] Elbani: Zayıf (es-Silsiletu'd-daife 1730);
Şuayb: Sahih'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/327, 3/328.
6365- Ebu Hureyre der
ki: Bir defasında Cebrail, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanında oturdu. Sonra semaya doğru baktığında bir meleğin inmekte olduğunu
gördü ve Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu melek yaratıldığı
zamandan beri aşağı (yeryüzüne) inmedi" dedi. Melek indiğinde: "Ey
Muhammed! Rabbin beni sana gönderdi. istersen seni insanlara karşı kral yapacak,
istersen kul ve Resul olarak bırakacak" dedi. Cebrail, Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Rabbine karşı tevazulu ol" deyince,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır, ben kulu ve Resulü
olacağım" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağib 3/112;
es-Silsiletu's-sahma 1002); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre
sahihtir. Ahmed 2/231.
insanlardan Bir Alime,
Hadisçilerin Anlamını Bilmedikleri Haberleri Sahih Addettikleri izlenimi Veren
Haber
6366- Hz. Aişe der ki:
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat etmeden önce istediği kadar
kadınla evlenmesi helal kılındı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 3224);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Tirmizi 3216; Nesai 6/56.
Ebu Hatim der ki:
Göründüğü kadarıyla Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir süre
istediği kadar kadınla evlenmesi haram kılınmış, vefatından önce de Yüce
Allah'ın kendisine bir ihsanı ve lütfu olarak istediği kadar kadınla
evlenmesine izin verilmiş. Bu yönde gelen haber ile Kur'an arasında herhangi
bir çelişki ve uyuşmazlığın olmaması için bu şekilde yorumlanmalıdır. Aişe'nin:
"Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat etmeden önce istediği
kadar kadınla evlenmesi helal kılındı" sözü de buna delalet etmektedir.
Bununla da bu yöndeki iznin öncesinde yaşanan bir yasaklamadan sonra
gerçekleştiğini ifade etmek istemiştir.
6367- Aişe der ki: Kendilerini Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) hibe eden kadınlardan dolayı kıskançlık duyar ve:
"Bir kadın hiç kendini hibe eder mi?" derdim. Yüce Allah, ''Bunlardan
istediğini bırakır, istediğini yanına alabilirsin. Sırasını geri bırakmış
olduklarından da arzu ettiğini yanına almanda sana bir sorumluluk yoktur"
(Ahzab 51) ayetini indirince, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Gördüğüm kadarıyla Rabbin senin arzunu hemen yerine getiriyor"
dedim.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 6/158; Buhari, 4788; Müslim 1464/49;
Nesai 6/54; İbn Mace 2000.
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Fani ve Zail Olan Bu Dünyadan Dünyalık Olarak
Hiçbir Şeye Sahip Olmadan Ayrılıp Rabbinin Kendisine Vaad Ettiği Sevaba
Ulaşması
6368- Zir der ki: Hz.
Aişe'ye, bir adam Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mirasını
sorduğumda: "Babasız kalasıca! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
mirasını mı soruyorsun? Vallahi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat
ettiği zaman geriye ne bir altın, ne bir gümüş, ne bir köle, ne bir cariye, ne
bir koyun, ne de bir deve bıraktı" cevabını verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (sahih Ebu Davud 2549;
Muhtasaru'ş-Şemail 342); Şuayb: İsnadı hasendir. Müslim 1635; Ebu Davud 2863;
Nesai 6/240; İbn Mace 2695; Bak hadis no: 6606.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) insanların En Cömerdi ve Cesaretlisi Olması
6369- Enes Bildiriyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanların en güzeli, en cömerdi ve en
cesOru idi. Medine halkı (düşman baskınından) korkmuştu da insanlar sesin
geldiği tarafa doğru gitmişlerdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) Ebu Talha'ya ait eğeri olmayan çıplak bir atın üstüne atlayarak
düşman sesinin geldiği tarafa sürerek Medinelileri geride bırakıp ve kılıcı boynunda
olarak ileriye geçmişti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu karşılama
sırasında: "Onlar korkutamadılar" buyuruyordu. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Biz bu atı bir derya gibi bulduk ve bu at kuşkusuz bir
derya (gibi akıcı)dır" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca Sahih. Bak hadis no: 5798.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ramazan Ayında ya da Cibril ile Buluşacağında Daha Fazla
Cömert Olması
6370- ibn Abbas der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanların en cömerdiydi. Ancak
Ramazan ayında Cebrail ile buluştuğunda her zamankinden daha cömert olurdu. Hz.
Cebrail, Ramazan ayı boyunca her gece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ile buluşup Kur'an'ı okur ve mütalaa ederlerdi. Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bu sırada esen rüzgardan bile daha fazla cömertti.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 888); Şuayb: İsnadı
Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 1/288; Buhari 6; Müslim 2308; Nesai 4/125; Bak
hadis no: 3440.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Dünya Malını Dağıtma Konusunda Zikrettiğimiz Gibi Cömert
Davranmasının Yanında Kendini Bu Mallardan Uzak Tutması
6371- Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edene dek bir
günde iki defa karnını doyurmamıştır.
[Tahric:] Elbani: SahID; Şuayb: İsnadı hasendir. Bak
hadis no: 6358.
Bu Konuda Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Ailesinin Aynı Durumda Olması
6372- Hişam b. Urve,
babasından bildiriyor: Aişe: "Bazen bir ay geçerdi de Muhammed'in
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ailesinin evinde ekmek pişirilmezdi" dedi.
Ona: "Ey müminlerin annesi! O zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ne yerdi?" diye sorduğumda: "Allah onlara hayırlar ihsan
etsin, Ensar'dan komşularımız vardı. Bunlar Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) hediye olarak biraz süt getirirlerdi" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari'nin
şartınca sahihtir.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Mal Dağıtırken Dünya Malına Tamah Etmeyen ve Değersiz
Görenlere Fazla Vermemesi
6373- Enes bildiriyor:
Adamın biri Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) isteyince.
kendisine iki dağ arasını dolduran bir koyun sürüsü verdi. Adam kabilesine
dönüp: "Ey kavmim! Müslüman olun! Vallahi Muhammed. fakirlik ve ihtiyaç
korkusu duymadan çok büyük ihsanlarda bulunuyor" dedi. Kimisi sırf
dünyalık elde etmek için müslüman oluyordu. Ancak çok geçmeden müslümanlık
onlara, dünyadan ve içindekilerden daha sevimli geliyordu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı kavıdir. Bak
hadisno: 4502; Bak hadis no: 6374.
Bu Hadisi Sabit'ten
Rivayette Hammad b. Seleme'nin Tek Kaldığını iddia Edenin Kavlini çürüten Haber
6374- Enes b. Malik
bildiriyor: Adamın biri Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi ve bir
şeyler istedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama zekat
koyunlarından bir vadiyi dolduracak kadar koyun verdi. Adam da kavminin yanına
döndü ve: "Siz de Müslüman olunl Zira Muhammed öyle ihsanda bulunuyor ki
kişi artık fakirlikten yana endişe etmeyecek hale geliyor" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih. Bak hadis no: 6373.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Kendisinden Bu Fani ve Göçen Dünyadan isteyene Vermesi
6375- Enes b. Malik der
ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üzerinde Necran kumaşından
yapılmış, kenarları sert ve kalın bir cübbeyle girince arkasından bir bedevi
gelip hızlı bir şekilde cübbesini çekti ve bu çekmeden dolayı kumaş
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) boynunda iz bıraktı. Bedevi:
"Ey Muhammed! Yanında olan Allah'ın malından bize ver" deyince, Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama dönüp tebessüm etti ve: "Ona
bir şeyler verilmesini söyleyin" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari'nin
şartınca sahihtir. Ahmed3/224; Buhari 3149; Müslim 1057; İbn Mace 1553.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Kendisinden Bu Fani ve Geçici Dünyadan Bir Şey isteyeni Geri
Çevirmemesi
6376- Cabir b. Abdillah
der ki: Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisinden ne istendiyse
geri çevirmemiştir.
[Tahric:] Elbani: Sahih; (Muhtasaru'ş-Şemail 302);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 6034; Müslim
2311; Darimi 1/34; Bak hadis no: 6377.
Zikredilen Hususun
Doğruluğunu Bildiren ikinci Haber
6377- Cabir b. Abdillah
der ki: Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisinden ne istendiyse
asla: "Hayırlı dememiştir.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari've
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 6376.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Dünya Sevgisi Olmayan ve Dünyalık Biriktirmeyen Bir Karaktere
Sahip Olması
6378- Enes der ki:
"Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün sonrası için yiyecek
olarak bir şey biriktirmezdi (saklamazdl)."
[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağıb 2/42);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 6356.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Dünyanın En Zahid insanı Olması
6379- Ali b. Rebah der
ki: Amr b. el-As'ın insanlara hutbesinde şöyle dediğini işittim: "Ey
insanları Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tüm insanlar içinde en
fazla zühd sahibi olan kişiydi. Bugün ise siz dünyaya en fazla rağbet
edenlersiniz."
[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağib 4/116);
Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 4/203.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ümmetinin Hediyelerini Kabul Etmesi
6380- Enes b. Malik der
ki: "Ümmü Süleym benimle birlikte Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bir ölçek hurma gönderdi. Ancak Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) evde bulamadım. "Öz önce gitti" dediler. Zira azatlılarından
bir terzi O'nun için etli kabak yemeği yapmış ve onu davet etmişti. Yanına
gittiğimde yemek yiyordu. Yemekte kabağı çok sevdiğini görünce kabakları onun
önüne koymaya başladım. Yemeği bitirip evine dönünce getirdiğim ölçek hurmayı
önüne koydum. O da hurmayı bitene kadar bir yandan yemeye bir yandan da dağıtmaya
başladı."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih. Ahmed 3/108, 3/264; İbn Mace 3303; Bak hadis no: 4539, 5269.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Kendisine Verilen Hediyeyi Kabul Edip Sadakayı Reddetmesi
6381- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hediyeyi kabul edip sadakayı kabul
etmezdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis sahihtir. Ebu
Davud 4512.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Kendisine Getirilen Sadakayı Kabul Etmeyip Ashabından Birine
Yemesini Emretmesi
6382- Ebu Hureyre der
ki: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ailesi dışında biri yemek
getirirse, yemeğin hediye mi sadaka mı olduğunu sorardı. Eğer hediye olduğu
söylenirse yer, sadaka olduğu söylenirse: "Siz yiyin" buyurur ve
kendisi yemezdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca Sahih. Ahmed 2/406; Buhari 2576; Müslim 1077.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Sadece Belli Kabilelerin Hediyelerini Kabul Etmeyi istemesi
6383- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır:
"Kureyş kabilesi, Ensarlı, Sakif kabilesi ve Devs kabilesi dışında hiçbir
kimseden bir hediye kabul etmemeye karar verdim."
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (es-Silsiletu's-sahıha
1684; el-İrva' 6/48); Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 2/292; Ebu Davud 3537;
Tirmizi 3945; Nesai 6/279, 6/280.
6384- Abdullah b. Abbas
bildiriyor: Bir bedevi, (bir gün) Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir
şey hibe etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de, buna karşılık o
bedeviyi ödüllendirerek: "Razı oldun mu?" diye sordu. Bedevi:
"Hayır!" dedi, Bunun üzerine Hz, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) onun mükafatını biraz daha artırdı. Allah'ın Resul'ü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) tekrar: "Razı oldun mu?" diye sordu. Bedevi:
"Evet!" dedi. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kureyş kabilesi, Ensarlı ve Sakif kabilesi dışında hiçbir kimseden hibe
kabul etmemeye karar verdim!" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (es-Silsiletu's-sahıha
1684; el-İrva' 6/48); Şuayb: İsnadı sahihtir.
Ahmed 1/295.
Yüce Allah'ın, Ümmetiyle
Farklı Olsun Diye Safiy (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kulunu, Gözlerinin
Uyumasına Karşılık Kalbinin Uyumaması Yeteneği ile Özelleştirmesi
6385- Hz. Aişe der ki:
"Ey Allah'ın Resulü! Vitir kılmadan mı uyuyacaksın?" diye sorduğumda,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Aişe! Benim gözlerim uyur,
ama kalbim uyumaz!" karşılığını verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (sahih Ebu Davud 1212); Şuayb:
İsnadı Müslim'in şartınca Sahih. Bak hadis no: 2430.
Ümmetinden Başkalarının
Kalplerinin Uyumasına Karşılık Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Uyuduğunda Kalbinin Uyanık Kalması
6386- Ebu Hureyre, Hz.
Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildirir:
"Gözlerim uyur, ancak kalbim uyumaz.''
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (es-Silsiletu's-sahiha
696); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/251,2/438.
Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) Yaşı
6387- Enes b. Malik der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanlara nazaran ne uzun ne
de kısaydı, orta boylu biriydi. Teni çok beyaz değildi, esmer de değildi.
Saçları çok kıvırcık veya tam düz değildi. Kırk yaşlarındayken Yüce Allah onu
risaletle gönderdi. Risaletten sonra Mekke'de on, Medine'de de on yıl kaldı.
Altmış yaşlarındayken de vefat etti. Vefat ettiğinde saçı ve sakalında yirmi
tane dahi ağarmış kıl yoktu."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 13/1);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 2/919;
Ahmed 3/240; Buhari 3548; Müslim 2347; Tirmizi 3623.
Üstte ki Enes Hadisinde
Geçen Sayının Onun Ötesinde Olmasına Engel Teşkil Etmemesi
6388- Hz. Aişe der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), altmış üç yaşında vefat etmiştir.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 193/319);
Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Ahmed 6/93; Buhari3536; Müslim
2349; Tirmizi 3654.
Zikredilen Hususun
Doğruluğunu Bildiren ikinci Haber
6389- Enes b. Malik der
ki: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) altmış üç yaşındayken
vefat etti. Ebu Bekr de altmış üç yaşındayken vefat etti. Ömer de altmış üç
yaşındayken vefat etti."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih. Müslim 2348.
Zikredilen Sayının
Tafsilatı
6390- ibn Abbas der ki:
Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kırk yaşında iken peygamberlik
verildi ve insanları islam'a davet etmeye başladı. Ancak 13 (Hicri) senesinde savaşmak
için izin verildi. Hicreti on yıl sürdü. Altmış üç yaşında da vefat etti.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 192/317);
Şuayb: Sahih'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 1/249, 1/364, 1/370, 1/371;
Buhari 3851; Müslim 2351; Tirmizi 3652.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Yüzüğü
6391- Enes der ki:
"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kaşı da gümüş olan gümüş bir
yüzüğü vardı."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 58/73);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/266; Buhari
5870; Ebu Davud 4217; Tirmizi 1740; Nesai 8/174.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Gümüş Yüzük Edinmesinin Nedeni
6392- Enes'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün Acemlerden
birine mektup yazmak isteyince: "Nakışlı mühürsüz mektubu okumazlar"
denildi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gümüş bir yüzük
yapılmasını emredip üzerine: "Muhammedun Resulullah" yazdırdı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 58/74);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 3/180, 3/181, 3/223, 3/275;
Buhari 5872; Ebu Davud 4214; Tirmizi 2718; Nesai 8/174.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Yüzüğünün Nakşı
6393- Enes der ki: Allah
Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzüğünün üzerindeki nakış üç
satırlıktı. Bir satırında "Muhammed", diğer satırında "Resul'',
üçüncü satırında da "Allah" yazılıydı.
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi; Şuayb: İsnadı
hasendir. Bak hadis no: 5496.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Bir Değil iki Yüzüğü Olması
6394- Enes bildiriyor:
"Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kaşı Habeş taşından olan
gümüş bir yüzük edindi. Onu sağ eline kaşı avucunun içine gelecek şekilde
takardı."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 57/71);
Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed 3/209; Müslim 2094; Ebu Davud 4216; Tirmizil739;
Nesai 8/172, 8/173; İbn Mace 3646.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Hoşlandığı Güzel Koku
6395- Hz. Aişe der ki:
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) siyah bir hırka giydi. Bunun
üzerine ona: "Ey Allah'ın Resulü! O size çok yakıştı. Beyazlığın
siyahlığına, siyahlığı da beyazlığına karışıyor" dedim. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onda bir koku hissedince onu çıkarıp attı. O,
güzel kokuyu severdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2136);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 6/144; Ebu
Davud 4074.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Sevdiği Giysiler
6396- Katade der ki:
Enes'e: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) en sevdiği (veya
beğendiği) giysiler hangileriydi?" diye sorduğumda: "Hibere (Yemen
yapımı desenli keten) türü giysilerdi" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail S1); Şuayb:
İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/134, 3/184, 3/251;
Buhari 5813; Müslim 2079; EbU Davud 4060; Tirmizi 1787; Nesai 8/203.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Sarığı
6397- ibn Ömer der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sarık sarınca onu omuzları
arasına sarkıtırdı." Nafi der ki: "Abdullah (b. Ömer)'in böyle
yaptığını gördüm."
Ubeydullah ekledi:
"Kasım (b. Muhammed) ve Salim'in de böyle yaptığını gördüm."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 7169;
Şuayb: İsnadı kavıdir. Tirmizi 1736.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Başkalarına Üstün Kılındığı Hasletler
6398- Cabir b.
Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Bana beş şey verildi ki, benden önce hiç kimseye
verilmemiştir. Bir aylık mesafeden (düşmanların kalbine) korku verilmekle bana
yardim edildi. Yeryüzü benim için temiz ve mescid kılındı. Ümmetimden kime
namaz vakti gelirse hemen orada namazını kılsın. Ganimetler bana helal kılındı.
Benden önce hiç kimseye helal kılınmamıştır. Bana şefaat etme hakkı verildi.
(Eskiden) her peygamber kendi kavmine has gönderilirdi. Ben ise bütün insanlara
(peygamber olarak) gönderildim."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 506; el-İrva'
1/315); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 3/304; Buhari 335; Müslim 521; Nesai
1/209, 1/211; Darimi 1/322, 1/323.
6399- Avf b. Malik'in
bildirdiğine göre, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Benden önceki hiçbir Peygambere verilmeyen dört şey bana verildi. Beşinci
şeyi de istediğimde Rabbim bana onu da verdi. Önceki peygamberlerden her biri
sadece içinde yaşadığı kasabaya peygamber olarak gönderilirlerdi. Ben ise bütün
insanlara peygamber olarak gönderildim. Düşmanımız bizden bir aylık mesafeden
bile korkmaya başladı. Yeryüzü (toprak) bana temizlik aracı ve mescit olarak
kılındı. Bizden öncekilere helal olmayan ganimetlerin beşte biri (humus) bana
helal kılındı. Beşinci olarak Rabbimden, ümmetimden kendisini tevhid ederek
(şirk koşmadan) huzuruna çıkanları Cennete sokmasını istedim. Rabbim bu
isteğimi de kabul etti."
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Kendinden Öncekilere Üstün Kılındığı Belirli Hasletler
6400- Huzeyfe der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Üç konuda
diğer insanlardan üstün tutulduk. Birincisi yeryüzünün tümünün bize mescid,
toprağının da su bulamadığımızda bize temizlik aracı kılınmasıdır. Diğeri
namazdaki saflarımızın meleklerin (Rableri huzurundaki) safları gibi olmasıdır.
Bir diğeri de Bakara Suresi'nin sonundaki ayetlerin bana verilmesidir. Bu
ayetler bana Arş'ın altındaki hazineden verilmiştir. Benden önce hiçbir
peygambere verilmediği gibi, benden sonra da böylesi kimseye verilmeyecektir.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 1/316); Şuayb: İsnadı
salihtir.
Üstte ki Huzeyfe
Hadisinde Geçen Sayının Onun Ötesinde Varid Olmasına Engel Teşkil Etmemesi
6401- Ebu Hureyre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Altı şeyde diğer
peygamberlerden üstün kılındım. Cevami'u'l-kelim (az sözle çok şey ifade etme
kabiliyeti) bana verildi. (Düşmanların kalbine) korku verilmekle bana yardım
edildi. Ganimet malları (ümmetler içersinde) sadece bana helal kılındı. Yeryüzü
benim için mescid ve temiz kılındı. Bütün insanlığa gönderildim ve peygamberlik
benimle son buldu.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 285); Şuayb: İsnadı
Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no 2313, 6363, 6403.
Yüce Allah'ın Safiy
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kuluna Cevamiu'I-Kelim ve Sonuçları Öngörme
Yeteneğini Vermesi
6402- ibn Mes'ud der ki:
Muhammed'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sözün başlangıçları ile sonuçları veya
hayırları içine alan (veciz sözler) ve sonuçları öngörme yeteneği verildi. Bize
öğretilene kadar namazımızda (oturduğumuz zaman) ne diyeceğimizi bilmezdik. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konuda bize şöyle buyurdu:
"Şöyle deyiniz: ‘‘et- Tahiyyatu lillahi ves-salavatu vet-tayyibat.
es-Selamu aleyke eyyuhe'n-nebiyyu ve-rahmetullahi ve-berekatuh. es-$elamu
aleyna ve ala ibadillahi's-salihin. Eşhedu en la ilahe illallah ve eşhedu enne
Muhammeden abduhu ve resuluh’‘ (=Selamet, rahmet ve tüm güzellikler Allah
içindir. Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun.
Selam olsun bize ve Allah'ın tüm iyi kullarına. Şahitlik ederim ki Allah'tan
başka ilah yoktur. Şahitlik ederim ki Muhammed, Allah'ın kulu ve
elçisidir)"
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi; Şuayb: Hadis
sahihtir.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Diğer Peygamberlere Cevamiu'I-Kelim Yeteneği ile Üstün
Kılınması
6403- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Altı şeyde diğer
peygamberlerden üstün kılındım. Cevami'u'l-kelim (az sözle çok şey ifade etme
kabiliyeti) bana verildi. (Düşmanların kalbine) korku verilmekle bana yardım
edildi. Ganimet malları (ümmetler içersinde) sadece bana helal kılındı. Yeryüzü
benim için mescid ve temiz kılındı. Bütün insanlığa gönderildim ve peygamberlik
benimle son buldu.''
[Tahric:] Elbani: Sahih: Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih. Bak hadis no: 2313, 6401, 6363.
Allah'ın Katında
Muhammed'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Peygamberlerin Sonuncusu Olarak Yazmış
Olması
6404- irbad b. Sariye
el-Fezarı der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu
işittim: "Ben Allah katında peygamberlerin sonuncusu olarak yazılmış iken
Adem henüz çamur idi. Bunun başlangıcını size söyleyeyim. Ben babam ibrahim'in
duasıyım. Hz. isa'nın da müjdesiyim. Annemin de rüyasıyım. Annem beni
doğurduğunda kendisinden, Şam saraylarını aydınlatan bir nurun çıktığını
görmüş."
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi (es-Silsiletu's-sahiha
15469; Şuayb: İsnadı sahih liğayrihidir. Ahmed 4/127.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Önceki Peygamberler ile Kendisini Benzetme Yapması
6405- Ebu Hureyre der
ki: Ebu'I-Kasım (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Benimle
benden önceki peygamberlerin misali, bir bina inşa eden, onu en güzel bir
şekilde yapıp tamamlayan, ancak köşelerinden birinde bir kerpiç yerini boş
bırakan bir adamın misali gibidir. insanlar onun etrafında hayretle dolaşmaya
ve: ‘‘Şuraya bir kerpiç konulsaydı’‘ demeye başlar. işte ben o, (yeri boş
bırakılan) kerpicim. Ben, peygamberlerin sonuncusuyum."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih. Ahmed 2/398; Buhari 3535Müslim 2286/22.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Peygamberlerle Kendisini Yapılmış Bir Binaya Benzetmesi
6406- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"Ben, insanlar içerisinde isa'ya en yakın olan kimseyim. Peygamberler,
farklı annelerden olan kardeşler gibidirler. Benimle isa arasında başka bir
peygamber yoktur.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Tahricu Fıkhi's-sire 135;
Tahricu'l-Mişkat 5745); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih.
6406- Ebu Hureyre dedi
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Benimle
benden önceki peygamberlerin misali, bir kerpiç yeri boş bırakılmış olan güzel
inşa edilmiş bir saraydır. insanlar onun etrafında hayretle dolaşırlar ve
noksan olan o kerpiç yeri dışında yapının güzelliğine hayran kalırlar. Başka
yerinde kusur görmezler. işte ben o, (yeri boş bırakılan) kerpicim.
Peygamberler benimle son bulmuştur.''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih. Bak hadis no: 6194, 6195; Bak hadis no: 6407.
Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) Peygamberlerle Birlikte Kendisini Yaptığı Benzetme
6407- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Benimle
benden önceki peygamberlerin misali, bir bina inşa eden, onu en güzel ve
mükemmel bir şekilde yapıp tamamlayan bir adamın misali gibidir. insanlar onun
etrafında hayretle dolaşmaya ve: ‘‘Bundan daha güzel bir bina görmedik. Ancak
şu kerpicin yeri (boş kalmış olmasaydı)'' demeye başlar. işte ben o, (yeri boş
bırakılan) kerpicim."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Müslim 2286/20; Bak hadis no: 6406.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ümmetiyle Birlikte Kendisini Yaptığı Benzetme
6408- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Benim ve insanların misali, ateş yakan bir adamın hali gibidir. Ateş
etrafındaki şeyleri aydınlatınca yeri hayvanları ve kelebekler ateşin içine
düşmeye çalışırlar. Adam onları engellemeye çalışsa da onlar yine de ateşe
atılırlar. Ben ise ateşten korumak için sizin eteğinizden tutarım ve: ''Cenneti
gelin! Ateşten uzak durun!’‘ derim. Ancak onlar yine atılırlar.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu'd-daife 3082);
Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 2/312; Buhari 3426; Müslim 2284; Tirmizi 2874.
Yüce Allah'ın Safiy
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kulunun Geçmiş ve Gelecek Günahlarını Bağışlaması
6409- Zeyd b. Eslem,
babasından bildirir: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yolculuklarından birinde Ömer b. el-Hattab da bulunuyordu. Ömer, Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir soru sordu, ancak cevap alamadı. Bir daha
sorunca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine cevap vermedi. Ömer
üçüncü defa sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine cevap
vermedi. Bunun üzerine Ömer kendi kendine: "Ey ibnu'I-Hattab! Annen sensiz
kalsın emi! Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç defa soru sordun,
ancak sana cevap vermedi" demeye başladı.
Ömer sonrasını şöyle
anlattı: Devemi sürüp insanların ön tarafına geçtim.
Zira hakkımda vahiy
inmesinden de çekiniyordum. Ancak çok zaman geçmedi ki birinin beni çağırdığını
işittim. Hakkımda vahiy nazil olduğunu düşünerekten Allah Resulü'nün
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelip selam verdim. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu gece bana bir sure nazil oldu ki benim
için dünya ve üzerindekilerden daha iyidir" buyurdu ve: "Şüphesiz biz
sana apaçık bir fetih verdik. Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını
bağışlasın, üzerindeki nimetini tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola
iletsin" şeklinde Fetih Suresi'ni okudu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre Sahihtir. Muvatta 1/203,1/204; Ahmed 1/31;
Buhari4177; Tirmizi 3262.
Yüce Allah'ın Safiy
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kulunun Geçmiş ve Gelecek Günahlarını Bağışlaması
6410- Enes b. Malik der
ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hudeybiye'den dönerken:
"Böylece Allah, senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar ... ''[Fetih, 2]
ayeti indi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bana,
yeryüzündeki her şeyden daha fazla sevdiğim bir ayet indirildi" buyurdu ve
bu ayeti müslümanlara okudu. Müslümanlar: "Ne mutlu sana ey Allah'ın
Resulü! Allah sana, seni ne yapacağını gösterdi. Peki, bizi ne yapacak?"
diye sorduklarında, Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Bütün
bu lütuflar) mümin erkeklerle mümin kadınlan, içinde ebedi kalacaklan,
zemininden ırmaklar akan cennetlere koyması, onların günahlarını örtmesi içindir.
İşte bu, Allah katında büyük bir kurtuluştur''[Fetih, 2] ayeti indi.
[Tahric:] Elbani: İsnadı sahihtir; Şuayb: İsnadı Buhari
ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/197; Buhari 4172; Müslim 1786;
Tinnizı3263.
Yüce Allah'ın Safiy
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kuluna Has Kıldığı ve Karşılaştığı Zaman Tesbih,
Hamd ve istiğfar Etmesi Gereken ilim
6411- Hz. Aişe der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatından önce sık sık:
"Sübhanallahi ve bi-hamdihı, estağfirullahe ve etubu ileyh (= Sana hamd
ederek Seni her türlü eksiklikten tenzih ederim. Allah'tan beni bağışlamasını
diler ve günahlarıma tövbe ederim" derdi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) sık sık şöyle diyordu. Bunun üzerine kendisine: "Ey Allah'ın
Resulü! Bugün daha önce hiç yapmadığın bir duayla dua etmektesin"
dediğimde şöyle buyurdu: "Rabbim, ümmetim konusunda bir işaret göreceğimi
ve bu işareti gördüğüm zaman da çokça kendisine hamd ile tesbih etmemi ve
bağışlanma dileyip ona tövbe etmemi bildirdi. Söz konusu işareti de Mekke'nin
fethi ile ''Allah'ın yardımı ve fetih gelip de insanların bölük bölük Allah'ın
dinine girdiğini gördüğündelI (Nasr 1-3) ayetleriyle gördüm."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih. Müslim 484/218; Bak hadis no: 6412.
Zikredilen Ayetlerin
inişinden Sonra Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Namazlarda istiğfar
Etmesi
6412- Hz. Aişe der ki:
''Allah'ın yardımı ve zafer günü gelipı insanların Allah'ın dinine akın akın
girdiklerini görünce, Rabbini överek tesbih et; O'ndan bağışlama dile, çünkü O,
tövbeleri daima kabul edendir'' (Nasr) Süresi nazil olduktan sonra
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her namazında mutlaka:
"Subhaneke Rabbena ve bihamdike, Allahümma'ğfirli (= Rabbimiz! Seni
hamdinle tesbih ederim! Allahım beni bağışla!)" dediğini gördüm."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 1921, 6411.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Visal Orucu Tuttuğunda Yedirilip içirilmekle Özgün Kılınması
6413- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ramazan ayında visal yaparak oruç
tutunca bunu gören ashab da visal yaparak oruç tutmaya başladılar. Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bundan haberdar olunca onları bundan menetmek
istedi ve: "Ben sizler gibi değilim, zira Rabbim devamlı olarak bana
yedirip içirir" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari'nin
şartınca sahihtir. Bak hadis no: 3575, 3576.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ümmetinden Farklı Olarak Visal Orucu Tuttuğunda Yedirilip
içirilmekle Özgün Kılınması
6414- Enes bildiriyor:
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ramazan ayında visa orucu tutunca ashabından
bazıları da bu şekilde oruç tuttular. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Şayet bu ay bizim için daha da uzatılsaydı visal
orucunu o kadar uzun tutardım ki oruç konusunda böylesi bir güçlüğün (visalin)
altına girenler bundan vazgeçerlerdi. Ancak Rabbim devamlı olarak bana yedirip
içirir" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (sahih Ebu Davud 2044); Şuayb:
İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 3/124, 3/193, 3/200, 3/253; Buhari7241;
Müslim 1104; Bak hadis no: 3574, 3579.
Yüce Allah'ın Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Bereketinden Az Bir Şeyde Bile Bereket ihsan Etmesi
6415- Hz. Aişe der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiği zaman yanımızda bir
miktar arpa bırakmıştı. Cariye onun ne kadar kaldığını ölçene kadar sürekli
ondan yedik. Cariye onu ölçtükten kısa bir zaman sonra bitti. Eğer onu
ölçmeseydi zannederim daha fazla kalırdı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağib 4/116/41);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 6/108; Buhari
3097; Müslim 2973; Tirmizi 2467; İbn Mace 3345.
Allah'ın, Resulü'ne
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yardımı Sayesinde Şeytanının Müslüman Olması
6416- Şerık b. Tarık der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden her birinizin
mutlaka bir şeytanı vardır" deyince: "Ey Allah'ın Resulü! Senin de
(şeytanın) var mıdır?" diye sorduk. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Evet vardır. Ancak Allah bana yardım etti ve şeytanım Müslüman
oldu" cevabını verdi.
[Tahric:] Elbani: İsnadı Sahihtir; Şuayb: İsnadı
kavidir.
Ebu Hatim der ki: Burada
görüldüğü gibi (son) ibare "esleme" şeklinde geçmektedir.
Üstteki Şerik b. Tarık
Hadisinde "Ancak Allah Bana Yardım Etti ve Müslüman Oldu" Şeklinde
"Esleme" Kelimesinin Ötre ile Değil Üstünle Geçmesi
6417- ibn Mes'ud
bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden hiç kimse
yoktur ki yanına cinlerden bir arkadaş verilmesin" buyurdu. Oradakiler
"Ey Allah'ın Resulü! Sana da mı?" diye sorunca: "Evet bana da.
Ancak Allah ona karşı bana yardım etti ve o Müslüman oldu. O bana hayırdan
başka bir şeyemretmez" karşılığını verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Tahricu Fıkhi's-sire 62);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 1/385, 1/397, 1/401, 1/460; Müslim
2814; Darimi 2/306.
Ebu Hatim der ki:
"Bu hadis Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şeytanının Müslüman
olduğuna ve ona hayırdan başka bir şey yaptıramadığına delildir. Yoksa hadisten
kasıt, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kafir olan şeytanın
yaptırımlarından yana selamette kaldığı değildir."
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Namazda Kendisine Musallat Olan Şeytanın Boğazını Sıkması
6418- Ebu Hureyre'den
nakledildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Şeytan, namaz
kıldığım bu yerde karşıma çıkıverdi. Hemen tutup boğazını sıktım. Hatta dilinin
soğukluğunu avucumun sırtında hissettim. Kardeşim Süleyman'ın (aleyhisselam)
duası olmasaydı şeytan bağlı olacaktı ve siz de ona bakıp duracaktınız" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı hasendir. Bak
hadis no: 2349; Bak hadis no: 6419.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Şeytana Yapmaktan Vazgeçtiği Hz. Süleyman'ın Duası
6419- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Dün gece cinlerden bir ifrit namazımı bozmaya yeltendi. Yüce Allah'ın
inayetiyle onu yenebildim. Onu tutup sabah hepiniz onu görebilesiniz diye
Mescid'in direklerinden birine bağlamak istedim. Ancak kardeşim Süleyman'ın:
‘‘Bana, benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver’‘ (Sad 35) sözü
aklıma geldi." Böylece Allah onu zelil bir şekilde serbest bıraktı.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 2349, 6418.
Yüce Allah'ın O'nun
Rabbinden istediği Duasına icabet Etmiş Olması
6420- Abdullah b. Amr
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Süleyman b. Davud,
(Mescid-i Aksa'nın yapımını bitirince) Yüce Allah'tan üç şey istedi. Allah da ona
iki şey verdi. Üçüncüsünü de ona verdiğini umuyorum. Kendisinden sonra hiçbir
kimsenin layık olmadığı bir mülkü sadece kendisine vermesini istedi. Kendisinin
verdiği hükme uygun düşen bir hükmü sadece kendisine vermesini istedi. Kim
-Beytu'I-Makdis / Mescid-i Aksa'yı kastederek- bu mescide sırf namaz kılmak
niyetiyle gelirse oradan annesinden doğduğu gün gibi günahlarından kurtulup
tertemiz olarak çıkmasını istedi!" buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) devamla: "Ben üçüncüsünde ona verdiğini umuyorum!" diye
ekledi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağıb 2/137);
Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak hadis no: 1634.
Yüce Allah'ın Saba
Rüzgarının Esmesiyle Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Düşmanlarına Karşı
Zafer Vermesi
6421- ibn Abbas der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Saba rüzgarı ile bana yardım
edildi. Ad kavmi de debur (batı rüzgarı) ile helak edildi" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari'nin
şartınca sahihtir. Ahmed 1/228; Buhari 4105; Müslim 900.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Yapmaya Devam Ettiği Hasletler
6422- Hafsa der ki:
"Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dört şeyi hiç terk
etmemiştir. Bunlar Aşura günü, Zilhicce ayından on gün ve her aydan üç gün oruç
tutma ile sabahın farzından önceki iki rekatlık namazdır."
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 954); Şuayb: İsnadı
zayıflır. Ahmed 6/287; Nesai 4/220.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Yaptığı ve O'na Uyulmasını Ümmetine Müstehap Kıldığı
Hasletler
6423- ibn Ebi Evf;) der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Allah'ı çokça zikreder ve az
konuşurdu. Namazı uzatır ve hutbeyi kısaitırdI. Dul ve yoksulların
ihtiyaçlarını gidermek için onlarla birlikte yürümekten geri durmazdı."
[Tahric:] Elbani: Sahih (er-Ravdu'n-nadır 371); Şuayb:
İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Nesai 3/108, 31109; Darimi 1/35; Bak hadis no:
6424.
Yahya b. Akil'in
Sahabeden Kimseyi Görmediğini iddia Edenin Kavlini çürüten Haber
6424- ibn Ebi Evfa der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Allah'ı çokça zikreder ve az
konuşurdu. Namazı uzatır ve hutbeyi kısaitırdI. Dul ve yoksulların
ihtiyaçlarını gidermek için onlarla birlikte yürümekten geri durmazdı.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Mişkat 5833; er-Ravdu'n-nadır
371); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca Sahih. Bak hadis no: 6423.
Yüce Allah'ın ibrahım'i
Dost Edindiği Gibi Safiy (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kulunu da Kendisine Dost
Edinmesi
6425- Cündüb,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatından beş gün önce insanlara
hitab ederek: "Ey insanlar! Sizin aranızda kardeşler ve dostlar vardı.
Sizin aranızdan bir dost edinmekten Allah'a sığınırım. Eğer ümmetimden bir dost
edinecek olsaydım Ebu Bekr'i dost edinirdim. Ama Rabbim beni ibrahim'i dost
edindiği gibi dost edinmiştir. Sizden öncekiler peygamberleri ile salihlerin
(azizlerin) mezarlarını mescidler edinmişlerdi. Sizler onların mezarlarını
mescidler edinmeyin. Size bunu yasaklıyorum" buyurduğunu bildirir.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis sahihtir. Müslim
532.
Bu Hadisi Rivayette
Cemil en-Necrani'nin Tek Kaldığını iddia Edenin Kavlini çürüten Haber
6426- ibn Mes'ud'un
işittiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Arkadaşınız
Allah'ın dostudur" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed
1/395; Bak hadis no: 6855, 6856.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Cibrıl'i Kanatlı Haliyle Görmesi
6427- Şeybani der ki:
Zirr b. Hubeyş'e liYemin olsun ki, o Rabbinin en büyük ayetlerinden bazıZannı
görmüştür'' (Necm 18) ayeti hakkında sorunca dedi ki: Abdullah (b. Mes'ud):
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cibril'i altı yüz kanadı olduğu
halde kendi suretinde görmüştür" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 3232; Müslim 174/282; Tirmizi3277.
Abdullah b. Mes'ud'un Bu
Hadisi Mustafa'dan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işitmiş Olması
6428- ibn Mes'ud dedi ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cibril'i Sidretu'l-Münteha'nın
yanında gördüm. Onun altı yüz kanadı vardı. Tüylerinden rengarenk inci ve
yakutlar dökülmekteydi" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Hasen (Sahihu'l-İsra s. 100-1);
Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 1/412, 1/460.
Cennet ile Cehennemin
Mustafa'ya (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Arzedilmesi
6429- Enes b. Malik
bildiriyor: insanlar, Allah'ın Peygamber'ine (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
birçok şeyler sordular. Hatta Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) soru
sormakta aşırıya kaçtılar. Bir gün Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Benden sorun. Benden her ne sorarsanız muhakkak onu size
açıklayacağım" buyurdu. Cemaat bu sözleri işitince başlarına bir tehlike
gelmek üzere bulunduğundan korkarak dudaklarını yumup sustular.
Enes dedi ki: Biz
sağımıza solumuza dönüp baktık. Herkes başına giysisini çekmiş ağlıyordu.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Benden sorun, Benden her ne
sorarsanız muhakkak onu size açıklayacağım" buyuruyordu. Mescid'in bir
köşesinden bir adam kalkıp: "Ey Allah'ın Peygamberi! Benim babam
kim?" dedi. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Baban
Huzate'dir" buyurdu. Sonra Ömer b. el-Hattab söze başlayıp: "Biz Rab
olarak Allah'a, din olarak islam'a, Resul olarak Muhammed'e razı olduk. Biz
fitnelerden Allah'a sığınırız" dedi. Bunu akabinde Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Hayır ve şer hakkında asla bugünkü gibisini görmüş
değilim. Benim için cennet ve cehennem şekillendirildi de ben onların her ikisini
şu duvarın önünde gördüm" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih. Müslim 2359/137; Bak hadis no: 106.
