Sahih İbn Hibban |
ZEKAT |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Kişinin Kendisine
(Dilencilik) Kapısını Açmasının Yasaklanışı
Bab: Allah Kendisini
Müstağni Kıldıktan Sonra Kişinin Dilenmesi
3387- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Dilencilik kapısını açan insana Allah yoksulluk kapısını açar. Kişinin
ipini alıp dağa giderek sırtında odun taşıyıp (satarak kazancını) yemesi,
versin vermesin bir kimseden istemesinden daha hayırlıdır."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2543);
Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Muvatta 2/998; Ahmed 2/418; Buhari 1470; Nesai
5/96.
Kişiye Dilenmekten
Kaçınmasının Gerekmesi
3388- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Allah üç şeyi yapmanızdan hoşnut olurken, üç şeyi yapmanıza da öfkelenir.
Ona kulluk edip hiçbir şeyi ortak koşmamanızı, hep birlikte Allah'ın ipine
sarılmanızı ve başınıza getirdiği yöneticilerinize bağlı olmanızı ister. Ancak
dedikodu yapmanıza, mallarınızı heba etmenize ve çok dilenmenize
öfkelenir."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahıha 685);
Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 2/990; Ahmed
2/327; Müslim 1715.
Dara Düşmüş Olsa da
Kişinin istemekte Israrcı Olmasının Yasaklanışı
3389- Muaviye der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir şeyler
isterken yüzsüzlük ederek ısrar etmeyin. Vallahi, vermek istemediğim halde
ısrarla benden bir şeyi isteyip alan kişinin aldığının bir bereketi olmaz.''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis sahihtir.
Dilenciyi Israrcı Biri
Kılan Sebep
3390- Ebu Said el-Hudri
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim:
"Kim bir ukiyye'si olduğu halde bir şey isterse o kimse muhtaç olmadığı
halde dilenmiş olur"
Ebu Said el-Hudri
devamla der ki: Ben: "Dişi devem, bir ukiyyeden daha iyidir" dedim.
Ravi: "Bir ukiyye, kırk dirhemdir (gümüştür)" dedi.
[Tahric:] Elbani: Hasen (Sahih Ebu Davud 1440); Şuayb:
İsnadı kavıdir. Ahmed 3/7; Ebu Davud 1628; Nesai5/98.
ihtiyacını Giderme ve
Karnını Doyurmaktan Ziyade Mal Biriktirmek için Dilenmenin Yasaklanması
3391- Ömer b. el-Hattab
der ki: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Kim
malını çoğaltmak için insanlardan bir şeyler isterse, istediği / dilendiği o
şey mutlaka kızdırılmış alevli ateşten taşlardır. Artık dileyen (bir şeyler
istemekten / dilenmekten vazgeçerek bu alevli taşları) azaltsın ve isteyen de
(bir şeyler isteyerek / dilenerek bu taşları) çOğaltsın."
[Tahric:] Elbani: Sahih (et- Ta'liku'r-rağlb 2/5-6);
Şuayb: İsnadı zayıfhr.
Kişinin İhtiyacı
Olmamasına Rağmen Fani Dünya Malından istemesinin Yasaklanması 474
3392- Cabir b. Abdillah'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır:
"Doğrusu sizden birisi bana gelip benden (hak etmediği halde) bir şeyler
istiyor, ben de ona (istediği şeyleri) veriyorum. O da koynunda ancak ateş
taşıyarak gidiyor" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağlb 2/8);
Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir.
Zikredilen Haberin
levilinin Doğruluğunu Bildiren ikinci Haber
3393- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Her kim
malını çoğaltmak için insanlara el açarsa ateşten bir kor istiyor demektir.
Artık dilerse çok, dilerse de az istesin.''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/231; Müslim 1041; İbn Mace 1838.
İhtiyacı Olmayan Kişinin
Mal İstemesinin Cehennemdeki Korunu çoğaltma Anlamına Gelmesi -ki Cehennemden
Allah'a sığınırız-
3394- Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sahabisi Sehl b. el-Hanzaliyye nakleder:
Uyeyne b. Hısn ile Akra b. Habis, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
(gelip O'ndan) bir şeyler istediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), Muaviye'ye onlara istedikleri şeylerin verilmesi (için
oturdukları yerlerin zekat memurlarına) mektup yazmasını emretti. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), mektubu mühürledi ve o mektubu onlara vermesini
(Muaviye'ye) emretti.
Uyeyne'ye gelince o:
"O mektubun içerisindeki nedir?" diye sordu. Muaviye: "O
mektubun içerisinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (sizin için
emrettiği şeyler var" dedi. Bunun üzerine Uyeyne mektubu öptü ve sarığının
içerisine sardı. O, ikisinden en yumuşak huylu olanı idi.
Akra'ya gelince ise o:
"Benim, Mütelemmis'in sayfasıl (mektubu) gibi içinde ne olduğunu bilmediğim
bir mektubu (kavmime mi) götüreceğim?" dedi. Bunun üzerine Muaviye, her
ikisinin bu sözünü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e haber verdi.
Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), bir ihtiyacını gidermek için çıktı. Derken
gündüzün başında Mescid'in kapısında yere çöktürülmüş dişi bir deveye rastladı.
Sonra günün sonunda o deveye (Mescid'in kapısında) yine rastladı. O halen
yerinde durmaktaydı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bu devenin sahibi nerede?" diye sordu. Bunun üzerine devenin sahibi
arandı fakat bulunamadı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Bu hayvanlar hususunda Allah'tan korkunuz. Onlara sağlıklı
olduklarında bininiz. Semiz olduklarında da yiyiniz. Az önce -Akra'yı
kastederek- öfkesi kabaran kimse gibi, kimin yanında kendisine yetecek malı
olduğu halde bir şeyler isterse / dilenirse, o kişi ancak kendisini cehennemin
kor ateşine götürecek şeyi çoğaitmış olur" buyurdu. Sahabiler:
"Kişiye yetecek malın miktarı nedir?'' diye sordular. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1441); Şuayb:
İsnadı sahihtir. Bak hadis no: 3290.
Ebu Hatim der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "Ona
Kişinin Dilenmesini
Mubah Kılan Belli Hususlar
3395- Kinane el-Adevı
anlatıyor: Ben Kabısa b. el-Muharik'in yanında iken kavminden bir grup kendi kavimlerinden
birisinin evlenmesi konusunda maddi yardım isteyince onlara vermekten kaçındı.
Grup yanından gidince Kabısa'ya:
"Sen kavminin
efendisisin. Kavmin sana gelerek maddi yardım talebinde bulundukları halde
onlara bir şey vermedin" dediğimde Kabısa şu karşılığı verdi:
Bu konuda bir şey vermem
söz konusu değiL. Sebebine gelince. bunu sana söyleyim. Kavmimden birine kefil
olmuştum. Zor durumda kalınca Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip
yardım istedim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Kabısa.
Onu senin yerine zekat develerinden öderiz" buyurdu ve şöyle devam etti:
"Ey Kabısa! Dilencilik (yardım isteme) üç durum dışında caiz olmaz:
Birilerine kefil olup zor durumda kalan kişinin kefil olduğu şeyi ödeyecek kadar
dilenmesi helaldir. Aynı şekilde felakete maruz kalıp malı telef olan kişi de
geçimini sağlayacak kadar dilenebilir. Yine fakir duruma düşüp kavminden aklı
başında üç kişinin: ‘‘Filan kişi gerçekten de fakir düştü’‘ dedikleri kişi
geçimini sağlayacak kadar dilenebilir. işte bu durumlar dışında dilenmek
suretiyle elde edilen kazanç haramdır."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1448); Şuayb:
Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 3291.
Ebu Hatim der ki:
Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "Bu durumlar dışında dilenmek
suretiyle elde edilen kazanç haramdır" sözüyle bu üç durum dışında kişinin
yöneticiden beytülmaldeki payından daha fazlasını istemesinin haram olduğunu
bildirmiştir. Bu üç durum dışında elindekiyle yetinmeyen kişinin yönetici
olmayan birilerinden, yani Müslümanların beytülmali dışında bir yerden bir
şeyler istemesi haramdır.
3396- Kabısa b. Muharik
el-Hilalı der ki: Birine kefil olmuştum. Zor durumda kalınca Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip yardım istedim. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Ey Kabısa! Zekat malları gelene kadar burada kal.
Geldiğinde kefil olduğun meblağın sana ödenmesini söyleyelim" dedi ve
şöyle devam etti: "Ey Kabısa! Dilenmek, ancak üç kişi için helal olur.
Birilerine kefil olup zor durumda kalan kişi, kefil olduğu meblağı ödeyene
kadar dilenebilir, ödedikten sonra da dilenmeyi bırakır. Yine felakete maruz
kalıp malı telef olan kişi de geçimini sağlayacak kadar dilenebilir. Bunu
sağladıktan sonra da dilenmeyi bırakır. Yine fakir duruma düşüp kavminden aklı
başında üç kişinin fakir düştüğüne şahadet ettikleri kişi, geçimini sağlayacak
kadar dilenebilir. Ey Kabısa! Bu durumlar dışında dilenmek suretiyle elde
edilen kazanç haramdır. Dilenen de haram yemiş olur."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1448); Şuayb:
İsnadı sahihtir. Müslim 1044; Ebu Davud 1640; Nesai5/88; Darimi 1/396.
Hadis ilminde Derinliği
Olmayana, Zikredilen Kabısa b. Muharik Hadisine Aykırı Olduğu izlenimi Veren
Haber
3397- Semure b.
Cundub'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Dilenmek, kişinin yüzünü tırmalatması demektir. Artık dileyen
(dilenmeye) devam etsin, dileyen bıraksın. Fakat idareciden istemek veya
kaçınılmaz bir iş için istemek bunun dışındadır."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed
5/19; Ebu Davud 1639; Tirmizi 681; Nesai 5/100; Bak hadis no: 3386.
Kişinin insanlara El
Açmak Yerine Allah'tanistemesinin Emredilmesi ve Allah'ın Lutfedip Böylesi Bir
Kişinin ihtiyacını Gidermesi
3398- Ebu Said el-Hudri
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bir şeyler istemek için
geldiğimde onu hutbe verirken şöyle buyurduğunu işittim: "Kanaat ederek dilenmekten kaçınan
kimseyi Allah kimseye muhtaç etmez. Utanıp çekinerek kimseden bir şey istemeyen
kişiyi Allah iftetli kılar. Bizden şey isteyene istediğini veririz." Bunun
üzerine bir şey istemeden geri döndüm. Bugün ise Ensar içinde en varlıklı olan
kimseyim.
[Tahric:] Elbani: Hasen (Sahih Ebu Davud 1451); Şuayb:
İsnadı hasendir. Ahmed 3/3; Nesai 5/98; Bak hadis no: 3399.
insanlara El Açmak
Yerine Allah'tan isteyen Kişiye Allah'ın Lutfedip ihtiyacını Gidermesi
3399- Ebu Said el-Hudri
bildiriyor: Ailesi maddi olarak kendisine yakındıklarında (Ebu Said)
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlar için bir şeyler istemek
üzere çıktı. Vardığında O'nun (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minberde iken şöyle
buyurduğuna denk geldi: "Ey insanlar! Artık dilencilikten vazgeçmenin
zamanı gelmiş bulunmaktadır. Çünkü iftetli olmak (kimseye el avuç açmamak)
isteyen kişiyi Yüce Allah da iftetli kılar (muhtaç etmez). Kanaat ederek
dilenmekten kaçınan kimseyi Allah zengin eder. Muhammed'in canını elinde
bulundurana yemin olsun ki, insana sabırdan daha hayırlı ve daha bereketli bir
şey verilmiş değildir. Benden bir şey istemekten kaçınırsanız ne bulduysam size
vereceğim.''
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih; Şuayb: İsnadı hasendir.
Bak hadis no: 3398.
insanlardan istemek
Yerine Allah'tan isteyen Kişinin Allah'ın ihsanıyla Başkalarına Muhtaç Edilmemesi
3400- Ebu Said el-Hudri
bildiriyor: Ensar'dan bazı kişiler Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bir şeyler istediler, o da bir şeyler verdi. Bir daha istediklerinde yine
verdi. Ancak verebilecek bir şeyi kalmayınca şöyle buyurdu: "Şayet yanımda
bir hayır varsa saklayıp sizden esirgeyecek değilim, ama iftetli olmak isteyen
kişiyi Yüce Allah da iftetli kılar. Kanaat ederek dilenmekten kaçınan kimseyi
Allah zengin eder. Yokluğa sabretmek isteyen kişinin de Yüce Allah sabrını
arttırır. Zira insana sabırdan daha hayırlı ve daha bereketli bir şey verilmiş
değildir.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2314);
Şuayb: BUhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 2/997; Buhari
1469; Müslim 1053; Ebu Davud 1644; Tirmizi 2024; Nesai 5/95; Darimi 1/387.
Kişinin Bu Dünya
Malından isteyerek ve Tamah Ederek Bir Şey Almasının Yasaklanışı
3401- Abdullah b. Amir
el-Yahsabi'nin bildirdiğine göre kendisi Muaviye'nin Dimaşk minberinde şöyle
dediğini işitmiştir: "Ömer'in zamanında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den rivayet edilen biri dışında çok hadis nakletmekten sakının. Zira
Ömer herkesten çok Allah'tan korkardı. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ‘‘Allah kime hayır dilerse onu dinde fakih kılar’‘ buyurduğunu
işittim. Yine şöyle buyurduğunu işittim: ‘‘Ben bu malların sadece başında duran
görevliyim. Her kime gönül rızasıyla bir şey vermişsem verdiği şey kendisine
bereketli kılınır. Ancak kişi tamah ve hırsı içinde benden bir şey almışsa bu
kişi yiyip de doymayan kişi gibidir.'' "
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1194-6);
Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 4/99; Müslim 1037; Bak hadis no: 89.
Kişinin Hırsla
Başkalarının Verdiği Dünya Malını Almasının Kınanması
3402- Hakım b. Hizam der
ki: Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şeyler istediğimde verdi.
Bir daha istediğim de yine verdi. Üç kere istedim verdi. Sonra da bana:
"Ey Hakim! Mal tatlı ve çekicidir. Kişi gönül rızasıyla onu aldığı zaman
kendisine bereketli kılınır. Hırs ile alan kişi ise bereketini göremez. Böylesi
bir kişi de yiyip doymayan kişi gibidir. Veren el de alan elden üstündür"
buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle buyurunca, ben:
"Ey Allah'ın Resulü! Seni hakla gönderene yemin olsun ki ölene kadar artık
senden başka kimseden bir şeyler almayacağım" dedim.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis sahihtir. Bak
hadis no: 3220.
Kişinin istemeden ve
Beklenti içinde Olmadan Kendisine Verileni Almasında Bir Sakıncanın Bulunmaması
3403- Kabısa b. Zueyb
bildiriyor: Ömer b. el-Hattab, ibnu's-Sa'dı'ye bin dinar (altın) verdi.
ibnu's-Sa'di bunu kabul etmekten kaçındı ve: "Ben bundan zenginim"
dedi. Ömer, ona: "Doğrusu ben, sana; Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in bana söylediği bir sözü söyleyeyim: ‘‘Allah sana bir şey
istemeksizin ve açgözlülük etmeksizin bir rızık verirse onu aL. Çünkü onu sana
Allah vermektedir’‘ buyurdu" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1453); Şuayb:
Müslim'in şartınca sahih.
3404- Halid b. Adiyy el-Cüheni
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken
işittim: ''Bir kimseye istemeden ve peşine düşmeksizin Müslüman kardeşinden bir
hediye gelirse onu kabul etsin, geri çevirmesin. Çünkü o, sadece Yüce Allah'ın
ona verdiği bir rızıktır.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağib 2/16;
es-Silsiletu's-sahiha 1005); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 4/320; Bak
hadis no: 5097.
Ebu Hatim der ki:
"Burada yapılabileceği söylenen şey, kişinin kendisine verileni almasıdır.
Kişinin bunu yapabilmesi için de kendisinde iki şeyin olmaması gerekmektedir.
Bunlardan biri istememek, diğeri beklenti içinde olmamak yani verilecek şeyin
peşine düşmemektir. İhtiyacını giderecek kadar malı bulunan kişide bu ikisinden
biri olduğu zaman fakirler ve zor durumda bulunanlar dururken kendisine verilen
şeyi alması yasaklanmıştır. Ancak zorunlu durumlarda kişi beklenti içinde olsa
da verilen şeyi alması mubah olur. Zira zaruret biri varlıkla birlikte biri de
yokluktan dolayı olmak üzere iki şekilde kendini gösterir. Bazen kişide yiyecek
ve içecek dışında bu dünyanın malından fazlasıyla bulunabilir. Ancak bulunduğu
yer yiyecek ve içeceğin satılmadığı bir yer olabilir. Varlıkla birlikte zaruret
bu şekilde olur. Bu kişi varlıklı olsa da muztar kişi hükmündedir ve isteyerek
de olsa beklenti içinde de olsa kendisine verileni alabilir. Yokluktan
kaynaklanan zaruret ise herkesçe malumdur ve açıklanmasına gerek yoktur."
Kendisi istemedikten Sonra
Kişinin Bu Fani ve Geçici Dünya Malından Kendisine Verileni Almasının
Emredilmesi
3405- ibnu's-Saidı
el-Malikı der ki: Ömer b. el-Hattab beni zekat toplamakla görevlendirdi. işimi
bitirim zekat mallarını ona teslim edince bana bir ücret verilmesini emretti.
Ona: "Ben bunu Allah için yaptım ve sevabımı Allah'tan beklerim"
dedim. Ömer şöyle karşılık verdi: "Sana verileni al. Ben Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında zekat toplamakla görevlendirildim.
Senin dediğini ben de Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) söyleyince
bana: "Sen istemeden sana bir şey verilirse alıp ye ve sadaka olarak ta
(başkasına) ver" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed
1/52; Buhari 7163; Müslim 1045/112; Ebu Davud 1647; Nesai 5/102; Darimi 1/388.
Beklenti içinde Olmadan
Verilenin Bereketli Olacağının Tespiti
3406- Hakım b. Hizam
bildiriyor: Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şeyler istedim
verdi. Bir daha istedim yine verdi. Sonra şöyle buyurdu: "Ey Hakim! Bu
dünya malı tatlı ve çekicidir. Kişi bir malı başkasından gönül hoşluğu ile
alırsa kendisine bereketli kılınır. Ancak göz dikerek ve ısrar ederek alırsa
bunun bir bereketi olmaz ki, böylesi bir kişi yiyip de dayamayan kişi gibidir.
Veren el de, alan elden daha hayırlıdır."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/434; Müslim 1035; Bak hadis no: 3220.
Yapılan iyiliğe Karşı
Müslüman (Din) Kardeşine Teşekkür Etmenin Gerekliliği
3407- Ebu Hureyre der
ki: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "insanlara teşekkür
etmeyen, Allah'a da şükretmiş olmaz" buyurduğunu işittim.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 716);
Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/258; EbU DavUd 4811; Tirmizi 1955.
iyilik Edene Karşılık
Vermenin Emredilmesi
3408- ibn Ömer der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah için size
sığınan kişiye yardımcı olun. Allah için sizden isteyen kişiye verin. Sizi
davet edenin davetine icabet edin. Size karşı iyilikte bulunan kişiyi karşılık
verin. Eğer karşılık verecek bir şey bulamazsanız onu karşıladığına dair kanaat
getirinceye kadar onun için Allah'a dua edin.''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/68; Nesai5/82.
Ebu Hatim der ki: Cerir,
bu isnadda İbrahim et-Teymi'yi zikretmeyerek kısaltmada bulunmuştur.
3409- ibn Ömer der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah rızası için
isteyene verin. Allah'a sığınan kimseyi koruyup himaye edin. Sizi davet edenin
davetine uyun."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1469;
es-Silsiletu's-sahiha 254); Şuayb: Hadis sahihtir. Bak hadis no: 3375.
Müslüman Kardeşinin iyi
ve Kötü Davranışlarına Daima iyilikle Karşılık Vermenin Gerekmesi
3410- Ebu'I-Ahvas,
babası (Malik')ten bildiriyor: "Ey Allah'ın Resulü! Bazen birinin yanına
uğruyorum, ama beni ağırlamıyor. Kendisi yanıma uğrayınca ona aynı şekilde mi
karşılık vereyim?" dediğimde: "Hayır! Aksine sen onu ağırla"
buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1290);
Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Tirmizi 2006; Bak hadis no: 5392, 5393.
Kişinin, Az Olsun Çok
Olsun Nimetlere Karşı Şükürsüz Kalmaması
3411- Cabir b. Abdillah
der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem). Ebu Bekr ve Ömer ile
birlikte bize geldi. Onlara yaş hurma ile su ikram ettim. Yiyip içtikten sonra
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunlar da (kıyamet gününde)
hesabı sizden sorulacak olan nimetlerdendir" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (er-Ravdu'n-nadır 1/403);
Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 3/338; Nesai 6/246.
Kişinin Kendisine
iyilikte Bulunan Müslüman Kardeşine Teşekkür Etmemesinin Kınanması
3412- Ömer b. el-Hattab der
ki: Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Filan kişinin, dua
edip güzel şeyler söylediğini gördüm. Senin ona iki dinar verdiğini de
söyledi" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Fakat ben
filan kişiye şu kadarla şu kadar arası vermeme rağmen o ne övgüde bulundu, ne
de güzel şeyler söyledi" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'lıku'r-rağib 2/8);
Şuayb: İsnadı kavıdir. Ahmed 3/4,16,3414.
Kendisine Yapılan
İyiliğe Karşılık Verecek Bir Şeyi Bulunmayan Kişinin Söylemesi Halinde Teşekkürü
Fazlasıyla Yapmış Olacağı Şey
3413- Usame b. Zeyd der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kişi
kendisine bir iyilik yapıldığı zaman yapana ‘‘Allah sana hayırlar ihsan etsin’‘
dediği zaman teşekkürünü en güzel şekilde yapmış olur."
[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağıb 2/55);
Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Tirmizi 2035.
Kişiye Nimet Verene
Şükretmesinin Gerekliliği
3414- Ömer b. el-Hattab
anlatıyor: Kendisi, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına girdi ve:
"Ey Allah'ın Resulü! Filanca kimseyi şükrederken gördüm. Çünkü o kişi,
senin, kendisine iki (altın) dinar verdiğini söyledi" dedi. Bunun üzerine
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Fakat filanca kişiye on ile yüz
(altın) dinar arasında verdim. Oysa o buna şükretmiyor ve bunu dile getirmiyor.
Sizden birisi benim yanımdan (muhtaç olmadığı halde) ihtiyacını koltuk altına
alarak çıkıyor. Oysa (hak etmediği halde aldığı) o mal, (o kişi için) ancak bir
ateştir" buyurdu. Ömer devamla der ki: Ben de: "Ey Allah'ın Resulü! O
zaman (hak etmedikleri şeyleri) onlara verme" dedim. Bunun üzerine
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onlar benden istemekte ısrar
ettiler. Allah ise benim cimri olmamam konusunda ısrar etti" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağlb 2/8);
Şuayb: İsnadı kavıdir. Bak hadis no: 3412.
iyilik Edeni Övmenin
Yapılan iyiliğin Karşılığı Sayılması
3415- Cabir b. Abdillah
der ki: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu
işittim: "Her kim bir iyiliğe karşı sadece övgüyle karşılık verebiliyorsa,
bu iyiliğe karşı şükrünü ifade etmiş olur. Yapılan iyilik karşısında sessiz
kalan kişi ise nankörlük etmiş olur. Olmayan bir şeyi olmuş gibi gösteren kişi
de yalandan elbise giymiş gibidir."
[Tahric:] Elbani: Hasen; Şuayb: İsnadı zayıftır. Ebu
Davud 4813; Tirmizi 2034.
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’i kullan:
ORUÇ / Bab: Oruç
Tutmanm Fazileti