Sahih

İbn Hibban

 

ZEKAT

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Kişinin Kendisine (Dilencilik) Kapısını Açmasının Yasaklanışı

Bab: Allah Kendisini Müstağni Kıldıktan Sonra Kişinin Dilenmesi

 

3387- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Dilencilik kapısını açan insana Allah yoksulluk kapısını açar. Kişinin ipini alıp dağa giderek sırtında odun taşıyıp (satarak kazancını) yemesi, versin vermesin bir kimseden istemesinden daha hayırlıdır."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2543); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Muvatta 2/998; Ahmed 2/418; Buhari 1470; Nesai 5/96.

 

 

 

Kişiye Dilenmekten Kaçınmasının Gerekmesi

 

3388- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah üç şeyi yapmanızdan hoşnut olurken, üç şeyi yapmanıza da öfkelenir. Ona kulluk edip hiçbir şeyi ortak koşmamanızı, hep birlikte Allah'ın ipine sarılmanızı ve başınıza getirdiği yöneticilerinize bağlı olmanızı ister. Ancak dedikodu yapmanıza, mallarınızı heba etmenize ve çok dilenmenize öfkelenir."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahıha 685); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 2/990; Ahmed 2/327; Müslim 1715.

 

 

 

Dara Düşmüş Olsa da Kişinin istemekte Israrcı Olmasının Yasaklanışı

 

3389- Muaviye der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir şeyler isterken yüzsüzlük ederek ısrar etmeyin. Vallahi, vermek istemediğim halde ısrarla benden bir şeyi isteyip alan kişinin aldığının bir bereketi olmaz.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis sahihtir.

 

 

 

Dilenciyi Israrcı Biri Kılan Sebep

 

3390- Ebu Said el-Hudri der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim: "Kim bir ukiyye'si olduğu halde bir şey isterse o kimse muhtaç olmadığı halde dilenmiş olur"

 

Ebu Said el-Hudri devamla der ki: Ben: "Dişi devem, bir ukiyyeden daha iyidir" dedim. Ravi: "Bir ukiyye, kırk dirhemdir (gümüştür)" dedi.

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen (Sahih Ebu Davud 1440); Şuayb: İsnadı kavıdir. Ahmed 3/7; Ebu Davud 1628; Nesai5/98.

 

 

 

ihtiyacını Giderme ve Karnını Doyurmaktan Ziyade Mal Biriktirmek için Dilenmenin Yasaklanması

 

3391- Ömer b. el-Hattab der ki: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Kim malını çoğaltmak için insanlardan bir şeyler isterse, istediği / dilendiği o şey mutlaka kızdırılmış alevli ateşten taşlardır. Artık dileyen (bir şeyler istemekten / dilenmekten vazgeçerek bu alevli taşları) azaltsın ve isteyen de (bir şeyler isteyerek / dilenerek bu taşları) çOğaltsın."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (et- Ta'liku'r-rağlb 2/5-6); Şuayb: İsnadı zayıfhr.

 

 

 

Kişinin İhtiyacı Olmamasına Rağmen Fani Dünya Malından istemesinin Yasaklanması 474

 

3392- Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Doğrusu sizden birisi bana gelip benden (hak etmediği halde) bir şeyler istiyor, ben de ona (istediği şeyleri) veriyorum. O da koynunda ancak ateş taşıyarak gidiyor" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağlb 2/8); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir.

 

 

 

Zikredilen Haberin levilinin Doğruluğunu Bildiren ikinci Haber

 

3393- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Her kim malını çoğaltmak için insanlara el açarsa ateşten bir kor istiyor demektir. Artık dilerse çok, dilerse de az istesin.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/231; Müslim 1041; İbn Mace 1838.

 

 

 

İhtiyacı Olmayan Kişinin Mal İstemesinin Cehennemdeki Korunu çoğaltma Anlamına Gelmesi -ki Cehennemden Allah'a sığınırız-

 

3394- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sahabisi Sehl b. el-Hanzaliyye nakleder: Uyeyne b. Hısn ile Akra b. Habis, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e (gelip O'ndan) bir şeyler istediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Muaviye'ye onlara istedikleri şeylerin verilmesi (için oturdukları yerlerin zekat memurlarına) mektup yazmasını emretti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), mektubu mühürledi ve o mektubu onlara vermesini (Muaviye'ye) emretti.

