Sahih

İbn Hibban

 

ZEKAT

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Bab: Zekat Vermeyene Yönelik (ilahi) Tehdit

 

Allah'ın Farzlarına Yönelik Cimri, Allah'ın Düşmanlarına Karşı Savaşta da Korkak Olmanın Kınanması

 

3250- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "insanda bulunan (huy)ların en kötüsü, aşırı cimrilik, hırs ve şiddetli bir korkaklıktır."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 2267); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 2/320; Ebu Davud 2511.

 

 

 

Cimrilikle İmanın Müslümanın Kalbinde Bir Araya Gelmemesi

 

3251- Ebu Hureyre der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Yüce Allah yolunda solunan toz ile cehennem ateşinin dumanı kulun içinde asla bir araya gelmezler. Bir kulun kalbinde iman ile cimrilik bir arada bulunmazlar."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Mişkat 3828); Hadis sahih liğayrihidir. Ahmed 2/342; Nesai 6/13; Bak hadis no: 4588.

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Zekat Verilmesine Engel Olan Kimse İle Hicretten Sonra Dinden Dönen Bedeviyi Lanedemesi

 

3252- Abdullah (b. Mes'ud) der ki: "Faizi yiyen ve yediren, faizli bir akdi bilerek yazan ve buna şahit olanlar, güzellik için dövme yapan ve yaptıran, vakti geçene kadar zekat, geciktiren ve hicret ettikten sonra dönüp çöle yerleşenler kıyamet gününde Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diliyle lanetlenmişlerdir."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağib 3/49); Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed 1/409; Nesai 8/147.

 

 

 

Malının Zekatını Vermeyenin Kıyametteki Cezası

 

3253- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Zekatı ödenmeyen her mal (para) sahibi için, kulları arasında Yüce Allah'ın hüküm vereceği, uzunluğu sizin için elli bin yıl olan bir günde (kıyamet gününde) ateşte kızdırılmış levhalara dönüşür ve haklarını vermeyen sahiplerini alınlarından ve sırtlarından dağlarlar. Bu durum tüm insanların hesabı görülünceye kadar devam eder ve sonra cennet veya cehenneme giden yolu gösterilir. Zekatı ödenmeyen her deve sahibi uzunluğu elli bin yıl olan bir günde (kıyamet gününde) geniş bir alanda yere yatırılır ve bu develer ayaklarıyla onu çiğner, ağızlarıyla ısırırlar. En sondaki deve de geçince en başta ki deve bir daha geri döner. Bu durum tüm insanların hesabı görülünceye kadar devam eder ve sonra cennet veya cehenneme giden yolu gösterilir. Zekatı ödenmeyen her koyun sahibi uzunluğu elli bin yıl olan bir günde (kıyamet gününde) geniş bir alanda yere yatırılır ve içlerinde çarpık boynuzlu, boynuzsuz ve kırık boynuzlu olmamak kaydıyla bu koyunlar tırnaklarıyla onu çiğner, boynuzlarıyla vururlar. En sondaki koyun geçince en başta ki koyun bir daha geri döner. Bu durum tüm insanların hesabı görülünceye kadar devam eder ve sonra cennet veya cehenneme giden yolu gösterilir."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1462); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/262; Müslim 987/26; Nesai 5/12.

 

 

 

Allah'ın Malındaki Hakkını Vermeyenin Kıyamet Gününde Göreceği Azap

 

3254- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Zekat hakkı verilmeyen mal gelecektir. Zekat hakkı verilmeyen develer (kıyamet günü) gelerek sahibini tabanlarıyla ezer, (zekatı verilmeyen) sığırlar ve koyunlar gelip sahibini toynaklarıyla ezer ve boynuzları ile süserler. (Zekatı verilmeyen) kenz (altın, gümüş, para) ise keLbir erkek yılan suretinde gelir ve (kıyamet günü) sahibine rastlar. Sahibi ondan kaçar. Sonra yine sahibinin önüne çıkar. Sahibi yine kaçarak: ‘‘Senin benimle ne işin var?’‘ diye sorar. Yılan ‘‘Ben senin kenzinim (zekatı verilmemiş malınım). Ben senin kenzinim’‘ der. Sahibi, kendini eliyle yılandan korumaya çalışsa da yılan onun elini lokma lokma yer."

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen sahih (Sahih Ebu Davud 1462); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/520; Buhari 1402; Nesai 6/23; 1786.

 

 

 

Allah'ın Hakları (Zekatları) Verilmemiş Olan Dört Ayaklıların Kıyamet Gününde Sahiplerini Çiğnemeleri

 

3255- Cabir b. Abdillah der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Kişinin develeri olur da onlardan bir hayır işlemezse, bu develer kıyamet günü en çok oldukları zaman sayısınca gelip karşısına dikilirler. Bu kişi geniş bir alanda oturtulur ve bu develer onu ayakları ve toynaklarıyla çiğnerler. Kişinin (zekatını vermediği) sığırlar kıyamet günü en çok oldukları zaman sayısınca gelip karşısına dikilirler. Bu kişi geniş bir alanda oturtulur ve bu sığırlar onu boynuzlarıyla süsüp ayaklarıyla çiğnerler. Bunlar arasında ne boynuzsuz, ne de boynuzu kırık olan yoktur. Kimin kenz (malı) olup ta zekatını vermezse, bu malı kıyamet günü kel bir yılan olarak gelir ve ağzını açarak onu kovalar. Yılan ona yetişince kişi kaçar. Bunun üzerine Rabbi ona: ‘‘Sakladığın (biriktirdiğin) malını al, benim ona ihtiyacım yoktur'' diye seslenir. Kişi bu maldan kaçamayacağını anlayınca elini onun ağzına sokar, o da, erkek hayvanın (yemini) kıtır kıtır yemesi gibi onun (elini) kıtır kıtır yer."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 558); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 3/321; Müslim 988/27; Nesai 5/27; Darlını 1/380.

 

 

 

Söz Konusu Hadiste Zikredilen Hayır ve Haktan Kastın Nafile Değil, Farz Zekat Olması

 

3256- Ebu Zer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Canım elinde olana yemin olsun ki, zekatını vermedik deve veya sığır veya koyun bırakan kişiye kıyamet gününde bu sığır veya deve veya koyunlar en iri ve en semiz haliyle gelip ayaklarıyla kendisini tepeler boynuzlarıyla süserler. En son hayvan üzerinden geçince en baştaki hayvandan bir daha başlayarak tekrar tekrar üzerinden geçerler. Bu durum tüm insanların hesabı görülünceye kadar devam eder."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağib 1/267); Şuayb: İsnadı sahihtir. Buhari 1460; Müslim 990; Tirmizi 617; Nesai 5/29; İbn Mace 1785; Darimi 1/381.

 

 

 

Geride Bir Hazine Bırakanın Kıyamette: Göreceği Ceza

 

3257- Sevban'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Kim kendisinden sonra geriye zekatını vermediği bir hazine bırakırsa kıyamet günü o hazine iki gözlü güçlü bir yılan olarak karşısına çıkarırır. Yılan onun peşine düşer. Adam: ‘‘Sen kimsin?’‘ diye sorar. Yılan da:

 

‘‘Ben, kendinden sonra geriye bıraktığın hazinenim’‘ der. Yılan, onun peşinden gelmeye devam eder ve elini ağzına alarak yer. Sonra da vücudunun diğer taraflarını (yiyip bitirinceye kadar) onun peşini bırakmaz"

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağib 1/269); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih.

 

 

 

Kişinin (Dünyadayken) Geride Bırakrığı Malından Kıyamet Gününde Korunmaya Çalışması

 

3258- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kıyamet günü kişinin (zekatını vermediği) malı, kel ve boynuzlu bir yılan olup peşinden gider. Kişi de bu yılandan korunmaya çalışır. Yılan, parmağından yakalayıp ısırana kadar bu kişinin peşini bırakmaz.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 558); Şuayb: İsnadı kavidir. Ahmed 2/355; Buhari 1403; Nesal 5/39.

 

 

 

Hazine Biriktirenlerin Cehennem Ateşinde Cezalandırılması

 

3259- Ahnef b. Kays anlatıyor: Medine'ye geldim. Kureyş'in ileri gelenlerinden bir grubun içinde otururken eski elbiseli, kaba vücutlu ve sert bakışlı bir adam çıkıp geldi, grubun başında dikildi ve: "Mal biriktirenlere müjdele! Cehennem ateşinde pişirilmiş taşlar memelerinin uçlarına konulacak, omuzları arasından çıkacaklar. Omuzları arasına konulacak ve memelerinin uçlarından çıkacak ve sarsılacaklar!" dedi. Bunun üzerine oradakiler başlarını önlerine eğdiler. içlerinden birinin çıkıp da ona bir karşılık verdiğini görmedim. Sonra adam dönüp gitti. Ben de peşinden gittim. Adam gidip bir direğin dibinde oturunca, yanına varıp da: "Gördüğüm kadarıyla o adamlar senin söylediklerinden pek hoşlanmadılarl" dedim. Bana şöyle karşılık verdi:

 

Onların hiçbir şeye aklı ermez! Dostum Ebu'l-Kasım (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir defasında beni çağırdı. Yanına gittiğimde bana: "Uhud dağını görüyor musun?" diye sordu. Beni bir şey için oraya göndereceğini düşünerek, akşama ne kadar kaldı diye Güneş'e baktım. Sonra: "Evet! Görüyorum!" dedim. Bana: "Onun kadar altınımın olmasını ve sadece üç dinar bırakıp gerisini infak etmeyi arzu ederdim" buyurdu. Oysa onlar, düşünmeden dünya malını biriktiriyorlar.

 

Kendisine: "Kureyşli kardeşlerinle aranda ne var (ki gidip onlardan bir şeyler almıyorsun?)" diye sorduğumda bana: "Rabbine and olsun ki Yüce Allah'a ve Resulüne kavuşuncaya kadar onlardan ne dünyalık bir şeyler isterim, ne de din konusunda onlara bir şey danışırım!" karşılığını verdi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1028); Şuayb: Buhari'nin şartınca sahihtir. Ahmed 5/160; Buhari, 1407; Müslim 992.

 

 

 

Ebu Zer'in Bu Sözü Kendinden Değil de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den işittiği Hakkında

 

3260- Ahnef b. Kays der ki: Kureyş'ten bir grubun içinde bulunuyordum. Bu sırada Ebu Zer: "Mal biriktirenleri, dağlama izi yanlarında çıkacak şekilde sırtlarının dağlanmasıyla müjdele. Bir de dağlama izi alınlarından çıkacak şekilde arkalarının dağlanmasıyla müjdele" diyerek geldi ve bir kenara çekilip bir sütunun dibinde oturdu. "Ben: "Bu kişi kimdir?" dediğimde: "Bu Ebu Zer'dir'' dediler. Bunun üzerine yanına gidip: "Az önce söylediğini duyduğum bu şey de nedir?" dediğimde: "Ben ancak onların Peygamberlerinden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işitmiş olduğum bir şeyi söyledim" karşılığını verdi. Kendisine: "Verilen atiyye (maaş) konusunda ne dersin?" dediğimde ise: "Onu al, çünkü bugün o bir yardımdır. Eğer verilen şey dinin karşılığında verilen bir şey ise onu alma bırak'' karşılığını verdi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Müslim 992/35.

 

 

 

Söz Konusu Bu Cezaların Zekatını Veren Değil, Vermeyenler için Olduğunu Bildiren Haber

 

3261- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Zekat hakkı verilmeyen mal gelecektir. Zekat hakkı verilmeyen develer (kıyamet günü) gelerek sahibini tabanlarıyla ezer, (zekatı verilmeyen) sığırlar ve koyunlar gelip sahibini toynaklarıyla ezer ve boynuzları ile süserler. (Zekatı verilmeyen) kenz (altın, gümüş, para) ise kel bir erkek yılan suretinde gelir ve (kıyamet günü) sahibine rastlar. Sahibi ondan kaçar. Sonra yine sahibinin önüne çıkar. Sahibi yine kaçarak: ‘‘Senin benimle ne işin var?’‘ diye sorar. Yılan ‘‘Ben senin kenzinim (zekatı verilmemiş malımm). Ben senin kenzinim’‘ der. Sahibi, kendini eliyle yılandan korumaya çalışsa da yılan onun elini lokma lokma yer.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca sahihtir. Bak hadis no: 3254.

 

 

 

Ahirette Sahibinin Allah Tarafından Cezalandırmasına Sebep Olan Kenzin Gizlenmiş Olduğu Halde Zekatı Verilen Değil, Açıkta Olmasına Rağmen Zekatı Verilmeyen Kenz Olduğunu Bildiren Haber

 

3262- Talha b. Ubeydillah şöyle demiştir: Necd ahalisinden saçı başı dağınık bir adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi. Uzaktan mırıltısı duyuluyor, ancak ne dediğini anlayamıyorduk. Yaklaştığında Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) islam'ı sorduğunu gördük. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Gecesi ve gündüzüyle günde beş vakit namaz kılmak" buyurdu. Adam: "Kılmam gereken başka namaz var mı?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır! Ancak nafile kılabilirsin" buyurdu ve: "Bunun yanında Ramazan orucunu tutmak" diye devam etti. Adam: "Tutmam gereken başka oruç var mı?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır! Ancak nafile tutabilirsin" buyurdu. Ardından Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama zekatı zikretti. Adam: "Vermem gereken başka bir şey var mı?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır! Ancak nafile olarak verebilirsin" buyurdu. Adam dönüp giderken: "Vallahi bundan ne fazla, ne de eksik yaparım" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arkasından: "Doğruyu söylüyorsa kurtuldu demektir" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 1/75; Bak hadis no: 1724.

 

 

 

Hadis ilminde Derinliği Olmayan Kişilere Cehennem Ateşini Fani ve Geçici Dünyada Altın Bırakıp Göçenlerin Hak Ettiği izlenimi Veren Haber

 

3263- Abdullah b. Mes'ud der ki: Suffe'de kalan adamlardan biri ölünce heybesinde iki dinar bulundu. Bunu Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zikrettiklerinde: "Bundan dolayı (ahirette) iki defa dağlanacaktır" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen sahih (et-Ta'liku'r-rağib 2/43); Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 1/457.

 

 

 

işitenlere Müslümanın Geride Kalanlara Dünyalık Bir Şey Bırakmadan Ölüp Gitmesi Gerektiği izlenimi Veren Bir Diğer Haber

 

3264- Seleme b. el-Ekva' der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraberken bir cenaze getirildi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Namazını kıldır" denildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Geride borç bıraktı mı?" diye sorunca: "Hayır" dediler. "Geride mal bıraktı mı?" diye sorunca: "Evet, üç dinar bıraktı" dediler. Bunun üzerine: "O zaman (kıyamet gününde bunlardan dolayı) üç defa dağlanacaktır" buyurdu. Sonrasında bir cenaze daha getirildi ve: "Ey Allah'ın Peygamberi! Namazını kıldır" denildi Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Geride borç bıraktı mı?" diye sorunca: "Evet" dediler. "Geride mal bıraktı mı?" diye sorunca: "Hayır" dediler. (Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun namazını kılmayınca) Ensar'dan Ebu Katade adında bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Borcunu ben öderim" deyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun da namazını kıldırdı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağib 2/44); Şuayb: Buhari'nin şartınca sahihtir. Ahmed 4/50; Buhari 2289; Nesai4/65.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in "iki ve Üç Dağlama" Sözüyle insanlardan Israrla ve Azla Yetinmeyerek Dilenmiş Ölen Kimseyi Kasdettiğine Delalet Eden Haber

 

3265- Ebu Said el-Hudri anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), (bir gün) bir altın bölüştürürken o sırada O'na bir adam geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Bana da ver" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona da verdi. Daha sonra adam: "Bana daha fazla ver" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona üç kat fazla verdi. Sonra adam, dönüp gitti. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir adam bana gelip benden (hak etmediği halde) bir şeyler istiyor, ben de ona (istediği şeyi) veriyorum. Sonra benden (yine bir şey) istiyor, ben de ona üç kat fazla veriyorum. Sonra da dönüp gidiyor. Ailesinin yanına (bu şekilde) dönüp gittiğinde (aslında) giysisinin içerisine bir ateş koymuş oldu" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (et-Ta'lıku'r-rağib 2/8); Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Bab: Zekatın Farzı