Yüce Allah'ın Ümmetleri
Mustafa'ya (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Göstermesi
6430- Husayn b.
Abdirrahman der ki: Said b. Cübeyr'in yanındayken: "Dün gece kayan yıldızı
kim gördü?" diye sordu. Ben de: "Ben gördüm!" karşılığını
verdim. Sonra: "Namaz dışındayken akrep tarafından sokuldum"
dediğimde, Said: "Peki ne yaptın?" diye sordu. "Efsun
yaptım" dedim. "Peki, neden öyle yaptın)" diye sorunca, ben:
"Şa'bı'nin rivayet ettiği bir hadise dayanarak" dedim. "Şa'bı
size hangi hadisi haber verdi?" diye sorunca: "Bureyde b. Hasıb
el-Eslemi'den naklen rivayet ettiği: ‘‘Efsun, en çok göz değmesi ve zehirli
hayvan sokmasına karşı gereklidir’‘ hadisine dayanarak yaptım" karşılığını
verdim.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahihu'l-Edeb 700/911); Şuayb:
İsnadı sahihtir.
6430- Bunun üzerine Said
dedi ki: Ancak ibn Abbas'ın bize bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Bütün ümmetler bana gösterildi.
Beraberinde bir topluluk bulunan peygamber gördüm, yanında bir kişi olan
peygamber gördüm, bunun yanında beraberinde hiç kimsenin bulunmadığı peygamber
de gördüm. O esnada bana büyük bir kalabalık gösterildi. ‘‘Benim ümmetim bu!’‘
dediğimde: ‘‘Bu, Musa ile kavmidir. Ancak sen şu ufka bak!’‘ karşılığı verildi.
Ufka bakınca yine büyük bir kalabalık gördüm. ‘‘Öbür ufka bak!’‘ denildiğinde
de yine büyük bir kalabalık gördüm. Bana: ‘‘işte ümmetin bu! Onlarla birlikte
hesapsız ve azap görmeden cennete yetmiş bin kişi de girecek’‘ denildi."
Sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalktı ve evine girdi. Geri de kalanlar:
"Hesapsız ve azap görmeden cennete girecek o yetmiş bin kişi kim?"
diye sorup birbirleriyle konuşmaya başladılar. Bazıları: "Herhalde bunlar
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sohbetinde bulunan
kimselerdir" derkin, bazıları da "Herhalde bunlar islamiyet döneminde
doğan ve şirke bulaşmayan kişilerdir" dediler ve buna benzer şeyler
söylediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanlarına
çıktı ve: "Neyi konuşuyordunuz?" diye sordu.
Konuştuklarını ona
söylediklerinde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onlar yaralarını
dağlamayanlar, efsun yapmayanlar, uğursuzluğa inanmayıp Rablerine tevekkül
edenlerdir" buyurdu.
Ukkaşe b. Mihsan
el-Esedı kalktı ve: "Ey Allah'ın Resulü! Ben onlardan biri miyim?"
diye sordu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen de onlardan
birisin" buyurdu. Başka biri kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü! Ben de
onlardan biri miyim?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Ukkaşe senden önce davrandı" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahihu'l-edeb 700/911); Şuayb:
İsnadı sahihUr. Ahmed 1/271; Buhari 6541; Müslim 220/374; Tirmizi 2446.
6431- Abdullah b. Mes'ud
der ki: Bir gece Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında geç
saatlere kadar konuştuk. Sonra da evlerimize döndük. Sabah yanına geldiğimizde
şöyle buyurdu: "Dün gece (rüyamda) ümmetleri ve onların da tabileriyle
birlikte peygamberler gösterildi. Bazı peygamberlerin yanında ümmetinden üç
kişi, bazılarının yanında birkaç kişi, bazılarının yanında kalabalık bir grup
vardı. Bazılarının ise yanında hiç kimseler yoktu. Musa b. imran, yanında
israil oğullarından büyük bir toplulukla geçince kalabalık oluşları hoşuma
gitti ve: ‘‘Rabbim! Bunlar kim?’‘ diye sordum. ‘‘Bu. kardeşin Musa b. imran,
yanındakiler de israil oğulları. Mekke'deki bütün tepelerin insanlarla kaplı
olduğunu gördüm. ‘‘Rabbim! Bunlar kim?’‘ diye sorduğumda: ‘‘Ümmetin’‘ buyurdu.
‘‘Rabbim! Memnun kaldım’‘ dediğimde: ‘‘Memnun mu kaldın?’‘ diye sordu. ‘‘Evet’‘
dedim. Bunun üzerine bana: ‘‘Bunlarla birlikte ayrıca yetmiş bin kişi de hesaba
çekilmeden cennete girecektir’‘ denildi." Esed b. Huzeyme oğullarından
biri olan Ukkaşe b. Mihsar"Ey Allah'ın Peygamberi! Allah'a dua et de beni
bunlardan biri kılsın" deyince. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Allahım! Onu bunlarından biri kıl" diye dua etti. Başka bir adam
kalkıp: "Ey Allah'ın Peygamberi! Allah'a dua et, beni de onlardan
kılsın" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ukkaşe
b. Mihsan senden önce davrandı" buyurdu deyip sonra Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti: "Babam annem size feda
olsun! Eğer o yetmiş bin kişiden biri olmaya gücünüz yetiyorsa olun. Eğer
olamazsanız (kalabalıklarıyla) yerleri kapatanlardan olun. Onlardan da
olamazsanız (kalabalıklarıyla) ufku kapatanlardan olun. Çünkü onlardan sonra
çok kişinin birbirini düşürdüğünü gördüm."
Cabir dedi ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ümmetimden bana tabi olanların
kıyamet gününde cennet ahalisinin dörtte birini oluşturacaklarını
umuyorum" buyurunca tekbir getirdik. Sonrasında Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem):
"Cennetliklerin
üçte birini oluşturacaklarını umuyorum" buyurunca biz yine tekbir
getirdik. Sonunda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Cennetliklerin yarısını oluşturacaklarını umuyorum" buyurdu. Yine tekbir
getirdik. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onların
birçoğu öncekilerdendir. Birçoğu da sonrakilerdendir" (Vakıa 40) ayetini
okudu.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) gittikten sonra müslümanlar o yetmiş bin kişinin kimler
olabileceği konusunda konuştular. Kimileri: "Bunlar islam döneminde doğup
ölene kadar hiç şirke bulaşmamış kişiler olsa gerek" dediler. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bundan haberdar olunca: "Öyle
değiL. Bunlar efsun yapmayan, yaralarını dağlamayan, uğursuzluğa inanmayan ve
Allah'a tevekkül edenlerdir" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak
hadis no: 7302.
Yüce Allah Ahirette
Ümmetine Vaad Ettiklerini Mustafa'ya (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Göstermesi
6432- Ukbe b. Amir
anlatıyor: Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'le birlikte namaz
kıldık. Kıyamı uzun tuttu. Halbuki (daha önce) bize namaz kıldırdığında hafif /
kısa tutardı. Ayrıca O'ndan: "Rabbim! Ben de onlar arasında mıyım?"
sözü dışında bir şey işitmedik. Namazda eliyle aşağı doğru eğilerek bir şey
yakalamaya çalıştığını gördüm. Sonra rüku'ya vardı. Sonra da bundan daha
hızlıca davrandı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selam verince
oturdu. Biz de onun etrafına oturduk. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Anladım ki, namazı ve kıyamı uzatmam sizi ürküttü" buyurdu. Biz de:
"Evet, ey Allah'ın Resulü! Senin: ‘‘Rabbim! Ben de onlar arasındayım?’‘
dediğini işittik" dedik.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki, bu size
ahirette vaad edildi. Bu makamımda bana birçok şeyarz edildi. Sonunda cehennem
sunuldu. Ondan bana doğru bir şey (yani alev topu) geldi. Öyle ki bulunduğum
yere yaklaştı. Alev topunun sizi kasıp kavurmasından korktum ve: ‘‘Rabbim! Ben
de onlar arasındayım?’‘ dedim. Bunun üzerine Allah onu (sizden) uzaklaştırdı.
Derken alev topu parça parça olup geri döndü. Adeta kıpkırmızı halılar gibiydi.
Ona bir kez baktım ve Gıfar oğullarına mensup Amr b. Harsan'ı cehennemde yayına
yaslanmış olarak gördüm. Yine cehennemde kediyi bağlayıp da ona ne yemek veren,
ne de onu salmayan Himyerıli kadını da gördüm" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih.
Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) Meclisinin Vasfı
6433- Cabir b. Semura
der ki: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gittiğimiz zaman
kişi bulduğu yere otururdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi
(es-Silsilettı's-sahiha 330). Ahmed 5/98; Ebu Davud 4825; Tirmizi 2725.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Hakkı ikame Etme Konusunda Kendini Ümmetiyle Eşit Tutarken
Müslümanlara Eziyet Vermekten de Sakınması
6434- Ebu Said el-Hudrı
der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (ganimet gibi) bir şeyi
taksim ederken adamın biri gelip üzerine abandı. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) onu hurma salkımı sapı ile dürterek yüzünden yaraladı. Bunun üzerine
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), adama: "Gel sen de benden
öcünü al" buyurduğunda, adam: "Hayır ey Allah'ın Resulü! Ben sizi
affettim" karşılığını verdi.
[Tahric:] Elbani: Zayıf. Ahmed 3/28; EbU Davud 4536;
Nesai 8/32.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ümmetiyle Muamelede Teenni ile Hareket Etmesi
6435- Enes der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) biriyle tokalaştığı zaman karşı
taraf elini bırakmadıktan sonra kendisi elini asla çekmezdi."
[Tahric:] Elbani: Tarikleriyle sahih
(es-Silsiletu's-sahiha 2485). EbU Davud 4794; Tirmizi 2490; İbn Mace 3716.
Kendisine Yiyecek ve
içecek Sunulduğunda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Tutumu
6436- Ebu Hureyre der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hiçbir zaman bir yemeği
kötülemiş değildir. Hoşlandığı bir yemekse yer, değilse de yemezdi."
[Tahric:] Elbani: Sahih. Şuayb: Hadis sahihtir. Buhari
3563; Müslim 2064; İbn Mace 3259; Bak hadis no: 6437.
Zikredilen Hususun
Doğruluğunu Bildiren ikinci Haber
6437- Ebu Hureyre der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hiçbir zaman bir yemeği
kötülemiş değildir. Hoşlandığı bir yemekse yer, değilse de yemezdi.''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 5409; Müslim 2064/187; Ebu Davud
3763; Tirmizi 2031; İbn Mace 3259; Bak hadis no: 6436.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Mola Vermesi
6438- Ebu Katade
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yolculukta gece
konakladığı zaman sağ tarafına yatardı. Sabahtan sonra mola verdiğinde ise
dirseklerini de havaya diker ve başını avuçlarının arasına koyarak öyle
uyurdu."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 220);
Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 5/298; Müslim 683.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Bir Hususta Endişelendiğinin Alameti
6439- Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) endişelendiği bir
durumla karşılaştığında sakalını böyle tutarmış.
[Tahric:] Elbani: Hasen liğayrihi (es-Silsiletu'd-daife
405); Şuayb: Hadis hasen sahihtir. Bak hadis no: 7028.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Evine Girdiğinde Ailesine Ait işlerle Meşgul Olması
6440- Hişam b. Urve,
babasından naklediyor: Adamın biri Hz. Aişe'ye: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) evde iş yapar mıyde" diye sorunca, Hz. Aişe: "Evet,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendi pabucunu, elbisesini dikerdi ve
herhangi birinizin evinde yaptığı gibi o da bir şeyler yapardı"
karşılığını verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Mişkat 5922); Şuayb: Hadis
Sahihtir. Ahmed 6/167; Buhari 676; Tirmizi 2489.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Kendisine Hoşlanmadığı Bir Şey Söyleyen Veya Yapanlara
Müsamahalı Olması
6441- Hz. Aişe der ki:
Yahudilerden bir grup Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına
girdi ve: "es-Samu aleyke (= ölüm üzerine olsun)" deyince:
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Size de" buyurdu. Ben dediklerini anlayıp:
"Ölüm ve lanet sizin üzerinize olsun" deyince, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Yavaş ol ey Aişe! Allah her işte yumuşak
davranılmasını sever" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Ne
dediklerini işitmedin mi?" deyince de: "Ben de: ‘‘Ve-aleykum (= sizin
de üzerinize olsun)'' dedim" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (er-Ravdu'n-nadir 764); Şuayb:
Hadis sahihtir. Ahmed 6/199; Buhari 6024; Müslim 2165; Tirmizi 2701; İbn Mace
3688; Darimi 2/323.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Kötü Söz ve Davranışlardan Uzak Olması
6442- Amr b. el-As'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kötü söz söylemez ve
kimseye kötü davranmaz: "Sizin en hayırlınız. ahlakı en güzel
olanınızdır" derdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsilem's-sahiha 286);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 477.
Mustafa'ya (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Uymak isteyenin Kaçınması Müstehap Olan Hasletler
6443- Ebu Abdillah
el-Cedeli der ki: Hz. Aişe'ye: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ailesine karşı nasıl davranırdı?" diye sorduğumda, Aişe: "O,
insanların içinde en güzel ahlaklı olandı. O kaba sözlü biri değildi. Çarşıda
kimseyle münakaşa etmezdi. Kötülüğe karşı kötülük etmez, affeder ve hoş görülü
davranırdı" karşılığını verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi (Mişkat 5820); Şuayb:
İsnadı sahihtir. Ahmed 6/236; Tirmizi 2016.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Müslümanlardan Hiç Kimseye Vurmamış Olması
6444- Hz. Aişe der ki:
"Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Allah yolunda cihad etmekten
başka hiç bir şeye eliyle vurmadı. Hiçbir hizmetçisine ve hiçbir hanımına da
vurmadı.''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 488.
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’i kullan: