Sahih İbn Hibban |
REHİN VE FİTNELER |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Bab: Fitneler Hakkında
5939- Abdullah der ki:
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Müslümana sövmek fasıkhk,
onunla savaşmaksa küfürdür" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Gayetu'l-meram 442); Şuayb:
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 1/385, 1/411, 1/439, 1/454;
Buhari 6044; Müslim 116/64; Tirmizi 1983; Nesai 7/122; İbn Mace 69.
5940- Cerir der ki: Veda
haccında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanları susturduktan sonra
onlara: "Benden sonra birbirlerinin boyunlarını vuran kafirlere
dönmeyin!" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (er-Ravdu'n-nadir 927): Şuayb:
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 4/358, 4/363, 4/366; Buhari
121; Müslim 65; Nesai 7/127, 7/128; İbn Mace 3942; Darimi 2/69.
Ebu Hatim der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benden sonra birbirlerinin
boyunlarını vuran kafirlere dönmeyin!" buyruğu ile gerçekte dinden çıkıp
küfre girmeyi kastetmemektedir. Ancak bu haberde şu kastedilmektedir; bir şeyin
bölümleri varsa genelin ismi kendisinden olan bir bölüme de verilebilir. Bu da
İslam'ın şubelerinin olması gibidir ki İslam'ın adı bu şubelerden birine de
verilebilir. İslam'ın şubelerinden birini terk eden kişiye de bu şekilde küfrün
tümü değil de bir bölümünün adı verilmektedir. İslam'ın da, küfrün de
mukaddimesi vardır. İslam'ın şubeleri, mukaddimesi olmadan kabul edilmediği
gibi kişi küfür bölümlerinden birini işlemek ile İslam hükmünden de çıkmaz.
Ancak küfrün mukaddimesini yapması bunun dışındadır. Küfrün mukaddimesi de onu
ikrar etmek ve Allah'ı inkar etmektir.
Şeytanların
Müslümanların Yüce Allah'a Şirk Koşmasından Ümitlerini Kesmesi Halinde (Vesvese
Vermek için) Aralarına Girmeleri
5941- Cabir, Hz.
Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildirir:
"iblıs, namaz kılanların kendisine ibadet etmelerinden ümidini kesmiştir;
ancak vesvese vermek için aralarına girer (onları birbirlerine
kışkırtır)."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1608);
Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 3/366; Müslim 2812; Tirmizi 1937.
Kişinin Allah'ın Rızası
Olmayan Bir Hususta Birine Yardım Etmesinin Yasaklanışı
5942- Abdullah b.
Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmaktadır: "Toplumuna haksız oldukları bir konuda yardım eden kimsenin
durumu; bir kuyuya yüzüstü düşüp de kuyruğundan çekil(erek kurtarılmaya
çalış)an bir devenin haline benzer."
[Tahric:] Elbani: Sahih li-ğayrihi (Mişkat 4904);
Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 1/401; Ebu Davud 5118.
Kişinin (Din) Kardeşine
Kınından Sıyrılmış Kılıcı Eliyle Uzatmasının Yasaklanışı
5943- Cabir bildiriyor:
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kılıçları kınından çekilmiş bir
şekilde birbirlerine verip alan bir topluluğu gördü ve: "Ben bunu
yasaklamadım mı? Onu kınına sokup kardeşinize öyle verin" buyurdu.
[Tahric:] Eİbani: Sahih (Mişkat 3527; sahih Ebu Davud
2331); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 5946.
Meleklerin (Kesici)
Demir Aleti (Din) Kardeşine Uzatanı Lanetlemesi
5944- Ebu Hureyre,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildirir:
"Kendi ana babasından öz olsa bile, kardeşini (kesici) bir demirle işaret
ederek gösteren kişiye melekler lanet eder.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Gayetu'l-meram 446); Şuayb:
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/256, 2/505; Müslim 2616;
Tirmizi 2162; Bak hadis no: 5947.
Bunu Yapanı Meleklerin
Lanetlediği Sebep
5945- Ebu Bekre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "iki müslüman birbiriyle
karşılaşıp biri diğerini öldürürse ikisi de cehennemdedir'' buyurdu.
Ahmed b. Abde der ki:
Hadisi başka bir yerde (Eyyub ile Yunus'a ilave olarak) "ve Mualla b. Ziyadil
şeklinde buldum.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Nakdu'l-Kettani 39); Şuayb:
Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 5/43, 5/51; Buhari 31; Müslim 2888/15; Ebu
Davud 4268; Nesilı 2/125; İbn Mace 3965; Bak hadis no: 5981.
Müslümanın (Din)
Kardeşine Silahını (Uzatarak) Göstermesinin Yasaklanışı
5946- Cabir bildiriyor:
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kılıçları kınından çekilmiş bir
şekilde birbirine verip almayı yasaklamıştır.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed
3/300, 3/361; Ebu Davud 2588; Tirmizi 2163; Bak hadis no: 5943.
Bu Fiili Yapmanın
Yasaklanış Nedeni
5947- Ebu Hureyre dedi
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Sizden bir kimse
kardeşine bir demirle işaret ederse, elinden onu bırakıncaya kadar melekler ona
lanet eder. Anne baba bir kardeşine olsa bile.''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca
sahih. Bak hadis no: 5944.
Bu Fiilin Bir Diğer
Yasaklanış Nedeni
5948- Ebu Hureyre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Sizden bir kimse
(Müslüman) kardeşinin üzerine silahı doğrultmasın. Çünkü bu kimse bilmez ki,
belki şeytan o silahı elinden kaydırır da doğrulttuğu kişiye saplar.''
[Tahric:] Elbani: Sahih "Buhari"; Şuayb:
Hadis sahihlir. Ahmed 2/317; Buhari 7072; Müslim 2617.
insanları Rahatsız
Ettiği için Sapanla Taş Atmanın Yasaklanışı
5949- Abdullah b.
Muğaffel, birinin sapanla taş attığını görünce şöyle dedi:
"Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sapanla taş atmayı yasakladı ve: ‘‘Sapan taşı,
avı öldürmez, düşmanı yaralamaz, ancak diş kırar ve göz çıkarır’‘ buyurdu''
dedi. Daha sonra aynı arkadaşının yine sapanla taş attığını görünce:
"Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konuda hadis bildirmemem
rağmen sen yine sapan taşı atıyorsun. Artık seninle şu kadar zaman
konuşmayacağım" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (er-Ravdu'n-nadır 655); Şuayb:
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 4/86, 5/56; Buhari 5479;
Müslim 1954/54; Nesai 8/47; İbn Mace 3227; Darimi 1/117.
Durumun Değişmesi ve
Fitnelerin Ortaya Çıkması Halinde Kişinin Kendi Nefsini ve Amellerini Islah
Etmeye Bakmasının Gerekliliği
5950- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Abdullah b. Amr! Eğer
sen insanların en adilerinin ve kötülerinin arasında kalsaydın ne
yapardın?" buyurduğunda, "Onlar kimdir, ey Allah'ın Resulü?"
diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) parmaklarını birbirine
geçirerek: "Emanetleri ve sözleri birbirine karışanlar ve şöyle
olanlardır" buyurdu. Abdullah b. Amr: "Ey Allah'ın Resulü! O zaman ne
yapmam lazım?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bildiğinle amel et, (hoşlanmayıp) menettiğin şeyleri de yapma, kendin
için amel yapmaya bakıp, insanlar(ın kötülerini de) kendi hallerine bırak"
cevabını verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 205-6);
Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/212; Ebu Davud 4343; İbn Mace 3957;
Bak hadisno: 5951.
Kişinin Ahir Zamanda
Yapması Gerekenler
5951- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Abdullah b. Amr! Eğer
sen insanların en adilerinin ve kötülerinin arasında kalsaydın ne
yapardın?" buyurduğunda, "Onlar kimdir, ey Allah'ın Resulü?" diye
sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) parmaklarını birbirine
geçirerek: "Sözleri ve emanetleri birbirine karışanlardır" buyurdu.
Abdullah b. Amr: "Ey Allah'ın Resulü! O zaman ne yapmam lazımı" diye
sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bildiğinle amel et,
(hoşlanmayıp) menettiğin şeyleri de yapma, kendin için amel yapmaya bakıp,
insanlar(ın kötülerini de) kendi hallerine bırak" cevabınl verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 205-6);
Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 5950.
Hadis ilminde Derinliği
Olmayana Kimseye Ahir Zamanın Genel Olarak Kendisinden Önceki Zamandan Daha
Kötü Olduğu izlenimi Veren Haber
5952- Zübeyr b. Adiy der
ki: Haccac'tan çektiklerimizden yana Enes b. Malik'e şikayette bulunduğumuzda:
"Sabredin! Zira ‘‘Rabbinizin huzuruna çıkıncaya kadar yaşayacağınız her
bir gün veya zaman bir önceki gün ve zamandan daha kötü olacaktır.’‘ Bunu
Peygamberinizden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittim" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1218);
Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed 3/132,3/177, 3/179; Buhari 7068; Tirmizi 3307.
Enes b. Malik'in
Hadisteki Hitabının Bütün Zamanları Kapsamadığını Açıklayan Haber
5953- Ebu Hureyre,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildirir:
"Eğer dünyadan geriye sadece bir
[Tahric:] Elbani: Sahih (er-Ravdu'n-nadir 2/52).
Tirmizi 2231; İbn Mace 2779.
5954- ibn Mes'ud,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer dünyadan geriye sadece
bir
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih. Ahmed 1/376, 1/377,
1/430, 1/448; Ebu Davud 4282; Tirmizi 2230.
Fitneler Çıktığında
Diniyle Başbaşa Kalmanın Emredilmesi
5955- Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine gÖre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Yakında bir müslümanın, dinini fitnelerden korumak için dağ başlarında
ve yağmur sularının düştüğü yerlerde güdeceği koyunları en hayırlı malı
olacaktır.''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed
3/6; İbn Mace 3980; Bak hadis no: 5958.
Ebu Hatim der ki: Ebu
Halife'nin bize sa'f şeklinde aktardığı ibarenin doğrusu şa'f tır.
Ortaya Çıktığında
Fitnelerden Kaçanın O Zamanın En Hayırlı Kişisi Olduğu Hakkında
5956- Kurz el-Huzai der
ki: Bedevinin biri: "Ey Allah'ın Resulü! Bu islamiyet'in sonu var
mıdır?" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet,
Allah Arap'lardan veya Acem'lerden kime hayır dilerse islam onun içine girer''
buyurdu. Bedevi: "Ey Allah'ın Resulü! Sonra ne olacak?" deyince,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sonra karanlık gibi fitneler düşecek"
buyurdu. Bedevi:
"Vallahi olmaz, ey
Allah'ın Resulü!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bilakis! Canım elinde olana yemin olsun ki, birbirinize saldırıp
birbirinizin boynunu vuracaksınız. O zaman insanların en hayırlısı, insanlardan
ayrılıp tepelerden bir tepeye çıkan, Allah'tan korkan ve insanları kendi
şerrinden koruyan mümindir."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 3091);
Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 3/477.
Fitneler Ortaya
Çıktığında Yüce Allah'ın ibadete Yönelene Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e Hicret Etme Sevabı Vereceği Hakkında
5957- Ma'kil b. Yesar
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Fitne
zamanlarında ibadet etmek, bana hicret etmek gibi zordur.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (er-Ravdu'n-nadir 869); Şuayb:
İsnadı kavidir. Ahmed 5/27; Müslim 2948; Tirmizi 2201; İbn Mace 3985.
Fitne Zamanında Kişinin
Fitnelere Karışmayıp inzivaya Çekilmesi
5958- Ebu Said el-Hudri
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yakında
bir müslümanın, dinini fitnelerden korumak için dağ başiarında ve yağmur
sularının düştüğü yerlerde güdeceği koyunları en hayırlı malı olacaktır.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 3091);
Şuayb: Buhari'nin şartinca sahih. Muvatta 1/970; Ahmed 3/43, 3/57; Buhari 19;
Ebu Davud 4267; Nesai 8/123, 8/124; Bak hadis no: 5955.
