Sahih

İbn Hibban

 

SALAT

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Bab: Sehiv Secdesi

 

2654- imran b. Husayn bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ikindi namazını kıldırırken üçüncü rekatta selam verdi. Bunun üzerine Hirbak adında bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Unuttun mu, yoksa namaz mı kısalde" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hirbak doğru mu söylüyor?" diye sordu. Cemaat: "Evet!" karşılığını verince kalkıp geriye kalan bir rekatı da kıldırdı ve sonra da iki sehiv secdesi yaptı ve selam verdi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 933); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih Ahmed 4/427; Müslim 574; Ebu Davud 1018; Nesai 3/26; İbn Mace 1215; Bak hadis no: 2671,2673.

 

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Sehiv Secdelerini "Burnu Yere Sürtücü" Olarak isimlendirmesi

 

2655- ibn Abbas bildiriyor: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), iki yanılma secdesini "burnu yere sürtücü" diye isimlendirmiştir.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı zayıftır. Ebu Davud 1025; Bak hadis no: 2689.

 

 

 

2656- ibn Mes'ud) der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize kıldırdığı bir namazı fazla veya eksik kılınca, namazı bitirdiğinde: "Ey Allah'ın Resulü! Namazda (yeni / farklı) bir şey mi oldu?" diye sorduk. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayaklarını büküp kıbleye yönelerek iki secde yaptı. Sonra şöyle buyurdu: "Namazda bir şeyolursa bunu size bildirirdim. Ben de insanım, sızın unuttuğunuz gibi unuturum. Unuttuğum zaman bana hatırlatın. Sizden biri namazında şüphe duyduğu bir şeyolursa doğru bildiğini araştırsın ve namazını ona göre tamamlasın. Daha sonra iki sehiv secdesi yapsın."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 935; el-İrva' 3/45); Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Ahmed 1/419; Buhari6671; Müslim 572/90; İbn Mace 1211; Bak hadis no: 2657.

 

 

 

Zikredilen Hususun Doğruluğunu Bildiren ikinci Haber

 

2657- ibn Mes'ud anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize namaz kıldırdı. Namazı fazla ya da eksik kılmıştı. (Selam verince) biz: "Ey Allah'ın Resulü! Namazda bir şey mi oldu?" dedik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şayet namazda bir şey olsa, bunu size bildiririm. Ben sadece bir beşerim; sizin unuttuğunuz gibi unuturum. Sizden biri namazda şüpheye düştüğünde doğru bildiğini araştırıp ona göre namazını tamamlasın. Daha sonra iki secde yapsın" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis sahihtir. Müslim 572/90; Ebu Davud 1021; Tirmizi 393; Nesai3/33; İbn Mace 1212; Bak hadis no: 2656; Bak hadis no: 2660.

 

 

Ebu Hatim der ki: İbrahim b. el-Muğire, İbnü'l-Mübarek'in kızından damadıdır ve güvenilir bir ravidir.

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bu Namazda Sehiv Secdesini Selamdan Önce Değil Sonra Yapması

 

2658- Abdullah'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle namazını beş rekat kılınca, kendisine: "Namaz (rekat olarak) arttırıldı mı?" diye soruldu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O da ne demek?" karşılığını verince: "Beş rekat kıldın" dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selam verdikten sonra iki secde yaptı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 934); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari404; Müslim 572/91; Ebu Davud 1019; Tirmizi 392; Nesai 3/31; İbn Mace 1205; Bak hadis no: 2681, 2682.

 

 

 

Namazznda Şüphesini Gidermeye Çalışan Kişiye Emredilen Sehiv Secdesinin Selamdan Önce Değil, Selamdan Sonra Yapılacağının Beyanı

 

2659- ibn Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden biri namazında şüpheye düştüğünde (doğruyu) araştırsın ve selam verdikten sonra iki secde yapsın" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. İbn Mace 1212.

 

 

 

Namazda Unutarak Doğruyu Araştıran Kimsenin ilk Selamdan Sonra iki Secde Yapması

 

2660- ibn Mes'ud anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kıldı. Namazı eksik ya da fazla kılmıştı. Ona: "Ey Allah'ın Resulü! Namazda bir şey mi oldu?" dedik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şayet namazda bir şeyolsa bunu size bildiririm. Ben ancak bir beşerim; sizin unuttuğunuz gibi unuturum. Sizden biri namazında (kaç rekat kıldığı hususunda) şüpheye düşerse doğruya en layık olanı araştırsın ve namazını onun üzerine tamamlasın. Daha sonra selam verip iki secde yapsın."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 2657.

 

 

 

Öğle Namazında Dördüncü Rekatta Oturmadan Kalkıp Beş Rekat Kılanın Böyle Yaptığı için Namazı iade Etmesi Gerekmez

 

2661- ibrahım b. Süveyd der ki: Alkame bize öğle namazını beş rekat.

Kendisine yanlış kıldığı ibrahim hatırlatınca, ona: "Sende mi öyle diyorsun ey A'var (şaşı gözlü)?" diye sordu. O: "Evet" cevabını verince, Alkame iki secde yaptı. Sonra Alkame, Abdullah b. Mes'ud'dan, o da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynısını aktardı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Müslim 572/92; Ebu Davud 1022; Nesai3/32, 3/33.

 

 

 

Namazda Şüphe Edip Doğrusunu Yapmayı Araştıranın Selamdan Sonra iki Sehiv Secdesi Yapması

 

2662- Abdullah (b. Mes'ud) der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kıldırdı -ibrahım(-i NehaI) der ki: "Fazla mı eksik mi kıldırdı bilmiyorum"- Selam verince: "Ey Allah'ın Resulü! Namaz konusunda yeni bir emir mi geldi?" diye soruldu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır, neden?" buyurunca: "Namazda şöyle şöyle yaptın" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki bacağını büktü, kıbleye dönüp iki secde yaptı, sonra selam verdi. Selam verdikten sonra yüzünü bize dönüp şöyle buyurdu: "Eğer namazla ilgili yeni bir durum olsaydı size söylerdim. Fakat ben de sizin gibi bir insanım ve unuttuğunuz gibi ben de unuturum. Unuttuğum zaman bana hatırlatın. Biriniz namazda şüpheye düşerse, en doğru olarak düşündüğü şeye itibar edip namazı ona göre tamamlasın, sonra da iki secde yapsın.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 1/379; Buhari401; Müslim 572/89; Ebu Davud 1020.

 

 

 

Namazda Şüphe Edip Zannında Daha Kısa Olana Göre Namazını Tamamlayanın Selamdan Önce Değil, Sonra iki Sehiv Secdesi Yapması

 

2663- Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Biriniz namazında şüpheye düşüp üç rekat mı, dört rekat mı kıldığını bilemezse en son kalkıp bir rekat daha kılsın ve oturmuşken selam vermeden önce iki sehiv secdesi yapsın. Eğer üç rekat kılmış olursa, bu secdeler namazını çift rekata çıkarır. Dört rekat kılmış olursa da sehiv secdeleri şeytana rağmen yapılmış olur (ya da şeytanın zelil olmasına vesile olur)."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 942); Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Ahmed 3/72; Müslim 571; Ebu Davud 1026; Nesai3/27; Darimi 1/3S1.

 

 

Ebu Hatim der ki: Bu hadisi Ahmed b. Hanbel, Safvan b. Salih'ten rivayet etti.

 

 

 

Zikredilen Hususun Doğruluğunu Bildiren ikinci Haber

 

2664- Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Sizden biri namazında (kaç rekat kıldığında) şüpheye düşerse, şüphe bıraksın ve namazını kesin bildiğine (sonunda) göre tamamlasın. Namazın tamam olduğuna kesin kanaati oluşunca da (sonunda) iki defa secde yapsın. Eğer namazı zaten tamam olmuşsa, (ilave ettiği) rekat ve secdeler nafile olur. Eğer namazı noksan idiyse, (ilave) rekat namazını tamamlamak için yeterli olur. (Namaz sonunda yaptığı) iki secdenin ise şeytanın burnunu rezil edici / toprağa sokucu işlevi vardır."

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen sahih (Sahih Ebu Davud 939); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ebu Davud 1024; Nesai 3/27; İbn Mace 1210.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Hadis ilminde derinliği olmayan ve sahih olanı diğerinden ayıramayan kişiler bu hadisten, namazı taharri (baskın kanaat) üzerinden tamamlama ile yakin (bilinen asgari rekat sayısı) üzerinden tamamlamanın aynı anlamda olduğunu anlayabilir. Oysa öyle değildir. Taharri, kişinin namazında ne kadar kıldığını bilememesi durumunda, baskın kanaatine göre namazını tamamlamasıdır. Kişi kendisinde oluşan baskın kanaat üzerinden İbn Mes'ud'un rivayetine göre selamdan sonra iki sehiv secdesi yapar. Yakin üzerinden namazı tamamlamaya gelince, kişi iki rekat mı üç mü, üç rekat mı dört mü kıldığı konusunda şüpheye düştüğü zaman asgari kaç rekat kıldığını netleştirir ve bunun üzerinden Abdurrahman b. Avf ve Ebu Said el-Hudri'nin rivayetlerine göre selamdan önce iki sehiv secdesi yaparak namazını tamamlar. Yani iki sünnet arasında herhangi bir zıtlık bulunmamaktadır."

 

 

 

Sözlü Emredilen Ancak Dille Değil, Kalben Yerine Getirilmesi Kastedilen Lafız

 

2665- Ebu Said el-Hudri der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz namazda iken üç mü dört mü rekat kıldığını bilemezse oturduğu yerde iki secde etsin. Birinize şeytan gelir de: ‘‘Abdestin bozuldu’‘ derse, o kişi: ‘‘Yalan söyledin’‘ desin. Ancak kulağıyla bir ses işitmesi veya burnu ile bir koku duyması bunun dışındadır."

 

[Tahric:]  Elbani: Zayıf (Daif Ebu Davud 187); Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Ebu Davud 1029; Tirmizi 396; Bak hadis no: 2666, 2667.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in "Yalan Söyledin, Desin" Sözüyle, Dille Değil Kendi içinde Söylemeyi Kasdetmiş Olması

 

2666- Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Sizden birinize (namazda iken) şeytan kendisine gelip: ‘‘Abdestin bozuldu’‘ derse, o kişi içinden: ‘‘Yalan söyledin’‘ desin. Ancak kulağıyla bir ses işitmesi veya burnu ile bir koku duyması bunun dışındadır."

 

[Tahric:]  Elbani: Zayıf; Şuayb: Ravileri İyad hariç güvenilir kimselerdir. Bak hadis no: 2665.

 

 

 

Namazında Şüphe Edenin Zannına Göre Tamamladığında Selamdan Sonra Değil, Önce iki Sehiv Secdesi Yapması

 

2667- Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Sizden biri namazında (kaç rekat kıldığında) şüpheye düşerse, şüpheyi bıraksın ve namazını kesin bildiğine göre tamamlasın. Namazın tamam olduğuna kesin kanaati oluşunca da (sonunda) iki defa secde yapsın. Eğer namazı zaten tamam olmuşsa, (ilave ettiği) rekat ve secdeler nafile olur. Eğer namazı noksan idiyse, (ilave) rekat namazını tamamlamak için yeterli olur. (Namaz sonunda yaptığı) iki secdenin ise şeytanın burnunu rezil edici / toprağa sokucu işlevi vardır."

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 2665,

 

 

 

"Namazını En Aza Göre Tamamlayana Selamdan Sonra Değil Önce iki Sehiv Secdesi Yapması Gerekir" Sözümüzün Doğruluğunu Belirten Haber

 

2668- ibn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizden birisi kıldığı namazında şüpheye düşüp üç rekat mı, dört rekat mı kıldığını bilemezse, kalkıp bir rekat daha kılarak oturduğu yerde selam vermeden önce iki secde yapsın. Dört rekat kılmış olursa, sehiv secdeleri Şeytanın zelil olmasına vesile olmuş olur. Eğer beş rekat kılmış olursa, bu secdeler namazını çift rekata çıkarır."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir,

 

 

Ebu Hatim der ki: Bu hadisin isnadında Deraverdi yanılarak Ebu Said elHudri yerine "İbn Abbas'tan" demiştir. İshak, çoğunlukla ezberinden hadis tahdis ederdi. Muhtemelen bu da onun yanılgılarından biridir.

 

 

 

Namazında Şüphe Edenin En Aza Göre Tamamlamak için Kıldığı Rekatın Rüku ve Secdelerini Güzel Yapması

 

2669- Ebu Said el-Hudri dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Biriniz namazında şüpheye düşüp de üç mü, yoksa dört rekat mı kıldığını bilmezse kalkıp bir rekat daha kılmak suretiyle rüku ve secdelerini tamamlasın. Sonra selam vermeden önce de iki defa secde etsin. Eğer beş rekat kılmışsa o iki secde onun namazını çift (dört) yapar. Yok, eğer dört rekatı tam olarak kılmışsa bu iki secde şeytanı zelil kılar."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahihi Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Ahmed 3/831 Müslim 571/88.

 

 

Ebu Hatim der ki: "İbn Mes'ud ile Ebu Said el-Hudri'den gelen rivayetler alimlerden birine namazı taharri (baskın kanaat) üzerinden tamamlama ile yakin (bilinen asgari rekat sayısı) üzerinden tamamlamanın aynı anlamda olduğu izlenimi verebilir. Oysa hükümleri farklıdır. Çünkü İbn Mes'ud'un rivayetinde taharri üzerinden tamamlama zikredilirken sehiv secdelerinin selamdan sonra yapılması emredilmiştir. Ebu Said el-Hudri'nin rivayetinde ise yakin üzerinden namazı tamamlama zikredilirken sehiv secdelerinin selamdan önce yapılması emredilmiştir. Namazı taharri üzerinden tamamlama ile yakin üzerinden tamamlama arasındaki farka gelince, namazı yakin üzerine tamamlamada kişi üç rekat mı yoksa dört mü kıldığı konusunda şüpheye düşer. Böylesi bir şüpheye düştüğü zaman asgari rekat sayısına itibar eder, yani üç rekat kıldığını sayar. Bunun üzerinden namazı tamamlayıp selam vermeden önce iki sehtv secdesi ya par. Namazı taharri üzerinden tamamlamaya gelince, burada da kişi namazdayken din ya da dünya işlerinden biri aklına düşer ve kaç rekat kıldığını bilemez hale gelir. Burada kişinin kaç rekat kıldığı konusunda hiçbir fikri olmaz. Kişi böylesi bir durumda baskın kanaatine göre hareket edip buna göre namazını tamamlar ve selam verdikten sonra iki sehiv secdesi yapar. Bu şekilde de bu yönde gelen her iki rivayete göre hareket etmiş olur!'

 

 

 

Selamdan Sonra Sehiv Secdesi Yapanın Teşehhüd Yapıp Sonra Bir Daha Selam Vermesi

 

2670- imran b. Husayn bildiriyor: "Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), cemaate namaz kıldırdı. (ikindi namazının üçüncü rekatında selam verdiği için) iki sehiv secdesi yaptı, sonra teşehhüd okuduktan sonra da selam verdi.''

 

[Tahric:]  Elbani: Teşehhüdün zikredilmesi şazdır (Daif Ebu Davud 193; el-İrva' 403); Şuayb: İsnadı kavıdir. Ebu Davud 1039; Tirmizi395; Nesai3/26; Bak hadis no: 2672.

 

 

Bunu rivayette el-Ensari tek kalmıştır. İbn Sirin, Halid'den bundan başka hadis Rivayet etmemiştir. Halid, İbn Sirin'in öğrencisiydi.

 

 

 

2671- imran b. Husayn bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ikindi namazını kıldırırken üçüncü rekatta selam verdi. Bunun üzerine Hirbak adında bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Unuttun mu, yoksa namaz mı kısaldı?" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hirbak doğru mu söylüyor?" diye sordu. Cemaat: "Evet!" karşılığını verince kalkıp geriye kalan bir rekatı da kıldırdı ve sonra da iki sehiv secdesi yaptı ve selam verdi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 933); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca Sahih. Bak hadis no: 2654.

 

 

 

Zikrettiğimiz Durumda Selamdan Sonra Sehiv Secdesi Yapan Kişinin Secdeler Sonrası Teşehhüd Ettikten Sonra Selam Vermesinin Gerekliliği

 

2672- imran b. Husayn bildiriyor: "Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), cemaate namaz kıldırdı. (ikindi namazının üçüncü rekatında selam verdiği için) iki sehiv secdesi yaptı, sonra teşehhüd okuduktan sonra da selam verdi."

 

[Tahric:]  Elbani: Şazdır; Şuayb: İsnadı kavıdir. Bak hadis no: 2670,

 

 

 

Sehiv Secdelerinin Her Durumda Selamdan Önce Yapılması Gerektiğini iddia Edenin Kavlini çürüten Haber

 

2673- imran b. Husayn bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle veya ikindi namazını üç rekat kıldırdı. Kendisine bu durum söylenince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cemaate: "Öyle mi?" diye sordu. Cemaat: "Evet!" deyince de kalkıp bir rekat daha kıldırdı. Sonra teşehhüdünü yapıp selam verdi. Selamdan sonra iki sehiv secdesi yaptı ve selam verdi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 933; el-İrva' 2/126/400); Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak hadis no: 2654.

 

 

 

Hadis ilminde Derinliği Olmayana Zikredilen imran b. Husayn Hadisine Aykırı Olduğu izlenimi Veren Haber

 

2674- Muaviye b. Hudeye anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'le birlikte akşam namazını kıldım. Derken (namazda) yanıldı. ikinci rekatta selam verdi. Sonra da namazdan ayrıldı. Bir adam, O'na: "Ey Allah'ın Resulü! Doğrusu sen, yanıldın ve ikinci rekatta selam verdin" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bilal'e emretti, O da namaz için kamet getirdi. Sonra namazı dört rekata tamamladı. Cemaate: "Ey Allah'ın Resulü! Doğrusu sen, yanıldın ve ikinci rekatta selam verdin" diyen kişinin kim olduğunu sordum. Bana: "Onu tanımıyor musun?" denildi. Ben de: "Hayır, onu ancak görürsem (tanırım)" dedim. Derken bana doğru bir adam çıkageldi. Ben: "O kişi, budur" dedim. Onlar da: "O kişi, Talha b. Ubeydillah'tır" dediler.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 938); Şuayb: İsnadı kavıdir. Ahmed 6/401; Ebu Davud 1023; Nesai 2/18.

 

 

 

ilimde Derinliği Olmayana, Zikredilen imran b. Husayn ile Muaviye b.

Hudeye Hadislerine Aykırı Olduğu izlenimi Veren Haber

 

2675- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize aşiyy namazları olan öğle veya ikindi namazlarından birini -ki sanırım öğle idi- kıldırırken ikinci rekattan sonra selam verdi. Sonra Mescid'in ön tarafına gitti ve orada bulunan bir tahtanın üzerine ellerini üst üste koydu. Mescid'den erken çıkanlar: "Namazda kısalma oldu!" demeye başladılar. Cemaatin içinde Ebu Bekr ve Ömer de vardı, ancak bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sormaya çekindiler.

 

Cemaatin içinde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Zu'l-Yedeyn adıyla çağırdığı bir adam da vardı -ki ona bu lakabı ya elleri kısa ya da uzun olduğu için söylüyorlardı-. Bu adam kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü! Unuttun mu, yoksa namaz mı kısaldı?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne unuttum, ne de namaz kısaldı" karşılığını verdi. Zu'I-Yedeyn: "Ey Allah'ın Resulü! Aksine unuttun" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cemaate dönüp: "Zu'I-Yedeyn doğru mu söylüyor?" diye sordu. Cemaat "Evet" deyince de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize iki rekatı kıldırıp selam verdi. Sonra tekbir getirip normal secdeleri gibi veya biraz daha uzun olacak şekilde bir secde yaptı. Sonra başını kaldırıp tekbir getirdi. Sonra bir daha tekbir getirip secdeye gitti. Normal secdeleri gibi veya biraz daha uzun olacak şekilde bir secde daha yaptıktan sonra başını kaldırıp tekbir getirdi. Bana imran b. Husayn'dan "Sonra da selam verdi" dediği nakledildi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 923); Şuayb: İsnadı Buhari' ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 2263.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Bu üç haber, ilmi derinliğe sahip olmayan kişiye birbiriyle çelişkili izlenimi verebilir. Çünkü Ebu Hureyre'nin rivayetine göre Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu söyleyen kişi Zu'l-Yedeyn'dir. İmran b. Husayn'ın rivayetinde ise bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) söyleyen kişi Hirbak olarak zikredilmiştir. Muaviye b. Hudeye'in rivayetine göre ise bunu diyen kişi Talha b. Ubeydillah'tır. Ancak bu üç rivayet arasında herhangi bir çelişki ve tutarsızlık bulunmamaktadır. Zira Zu'l-Yedeyn haberine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle ya da ikindi namazının ikinci rekatında selam vermiştir. İmran b. Husayn'ın haberine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle veya ikindi namazının Üçüncü rekatında selam vermiştir. Muaviye b. Hudeye'in haberine göre ise Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) akşam namazının ikinci rekatında selam vermiştir. Bu da dediğimiz gibi bu haberlerin tek bir namaz konusunda değil üç farklı namaz konusunda olduğunu göstermektedir."

 

 

 

ikinci Rekatta Oturmayıp Unutarak Kalkan Kimsenin Yapacağı Sehiv Secdesi

 

2676- Abdullah b. Malik b. Buhayne der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize öğle namazını kıldırırken oturması gereken yerde kalktı. Namaz sonunda henüz oturmuşken iki secde etti.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 830; Bak hadis no: 1937.

 

 

 

ikinci Rekatta Oturmayı Unutarak Kalkan Kimsenin Namazını Tamamlaması ve Selamdan Sonra Değil Önce Sehiv Secdesi Yapması

 

2677- ibn Buhayne bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (namazı kıldırırken) ikinci rekatta oturması gerekirken oturmadan kalktı. Onunla birlikte cemaat de oturmadan kalktı. Dördüncü rekatta oturunca insanlar O'nun selam vermesini beklerken oturduğu yerde tekbir getirip secde yaptı, sonra yine tekbir getirip secde yaptı; ardından selam verdi."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 946); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Nesai 3/34; Bak hadis no: 1935, 1936, 1937, 1938.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Üstte Geçtiği Şekliyle Selamdan Önce Sehiv Secdesi Yaptığı Namazın Vasfı

 

2678- Abdulmuttalib oğullarının anlaşmalısı olan Abdullah b. Buhayne el-Esedi bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle namazını kılarken oturması gereken yerde kalkınca, namazın sonunda selam vermeden önce oturduğu yerde iki secde yaptı. Cemaat ta unutulan oturuş yerine o (yanılma) secdeleri(ni) Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber yaptılar.

 

Bak hadis no: 1935.

 

 

 

Namazın ikinci Rekatında Oturmayı Unutarak Kalkan Kimseye Sehiv Secdesi Dışında Bir Şeyin Gerekmemesi

 

2679- Abdullah b. Buhayne'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle namazının ikinci rekatında oturmadan ayağa kalktı. Namazını bitirip iki sehiv secdesi yaptı ve sonra selam verdi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 946); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahih. Bak hadis no: 1935.

 

 

 

Bu Sünneti Rivayette Abdurrahman el-A'rec'in Tek Kaldığını iddia Edenin Kavlini çürüten Haber

 

2680- ibn Buhayne'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kılarken oturması gerektiği halde ikinci rekatta ayağa kalktı. Biz Sübhanallah dedik. Ancak o namaza devam etti. Namazın sonuna gelince oturduğu yerde iki sehiv secdesi yaptı ve ardından selam verdi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2457); Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Bak hadis no: 1935.

 

 

 

Namazda Unutan ve Sonra Doğrusunu Araştıran Kimse Ne Yapar?

 

2681- Abdullah (b. Mes'ud)'un bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara namazı beş rekat kıldırınca, kendisine bu durum söylendi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kıbleye dönüp oturduğu yerde iki secde yaptı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtİ!. Bak hadis no: 2658.

 

 

 

Üstte Zeyd b. Ebi Uneyse Rivayetinde Geçen "Onlara Beş Rekat Kıldırdı" Sözüyle Öğlenin Beş Rekat Kılınmasının Kasteditmesi

 

2682- Abdullah (b. Mes'ud)'un bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle namazını beş rekat kılınca, kendisine: "Namaz arttırıldı mı? denildi. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne demek istiyorsunuz?" diye sorduklarında:

"Beş rekat kıldırdın" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selam verdikten sonra iki secde yaptı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 2658.

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Daha Önce Zikredilen Fiilleri ile Açıklanan Mücmel Emir

 

2683- Ebu Hureyre der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Biriniz namaza durduğu zaman şeytan gelip aklını karıştırır ve sonunda kaç rekat kıldığını bilemez hale gelir. Kişi böylesi bir duruma düştüğü zaman (namazın sonunda) oturmuşken iki sehiv secdesi yapsın.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 943); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 1/100; Buhari 1232; Müslim 389/82; Ebu Davud 1030; Nesai3/31.

 

 

 

2684- Ebu Hureyre anlatıyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle ya da ikindi namazını kıldırınca ikinci rekatta selam verdi. Zühre oğullarının anlaşmalısı Zu'şŞimaleyn b. Abdi Amr b. Nadle el-Huzai: "Ey Allah'ın Resulü! Namaz mı kısaltıldı yoksa unuttun mu?" diye sordu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne unuttum, ne de kısaldı" buyurunca Zu'ş-Şimaleyn: "Öyle bir şeyoldu, ey Allah'ın Resulü" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanlara dönerek: "Zu'lYed"eyn doğru mu söylüyor?" buyurunca ashab: "Ey Allah'ın Resulü! Doğru söylüyor" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp eksik kala namazı tamamladı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 2252.

 

 

 

Yunus el-Eyli'nin Rivayetinde Zikredilen Namazı Tamamlama

 

2685- Ebu Hureyre bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle veya ikindiyi kıldırırken yanlışlıkla iki rekat kıldırıp gitti. Zühre oğullarının anlaşmalısı olan Zu'ş-Şimaleyn b. Abdi Amr: "Namaz hafifletildi mi yoksa unuttun mu?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Zu'I-Yedeyn ne diyor?" buyurdu. Sahabe: "Doğru söylüyor, ey Allah'ın Resulü!" karşılığını verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eksik kıldığı iki rekatı onlara kıldırdı.

 

Zührı der ki: Bu olay Bedir'den önce olmuştur. Daha sonra namazda konuşmamakla ilgili hüküm konulmuştur.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 2252.

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Vasfedildiği Gibi Selamdan Sonra iki Sehiv Secdesiyle Namazını Tamamlaması

 

2686- Ebu Hureyre bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (dört rekatlı bir namazda) iki rekatta selam verince Zu'I-Yedeyn: "Ey Allah'ın Resulü! Namaz mı kısaldı, yoksa sen mi unuttunı" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cemaate: "Zu'I-Yedeyn doğru mu söylüyor?" diye sordu. Cemaat: "Evet!" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalktı, iki rekat daha kıldırıp selam verdi. Sonra tekbir getirip normal secdeleri gibi veya biraz daha uzun olacak şekilde bir secde yaptı. Sonra başını kaldırdı. Sonra bir daha tekbir getirip secdeye gitti. Normal secdeleri gibi veya biraz daha uzun olacak şekilde bir secde daha yaptıktan sonra başını kaldırdı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 924); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 1/93; Buhari 714; Ebu Davud 1009; Tirmizi 399; Nesai 3/22; Bak hadis no: 2255.

 

 

 

Ebu Hureyre'nin Mustafa (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Bu Namazda Bulunmadığını iddia Edenin Kavlini çürüten Haber

 

2687- Ebu Hureyre anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize öğle ya da ikindi namazını kıldırıyordu. Bize sadece iki rekat kıldırdı (ve selam verdi).

 

Bunun üzerine Huzaa kabilesinden Zü'I-Yedeyn isimli bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Namaz mı kısaltıldı yoksa unuttun mu?" diye sordu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunlardan hiçbiri olmadı" cevabını verdi. Zü'I-Yedeyn: "Ey Allah'ın Resulü! Bize iki rekat kıldırdın" deyince Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cemaate dönerek: "Zü'I-Yedeyn doğru mu söylüyor?" diye sordu. insanlar: "Ey Allah'ın Resulü! Bize sadece iki rekat kıldırdın" deyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp kıbleye dönerek namazın geri kalan iki rekatı kıldırdı. Ardından oturduğu yerden selam verdikten sonra iki kere sehiv secdesi yaptı.

 

[Tahric:]  Ebu Hureyre (Sahih Ebu Davud 931); Şuayb: İsnadı kavıdir. Ebu Davud 1016; Nesai 3/66.

 

 

 

Ebu Hureyre'nin Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Bu Namazda Bulunduğunu Belirten ikinci Haber

 

2688- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize aşiyy namazlarından olan öğle veya ikindi namazlarından birini -büyük ihtimal ikindi namazıydı- kıldırırken ikinci rekattan sonra selam verdi. Sonra Mescid'in ön tarafına gitti ve oradaki bir kütüğe yaslanıp bir elini diğerinin üzerine koydu. Mescid'den erken çıkanlar: "Namazda kısalma mı oldu?" demeye başladılar. Cemaatin içinde Ebu Bekr ve Ömer de vardı, ancak bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sormaya çekindiler.

 

Zu'l-Yedeyn adlı bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Namaz mı kısaldı, yoksa unuttun mu?" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne namaz kısaldı, ne de ben unuttum" buyurdu. Zu'I-Yedeyn: "Bilakis unuttun, ey Allah'ın Resulü!" deyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cemaate: "Böyle mi oldu?" diye sordu. Cemaat: "Evet" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yerine dönüp bize iki rekat daha kıldırıp selam verdi. Sonra önceki secdesi gibi aynı uzunlukta iki secde yaptı. Sonra başını kaldırıp önceki secdesi ile aynı uzunlukta ikinci secdesini yaptı. Sonra başını kaldırdı.

 

Muhammed (b. Sırın)'e: "Sonra selam verdi mi?" diye sorulunca: "Bunu Ebu Hureyre'den ezberlemedim. Ancak bana ulaştığına göre imran b. Husayn ‘‘sonra selam verdi’‘ demiştir" dedi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Müslim 573/98; Ebu Davud 1008; Bak hadis no: 2256.

 

 

Ebu Hatim der ki: Zu'l- Yedeyn konusunda gelen haberlerin anlamı şudur:

Resulullah. (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı tamamladığını, sorumlu olduğu farzı yerine getirdiğini düşünerek konuşmuştur. Zu'l-Yeden de bu durum karşısında namazın farz kılındığı ilk haline, yani iki rekata tekrar döndürüldüğünü zannetmiş, bu zannı üzerinden namazın tamamlandığını ve namaz dışında olduğunu düşünerek Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) muhatap olmuştur. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Zu'l- Yedeyn'in söylediği durumu ashabına sorduğunda namazı tamamladığını düşünüyor ve bu kanaati taşıyordu. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorusuna karşılık cemaatin "Evet" demesine gelince, namazda olsalar dahi ona cevap vermeleri gerektiği için sorusuna karşılık vermişlerdir. Zira Yüce Allah: "Ey inananlar! Allah ve Peygamber, sizi, hayat verecek şeye çağırdığı zaman icabet edin" (Enfal 24) buyurmaktadır.

 

Günümüze gelince, bugün artık vahiy kesilmiş ve farzlar da net bir şekilde ortaya konulmuştur. Bu bakımdan imam namazı bitirdiği kanaatini taşıyarak selam verdikten sonra konuşursa namazı bozulmaz. Ancak cemaate soru sorar da cemaat sorusuna karşılık verirse namazları bozulur. Cemaatten bazıları durumu imama soracak olsalar imamın da namazı bozulur. Çünkü artık farzlar bellidir ve vahiy de kesilmiştir.

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şekilde dalıp da namazda yanılmasına gelince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sözlü ve fiili olarak ümmetine bir öğretmen olarak gönderilmiştir. Bazı zamanlarda böylesi durumlara maruz kalsa da bunun amacı kendisinden sonra böylesi durumlarda ümmetinin ne yapması gerektiğini onlara öğretmektir.

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki Sehiv Secdesini "Burnu Yerde Sürtücü" Şeklinde isimlendirmesi

 

2689- Abdullah b. Abbas bildiriyor: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), iki yanılma secdesini; "rezil edici / burnu yerde sürtücü" diye isimlendirmiştir.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 940). Bak hadis no: 2655.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Bab: Yolcu