Sahih

İbn Hibban

 

SALAT

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Bab: Ezan

 

1658- Malik b. el-Huveyris der ki: Birkaç kişiyle Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldik. Yaşlarımız da birbirine yakındı. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında yirmi gün boyunca kaldık. Ailelerimizi özlediğimizi düşününce geride ailelerimizden kimleri bıraktığımızı sordu. Kimleri geride bıraktığımızı ona söyleyince -ki Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) merhametli ve şefkatli birisiydişöyle buyurdu: "O zaman ailelerinizin yanına dönüp öğrendiklerinizi onlara da öğretin. Kıldığımı gördüğünüz namaz gibi namazı kılın. Namaz vakti geldiğinde biriniz ezan okusun ve yaşça en büyük olanınız size namaz kıldırsın''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (el-İrva' 213); Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Buhari: 6008; Müslim 674; Ebu Davud 589; Tirmizi: 205; Nesai: 2/9; İbn Mace 979; Darimi: 1/286; Bak hadis no: 2128, 2129, 2130.

 

 

Ebu Hatim der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "Kıldığımı gördüğünüz namaz gibi namazı kılın" sözü Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazda yaptığı her bir şeyi içine almaktadır. Bunlar içinden icma ya da rivayetlerle nafile olduğu bildirilen şeylerin yapılmamasında bir sakınca olmaz. Ancak icma ya da rivayetlerle nafile olduğu bildirilmeyen diğer şeyler muhatapların tümü için farzdır ve terk edilmesi hiçbir durumda caiz değildir.

 

 

 

Ezana Kura Çekilecek Derecede Teşvik Yapılması

 

1659- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Eğer insanlar ezan okumakta ve birinci safta bulunmakta neler olduğunu bilselerdi ve (onlara ulaşmak için) kura çekmekten başka çare bulmasalardı, muhakkak aralarında kura çekerlerdi. Vatsı namazı ve sabah namazlarında olan (sevab)ı bilselerdi emekleyerek de olsa onlara gelirlerdi."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Muhtasar Müslim 268); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 1/68; Ahmed 2/236; Buhari 615; Müslim 437; Tirmizi: 225; Nesai 1/269.

 

 

 

Kişinin Dağ Başı ya da Vadi Gibi Tek Başına Bulunduğu Yerlerde Bile Namaz için Devamlı Ezan Okumasının Müstehaplığı

 

1660- Ukbe b. Amir anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim: "Rabbimiz bir dağın tepesinde namaz için ezan okuyan ve namaz kılan davar çobanından hoşnut olur. Yüce Allah: ‘‘Şu kuluma bakınız! Benden korkarak ezan okuyor ve namaz kılıyor. Ben de onu affettim ve cennete soktum’‘ buyurur''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 41; Sahih Ebu Davud 1086); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 4/158; Ebu Davud 1203; Nesai 2/20.

 

 

 

Dünyada Okuduğu Ezan Nedeniyle Kıyamet Gününde Cin, insan ve Eşyaların Müezzine Şahittik Etmesi

 

1661- Abdurrahman b. Abdillah b. Abdirrahman b. Ebı Sa'sa'a el-Mazinı, babasından bildiriyor: Ebu Said el-Hudri bana şöyle dedi: "Gördüğüm kadarıyla kırları ve koyunları seviyorsun. Koyunları otlatırken veya kıra çıktığında namaz vakti ezan okuyacağın zaman yüksek sesle oku. Çünkü müezzini işiten cin veya insan ne kadar şey varsa kıyamet gününde onun lehine şahitlikte bulunurlar. Böyle olduğunu Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittim."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Muvatta 1/69; Ahmed 3/35; Buhari 609; Nesai 2/12.

 

 

 

Ezan ve Kameti işittiğinde Şeytanın Uzaklaşması

 

1662- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ezanla nida edildiği zaman şeytan gaz çıkararak ezan sesini duyamayacağı uzak bir yere kaçar. Ezan bittiği zaman da geri döner. Kamet getirildiği zaman bitene kadar yine uzaklaşır. Kamet bittiği zaman da gelip kişi ile nefsi arasına girip aklında olmayan şeyleri hatırlatır. Bu şekilde de kişi ne kadar namaz kıldığını bilmez olur. Bundan dolayı namaz kılan kişi bu durumla karşılaştığında (selam verdikten sonra) henüz otururken iki defa secde etsin.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 16, 1663.

 

 

 

Şeytanın Ezanı işittiğinde Onu Duyamayacak Kadar Uzaklaşması

 

1663- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Namaz için ezan okunduğu zaman şeytan gaz çıkararak ezan sesini duyamayacağı uzak bir yere kaçar. Ezan bittiği zaman da geri döner. Kamet getirildiği zaman bitene kadar yine uzaklaşır. Kamet bittiği zaman da gelir. Hatta kişinin kendi kendine konuşmasına (vesveseye) sebep olur ve: ‘‘Şunu düşün! Şunu düşün!’‘ diye telkinlerde bulunur. Bu şekilde de kişi nasıl namaz kıldığını hatırlayamaz olur."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed 2/313; Müslim 389/20; Bak hadis no: 1662.

 

 

 

Ezan ve Kamet Sırasında Şeytanın Uzaklaştığı Mesafe

 

1664- Cabir der ki: Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu sözünü işittim: "Şeytan, namaz için okunan ezanı duyduğu zaman Ravha'ya kadar uzaklaşır." Ravi Süleyman (A'meş) dedi ki: "Ebu Süfyan'a) Revha'yı sorduğumda şu karşılığı verdi: "Medine'ye otuz altı mil uzaklıkta olan bir yerdir.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 3/316; Müslim 388.

 

 

 

Müezzinin Tekbir Sayesinde Fıtrat Üzerinde Olacağı ve Allah'ı Tevhıd Ederek Cehennemden Çıkacağının Tesbiti

 

1665- Abdullah b. Mes'ud der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile bir yolculuktayken bir adamın: "Allahu Ekber! Allahu Ekber!" dediğini işitti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Fıtrat üzeredir" dedi. Adam sonra: "Eşhedu en la ilahe illallah" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cehennem ona haram kılındı" buyurdu. Adamın yanına koştuğumuzda namaz vakti geldiği için ezan okuyan bir çoban olduğunu gördük.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 2368); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 3/132; Müslim 382; Tirmizi 1618. Bu hadis diğer kaynaklarda Katade'nin Ebu'l-Ahvas kanalıyla Abdullah b. Mes'ud'dan rivayeti olarak aktarılmışhr.

 

 

 

Yüce Allah'ın Müezzini Ezan Sesini Ulaştırdığı Yer Kadar Bağışlaması

 

1666- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Müezzin, sesinin ulaştırdığı yer kadar bağışlanır. Yaş ve kuru her şey ona şahitlik eder. (Cemaatle) namaz kılan kimseye de yirmi beş namaz (sevabı) yazılır ve ondan (cemaatle kıldığı) iki namaz arasındaki (küçük günahlar) affedilir.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 528); Şuayb: İsnadı ceyyiddir. Ahmed 2/411; Ebu Davud 515; Nesai 2/13; İbn Mace 724.

 

 

Ebu Hatim der ki: Buradaki Ebu Yahya, Medine halkından Eslem'in azatlısı Sem'an olup Uneys'in babasıdır. Ebu Yahya el-Eslemi'nin diğer oğlu Muhammed, tabiunun ileri gelenlerindendir. Buna karşılık oğlunun oğlu olan İbrahim b. Muhammed b. Ebi Yahya, rivayetleri zayıf addedilen birisidir. Musa b. Ebi Osman ise Kufe halkının ileri gelenlerinden ve abidlerinden birisi olup babasının adı İmran'dır.

 

 

 

Kesin inançla Okuduğu Ezan Sebebiyle Yüce Allah'ın Müezzini Bağışlayıp Cennete Sokması

 

1667- Ebu Hureyre bildiriyor: Biz, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'le beraber bir hurmalık sularının aktığı bir yerdeydik. Derken Bilal ayağa kalktı ve ezan okumaya başladı. Bitirince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim kesin bir inançla bunun dediği gibi derse / tekrarlarsa cennete girer" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen (et-Ta'liku'r-rağib 11113); Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Ahmed 2/352; Nesai 2/24.

 

 

 

Müezzinin, Okuduğu Ezanı Sayesinde Namaz Kılanın Sevabını Alacağına Delalet Eden Haber

 

1668- Ebu Mes'ud el-Ensarı der ki: Adamın biri Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Bineksiz kaldım, bana bir binek ver" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yanımda sana verecek bineğim yok" buyurdu. Adamın biri: "Ona binek verebilecek birini söyleyeyim mi?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir hayrın yapılmasına vesile olan kişinin onu yapan kadar sevabı vardır" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1660); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha) Ahmed 5/272; Müslim 1893; Ebu Davud 5129; Tirmizi 2671.

 

 

Ebu Hatim der ki: "ubdia bi" ifadesi kişinin, bineğinin yorulması ya da topallaması sonucu bineksiz kalması anlamındadır.

 

 

 

Dünyada Okudukları Ezan Sayesinde Müezzinlerin Kıyamet Gününde En Uzun Sevaplara Nail Olacaklarının Beklenmesi

 

1669- Muaviye der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Müezzinler kıyamet gününde boynu en uzun olacak kişilerdir" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı kavidir. Ahmed 4/95; Nesai 387; İbn Mace 725.

 

 

 

Bu Hadisi Rivayette Muaviye b. Ebı Süfyan'ın Tek Kaldığını iddia Edenin Kavlini çürüten Haber

 

1670- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (-sav) şöyle buyurmaktadır: ''Müezzinler kıyamet günü boynu en uzun kişiler olacaklardır.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

Ebu Hatim der ki: Araplar, cömert olup çokça infakta bulunan kişiyi "eli uzun" şeklinde, beklentileri çok olan kişiyi de "boynu uzun" şeklinde nitelerler. "Müezzinler kıyamet günü boynu en uzun kişiler olacaklardır" sözünde zikredildiği gibi müezzinlerin boyunlarının uzun olması sevap beklentisi içinde olmalarından dolayıdır. Örneğin Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımlarına:

 

"Bana en çabuk kavuşacak olanınız eli en uzun olanınızdır" buyurmuştur. Vefat edip ona kavuşan ilk eşi de Hz. Sevde olmuştur ki hanımları arasında en çok sadaka veren kendisiydi.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Müezzinler kıyamet günü boynu en uzun kişiler olacaklardır" derken bununla kıyamet gününde en fazla sevap beklentisi içinde olanların müezzinler olacağını kastetmiş değildir. Kitaplarımızda belirttiğimiz gibi Araplar bazen bir şeyi ait olduğu gruba yer vermeden zikrederler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "Boynu en uzun kişiler olacaklardır" derken "boynu en uzun kişilerden olacaklardır" demek istemiştir. Burada cümlenin haber kısmından "...." edatı düşürülmüştür. Yine Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirdiğine göre Yüce Allah: "En sevdiğim kullarım iftarlarını en erken yapanlardır" buyurmuştur. Bundan da kasıt, bunların en sevdiği kullardan olduğudur. Bu konu uzun ve detaylıdır. Yüce Allah diler ve takdir ederse Sünnetler bölümünün üçüncü kısmında zikredeceğiz.

 

 

 

Yüce Allah'ın Müezzinleri Affedeceğinin Tesbiti

 

1671- Hz. Aişe bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim: "imam, (cemaat için) kefildir. Müezzin de, (vakte bağlı olarak eda edilen bütün ibadetlerde halkın) güvendiği kimsedir. Dolayısıyla da Allah, imamları doğru yola eriştirsin. Müezzinleri de affetsin."

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen; Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Ahmed 6/65.

 

 

Ebu Hatim der ki: Bu hadisi Ebu Salih es-Semman yukarıda görüldüğü gibi Aişe'den dinlemiştir. Aynı zamanda bunu Ebu Hureyre'den de merfü olarak dinlemiştir. Bazen bunu Aişe'den, bazen de Ebu Hureyre'den aktarmıştır. Bazen de Ebu Hureyre'nin sözü olarak nakletmiştir. A'meş'e gelince o, bunu Ebu Salih kanalıyla Ebu Hureyre'den onun sözü olarak ve İbn Ebi Salih kanalıyla babasından o da merfü olarak Ebu Hureyre'den işitmiştir. Ancak Süheyl ile babası arasına A'meş'i sokan kimse yanılmıştır. Çünkü A'meş bunu Süheyl'den işitmiştir, yoksa Süheyl A'meş'ten değil.

 

 

 

Ezanı Sayesinde Müezzinin Bağışlanacağının Tesbiti

 

1672- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: ''İmam (tabi olanları için) kefildir. Müezzin de (vakte bağlı olarak eda edilen bütün ibadetlerde) halkın güvendiği kimsedir. Dolayısıyla da Allah, İmamları doğru yola eriştirdi. Müezzinleri de bağışladı.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (el-İrva' 1/231; Sahih Ebu Davud 530; er-Ravdu'n-nadir 1076); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/419; Ebu Davud 517; Tirmizi 207.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Afv" ile "Gufran" arasındaki fark, afv Yüce Allah'ın cehennemi hak edenlere yapacağı bir ihsandır. Böylesi bir afv onları azaba maruz bırakmadan -böylesi bir azaptan Allah'a sığınırız- gerçekleşebileceği gibi, basit bir şekilde azaba maruz bıraktıktan sonra lutfetmeyi dilemesiyle ya da birilerinin şefaatiyle oradan çıkararak da olabilir. Gufran ise Yüce Allah'ın razı olması demektir. Yüce Allah cehennemi hak eden kişileri lutfederek cehenneme sokmayabilir, ancak ğufran cehennemi hak eden birine ihsan şeklinde gerçekleşmez.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Zamanında Okunan Ezanın Vasfı

 

1673- Saib b. YezTd der ki: "(Cuma günü) ezanı, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr ve Ömer zamanlarında ikişer ikişerdi. Osman zamanında insanlar çoğalınca Osman, Zevra üzerinde de ezan okuması için birini görevlendirdi.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 998); Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Ahmed 3/450; Buhari 912; Ebu Davud 1087; Tirmizi 516; Nesai 3/100; İbn Mace 1135.

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Zamanında Okunan Kametin Vasfı

 

1674- ibn Ömer der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında ezanın lafızları ikişer defa tekrarlanır, kametin lafızları ise birer defa söylenirdi. Ancak kamet getirilirken arada "Kad kameti's-salatu, Kad kameti's-salatul" söylenirdi. Kamet getirildiğini işittiğimiz zaman abdest alıp namaza giderdik.''

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen (Sahih Ebu Davud 527); Şuayb: İsnadı kavidir. Ahmed 2/85; Ebu Davud 510; Nesai 2/3; Darimi 1/270; Bak hadis no: 1677.

 

 

 

1675- Enes der ki: "Bilal'e ezanların lafızlarını ikişer defa, kametin lafızlarını ise birer defa söylemesi emredildi.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 525); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/103; Buhari 605; Müslim 378/5; Ebu Davud 508; Nesai 2/3; Darimi 1/271; Bak hadis no: 1676, 1678.

 

 

Ebu Hatim der ki: Bunu Şu'be'den Ebu Halife dışında güvenilir biri olan Muhammed b. Eyyub er-Razi de rivayet etti

 

 

 

Enes'in "Bilal'a Emredildi" Sözüyle Başkasını Değil Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i Kastetmesi

 

1676- Enes bildiriyor: "Bilal'e ezanların lafızlarını ikişer defa, kametin lafızlarını ise birer defa söylemesi emredildi."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 525); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/189; Buhari 607; Müslim 378; Ebu Davud 509; İbn Mace 729; Darimi 1/270; Bak hadis no: 1675.

 

 

 

"Kad Kameti's-Salatu" Lafzı Dışında Kametin Diğer Lafızlarının Tekli Olması

 

1677- Abdullah b. Ömer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) döneminde ezan (lafızları) ikişer ikişer ve kamet (lafızları) da "Kad Kameti's-Salat" kısmı hariç birer birer (okunur) idi.''

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen; Şuayb: İsnadı kavidir. Bak hadis no: 1674.

 

 

Ebu Hatim der ki: Buradaki Ebu Cafer, Kufe'deki Ensar mescidinin imamı olup adı, Muhammed b. Müslim b. Mihran b. el-Müsenna'dır. Ebu'l-Müsenna'nın adı ise Müslim b. el-Müsenna'dır.

 

 

 

Bilal'a Ezanın Sözlerini ikişer, Kametinkini ise Birer Kez Söyleme Emrini Başkasının Değil Bizzat Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Vermiş Olması

 

1678- Enes'in bildirdiğine göre Müslümanlar namaz vakitlerini bir şeyle haber vermek istediler. Bunun üzerine Bilal'e ezanın sözlerini çifter, kameti de tek lafızla okuması emredildi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 1675.

 

 

 

Haberin Anlamını çarpıtan Hadis Ilmi Cahilinin Aksine Bilal'a Ezanın Sözlerini ikişer, Kametinkini ise Birer Kez Söyleme Emrini Muaviye'nin Değil Bizzat Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Verdiğini Bildiren Haber

 

1679- Abdullah b. Zeyd anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanları namaza toplamak için vurulacak / çalınacak bir çan kullanılmasını emretti.

 

(Abdullah b. Zeyd der ki:) Ben uyurken, üzerinde (altlı üstlü) iki yeşil giysi olan ve elinde çan taşıyan bir adam bana geceleyin (rüyamda) geldi. Ben, (ona):

"Ey Allah'ın kulu! Bu çan! satıyor musun?" diye sordum. O da, (bana): "Onunla ne yapacaksın?" dedi. Ben de: "Onunla namaza çağrıda bulunacağım" dedim. Adam: "Bundan daha hayırlısını sana göstersem olmaz mı?" dedi. Ben de: "Olur (göster)" dedim. Adam: "Namaza çağıracağın zaman şöyle dersin: Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber. Eşhedu en la ilahe illallah, Eşhedu en la ilahe illallah. Eşhedu enne Muhammeden Resulullah, Eşhedu enne Muhammeden Resulullah. Hayye ale's-Salat, Hayye ala's-Salat. Hayye ale'l-Felah, Hayye ale'I-Felah. Allahu Ekber, Allahu Ekber, La ilahe illallah: Bu adam biraz bekledi, sonra da şöyle dedi: "Namaz için kamet getireceğin zaman şöyle dersin: Allahu Ekber, Allahu Ekber, Eşhedu en la ilahe illallah, Eşhedu enne Muhammeden Resulullah, Hayye ale's-Salat, Hayye ale'l-Felah, Kad kameti'sSalat, Kad Kameti's-Salat, Allahu Ekber, Allahu Ekber, La ilahe illallah."

Sabahladığımda, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gittim (ve gördüğümü O'na anlattım). Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu, Yüce Allah'ın izniyle (görülen) hak bir rüyadır. Kalk, Bilal'e git ve gördüğün şeyi ona öğret ki o şekilde ezan okusun! Şüphesiz o senden daha gür / güzel seslidir" buyurdu.

 

Ben de kalkıp Bilal'e gittim ve ona ezanı öğrettim, o da bu şekilde ezan okudu. Ömer b. el-Hattab, Zevra'daki evinde iken Bilal'in sesini işitince hemen ridasını çekerek geldi ve: "Muhammed'i hak ile gönderen (Allah'a) yemin ederim ki, onun gördüğünün aynısı bana da gösterildi" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu durumda Allah'a hamd edilir" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen sahih (Sahih Ebu Davud 512); Şuayb: İsnadı kavidir. Ahmed 4/43; Ebu Davud 499; Tirmizi 189; İbn Mace 706; Darimi 1/268, 1/269.

 

 

 

Mekruh Görenin Aksine Ezanda Terci' Yapmanın Emredilmesi

 

1680- Ebu Mahzure'nin himayesinde yetişen bir yetim olan Abdullah b. Muhayrız bildiriyor: Ebu Mahzure'ye: "Şam'a gitmek istiyorum. Belki orada senin ezanını bana sorarlar. Bana anlatır mısın?" dediğimde, Ebu Mahzure:

"Evet" dedi ve şöyle devam etti: "Bir grupla birlikte yola çıktık. Huneyn'e giden yolun bir yerine ulaştığımızda Huneyn'den dönen Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile karşılaştık. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müezzini yanında ezan okumaya başladı. Biz biraz da uzakta olduğumuz için müezzinin sesini biraz da istihza ile taklit ediyorduk. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sesimizi işitince: "işittiğim bu sesin sahibini kim tanır?" diye sorunca bizi yanına getirdiler. Gelip önünde durduk. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "içinizden sesi en yüksek çıkan kimdi?" diye sorunca, oradakilerin tümü beni gösterdi ki doğruyu söylemişlerdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları gönderip beni yanında tuttu. Bana: "Kalkıp ezan oku!" buyurunca kalktım. En nefret ettiğim şey de benden istediği ezan okumam idi. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önünde ezan okumak üzere kalktığımda Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ezanı nasıl okumam gerektiğini bizzat kendisi şu şekilde söylemeye başladı: "Şöyle de: ‘‘Allahu Ekber, Allahu Ekber! Eşhedu en la ilahe illallah, Eşhedu en la ilahe illallah! Eşhedu enne Muhammeden Resulullah, Eşhedu enne Muhammeden Resulullah!’‘ Sonra bir daha başa dön (terd' yap) ve sesini uzatarak ‘‘Eşhedu en la ilahe illallah, Eşhedu en la ilahe illallah! Eşhedu enne Muhammeden Resulullah, Eşhedu enne Muhammeden Resulullah! Hayya ale's-salat, Hayya ale's-salat! Hayya ale'l-felah, Hayya ale'l-felah! Allahu Ekber, Allahu Ekber! La ilahe illallah!’‘ de."

 

Ezanı bitirdikten sonra beni yanına çağırdı ve içinde gümüş bulunan bir kese verdi. Sonra bana: "Allah sana bereketler versin" buyurdu. Ona: "Ey Allah'ın Resulü! Beni ezan okumakla görevlendir" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu görevi sana verdim" buyurdu. O sırada Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) karşı olan tüm nefretim gidip yerini sevgiye bıraktı. Daha sonra Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke valisi olan Attab b. Useyd'e geldim ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ezanı Mekke'de okumam konusundaki emrini ona bildirdim.

ibn (üreye dedi ki: Ailemden birçok kişi ibn Muhayrız'in bu hadisini bana Ebu Mahzure'den haber verdi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 518); Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 3/409; Ebu Davud 503; Nesai 2/5; İbn Mace 708; Bak hadis no: 1681, 1682.

 

 

 

Mubah Olan ihtilaflardan Olmaları Dolayısıyla Ezanda Terci' Yapmanın ve Kameti de ikişerli Okumanın Emredilmesi

 

1681- Ebu Mahzure der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana ezanı on dokuz kelime ve kameti de on yedi kelime (olarak) öğretti: "Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber. Eşhedu en la ilahe illallah, Eşhedu en la ilahe illallah! Eşhedu enne Muhammeden Resulullah, Eşhedu enne Muhammeden Resulullah! Hayya ale's-salat, Hayya ale's-salat! Hayya ale'l-felah, Hayya ale'l-felah! Allahu Ekber, Allahu Ekber! La ilahe illallah!"

 

"Kamet ise şöyledir: Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber. Eşhedu en la ilahe illallah, Eşhedu en la ilahe illallah Eşhedu enne Muhammeden Resulullah, Eşhedu enne Muhammeden Resulullah, Hayya ala's-salat, Hayya ala's-salat, Hayye ale'l-felah, Hayye ale'l-felah, Kad Kameti's-Salat, Kad Kameti's-Salat, Allahu Ekber, Allahu Ekber, La ilahe illallah."

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen sahih (el-İrva' 246; Sahih Ebu Davud 517); Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 3/409; Müslim 379; Ebu Davud 502; Tirmizi 192; Nesai 2/4; İbn Mace 709; Bak hadis no; 1680.

 

 

 

Ezanda Terci' Yapacak Müezzinin, ilk iki Şahadeti Alçak Sesle ve Bunların Öncesiyle Sonrasını ise Yüksek Sesle Okumasının Gerekmesi

 

1682- Ebu Mahzure der ki: Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bana, ezanın okunuş usulünü öğret" dedim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başımın önünü okşadı ve şöyle buyurdu: "Sesini yükselterek ‘‘Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber’‘ dersin Sonra alçak bir sesle: ‘‘Eşhedu en la ilahe illallah, Eşhedu en la ilahe illallah! Eşhedu enne Muhammeden Resulullah, Eşhedu enne Muhammeden Resulullah’‘ dersin. Sonra şahadette sesini yükseltip ‘‘Eşhedu en la ilahe illallah, Eşhedu en la ilahe illallah! Eşhedu enne Muhammeden Resulullah, Eşhedu enne Muhammeden Resulullah’‘ dersin. Hayya ala's-salat, Hayya ala's-salat, Hayya ale'l-felah, Hayya ale'l-felah. Eğer sabah namazı(nın ezanı) ise, ‘‘es-Salatu hayrun mine'n-nevm, esSalatu hayrun mine'n-nevm. Allahu Ekber, Allahu Ekber, La ilahe illallah’‘ dersin."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 517); Şuayb: Hadis tarikleriyle sahihtir. Ahmed 3/408; Ebu Davud 504, 505; Tirmizi 191; Nesai 2/3; Bak hadis no: 1680.

 

 

 

Namaz için Okunan Ezanı Duyan Kimse Ne Söyler?

 

1683- 1950- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müezzinin ezanı (teşehhüdü) söylediğini işitince: "Ben de, ben de" derdi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 538); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ebu Davud 526.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in "Ben de! Ben de!" Sözünün Açılımı

 

1684- isa b. Talha der ki: Muaviye'nin yanındaydık. Ezan okunmaya başlayıp da müezzinin "Allahu Ekber, Allahu Ekber" dediğini işitince Muaviye de: "Allahu Ekber " dedi. Müezzin: "Eşhedu en la ilahe illallah" deyince. Muaviye: "Ben de şahadet ederim" dedi. Müezzin: "Eşhedu enne Muhammeden Resulullah" deyince, Muaviye: "Ben de şahadet ederim" dedi. Ezan bittikten sonra da: "Ezan sırasında Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle dediğini işittim" dedi. 

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Ahmed 4/91; Buhari 612; Darimi 2/272; Bak hadis no: 1687, 1688.

 

 

 

Müezzinin Söylediklerini Tekrar Eden Kimsenin Cennete Girmeyi Hak Etmesi

 

1685- Ömer b. el-Hattab'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Müezzin, ‘‘Allahu Ekber, Allahu Ekber!’‘ deyince sizden biri, ‘‘Allahu Ekber, Allahu Ekber!’‘ derse, sonra müezzin ‘‘Eşhedu en la ilahe illallah’‘ deyince o, ‘‘Eşhedu en la ilahe illallah’‘ derse, müezzin ‘‘Eşhedu enne Muhammeden Resulullah’‘ deyince o, ‘‘Eşhedu enne Muhammeden Resulullah’‘ derse, müezzin ‘‘Hayya ale's-salat’‘ deyince o, ‘‘La havle vela kuvvete illa billah’‘ derse, müezzin: ‘‘Hayya ale'l-felah’‘ dediği zaman, kendisi de: ‘‘La havle vela kuvvete illa billah’‘ derse, müezzin ‘‘Allahu Ekber, Allahu Ekber!’‘ deyince o, ‘‘Allahu Ekber, Allahu Ekber!’‘ derse, müezzin ‘‘La ilahe illallah’‘ deyince o ‘‘La ilahe illallah’‘ derse, cennete girer."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 539); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Müslim 385; Ebu Davud 527.

 

 

 

Ezanı Duyan Kimseye Müezzinin Sözlerini Tekrarlamasının Emredilmesi

 

1686- Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ezanı işittiğiniz zaman müezzinin söylediklerini tekrar edin.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 535); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 1/67; Ahmed 3/6; Buhari 611; Müslim 383; Tirmizi 208; Nesal 2/23; İbn Mace 720; Darimi 1/272.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in "Müezzinin Söylediklerini" Sözüyle Ezanın Tümünü Değil Bazı Bölümlerini Kastetmesi

 

1687- Muhammed b. Amr, babasından, o da dedesinden bildiriyor: Muaviye'nin yanındayken müezzin: "Allahu Ekber, Allahu Ekber!" deyince, Muaviye de: "Allahu Ekber, Allahu Ekber!" dedi. Müezzin: "Eşhedu en la ilahe illallah!" deyince, Muaviye: "Allah'tan başka ilah olmadığına şahadet ederim" dedi. Müezzin: "Eşhedu enne Muhammeden Resulullah!" deyince, Muaviye:

 

"Muhammed'in Allah'ın Resulü olduğuna şahadet ederim" dedi. Müezzin:

 

"Hayya ale's-salat!" deyince, Muaviye: "La havle vela kuvvete illa billah" dedi. Müezzin: "Hayya ale'l-felah!" deyince, Muaviye yine: "La havle vela kuvvete illa billah" dedi. Müezzin: "Allahu Ekber, Allahu Ekber! La ilahe illallah!" deyince, Muaviye de: "Allahu Ekber, Allahu Ekber! La ilahe illallah!" dedi. Sonunda da:

"Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şekilde yapardı" dedi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Nesai 2/25); Şuayb: Ravileri Sahih ricalidir. Ahmed 4/98; Nesai 2/25; Darimi 1/273; Bak hadis no: 1684.

 

 

 

Ezanı Duyan Kimsenin "Hayya Ale's-Salat" ve "Hayya Ale'I-Felah" Dışında Müezzinin Sözlerini Tekrar Etmesinin Müstehaplığı

 

1688- Mucemmi' b. Yahya el-Ensarı bildiriyor: Ebu Umame b. Sehl'in yanına oturdum. Ezan okuyan müezzin gelip "Allahu Ekber, Allahu Ekber!" deyince, Ebu Umame de iki defa tekbir getirdi. Müezzin "Eşhedu en la ilahe illallah!" deyince, Ebu Umame de şahadet getirdi. Müezzin "Eşhedu enne Muhammeden Resulullah!" deyince, Ebu Umame de bu şekilde şahadet getirdi, sonra bana dönüp: "Muaviye b. Ebı Süfyan'ın bana bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öyle yaparmış" dedi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 4/95; Buhari 914; Nesai 2/24; Bak hadis no: 1684.

 

 

 

Ezanı Duyduğunda Yüce Allah'ın Safiy (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kuluna Makam-ı Mahmud'u Dileyenin Kıyamette Şefaati Hak Etmesi

 

1689- Cabir der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ezanı duyup da bittikten sonra: ‘‘Şu eksiksiz davetin ve kılınacak olan namazın rabbi olan Allahım! Muhammed'e vesile'yi ve fazıleti ihsan et. Onu vaad ettiğin Makam-ı Mahmud'a eriştir'' diyen kişi, kıyamet gününde şefaatime nail olur."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 540; Tahricu Fıkhi's-sire 385); Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Ahmed 3/354; Buhari 614; Ebu Davud 529; Tirmizi 211; Nesai 2/26; İbn Mace 722.

 

 

 

Ezanı işittiğinde Yüce Allah'ın Peygamberi Mustafa (Sallallahu aleyhi ve Sellem) için Vesile'yi Dileyen Kimsenin Kıyamette Şefaate Hak Kazanması

 

1690- Abdullah b. Amr'ın bildirdiğine göre kendisi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işitmiştir: "Müezzin; ezan okurken işittiğinizde onun söylediklerini aynen söyleyin ve bana salavat getirin. Kim bana bir kere salavat getirirse, Allah o kişiye on kere salat (rahmet) eder. Sonra bana vesileyi dileyin. Vesile; Cennet'te bir derecedir ki, Allah'ın kullarından sadece bir kula layıktır. Onun da ben olmamı temenni ederim. Kim bana vesileyi dilerse kıyamet günü kendisine şefaatim helal olur."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 536; el-İrva' 1/259); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Müslim 384; Ebu Davud 523; Nesai 2/25; Bak hadis no: 1692.

 

 

 

Arapların Bazen "Aleyhi" Edatını "Lehu" Anlamında, "Lehu" Edatını da "Aleyhi" Anlamında Kullanması

 

1691- Abdullah b. Amr der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Müezzini ezan okurken işittiğinizde onun söylediklerini aynen söyleyin ve bana salavat getirin. Bana bir kere salavat getiren hiç kimse yoktur ki, Allah o kişiye on kere salat (rahmet) etmesin, Sonra bana vesileyi dileyin. Vesile; Cennet'te bir menzildir ki, Allah'ın kullarından sadece bir kula layıktır. Onun da ben olmamı temenni ederim. Kim bana vesileyi dilerse kıyamet günü kendisine şefaatim helal olur.''

 

[Tahric:]  Elballi: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Müslim 384; Ebu Davi'ıd 523; Bak hadis no: 1690.

 

 

 

Bu Hadisi Abdurrahman b. Cübeyr'in Abdullah b. Amr'dan işitmediğini iddia Edenin Kavlini çürüten Haber

 

1692- Abdullah b. Amr'ın bildirdiğine göre kendisi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işitmiştir: "Müezzini ezan okurken işittiğinizde onun söylediklerini aynen söyleyin ve bana salavat getirin. Kim bana bir kere salavat getirirse, Allah o kişiye on kere salat (rahmet) eder. Sonra bana vesileyi dileyin. Vesile, Cennet'te bir menzildir ki, Allah'ın kullarından sadece bir kula layıktır. Onun da ben olmamı temenni ederim. Kim Allah'tan benim için vesileyi dilerse kıyamet günü kendisine şefaatim helal olur."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/168; Tirmizi 3614; Bak hadis no: 1690.

 

 

 

Ezanı işittiğinde Allah'ın Vahdaniyetine, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Risaletine, Rab Olarak Allah'a, Din Olarak da islam'a Razı Olduğuna şahadet Eden Kişiye Allah'ın Mağfiret Etmesi

 

1693- Amir b. Sa'd b. Ebı Vakkas'ın, babası Sa'd'dan bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Müezzinin ezanını işitip de ‘‘Allah'tan başka ilah olmadığına, tek ve ortaksız olduğuna, Muhammed'in O'nun kulu ve Resulü olduğuna ben de şahadet ederim. Rab olarak Allah'a, din olarak da islam'a ve Resulü olarak Muhammed'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) razı olduk’‘ diyen kişinin geçmiş günahları bağışlanır."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 537); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 1/181; Müslim 386; Ebu Davud 525; Tirmizi 210; Nesai 2/26; İbn Mace 721.

 

 

 

Ezanı işittiğinde Üstte Vasfedildiği Şekilde Sözler Söyleyen Kimsenin imanın Tadını Alması

 

1694- Abbas b. Abdilmuttalib'in bildirdiğine göre kendisi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Rab olarak Allah'a, din olarak islam'a, peygamber olarak Muhammed'e razı olan kişi, imanın tadına varır" buyurduğunu işitmiştir.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Muhtasar Müslim 25); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 1/208; Müslim 34; Tirmizi 2623.

 

 

 

Ezanı işittiğinde Müezzinin Sözlerini Tekrarlayanın Duasının Kabul Göreceğinin Umulması

 

1695- Abdullah b. Amr bildiriyor: Bir adam: "Ey Allah'ın Resulu! Muezzinler faziletçe bizi geçtiler" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onların (ezan okurken) söylediklerini sen de söyle (ezanın) sonuna erdiğinde de iste, istediğin verilir" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen sahih (Sahih Ebu Davud 536); Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 1/172; Ebu Davud 524.

 

 

 

ikisi Arasında Yapılan Duanın Reddolunmayacağı için Ezan ile Kamet Arasında Çokça Dua Etmenin Müstehaplığı

 

1696- Enes (b. Malik)'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Ezan ile kamet arasında yapılan dua, kabul olunur. Dolayısıyla siz de dua ediniz."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahın (Sahih Ebu Davud 534); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 3/155; Ebu Davud 521; Tirmizi 212.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Bab: Namazın Şartları