Kişinin Fitneye
Karışmasının Ona Yönelmesi Oranında Olduğu Hakkında
5959- Ebu Hureyre,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildirir: "Yaz
rüzgarları gibi fitneler olacak. O rüzgarın içinde oturan ayakta durandan daha
hayırlıdır. Ayakta duran yürüyenden daha hayırlıdır. Fitneye doğru giden kişiyi
de fitne kendine doğru çeker.''
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih; Şuayb: Müslim'in
şartınca Sahih. Ahmed 2/282; Buhari 3601; Müslim 2886/10.
Fitneler Ortaya
Çıktığında Fitne Kişinin Üzerine Gelse Bile Kişinin Uzlete Çekilip Beklemesi
Gerektiği Hakkında
5960- Ebu Zer der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Ey Ebu Zer! Eğer yatağından
kalkıp mescidine gelecek gücün kalmayacak kadar insanlar açlığa maruz kalsa ne
yaparsın?" dedi. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" diye
cevap verince: "Haramlardan ve kötülüklerden sakın" buyurdu ve şöyle
devam etti:
"Ey Ebu Zer!
insanlara çok ölüm gelip te bir ev, bir köle değerinde olduğu zaman ne
yaparsın?" buyurdu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sabredersin" buyurdu ve
devam etti: "Ey Ebu Zer! Medine'deki Haceru'z-Zeyt kanlar içinde kalacak
kadar insanların birbirlerini öldürdüğünü görsen ne yaparsın?" buyurdu.
Ben yine: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" diye cevap verince:
"Sen kendilerinden olduğun kişilerin yanına katıl'' buyurdu. Ben:
"Eğer beni bırakmazlarsa" dediğimde "Evine girersin" dedi.
"Peki yine beni rahat bırakmazlarsa" dediğimde: "Eğer sen
kılıcın parıltısından korkarsan (öldürülmen kaçınılmaz olursa) giysinin bir
parçasını yüzüne çek. O hem senin, hem kendisinin günahı ile geri döner"
buyurdu. Ben: "Silahımı almayayım mı?" deyince: "Eğer silahını
alırsan onlara ortak olmuş olursun'' buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 8/100/2451); Şuayb:
Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 5/149, 5/163; Ebu Davud 4261; İbn Mace 3958;
Bak hadis no: 6650.
Fitneler Ortaya
Çıktığında Kişinin Kendi Nefsi için Sevdiğini Başkası için de Sevmesi
5961- Abdurrahman b.
Abdi Rabbi'I-Kabe der ki: Kabe'nin gölgesinde olan Abdullah b. Amr'ın şöyle
dediğini işittim: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber bir
yolculuktayken bir yerde konaklayınca, kimimiz ok atışı yapmaya, kimimiz
hayvanlarıyla ilgilenmeye, kimimiz de çadırını kurmaya başladı. Bu sırada
''Namaza toplanın!" diye seslenince toplandık ve Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kalkıp bize hutbe vererek şöyle buyurdu: "Şüphesiz
benden önce gelen her Peygamber, ümmetine kendileri için hayırlı olanı
göstermeyi ve onları kötülük olarak bildiği şeylere karşı uyarmayı, Allah'ın
kendisine verdiği bir görev olarak bilmiştir, Biliniz ki; sizin bu ümmetinize,
ilk dönemlerinde sağlık ve afiyet verilmiştir. Son dönemlerinde ise, daha bazı
sıkıntılar ve olaylar yaşayacaklardır. işte o zaman fitne çıkar ve mü min:
‘‘Bu, benim felaketim olacak'' der. (Ama sonra fitne diner.) Sonra fitne yine
gelir, o zaman mümin: ‘‘işte bu sefer bu fitne felaketim olacak’‘ der, ama
fitne yine diner. Sizden kim cehennemden uzaklaşıp, cennete girmek isterse,
Allah'a ve ahiret gününe inandığı sırada ölümü tatsın. insanlara, kendisine
davranılmasını istediği gibi davransın. Kim de elini uzatıp ihlas ile bir
lidere biat ederse, gücü yettiği kadar ona itaat etsin."
Ben kendisine:
"Amcanın oğlu Muaviye bize, mallarımızı aramızda batıl yollarla yememizi,
birbirimizin kanlarını dökmemizi emrediyor. Halbuki Allah: ‘‘Ey iman edenler, mallarınızı
aranızda karşılıklı niza ile gerçekleştirdiğiniz ticaret yolu hariç; batıl
yollarla yemeyin ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz ki Allah sizin için Rahim
alandır’‘ (Nisa 29) buyuruyor" dedim. Abdullah b. Amr, bir süre sustuktan
sonra şöyle dedi:
"Allah'a itaat olan
konularda ona itaat et, Allah'a isyan olan konularda ona isyan et (boyun
eğme)."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahıha 241);
Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Müslim 1844/46; Ebu Davud 4248; Nesai 7/152,
7/154; İbn Mace 3956.
Fitne Zamanlarında
Kişinin Öldüren Değil Öldürülen Kişi Olması Gerektiği Hakkında
5962- Ebu Musa
el-Eş'arı, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu
bildirir: "Kıyamete yakın bir zamanda karanlık gecelerin bölümleri gibi
fitneler gelecektir. Kişi mümin olarak sabahlayıp kafir olarak akşamlayacaktır.
Mümin olarak akşamlayan kişi de kafir olarak sabahlayacaktır. Bu fitnelerin
içinde oturan, ayakta durandan daha hayırlıdır. Ayakta duran, yürüyenden daha
hayırlı olup, yürüyen de koşandan daha hayırlıdır. Oklarınızın kirişlerini
kırıp iplerini kesiniz. Kılıçlarınızı da taşlara vurunuz. Eğer birinizin evine
(öldürülmek üzere) girilirse, o kişi Adem'in iki oğlundan hayırlı olanı gibi
(ölen) olsun.''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed
4/416; Ebu Davud 4259; Tirmizi 2204; İbn Mace 3961.
Ortaya Çıktığında
Fitnelere Davet Eden Kimselerin Aslında Cehennem Davetçileri Olduğu Hakkında
-Allah Bizleri Korusun-
5963- Nasr b. Asım
el-leysı der ki: leys oğullarından bir grupla birlikte Yeşkurı'ye gittiğimde:
"Siz kimsiniz?" diye sordu. Biz: "leys oğullarındanız'' dedik.
Biz ona, o da bize bazı şeyler sordu. Sonra: "Biz sana Huzeyfe'nin
hadisini sormaya geldik" dedik. Bunun üzerine Yeşkuri şöyle anlattı: Ebu
Musa ile birlikte gazvelerinde'n birisinden geri dönüyorduk. O zaman Kufe'de
hayvanların fiyatı yüksekti. Ben ve bir arkadaşım (önde gitmek için) Ebu
Musa'dan izin istedik. izin verince de günün ilk saatlerinde Kufe'ye geldik.
Arkadaşıma: "Ben mescide gireceğim, çarşı hareketlendiği zaman yanına
çıkıp gelirim" dedim ve mescide girdim. Mescidde bir halka oluşturulmuştu.
Halkadakilerin sanki başları kesilmiş gibi (hareketsiz bir şekilde) birini
dinlediklerini gördüm. Ben de yanlarında durdum. Yanıma bir adam gelince:
"Bu (konuşan) kimdir?" diye sordum. Adam: "Sen Basralı
mısın?" diye sorunca, ben: "Evet" cevabını verdim. Adam:
"Buralı olmadığını anladım. Eğer Kufe'li olsaydın bu kişinin kim olduğunu
sormazdın. Bu kişi Huzeyfe b. el-Yeman'dır'' dedi. Yanına yaklaştığımda şöyle
dediğini duydum: insanlar Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayrı
sorarken, ben şerri soruyordum. Zira hayırlı bir şey olacaksa benim gözümden
kaçmayacağını biliyordum. Bu sebeple: "Ey Allah'ın Resulü! Bu hayırlı
dönemden sonra şer olan bir dönem gelecek mi?" diye sordum. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç defa: "Ey Huzeyfe! Allah'ın Kitab'ını
öğren ve içindekilere tabi ol" buyurdu. Ben yine: "Ey Allah'ın
Resulü! Bu hayırlı dönemden sonra şer olan bir dönem gelecek mi?" diye
sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Fitne ve şer
olacaktır" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bu şerden sonra hayır
var mı?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Duman üzerinde bir barış olacaktır" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın
Resulü! Duman üzerindeki barış nedir?" dediğimde: "(Kargaşadan sonra)
kavimlerin kalplerinin eskiden olduğu hale dönmemesidir" buyurdu. Ben:
"Ey Allah'ın Resulü! Bu hayırlı dönemden sonra şer olan bir dönem gelecek
mi?" diye sordum. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine üç
defa: "Ey Huzeyfe! Allah'ın Kitab'ını öğren ve içindekilere tabi ol"
buyurdu. Ben yine: "Ey Allah'ın Resulü! Bu hayırlı dönemden sonra şer olan
bir dönem gelecek mi?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Kör ve sağır fitne olacak, Cehennemin kapılarında fitneye
çağıran davetçiler olacak. Ey Huzeyfe! Senin bir kuru bir ağaç kökünü ısırarak
(yiyerek) ölmen, o fitnecilerden birisine uymandan daha hayırlıdır'' buyurdu.
Yeşkuri'nin adı
Süleyman'dır.
[Tahric:] Elbani: Hasen (es-Silsiletu's-sahiha 1391);
Şuayb: İsnadı Sahihtir. Ahmed 5/386, 5/387; Buhari 3606; Müslim 1847/51; Ebu
Davud 4246.
Kişinin, Fitneler
Çıktığında Masiyet Emretmediği Taktirde Yöneticisine itaat Edip Söz Dinlemesi
Gerektiği Hakkında
5964- Abdullah b.
es-Samit der ki: Ebu Zer. Şam'dan Hz. Osman'ın yanına gelip: "Ey
Müminlerin Emiri! Kapıyı aç ta insanlar yanına girsin. Beni Kur'an'ı okuyup ta
boğazlarından aşağı inmeyen, dinden okun yaydan çıkması gibi geçenlerden ve
okun gezine geri dönmeden dinine geri dönmeyen kavimlerden mi sandın? Onlar
insanların en kötüsü olduğu gibi en kötü ahlaklısıdır. Nefsim elinde olana
yemin olsun kil Bana oturmamı emretsen kalkmam, kalkmamı emretsen ayaklarım
beni taşıdığı müddetçe oturmam ve ben (sürüklenmek üzere) bir deveye bağlasan
canımı kurtarmak için kendimi çözmem. Ta ki sen beni çözesin" dedi. Sonra
Rebeze'ye gitmek için izin istedi ve Osman kendisine izin verince oraya gitti.
O ara imam olan biri vardı. Müslumanlar: "Ebu Zer geldi" deyince imam
geri çekildi ve kendisine ileri geçmesini söyledi. Bunun üzerine Ebu Zer:
"Dostum (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana üç şeyi vasiyette bulundu:
‘‘idareci uzuvları kesik olan Habeşi biri olsa bile onu dinle ve itaat et.
Çorba yaptığın zaman, suyunu bol koy, çok olsun. Sonra da evinin etrafındaki
komşularından kimler muhtaç ise, onlara ikram et. Namazları vaktinde kıL. Eğer
imama cemaat namazlarını kıldıktan sonra yetişirsen, sen zaten namazını
kılmışsındır. Böyle olmaz da onların namazına yetişirsen bu kılacağın, senin
için bir nafile olur.'' "
[Tahric:] Elbani: Sahih (Zilal 2/501/1052;
es-Silsiletu's-sahiha 1368); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 5/176;
Müslim 1067; İbn Mace 170.
Kişinin, Fitneler Çıktığında
Kılıcını Kırıp inzivaya Çekilmesi Gerektiği Hakkında
5965- Müslim b. Ebı
Bekre, babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Şüphesiz ki fitneler zuhur edecektir. O zaman uzanan oturandan,
oturan ayakta durandan, ayakta olan yürüyenden, yürüyen koşandan daha
hayırlıdır" buyurdu. Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! (Şayet o günlere
yetişirsem) ne yapmamı emredersin?" dediğinde: "Devesi olan devesinin
ardından gitsin. Koyunu olan koyununun ardından gitsin. Tarlası olan tarlasına
gitsin. Bir şeyi olmayan da kılıcına gitsin, keskin tarafını taşa vursun. Sonra
da gücü yetiyorsa kurtulmaya baksın" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca
sahih. Ahmed 5/39, 5/40; Müslim 2887; Ebu Davud4256.
Namaz, Oruç ve Sadakanın
Vasfettiğimiz Kişiler için Fitnelerin Günahlarına Kefaret Olması
5966- Huzeyfe anlatıyor:
Biz (bir gün) Ömer'in yanında idik, Ömer: ''İçinizde, Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) fitne hakkındaki hadislerinden ezberinde olan var mı?"
diye sordu. "Ben varım" dedim. Ömer: "Muhakkak ki buna
ehliyetlisin ya da pek cesursun. Nasıl söyledi?" dedi. Ben de: "Ben
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittim: "Kişinin fitnesi,
kendisi, ailesi, malı, çocuğu ve komşusu elinden olacaktır. Oruç, namaz,
sadaka, iyiliği emredip kötülükten sakındırmak da bu fitnenin kefareti
olacaktır" buyuruyordu dedim. Bunun üzerine Ömer: "Benim kastettiğim
fitne bu değil, aksine denizin dalgaları gibi (sarsıcı) olan fitneyi
soruyorum" dedi. Ben de: "Ey Müminlerin Emiri! O fitne ile senin ne
işin olabilir ki? Çünkü muhakkak seninle onun arasında kilitli bir kapı
vardır" dedim. Ömer: "O kapı kırılacak mı, yoksa açılacak mı?"
diye sordu. Ben: "Hayır, o kırılacak" dedim. Ömer: "Bu onun asla
kilitlenmemesi demektir" dedi.
Ravi dedi ki: Biz
Huzeyfe'ye: "Ömer kapının kim olduğunu biliyor muydu?" diye sorduk.
"Evet, yarından önce bu gecenin geleceğini bildiği gibi biliyordu"
dedi. Huzeyfe bizlere safsata olmayan bir hadis söyleyip bildirdi.
(Ravi Şakik dedi ki:)
Huzeyfe'ye kendimiz sormaya cesaret edemedik de Mesruk'a: "Kapı
kimdir?" diye sordurduk. O da kapıyı ondan öğrenip: "Kapı
Ömer'dir" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Tahricu Fıkhi's-sire 137);
Şuayb: Buhari'nin şartınca sahih. Ahmed 5/401,5/402; Buhari 525; Müslim 144;
Tirmizi 2258; İbn Mace 3955.
Allah Resulü'nün
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ümmeti için En Çok Kadınlardan Yana Endişe Ettiği
Hakkında
5967- Usame b. Zeyd der
ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benden sonra erkeklere kadınlardan
daha zararlı bir fitne bırakmadımil buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2701);
Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 5/200,5/210; Buhari 5096; Müslim 2740;
Tirmizi 2780; İbn Mace 3998; Bak hadis no: 5969, 5970.
Genellikle Kadınların
Fitnesine Sebep Olan Bazı Şeyler
5968- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır:
"iki kırmızıdan; altın ve aspurla boyanmış elbiseden dolayı (onları giyen)
kadınlara yazıklar olsun!''
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (es-Silsiletu's-sahiha
339); Şuayb: İsnadı hasendir.
Kadınlar Fitnesinin,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Ümmeti için En Fazla Endişe Ettiği
Şey Olması
5969- Usame b. Zeyd der
ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benden sonra erkeklere
kadınlardan daha zararlı bir fitne bırakmadım" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis Sahihtir. Bak
hadis no: 5967.
Erkekler için En Fazla
Korkulan Fitnenin Kadınlar Fitnesi Olduğu Hakkında
5970- Usame b. Zeyd der
ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benden sonra erkeklere
kadınlardan daha korkutucu bir fitne bırakmadım" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in
şartlarına göre Sahihtir. Bak hadis no: 5967.
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’i kullan: