Sahih İbn Hibban |
TAHARE |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Bab: Teyemmüm
1300- Hz. Aişe
anlatıyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) seferlerinden birinde kendisiyle
birlikte çıktık. Beyda' veya Zatü'!-Ceyş denilen yere vardığımızda gerdanlığım
koptu. Onu aramak için Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o yerde bekledi
ve oradakiler de onunla birlikte bekledi. Bir subaşında olmadıkları gibi
yanlarında da su yoktu. Bunun üzerine halk Ebu Bekr'e gelip: "Aişe'nin
yaptığını görüyor musun? Hem Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hem de
yanındaki insanları yollarından alıkoydu. Bir su başında olmadıkları gibi
yanlarında da su yoktur'' dediler. Bunun üzerine Ebu Bekr yanıma geldi.
Resulullah ta (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başını uyluğuma koymuş ve uyumuştu.
Ebu Bekr: "Sen hem Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hem de
yanındaki insanları yollarından alıkoydun. Onlar bir Su başında olmadıkları gibi
yanlarında da su yoktur" dedi ve beni azarlayıp Allah'ın dilediğince bir
şeyler söylendi. Sonra eliyle böğrüme dürtmeye başladı. Ancak Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) böğrümde bulunması kıpırdamama engel oluyordu.
Böylece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) uyudu ve insanlar susuz olarak
sabahladı. Bunun üzerine Yuce Allah teyemmüm ayetini indirdi ve teyemmüm
aldılar. Nakiblerden birisi olan Useyd b. Hudayr: "Bu sizin ilk
bereketiniz değildir, ey Ebu Bekr ailesi!" dedi. Sonrasında üzerinde
bulunduğum deveyi kaldırdık gerdanlığı altında bulduk.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 335); Şuayb:
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 334; Müslim 367; Nesai
1/163; Bak hadis no: 1317, 1709.
Temiz Toprak Dışında
Sürme Taşı, Arsenik Gibi Maddelerle Teyemmüm Yapmanın Caiz Olmayışı
1301- İmran b. Husayn
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir
yolculuktaydık. Gecenin sonuna doğru bir yerde mola vermişken öyle tatlı bir
uyku uyuduk ki yolcu kişi için daha tatlısı olamazdı. Ancak
Yola çıktık, ancak çok
fazla gitmeden Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yerde konakladı.
Su isteyip abdest aldı. Ezan okununca da Müslümanlara namazı kıldırdı. Namazdan
kalkınca bir adamın kenarda durduğunu ve cemaatle namaza katılmadığını gördü.
Ona: "Ey filan! Neden diğerleriyle birlikte namaza katılmadın?" diye
sorunca, adam: "Ey Allah'ın Resulü! cünüp oldum, su da yok" karşılığını
verdi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Toprakla teyemmüm et,
senin için yeterli olur" buyurdu.
Sonrasında tekrar yola
koyulduk. insanlar suyun azlığından yana şikayette bulununca Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yerde konakladı. Hz. Ali ile filan kişiyi
-ravi Ebu Reca bunun ismini vermişken, ravi Avf ismini unutmuştu çağırdı ve:
"Gidin bize su arayın!" buyurdu. Aramaya gittiklerinde devesine
binmiş, devenin her iki yanında bir matara veya bir tulum su bulunan bir
kadınla karşılaştılar. Ona: "Su kaynağı nerede?" diye sorduklarında,
kadın: "Dün bu vakitlerde suyu doldurmuştum. Erkeklerimiz olmadığı için de
doldurmaya ben çıktım" karşılığını verdi. Ona: "O zaman bizimle
gel!" dediklerinde, kadın:
''Nereye?" diye
sordu. Onlar: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında"
dediler kadın: "Şu atalarının dininden çıktığı (Sabit olduğu) söylenen
kişinin yanına mı?" diye sorunca, onlar: "Evet, kastettiğin kişinin
yanına gideceğiz" dediler.
Kadını alıp
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına getirdiler ve olanları
anlattılar, Sonrasında kadını devesinden indirdiler. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bir kap istedi ve mataraların veya tulumların ağzından o kaba
su boşalttı. Ağızlarını geri kapatıp alt deliklerini açtı ve: "Su için ve
kaplarınızı da doldurun!" diye bir çağrı yapıldı. Sonra dileyen su içti,
dileyen de kaplarını doldurdu. En son cünüp olduğunu söyleyen kişiye bir kap su
verdi ve ona: "Git ve bu suyu üzerine dök" buyurdu. Kadın da öyle
durmuş suyuna ne yapıldığını seyrediyordu. Allah'a yemin olsun ki su alma işi
bittiğinde, tulumlar bize eskisinden de daha dolu gibi geliyordu. Sonra
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Kadına bir şeyler
toplayın" buyurdu. Bunun üzerine kimisi hurma, kimisi un, kimisi sevik
getirdi. Bu şekilde kadına bolca yiyecek toplandı. Toplanan yiyecekleri bir
torbaya doldurdular. Kadını da deveye bindirip bu yiyecek torbasını önüne
koydular. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadına: "Vallahi senin
suyundan bir şey eksiitmiş değiliz, zira Allah bizlere su içirdi" buyurdu.
Kadın yola düşi'ıp
ailesinin yanına geldi. Geç geldiği için de ailesi ona: ''Ey filan! Neden geç
geldin?" diye sordular. Kadın: "ilginç bir şeyoldu. Karşılaştığım iki
adam beni atalarının dininden çıktığı söylenen adamın yanına götürdüler, O da
suyumu şöyle şöyle yaptı" diyerek olanları anlattı. Sonra işaret parmağı
ile orta parmağını birleştirip gökle yeri işaret ederek: "Vallahi ya şu
iki arasında ondan daha büyücüsü yok ya da gerçekten o Allah'ın Resulü"
dedi.
Daha sonraları
Müslümanlar bu kadının bulunduğu kabilenin çevresindeki müşrik kabile!ere
akınlar düzenler, ancak onun kabilesine dokunmazlardı. Bir gün kadın
kabilesine: "Gördüğüm kadarıyla Müslümanlar kasıtlı olarak sizlere
dokunmuyorlar. Müslüman olmaya ne dersiniz?" deyince sözünü dinlediler ve
islam'a girdiler.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 156); Şuayb: Buhari
ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 4/434; Buhari 344; Müslim 682;
Nesai 1/171; Bak hadis no: 1302, 1461.
1302- imran anlatıyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir yolculuktaydık.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ise uyuduğu zaman kendi kendine uyanmadan onu uyandırmazdık.
Zira uykusunda neler yaşayacağını bilemezdik. Ömer asabi ve sert birisiydi.
Uyanıp da başlarına geleni görünce yüksek sesle tekbir getirmeye başladı.
Yüksek sesle tekbir getirmeye devam edince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) onun sesine uyandı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) uyanınca
insanlar içine düştükleri durumdan yana ona şikayette bulundular. Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Zararı yok, yola çıkın!" buyurdu.
Yola çıktık, ancak çok
fazla gitmeden Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yerde konakladı.
Su isteyip abdest aldı. Ezan okununca da Müslümanlara namazı kıldırdı. Namazdan
kalkınca bir adamın kenarda durduğunu ve cemaatle namaza katılmadığını gördü.
Ona: "Ey filan! Neden diğerleriyle birlikte namaza katılmadın?" diye
sorunca, adam: "Ey Allah'ın Resulü! Cünüp oldum, su da yok'' karşılığını
verdi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Toprakla teyemmüm et,
senin için yeterli olur" buyurdu.
Sonrasında Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) tekrar yola koyuldu. insanlar susuzluktan yana
ona şikayette bulununca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yerde
konakladı. Ali ile filan kişiyi -ravi Ebu Reca bunun ismini vermişken, ravi Avf
ismini unutmuştur- çağırdı ve: "Gidin bize su arayın!" buyurdu.
Aramaya gittiklerinde devesine binmiş, devenin her iki yanında birer tulum su
bulunan bir kadınla karşılaştılar. Ona: "Su kaynağı nerede?" diye
sorduklarında, kadın: "Dün bu vakitlerde suyu doldurmuştum. Erkeklerimiz
olmadığı için de doldurmaya ben çıktım" karşılığını verdi. Ona: "O
zaman bizimle gel!'' dediklerinde, kadın: "Nereye?" diye sordu.
Onlar: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında" dediler.
Kadın: "Şu atalarının dininden çıktığı (Sabit olduğu) söylenen kişinin
yanına mı?" diye sorunca, onlar: "Evet, kastettiğin kişinin yanına
gideceğiz" dediler.
Kadını alıp
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına getirdiler ve olanları
anlattılar. Sonrasında kadını devesinden indirdiler. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bir kap istedi ve tulumların ağzından o kaba su boşalttı.
Ağızlarını geri kapatıp alt deliklerini açtı ve: "Su için ve içirin!"
diye bir çağrı yapıldı. Sonra dileyen su içti, dileyen de hayvanlarını suladı.
En son cünüp olduğunu söyleyen kişiye bir kap su verdi ve ona: "Gidip bu
suyu üzerine dök" buyurdu.
Kadın da öyle durmuş
suyuna ne yapıldığını seyrediyordu. Allah'a yemin olsun ki su alma işi
bittiğinde, tulumlar bize eskisinden de daha dolu gibi geliyordu. Sonra
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kadına bir şeyler toplayın''
buyurdu. Bunun üzerine kimisi hurma, kimisi un, kimisi kavut getirdi. Bu
şeklinde kadına bolca yiyecek toplandı. Toplanan yiyecekleri bir torbaya doldurdular.
Kadını da deveye bindirip bu yiyecek torbasını önüne koydular. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadına: "Gördüğün gibi senin suyundan bir
şey eksiltmiş değiliz, zira Yüce Allah bizlere su içirdi" buyurdu.
Kadın yola düşüp
ailesinin yanına geldi. Geç geldiği için de ailesi ona: "Ey filan! Neden
geç geldin?" diye sordular. Kadın: "ilginç bir şey oldu.
Karşılaştığım iki adam beni atalarının dininden çıktığı söylenen adamın yanına
götürdüler. O da suyumu şöyle şöyle yaptı" diyerek olanları anlattı. Sonra
işaret parmağı ile orta parmağını birleştirip gökle yere işaret ederek:
"Vallahi ya şu ikisi arasında ondan daha büyücüsü yok ya da gerçekten
Allah'ın Resulü" dedi.
Daha sonraları
Müslümanlar bu kadının bulunduğu kabilenin çevresindeki müşrik kabilelere
akınlar düzenler, ancak onun kabilesine dokunmazlardı. Bir gün kadın
kabilesine: "Gördüğüm kadarıyla Müslümanlar kasıtlı olarak sizlere
dokunmuyorlar. Müslüman olmaya ne dersiniz?" deyince sözünü dinlediler ve
İslam'a girdiler.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 156); Şuayb: Buhari
ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 344; Bak hadis no: 1301.
Ebu Hatim der ki:
"EbU Reca el-Utaridi, İmran b. Teym'dir ve 120 yaşında vefat
etmiştir."
Su Bulunmadığında Namaz
Kılmayı Caiz Kılan Teyemmümün Vasfı
1303- Ammar der ki:
"Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) teyemmüm hakkında
sorduğumda elleri bir defa yere vurup yüzümü ve ellerimi mesh etmemi
emretti." Katade bununla fetva verirdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 158; Sahih Ebu Davud
351); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 4/263; Ebu DavUd 327; Tirmizi 144;
Darimi: 1/190; Bak hadis no: 1267; Bak hadis nıo 1708.
Teyemmümde Kolları
Meshetmenin Vacip Olmadığını Belirten ikinci Haber
1304- Şakik der ki:
Abdullah ve Ebu Musa ile birlikte oturuyordum. Ebu Musa: "Ey Ebu
Abdirrahman! Kişi cünüp oluyor ve su bulamıyor. Namaz kılmssı gerekir mi?"
diye sorunca, Abdullah: "Hayır, (gerekmez)" karşılığını verdi. Ebu
Musa: "Ammar'ın (bu konuda) Ömer'e söylediğini işitmedin mi? (O, Ömer'e):
"Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ikimizi bir yere göndermişti.
Ben cünüp olmuş ve temiz toprağa bulanmıştım. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) gelip bu durumu haber verdiğimizde yüzünü ve avuçlarını mesh etmiş
ve: ‘‘Bu şekilde yapman senin için yeterli olurdu’‘ buyurdu" dedi.
Abdullah: "Ammar'ın (bu konudaki) sözüne Ömer'in itibar ettiği görüşünde
değilim" deyince, Ebu Musa: "O zaman: "Eğer su bulamamışsanız
temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve dirseklere kadar) ellerinizi onunla
mesh edinil (Nisa 43) ayeti ile nasıl amel edeceksiniz?" dedi. Bunun
üzerine Abdullah: "Eğer onlara öyle bir ruhsat verirsek kişi suyu soğuk
bulduğu zaman da temiz toprakla mesh eder" dedi. A'meş der ki: Şakik'e:
"(Abdullah) bu sebeple bundan (teyemmümden) hoşlanmamıştır" dedim.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 58); Şuayb: Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/396; Buhari 347; Müslim 368/110;
Ebu Davud 321; Nesai 1/170; Bak hadis no: 1305.
Teyemmümde Kolları
Meshetmenin Vacip Olup Terk Edilmesinin Caiz Olmadığını iddia Edenin Kavlini
çürüten Haber
1305- ŞakTk (b. Seleme)
anlatıyor: Ebu Musa, Abdullah (b, Mes'ud)'a: "Kişi cünüp oluyor ve bir ay
su bulamıyor. Bu nedenle namaz kılmıyor (kılmalı mı)" diye sorunca, Abdullah:
"Hayır, (namaz gerekmez)" karşılığını verdi. Ebu Musa: ''Ammar'ın (bu
konuda) Ömerle söylediğini hatırlamadın mı? (O, Ömer'e): "Ey Müminlerin
emiri! Allahtan korkmaz mısın? ResulLıllah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ikimizi develerin zekatı için göndermişti. Ben cünüp olmuş ve temiz toprağa
bulanmıştım. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip bu durumu haber
verdiğimde:
''Sana şu (temiz toprak)
yeterdi’‘ buyurdu ve bir defa yere vurup avuçlarını ve yüzünü meshetti"
demişti. Abdullah: "Ammar'ın (bu konudaki) sözüne Ömerlin itibar ettiği
görüşünde değilim" deyince, Ebu Musa: "O zaman: Nisa suresindeki
''Eğer su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve
(dirseklere kadar) ellerinizi onunla meshedin’‘ (Nisa 43) ayeti ile nasıl amel
edeceksin?" dedi. Bunun üzerine Abdullah: "Eğer onlara öyle bir
ruhsat verirsek kişi, suyu derisinde soğuk hissettiği zaman da temiz toprakla
mesh eder" dedi. A'meş der ki: Şakık'e: "Abdullah'ın bundan başka
görüşü var mı?'' diye sordum. "Hayır" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 58); Şuayb: İsnadı
sahihtir. Ahmed 4/365; Müslim 368/111; Bak hadis no; 1304.
1306- Said b.
Abdirrahman b. Ebza, babasından bildiriyor: Adamın biri Ömer b. el-Hattab'a
gelip: "Ben cünüp oldum ve su bulamadım" deyince Ömer: "Namaz
kılamazsın" dedi. Ammar b. Yasir, Ömer b. el-Hattab'a şöyle dedi: ''Ey
müminlerin emiri! Hatırlamıyor musun? Ben ve sen bir müfrezede iken ikimiz de
cünüp olmuştuk ve su bulamamıştık. Sen namaz kılmamıştın. Ben de toprağa
bulanıp öyle namaz kılmıştım. Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
gelip bu durumu kendisine anlattığımda ellerini yere vurup (tozlarını)
üfleyerek yüzünü ve avuçlarını mesh etmiş ve: ‘‘Bu şekilde yapman senin için
yeterli olurdu'' buyurmuştu."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 345); Şuayb:
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari343; Bak hadis no: 1267.
Zikrettiğimiz Hususun
Doğruluğunu Belirten ikinci Haber
1307- Şakık (b, Seleme)
anlatıyor: Abdullah (b, Mes'ud) ve Ebu Musa ile birlikte oturuyardum, Ebu Musa:
"Ey Ebu Abdirrahman! Kişi cünüp oluyor ve su bulamıyor, Namazı kılması
gerekir mi?" diye sorunca (Abdullah: "Hayır, (gerekmez)"
karşılığını verdi.) Ebu Musa: "Ammar b, Yasir'in (bu konuda) Ömer'e
söylediğini işitmedin mi? (O, Ömer'e): "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ikimizi bir yere göndermişti, Ben cünüp olmuş ve temiz toprağa
bulanmıştım, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip bu durumu haber
verdiğimizde: ‘‘Sana şu (temiz toprak) yeterdi’‘ buyurdu ve bir defa avuçlarını
ve yüzünü meshetti" demişti. Abdullah: "Ammar'ın (bu konudaki) sözüne
Ömer'in itibar ettiği görüşünde değilim" deyince, Ebu Musa: "O zaman:
‘‘Eğer su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve
(dirseklere kadar) ellerinizi onunla meshedin’‘ (Nisa 43) ayeti ile nasıl amel
edeceksin?" dedi. Bunun üzerine Abdullah: "Eğer onlara öyle bir
ruhsat verirsek kişi, suyu soğuk bulduğu zaman da temiz toprakla mesh
eder" dedi. A'meş der ki: Şakık'e: "Abdullah bu sebeple bundan
(teyemmümden) hoşlanmamıştır" dedim.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 1304.
iki Vuruşla Kolları
Değil de Avuçlarla Yüzü Meshetmekle Yetinmenin Emredilmesi
1308- Ammar b. Yasir der
ki: "Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) teyemmüm hakkında
sorduğumda elleri bir defa yere vurup yüzümü ve ellerimi mesh etmemi
emretti." Katade bununla fetva verirdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca
sahih. Bak hadis no: 1303.
Teyemmüm için Toprağa Vurulan
Ellere Üflemenin Müstehaplığı
1309- ibn Abdirrahman b.
Ebza, babasından bildiriyor: Adamın biri Ömer b. el-Hattab'a gelip: "Ben
cünüp oldum ve su bulamadım" deyince Ömer: "Namaz kılamazsın"
dedi. Ammar, Ömer'e şöyle dedi: "Ey müminlerin emiri! Hatırlamıyor musun?
Ben ve sen bir müfrezede iken ikimiz de cünüp olmuştuk ve su bulamamıştık. Sen
namaz kılmamıştın. Ben de toprağa bulanıp öyle namaz kılmıştım. Allah Resulü'ne
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip bu durumu kendisine anlattığımda ellerini
yere vurup (tozlarını) üfleyerek yüzünü ve avuçlarını mesh etmiş ve: ‘‘Bu
şekilde yapman senin için yeterli olurdu’‘ buyurmuştu."
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 158; Sahih Ebu Davud
351); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 1267.
Ebu Hatim der ki:
"Hadisin lafzı, Muhammed b. İshak'a aittir."
Hadis ilminde Derinliği
Olmayana Daha Önce Zikrettiğimiz Hadislere Aykırı Olduğu izlenimi Veren Haber
1310- Ammar der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikteyken omuzlarımıza
kadar teyemmüm yaptık."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 341); Şuayb:
Buhari ve. Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 4/321; Ebu Davud 318;
Nesai 1/168; İbn Mace 571.
Ebu Hatim der ki:
"Omuzlara kadar teyemmüm, teyemmüm ile ilgili ayet nazil olduktan sonra,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunun nasıl olacağını Ammar'a
öğretmeden önce yapılmıştır. Ammar teyemmümün nasıl olacağını Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) el ve avuçlar için toprağa bir defa vurulacağını söylemiştir."
Senelerce Su Bulunamasa
Bile Temiz Toprağın Abdest Aracı Sayılması
1311- Ebu Zer anlatıyor:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında (zekat mallarından) küçük
bir koyun sürüsü olmuştu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Ebu
Zer! Bu koyunları sen güt" buyurunca onları Rebeze'ye güttüm. Cünüp oluyor
ve (su olmadığı için gusletmeden) beş altı gün boyunca öyle kalıyordum. Sonunda
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldiğimde: "Sen ha Ebu
Zer!" buyurdu. Ben (bir şey demeyip) susmuştum. Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Ey Ebu Zer! Annen seni kaybetsin, annenin vay
haline" buyurdu ve siyahi bir cariyeyi çağırdı. O da bir kova su ile
geldi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni giysimle gizledi. Ben de
öbür taraftan bir devenin arkasına geçerek gizlendim ve guslettim. Sanki
üzerimden bir dağı atmış gibiydim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"(Su bulamadıktan sonra) on yıl boyunca olsa dahi temiz toprakla teyemmüm
müslümanın abdesti olur. Suyu bulunca da yıkanır ki, bu daha hayırlıdır"
buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 358); Şuayb:
Hadis sahihtir. Ahmed 5/155; Ebu
Davud 332; Tirmizi 124;
Nesai 1/171; Bak hadis no: 1312, 1313.
Teyemmüm Almış Olan
Cünübün Suyu BUlduğu Anda Onu Hemen Cildine Sürmesi (Yıkanması)
1312- Ebu Zer anlatıyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında (gelen) zekat davarlarından
(küçük bir) davar sürüsü birikti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ey Ebu Zer! (Bu) sürüyü (gütmek üzere kıra) götür" buyurdu. Ben de
bu sürüyü Rebeze köyüne sürüp götürdüm.
Ebu Zer devamla der ki:
Ben, cünüp oluyor ve (su olmadığı için yıkanamadan) beş-altı (gece)
geçiriyordum. (Bununla ilgili) kendimde (bir şeyler) hissettim. Bunun üzerine
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldim. Bu sırada Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), sırtını odaya dayamış vaziyetteydi. Beni görünce:
"(Ey Ebu Zer! Sana ne oldu?" buyurdu. Ebu Zer devamla der ki: Bunun
üzerine (cevap vermeden susup) oturdum. "Ey Ebu Zer! Sana ne oldu? Hay
annen seni kaybedesice!" buyurdu. Ben de: "Ey Allah'ın Resulü! cünüp
oldum" dedim.
Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), siyah bir cariyeye / kız çocuğuna Dana (bana su
getirmesini) emretti. O da, içerisinde su dolu bir kova getirdi. Ben de bir
devenin (arkasına geçerek) bir giysi ile gizlendim. Sonra da yıkandım. Üstümden
bir dağı atmış gibi oldum. Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Yaklaş. Temiz toprak, Müslümanın abdest suyu (temizleyicisidir). On yıl sürse
bile. Suyu bulduğun zaman ise onu vücuduna dök (ve böylelikle yıkan)."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 358); Şuayb:
Hadis sahihtir. Bak hadis no: 1311.
Bu Hadisi Rivayette
Halid el-Hazza'nın Tek Kaldığını iddia Edenin Kavlini çürüten Haber
1313- Ebu Zer der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "On yıl boyu su bulamasa da,
temiz toprak Müslümanın abdest suyudur" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 358); Şuayb:
Hadis sahihtir. Bak hadis no: 1311.
Suyu Bulan Hastanın Onu
Kullanmakla Hayati Tehlikesi Olduğunda Teyemmüm Almasının Mubahlığı
1314- Abdullah b. Abbas
bildiriyor: Bir adam kış ayında cünüp olmuştu. (Boy abdesti alıp almayacağını)
sordu. Yıkanmakla emrolundu. Sonra da bu adam öldü. Bu mesele Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e anlatıldı. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Onlara ne oluyor ki, onu öldürdüler. -üç defa- Allah
da onları öldürsün". Allah toprağı -veya teyemmümü- temiz / temizleyici
kılmıştır" buyurdu.
Hadisin ravisi der ki:
Abdullah b. Abbas şüphe etti. Sonra ifadeyi tam olarak tesbit etti.
[Tahric:] Elbani: Hasen (Sahih Ebu Davud 365); Şuayb:
Ravileri güvenilir kimselerdir. Ahmed 1/330; Ebu Davud 337; İbn Mace 572;
Darimi 1/192.
Soğuktan Dolayı
Yıkanması Hayati Tehlike Oluşturan Cünübün Yıkanmak Yerine Abdest Almasının ya
da Teyemmüm Etmesinin Mubahlığı
1315- Amr b. el-As'ın
azatlısı Ebu Kays anlatıyor: Amr b. el-As, bir askeri birliğin başında
(komutan) idi. (Bu askeri birliğin yolculuğu sırasında) onlara benzeri
görülmemiş şiddetli bir soğuk isabet etti. Derken sabah namazını kıldırmaya
çıktı. Sonra da: "Allah'a yemin ederim ki, geceleyin ihtilam oldum"
dedi. Sonra da koltuk altlarını ve eteğini yıkadı. Namaz için aldığı abdest
gibi abdest aldı, sonra da cemaate namaz kıldırdı. Askeri birlik, (Medine'de)
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına varınca, Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), sahabilerine: "Amrı, nasıl buldunuz?"
diye sordu. Onlar, onu hayırla övdüler. Sonra da: "Ey Allah'ın Resulü! Amr
bize cünüp olduğu halde namaz kıldırdı" dediler. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), (yanına gelmesi için bir elçiyle) Amr'a haber
gönderdi. Ona (bunun doğru olup olmadığını) sordu. O da, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e (başından geçen) bu durumu ve maruz kaldığı soğuk havayı
anlattı ve devamla: "Ey Allah'ın Resulü! Doğrusu Allah,
''Nefislerinizi
öldürmeyiniz’‘ (Nisa 29) buyurmaktadir. Eğer yıkansaydım (şiddetli soğuktan
dolayı muhakkak) ölürdüm" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
de Amr'a güldü.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 154; Sahih Ebu Davud
361); Şuayb: Müslim'İn şartınca sahih. Ahmed 4/203; Ebu Davud 335.
Yerleşik Haldeki
Kimsenin Selam Vermek için Teyemmüm Almasının Müstehaplığı
1316- Abdullah b. Ömer
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), büyük abdestini yapmaya
doğru gitmişti. Derken (Ebu Cuheym adında) bir adam, B'i-ri Cemel'in yanında
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'le karşılaştı ve O'na selam verdi.
Fakat Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun selamını almadı. Derken
duvara yönelip de, elini duvarın üzerine koydu, sonra yüzünü ve ellerini mesh
etti. sonra da o adamın selamını aldı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 357); Şuayb:
Buhari'nin şartınca Sahihtir. Ebu Davud 331; Bak hadis no: 1301.
Yolcunun Dünyalık
Herhangi Bir iş için Su Bulunmayan Bir Yerde Konaklamasının Mubahlığı
1317- Hz. Aişe
anlatıyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) seferlerinden birinde
kendisiyle birlikte çıktık. Beyda' veya Zatü'I-Ceyş denilen yere vardığımızda
gerdanlığım koptu. Onu aramak için Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) O
yerde bekledi ve oradakiler de onunla birlikte bekledi. Bir subaşında
olmadıkları gibi yanlarında da su yoktu. Bunun üzerine halk Ebu Bekr'e gelip:
"Aişe'nin yaptığını görüyor musun? Hem Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) hem de yanındaki insanları yollarından alıkoydu. Bir su başında
olmadıkları gibi yanlarında da su yoktur" dediler. Bunun üzerine Ebu Bekr
yanıma geldi. Resulullah ta (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başını uyluğuma
koymuş ve uyumuştu. Ebu Bekr: "Sen hem Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), hem de yanındaki insanları yollarından alıkoydun. Onlar bir su başında
olmadıkları gibi yanlarında da su yoktur" dedi ve beni azarlayıp Allah'ın
dilediğince bir şeyler söylendi. Sonra eliyle böğrüme dürtmeye başladı. Ancak
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böğrümde bulunması kıpırdamama
engel oluyordu. Böylece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) uyudu ve
insanlar susuz olarak sabahladı. Bunun üzerine Yüce Allah teyemmüm ayetini
indirdi ve teyemmüm aldılar. Nakıblerden birisi olan Useyd b. Hudayr: "Bu
sizin ilk bereketiniz değildir, ey Ebu Bekr ailesi!" dedi. Sonrasında
üzerinde bulunduğum deveyi kaldırdık gerdanlığı altında bulduk.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak hadis
no: 1300.
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’i kullan:
Bab: Mestlerin ve
Başka Şeylerin Meshedilmesi