 

Uyeyne'ye gelince o: "O mektubun içerisindeki nedir?" diye sordu. Muaviye: "O mektubun içerisinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (sizin için emrettiği şeyler var" dedi. Bunun üzerine Uyeyne mektubu öptü ve sarığının içerisine sardı. O, ikisinden en yumuşak huylu olanı idi.

 

Akra'ya gelince ise o: "Benim, Mütelemmis'in sayfasıl (mektubu) gibi içinde ne olduğunu bilmediğim bir mektubu (kavmime mi) götüreceğim?" dedi. Bunun üzerine Muaviye, her ikisinin bu sözünü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e haber verdi.

 

Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bir ihtiyacını gidermek için çıktı. Derken gündüzün başında Mescid'in kapısında yere çöktürülmüş dişi bir deveye rastladı. Sonra günün sonunda o deveye (Mescid'in kapısında) yine rastladı. O halen yerinde durmaktaydı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu devenin sahibi nerede?" diye sordu. Bunun üzerine devenin sahibi arandı fakat bulunamadı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu hayvanlar hususunda Allah'tan korkunuz. Onlara sağlıklı olduklarında bininiz. Semiz olduklarında da yiyiniz. Az önce -Akra'yı kastederek- öfkesi kabaran kimse gibi, kimin yanında kendisine yetecek malı olduğu halde bir şeyler isterse / dilenirse, o kişi ancak kendisini cehennemin kor ateşine götürecek şeyi çoğaitmış olur" buyurdu. Sahabiler: "Kişiye yetecek malın miktarı nedir?'' diye sordular. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona öğle ve akşam yemeğinde yetecek miktardır" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1441); Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak hadis no: 3290.

 

 

Ebu Hatim der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "Ona öğle ve akşam yemeğinde yetecek miktardır" sözünden kasıt, kişinin günlük yiyecek ihtiyacının yanında zaruri olan diğer ihtiyaçlarıdır. Zira Ebu Hureyre'den gelen hadiste Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zengine, yani başkalarına ihtiyacı olmayan biri ile çalışıp nafakasını kazanabilecek şekilde gücü ve sağlığı yerinde olan kişiye sadakanın helal olmayacağını ifade etmiştir. Bu şekilde de kişiye sadakayı haram kılacak olan ölçünün onun başka insanlara ihtiyacı olmaması olduğunu bildirmiştir. Ancak çok iyi biliyoruz ki kişinin sabah veya akşam yemeğine sahip olması onu muhtaç olma durumundan çıkarmaz ve sadakayı ona haram kılmaz. Dolayısıyla bu hadislerde hitap umumilik bildiren bir lafızla gelmiş olsa da bundan kasıt, nafile olan sadaka değil, farz olan sadaka yani zekattır.

 

 

 

Kişinin Dilenmesini Mubah Kılan Belli Hususlar

 

3395- Kinane el-Adevı anlatıyor: Ben Kabısa b. el-Muharik'in yanında iken kavminden bir grup kendi kavimlerinden birisinin evlenmesi konusunda maddi yardım isteyince onlara vermekten kaçındı. Grup yanından gidince Kabısa'ya:

"Sen kavminin efendisisin. Kavmin sana gelerek maddi yardım talebinde bulundukları halde onlara bir şey vermedin" dediğimde Kabısa şu karşılığı verdi:

Bu konuda bir şey vermem söz konusu değiL. Sebebine gelince. bunu sana söyleyim. Kavmimden birine kefil olmuştum. Zor durumda kalınca Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip yardım istedim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Kabısa. Onu senin yerine zekat develerinden öderiz" buyurdu ve şöyle devam etti: "Ey Kabısa! Dilencilik (yardım isteme) üç durum dışında caiz olmaz: Birilerine kefil olup zor durumda kalan kişinin kefil olduğu şeyi ödeyecek kadar dilenmesi helaldir. Aynı şekilde felakete maruz kalıp malı telef olan kişi de geçimini sağlayacak kadar dilenebilir. Yine fakir duruma düşüp kavminden aklı başında üç kişinin: ‘‘Filan kişi gerçekten de fakir düştü’‘ dedikleri kişi geçimini sağlayacak kadar dilenebilir. işte bu durumlar dışında dilenmek suretiyle elde edilen kazanç haramdır."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1448); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 3291.

 

 

Ebu Hatim der ki: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "Bu durumlar dışında dilenmek suretiyle elde edilen kazanç haramdır" sözüyle bu üç durum dışında kişinin yöneticiden beytülmaldeki payından daha fazlasını istemesinin haram olduğunu bildirmiştir. Bu üç durum dışında elindekiyle yetinmeyen kişinin yönetici olmayan birilerinden, yani Müslümanların beytülmali dışında bir yerden bir şeyler istemesi haramdır.

 

 

 

3396- Kabısa b. Muharik el-Hilalı der ki: Birine kefil olmuştum. Zor durumda kalınca Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip yardım istedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Kabısa! Zekat malları gelene kadar burada kal. Geldiğinde kefil olduğun meblağın sana ödenmesini söyleyelim" dedi ve şöyle devam etti: "Ey Kabısa! Dilenmek, ancak üç kişi için helal olur. Birilerine kefil olup zor durumda kalan kişi, kefil olduğu meblağı ödeyene kadar dilenebilir, ödedikten sonra da dilenmeyi bırakır. Yine felakete maruz kalıp malı telef olan kişi de geçimini sağlayacak kadar dilenebilir. Bunu sağladıktan sonra da dilenmeyi bırakır. Yine fakir duruma düşüp kavminden aklı başında üç kişinin fakir düştüğüne şahadet ettikleri kişi, geçimini sağlayacak kadar dilenebilir. Ey Kabısa! Bu durumlar dışında dilenmek suretiyle elde edilen kazanç haramdır. Dilenen de haram yemiş olur."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1448); Şuayb: İsnadı sahihtir. Müslim 1044; Ebu Davud 1640; Nesai5/88; Darimi 1/396.

 

 

 

Hadis ilminde Derinliği Olmayana, Zikredilen Kabısa b. Muharik Hadisine Aykırı Olduğu izlenimi Veren Haber

 

3397- Semure b. Cundub'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Dilenmek, kişinin yüzünü tırmalatması demektir. Artık dileyen (dilenmeye) devam etsin, dileyen bıraksın. Fakat idareciden istemek veya kaçınılmaz bir iş için istemek bunun dışındadır."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 5/19; Ebu Davud 1639; Tirmizi 681; Nesai 5/100; Bak hadis no: 3386.

 

 

 

Kişinin insanlara El Açmak Yerine Allah'tanistemesinin Emredilmesi ve Allah'ın Lutfedip Böylesi Bir Kişinin ihtiyacını Gidermesi

 

3398- Ebu Said el-Hudri der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bir şeyler istemek için geldiğimde onu hutbe verirken şöyle buyurduğunu işittim:  "Kanaat ederek dilenmekten kaçınan kimseyi Allah kimseye muhtaç etmez. Utanıp çekinerek kimseden bir şey istemeyen kişiyi Allah iftetli kılar. Bizden şey isteyene istediğini veririz." Bunun üzerine bir şey istemeden geri döndüm. Bugün ise Ensar içinde en varlıklı olan kimseyim.

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen (Sahih Ebu Davud 1451); Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 3/3; Nesai 5/98; Bak hadis no: 3399.

 

 

 

insanlara El Açmak Yerine Allah'tan isteyen Kişiye Allah'ın Lutfedip ihtiyacını Gidermesi

 

3399- Ebu Said el-Hudri bildiriyor: Ailesi maddi olarak kendisine yakındıklarında (Ebu Said) Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlar için bir şeyler istemek üzere çıktı. Vardığında O'nun (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minberde iken şöyle buyurduğuna denk geldi: "Ey insanlar! Artık dilencilikten vazgeçmenin zamanı gelmiş bulunmaktadır. Çünkü iftetli olmak (kimseye el avuç açmamak) isteyen kişiyi Yüce Allah da iftetli kılar (muhtaç etmez). Kanaat ederek dilenmekten kaçınan kimseyi Allah zengin eder. Muhammed'in canını elinde bulundurana yemin olsun ki, insana sabırdan daha hayırlı ve daha bereketli bir şey verilmiş değildir. Benden bir şey istemekten kaçınırsanız ne bulduysam size vereceğim.''

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen sahih; Şuayb: İsnadı hasendir. Bak hadis no: 3398.

 

 

 

insanlardan istemek Yerine Allah'tan isteyen Kişinin Allah'ın ihsanıyla Başkalarına Muhtaç Edilmemesi

 

3400- Ebu Said el-Hudri bildiriyor: Ensar'dan bazı kişiler Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şeyler istediler, o da bir şeyler verdi. Bir daha istediklerinde yine verdi. Ancak verebilecek bir şeyi kalmayınca şöyle buyurdu: "Şayet yanımda bir hayır varsa saklayıp sizden esirgeyecek değilim, ama iftetli olmak isteyen kişiyi Yüce Allah da iftetli kılar. Kanaat ederek dilenmekten kaçınan kimseyi Allah zengin eder. Yokluğa sabretmek isteyen kişinin de Yüce Allah sabrını arttırır. Zira insana sabırdan daha hayırlı ve daha bereketli bir şey verilmiş değildir.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2314); Şuayb: BUhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 2/997; Buhari 1469; Müslim 1053; Ebu Davud 1644; Tirmizi 2024; Nesai 5/95; Darimi 1/387.

 

 

 

Kişinin Bu Dünya Malından isteyerek ve Tamah Ederek Bir Şey Almasının Yasaklanışı

 

3401- Abdullah b. Amir el-Yahsabi'nin bildirdiğine göre kendisi Muaviye'nin Dimaşk minberinde şöyle dediğini işitmiştir: "Ömer'in zamanında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den rivayet edilen biri dışında çok hadis nakletmekten sakının. Zira Ömer herkesten çok Allah'tan korkardı. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Allah kime hayır dilerse onu dinde fakih kılar’‘ buyurduğunu işittim. Yine şöyle buyurduğunu işittim: ‘‘Ben bu malların sadece başında duran görevliyim. Her kime gönül rızasıyla bir şey vermişsem verdiği şey kendisine bereketli kılınır. Ancak kişi tamah ve hırsı içinde benden bir şey almışsa bu kişi yiyip de doymayan kişi gibidir.'' "

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1194-6); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 4/99; Müslim 1037; Bak hadis no: 89.

 

 

 

Kişinin Hırsla Başkalarının Verdiği Dünya Malını Almasının Kınanması

 

3402- Hakım b. Hizam der ki: Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şeyler istediğimde verdi. Bir daha istediğim de yine verdi. Üç kere istedim verdi. Sonra da bana: "Ey Hakim! Mal tatlı ve çekicidir. Kişi gönül rızasıyla onu aldığı zaman kendisine bereketli kılınır. Hırs ile alan kişi ise bereketini göremez. Böylesi bir kişi de yiyip doymayan kişi gibidir. Veren el de alan elden üstündür" buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle buyurunca, ben: "Ey Allah'ın Resulü! Seni hakla gönderene yemin olsun ki ölene kadar artık senden başka kimseden bir şeyler almayacağım" dedim.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis sahihtir. Bak hadis no: 3220.

 

 

 

Kişinin istemeden ve Beklenti içinde Olmadan Kendisine Verileni Almasında Bir Sakıncanın Bulunmaması

 

3403- Kabısa b. Zueyb bildiriyor: Ömer b. el-Hattab, ibnu's-Sa'dı'ye bin dinar (altın) verdi. ibnu's-Sa'di bunu kabul etmekten kaçındı ve: "Ben bundan zenginim" dedi. Ömer, ona: "Doğrusu ben, sana; Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bana söylediği bir sözü söyleyeyim: ‘‘Allah sana bir şey istemeksizin ve açgözlülük etmeksizin bir rızık verirse onu aL. Çünkü onu sana Allah vermektedir’‘ buyurdu" dedi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1453); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih.

 

 

 

3404- Halid b. Adiyy el-Cüheni bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim: ''Bir kimseye istemeden ve peşine düşmeksizin Müslüman kardeşinden bir hediye gelirse onu kabul etsin, geri çevirmesin. Çünkü o, sadece Yüce Allah'ın ona verdiği bir rızıktır.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağib 2/16; es-Silsiletu's-sahiha 1005); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 4/320; Bak hadis no: 5097.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Burada yapılabileceği söylenen şey, kişinin kendisine verileni almasıdır. Kişinin bunu yapabilmesi için de kendisinde iki şeyin olmaması gerekmektedir. Bunlardan biri istememek, diğeri beklenti içinde olmamak yani verilecek şeyin peşine düşmemektir. İhtiyacını giderecek kadar malı bulunan kişide bu ikisinden biri olduğu zaman fakirler ve zor durumda bulunanlar dururken kendisine verilen şeyi alması yasaklanmıştır. Ancak zorunlu durumlarda kişi beklenti içinde olsa da verilen şeyi alması mubah olur. Zira zaruret biri varlıkla birlikte biri de yokluktan dolayı olmak üzere iki şekilde kendini gösterir. Bazen kişide yiyecek ve içecek dışında bu dünyanın malından fazlasıyla bulunabilir. Ancak bulunduğu yer yiyecek ve içeceğin satılmadığı bir yer olabilir. Varlıkla birlikte zaruret bu şekilde olur. Bu kişi varlıklı olsa da muztar kişi hükmündedir ve isteyerek de olsa beklenti içinde de olsa kendisine verileni alabilir. Yokluktan kaynaklanan zaruret ise herkesçe malumdur ve açıklanmasına gerek yoktur."

 

 

 

Kendisi istemedikten Sonra Kişinin Bu Fani ve Geçici Dünya Malından Kendisine Verileni Almasının Emredilmesi

 

3405- ibnu's-Saidı el-Malikı der ki: Ömer b. el-Hattab beni zekat toplamakla görevlendirdi. işimi bitirim zekat mallarını ona teslim edince bana bir ücret verilmesini emretti. Ona: "Ben bunu Allah için yaptım ve sevabımı Allah'tan beklerim" dedim. Ömer şöyle karşılık verdi: "Sana verileni al. Ben Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında zekat toplamakla görevlendirildim. Senin dediğini ben de Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) söyleyince bana: "Sen istemeden sana bir şey verilirse alıp ye ve sadaka olarak ta (başkasına) ver" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 1/52; Buhari 7163; Müslim 1045/112; Ebu Davud 1647; Nesai 5/102; Darimi 1/388.

 

 

 

Beklenti içinde Olmadan Verilenin Bereketli Olacağının Tespiti

 

3406- Hakım b. Hizam bildiriyor: Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şeyler istedim verdi. Bir daha istedim yine verdi. Sonra şöyle buyurdu: "Ey Hakim! Bu dünya malı tatlı ve çekicidir. Kişi bir malı başkasından gönül hoşluğu ile alırsa kendisine bereketli kılınır. Ancak göz dikerek ve ısrar ederek alırsa bunun bir bereketi olmaz ki, böylesi bir kişi yiyip de dayamayan kişi gibidir. Veren el de, alan elden daha hayırlıdır."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/434; Müslim 1035; Bak hadis no: 3220.

 

 

 

Yapılan iyiliğe Karşı Müslüman (Din) Kardeşine Teşekkür Etmenin Gerekliliği

 

3407- Ebu Hureyre der ki: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "insanlara teşekkür etmeyen, Allah'a da şükretmiş olmaz" buyurduğunu işittim.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 716); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/258; EbU DavUd 4811; Tirmizi 1955.

 

 

 

iyilik Edene Karşılık Vermenin Emredilmesi

 

3408- ibn Ömer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah için size sığınan kişiye yardımcı olun. Allah için sizden isteyen kişiye verin. Sizi davet edenin davetine icabet edin. Size karşı iyilikte bulunan kişiyi karşılık verin. Eğer karşılık verecek bir şey bulamazsanız onu karşıladığına dair kanaat getirinceye kadar onun için Allah'a dua edin.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/68; Nesai5/82.

 

 

Ebu Hatim der ki: Cerir, bu isnadda İbrahim et-Teymi'yi zikretmeyerek kısaltmada bulunmuştur.

 

 

 

3409- ibn Ömer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah rızası için isteyene verin. Allah'a sığınan kimseyi koruyup himaye edin. Sizi davet edenin davetine uyun."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1469; es-Silsiletu's-sahiha 254); Şuayb: Hadis sahihtir. Bak hadis no: 3375.

 

 

 

Müslüman Kardeşinin iyi ve Kötü Davranışlarına Daima iyilikle Karşılık Vermenin Gerekmesi

 

3410- Ebu'I-Ahvas, babası (Malik')ten bildiriyor: "Ey Allah'ın Resulü! Bazen birinin yanına uğruyorum, ama beni ağırlamıyor. Kendisi yanıma uğrayınca ona aynı şekilde mi karşılık vereyim?" dediğimde: "Hayır! Aksine sen onu ağırla" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1290); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Tirmizi 2006; Bak hadis no: 5392, 5393.

 

 

 

Kişinin, Az Olsun Çok Olsun Nimetlere Karşı Şükürsüz Kalmaması

 

3411- Cabir b. Abdillah der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem). Ebu Bekr ve Ömer ile birlikte bize geldi. Onlara yaş hurma ile su ikram ettim. Yiyip içtikten sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunlar da (kıyamet gününde) hesabı sizden sorulacak olan nimetlerdendir" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (er-Ravdu'n-nadır 1/403); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 3/338; Nesai 6/246.

 

 

 

Kişinin Kendisine iyilikte Bulunan Müslüman Kardeşine Teşekkür Etmemesinin Kınanması

 

3412- Ömer b. el-Hattab der ki: Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Filan kişinin, dua edip güzel şeyler söylediğini gördüm. Senin ona iki dinar verdiğini de söyledi" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Fakat ben filan kişiye şu kadarla şu kadar arası vermeme rağmen o ne övgüde bulundu, ne de güzel şeyler söyledi" dedi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (et-Ta'lıku'r-rağib 2/8); Şuayb: İsnadı kavıdir. Ahmed 3/4,16,3414.

 

 

 

Kendisine Yapılan İyiliğe Karşılık Verecek Bir Şeyi Bulunmayan Kişinin Söylemesi Halinde Teşekkürü Fazlasıyla Yapmış Olacağı Şey

 

3413- Usame b. Zeyd der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kişi kendisine bir iyilik yapıldığı zaman yapana ‘‘Allah sana hayırlar ihsan etsin’‘ dediği zaman teşekkürünü en güzel şekilde yapmış olur."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağıb 2/55); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Tirmizi 2035.

 

 

 

Kişiye Nimet Verene Şükretmesinin Gerekliliği

 

3414- Ömer b. el-Hattab anlatıyor: Kendisi, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına girdi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Filanca kimseyi şükrederken gördüm. Çünkü o kişi, senin, kendisine iki (altın) dinar verdiğini söyledi" dedi. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Fakat filanca kişiye on ile yüz (altın) dinar arasında verdim. Oysa o buna şükretmiyor ve bunu dile getirmiyor. Sizden birisi benim yanımdan (muhtaç olmadığı halde) ihtiyacını koltuk altına alarak çıkıyor. Oysa (hak etmediği halde aldığı) o mal, (o kişi için) ancak bir ateştir" buyurdu. Ömer devamla der ki: Ben de: "Ey Allah'ın Resulü! O zaman (hak etmedikleri şeyleri) onlara verme" dedim. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onlar benden istemekte ısrar ettiler. Allah ise benim cimri olmamam konusunda ısrar etti" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağlb 2/8); Şuayb: İsnadı kavıdir. Bak hadis no: 3412.

 

 

 

iyilik Edeni Övmenin Yapılan iyiliğin Karşılığı Sayılması

 

3415- Cabir b. Abdillah der ki: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Her kim bir iyiliğe karşı sadece övgüyle karşılık verebiliyorsa, bu iyiliğe karşı şükrünü ifade etmiş olur. Yapılan iyilik karşısında sessiz kalan kişi ise nankörlük etmiş olur. Olmayan bir şeyi olmuş gibi gösteren kişi de yalandan elbise giymiş gibidir."

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen; Şuayb: İsnadı zayıftır. Ebu Davud 4813; Tirmizi 2034.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

ORUÇ / Bab: Oruç Tutmanm Fazileti