Sahih

İbn Hibban

 

TAHARE

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Bab: Abdesti Bozan Şeyler

 

1096- Cabir b. Abdillah anlatıyor: Biz, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'le birlikte (hicretin 4. yılında) Zatu'r-Rika Gazası seferine çıktık. Müslümanlardan birisi, müşriklerden bir adamın hanımını (hurmalıkların yanında) vurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (kafile olarak oradan) ayrılınca, kadının kocası geldi. Çünkü adam, (o sırada orada) yoktu. Derken (bu olayadama) haber verildi. Adam, Muhammed'in arkadaşlarından birinin kanını akıtmadan bu işin peşini bırakmayacağına- dair yemin etti. Sonra da yola çıkıp Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in izini takip etti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yerde konakladı. Sonra da: "Bu gecemiz(de) bizi kim koruyacak?" diye sordu. Bunun üzerine Muhacirlerden bir adam ile Ensar'dan bir adam bu görevi üstlenerek: "Biz, (koruruz) ey Allah'ın Resulü!" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dağ yolunun ağzında / girişinde durunuz" buyurdu.

 

Cabir b. Abdillah devamla der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile sahabileri, vadinin dar yerinde konakladılar. Bu iki sahabi, vadinin ağzına / giriş kısmına doğru çıkıp gidince, Ensar'dan olan kişi, Muhacirlerden olan kişiye: "Gecenin hangi kısmında senin yerine nöbet tutmam sana daha çok sevimlidir? Baş kısmı mı yoksa son kısmı me" diye sordu. Muhacirlerden olan kişi: "Bilakis bana benim için gecenin baş kısmında nöbet tutman kafidir" dedi.

 

Cabir b. Abdillah devamla anlatıyor: Bunun üzerine Muhacirlerden olan kişi uyanıp uyudu. Ensar'dan olan kişi de kalkıp namaza durdu. Bu sırada kadının kocası geldi. Adam, (Ensar'dan olan) kişinin karaltısını görünce onun, Müslümanların gözcüsü olduğunu anladı. Sonra da ona bir ok attı ve oku ona isabet ettirdi. Sahabi, oku çekip çıkardı ve ayakta namaz kılmaya devam etti. Sonra adam, başka bir ok daha attı ve oku ona yine isabet ettirdi. Sahabi ise yine oku çekip çıkardı ve ayakta namaz kılmaya devam etti. Adam üçüncü kez bir daha ok attı ve oku ona isabet ettirdi. Sahabi ise yine oku çekip çıkardı, sonra rüku'ya ve secdeye vardı. Sonra da arkadaşını uyandırdı. Ona: "Otur, buruldum" dedi. Bunun üzerine Muhacirlerden olan kişi hemen kalkıp oturdu. Adam, bu iki sahabiyi görünce, yerinin bilineceğini anladı. Muhacirlerden olan kişi, Ensar'dan olan kişiden kanlar aktığını görünce: Sübhanallah! Sana ilk oku attığında beni niçin uyandırmadın?" dedi. O da: "Ben, bir sure okuyordum. Onu bitirmeden yarıda kesmek istemedim. Ok bana isabet ettiğinde rükuya vardım ve sana seslendim. Allah'a yemin ederim ki, eğer Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in korumamı emrettiği bir geçidi kaybetmekten korkmasaydım, muhakkak sureyi kesmeden veya bitirmeden kendim kesilirdim" dedi.

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen (Sahih Ebu Davud 193); Şuayb: İsnadı zayıftır. Ravi Akil'i İbn Hibbarı dışında tevsik eden yoktur. Ahmed 3/343, 3/344; Ebu Davud 198.

 

 

 

Ağız Dolusu Olsun ya da Olmasın Kusmanın Abdesti Bozduğuna Delalet Eden Haber

 

1097- Ebu'd-Derda der ki: "Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kustu ve orucunu açtı." Derken (bir gün) Sevban-ila DımaşkiŞam Mescidi'nde karşılaştım. Ona bu hadisi zikrettim. O da: "Doğru söylemiş. Ben (de abdest alması için) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (eline) abdest suyu döktüm" dedi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 2060); Şuayb: İsnadı Sahihtir. Ahmed 6/443; Ebu Davud 2381; Tirmizi 87; Darimi 2/14.

 

 

 

insanlardan Bir Alime Bazı Durumlarda Uyumanın Abdesti Bozmayacağı izlenimi Veren İaber

 

1098- ibn Cüreyc der ki: Ata'ya: "Yatsı namazını hangi vakitte kılmam senin için daha sevimlidir? imamla kılmam mı, yoksa tek olarak kılmam mı?" diye sorduğumda şu karşılığı verdi: ibn Abbas'ın şöyle dediğini işittim: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gece insanlar uyuyana kadar yatsı namazını geciktirmişti. Sonra uyandılar, ardından tekrar uyudular ve yine uyandılar. Ömer kalkıp: "(Ey Allah'ın Resulü!) Namaa! Namaz!" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz için çıktı. Şu anda kendisine bakar gibiyim. Saçlarından su damlamaktaydı. Ellerini başının üzerine koymuş bir şekilde: "Eğer ümmetime zorluk verecek olmasaydım yatsı namazını bu vakitte kılmalarını emrederdim" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Nesai 517); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 571; Müslim 642; Nesai 1/266; Bak hadis no: 1532.

 

 

 

Bu Hadisin islamiyet'in Başlangıcıyla İlgili Olduğuna Delalet Eden Haber

 

1099- Abdullah b. Ömer bildiriyor: Bir gece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) meşguliyetinden dolayı yatsı namazını geciktirdi. Öyle ki biz arada uyuduk, kalktık, uyuduk kalktık, uyuduk kalktık, Sonrasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza çıktı ve: "Bu gece yeryüzünde sizden başka bu namazı bekleyen yoktur" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 194); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/88; Buhari570; Müslim 639/221; Bak hadis no: 1537.

 

 

 

Uyuklamanın Değil Aklı Devre Dışı Bırakan Uykunun Abdesti Gerektirdiğine Delalet Eden Haber

 

1100- Zir anlatıyor: Safvan b. Assal el-Muradl'nin yanına gittiğimde bana: ''Neden geldin?" diye sordu. Ona: "ilim edinmek için geldim" karşılığını verdiğimde: "Melekler, ilim peşinde olandan razı olup bundan dolayı ona kanat gererler" dedi. Ben: "Büyük veya küçük abdest bozduktan sonra mestler üzerine mesh etmek beni rahatsız ediyor. Sen, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabındansın. Bu sebeple, bu konuda bir şey duyup duymadığını sormak istedim" deyince, Safvan: "Evet. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bize seferdeyken veya yolcuyken cünüplük durumu hariç, büyük abdest küçük abdest bozma ve uyku sebebiyle üç gün boyunca (abdest alıp ayakları yıkamak için mestlerimizi çıkarmamamızı emrederdi" karşılığını verdi.

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen sahih (et-Ta'liku'r-rağıb 1/62)i Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 4/239; Nesai 1/831 Tirmizi96; İbn Mace 478.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Uyuklamanın (rukad) bir başı ve sonu vardır. Başı uykunun başlangıcı da olan mayışma (nu'as) durumudur. Uyuklamada kişi kendisiyle konuşulduğu zaman bunu duyar. Kendisinden abdestini bozacak bir şey çıktığı zaman bunun farkına varır. Ancak mayışmış olduğu için sağa sola sallanır vaziyettedir. Uyuklamanın sonu da aklın gitmesi, devre dışı kalmasıdır. Böylesi bir durumda da kişi kendisinden abdestini bozacak bir şey çıktığı zaman farkına varmaz. Kendisiyle konuşulduğu zaman söylenenleri anlamaz. Uyuklama hafif de, ağır da olsa hiçbir durumda abdesti gerektirmez. Uyku (nevın) ise her durumda abdesti gerektirir. Anlamları farklı olsa da uyuklama (nu'as) ile uyku (nevm) ifadeleri birbirleri yerine kullanılır. Yüce Allah da "Kendisini uyuklalama ve uyku tutmaz" (Bakara 255) buyurarak ikisini birbirinden ayırmıştır. Safvan'ın rivayetinde de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdesti gerektiren durumları sıralarken uyku, büyük abdest ve küçük abdesti birlikte zikretmiştir. Büyük ile küçük abdest arasında fark yoktur. Her birinin azı veya çoğu abdesti bozar ve abdest gerektirir. Küçük abdestin ayakta veya oturarak veya rükuda veya secdede iken yapılması arasında fark yoktur ve abdesti gerektirir. Aynı şekilde aklı devre dışı kalacak şekilde uykuya dalan kişiye de abdest gerekmektedir. Kişinin içinde bulunduğu durum bu hükmü değiştirmez. Zira burada abdesti gerektiren illet, kişinin içinde bulunduğu durum değil aklın gitmesidir. Büyük ve küçük abdestte kişinin hangi durumda olduğu hükmü değiştirmediği gibi uykuya dalan kişinin de durumu hükmü değiştirmez."

 

 

 

Mezi Görme Durumunda Namaz Abdesti Gibi Abdest Almanın Emredilmesi

 

1101- Mikdad ibnu'I-Esved anlatıyor: Ali b. Ebi Talib, Mikdad; Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gidip hanımına yaklaşıp da kendisinden mezi çıkan kişinin ne yapması gerektiğini sormasını istedi. (Hz. Ali der ki): Çünkü benim yanımda, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kızı bulunmaktadır. Dolayısıyla da ben, ona böyle bir şey sormaktan utanırım" (dedi). Mikdad da der ki: Bunun üzerine (bu meselenin hükmünü) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sordum. O da: "Sizden birisi mezi bulduğunda cinsel organına su serpsin ve namaz için (abdest aldığı gibi) abdest alsın" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 202); Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Muvatta 1/40; Ahmed 6/5; Müslim 303/19; Ebu Davud 207; Nesai 1/214; İbn Mace 505.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Mikdad b. el-Esved, Curf'ta 33 senesinde; Süleyman b. Yesar, 94 senesinde vefat etti. Süleyman b. Yesar ise, Mikdad'ı 10 yaşında iken dinlemiştir. "

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in "Cinsel Organına Su Serpsin" Sözüyle Onun Yıkanmasını Kastetmesi

 

1102- Ali b. Ebi Talib bildiriyor: Ben, çokça mezi gören bir kimseydim. Bu durumu Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Mezi gördüğün zaman cinsel organını yıka. Meni gördüğünde ise yıkan" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (el-İrva' 125; Sahih Ebu Davud 201); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 1/145; Buhari 132; Müslim 303; Ebu Davud 206; Tirmizi 114; Nesai 1/112; İbn Mace 504; Bak hadis no: 1101, 1104, 1105, 1106.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Belki de Ali b. Ebi Talib, Mikdild'dan bunun hükmünü

Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sormasını istemiş, Mikdad sorunca da Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hükmü bildirmiş, sonradan Mikdild bunu Ali'ye aktarmıştır. Daha sonra da Hz. Ali, Mikdad'ın aktardığını Resulunah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sormuştur. Bu şekilde soruların farklı zamanlarda sorulduğu ve aralarında herhangi bir çelişki olmadığı anlaşılabilir. Bu soruların farklı zamanlarda sorulduğunun delili de Ali'nin sormasına karşılık Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) meni görüldüğünde guslü emretmesidir. Mikdad'ın rivayetinde bu kısım bulunmamaktadır."

 

 

 

Mezi Görüldüğünde Abdest Olmadan Sadece Cinsel Organı Yıkamanın Namaz için Yeterli Olmayacağına, Abdest Almanın ise Giysiye Bulaşan Meziye Su Serpmenin Yerini Tuttuğuna Delalet Eden Haber

 

1103- Sehl b. Huneyf anlatıyor: Ben, meziden dolayı zorluğa maruz kalırdım. Bundan dolayı da çokça boy abdesti alırdım. Nihayet (bu durumu) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: ''Meziden dolayı yalnız abdest almak sana kafidir" buyurdu. Ben: ''Ey Allah'ın Resulü! Elbiseme bulaşan mezı ne olacak?'' diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir avuç su alıp giysine değdiğini gördüğün yere serpmen yeterli olur" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen (Sahih Ebu Davud 205); Şuayb: İsnadı kavıdir. Ebu Davud 210; Tirmizi 115; İbn Mace 506; Darimi 1/184.

 

 

 

Mezi Gören Kimseye Abdest, Meni Gören Kimseye ise Gusül Gerekmesi

 

1104- Hz. Ali der ki: Mezisi çok olan biri idim. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorduğumda: "Islaklık gördüğünde cinsel organını yıkayıp abdest al. Meniyi görürsen yıkanırsın" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari'nin şartınca sahihtir. Ahmed 1/129; Buhari 269; Nesai 1/96; Bak hadis no: 1102, 110l.

 

 

 

Hadis ilminde Derinliği Olmayana Üstteki Ebu Abdirrahman esSülemi Hadisine Aykırı Olduğu izlenimi Veren Haber

 

1105- Rafi b. Hadic bildiriyor: Hz. Ali, Ammar'dan, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e; mezi (gören kimsenin durumunu) sormasını istedi. (O da, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e mezi gören kimsenin durumunu sordu.) Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cinsel organı ile hayalarını yıkar ve abdest alır.'' buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih "Ammar" isminin zikredilmesi hariç; Şuayb: Ravileri Sahih ricalidir; Nesai 1/97.

 

 

 

ilim Talebesine Önceki iki Hadise Aykırı Olduğu izlenimi Veren Üçüncü Haber

 

1106- Mikdad b. el-Esved anlatıyor: Ali b. Ebi Talib, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gidip hanımına yaklaşıp da kendisinden mezi çıkan kişinin ne yapması gerektiğini sormamı istedi ve bana: "Çünkü benim yanımda, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kızı bulunmaktadır. Dolayısıyla da ben, ona böyle bir şey sormaktan utanırım" dedi. Bunun üzerine (bu meselenin hükmünü) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sordum. O da: "Sizden birisi mezi bulduğunda cinsel organına su serpsin ve namaz için abdest alsın" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 202); Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Ebu Davud 207; Bak hadis no: 1101.

 

 

Ebu Hatim der ki: ilmi ehlinden öğrenmeyen ve hakikati etraflıca düşünmeyenlerden bu hadisleri işitenler aralarında çelişki ve tutarsızlık olduğunu düşünebilirler. Zira EbU Abdirrahman es-Sülemi'nin rivayetinde Hz. Ali'nin bu konuyu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) doğrudan kendisinin sorduğu zikredilmiştir. İyas b. HalIfe'nin rivayetinde Ali'nin Ammar'dan bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sormasını istediği zikredilmiştir. Süleyman b. Yesar'ın rivayetinde ise Ali, Mikdad'dan bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sormasını istediği zikredilmiştir. Ancak bu rivayetler arasında herhangi bir çelişki ve tutarsızlık bulunmamaktadır. Zira Ali b. Ebi Talib önce Ammar'ın bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sormasını istemiş, Ammar sorduktan sonra Mikdad'ın da aynı şeyi Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sormasını istemiş, Mikdad da sorduktan sonra bizzat kendisi de bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sormuş olabilir.

 

Bu hadislerden her birinin metninin diğerinden farklı olması da bu söylediğim şeyin doğruluğunu göstermektedir. Zira Ebu Abdirrahman'ın rivayetinde "Mezisi çok olan biri idim. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorduğumda: ‘‘Islaklık gördüğünde cinsel organını yıkayıp abdest aL. Meniyi görürsen yıkanırsın’‘ buyurdu" denilir.

 

İyas b. Halife'nin rivayetinde Hz. Ali'nin Ammar'dan bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sormasını istediği, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cinsel organı ile hayalarını yıkar ve abdest alır" cevabını verdiği zikredilir. İyas'ın rivayetinde Ebu Abdirrahman'ın rivayetinde olduğu gibi meniden bahsedilmez.

 

Mikdad b. el-Esved'in rivayetinde ise diğer rivayetlerden farklı olarak yeni bir soruya yer verilir. Bu rivayete göre Ali b. Ebi Talib, Mikdad'dan hanımına yaklaşıp da kendisinden mezi çıkan kişinin ne yapması gerektiğini Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sormasını istemiş ve: "Çünkü benim yanımda, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı bulunmaktadır. Dolayısıyla da ben, ona böyle bir şey sormaktan utanırım" demiştir. Bu da bize dediğim gibi bunları farklı yer ve zamanlarda, farklı sebeplerden dolayı sorulduğunu, aralarında herhangi bir çelişki ve tutarsızlık bulunmadığını göstermektedir.

 

 

 

Meziden Abdest ve Meniden ise Guslün Vacibiyeti

 

1107- Ali b. Ebı Talib der ki: Ben mezisi çok gelen biriydim ve mezi sebebiyle kışın bile guslettiğim için sırtım çatladı. Bu durumu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) anlattığımda veya Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) anlatıldığında: "Böyle yapma. Mezi gördüğün zaman erkeklik organını yıka ve namaz abdesti gibi abdest al. Meni geldiği zaman ise guslet" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 1/109; Ebu Davud 206; Nesai 1/111; Bak, hadis no: 1102.

 

 

 

Mahremine Dokunmaktan Dolayı Kişiye Abdestin Gerekmediğine Delil Olabilecek Haber

 

1108- Hz. Aişe bildiriyor: "Kendisi ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı kaptan guslederdi.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 70; er-Ravdu'n-nadır 798; et-Ta'lik ala İbn Huzeyme 2381; Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 6/37, 6/127; Buhari 250; Müslim 319/41; Ebu Davud 238; Nesai 1/127; İbn Mace 376; Darimi 1/191, 1/192; Bak hadis no: 1111, 1192, 1195, 1262, 1264.

 

 

 

Mahremine Dokunmaktan Dolayı Abdestin Gerekmediğine Delalet Eden Haber

 

1109- Ebu Katade bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı kıldırırken kızı Zeyneb'den olan torunu Umame'yi (omzunda) taşıyordu. Secdeye giderken yere koyuyor, kalkınca da onu geri alıyordu."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 851); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 1/170; Ahmed 5/295; Buhari 516; Müslim 543/41; Ebu Davud 917; Nesai 3/10; Darimi 1/316; Bak hadis no: 1110.

 

 

 

Mahremine Dokunmaktan Dolayı Kişiye Abdestin Gerekmediğine Delil Olan Haber

 

1110- Ebu Katade der ki: Bizler Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kapısı önünde oturuyorken yanımıza çıktı. Ebu'l-As b. er-Rabi'nin kızı Umame de omuzlarındaydı. (Torunu) Umame, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Zeyneb'in kızıydı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kılarken de onu omuzlarında taşıdı. Rüku'ya gittiği zaman yere koyuyor, secdeden kalktığı zaman da omuzlarına alıyordu. Bu şekilde omzuna alıp indirerek de namazını bitirdi."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 851); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 5/303; Buhari 5996; Müslim 543; Ebu Davud 918; Nesai 2/45; Darimi 1/316; Bak hadis no: 1109.

 

 

 

Kişinin Karısına Dokunmaktan Dolayı Abdest Tazelemesi Gerekmediğine Delalet Eden Haber

 

1111- Aişe der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte aynı kaptan yıkanırdık. Ellerimiz kaba gider gelir ve karşılaştıkları olurdu."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 70; er-Ravdu'n-nadir 798; et-Ta'lik ala İbn Huzeyme 238); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 6/192; Buhari' 261; Müslim 321/45; Nesai 1/201; Bak hadis no: 1108; Bak hadis no: 1262, 1264.

 

 

 

1112- Urve b. ez-Zübeyr der ki: Mervan b. el-Hakem'in yanına girdiğimde abdesti gerektirecek durumları konuştuk. Mervan dedi ki: "Busre binti Safvan'ın bana bildirdiğine göre kendisi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Biriniz tenasül uzvuna dokunduğu zaman abdest alsın’‘ buyurduğunu işitmiştir.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (el-İrva' 116; Sahih Ebu Davud 175); Şuayb: İsnadı sahihtir. Muvatta 1/42; Ahmed 6/406; Ebu Davud 181; Nesai 1/100; Darimi 1/185; Bak hadis no: 1113-1118.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Kitaplarımızda Mervan b. el-Hakem ve benzerlerinden gelen bir haberi delil olarak kullanmaktan Allah'a sığınırız. Zira mezhebimizin görüşleriyle mutabık olsa dahi sahih olmayan haberleri delil olarak kullanmayı caiz görmez, hocalarımızın görüşlerine muhalif olsa sadece sahihi olan hadislere itibar ederiz. Zikrettiğimiz Busre hadisine gelince, Urve b. ez-Zübeyr bunu Mervan b. el-Hakem vasıtasıyla Busre'den işitmiştir. İkna olmayınca Mervan muhafızlarından birini Busre'ye gönderip bunu sordurmuştur. Muhafız gelip Busre'den naklen aynı şeyi söyleyince Zübeyr bunu ikinci kez muhafız olan adam vasıtasıyla Busre'den işitmiştir. Ancak yine ikna olmayınca bu kez bizzat kendisi gidip Busre'ye sormuş ve aynı şeyi onun ağzından dinlemiştir. Dolayısıyla bu hadis Urve kanalıyla Busre'den muttasıl bir şekilde gelmiştir ve munkati' değildir. Mervan ve muhafızın ise bu hadiste herhangi bir katkıları yoktur ve isnadda yok hükmündedirler."

 

 

 

Bu Hadisi Urve'nin Bizzat Busre'den işittiğine Delalet Eden Haber

 

1113- Hişam b. Urve. babasından bildiriyor: "Mervan'ın Busre binti Safvan'dan naklen bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Biriniz tenasül uzvuna dokunduğu zaman abdest almadan namaz kılmasın’‘ buyurmuştur."

Ravi der ki: "Urve buna itiraz etmiş ve hadisi Busre'ye sormuş, ancak Busre bu konuda Mervan'ı dOğrulamıştır."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (el-İrva' 116; Sahih Ebu Davud 175); Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Nesai: 1/216; Tirmizi: 83; Bak hadis no: 1112.

 

 

 

Bu Hadisi Üstte Geçtiği Gibi Urve b. ez-Zübeyr'in Bizzat Busre'den işittiğini ifade Eden ikinci Haber

 

1114- Busre'nin bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Kim cinsel organına dokunursa derhal abdest alsın."

 

(Hadisin ravisi) Urve der ki: Busre'ye, (bu hadisi gerçekten duyup duymadığını) sordum. Bunun üzerine Busre hadisi doğruladı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (el-İrva' 116; Sahih Ebu Davud 175); Şuayb: İsnadı kavidir. Bak hadis no: 1112.

 

 

 

Cinsel Organa Dokunmaktan Dolayı Emredilen Abdestin (Elin Yıkanması Değil) Namaz Abdesti Gibi Abdest Olduğuna Delalet Eden Haber

 

1115- Yine Busre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Kim cinsel organına dokunursa derhal abdesti yeniden alsın.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (el-İrva' 116; Sahih Ebu Davud 175); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahih. Ahmed 6/406; Nesai 1/216; Tirmizi 82; Bak hadis no: 1112.

 

 

Ebu Hatim der ki: Burada ellerin yıkanması kastedilmiş olsaydı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Abdesti yeniden alsın" demezdi. Çünkü abdest tazeleme, sadece namaz abdesti için söz konusudur.

 

 

 

Her Ne Kadar Araplar Abdestle Elleri Yıkamayı da isimlendirmiş Olsalar da Cinsel Organa Temastan Dolayı Gereken Abdestin Namaz Abdesti Olduğuna Delalet Eden Haber

 

1116- Busı-e der ki: ''Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Kim cinsel organına dokunursa derhal (cinsel organını) yıkasın ve namaz için (abdest aldığı gibi) abdest alsın."

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen sahih; Şuayb: İsnadı kavıdir, İbn Mace 479; Bak hadis no: 1112.

 

 

 

Söz Konusu Hükmün Hem Erkekleri, Hem de Kadınları Kapsaması

 

1117- Busre'nin bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Sizden bir kimse cinsel organına dokunursa derhal abdest alsın. Kadın için de aynı durum söz konusudur."

 

[Tahric:]  Elbani: Son cümle hariç sahih (Sahih Ebu Davud); Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Nesai 1/216; Darimi 1/184; Bak hadis no: 1112,

 

 

 

Cinsel Organa Dokunmanın Abdesti Gerektirdiğine Dair Genel Olarak Zikrettiğimiz Bu Haberlerdeki Dokunmanın Arada Herhangi Bir Şey Bulunmadan Çıplak Elle Dokunma Anlamında Olması

 

1118- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: ''Sizden birisi, eli ile cinsel organı arasında bir örtü ve bir perde olmaksızın eliyle cinsel organına dokunursa derhal abdest alsın.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Mevarid 210; es-Silsiletu's-sahiha 1235); Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 2/333.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Biz bu hadiste Nafi b. Ebi Nuaym'ın rivayetiyle ihticac ettik. Yezid b. Abdilmelik en-Nevfeli ile değiL. Zira Yezid b. Abdilmelik'in rivayetlerinden uzak durduğumuzu Kitabu'd-Duafa'da açıkladık."

 

 

 

İnsanlardan Bir Alime Busre Hadisine Zıt ya da Aykırı Olduğu izlenimi Veren Haber

 

1119- Talk anlatıyor: Biz, bir heyet olarak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzuruna girmiştik. Derken bir adam geldi ve: "Ey Allah'ın Peygamberi! Abdest aldıktan sonra cinsel organına dokunan kimse hakkında ne dersin (abdest bozulur mu)?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), (abdestin bozulmadığını belirtmek için): "O, onun vücudundan bir çiğnem -veya bir parça- et değilmidir ki?" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 176; Şuayb: İsnadı kavidir. Ahmed 4/23; Ebu Davud 182; Nesai 1/101; Tirmizi 85; İbn Mace 483; Bak hadis no: 1120, 1121.

 

 

 

Kasıtlı Yapanla Unutan Kimsenin Bu Konuda Aynı Hükümde Olması

 

1120- Talk b. Ali der ki: Heyet olarak Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında iken bir Bedevi gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Namazında tenasül organına dokunan bizden bir adam hakkında ne dersin?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dokunduğun bu şey kendinden bir çiğnem veya bir parça değil midir ki?" karşılığını verdi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 177); Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Bak hadis no: 1119.

 

 

 

Bu Hadisi Kays b. Talk'tan Mulazım b. Ömer Dışında Güvenilir Bir Ravinin Rivayet Etmediğini iddia Edenin Kavlini çürüten Haber

 

1121- Yine Talk bildiriyor: Talk, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e; namazda iken cinsel organına dokunan kimse(nin abdestinin bozulup bozulmadığını) sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Bunda herhangi bir sakınca yoktur. Çünkü o, kişinin vücudunun herhangi bir uzvu gibidir" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsileru's-sahiha); Şuayb: İsnadı kavidir. Bak hadis no: 1119.

 

 

 

Talk b. Ali'nin Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Heyetle Geldiği Zaman

 

1122- Talk b. Ali der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'le birlikte Medine Mescidi'ni yaptım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yemameli (Talk b. Ali'yi) çamura yaklaştırınız. Çünkü o, en iyi kalıp çıkaranınızdır" buyururdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Mevarid 303); Şuayb: İsnadı kavidir.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Zikrettiğimiz Talk b. Ali hadisi ne sh olunmuş haberdir. Çünkü Talk b. Ali'nin Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelişi, hicretin ilk senesinde Müslümanların Mescid-i Nebevi'yi inşa etmelerine rastlamaktadır. Zikrettiğimiz şekilde cinsel organa temastan dolayı abdestin gerektiğine dair hadisi nakleden Ebu Hureyre ise hicretin yedinci senesinde müslüman olmuştur. Bu durumda Ebu Hureyre'nin hadisi, Talk b. Ali'den yedi yıl sonrasıyla tarihlenmiştir. "

 

 

 

Talk b. Ali'nin (Medine'ye) Geldiği Vakitte Ülkesine Geri Döndüğünü Belirten Haber

 

1123-, Talk b, Ali anlatıyor: Heyet halinde altı kişi olarak Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek ona biat ettik ve onunla beraber namaz kıldık, Beş kişimiz Hanıfe oğullarından, bir kişi de Dubay'a b, Rabia oğullarındandI. Ona memleketimizde bir havramız olduğunu haber verdik. Abdest suyundan arta kalanını bize hediye etmesini istedik, Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) su getirtti, abdest aldı ve suyu ağzında çalkalayıp bir tuluma döktü, Suyu almamızı emrederek: "Şimdi bu suyu götürün ve memleketinize vardığınızda havranızı yıkın, onun yerine bu. suyu serpin ve orayı mescid olarak kullanın" buyurdu, Bunun üzerine ona: "Bizim memleketimiz uzak, aşırı sıcak var: dolayısıyla bu su buharlaşıp yok olur gider" deyince: "O suyun üzerine su ilave edin, ilave edeceğiniz su sadece bu suyun güzelliğini arttırır" buyurdu,

 

Bunun üzerine yola çıkacakken tulumu kim taşıyacak diye birbirimizle çekişince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizden herkesin nöbetleşe bir gün bir gece taşımasına karar verdi, Biz de çıkıp memleketimize geldik, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in dediklerini harfiyen yerine getirdik, O kavmin eski rahibi Tay kabilesinden bir adamdı. Biz ezan okuyunca: ''Bu hak bir davettir.'' dedi. Daha sonra kaçtı. Bir daha onu görmedik.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2582); Şuayb: İsnadı sahihtir. Nesai 2/38; Bak hadis no: 1119.

 

 

Ebu Hatim der ki: Bu hadis, Talk b. Ali'nin zikredilen Medine'ye geldiği vakitte ülkesine geri döndüğünü açıkça beyan etmektedir. Bu dönüşünden sonra tekrar Medine'ye geldiğini iddia edenin bunu sarih bir sünnetle ispatlaması gerekir ki bunu da yapamaz.

 

 

 

Olmadığını iddia Edenin Aksine Kesimlik Hayvan Etinden Yiyen Kimseye Abdest Almasının Emredilmesi

 

1124- Cabir b. Semure bildiriyor: Bir adam Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Koyun eti yemekten dolayı abdest almamız gerekir mi?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "isterseniz alır isterseniz almazsınız" buyurdu. "Deve eti yemekten dolayı abdest almamız gerekir mi?" diye sorduklarında: "Evet (gerekir)" buyurdu. "Develerin istirahat yerlerinde namaz kılabilir miyiz?" diye sorduklarında ise: "Hayır (kılamazsınız)" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (el-İrva' 118); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 5/98; Müslim 360; Bak hadis no: 1154, 1156, 1125, 1127.

 

 

 

1125- Cabir b. Semure der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), deve eti yediğimiz zaman abdest almamızı emredip koyun etinden dolayı abdest almanın gerekmediğini söyledi.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (el-İrva' 118); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 5/102; Müslim 360; Bak hadis no: 1124, 1127, 1157.

 

 

 

Hadis ilminde Derinliği Olmayana Bu Hadisin illetli Olduğu izlenimi Veren Haber

 

1126- Cabir b. Semure bildiriyor: Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) koyun ağıllarında namaz kılınmasının hükmü sorulunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) izin verdi. Develerin istirahat yerinde namaz kılınmasının hükmü sorulunca da yasakladı. Koyun eti yemekten dolayı abdest almanın hükmü sorulunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "istersen alır istersen almazsın" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (el-İrva' 118); Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 5/93.

 

 

Ebu Hatim der ki: Ebu Sevr b. İkrime b. Cabir b. Semure'nin adı, Cafer'dir, babasının künyesi ise Ebu Sevr'dir. Ebu Sevr b. İkrime b. Cabir b. Semure'den Osman b. AbdiHalı b. Mevheb, Eş'as b. Ebi'ş-Şa'sa ve Simak b. Harb rivayette bulunmuştur. Hadis ilminde yetkin olmayan, bu iki kişinin meçhul kimseler olduklarını zanneder. Karıştırmamak için derinlemesine düşünün.

 

 

 

Kesimlik Hayvan Eti Yemekten Dolayı Abdest Almanın Gerekliliğini Bildiren Haber

 

1127- Cabir b. Semure der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) deve eti yediğimiz zaman abdest almamızı emretti ve koyun eti yediğimizde ise abdest almamıza gerek olmadığını söyledi. Koyun ağıllarında namaz kılabileceğimizi, ama develerin çöktüğü yerlerde ise namaz kılmamamızı emretti.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (el-İrva' 118); Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak hadis no: 1125.

 

 

 

Deve Eti Yemekten Dolayı Emredilen Abdestin, Elleri Yıkamak Olmayıp Namaz Abdesti Gibi Olduğuna Delalet Eden Haber

 

1128- Bera anlatıyor: Bir adam, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Deve ahırlarında namaz kılabilir miyiz?" diye sordu. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Hayır" buyurdu. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Davar ağıllarında namaz kılabilir miyiz?" diye soruldu. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" buyurdu.

 

Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: ''Deve etlerini (yememiz'den ötürü yeniden) abdest alalım mı?'' diye soruldu. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet'' buyurdu. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: ''Davar etlerini (yememizden ötürü yeniden) abdest alalım mı?'' diye soruldu. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Hayır'' buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 138; el-İrva' 118); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 4/303; Ebu Davud 184; Tirmizi 81; İbn Mace 494.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Deve ve davar eti yemekten dolayı abdest gerekip gerekmediği ve deve ile davar ahırlarında namaz kılınıp kılınmayacağına yönelik sorulan sorulara Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) farklı cevaplar vermesinden anladığım kadarıyla burada abdestten (vudu) kast edilen elleri yıkamak değil, namaz için de farz kılınan abdesttir. Zira bundan kasıt, el yıkama olsaydı bu yönde deve eti ile davar eti arasında bir fark olmazdı. Ateşte pişen bir şeyi yemekten dolayı abdest alınmaması uygulaması bir süre devam etmiş, daha sonra ise neshedilmiştir. Daha önce zikrettiğimiz yasaktan sonra ise mubah kılınanlar içinde deve eti istisna olarak kalmıştır."

 

 

 

ilimde Derinliği Olmayana Deve Eti Yemekten Dolayı Abdestin Vacip Olmadığı izlenimi Veren Haber

 

1129- ibn Abbas'ın bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bir tencerenin başında durup içinden çıkardığı bir kemikten yedi ve abdest almadan namaz kıldı. 

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1849; Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 1/254; Buhari 5405 Ebu Davud 190; Bak hadis no: 1131, 1133, 1140, 1153, 1142, 1144, 1162.

 

 

Ebu Hatim der ki: İbn Abbas'ın "Kemiği yedi" sözüyle kemiği değil, üzerindeki etleri yediği kastedilmiştir.

 

 

 

İlimde Derinliği Olmayana Kesimlik Hayvan Eti Yemekten Dolayı Abdestin Vacip Olmadığı izlenimi Veren Haber

 

1130-, Muhammed b. el-Münkedir, Cabir b. Abdillah'tan bildirir: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) et ile ekmek getirildi. Biraz yedikten sonra su istedi. Getirilen suyla abdest aldıktan sonra öğle namazını kıldı. Daha sonra geriye kalan yemeği istedi. Getirilen yemeği yedikten sonra da yeniden abdest almadan namaza kalktı.

 

Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in vefatından sonra Ebu Bekr'in yanına girdim. Ebu Bekr, (etrafındakilere): "(Yiyecek) bir şey var mı?" diye sordu. Fakat onlar, (yiyecekherhangi bir şey) bulamadılar. Ebu Bekr: "Doğum yapmış koyununuz nerede?" diye sordu. Sonra da- bana emretti. Ben de (onu) bağladım. Sütünü sağdım. Sonra Ebu Bekr (bundan bizim için) bir yiyecek hazırladı. Biz de (onu) yedik. Sonra (yeniden) abdest almaksızın namaz kıldı.

 

Sonra Ömer'in yanına girdim. Ona içinde ekmek ve et olan bir tas koydum

Ondan yedikten sonra abdest almadan namaz kıldık.

 

Bize bunu Ma'mer, ibnu'l-Münkedir kanalıyla Cabir'den aynısını aktardı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 186); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre Sahihtir. Ahmed 3/322; Ebu Davud 191; Tirmizi 80; İbn Mace 489; Bak hadis no: 1132, 1135-1139.

 

 

 

İlimde Derinliği Olmayana Deve Eti Yemekten Dolayı Abdestin Vacip Olmadığı izlenimi Veren Haber

 

1131- ibn Abbas bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kürek kemiğinin veya kaburga kemiğinin üzerindeki etten yedi. Sonra abdest almadan namaz kıldı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 1/272; Müslim 359/96; Bak hadis no: 1129, 1133, 1153.

 

 

 

İlimde Derinliği Olmayana Zikrettiğimiz Şeyi Neshettiği ya da Ona Aykırı Olduğu izlenimi Veren Haber

 

1132- Cabir (b. Abdillah) anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), beraberinde Ebu Bekr ile Ömer de olduğu halde et yedi. Sonra (ikindi namazı kılmak üzere) saf tutmak üzere ayağa kalktılar. (Yeniden) abdest almadılar.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih(Sahih Ebu Davud 186); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 1130.

 

 

 

1132- Cabir devamla der ki: Sonra Ebu Bekr'e tanık oldum. O, yemek yedi. Sonra namaz kılmak için ayağa kalktı. (Yeniden) abdest almadı. 

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 16); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir.

 

 

 

1132- Sonra Ömer'e tanık oldum: O da bir çanaktan yemek yedi. Sonra ayağa kalkıp (yeniden) abdest almaksızın namaz kıldı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 186); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 1/227; Müslim 354; Bak hadis no: 1129, 1131, 1140, 1153.

 

 

 

İnsanlardan Bir Alime Deve Etlerinden Yemekten Dolayı Abdest Emrini Neshettiği izlenimi Veren Haber

 

1133- ibn Abbas bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kürek kemiğinden yedi. Sonra abdest almadan namaz kıldı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 1/227; Müslim 354; Bak hadis no: 1129 1131,1140,1153.

 

 

 

İlimde Derinliği Olmayana Deve Etlerinden Yemekten Dolayı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Verdiği Abdest Emrini Neshettiği izlenimi Veren Haber

 

1134- Cabir b. Abdillah der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu yönde son uygulaması ateşte pişen bir şeyi yemekten dolayı abdest alınmasının gerekmediğidir."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 187); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ebu Davud 192; Nesai 1/108.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Bu haber uzunca bir hadisin muhtasar olarak zikredilmiş halidir. Şuayb b. Ebi Hamza ateşte pişen bir şeyi yemekten dolayı abdest alma gerekliliğinin mutlak bir şekilde neshediliğini düşündüğü için hadisi bu şekilde muhtasar olarak zikretmiştir. Oysa bu yöndeki nesih, mutlak değildir ve deve eti bu neshin dışında kalmıştır."

 

 

 

Söz Konusu Hadisin Muhtasar Olarak Zikredildiğini Gösteren Haber

 

1135- Cabir der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i gördüm, ateşte pişmiş yemekten yedikten sonra abdest almadan namaz kıldı.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den sonra Ebu Bekr'i gördüm, o da ateşte pişmiş yemekten yedikten sonra abdest almadan namaz kıldı. Ebu Bekr'den sonra Ömer'i de gördüm, ateşte pişmiş yemekten yedikten sonra abdest almadan namaz kıldı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 1130.

 

 

 

1136- Cabir dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), yanında Ebu Bekir ile Ömer varken et yedi. Daha sonra hiçbiri abdest almadan ikindi namazına kalktılar.

Sonra Ebu Bekr'e tanık oldum. Yemek yedikten sonra abdest almadan namaza kalktı. Sonra Hz. Ömer'in yemeğini yedikten sonra abdestini yenilemeden kalkıp namaz kıldığına şahit oldum.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 1135

 

 

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yedikten Sonra Abdest Aldığı Yemeğin Deve Eti Değil Koyun Eti Olması

 

1137- Cabir b. Abdillah der ki: Ensar'dan bir kadın Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir koyun yemeğe davet etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ashabı yemeği yedikten sonra namaz vakti gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest aldı. Namazdan sonra yemeğin kalan kısmına dönüp yediler. ikindi vakti gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest tazelemedi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı kavıdir. Bak hadis no: 1130.

 

 

 

Vasfedildiği Gibi Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yediği Etin Büyükbaş Eti Değil Koyun Eti Olması Hakkında

 

1138- Cabir (b. Abdillah) anlatıyor: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), (bir gün) Ensar'dan bir kadının yanına gelmişti. Kadın, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'le birlikte gelenlere hurma ağaçlarının altında sofra açtı. (Serinlemeleri için) sofranın etrafına da su serpti. Bir koyun kesti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), (bu koyun etinden) yedi. Biz de O'nunla birlikte (o koyun etinden) yedik. Sonra Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hurma ağaçlarının altında öğle uykusuna yattı. uyanınca abdest aldı. Sonra da öğle namazını kıldı. Kadın: "Ey Allah'ın Resulü! Yanımızda (koyun etinden yapılmış) yemekten bir fazlalık arttı. Bu fazlalıktan yer misin?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet (yerim)" buyurdu. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (ondan) yedi ve biz de yedik. Sonra Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), (yeniden) abdest almaksızın namaz kıldı.

 

[Tahric:]  Elbani: İsnadı sahihtir; Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre Sahihtir. Bak hadis no: 1130, 1145.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Yedikten Sonra Abdest Almadığı Etin Deve Değil Koyun Eti Olması

 

1139- Cabir b. Abdillah der ki: Ensar'dan bir kadın bizleri yemeğe davet etti. Kadın bir koyun kesti ve pişirip yemek taptı. Kadın bize ağaçtan silkelediği hurma da ikram etti. Yemekten biraz yedikten sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest için su istedi. Sonra abdest alıp namaz kıldı. Daha sonra arta kalan yemeği getirtip yedik. Yemekten sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest tazelemeden namaz kıldı.

 

(Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in vefatından sonra) Ebu Bekr'in yanına girdik. Ebu Bekr (bizim için) bir yiyecek (getirilmesini) istedi. Fakat (bize ikram edecek) bir yiyecek bulamadı. Bunun üzerine Ebu Bekr: "Doğum yapmış koyununuz nerede?" diye sordu. Kadın: "işte o, şu (koyundur)" dedi. Koyunun (getirilmesini) istedi. Sonra koyunu kendi eliyle sağdı. Sonra (yeni doğum yapmış davardan ilk alınan süt olan) ağızı hazırladılar. Ebu Bekr (bundan) yedi, (yeniden) abdest almaksızın namaz kıldı.

Ömer'le birlikte de akşam yemeği yedim. iki tabak getirilip biri önüne biri de

bizim önümüze kondu. Ömer yedikten sonra abdest tazelemeden namaz kıldı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı kavıdir. Bak hadis no: 1130.

 

 

Ebu Hatim der ki: Metinde geçen "savr", hurma ağacının meyveli dalıdır.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Yedikten Sonra Abdest Almadığı Şeyin Deveninki Değil Koyunun Kürek Kemiği Olması

 

1140- ibn Abbas bildiriyor: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) koyunun kürek kemiği etini yedi ve abdest tazelemeden namaz kıldı'' 

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 1/253, 258; Bak hadis no: 1131, 1133.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Yedikten Sonra Abdest Almadığı Şeyin Deveninki Değil Koyunun Kürek Kemiği Olduğunu Bildiren ikinci Haber

 

1141- Cafer b. Amr b. Umeyye ed-Damri, babasından bildiriyor: ''Rsulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) koyunun pişmiş kürek etinden kesip yediğini gördüm. Namaz için çağrılınca da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp bıçağı bıraktı ve abdest tazelemeden namazı kıldırdı."

 

İbn Şihab der ki: "Ayrıca Ali b. Abdillah b. Abbas ta babası kanalıyla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynısını bize bildirdi."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 4/139; Buhari 208; Müslim 355/93; Tirmizi 1836; Darimi 1/185; Bak hadis no: 1150.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Yedikten onra Abdest Tazelemeden Namaz Kıldığı Şeyin Deveninki Değil Koyunun Kürek Kemiği Olduğunu Bildiren Üçüncü Haber

 

1142- ibn Abbas bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (abdestliyken) koyunun pişmiş kürek etinden yedi. Sonra yeniden abdest almadan ve ağzını çalkalamadan kalkıp namaz kıldı."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 3028); Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 1/365, 1/356; Bak hadis no: 1143.

 

 

 

Mustafa (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Yedikten Sonra Abdest Almadığı Şeyin Deveninki Değil Koyunun Kürek Kemiği Olması

 

1143- ibn Abbas bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (abdestliyken koyunun pişmiş kürek etinden yedi. Sonra yeniden abdest almadan namaz kıldı."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 1/25; Ahmed 1/266; Buhari 207; Müslim 354; Ebu Davud 187.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Yedikten Sonra Abdest Almadığı Şeyin Deveninki Değil Koyunun Kürek Kemiği Olması

 

1144- ibn Abbas bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (abdestliyken koyunun pişmiş kürek etinden yedi. Sonra yeniden abdest almadan namaz kıldı.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 1143.

 

 

 

Vasfedildiği Şekilde Mustafa (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Yedikten Sonra Abdest Almadığı Etin Deveninki Değil Koyunun Eti Olması

 

1145- Cabir b. Abdillah der ki: Ensar'dan bir kadın Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisi için yapmış olduğu bir yemeğe davet etti. Ben de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte gittim. Kadın (gölgesinde oturacağımız) hurma ağaçlarının altına su serpmiş ve bir koyunu / keçiyi kesmişti. Kadın Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yemek yapınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ondan yedi ve biz de kendisiyle birlikte yedik. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp öğle namazı için abdest aldı ve namazı kıldırdı. Kadın: "Ey Allah'ın Resulü! Koyunumuzdan fazlaca et arttı. Akşam yemeğine buyurmaz mısın?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Olur" buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ondan yedi ve biz de kendisiyle birlikte yedik. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest almadan ikindi namazını kıldı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 1138.

 

 

 

Daha Önce Zikrettiğimiz ve Fiilen Neshedilen Bir Şeyin Yapılmasının Emredilmesi

 

1146- ibrahım b. Abdillah b. Karız'ın bildirdiğine göre Ebu Hureyre peynir parçası yedi. Sonra kalktı ve abdest aldı. Sonra "Niçin abdest aldığımı biliyor musunuz? Ben, peynir parçası yedim. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ‘‘Ateşte pişen şeylerden dolayı abdest alın’‘ buyurduğunu işittim" dedi.

Ravi dedi: Ömer b. Abdilazız yediği şekerden dolayı abdest alırdı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 189); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/427; Müslim 352; Nesai 1/105; Tirmizi 79; İbn Mace 485; Bak hadis no: 1146,1148,1153.

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ateşte Pişen Şeyi Yiyene Abdest Almasını Emretmesi

 

1147- Ömer b. Abdilazız, Zührı'ye bildiriyor: Abdullah b. ibrahım b. Kariz

Ebu Hureyre'yi mescidin damında abdest alırken gördü. Bunun sebebini sorunca da Ebu Hureyre şöyle dedi: "Bir peynir parçası yediğimden dalayı abdest almaktayım. Zira Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ateşin dokunduğu (pişirdiği) yiyeceği yemekten dolayı abdest almıştı.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 1146.

 

 

Ebu Hatim der ki: Bunu bize İbn Kuteybe, Abdullah b. İbrahim b. Kariz şeklinde aktardı. Halbuki o, İbrahim b. Abdillah b. Kariz'dir.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in "Ateşin Dokunduğu Şeyden Dolayı" Sözüyle Ateşin Pişirdiğini Kastetmesi

 

1148- Ebu Hureyre der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ateşte pişen yiyeceği yemekten dolayı abdest aldı."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/458; Müslim 357; Ebu Davud 194; Bak hadis no: 1146, 1147.

 

 

 

Ateşte Pişmiş Koyun Etini Yemekten Dolayı Abdest Almamanın Mubahlığı

 

1149- Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in azatlısı Ebu Rafi' der ki: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir koyun hediye edildi. Koyunun karın bölgesinden onun için kızartıldı ve ondan yedi: Sonra abdest tazelemeden kalkıp namaz kıldı.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih liğayrihi (Mişkat 327): Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Müslim 357

 

 

 

Kişinin Ateşte Pişmiş Koyun Etini Yemesinden Dolayı Abdest Almamasının Mubahlığı

 

1150- Amr b. Umeyye bildiriyor: Kendisi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) etli kemikten eti kesip yerken gördü. Müezzin gelip onu namaz için çağırınca da Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bıçağı ve kestiği eti elinden bıraktı. Kalkıp abdestini tazelemeden namazı kıldırdı."

İshak, bunu Fadl b. Amr b. Umeyye kanalıyla babasından ed-Damrl nisbesini zikretmeden ve şu ifadeyle aktarmıştır: Etli kemikten keserken namaz için çağrı yapıldı. Elinden bırakıp abdest tazelemeden namaz kıldırdı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Bak hadis no: 1141.

 

 

 

Ateşte Pişen Şeyleri Yemekten Dolayı Abdest Alma Emrinden Sonra Koyunun Kürek Kemiğini Yemekten Dolayı Abdest Alınmaması

 

1151- Ebu Hureyre bildiriyor: Kendisi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kurutulmuş peynir yediği için abdest aldığını gördü. Daha sonraları ise pişmiş koyun küreği eti yedikten sonra abdestini tazelemeden namaz kıldığını gördü.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 149); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. İbn Mace 493; Bak hadis no: 1146.

 

 

 

Ateşte Pişmiş Sevik (Kavut) Yemekten Dolayı Abdest Almamanın Mubahlığı

 

1152- Suveyd b. en-Nu'man anlatıyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Hayber'den geceleyin dönüş yolculuğunda idik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yiyecek bir şey istediğinde yanlarında bulabildikleri sadece kavut (sevık) vardı. Ondan yedik. Sonra su getirtti ve ağzını çalkaladı. Sonra da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp namaz kıldı."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 3/462; Buhari 5390; İbn Mace 492; Bak hadis no: 1155.

 

 

 

Kişinin Ateşte Pişmiş Eti Yedikten Sonra Suyu Eline ve Ağzına Sürmeden Namaz Kılmasının Mubahlığı

 

1153- ibn Abbas der ki: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) koyunun etli kemiğinden dişleriyle koparıp yedi ve ağzını çalkalamadan abdest tazelemeden namaz kıldı."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 3028). Bak hadis no: 1133.

 

 

 

Sadece Deve Eti Hariç Ateşte Pişen Şeyi Yemekten Dolayı Abdest Alma Emrinin Mensuh Olması

 

1154- Cabir b. Semure der ki: Bir adam Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında otururken: "Koyun eti yemekten dolayı abdest almamız gerekir mi?'' diye sordular. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "isterseniz alır isterseniz almazsınız'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Deve eti yemekten dolayı abdest almamız gerekir mi?" diye sorduklarında: "Evet (gerekir)" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Koyun ağıllarında namaz kılabilir miyiz?" diye sorduklarında: "Evet (kılabilirsiniz)'' buyurdu. "Develerin istirahat yerlerinde namaz kılabilir miyiz?" diye sorduklarında ise: "Hayır (kılamazsınız)" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak hadis no: 1124.

 

 

 

Daha Önce Vasfedilen Emre Göre Kesim Hayvanlarının Etleri Hariç Ateşte Pişen Şeyleri Yemekten Dolayı Abdestin Gerekmediğine Delalet Eden Haber

 

1155- Süveyd b. en-Nu'man bildiriyor: "Hayber'in fethedildiği yıl Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte sefere çıkmıştım. Hayber'in aşağı taraflarında bulunan Sahba'ya ulaştığında konaklayıp ikindi namazını kıldırdı ve azıkların getirilmesini söyledi. Ancak kavuttan başka bir şey getirilmedi. Emrederek kavut suyla ıslatıldı ve ondan yedi. Biz de onunla birlikte yedik. Akşam namazı için kalktığında da ağzını yıkayınca biz de ağzımızı yıkadık. Sonra da abdestini tazelemeden namazı kıldırdı."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 1/26; Buhari 209; Nesai 1/108; Bak hadis no: 1152.

 

 

 

Ateşte Pişeni Yemekten Dolayı Abdest Almamanın Mubah Kılındığı Şeylerden Deve Etlerinin istisna Edildiğine Delalet Eden Haber

 

1156- Cabir b. Semure bildiriyor: Bir adam Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Koyun eti yemekten dolayı abdest almamız gerekir mi?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "isterseniz alır isterseniz almazsınız" buyurdu. "Deve eti yemekten dolayı abdest almamız gerekir mi?" diye sorduklarında: "Evet (gerekir)" buyurdu. "Develerin istirahat yerlerinde namaz kılabilir miyiz?" diye sorduklarında ise: "Hayır (kılamazsınız)" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak hadis no: 1124.

 

 

 

Zikredilen Hususun Doğruluğunu Bildiren ikinci Haber

 

1157- Cabir b. Semure der ki: Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) koyun eti yemekten dolayı abdest alınmasının hükmü sorulunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "istersen abdest al" buyurdu. Koyun ağıllarında namaz kılmanın hükmü sorulunca da Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "istersen kılabilirsin" buyurdu. Deve eti yemekten dolayı abdest almanın hükmü sorulunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet, abdest gerekir" buyurdu. Deve yataklarında namaz kılınmasının hükmü sorulunca da Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır kılamazsın" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. İbn Mace 495; Bak hadis no: 1125.

 

 

 

Her Tür Sütü içmekten Dolayı Abdest Gerekmemesi

 

1158- ibn Abbas bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) süt içtikten sonra getirttiği suyla ağzını çalkaladı ve: "Yağı vardır" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 191); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. İbn Mace 1/223; Buhari 5609; Müslim 358; İbn Mace 498; Bak hadis no: 1159.

 

 

 

Sütü içenin Abdest Tazeleme Zorunda Olmaması

 

1159- ibn Abbas bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) süt içtikten sonra getirttiği suyla ağzını çalkaladı ve: "Yağı vardır" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 191); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahih, Ahmed 1/337; Buhari 211; Müslim 358/95; Ebu Davud 196; Tirmizi 89; Nesai 1/109; Bak hadis no: 1158.

 

 

 

Meyve Yemekten Dolayı Abdest Alınmayacağına Delalet Eden Haber

 

1160- Cabir der ki: Sahabe, kalkan üzerinde bulunan hurmadan yediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza çıkınca ona: "Buyur!" edince bizimle birlikte hurmadan yedi. Hurma yemeden önce de ellerini yıkamadı.

 

[Tahric:]  Elbani: Zayıf (Daif Ebu Davud 3762); Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed 3/397; Ebu Davud 3762.

 

 

 

Ölü Taşıyana Abdest Almasının Emredilmesi

 

1161- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ölü yıkayan kimse gusletsin. Onu taşıyan kimse de abdest alsın" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Ahkam 71); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 2/433; Ebu Davud 3162; Tirmizi: 993; İbn Mace 1463.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Ölüyü taşıyan kişinin abdest almasının emredilmesi, ölü ile arasında herhangi bir engel bulunmadığı durumlar için geçerlidir. Buradaki abdestten kastın el yıkama değil de namaz için alınan abdest olduğunun delili de Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı türden olan iki şey (ölü yıkama ile ölü taşıma) konusunda abdesti gusül ile birlikte zikretmesidir."

 

 

 

Kişinin Namaza Kalkacağı Zaman Ellerini Yıkamak Yerine Bir Bez Parçasına Elini Silmekle Yetinmesinin Mubahlığı

 

1162- ibn Abbas der ki: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün koyun budundan yedi, altındaki sergiye (sofraya) elini sildi ve kalkıp namaz kıldı. 

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 184); Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Ahmed 1/267; Ebu Davud 89; İbn Mace 488; Bak hadis no: 1129.

 

 

 

Çiğ Ete Dokunan Kimsenin Abdest Tazelemesi Gerekmemesi

 

1163- Ebu Said el-Hudri bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) koyunun derisini sayan bir gençle karşılaşınca ona: "Kenara çekil de nasıl yapılacağını sana göstereyim, Çünkü senin iyi saymadığını görüyorum" buyurdu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elini koltuk altına kadar koyunun deri ile eti arasına soktu. Sonra: "işte böyle soyacaksın, ey genç!" dedi. Sonra yoluna devam edip abdestini tazelemeden cemaate namazı kıldırdı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 179); Şuayb: İsnadı kavıdir. Ebu Davud 185; İbn Mace 3179.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Bab: Gusül