Sahih İbn Hibban |
SALAT |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Bab: Cemaat Namazının
Farziyeti ve Cemaatle Namazı Terketmeyi Mubah Kılan Mazeretler
2062- Ebu Salih der ki:
Ebu Hureyre, müezzin ezan okuduktan sonra bir adam mescidden çıkıp gittiğini
görünce "Bu adam Ebu'l-Kasım'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) isyan
etmiştir" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 547); Şuayb:
İsnadı kavıdir. Ahmed 2/471; Müslim 655/258; Ebu Davud 536; Tirmizi 204; Nesai
2/29; İbn Mace 733.
Ebu Hatim der ki:
"Bu hadisten, zikredilmemiş de olsa iki şeyi anlıyoruz. Birincisi müezzin
ezanı okuduğunda çıkıp giden adamın abdestli olduğudur. İkincisi farz olan
namazı kılmadan çıktığıdır. Ravi Ebu Salih, Basra ahalisindendir. İsmi
Mizan'dır ve güvenilir biridir."
2063- Cabir b. Abdillah
anlatıyor: ibn Ürilmü Mektum, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelip:
"Ey Allah'ın Resulü! Ben, gözü görmeyen ve evi Mescid'e: uzak olan bir
adamım" deyip O'nunla evinde namaz kılması için kendisine bir ruhsat
vermesini konuştu. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ezanı duyuyor musun?" diye sordu. O da: "Evet,
(duyuyorum)" diye cevap verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Emekleyerek de olsa cemaatle namaz kılmaya gel" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi; Şuayb: İsnadı
zayıftır. Ahmed 3/367; Ebu Davud 553; Nesai 2/110; İbn Mace 792.
Ebu Hatim der ki: İbn
Ümmü Mektum'un cemaate katılmama konusunda Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) izin istemesi üzerine Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona:
"Emekleyerek de olsa cemaatle namaz kılmaya gel" demesi bu yöndeki
emrin mendub değil, farz olduğunun en büyük delilidir. Zira ezanı duyan kişinin
cemaat namazına gelmesi farz olmasaydı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bu yönde ona ruhsat verirdi. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu
cevabı da özel olarak sorulan bir durum içindi. Farz olmayan bir konuda böylesi
bir durum için ruhsat tanınmaması mümkün değildir.
Bir Önceki Emrin
MendObiyet Değil Farziyet Bildirdiğine Delalet Eden Haber
2064- Abdullah b.
Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmaktadır: "Ezanı işitip de davete (cemaatle namaza) icabet etmeyen
kişinin mazereti yoksa namazı da yoktur."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 560); Şuayb:
İsnadı sahihtir. Ebu Davud 551; İbn Mace 793.
Ebu Hatim der ki: Bu
hadis Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cemaatle namaza gelmeye
yönelik emrinin mendubiyet değil farziyet bildirdiğinin delilidir. Zira
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Mazereti yoksa namazı da
yoktur" sözünden kasıt, cemaatle kılınan namazın faziletine yönelik
olsaydı mazereti olup da namazı tek başına kılan kişiye de cemaatle kılınan
namaz sevabı verilmesi gerekirdi. Böyle
bir durum söz konusu değilse o zaman cemaatle namaza katılmaya yönelik emir,
mendubiyet değil farziyet bildiriyor demektir. Kişinin cemaatle namaza
katılmamasını mubah kılacak özüdere gelince, sünnetleri araştırdığımda bu yönde
kişiyi mazur kılacak on tane şeyolduğunu gördüm.
İlk Özür: Cemaate
Katılmaya Engel Olacak Derecede Hastalık
2065- Enes anlatıyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç gün boyunca dışarıya çıkmadı. Kamet
getirilince Ebu Bekr öne geçmek istedi. Bu arada Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) odasının perdesini kaldırdı. Perdeyi aralayınca Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzünün beyazlığını gördük ki o anki yüzünden
daha güzel bir manzara görmüş değildik. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
eliyle Ebu Bekr'e işaret edip öne geçmesini söyledi ve perdeyi kapattı. Vefat
edene kadar da bir daha onu göremedik.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail s. 194);
Şuayb: Hadis sahihtir. Buhari 681; Müslim 419/100; Nesai 4/7; İbn Mace 1624.
ikinci Özür:
2066- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Akşam yemeğiniz hazırlanıp yakınınıza konulduğunda ve namaz vakti
geldiğinde,
[Tahric:] Elbani: Sahih (er-Ravdu'n-nadir 482); Şuayb:
İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 3/110; Buhari 672; Müslim 557; Tirmizi
353; Nesai 2/111; İbn Mace 933; Darimi 1/293; Bak hadis no: 2068.
Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in "Acele Edip de Yemeğinizi Bırakmayın" Sözüyle
Kişinin Önüne Konulan Hazır Yemeği Kastetmesi
2067- Nafi' anlatıyor:
Güneş batıp ta
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis sahihtir. Muvatta
2/971; Ahmed 2/148; Buhari 673; Müslim 559; Ebu Davud 3757; Tirmizi 354; İbn
Mace 934.
Yemek Geldiğinde Cemaatten
Geri Kalmaya Yönelik Ruhsatın Oruçlu Olan ya da Aşırı Derecede Canı Yemek Çeken
Kişilere Tanınmış Olması
2068- Enes der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizden biri
oruçlu olduğunda namaz için kamet getirildiğinde namazından önce
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 3964);
Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak hadis no: 2066.
Üçüncü Özür: Bazı
Durumlarda Anz Olan Unutkanlık
2069- Ebu Hureyre
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Huneyn gazvesi dönüşünde
İlk uyanan kişi
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oldu. Telaşla: "Ey Bilal!"
diye seslenince, Bilill: "Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Resulü!
Uykusuzluk sende olduğu gibi beni de yenmiş ve uyumuşum" karşılığını
verdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bineklerinizi tutup
çekinil buyurdu. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (mola verip)
abdest aldı. Sonra Bilal'a namaz ıçın kamet getirmesini emretti. Bu şekilde
ashabına
Yunus ekledi: ibn Şihab
bu ayeti (li zikrı yerine) "Iiz-zikra" şeklinde okurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 263); Şuayb: İsnadı
Müslim'in şartınca sahih. Muvatta 1/13, 1/14; Müslim 680; Ebu Davud 435;
Tirmizi3163; Nesai 2/296; İbn Mace 697.
Ebu Hatim der ki:
"İbn Kuteybe bunu bize aktarırken söz konusu gazvenin Hayber gazvesi
olduğunu söylemiştir. Ancak Ebu Hureyre, Hayber gazvesine katılmış değildir.
Zira Müslüman olup Medine'ye geldiğinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Hayber savaşına çıkmıştı ve Medine'de yerine Siba' b. Urfuta'yı
bırakmıştı. Şayet İbn Kuteybe'nin dediği gibi buradaki lafızda gerçekten Hayber
gazvesi geçiyorsa bu durumda Ebu Hureyre bu kıssayı bir sahabiden duymuş ve
sahabelerin çokça yaptığı gibi mürsel olarak aktarmıştır. Ancak doğrusu Hayber
gazvesi değil de Huneyn gazvesi ise Ebu Hureyre bu gazveye katılmıştır ve
burada bizzat yaşadığı bir şeyi anlatmıştır. Bu kısadaki bahsi geçen gazvenin
Huneyn gazvesi olması da daha ağır basmaktadır."
Dördüncü Özür: Kişinin
Cemaate Katılmasına Mani Olacak Derecede Aşırı Şişmanlık
2070- Enes b. Malik
bildiriyor: Ensar'dan (şişman) bir adam, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e: "Ey Allah'ın Resulü! Ben, (şişman bir adam olduğum için)
seninle beraber namaz kılmaya güç yetiremiyorum. Eğer evime gelsen de orada
namaz kılsan, ben de sana uyarım" dedi. Bu adam, Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) için bir yemek hazırlayıp O'nu evine davet etti. Bir tarafı
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'de olacak ve bir tarafı da kendilerinde
olacak şekilde (yere) bir hasır yaydı. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
o hasırın üzerinde iki rekat namaz kıldı(rdı).
(Hadisin ravisi Enes b.
Sırın) der ki: Fulan ibnu'I-CarOd, Enes b. Malik'e.
"Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle devamlı kuşluk namazı kılar mıydı?"
diye sordu. Enes: "Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in o günün
dışında kuşluk namazı kıldığını görmedim" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 664); Şuayb:
İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Buhari 1179; Ahmed 3/130,3/131; Ebu Davud
657.
Beşinci Özür: Kişinin
Tuvalet ihtiyacı
2071- Urve ibnu'z-Zübeyr
bildiriyor: Abdullah b. el-Erkam, arkadaşlarına imamlık yapıyordu. Bir gün
namaz vakti gelince tuvalet ihtiyacını gidermek için gitti. Dönüp geri gelince:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i: ‘‘Sizden birisi büyük abdest
ihtiyacı hissederse namaz kılmazdan önce o ihtiyacını gidersin’‘ buyururken
işittim" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 80); Şuayb:
İsnadı sahihtir. Muvatta 1/159; Tirmizi 142; Nesai 2/110; İbn Mace 616; Darimi
1/332.
Bu Yöndeki ihtiyaçtan
Kastın Rahatsız Etmeyecek Derecede Değil, Kişiyi Namazda Meşgul Edecek Kadar
Acil Bir ihtiyaç Olması
2072- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır:
"Sizden birisi büyük veya küçük abdeste sıkışmışken namaz kılmasın."
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 550); Şuayb: İsnadı
kavıdir. Ahmed 2/442; Ebu Davud 91; İbn Mace 618.
Zikredilen Hususun Doğruluğunu
Bildiren ikinci Haber
2073- Hz. Aişe der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden biriniz ne yemek
hazır olduğunda, ne de küçük veya büyük abdeste sıkışmış olma halinde namaz
kılmasın" buyurduğunu işittim.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 81); Şuayb:
İsnadı sahihtir. Ahmed 6/43, 6/54; Müslim 560; Ebu Davud 89; Bak hadis no: 2074
2074- Kasım b. Muhammed
der ki: Aişe ile kardeşinin oğullarından birisi arasında bir sorun vardı. Bu
zat Aişe'nin girip oturduğunda sofra getirildi; bu sırada adam mescide gitmek
üzere kalktı. Bunun üzerine (Hz.) Aişe dedi ki: Ben Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim: "Otur ey vefasız! Sizden
biri, yemek hazırken, büyük ve küçük abdeste sıkışmışken namaz kılmasın."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 81); Şuayb:
Ravileri gÜvenilir kimselerdir. Bak hadis no: 2073.
Ebu Hatim der ki:
Kişinin büyük ve küçük abdesti varken namaz kılması yasaklanmıştır. Bunun da
sebebi namaz esnasında ikisinden birinin onu sıkıştırması ve kişinin namazı
gereği gibi kılamamasıdır. Bunun da delili Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) "Büyük veya küçük abdesti varken" yerine "Büyük ve küçük
abdeste sıkışmışken" buyurmasıdır. Burada sadece büyük ya da sadece küçük
abdestin değil her ikisinin bir arada bulunması ve kişiyi sıkıştırması
kastedilmiştir. Ravi Ebu Hazre'nin ismi, Yakub b. Mücahid'dir.
Altıncı Özür: Kişinin
Mescide Giden Yolda Kendi Canı ve Malı için Endişe Duyması
2075- Ensar'dan ve Bedir
savaşına katılanlardan olan itban b. Malik bildiriyor: Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) gidip şöyle dedi: "Ey Allah'ın Resulü! artık iyice
göremez oldum. Kavmime de namaz kıldırıyorum. Sağanak yağmurlarda aramızdaki
vadide olan sel kabilemin mescidine gidip namaz kıldırmama engel oluyor. Ey
Allah'ın Resulü! Evime gelip namaz kılmanı ve ben de arasını namazgah edinmeyi
isterdim." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Öyle
yaparım" buyurdu. itban der ki: Gün yükselince Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), yanında Ebu Bekr'le geldi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) girmek için izin isteyince izin verdim. Ancak eve girince oturmadan
bana: "Evinin neresinde namaz kılmamı istersin?" diye sordu. Ona bir
yeri gösterdiğimde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp tekbir aldı,
biz de arkasında durduk. Bize iki rekat namaz kıldırdı. Selam verdikten sonra
yaptığımız et çorbasından ikram etmek için onu evimizde beklettik.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih. Bak hadis no: 223, 1612.
Yedinci Özür: Acı
Verecek Kadar Şiddetli Soğuk
2076- Nafi' bildiriyor:
Aşırı soğuğun olduğu bir gecede ibn Ömer, beraberinde olanlara namazı
çadırlarında kılmalarına izin verdi ve: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) böylesi durumlarda insanların namazı evlerinde kılmalarını
emrettiğine şahit oldum" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 974); Şuayb:
İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ebu Davud 1064; Bak
hadisno: 2077, 2078, 2080, 2084.
Şiddetli Soğuklarda
Konak Yerlerinde Namaz Kılmanın Emredilmesi
2077- Nafi' bildiriyor:
ibn Ömer (Mekke ile Medine arasındaki) Dacnan'da soğuk bir gecede iken
konakladı. Onlara namazı çadırlarında kılmalarını emretti. Sonra
Peygamberimizin de (Sallallahu aleyhi ve Sellem) soğuk gecelerde konakladığı
yerde "Namazlarınızı evlerinizde kılın!" diye seslenmesini
emrettiğini bize anlattı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 2/339-340); Şuayb:
İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ebu Davud 1060; Bak hadis
no: 2076.
Sekizinci Özür: Rahatsız
Edici Derecede Sağanak Yağmur
2078- Nafi' bildiriyor:
ıbn Omer rüzgarlı ve soğuk bir gecece ezanı okuduktan sonra:
"Namazlarınızı çadırlarınızda kılın!" şeklinde çağrı yaptı. Sonra da:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yağmurlu soğuk gecelerde:
‘‘Namazlarınızı çadırlarınızda kalın!’‘ buyururdu" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 1/73; Buhari 666; Müslim 697; Ebu
Davud 1063; Nesai 2/15; Bak hadis no: 2076.
Rahatsız Edici Derecede
Olmasa da Yağmurlu Havada Konaklanılan Yerde Namaz Kılınmasının Emredilmesi
2079- Ebu'I-Melih,
babasından bildiriyor: Biz, Hudeybiye günü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'le beraber idik. Üzerimize ayakkabılarımızın altlarını ıslatmayan bir
yağmur yağdı. Bunun üzerine Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
münadisi: ''Namazınızı olduğunuz yerlerde kılınız!" diye çağrı yaptı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 2/341); Şuayb: İsnadı
Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 5/74; Ebu Davud 1059; İbn Mace 936; Bak hadis
no: 2081, 2083.
Yağmurlu ve Soğuk
Havalarda Birarada Bulunmayıp Ayrı Ayrı Duran Kişilerin Cemaatle Namaza
Katılmamalarında Bir Sakıncanın Olmaması
2080- Nafi'nin bildirdiğine
göre ibn Ömer; soğuk bir gecede Dacnan'da ezan okuduktan sonra orada
bulunanlara: "Namazınızı konakladığınız yerlerde kılın!" dedi ve
şöyle devam etti: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) soğuk veya
yağmurlu gecelerde münadisine ashabına: ‘‘Namazlarınızı konakladığınız yerlerde
kılın’‘ demesini emrederdi."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/53; Buhar'i 632; Müslim 697/23; Ebu
Davud 1062; Bak hadis no: 2076.
Haber-i Vahidi Kabul
Etmenin Caiz Olmadığını iddia Edenin Kavlini Çürüten Haber
2081- Ebu'l-Melih,
babasından bildiriyor: "Huneyn zamanlarında yağmur yağdı. Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) münadisi onlara namazı çadırlarında kılmalarını
emretti."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari'nin
şartınca sahihtir. Ahmed 5/74; Ebu Davud 1057; Nesai 2/111; Bak hadis no: 2079.
Üstte Geçen Çadırlarda
Namaz Kılma Emrinin Mubah Emir Olup Buyruk içermediği Hakkında
2082- Cabir dedi ki: Biz
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber olduğumuz bir yolculukta
yağmura yakalandık, Hz, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Dileyenler konakladıkları yerde namazlarını kılsınlar" buyurdu.
Bu hadis başka bir
kanalla da rivayet olunmuştur.
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi (el-İrva' 2/340);
Şuayb: Ravileri Sahih ricalidir. Ahmed 3/397; Müslim 698; Ebu Davud 1065;
Tirmizi 409.
Zikrettiğimiz Durumlarda
Eziyet Vermeyen Hafif Yağmurun Eziyet Veren Sağanak Yağmur Hükmünde Olması
2083- Ebu'I-Melih
yoluyla babası Usame el-Huzeli bildiriyor: Biz, Hudeybiye günü Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'le beraber idik. Üzerimize ayakkabılarımızın
altlarını ıslatmayan bir yağmur yağdı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), münadisine: "Namazınızı olduğunuz yerlerde kılınız!''
diye (bağırmasını) emretti.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak
hadis no: 2079.
Dokuzuncu Özür: Kişinin
Düşüp Yaralanmaktan Endişe Edeceği Bir Durumun Olması
2084- ibn Ömer anlatıyor:
Bir yolculuk esnasına zifiri karanlık bir gecede ya da yağmurlu bir gecede
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraberdik. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in müezzini veya bir münadi onların namazı konakladıkları
yerde / çadırlarında kılmaları yönünde çağrıda bulundu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no 2076.
Onuncu Özür: Sarımsak ve
Soğan Yemiş Olan Kişinin Bunların Kokusu Gidene Kadar Beklemesi
2085- Ebu Said el-Hudri
bildiriyor: (Bir gün) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında
sarımsak ve soğandan bahsedildi. O'na: "Ey Allah'ın Resulü! Bunların en
çirkin kokulu olanı, sarımsaktır. Onu haram kılıyor muyuz?" denildi. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu yiyin, (haram
değil). Sizden her kim onu yerse kokusunu giderinceye kadar bu Mescid'e asla
yaklaşmasın'' buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahıha 2032);
Ahmed 3/12; Müslim 565; Ebu Davud 3823.
Pırasanın da Vasfedilen
Sarımsak ve Soğanla Aynı Hükmü Taşıması
2086- Cabir der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) soğan ve pırasa yemeyi yasakladı.
Fakat ihtiyaç duyduk ve yedik. Bunun üzerine buyurdu ki: "Kim bu pis
kokulu ottan yerse Mescid'imize yaklaşmasın! Çünkü melekler de insanların
rahatsız olduğu şeylerden rahatsız olur.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 2/334); Şuayb: İsnadı
Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 3/387; Müslim 564; İbn Mace 3365; Bak hadis no:
2090.
Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) Vasfedilen Sebebe Dayanarak Bu iki Sebzenin Yenilmesini Yasaklaması
2087- Cabir b. Abdillah
der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) pırasa ve soğan yememizi
yasaklardı."
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 2/334); Şuayb: Ravileri
güvenilir kimselerdir. Bak hadis no: 2089.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Mescidi ile Diğer Bir Mescidin Vasfedilen Hususta Aynı Hükme
Sahip Olmaları
2088- ibn Ömer'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şu ağaçtan
(yani sarımsaktan) yiyen kişi mescidlere gelmesin" buyurmuştur.
[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağib 1338);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/13;
Buhari853; Müslim 561; Ebu Davud 3825; İbn Mace 1016.
Bu Yasağın Medine
Mescidi Dışında Bütün Mescidleri de Kapsadığını Belirten ikinci Haber
2089- Cabir b. Abdillah
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu bitkiden
(sarımsaktan) yiyenler Mescid'e yanımıza gelmesin" buyurmuştur.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 1644.
Bu Kötü Kokulu Sebzeleri
Yiyenin Cemaate Gelmesinin Yasaklanış Nedeni
2090- Cabir der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sarımsak yiyen kişi Mescidimize
yaklaşmasın. Çünkü Müslümanların rahatsız olduğu gibi melekler de rahatsız
olur" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 2/334); Şuayb: İsnadı
Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 2089.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Üzerinde Soğan ve Sarımsak Kokusu Aldığı Kimseyi Baki'ye
Çıkarması
2091- Ma'dan b. Ebı
Talha el-Ya'muri bildiriyor: Hz. Ömer hutbe verdi şöyle dedi: "Ey
insanlar! Rüyamda bir horozun beni bir ya da iki defa gagaladığını gördüm ve
bunu ecelimin yaklaştığına yordum. Bazıları benden acele davranmamı (sonraki
halifeyi seçmemi) istiyor. (Halifeyi belirleyecek olan) şura o altı kişidir ki
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiğinde bu altı kişiden
razıydı. Bu konuda bazılarının itirazda bulunacaklarını da biliyorum. Böylesi
kişilerle islam için bizzat şu ellerimle savaştım. Bunu yapan kişiler Allah
düşmanı, kafir ve sapkın kişilerdir. Bölge valileri üzerine Allah'ı şahit
kılıyorum. Ben o valileri o ülkelerin halkı üzerine ancak halka dinlerini ve Peygamber'lerinin
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetini öğretsinler, aralarında ganimetlerini
taksim etsinler diye göndermişimdir. Ayrıca benden geriye kelale konusundan
daha önemli bir şey bırakmış değilim. Bu konuyu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) çok sordum. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kendisiyle
beraber bulunduğum süre boyunca bu konu dışında bana hiçbir konuda sert
davranmış değildir. Hatta sonunda parmağıyla göğsüme dürtüp: "Ey Ömer! Bu
konuda Nisa Suresi'nin sonunda inen ‘‘Yaz ayeti’‘ -yani "Senden fetva
istiyorlar. De ki: "Allah, babası ve çocuğu olmayan kimsenin mirası
hakkındaki hükmü şöyle açıklıyor" ayeti (Nisa 176)- sana yeterli
olur" buyurdu. Ben de bu ayetle okuyanın da, okumayanın da bileceği bir
hüküm vereceğim. Kelale, ölen kişiden geriye baba kalmamasıdır. Ben böyle
düşünüyorum. Ey insanlar! Benim pis olarak gördüğüm iki bitkiden soğan ve
sarımsak yiyorsunuz. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında bir
adamdan bunların kokusunun geldiği görüldüğü zaman elinden tutar ve onu Baki'ye
kadar uzaklaştırırlardı. Şayet illa bunları yiyecekseniz pişirip kokusunu
öldürerek yiyiniz."
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 8/156/2514); Şuayb:
İsnadı Müslim'in şartınca Sahih. Ahmed 1/15; Müslim 567; Nesai 2/43; İbn Mace
1014.
Söz Konusu Bu Sebzeleri
Pişmiş Olarak Yiyenin Cemaate Gelmesinde Bir Mahzurun Olmaması
2092- Ebu Eyyub
el-Ensarı bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana
gönderdiği sebzeli yemeğin içinde sarımsak ya da pırasa vardı. Ancak yemek
tabağında Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yeme izlerini görmediğim
için ben de ondan yemedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana:
"Neden yemedin?" diye sorunca, ona: "Ey Allah'ın Resulü! Tabakta
senin yeme izlerini göremedim'' dedim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Yemesi haram olmasa da (kokusundan dolayı) Allah'ın
meleklerinden haya ederim" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'lık ala Sahih İbn
Huzeyme 3/85/1670); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 5/415; Müslim 2053/171; Bak
hadis no: 2094.
Söz Konusu Sebzeleri
Pişmiş Olarak Yeme Konusunda Yüce Allah'ın Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ile Ümmetini Ayrı Tutması
2093- Ubeydullah b. Ebı
Yezıd, babasından bildiriyor: Ümmü Eyyub anlatıyor: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bize misafir oldu. Bazı sebzelerin bulunduğu bir yemek yapıp
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ikram ettik. Ancak Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına: "Sizler yiyiniz. Ancak ben sizler
gibi değilim; yanıma gelen meleği kokusuyla rahatsız etmek istemem"
buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (es-Silsiletu's-sahiha
2784); Şuayb: İsnadı şahitlerle hasendir. Ahmed 6/433; Tirmizi 1810; İbn Mace
3364.
Zikredilen Hususun
Doğruluğunu Bildiren ikinci Haber
2094- Cabir b. Semure
anlatıyor: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e, bir tas tirit yemeği
getirildi. içerisinde sarımsak vardı. Ondan yemedi. Onu Ebu Eyyub el-Ensari'ye
gönderdi. Ebu Eyyub el-Ensari ise elini, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in elini koyduğu el izini gördüğü yere koyardı. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in elinin izini göremeyince, (ondan) yemedi ve
(onu) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e getirdi. O'na: "Doğrusu
ben, elini onun içerisinde göremedim" dedi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onun içerisinde sarımsak kokusu vardı.
Benimle birlikte ise bir melek vardı" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (el-İrva' 8/154); Şuayb:
İsnadı hasendir. Ahmed 5/95; Müslim 2053; Tirmizi 1807.
Tedavi Amaçlı Söz Konusu
Sebzeleri Çiğ Yiyen Kişinin Cemaatle Namaza Katılmasının Mazur Görülmesi
2095- Muğıre b. Şu'be
anlatıyor: Sarımsak yemiştim. Sonra Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
namazgahına vardım. O'na, namazın bir rekatını kılmış vaziyette yetiştim.
(Kaçırdığım rekatı) kaza etmeye / tamamlamaya kalktığımda Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sarımsağın kokusunu hissetti ve: "Kim bu
sebzeden yerse kokusu gidinceye kadar Mescidimize asla yaklaşmasın" buyurdu.
Muğıre b. Şu'be devamla
der ki: Namazı tamamladığımda, O'nun yanına vardım. O'na: "Ey Allah'ın
Resulü! Doğrusu benim bir özrüm var. Elini barıa ver!" dedim. Muğıre b.
Şu'be der ki: -Vallahi- O'nu müsamahalı buldum ve elini alıp yenimden sokarak
göğsüme / karnıma ulaştırdım. Oranın sargılı olduğunu anlayınca: "Senin
gerçekten bir özrün var" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre Sahihtir. Muvatta 1/103; Ahmed 4/252; Buhari934;
Müslim 851; Ebu Davud 1112, 3826; Tirmizi 512; Nesal 3/103, 3/104.
Ebu Hatim der ki: Buraya
kadar zikrettiğimiz durumlar, İbn Abbas'ın
rivayetinde yer alan,
kişinin cemaatle namaza katılmamasına mazeret sayılabilecek durumlardır. Ancak
bu durumda kişi cemaatle namaza katılmama günahını da yüklenmiş olacaktır. Zira
bir namaza yönelik eda edilmesi gereken iki farz vardır. Bunlardan biri, farz
olan namazın kılınmasıdır. İkincisi de, bunu cemaatle eda etmektir. Ezanı
işiten kişi namazı tek başına kıldığı zaman farzlardan biri olan namaz kılma
yükümlülüğünü yerine getirmiş olur. Ancak bu durumda cemaatle namaza katılmama
günahını da yüklenmiş olacaktır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
"Ezanı işitip de davete (cemaatle namaza) icabet etmeyen kişinin mazereti
yoksa namazı da yoktur" sözüyle bu kişinin tek başına kıldığı namazın
geçerli olmayacağını kastetmiş değildir. Bundan kasıt, kişi bir mazereti
olmadan bu yöndeki emri bilmesine rağmen cemaat namazına katılmıyorsa namazının
geçerli sayılacağı, ancak cemaate katılmama gibi bir günahı da yüklenmiş
olacağıdır. Zira bu yönde yapılan davete icabet etmemiştir. Cuma namazı
konusunda Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘(Hutbe esnasında) boş
konuşan kişinin cuması da yoktur" sözü de buna benzemektedir. Bu sözle de
kişinin cuma namazının geçerli sayılacağı, ancak boş konuşma gibi bir günahı da
yüklenmiş olacağı bildirilmiştir.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Yatsı ve
2096- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Canım elinde olana yemin olsun ki odun toplanmasını, sonra namaz için
ezan okunmasını, sonra birinin cemaate namazı kıldırmasını söyleyip, o arada
gidip de namaza katılmayan erkekleri evleriyle birlikte yakmayı düşünüyorum.
Canım elinde olana yemin olsun ki böylelerinden biri etli bir kemik veya
güzelinden iki paça bulacağını bilse yatsı namazına katılırdı."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 557); Şuayb:
İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 1/129; Ahmed
2/244; Buhari 644; Müslim 651/251; Darimi 1/292; Bak hadis no: 2097, 2098.
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Söz Konusu Kişilere Yönelik Zikredilen Şeyi
Yapmayı isteme Sebebinin Yatsı Namazına Katılmama Olmadığını iddia Edenin
Kavlini çürüten Haber
2097- Ebu Hureyre
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu
"Düşündüm ki bir adama cemaate namaz kıldırmasını söyleyeyim. Ben de
cemaat namazına -yani yatsı ve
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre Sahihtir. Ahmed 2/479; Buhari 657; Müslim 651/252;
Bak hadis no: 2096.
Söz Konusu Olan Bu iki
Namazın Münafıklara En Ağır Gelen Namazlar Sayılması
2098- Ebu Hureyre dedi
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Münafıklara
en fazla ağır gelen namazlar, yatsı ile
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 486); Şuayb: İsnadı
sahihtir. Ahmed 2/424; Müslim 651/252; Ebu Davud 548; İbn Mace 791; Bak hadis
no: 2096.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Zamanında Cemaate Gelmeyenler Hakkında Duyulan Endişe
2099- Abdullah b. Ömer
der ki: "Biz bir kimseyi
[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'lıku'r-rağib 18154);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih.
Söz Konusu Kişilere
Suizanla Bakılmasının Sebebi
2100- Abdullah (b.
Mes'ud) der ki: "Vallahi ben nifakı bilinen münafık ya da hastadan başka
hiç birimizin namazdan geri kalmadığın! görmüşümdür. Hasta olan bile iki adam
arasına girerek mutlaka namaza gelirdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bize hidayet sünnetlerini öğretti ve: ‘‘Ezan okunan mescidde namaz
kılmak da hidayet sünnetlerinden olduğunu belirtti.’‘''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 559); Şuayb:
İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 1/382; Müslim 654/256; Ebu Davud 550;
Nesai 2/108; İbn Mace 777.
Çölde ya da Kasabada
Olup da Namazı Cemaatle Kılmayan Üç Kişiye Şeytanın Musallat Olması
2101- Ma'dan b. Ebı
Talha bildiriyor: Ebu'd-Derda bana: "Senin evin nerede?" diye sordu.
Ben de: "Humus yakınlarındaki bir köyde" dedim. Bunun üzerine
Ebu'd-Derda: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ‘‘Üç kişinin
bulundugu köyde veya çölde cemaatle namaz kılınmazsa şeytan onları hakimiyeti
altına alır. Cemaati terk etmeyin. Çünkü sürüden ayrılanı kurt kapar'' diye
buyururken işittim" dedi. Saib dedi ki: "Cemaatle, cemaatle namaz
kasdedilmiştir."
[Tahric:] Elbani: Hasen (Sahih Ebu Davud 556); Şuayb:
İsnadı hasendir. Ahmed 5/196; Ebu Davud 547; Nesai 2/106.
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’i kullan: