Sahih İbn Hibban |
CENAZELER |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Fasıl: Ölmek Üzere
Olanlar
3002- Ma'kil b. Yesar'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır:
"Ölülerinize Yasin suresini okuyunuz.''
[Tahric:] Elbani: Zayıf (el-İrva' 688; Mişkat 1622);
Şuayb: İsnadı zayıfur. Ahmed 5/26, 5/27; EbU Davud 3121; İbn Mace 1448.
Ebu Hatim der ki:
"Ölülerinize Yasin okuyun" sözüyle ölmüş olana değil ölmek üzere
olana okunması kasdedilmiştir. "Ölülerinize La ilahe illallah sözünü
telkin edin" sözüyle de aynısı murad edilmiştir.
Ölmek Üzere Olana
Kelime-i Şahadeti Telkin Etme
3003- Ebu Said der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ölmek üzere olanlarınıza ‘‘La
ilahe illallah’‘ sözünü telkin ediniz" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Ahkamu'l-ceniliz 19; Şuayb:
İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 3/3; Müslim 1916; Ebu Davud 3117;
Tirmizi 976; Nesai 4/5; İbn Mace 1445.
Bu Emrin Veriliş Nedeni
3004- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Ölmek
üzere olanlarınıza ‘‘La ilahe illallah’‘ sözünü telkin edin. Çünkü ölüm anında
son sözü ‘‘La ilahe illallah’‘ olan kimse, ömründen bir günde cennete girer.
Bundan önce yaşadıklarının bir önemi yoktur."
[Tahric:] Elbani: Hasen (el-İrva' 3/150); Şuayb: Hadis
sahihtir. Müslim 917; İbn Mace 1444.
Ölmek Üzere Olan Kişi
için Allah'tan Bağışlanma Dilemenin Emredilmesi
3005- Ümmü Seleme der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ölmek üzere olan birinin
yanında olduğunuz zaman hayırlı söz söyleyin. Çünkü melekler dediğinize amin
derler," Ümmü Seleme der ki: Ebu Seleme vefat ettiği zaman: ''Ne diyeyim,
ey Allah'ın Resulü?" diye sordum. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Allahım! Onu bağışla ve onun arkasından bize salih bir bedel ver, de
buyurdu. Ümmü Seleme der ki: "Allah bana onun yerine bedel olarak
Muhammed'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) verdi.''
[Tahric:] Elbani: Hasen (İbn Mace 1447); Şuayb: İsnadı
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 6/322; Müslim 919; Ebu
Davud 3115; Tirmizi 977; Nesai 4/4; İbn Mace 1447.
Ölmek Üzere Olan
Kimseler için Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Çağırılması
3006- Ebu Said el-Hudri
anlatıyor: Biz, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (Medine'ye)
gelişinde; ölü can vereceği zaman O'na (bunu) haber verirdik. O da (gelip) ölen
kişinin yanında hazır bulunur ve vefat edinceye kadar ona istiğfarda bulunurdu.
Vefat ettiğinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve beraberindekiler
(oradan) ayrılırdı. Bazen bu durum Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i
koyarak fazlaca uzardı. Biz bunun zorluğunu endişe ettiğimizde topluluğun bir
kısmı, bir kısmına: "Vallahi, eğer biz vefat etmedikçe hiçbir kimsenin
(ölümünü) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e haber vermesek, vefat
ettiğinde O'na haber versek, çünkü bu durumda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) üzerine bir zorluk ve O'nu (burada) alıkoyma söz konusu olmaz"
dedik.
Biz de (böyle) yaptık.
Nihayet (bir kişi) öldükten sonra ancak onun ölümünü Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e haber veriyorduk. O da gelip ölünün üzerine cenaze namazı
kılıp istiğfarda bulunuyordu. Bazen Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu
andan itibaren hemen oradan ayrılırdı. Bazen de ölü defnolununcaya kadar orada
kalırdı.
Sonra da: "Vallahi,
biz Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i (burada) hazır bundurmayalım da
O kendi evinde iken onun üzerine namaz kılması için ölülerimizin cenazelerini
O'nun yanına (Mescid-i Nebevı'ye) taşıyalım. O zaman bu, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) için daha faydalı ve daha kolayolur" dedik.
Nihayet böyle de yaptık.
Dolayısıyla da bu uygulama (cenaze namazlarının mescidlerde kılınması), bugüne kadar
böyle devam etti.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Ahkamu'l-cenaiz 87); Şuayb:
Ravileri güvenilir kimselerdir. Ahmed 3/66.
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’i kullan: