Sahih

İbn Hibban

 

 

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Bab: Nafaka

 

4233- Ebu Hureyre der ki: Bir adam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Benim yanımda bir dinar var. Onunla ne yapayım?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu kendine harca" buyurdu. Adam: "Benim yanımda başka (bir dinar altın) daha var. Onunla ne yapayım?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu, hanımma harca" dedi. Adam: "Benim yanımda başka (bir dinar altın) daha var. Onunla ne yapayım?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Onu, çocuğuna harca" dedi. Adam: "Benim yanımda başka (bir dinar altın) daha var. Onunla ne yapayım?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu, hizmetçine harca" dedi. Adam: "Benim yanımda başka (bir dinar altın) daha var, Onunla ne yapayım?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen (sadaka vereceğin yeri veya kişiyi) daha iyi bilirsin" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı hasendir. Ebu Davud 1691; Bak hadis no: 3337, 4235.

 

 

 

Maddi Gücü Olmayan Kişinin Kendisi ve Ailesi için Harcama Yapmasının Nafile Sadakadan Faziletli Olduğu Hakkında

 

4234- Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabından bir adam kendi ölümünden sonra geçerli olmak üzere kölesini azad etti ve o köleden başka da bir malı yoktu. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (orada bulunanlara) o köleyi (getirmelerini) emretti ve "Sen (bu kölenin) değerinO almay)a (herkesten) daha müstahaksın. Allah'in da ona ihtiyacı yoktur'' diyerek sattı. 

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari'nin şartınca sahih. Ebu Davud 3956; Bak hadis no: 3339.

 

 

 

Kişinin Kendisi ve Ailesi için Harcama Yapmasının Sadaka Sayıldığı Hakkında

 

4235- Ebu Hureyre anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bir gün sahabilerine sadaka vermeyi teşvik etti. Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Benim yanımda bir dinar var" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu kendine harca" buyurdu. Adam: "Benim yanımda başka (bir dinar altın) daha var" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu, hanımına harca" dedi. Adam: "Benim yanımda başka (bir dinar altın) daha var" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onu, çocuğuna harca" dedi. Adam: "Benim yanımda başka (bir dinar altın) daha var" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu, hizmetçine harca" dedi. Adam: "Benim yanımda başka (bir dinar altın) daha var" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen (sadaka vereceğin yeri veya kişiyi) daha iyi görürsün" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Haseni Şuayb: İsnadı hasendir. Bak hadis no: 3337, 4233.

 

 

 

Yüce Allah'ın, Helal Malından Kendisi ve Ailesi için Harcamada Bulunana Bunu Sadaka Olarak Yazması

 

4236- Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Herhangi bir kimse, helal bir mal kazanır da ondan kendisi yer veya giyer ve onu kendisi dışında Allah'ın yarattığı bir kimseye giydirirse o mal o kimse için bir zekattır / arınmadır.''

 

[Tahric:]  Elbani: Zayıf (et-Ta'liku'r-rağıb 3/12); Şuayb: İsnadı zayıflır.

 

 

 

Kişinin Ailesi için Yaptığı Giyim ve Benzeri Tüm Harcamaların Sadaka Olarak Sayılması

 

4237- Abdullah b. Amr b. Umeyye ed-Damrı anlatıyor: Osman b. Affan veya Abdurrahman b. Avf, (kadınların dışarıda giydikleri yünden, tiftikten ve ketenden dokunmuş bir giysi türü olan) mırt'a rastladılar ve onu(n fiyatını) pahalı buldular. Amr b. Umeyye o elbiseye uğrayıp onu satın aldı ve hanımı Süheyle binti Ubeyde b. el-Haris b. el-Muttalib'e giydirdi. Derken Osman b. Affan veya Abdurrahman b. Avf, Amr b. Umeyye'ye rastlayıp: "Satın aldığın mırt (denilen giysiyi) ne yaptın?" diye sordu. Amr b. Umeyye de: "(Onu eşin) Süheyle'ye tasadduk ettim" dedi. (Osman b. Affan veya Abdurrahman b. Avf) da: "Ailene yaptığın her şey, bir sadakadır" dedi. Amr b. Umeyye ise, "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in de bu sözü söylediğini işittim" dedi. Amr b. Umeyye'nin bu sözü, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e aktarıldı. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Amr doğru söylemiştir. Ailene yaptığın her şey, onlar için bir sadakadır" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen li-ğayrihi (es-Silsiletu's-sahiha 1024). Ahmed 4/179.

 

 

 

Yüce Allah'ın Ailesine Harcamada Bulunan Müslümana Bu Yaptığını Sadaka Olarak Yazması

 

4238- Ebu Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Müslüman, ailesine harcamada bulunursa, bu harcadığı kendisi için sadaka olur" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 729, 982); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir.

 

 

 

Ailesine Allah Rızasını Gözeterek Harcamada Bulunan Kimsenin Sadaka Vermiş Sayılacağı Hakkında

 

4239- Ebu Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Müslüman, sevabını Allah'tan bekleyerek ailesine harcamada bulunursa, bu harcadığı kendisi için sadaka olur" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 729, 982); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 4/120, 4/122; Buhari 55; Müslim 1002; Tirmizi 1965; Nesai 5/69; Darimi 2/284.

 

 

 

Kişinin Bakmakla Yükümlü Olduğu Ailesinin Nafakasını ihmal Etmesinin Yasaklanması

 

4240- Abdullah b. Amr'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sakmakla yükümlü olduğu kimseleri ihmal etmesi, kişiye günah olarak yeter" buyurmuştur.

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen (Sahih Ebu Davud 1485; Tahricu Fıkhi's-sire 436; el-İrva' 894); Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed 2/160,2/194; Ebu Davud 1692; Bak hadis no: 4241..

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in "Bakmakla Yükümlü Olduğu" Sözünün Açıklaması

 

4241- Hayseme der ki: Abdullah b. Amr'ın yanında otururken vekilharcı içeriye girdi. Abdullah ona: "Kölelerin azıklarını verdin mi?" diye sorunca, adam: "Hayır!" karşılığını verdi. Bunun üzerine Abdullah: "Gidip azıklarını ver" dedi ve şöyle devam etti: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Mümine, sorumluluğu altında bulunanlara azıklarını vermemesi günah olarak yeter’‘ buyurduğunu işittim."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (el-İrva'); Şuayb: Müslim'in şartınca Sahih. Müslim 996; Bak hadis 4240.

 

 

 

Kişinin Ailesi için Yaptığı Harcamanın, Allah Yolundaki Harcamadan Daha Faziletli Olduğu Hakkında

 

4242- Sevban'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kişinin infak edebileceği en değerli dinar (para) ailesi için harcadığı dinar ile Allah yolunda binek için harcadığı dinar ve Allah yolunda arkadaşlarına harcadığı dinardır."

 

-Ebu Kilabe der ki: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) infak etme işine aileden başlamıştır.- "Küçük yaştaki çocuklarına nafaka temin eden ve bu vesile ile Allah'ın kendilerini geçindirip faydalandırdığı kişiden daha büyük sevabı kim alabilir ki?"

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu'd-daife 1380 altında); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 5/279; Müslim 994; Tirmizi 1966; İbn Mace 2760; Bak hadis no: 4646.

 

 

 

Kişinin Kendi Ailesine Yaptığı Harcamasının, Akrabalarına Yaptığı Harcamadan Daha Faziletli Olduğu Hakkında

 

4243- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "En hayırlı sadaka, ihtiyaç dışı olan maldan verilen sadakadır. Veren el, alan elden daha hayırlıdır. Sadaka vermeye de bakımından sorumlu olduğun kimselerden başla."

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen sahih (el-İrva' 3/316); Şuayb: İsnadı hasendir. Nesai 5/62; Bak hadis no: 3363.

 

 

 

Kişinin Nafaka Konusunda Himayesi Altındaki Yetimleri ve Kendi (Öz) çocuğunu Eşit Tutmasının Gerekliliği

 

4244- Cabir der ki: Adamın biri: "Ey Allah'ın Res0lü! Yanımdaki yetime hangi durumda vurabilirim?" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Kendi öz) çocuğuna vurduğun durumlarda vurabilirsin. Ancak malını onun malı ile koruyamaz ve malıyla mal biriktiremezsin" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen (er-Ravdu'n-nadır 249).

 

 

 

Yüce Allah'ın, Dul ve Yoksullar için Çabalayan Kimseye Kendi Yolundaki Mücahide Verdiği (Sevabı) Vereceği Hakkında

 

4245- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildirir: "Dullara ve miskinlere yardımcı olan kişi, Allah yolunda cihad etmiş gibidir." Zannedersem şöyle de buyurdu: "Devamlı oruç tutan ve gece ibadeti yapan gibidir.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2881); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/361; Buhari 6007; Müslim 2982; Tirmizi 1969; Nesai 5/86, 5/87; İbn Mace 2140.

 

 

Ebu Hatim der ki: Ebu'l-Gays, İbn Muti'nin azatlısı Salim'dir.

 

 

 

Yüce Allah'ın, Kendi Malından Kocasının Çocukları için Harcama Yapan Kadına Sevap Yazması Hakkında

 

4246- Ümmü Seleme der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Ebu Seleme'nin çocuklarına yaptığım harcamalarda benim için sevap var mıdır? Onlara harcama yapıyorum. Onlar da benim kendi çocuklarımdır. Şöyle şöyle muhtaç durumda bırakacak değilim ya! Bunun sevabını alır mıyım, almaz mıyım?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet. Onlara yaptığın harcamanın sevabını alırsın" cevabını verdi.

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen sahih; Şuayb: İsnadı kavıdir. Ahmed 6/292, 6/293, 6/310; Buhari 1467; Müslim 1001.

 

 

 

Yüce Allah'ın, Kendi Malından Kocasına ve Ailesine Harcama Yapan Kadına Bolca Sevap yazdığı Hakkında 403

 

4247- Abdullah b. Mes'ud'un ümmü veled'i olan hanımı Rayta anlatıyor:

Rayta, zanaatkar bir kadındı. Abdullah b. Mes'ud'un ise parası yoktu. Rayta, ticaretten kazandığı ile hem Abdullah b. Mes'ud'a, hem de çocuğuna harcamada bulunuyordu. Rayta: "Allah'a yemin ederim ki, sen ve çocuğun beni sadaka vermekten alıkoydunuz. Sizin (bu durumunuz) sebebiyle sadaka vermeye güç yetiremiyorum" dedi. Abdullah b. Mes'ud: "Bu hususta senin için bir sevap yoksa o zaman (bize böyle) yapmanı istemiyorum" dedi. Bunun üzerine Abdullah b. Mes'ud ve Ray ta (gidip bu meseleyi) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sordular. Rayta: "Ey Allah'ın Resulü! Doğrusu ben, zanaatı olan bir kadınım. (Onların geçimini sağlamak için) bu zanaatın şeyler ürünlerini satıyorum. Fakat benim için, kocam için ve çocuğum için (tasadduk edecek başka) bir şey yok. Bu durum beni (başkalarına sadaka vermekten) alıkoyuyor. Dolayısıyla da sadaka veremiyorum. Onlara harcama yapmamdan dolayı bana bir sevap var mıdır?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu hususta sana onlara harcama yaptığının sevabı vardır. Dolayısıyla da onlara harcama yap'' buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (el-İrva' 3/390); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 3/503.

 

 

 

Yüce Allah'ın, Kocasına ve Ailesine Yaptığı Harcamadan Dolayı Sadaka ve Akrabayı Gözetme Olarak iki Sevap Yazması

 

4248- Abdullah (b. Mes'ud)'un hanımı Zeyneb der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize hitab edip: "Ey kadınlar topluluğu! Takılarınızdan olsa dahi sadaka verin. Çünkü kıyamet günü cehennemliklerin çoğu sizsiniz" buyurdu. Kocam Abdullah'ın da maddi durumu iyi değildi. Kendisine: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir sor: Sadakamı kocama ve yanımdaki yetimlere versem olur mu?" dedim. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) heybetinden dolayı ben gidip sormaya çekinmiştim. Abdullah: "Bunu sen gidip sor" deyince, gittiğimde Ensar'dan Zeyneb adında bir kadının da orada olduğunu gördüm. ikimiz de aynı şey için gelmiştik. içerden Bilal çıkınca ona: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir sor:

"Sadakamızı kocamıza ve yanımızdaki yetimlere versek olur mu" dedik. Bilal içeri girip: "Kapıda Zeyneb bekliyor" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hangi Zeyneb?" diye sorunca, Bilal: "Abdullah b. Mes'ud'un hanımı Zeyneb ile Ensarlı olan Zeyneb. Kocalarına ve yanlarındaki yetimlere sadaka vermenin hükmünü ve bu yaptıkları harcamanın karşılığını soruyorlar" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onlara, yakınını gözetme ve sadaka verme bakımından iki mükatat olur" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (el-İrva' 878, 884); Şuayb: İsnadı Sahihtir. Ahmed 6/363; Buhari 1466; Müslim 1000; Tirmizi 635, 636; İbn Mace 1834.

 

 

 

Yüce Allah'ın, Ailesine Yaptığı Her Harcama için, Hatta Eşinin Ağzına Götürdüğü Lokma Nedeniyle Bile Kişiye Sevap Yazması

 

4249- Amir b. Sa'd b. Ebı Vakkas, babasından bildiriyor: Fetih yılı Mekke'de hastalanıp ölecek duruma geldim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni ziyaret edince: "Ey Allah'ın Resulü! Çok malım var ve kızımdan başka varisim yoktur. Malımın üçte ikisini sadaka vereyim mi?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır" cevabını verince ben: "Yarısını" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır" cevabını verdi. Ben: "Üçte birini?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Üçte bir, üçte bir de çoktur. Varislerini zengin bırakman, insanlara avuç açacak durumda muhtaç bırakmandan daha hayırlıdır. Allah rızası için harcadığın her natakaya sevap alırsın. Hatta hanımının ağzına kaldırdığın lokmaya bile." Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Hicretimden geri mi kalacağım?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hayır sen benden geri kalmayacaksın. Allah rızası için güzel işler yaparak dereceni yükselteceksin. Umulur ki daha çok yaşayacak, bazılarına (müminlere) tayda, bazılarına da zarar vereceksin. Allahım! Ashabımın hicretini tamamla ve onları gerisin geriye çevirme. Acınacak durumda olan Sa'd b. Havleldir." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Sa'd b. Havlenin Mekke'de ölmesine üzülüyordu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 2550; Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 1/179; Buhari 6733; Müslim 1628/5; Tirmizi 2116; Nesai 6/241, 6/242; İbn Mace 2708; Bak hadis no: 5994.

 

 

 

Kocasından Üç Talakla Boşanan Kadının Mesken ve Nafaka Hakkının Olmaması

 

4250- Şa'bı bildiriyor: Fatıma binti Kays'ı kocası üç talakla boşadı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mesken ve nafaka hakkının olmadığını söyledi.

Ravi der ki: Bunu ibrahım en-Nehai'ye zikrettiğimde şöyle dedi: "Ömer b. el-Hattab: ‘‘Bir kadının sözü için Rabbimizin Kitab'ını ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetini bırakacak değiliz. Bu durumda olan kadının hem nafaka, hem de mesken hakkı vardır’‘ demiştir.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1980); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 6/412; Müslim 1480/44; Ebu Davud 2288; Darimi 2/165; Bak hadis no: 4251,4291.

 

 

 

Zikrettiğimiz Hususu Belirten ikinci Haber

 

4251- Şa'bı, Fatıma binti Kays'tan naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında kocam beni boşadı. Ancak Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana:

"Konut ve nafaka hakkın yok" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1980); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Tirmizi 1180; İbn Mace 2036; Bak hadis no: 4250.

 

 

 

Üç Talakla Boşanan Kadına Mesken ve Nafaka Verilmesi Gerektiğini iddia Edenin Kavlini çürüten Haber

 

4252- Şa'b'i der ki: Fatıma binti Kays'ın yanına girdim ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onun hakkında nasıl bir hüküm verdiğini sordum. Fatıma şöyle dedi. "Kocam beni dönüşsüz bir şekilde üç talakla boşadı. Mesken ve nafaka hakkı konusunda kocamı Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şikayet ettiğimde bana mesken ile nafaka hakkı tanımadı ve iddetimi ibn Ümmü Mektum'un evinde geçirmemi emretti."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Müslim 1480/42; Tirmizi 3/485.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Fatıma binti Kays'a ibn Ümmi Mektum'un Yanında iddetini Geçirmesini Emretme Nedeni

 

4253- Ebu Seleme anlatıyor: Ebu Amr b. Hafs. Fatıma'yı üç talak ile boşadı ve ona nafaka tayin ettiyse de o bunu azımsadı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onu Yemen taraflarına gönderdi. Bunun üzerine Halid b. el-Velid birkaç kişilik bir grup içinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gitti. Toplu halde, Meymune'nin evinde iken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldiler ve: "Ebu Hafs b. Amr, karısını üç talak ile boşadı, bu kadın için bir nafaka var mıdır?" diye sordular. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onun için nafaka yok, mesken de yok" buyurdu ve haber gönderip ona Ümmü Şerık'in yanına taşınmasını emretti. Sonra da ona Ümmü Şerık'in yanına ilk Muhacirler gelip gittiği için ibn Ümmi Mektum'un yanına taşınması için haber yolladı ve: "Çünkü sen baş örtünü çıkardığın zaman o, seni göremez" buyurdu. Bunun üzerine Fatıma, ibn Ümmi Mektum'un yanına gitti. Fatıma'ya: "Bana haber vermeden (evlenme konusunda) bir şey yapma" şeklinde haber yolladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu Usame b. Zeyd ile evlendirdi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1977); Şuayb: Buhari'nin şartınca sahih. Muvatta 2/580,581; Ahmed 6/412; Müslim 1480/38; Ebu Davud 2285, 2286; Nesai6/74.

 

 

 

Gerekmediği Halde Ebu Amr b. Hafs'ın Fatıma binti Kays'a Nafaka Olarak Ne Yolladığı Hakkında

 

4254- Fatıma binti Kays der ki: Kocam Ebu Amr b. Hafs b. el-Muğıre Ayyaş b. Ebı Rabia ile beni boşadığı haberini yolladı. Onunla birlikte beş sa' arpa veya hurma yolladı. "Nafaka olarak bundan başkası yok mu? O zaman iddetimi sizin evde geçireceğim!" dediğimde, Ayyaş: "Olmaz!" karşılığını verdi. Bunun üzerine giysilerimi giyip Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldim ve olanları anlattım. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Seni kaç talakla boşadı?'' diye sorunca: "Üç" dedim. Bunun üzerine: "O zaman doğru söylemiş! Nafaka hakkın yok! iddetini de amcan oğlu ibn Ümmü Mektum'un yanında geçir. Zira gözleri görmeyen biridir ve evde dış giysilerini giymeden rahat bir şekilde kalabilirsin. iddetin bitince de bana haber ver" buyurdu.

iddetim bittiğinde birkaç kişi beni istedi. içlerinde de Muaviye ile Ebu Cehm de vardı. (Bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) danıştığımda) "Muaviye malı olmayan yoksul biridir. Ebu Cehm ise kadınlara karşı serttir ya da kadınları döven biridir -ya da benzer bir şey söyledi- Sen Usame b. Zeyd ile evlen" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (el-İrva' 6/209-10); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 6/411; Müslim 1480/48; Tirmizi 1135; Nesai 6/150; İbn Mace 2035.

 

 

 

Kocası Nafakalarını Azalttığı Taktirde Kadına Kocasının Malından Ölçülü Miktarda Ailesi için Harcamada Bulunmasının Emredilmesi

 

4255- Hz. Aişe der ki: Hind, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Ey Allah'ın Resulü! Ebu Süfyan cimri birisidir. Eve getirdiklerinden başka herhangi bir malım yok" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Aşırıya kaçmadan sana ve çocuklarına yetecek kadarını alabilirsin" buyurdu. 

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (el-İrva' 2646); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre Sahihtir. Ahmed 6/39; Buhari 2211; Müslim 1714/7; Ebu Davud 3532; Nesai 8/246, 8/247; İbn Mace 2293; Darimi 2/159; Bak hadis no: 4256.

 

 

 

Kadının Kocasının Malından Ölçülü Olarak Onun Haberi Olmadan Ailesine Harcama Yapmasının Mubahlığı

 

4256- Hz. Aişe der ki: Hind, Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ebu Süfyan bana ve çocuklarıma karşı eli sıkıdır. Haberi olmadan malından bir şey almam caiz olur mu?" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Aşırıya kaçmadan sana ve çocuklarına yetecek kadarını onun malından (parasından) alabilirsin" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak hadis no: 4255.

 

 

 

Kadının Kocasından Habersiz Onun Malından Alarak Çocukları ve Ailesi için Harcamada Bulunmasının Caizliği

 

4257- Hz. Aişe der ki: Hind binti Utbe geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Vallahi, şu yeryüzünde Allah'ın en çok senin aileyi zelil kılmasını isterdim. Ancak şimdi yeryüzünde Allah'ın en çok senin aileni aziz kılmasını istiyorum" dedi. Sonra Hind: "Ey Allah'ın Resulü! Ebu Süfyan eli sıkı birisidir. izni olmadan malından ailesine harcama yapmamın bir sakıncası var mı?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Aşırıya kaçmadıktan sonra onlara harcamanda bir sakınca yok" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed 6/225; Buhari 2460; Müslim 1714/8; Ebu Davud 3533; Bak hadis no: 4258.

 

 

 

Kadının, Kocasının Malından Haberi Olmaksızın (Aşırıya Kaçmadan) Kendisine ve Çocuklarına Yetecek Kadarını Almasının Mubah Olması

 

4258- Hz. Aişe der ki: Ebu Süfyan'ın karısı Hind, Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ebu Süfyan cimri bir adamdır. Onun malından alıp kendim ve çocuklarım için harcamada bulunmamda bir sakınca var mıdır?" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Aşırıya kaçmadan sana ve çocuklarına yetecek kadarını Ebu Süfyan'ın malından (parasından) alabilirsin" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı kavıdir. Bak hadis no: 4257.

 

 

 

Kişinin ihtiyacı Kadar çocuğunun Malından Onun Haberi Olmadan Almasının Mubahlığı

 

4259- Umare b. Umeyr bildiriyor: Halamın bakımı altında, kazanç sağlayan yetim bir oğlan çocuğu vardı. Halam, onun kazancından yemek çıkarırdı. (Bir gün) halam, bu durumu, Hz. Aişe'ye sordu. Aişe de dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişinin yediği şeylerin en güzeli, kendi kazancıdır. Kişinin çocuğu da, kendi kazancındandır!" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Mişkat 2770; el-İrva' 1626); Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed 6/31, 6/127; Buhari 1/407; EbU Davud 3538; Tirınizi 1358; Nesai 7/240; İbn Mace 2290.

 

 

 

Bu Hadisin isnadının Muttasıl Olmayıp Munkatı Olduğunu iddia Edenin Kavlini çürüten Haber

 

4260- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Kişinin yediği şeylerin en güzeli, kendi kazancıdır. Kişinin çocuğu da, kendi kazancındandır.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Mişkat 2770; el-İrva' 1626). Ahmed 6/220; Nesai 7/241.

 

 

 

Şerik'in Bu Hadisin isnadında Yanılarak Esved'i Zikrettiğini iddia Edenin Kavlini çürüten Haber

 

4261- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Kişinin yediği şeylerin en güzeli, kendi kazancıdır. Kişinin çocuğu da, kendi kazancındandır."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Mişkat 2770; el-İrva' 1626); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahih. Ahmed 6/42; İbn Mace 2137.

 

 

 

İlimde Derinliği Olmayan Kimseye Oğlun Malının Babaya Ait Olduğu izlenimi Veren Haber

 

4262- Hz. Aişe bildiriyor: Bir adam, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına vardı. Bu adam, kendisinin alacağı bir borç hususunda babasıyla münakaşa ediyordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen ve malın babana aitsiniz!" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih li-ğayrihi; Şuayb: İsnadı zayıftir. Bak hadis no: 410.

 

 

Ebu Hatim der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adamı, babasına yabancılar gibi muamele etmesinden dolayı azarlamıştır. Bu sebeple de ona babasına iyilik yapmasını, ona karşı kavli ve fiili olarak yumuşak davranmasını emrederek: "Sen ve malın, babana aitsinizf" buyurmuştur. Ancak bu, oğul hayatta iken gönül hoşluğu olmadığı halde malının babasının tasarrufu altında olduğu manasında değildir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

TALAK