Sahih İbn Hibban |
SALAT |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Bab: Cuma Namazı
Günlerin En
Faziletlisinin Cuma Günü Olması
2770- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır:
"Güneş, Cuma gününden daha faziletli bir gün üzerinde doğmaz ve batmaz. Şu
iki ağırlık; cinler ve insanlardan başka bütün canlılar Cuma gününden
korkaflar."
[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağib 1/279);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/457.
Kişinin Cuma Günü
Yaptığında Cennet Ehlinden Olacağı Hasletler
2771- Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle
buyururken işitmiştir: "Beş şey vardır ki, kim onları bir günde işlerse
Allah o kimseyi cennetliklerden yazar: Kim bir hastayı ziyaret ederse, bir
cenazeye katılırsa, bir gün oruç tutarsa, cumaya giderse ve bir köleyi
hürriyetine kavuşturursa."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1023);
Şuayb: İsnadı kavidir.
Cuma Gününde Var Olan ve
Her Dua Edenin Duasının Karşılık Bulacağı Saat
2772- Ebu Hureyre
anlatıyor: Ben, (bir gün) Tur dağına çıktım. Ka'bu'l-Ahbar ile karşılaştım.
Derken onunla birlikte oturdum. Bana Tevrat'tan nakilde bulundu, ben de ona
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den nakilde bulundum. Ona nakilde
bulunduğum şeyler içerisinde şu da vardı: Ben: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ‘‘içerisinde güneşin doğduğu en hayırlı gün, Cuma günüdür. O
günde; Hz. Adem yaratıldı, (yeryüzüne) indirildi, o gün tövbesi kabul edildi, o
gün öldü ve o gün kıyamet kopacaktır. insanlar ile cinlerden başka bütün
hayvanlar Cuma günü sabahından güneşin doğuşuna kadar kıyametin kopacağından
korktukları için kıyameti görmezler. Yine Cuma gününde öyle bir saat vardır ki,
Müslüman bir kul namaz kılarken Allah'tan bir şey ister de istediği şey o saate
rastlarsa Allah muhakkak o şeyi o kimseye verir!’‘ buyurdu" dedim.
Ka'b: "O, her
senede bir gün müdür?" diye sordu. Ben de: "Bilakis o, her Cumada
(bir saattir)!" dedim. Bunun üzerine Ka'b, Tevrat'ı okudu ve:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) doğru söylemiştir. (O saat her
Cumadadir)!" dedi.
2772/a- Ebu Hureyre
devamla der ki: Derken Basra b. Ebı Basra el-Cıfarı ile karşılaştım. O, (bana):
"Nereden gelmektesin?" diye sordu. Ben de: "Tur
(dağın)dan!" dedim. O tekrar: "Eğer sen oraya çıkmadan önce sana
yetişmiş olsaydım, sen oraya çıkmazdın. Çünkü ben, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'i: ‘‘Üç mescid dışında ziyaret için adım atılmaz:
(Mekke'deki) Mescid-i Haram, (Medine'deki) benim bu mescidim ve (Kudüs'teki)
Mescid-i İlya -veya Mescid-i Aksa!’‘ buyurduğunu işittim" dedi. -Ravi
burada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in; Mescid-i ilya mı, yoksa
Mescid-i Aksa mı dediğinde şüpheye düştü.-
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahın Ebi Davud 962;
Ahkamu'l-cenaiz 287); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre
sahihtir. Muvatta 1/108; Ahmed 1/486, 1046; Tirmizi 491; Darimi 1/368.
2772/b- Ebu Hureyre
devamla der ki: Sonra Abdullah b. Selam ile karşılaştım. Ona, (Tur Dağı'nda)
Ka'bu'I-Ahbar'la birlikte oturduğumu ve onunla Cuma günü ile ilgili
konuştuklarımdan bahsettim. Ona: "Ka'b: ‘‘O, her senede bir gündür!’‘
dedi" dedim. Abdullah b. Selam: "Ka'bu'I-Ahbar, doğru söylememiş!"
dedi, Ona: "Fakat Ka'b el-Ahbar, (bu hususta) Tevrat'ı okudu ve
(Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i doğrulayarak): ‘‘Bilakis o saat,
her Cumada imiş’‘ dedi" dediğimde, Abdullah b. Selam: "Ka'b doğru
söylemiş!" dedi.
Abdullah b, Selam
devamla: "Ben, o saatin hangi saat olduğunu biliyorum!"
deyince, ona: "O
zaman onun, hangi saat olduğunu bana bildir!" dedim. Abdullah b. Selam:
"O, Cuma gününün güneş batmadan önceki son saatidiri" karşılığını
verdi. Ona: "O, Cuma gününün güneş batmadan önceki son saati nasıl olur? Çünkü
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Müslüman kul namaz kılarken!’‘
buyuruyor. Oysa o saatte namaz kılınmaz!" dediğimde, Abdullah b. Selam:
''Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Kim namaz kılar da kıldığı yerden
ayrılmadan oturduğu yerde diğer namazı beklerse o kimse namazda imiş gibi
sayılır!’‘ buyurmadı mı?" dedi. Ona: "Evet, (buyurdu)!"
dediğimde, Abdullah b. Selam: ''İşte o saat, (benim dediğim) bu saattir!"
karşılığını verdi.
Cumada Bulunan Bu Saatte
Şer için Değil Hayır için Yapılan Duaya Yüce Allah'ın icabet Etmesi
2773- Ebu Hureyre der
ki: Ebu'I-Kasım (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cuma gününde öyle bir an
vardır ki müslüman kişi namazını bu ana denk getirdiği zaman Allah'tan hayır
namına ne istese kendisine verilir" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 1/108; Ahmed 2/230; Buhari 6400;
Müslim 852; Nesai 3/110; İbn Mace 1137.
insanların Cumaya
Gelmelerindeki Farka Göre Sevap Almaları
2774- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"(Cuma gününde) mescidin her bir kapısında iki melek durur ve gelenleri
sırasıyla yazarlar. (Cuma namazına) ilk gelen kişi deve kesmiş gibi, ondan
sonra gelen sığır kesmiş gibi, ondan sonra gelen koyun kesmiş gibi, ondan sonra
gelen kuş kesmiş gibi, ondan sonra gelen de sadaka olarak yumurta vermiş gibi
sevap kazanır. imam minbere oturduğu zaman da yazdıkları sahifeler dürülür.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağib 1/253);
Şuayb: Ravileri Sahih ricalidir. Ahmed 2/259; Buhari 929; Müslim 850/24; Nesai
2/116; İbn Mace 1092; Darimi 1/363.
Bu Faziletin, Cumaya
Cünüplükten Gusül Gibi Bir Yıkanmayla Gelen Kimse Hakkında Olması
2775- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Cuma günü cünüplükten yıkanarak erkenden namaza gelen kişi, deve kesmiş
gibi sevap kazanır. ikinci saatte gelen kişi, sığır kesmiş gibi sevap kazanır.
Üçüncü saatte gelen kişi, büyük bir koç kesmiş gibi sevap kazanır. Dördüncü
saatte gelen kişi, tavuk kesmiş gibi sevap kazanır. Beşinci saatte gelen kişi
de, sadaka olarak yumurta vermiş gibi sevap kazanır. imam yanlarına çıktığı
zaman da melekler zikri / hutbeyi dinlemek üzere hazır bulunurlar."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 378). Muvatta
1/101; Ahmed 2/460; Buhari 881; Müslim 850/10; Ebu Davud 531; Tirmizi 499;
Nesai 3/99.
Ebu Hatim der ki: Bu
hadis, "tI3)" ifadesinin, sadece zevalden sonrası için kullanıldığını
söyleyenlerin aksine gündüzün her saati için kullanıldığını açık bir şekilde
göstermektedir.
Şartlarına Uygun Olarak
Cumaya Gelen Kimseye Yüce Allah'ın Diğer Cumaya Kadar Mağfiret Etmesi
2776- Selman'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kişi cuma günü yıkanıp elinden geldiğince temizlenir, yağından sürünür,
evindeki kokudan kokulanıp cumaya gelir, iki kişiyi ayırıp aralarında oturmadan
kılabildiğince nafile namaz kılar, imam hutbeye çıkıp konuştuğu zaman susup dinlerse
diğer cumaya kadar işleyeceği günahları bağışlanır.''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari'nin
şartınca sahihtir. Ahmed 5/438; Buhari 883; İbn Mace 1097; Darimi 1/362.
Maddi imkanı Olan Kişiye
iki Temiz Giysi Edinmesi ve Bunları Sadece Cuma Namazı için Giymesinin
Emredilmesi
2777- Aişe ve Yahya b.
Said yoluyla biri anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cuma günü
hutbe verdi. Derken onların üzerinde (bedevilerin giydiği çizgili hırka
türünden) kaplan (renginde) giysiler gördü. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her hangi biriniz -maddi imkan bulursa- iş
elbiselerinden başka Cuma günü için iki giysi edinmesinde hiç bir sakınca
yoktur" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 989-990);
Şuayb: Hadis şahitleriyle hasendir. İbn Mace 1096.
Misvak Kullanmak ile
Kişinin En Güzel Giysilerini Giymesinin iki Cuma Arasındaki Günahların
Bağışlanmasına Vesile Olan Cumanın Şartlarından Olmaları
2778- Ebu Hureyre ile
Ebu Said el-Hudri anlatıyor: Biz, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i
şöyle buyururken işittik: "Kim Cuma günü boy abdesti alır, dişlerini
misvaklar, yanında varsa (güzel) koku sürünür, en güzel elbisesini giyer, sonra
da mescide varıp insanların boyunlarını aralayarak ilerlemez ve Allah'ın
kendisine takdir ettiği rükuya varır; imam (hutbe için minbere) çıktığı zaman
namazını bitirinceye kadar (konuşmayıp) susarsa, (onun bu durumu) bu cuma ile
geçmiş cuma arasındaki (günah)lar için kefarettir."
[Tahric:] Elbani': Sahih (Sahih Ebu Davud 371); Şuayb:
İsnadı kavi'dir. Ahmed 3/81; Ebu Davud 343.
Bu Lütfun Cumaya Gelmek
için Gusül Almasa Bile Bu Vasıflarla Abdestli Gelen Kimseyi de Kapsaması
2779- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır:
"Kim (Cuma günü) abdest alır ve abdestini (kurallarına göre) en güzel
şekilde yapar, sonra Cuma namazına gider, (imamın minberde verdiği hutbeyi)
dinler ve (hiçbir şey konuşmadan) susarsa, bu cuma ile geçmiş cuma arasında ve
(buna ilave olarak) üç gün ziyadesiyle (günahları) bağışlanır. Kim de (hutbe
sırasında) küçük çakıl taşıyla dokunu(p oyna)rsa boşa emek çekmiş olur."
[Tahric:] Elbani': Sahih (Sahih Ebu Davud 371); Şuayb:
İsnadı Buhari"nin şartınca sahihtir. Ahmed 2/424; Müslim 857; Tirmizi'
498; İbn Mace 1090.
Ebu Hatim der ki: Hadis
ilminde derinliği olmayan kişi Cumadan Cumaya sekiz gün olduğunu düşünebilir.
Oysa öyle değildir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) burada "Cumadan
diğer Cumaya kadar" dememiştir. Cuma namazının vakti güneşin tepe
noktasını aşmasıyla başlar. Cuma günü güneşin tepe noktasını aşmasından diğer
Cuma güneşin tepe noktasını aşmasına kadar arada yedi gün vardır. Zikredilen üç
gün ilave ile de sayı on güne çıkmaktadır. Yüce Allah: "Kim bir iyilik
yaparsa ona on katı verilir" (En'am 160) buyurur. Bu da kitaplarımızda her
zaman dediğimiz gibi kişi, bir laatte bulunduğu zaman Yüce Allah buna karşılık
o kişinin henüz yapmamış olduğu günahları bile bağışlar.
2780- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadir:
"Kim Cuma günü boy abdesti alır ve boy abdestini de (kurallarına göre) en
güzel şekilde yapar, giysilerinin en uygun olanını giyer, evinin kokusundan veya
(saçlara kokulu) yağından sürerse bu, cuma ile geçmiş cuma arasında ve (buna
ilave olarak) üç gün ziyadesiyle (günahları) bağışlanır."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Müslim 857
Yüce Allah'ın Malum
Vasıflarla Cumaya Gelen Kimseye Her Adımına Bir Senelik ibadet Sevabı Verme
Lütfunda Bulunması
2781- Evs b. Evs
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim:
"Her kim Cuma günü erkenden yıkar, yıkanır, erkenden yola düşüp yürüyerek
gider, (imama) yakın bir yerde oturup gereksiz şeyler konuşmadan sessizce
hutbeyi dinlerse, Yüce Allah attığı her adıma karşılık gündüzleri oruçla
geceleri de ibadetle geçirilmiş bir senelik amel sevabı yazar.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 373). Ahmed
4/104; Ebu Davud 345; Tirmizi 496; Nesai 3/95; İbn Mace 1087; Darimi 1/363.
Ebu Hatim der ki:
"....." ifadesinden kasıt başı yıkamaktır. "...."
ifadesinden kasıt kişinin kendi kendine yıkanmasıdır, Zira o zaman insanlarının
saç örgüleri bulunuyordu ve sık sık onları yıkamaları gerekiyordu,
"...." ifadesinden kasıt erkenden yıkanmadır. "....."
ifadesinden kasıt ise erkenden cumaya gitmektir.
"Yıkar" ve
"Yıkanır" ifadelerine Yönelik Yaptığımız levilin Doğruluğuna Delalet
Eden Haber
2782- Tavus el-Yemanı
bildiriyor: ibn Abbas'a: "Bazıları Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ‘‘Cuma günü cünüp olmasanız dahi yıkanın, başınızı yıkayın ve kokular
sürün’‘ buyurduğunu söylüyorlar" dediğimde, ibn Abbas: "Koku için
böyle buyurduğunu bilmiyorum, ama yıkanma konusunda evet, öyle buyurdu"
karşılığını verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahihu't-Terğib 692); Şuayb:
İsnadı kavidir. Ahmed 1/265; Buhari884; Müslim 848.
Ebu Hatim der ki:
"Cünüp olmasanız dahi" sözü, Cuma günü güneş çıktıktan sonra
cenabetten yıkanmanın Cuma günü yıkanmasının yerine geçebileceğini
göstermektedir. Hadis ayrıca Cuma günü yıkanmanın farz olmadığının delilidir.
Zira farz olsaydı cünüplükten yıkanma Cuma günü için yıkanmanın yerini
tutmazdı.
Cuma Namazının Gerçekte
iki Değil, Dört Rekat Olduğunu iddia Edenin Kavlini çürüten Haber
2783- Ömer b. el-Hattab
anlatıyor: Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in diliyle sabit olduğu üzere
yolcu namazı, Ramazan bayramı namazı, kurban bayramı namazı ve Cuma namazı iki
rekattır. Bu, tamamdir. Kısaltma şeklinde değildir.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 638); Şuayb: Ravileri
güvenilir kimselerdir. Ahmed 1/37; Nesai 3/183; İbn Mace 1063.
Bizden Önce Kendilerine
Cuma Farz Kılınanların ihtilafı
2784- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Biz zaman olarak diğer ümmetlerden sonra geldik, ama kıyamet gününde
diğer tüm ümmetlerden önde olacağız. Bizden önceki ümmetlerden her birine kitap
verildi, ancak son (ve diğerlerini nesheden) Kitap bize indirildi. Allah bizden
önceki ümmetlere bu günün (cuma gününün) namazını farz kıldı, ancak onlar bu
gün konusunda ihtilafa düştüler. Diğer insanlar gün konusunda bizden sonra
gelirler. Yarın (cumartesi) Yahudilerin, diğer gün de (pazar) Hıristiyanların
mübarek günüdür."
Musa b. Muhammed
ez-Zühli'yi Antakya'da işittim. Dedi ki: el-Müzeni: "Hadis metninde geçen
‘‘beyde’‘ ama anlamına gelmektedir" dediğini işittim.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed
2/274; Buhari 6624; Müslim 855; Nesai 3/85; İbn Mace 1083.
Kişiye Gafillerden
Yazılma Korkusuyla Cuma Namazlarına Devam Etmenin Emredilmesi
2785- Abdullah b. Ömer
ile Abdullah b. Abbas anlatıyor: ikisi de, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in minberde şöyle buyurduğuna şahitlik etmişlerdir: "Bazı
kimseler, ya Cuma namazını terk etmekten kesinlikle vazgeçerler ya da Allah
onların kalplerine kesinlikle mühür vurur. Ozaman onlar, kesinlikle gafillerden
olurlar."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2967);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 1/239; Müslim 865; Nesai 3/88.
Yüce Allah'ın Üç Kez
(Peşpeşe) Cuma Namazını ihmal Ederek Terkeden Kimsenin Kalbini Mühürlemesi
2786- (Sahabeden olan)
Ebu'I-Ca'd ed-Damrı'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: "Kim ilgisizlik göstererek / kayıtsız kalarak Cuma
namazını üç defa terk ederse Allah onun kalbini mühürler."
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (Mişkat 1371;
et-Ta'liku'r-rağib 1/259); Sahih Ebu Davud 365); Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed
3/424; Ebu Davud 1052; Tirmizi 500; Nesai 3/88; Darimi 1/369.
Vasfedilen Şekilde
Cumayı Terkeden Kişinin Kalbini Yüce Allah'ın Mühürlemesi
2787- Ebu Hureyre,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildirir:
"insanoğlu bir hata (günah) işlediği zaman kalbine siyah bir nokta düşer.
Eğer bu günahı terk edip istiğfar ve tövbe ederse kalbi temizlenir. O günahını
tekrar ederek çoğaltırsa siyah nokta bütün kalbini kaplar. O da Allah'ın
zikretmiş olduğu: ‘‘Hayır! Bilakis onların işlemekte oldukları (kötülükler)
kalplerini kirletmiştir’‘ (Mutaffifin 14) ayetinde olduğu gibi
kirlenenlerdir.''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı kavidir. Ahmed
2/297; Tirmizi 3334; İbn Mace 4244.
2788- Semure (b.
Cundub)'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Kim Cuma namazını kaçırırsa bir dinar altın sadaka versin. Eğer
bir dinar altın bulamıyorsa o zaman yarım dinar altın sadaka versin."
[Tahric:] Elbani: Zayıf (Daif Ebi Davud 195); Şuayb:
İsnadı zayıfhr. Ahmed 5/14; Ebu Davud 1053; Nesai 3/98; Bak hadis no: 2789.
Mendub Olarak Gelen Bu
Emrin Mazereti Olanlar için Değil Mazereti Olmadığı Halde Cumayı Terkedenlere
Yönelik Olması
2789- Semure (b.
Cundub)'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Kim özürsüz olarak Cuma namazını terk ederse bir dinar altın
sadaka versin. Eğer bir dinar altın bulamıyorsa o zaman yarım dinar altın
sadaka versin."
[Tahric:] Elbani: Zayıf; Şuayb: İsnadı zayıflır. Bak
hadis no: 2788.
Kişiye, Namaz Kılmak
Kasdıyla Cuma Günü insanların Boyunlarından Aşmasının Yasaklanışı
2790- Abdullah b. Büsr
der ki: Ben Cuma günü minberin yanında oturmaktaydım. Derken bir adam,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i cemaate hutbe verdiği sırada
insanların boyunlarını yararak ilerlemeye çalıştı. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), ona: "Otur, hem rahatsız ettin, hem de
geciktin" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1025); Şuayb:
İsnadı Müslim'in şartınca Sahih. Ahmed 4/188; Ebu Davud 118; Nesai 3/103.
Bayramlarda ve Cumalarda
Namazın Uzatılıp Hutbenin Kısa Tutulmasının Emredilmesi
2791- Ebu Vail der ki:
Ammar b. Yasir bizlere kısa ve öz bir hutbe verdi. İndikten sonra ona: ''Ey
Ebu'I-Yakzan! Kısa ve öz bir hutbe verdin. Biraz daha uzatsaydın ya"
dediğimizde Ammar şu karşılığı verdi: ''Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ‘‘Kişinin namazının uzun, hutbesinin ise kısa olması onun anlayış
sahibi olduğunun göstergesidir. Bundan dolayı namazı uzun, hutbeyi kısa tutun.
Zira bazı sözlerin büyüleyici bir tesiri vardır’‘ buyurduğunu işittim.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 618); Şuayb: İsnadı
Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 4/263; Müslim 869; Ebu Davud 1106; Darimi 1/365.
Cuma Günü Mescidde
Uyuklayan Kimseye Bulunduğu Yerden Başka Yere Gitmesinin Emredilmesi
2792- Abdullah b.
Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmaktadır: "Sizden biri, Cuma günü (mescidde) (oturduğu yerde) uyuklarsa
bulunduğu yerden başka bir yere gitsin (yerini değiştirsin).''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1025); Şuayb:
İsnadı kavldir. Ahmed 2/22; Ebu Davud 119; Tirmizi 526.
Cuma Günü imam Hutbe
Verirken Boş Konuşmaktan Kaçınılması
2793- Ebu Hureyre
bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cuma günü imam
hutbe okurken arkadaşına ‘‘Sus’‘ dediğinde boş konuşmuş olursun" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1018); Şuayb:
İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Muvatta 1/103; Ahmed 2/518; Buhari 934; Müslim
851; Tirmizi 512; Nesili 3/103; Darimi 1/364; Bak hadis no: 2795.
Hutbe Sırasında Boş
Konuşan Kimsenin Cumaya Katılmamış Sayılması
2794- Cabir b. Abdillah
anlatıyor: Abdullah b. Mes'ud, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
hutbe verdiği sırada Mescid'e gelip Ubey b. Ka'b'ın yanına oturdu ve ona bir
şey sordu veya onunla bir şey konuştu. Ubey b. Ka'b ona hiç cevap vermedi.
Abdullah b. Mes'ud söylediği şeyin onu öfkelendirecek bir şey olduğunu sandı.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazını bitirince, Abdullah b.
Mes'ud: "Ey Ubey! Bana cevap vermekten seni alıkoyan şey nedir?" diye
sordu. Ubey: "Sen (konuşmak suretiyle,) bizimle birlikte Cumaya gelme
(sevabından mahrum kalmış ol)dun" dedi. Abdullah b. Mes'ud:
"Niçin?" diye sordu. Ubey: ''Çünkü sen, Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) hutbe verirken konuştun" dedi. Bunun üzerine Abdullah b.
Mes'ud, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına girip O'na bu durumu
anlattı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ubey doğru söylemiş.
Ubey'in sözünü dinle" dedi. -Hadisin lafzı, Abdul-A'la'ya aittir-
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (et-Ta'liku'r-rağib
1/257; es-Silsiletu's-sahiha 2251); Şuayb: İsnadı zayıfhr.
Cuma Günü imam Hutbede
iken Kişiye (Din) Kardeşine "Sus" Demesinin Yasaklanışı
2795- Said b.
el-Müseyyeb vasıtasıyla Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişi cuma günü imam hutbeyi verirken
yanındakine ‘‘sus!’‘ demesi halinde cumasını heba etmiş olur" buyurmuştur.
Bu hadis ibrahım b.
Abdillah b. Kariz'in Ebu Hureyre'den rivayetiyle de aktarılmıştır.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/485; Müslim 851; EbU Davud 1112; Nesai
3/104; Darimi 1/464; Bak hadis no: 2793.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) içinde Teşehhüd Okunmayan Hutbeyi Çolak Ele Benzetmesi
2796- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır:
"içerisinde teşehhüd (Kelime-i şahadet) olmayan her hutbe, kesik / çolak
el gibidir."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 169);
Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 2/302; Ebu Davud 4841; Tirmizill06.
Hutbe Veren Kişiye
Hutbesinde Teşehhüdü Terketmesinin Yasaklanışı
2797- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır:
"içerisinde teşehhüd (Kelime-i şahadet) olmayan her hutbe, kesik el
gibidir."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir.
2798- Adiy b. Hatim
bildiriyor: Adamın biri Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
huzurunda bir konuşma yaptı. Konuşmasında: "Allah ve Resulüne itaat eden
doğru yolu bulmuş, o ikisine karşı gelen ise sapmış olur" deyince,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne kötü bir konuşmacısın! (O
ikisine karşı gelen değil) ‘‘Allah'a ve Resulüne karşı gelen’‘ de"
buyurdu.4
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1007); Şuayb:
İsnadı sahihtir. Ahmed 4/256; Müslim 870; Ebu Davud 1099; Nesai 6/90.
Hatibin Hutbesinde Secde
Ayetini Okuduğunda Tilavet Secdesi Yapmayıp Hutbesinde Kaldığı Yere Geri
Dönmesinin Mubahlığı
2799- Ebu Said el-Hudri
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün bize hutbe verdi. Bu
sırada Sad Suresini okudu. (Sad Suresindeki) secde ayetine gelince, inip secde
etti. Biz de O'nunla birlikte secde ettik. O sureyi başka bir defa yine okudu.
Secde ayetine gelince biz de secde etmeye hazırlandık. Bizi(m bu halimizi)
görünce: "Bu, ancak bir peygamberin tövbe (secde)sidir. Oysa ben, sizin
secdeye hazırlandığınızı görüyorum" buyurup indi. Bunun üzerine inip secde
etti, biz de O'nunla birlikte secde ettik.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak
hadis no: 2765.
Ebu Hatim der ki: Doğru
olanı, "hazırlık yaptığınızı" şeklindedir.
Hatibin Hutbe Sırasında
ihtiyaç Ortaya Çıktığında Sevdiği Biriyle Konuşmasının Mubahlığı
2800- Kays b. Ebı Hazım,
babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbe verirken
babam geldi ve güneşte durdu. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emri
üzerine de gölgeye çekildi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 833);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/426; Ebu
Davud 4822.
ihtiyaç Duyulduğunda
Verilecek Hutbenin Vasfı
2801- Simak b. Harb der
ki: Cabir b. Semure'ye: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nasıl
hutbe verirdi?" diye sorduğumda: "HutbeYi ayakta verirdi. Birinci
hutbeden sonra oturur, sonra diğer hutbeye kalkardı" dedi.
[Tahric:] Elbani: Hasen (Sahih Ebu Davud 1003); Şuayb:
İsnadı hasendir. Ahmed 5/87; Müslim 862; Ebu Davud 1095; Nesai3/110; İbn Mace
1105.
Hutbenin Ne Uzun Ne de
Kısa Olması Gerekir
2802- Cabir b. Semure
der ki: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikte namaz
kılardım. Onun namazı da, hutbesi de normal uzunlukta idi.''
[Tahric:] Elbani: Hasen (Sahih Ebu Davud 1009); Şuayb:
İsnadı hasendir. Müslim 866; Tirmizi 507; Nesai3/191; Darimi 1/365; Bak hadis
no: 2803.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) iki Hutbe Arasında Oturduğunda Söyledikleri
2803- Cabir b. Semure
der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minber üzerinde hutbeyi
verir, sonra oturur, sonra kalkıp hutbe verir, iki hutbe arasında oturur,
Allah'ın Kitab'ından ayetler okuyup cemaate hatırlatmalarda bulunurdu."
[Tahric:] Elbani: Hasen (Sahih Ebu Davud 1004); Şuayb:
İsnadı hasendir. Ahmed 5/87; Müslim 862; Ebu Davud 1101; Nesai3/110; İbn Mace
1106; Darimi 1/366; Bak hadis no: 2802.
Kişinin Vaaz Anında
Sıkıntısını Yüzüne Yansıtabileceğinin Beyanı
2804- Adiy b. Hatim dedi
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayağa kalkara ''Cehennemden
korunun!" deyip yüzünü geri çekti ve sakındı. Sonra yine ''Cehennemden
korunun!" buyurdu. Sonra yine, yüzünü çekti ve sakındı. Hatta biz, sanki
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cehenneme bakıyor zannettik. Sonra:
''Sizler tek hurmanın yarısı ile, bunu da bulamayan güzel bir sözle de olsa
cehennemden korunun!" buyurdu.2
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muşkiletu'l-fakr 115; et-
Ta'lik ala İbn Huzeyme 2428); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre
sahihtir. Buhari 6540; Müslim 1016/68; Tirmizi 2415; Nesai 5/75; İbn Mace 185;
Darimi 1/390; Bak hadis no: 473.
Kişinin Minberden Namaz
Kılmak İçin İndiğinde Tebasından Biriyle Onun Bir İhtiyacı İçin Meşgul Olduktan
Sonra Namaz Kıldırmasının Mubahlığı
2805- Enes der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bazen minberden iner, namaz için kamet
getirilir; ancak bir adam kendisine bir mesele arz eder, Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) de onun ihtiyacını giderinceye kadar onunla
ayakta konuşurdu. Daha sonra öne yere geçer ve namazı kıldırırdı.
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi (Sahih Ebu Davud
198); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 3/119; Ebu Davud 1120; Tirmizi517; Nesai
3/110; İbn Mace 1117.
Kişinin Cuma Namazında
Yapacağı Kıraat
2806- Ubeydullah b. Ebı
Rafi' der ki: Ebu Hureyre'ye Hz. Ali'nin Irak'ta Cuma namazında Cuma ile
Münafikun surelerini okuduğunu söylediğimde Ebu Hureyre: "Resulullah da
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu iki sureyi okurdu" karşılığını verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/429; Müslim 877; Ebu Davud 1124; Tirmizl519;
İbn Mace 1118.
Kişinin Cuma Namazında
ikinci Rekatta Gaşiye Süresini Okumasının Mubahlığı
2807- Ubeydullah b.
Abdillah b. Utbe bildiriyor: Dahhak b. Kays, Nu'man b. Beşır'e:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma günü (namazda) Cuma
Suresi'nin peşinden başka hangi sureyi okurdu?" diye sorunca, Nu'man:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Gaşiye Suresi'ni okurdu"
dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1028); Şuayb:
İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Muvatta 1/111; Ahmed 4/270; Müslim 878; Ebu
Davud 1123; Nesai 3/112; İbn Mace 1119; Darimi 1/367.
Kişinin Cuma Namazında
Birinci Rekatta A'la Süresini Okumasının Mubahlığı
2808- Semure bildiriyor:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma namazlarında A'la ile
Gaşiye surelerini okurdu."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1030); Şuayb:
İsnadı sahihtir. Ahmed 6/13; Ebu Davud 1125; Nesai 3/111.
Cuma Namazından Dönen
Kimsenin
2809- Enes b. Malik der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte cuma namazını
kıldıktan sonra dönüp
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (Sahih Ebu Davud 997);
Şuayb: İsnadı kavidir. Buhari 905; İbn Mace 1102.
Zikredilen Hususun
Doğruluğunu Bildiren ikinci Haber
2810- Enes b. Malik der
ki: "Cuma namazını kıldıktan sonra
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir.
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’i kullan: