Sahih İbn Hibban |
TAHARE |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Bab: Abdesti Bozan
Şeyler
1096- Cabir b. Abdillah
anlatıyor: Biz, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'le birlikte (hicretin 4.
yılında) Zatu'r-Rika Gazası seferine çıktık. Müslümanlardan birisi,
müşriklerden bir adamın hanımını (hurmalıkların yanında) vurdu. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) (kafile olarak oradan) ayrılınca, kadının kocası
geldi. Çünkü adam, (o sırada orada) yoktu. Derken (bu olayadama) haber verildi.
Adam, Muhammed'in arkadaşlarından birinin kanını akıtmadan bu işin peşini
bırakmayacağına- dair yemin etti. Sonra da yola çıkıp Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in izini takip etti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bir yerde konakladı. Sonra da: "Bu gecemiz(de) bizi kim
koruyacak?" diye sordu. Bunun üzerine Muhacirlerden bir adam ile Ensar'dan
bir adam bu görevi üstlenerek: "Biz, (koruruz) ey Allah'ın Resulü!"
dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dağ yolunun ağzında /
girişinde durunuz" buyurdu.
Cabir b. Abdillah
devamla der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile sahabileri,
vadinin dar yerinde konakladılar. Bu iki sahabi, vadinin ağzına / giriş kısmına
doğru çıkıp gidince, Ensar'dan olan kişi, Muhacirlerden olan kişiye:
"Gecenin hangi kısmında senin yerine nöbet tutmam sana daha çok
sevimlidir? Baş kısmı mı yoksa son kısmı me" diye sordu. Muhacirlerden
olan kişi: "Bilakis bana benim için gecenin baş kısmında nöbet tutman
kafidir" dedi.
Cabir b. Abdillah
devamla anlatıyor: Bunun üzerine Muhacirlerden olan kişi uyanıp uyudu.
Ensar'dan olan kişi de kalkıp namaza durdu. Bu sırada kadının kocası geldi.
Adam, (Ensar'dan olan) kişinin karaltısını görünce onun, Müslümanların gözcüsü
olduğunu anladı. Sonra da ona bir ok attı ve oku ona isabet ettirdi. Sahabi,
oku çekip çıkardı ve ayakta namaz kılmaya devam etti. Sonra adam, başka bir ok
daha attı ve oku ona yine isabet ettirdi. Sahabi ise yine oku çekip çıkardı ve
ayakta namaz kılmaya devam etti. Adam üçüncü kez bir daha ok attı ve oku ona
isabet ettirdi. Sahabi ise yine oku çekip çıkardı, sonra rüku'ya ve secdeye
vardı. Sonra da arkadaşını uyandırdı. Ona: "Otur, buruldum" dedi.
Bunun üzerine Muhacirlerden olan kişi hemen kalkıp oturdu. Adam, bu iki
sahabiyi görünce, yerinin bilineceğini anladı. Muhacirlerden olan kişi,
Ensar'dan olan kişiden kanlar aktığını görünce: Sübhanallah! Sana ilk oku
attığında beni niçin uyandırmadın?" dedi. O da: "Ben, bir sure
okuyordum. Onu bitirmeden yarıda kesmek istemedim. Ok bana isabet ettiğinde
rükuya vardım ve sana seslendim. Allah'a yemin ederim ki, eğer Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in korumamı emrettiği bir geçidi kaybetmekten
korkmasaydım, muhakkak sureyi kesmeden veya bitirmeden kendim kesilirdim"
dedi.
[Tahric:] Elbani: Hasen (Sahih Ebu Davud 193); Şuayb:
İsnadı zayıftır. Ravi Akil'i İbn Hibbarı dışında tevsik eden yoktur. Ahmed
3/343, 3/344; Ebu Davud 198.
Ağız Dolusu Olsun ya da
Olmasın Kusmanın Abdesti Bozduğuna Delalet Eden Haber
1097- Ebu'd-Derda der
ki: "Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kustu ve orucunu açtı."
Derken (bir gün) Sevban-ila DımaşkiŞam Mescidi'nde karşılaştım. Ona bu hadisi
zikrettim. O da: "Doğru söylemiş. Ben (de abdest alması için) Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (eline) abdest suyu döktüm" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 2060); Şuayb:
İsnadı Sahihtir. Ahmed 6/443; Ebu Davud 2381; Tirmizi 87; Darimi 2/14.
insanlardan Bir Alime Bazı
Durumlarda Uyumanın Abdesti Bozmayacağı izlenimi Veren İaber
1098- ibn Cüreyc der ki:
Ata'ya: "Yatsı namazını hangi vakitte kılmam senin için daha sevimlidir?
imamla kılmam mı, yoksa tek olarak kılmam mı?" diye sorduğumda şu
karşılığı verdi: ibn Abbas'ın şöyle dediğini işittim: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bir
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Nesai 517); Şuayb:
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 571; Müslim 642; Nesai
1/266; Bak hadis no: 1532.
Bu Hadisin islamiyet'in
Başlangıcıyla İlgili Olduğuna Delalet Eden Haber
1099- Abdullah b. Ömer
bildiriyor: Bir
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 194); Şuayb:
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/88; Buhari570; Müslim
639/221; Bak hadis no: 1537.
Uyuklamanın Değil Aklı
Devre Dışı Bırakan Uykunun Abdesti Gerektirdiğine Delalet Eden Haber
1100- Zir anlatıyor:
Safvan b. Assal el-Muradl'nin yanına gittiğimde bana: ''Neden geldin?"
diye sordu. Ona: "ilim edinmek için geldim" karşılığını verdiğimde:
"Melekler, ilim peşinde olandan razı olup bundan dolayı ona kanat
gererler" dedi. Ben: "Büyük veya küçük abdest bozduktan sonra mestler
üzerine mesh etmek beni rahatsız ediyor. Sen, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ashabındansın. Bu sebeple, bu konuda bir şey duyup duymadığını
sormak istedim" deyince, Safvan: "Evet. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem), bize seferdeyken veya yolcuyken cünüplük durumu hariç, büyük abdest
küçük abdest bozma ve uyku sebebiyle üç gün boyunca (abdest alıp ayakları yıkamak
için mestlerimizi çıkarmamamızı emrederdi" karşılığını verdi.
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (et-Ta'liku'r-rağıb
1/62)i Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 4/239; Nesai 1/831 Tirmizi96; İbn Mace
478.
Ebu Hatim der ki:
"Uyuklamanın (rukad) bir başı ve sonu vardır. Başı uykunun başlangıcı da
olan mayışma (nu'as) durumudur. Uyuklamada kişi kendisiyle konuşulduğu zaman
bunu duyar. Kendisinden abdestini bozacak bir şey çıktığı zaman bunun farkına
varır. Ancak mayışmış olduğu için sağa sola sallanır vaziyettedir. Uyuklamanın
sonu da aklın gitmesi, devre dışı kalmasıdır. Böylesi bir durumda da kişi
kendisinden abdestini bozacak bir şey çıktığı zaman farkına varmaz. Kendisiyle
konuşulduğu zaman söylenenleri anlamaz. Uyuklama hafif de, ağır da olsa hiçbir
durumda abdesti gerektirmez. Uyku (nevın) ise her durumda abdesti gerektirir.
Anlamları farklı olsa da uyuklama (nu'as) ile uyku (nevm) ifadeleri birbirleri
yerine kullanılır. Yüce Allah da "Kendisini uyuklalama ve uyku
tutmaz" (Bakara 255) buyurarak ikisini birbirinden ayırmıştır. Safvan'ın
rivayetinde de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdesti gerektiren
durumları sıralarken uyku, büyük abdest ve küçük abdesti birlikte zikretmiştir.
Büyük ile küçük abdest arasında fark yoktur. Her birinin azı veya çoğu abdesti
bozar ve abdest gerektirir. Küçük abdestin ayakta veya oturarak veya rükuda
veya secdede iken yapılması arasında fark yoktur ve abdesti gerektirir. Aynı
şekilde aklı devre dışı kalacak şekilde uykuya dalan kişiye de abdest
gerekmektedir. Kişinin içinde bulunduğu durum bu hükmü değiştirmez. Zira burada
abdesti gerektiren illet, kişinin içinde bulunduğu durum değil aklın
gitmesidir. Büyük ve küçük abdestte kişinin hangi durumda olduğu hükmü
değiştirmediği gibi uykuya dalan kişinin de durumu hükmü değiştirmez."
Mezi Görme Durumunda
Namaz Abdesti Gibi Abdest Almanın Emredilmesi
1101- Mikdad
ibnu'I-Esved anlatıyor: Ali b. Ebi Talib, Mikdad; Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'e gidip hanımına yaklaşıp da kendisinden mezi çıkan kişinin ne
yapması gerektiğini sormasını istedi. (Hz. Ali der ki): Çünkü benim yanımda,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kızı bulunmaktadır. Dolayısıyla da
ben, ona böyle bir şey sormaktan utanırım" (dedi). Mikdad da der ki: Bunun
üzerine (bu meselenin hükmünü) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
sordum. O da: "Sizden birisi mezi bulduğunda cinsel organına su serpsin ve
namaz için (abdest aldığı gibi) abdest alsın" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 202); Şuayb:
Ravileri güvenilir kimselerdir. Muvatta 1/40; Ahmed 6/5; Müslim 303/19; Ebu
Davud 207; Nesai 1/214; İbn Mace 505.
Ebu Hatim der ki:
"Mikdad b. el-Esved, Curf'ta 33 senesinde; Süleyman b. Yesar, 94 senesinde
vefat etti. Süleyman b. Yesar ise, Mikdad'ı 10 yaşında iken dinlemiştir. "
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in "Cinsel Organına Su Serpsin" Sözüyle Onun
Yıkanmasını Kastetmesi
1102- Ali b. Ebi Talib
bildiriyor: Ben, çokça mezi gören bir kimseydim. Bu durumu Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Mezi gördüğün zaman cinsel organını yıka. Meni gördüğünde ise
yıkan" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 125; Sahih Ebu Davud
201); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 1/145; Buhari 132; Müslim 303; Ebu
Davud 206; Tirmizi 114; Nesai 1/112; İbn Mace 504; Bak hadis no: 1101, 1104,
1105, 1106.
Ebu Hatim der ki:
"Belki de Ali b. Ebi Talib, Mikdild'dan bunun hükmünü
Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) sormasını istemiş, Mikdad sorunca da Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) hükmü bildirmiş, sonradan Mikdild bunu Ali'ye aktarmıştır.
Daha sonra da Hz. Ali, Mikdad'ın aktardığını Resulunah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) sormuştur. Bu şekilde soruların farklı zamanlarda sorulduğu ve
aralarında herhangi bir çelişki olmadığı anlaşılabilir. Bu soruların farklı
zamanlarda sorulduğunun delili de Ali'nin sormasına karşılık Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) meni görüldüğünde guslü emretmesidir. Mikdad'ın
rivayetinde bu kısım bulunmamaktadır."
Mezi Görüldüğünde Abdest
Olmadan Sadece Cinsel Organı Yıkamanın Namaz için Yeterli Olmayacağına, Abdest
Almanın ise Giysiye Bulaşan Meziye Su Serpmenin Yerini Tuttuğuna Delalet Eden
Haber
1103- Sehl b. Huneyf
anlatıyor: Ben, meziden dolayı zorluğa maruz kalırdım. Bundan dolayı da çokça
boy abdesti alırdım. Nihayet (bu durumu) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: ''Meziden dolayı
yalnız abdest almak sana kafidir" buyurdu. Ben: ''Ey Allah'ın Resulü!
Elbiseme bulaşan mezı ne olacak?'' diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''Bir avuç su alıp giysine değdiğini gördüğün yere serpmen yeterli
olur" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Hasen (Sahih Ebu Davud 205); Şuayb: İsnadı
kavıdir. Ebu Davud 210; Tirmizi 115; İbn Mace 506; Darimi 1/184.
Mezi Gören Kimseye
Abdest, Meni Gören Kimseye ise Gusül Gerekmesi
1104- Hz. Ali der ki:
Mezisi çok olan biri idim. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
sorduğumda: "Islaklık gördüğünde cinsel organını yıkayıp abdest al. Meniyi
görürsen yıkanırsın" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari'nin şartınca
sahihtir. Ahmed 1/129; Buhari 269; Nesai 1/96; Bak hadis no: 1102, 110l.
Hadis ilminde Derinliği
Olmayana Üstteki Ebu Abdirrahman esSülemi Hadisine Aykırı Olduğu izlenimi Veren
Haber
1105- Rafi b. Hadic
bildiriyor: Hz. Ali, Ammar'dan, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e;
mezi (gören kimsenin durumunu) sormasını istedi. (O da, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e mezi gören kimsenin durumunu sordu.) Bunun üzerine Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cinsel organı ile hayalarını
yıkar ve abdest alır.'' buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih "Ammar" isminin
zikredilmesi hariç; Şuayb: Ravileri Sahih ricalidir; Nesai 1/97.
ilim Talebesine Önceki
iki Hadise Aykırı Olduğu izlenimi Veren Üçüncü Haber
1106- Mikdad b. el-Esved
anlatıyor: Ali b. Ebi Talib, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gidip
hanımına yaklaşıp da kendisinden mezi çıkan kişinin ne yapması gerektiğini
sormamı istedi ve bana: "Çünkü benim yanımda, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in kızı bulunmaktadır. Dolayısıyla da ben, ona böyle bir şey
sormaktan utanırım" dedi. Bunun üzerine (bu meselenin hükmünü) Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sordum. O da: "Sizden birisi mezi
bulduğunda cinsel organına su serpsin ve namaz için abdest alsın" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 202); Şuayb:
Ravileri güvenilir kimselerdir. Ebu Davud 207; Bak hadis no: 1101.
Ebu Hatim der ki: ilmi
ehlinden öğrenmeyen ve hakikati etraflıca düşünmeyenlerden bu hadisleri
işitenler aralarında çelişki ve tutarsızlık olduğunu düşünebilirler. Zira EbU
Abdirrahman es-Sülemi'nin rivayetinde Hz. Ali'nin bu konuyu Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) doğrudan kendisinin sorduğu zikredilmiştir. İyas b.
HalIfe'nin rivayetinde Ali'nin Ammar'dan bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) sormasını istediği zikredilmiştir. Süleyman b. Yesar'ın rivayetinde
ise Ali, Mikdad'dan bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sormasını
istediği zikredilmiştir. Ancak bu rivayetler arasında herhangi bir çelişki ve
tutarsızlık bulunmamaktadır. Zira Ali b. Ebi Talib önce Ammar'ın bunu
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sormasını istemiş, Ammar sorduktan
sonra Mikdad'ın da aynı şeyi Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
sormasını istemiş, Mikdad da sorduktan sonra bizzat kendisi de bunu
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sormuş olabilir.
Bu hadislerden her birinin
metninin diğerinden farklı olması da bu söylediğim şeyin doğruluğunu
göstermektedir. Zira Ebu Abdirrahman'ın rivayetinde "Mezisi çok olan biri
idim. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorduğumda: ‘‘Islaklık
gördüğünde cinsel organını yıkayıp abdest aL. Meniyi görürsen yıkanırsın’‘
buyurdu" denilir.
İyas b. Halife'nin
rivayetinde Hz. Ali'nin Ammar'dan bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) sormasını istediği, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Cinsel organı ile hayalarını yıkar ve abdest alır" cevabını verdiği
zikredilir. İyas'ın rivayetinde Ebu Abdirrahman'ın rivayetinde olduğu gibi
meniden bahsedilmez.
Mikdad b. el-Esved'in
rivayetinde ise diğer rivayetlerden farklı olarak yeni bir soruya yer verilir.
Bu rivayete göre Ali b. Ebi Talib, Mikdad'dan hanımına yaklaşıp da kendisinden
mezi çıkan kişinin ne yapması gerektiğini Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) sormasını istemiş ve: "Çünkü benim yanımda, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı bulunmaktadır. Dolayısıyla da ben, ona böyle
bir şey sormaktan utanırım" demiştir. Bu da bize dediğim gibi bunları
farklı yer ve zamanlarda, farklı sebeplerden dolayı sorulduğunu, aralarında
herhangi bir çelişki ve tutarsızlık bulunmadığını göstermektedir.
Meziden Abdest ve
Meniden ise Guslün Vacibiyeti
1107- Ali b. Ebı Talib
der ki: Ben mezisi çok gelen biriydim ve mezi sebebiyle kışın bile guslettiğim
için sırtım çatladı. Bu durumu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
anlattığımda veya Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) anlatıldığında:
"Böyle yapma. Mezi gördüğün zaman erkeklik organını yıka ve namaz abdesti
gibi abdest al. Meni geldiği zaman ise guslet" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed
1/109; Ebu Davud 206; Nesai 1/111; Bak, hadis no: 1102.
Mahremine Dokunmaktan
Dolayı Kişiye Abdestin Gerekmediğine Delil Olabilecek Haber
1108- Hz. Aişe
bildiriyor: "Kendisi ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı
kaptan guslederdi.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 70;
er-Ravdu'n-nadır 798; et-Ta'lik ala İbn Huzeyme 2381; Şuayb: Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 6/37, 6/127; Buhari 250; Müslim
319/41; Ebu Davud 238; Nesai 1/127; İbn Mace 376; Darimi 1/191, 1/192; Bak
hadis no: 1111, 1192, 1195, 1262, 1264.
Mahremine Dokunmaktan
Dolayı Abdestin Gerekmediğine Delalet Eden Haber
1109- Ebu Katade
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı kıldırırken
kızı Zeyneb'den olan torunu Umame'yi (omzunda) taşıyordu. Secdeye giderken yere
koyuyor, kalkınca da onu geri alıyordu."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 851); Şuayb:
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 1/170; Ahmed 5/295;
Buhari 516; Müslim 543/41; Ebu Davud 917; Nesai 3/10; Darimi 1/316; Bak hadis no:
1110.
Mahremine Dokunmaktan
Dolayı Kişiye Abdestin Gerekmediğine Delil Olan Haber
1110- Ebu Katade der ki:
Bizler Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kapısı önünde oturuyorken
yanımıza çıktı. Ebu'l-As b. er-Rabi'nin kızı Umame de omuzlarındaydı. (Torunu)
Umame, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Zeyneb'in kızıydı. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kılarken de onu omuzlarında
taşıdı. Rüku'ya gittiği zaman yere koyuyor, secdeden kalktığı zaman da
omuzlarına alıyordu. Bu şekilde omzuna alıp indirerek de namazını
bitirdi."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 851); Şuayb:
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 5/303; Buhari 5996; Müslim
543; Ebu Davud 918; Nesai 2/45; Darimi 1/316; Bak hadis no: 1109.
Kişinin Karısına
Dokunmaktan Dolayı Abdest Tazelemesi Gerekmediğine Delalet Eden Haber
1111- Aişe der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte aynı kaptan
yıkanırdık. Ellerimiz kaba gider gelir ve karşılaştıkları olurdu."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 70;
er-Ravdu'n-nadir 798; et-Ta'lik ala İbn Huzeyme 238); Şuayb: Müslim'in şartınca
sahih. Ahmed 6/192; Buhari' 261; Müslim 321/45; Nesai 1/201; Bak hadis no:
1108; Bak hadis no: 1262, 1264.
1112- Urve b. ez-Zübeyr
der ki: Mervan b. el-Hakem'in yanına girdiğimde abdesti gerektirecek durumları
konuştuk. Mervan dedi ki: "Busre binti Safvan'ın bana bildirdiğine göre
kendisi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Biriniz tenasül uzvuna
dokunduğu zaman abdest alsın’‘ buyurduğunu işitmiştir.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 116; Sahih Ebu Davud
175); Şuayb: İsnadı sahihtir. Muvatta 1/42; Ahmed 6/406; Ebu Davud 181; Nesai
1/100; Darimi 1/185; Bak hadis no: 1113-1118.
Ebu Hatim der ki:
"Kitaplarımızda Mervan b. el-Hakem ve benzerlerinden gelen bir haberi
delil olarak kullanmaktan Allah'a sığınırız. Zira mezhebimizin görüşleriyle
mutabık olsa dahi sahih olmayan haberleri delil olarak kullanmayı caiz görmez,
hocalarımızın görüşlerine muhalif olsa sadece sahihi olan hadislere itibar
ederiz. Zikrettiğimiz Busre hadisine gelince, Urve b. ez-Zübeyr bunu Mervan b.
el-Hakem vasıtasıyla Busre'den işitmiştir. İkna olmayınca Mervan
muhafızlarından birini Busre'ye gönderip bunu sordurmuştur. Muhafız gelip
Busre'den naklen aynı şeyi söyleyince Zübeyr bunu ikinci kez muhafız olan adam
vasıtasıyla Busre'den işitmiştir. Ancak yine ikna olmayınca bu kez bizzat
kendisi gidip Busre'ye sormuş ve aynı şeyi onun ağzından dinlemiştir.
Dolayısıyla bu hadis Urve kanalıyla Busre'den muttasıl bir şekilde gelmiştir ve
munkati' değildir. Mervan ve muhafızın ise bu hadiste herhangi bir katkıları
yoktur ve isnadda yok hükmündedirler."
Bu Hadisi Urve'nin
Bizzat Busre'den işittiğine Delalet Eden Haber
1113- Hişam b. Urve. babasından
bildiriyor: "Mervan'ın Busre binti Safvan'dan naklen bildirdiğine göre
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Biriniz tenasül uzvuna dokunduğu
zaman abdest almadan namaz kılmasın’‘ buyurmuştur."
Ravi der ki: "Urve
buna itiraz etmiş ve hadisi Busre'ye sormuş, ancak Busre bu konuda Mervan'ı
dOğrulamıştır."
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 116; Sahih Ebu Davud
175); Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Nesai: 1/216; Tirmizi: 83; Bak
hadis no: 1112.
Bu Hadisi Üstte Geçtiği
Gibi Urve b. ez-Zübeyr'in Bizzat Busre'den işittiğini ifade Eden ikinci Haber
1114- Busre'nin
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır:
"Kim cinsel organına dokunursa derhal abdest alsın."
(Hadisin ravisi) Urve
der ki: Busre'ye, (bu hadisi gerçekten duyup duymadığını) sordum. Bunun üzerine
Busre hadisi doğruladı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 116; Sahih Ebu Davud
175); Şuayb: İsnadı kavidir. Bak hadis no: 1112.
Cinsel Organa
Dokunmaktan Dolayı Emredilen Abdestin (Elin Yıkanması Değil) Namaz Abdesti Gibi
Abdest Olduğuna Delalet Eden Haber
1115- Yine Busre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır:
"Kim cinsel organına dokunursa derhal abdesti yeniden alsın.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 116; Sahih Ebu Davud
175); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahih. Ahmed 6/406; Nesai
1/216; Tirmizi 82; Bak hadis no: 1112.
Ebu Hatim der ki: Burada
ellerin yıkanması kastedilmiş olsaydı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
"Abdesti yeniden alsın" demezdi. Çünkü abdest tazeleme, sadece namaz
abdesti için söz konusudur.
Her Ne Kadar Araplar
Abdestle Elleri Yıkamayı da isimlendirmiş Olsalar da Cinsel Organa Temastan Dolayı
Gereken Abdestin Namaz Abdesti Olduğuna Delalet Eden Haber
1116- Busı-e der ki:
''Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Kim
cinsel organına dokunursa derhal (cinsel organını) yıkasın ve namaz için
(abdest aldığı gibi) abdest alsın."
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih; Şuayb: İsnadı kavıdir,
İbn Mace 479; Bak hadis no: 1112.
Söz Konusu Hükmün Hem
Erkekleri, Hem de Kadınları Kapsaması
1117- Busre'nin
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır:
"Sizden bir kimse cinsel organına dokunursa derhal abdest alsın. Kadın
için de aynı durum söz konusudur."
[Tahric:] Elbani: Son cümle hariç sahih (Sahih Ebu
Davud); Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Nesai 1/216; Darimi 1/184; Bak
hadis no: 1112,
Cinsel Organa Dokunmanın
Abdesti Gerektirdiğine Dair Genel Olarak Zikrettiğimiz Bu Haberlerdeki
Dokunmanın Arada Herhangi Bir Şey Bulunmadan Çıplak Elle Dokunma Anlamında
Olması
1118- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: ''Sizden
birisi, eli ile cinsel organı arasında bir örtü ve bir perde olmaksızın eliyle
cinsel organına dokunursa derhal abdest alsın.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Mevarid 210;
es-Silsiletu's-sahiha 1235); Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 2/333.
Ebu Hatim der ki:
"Biz bu hadiste Nafi b. Ebi Nuaym'ın rivayetiyle ihticac ettik. Yezid b.
Abdilmelik en-Nevfeli ile değiL. Zira Yezid b. Abdilmelik'in rivayetlerinden
uzak durduğumuzu Kitabu'd-Duafa'da açıkladık."
İnsanlardan Bir Alime Busre
Hadisine Zıt ya da Aykırı Olduğu izlenimi Veren Haber
1119- Talk anlatıyor:
Biz, bir heyet olarak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzuruna
girmiştik. Derken bir adam geldi ve: "Ey Allah'ın Peygamberi! Abdest aldıktan
sonra cinsel organına dokunan kimse hakkında ne dersin (abdest bozulur
mu)?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), (abdestin
bozulmadığını belirtmek için): "O, onun vücudundan bir çiğnem -veya bir
parça- et değilmidir ki?" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 176; Şuayb:
İsnadı kavidir. Ahmed 4/23; Ebu Davud 182; Nesai 1/101; Tirmizi 85; İbn Mace
483; Bak hadis no: 1120, 1121.
Kasıtlı Yapanla Unutan
Kimsenin Bu Konuda Aynı Hükümde Olması
1120- Talk b. Ali der ki:
Heyet olarak Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında iken bir
Bedevi gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Namazında tenasül organına dokunan
bizden bir adam hakkında ne dersin?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Dokunduğun bu şey kendinden bir çiğnem veya bir parça
değil midir ki?" karşılığını verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 177); Şuayb:
Ravileri güvenilir kimselerdir. Bak hadis no: 1119.
Bu Hadisi Kays b.
Talk'tan Mulazım b. Ömer Dışında Güvenilir Bir Ravinin Rivayet Etmediğini iddia
Edenin Kavlini çürüten Haber
1121- Yine Talk
bildiriyor: Talk, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e; namazda iken
cinsel organına dokunan kimse(nin abdestinin bozulup bozulmadığını) sordu.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Bunda herhangi bir sakınca
yoktur. Çünkü o, kişinin vücudunun herhangi bir uzvu gibidir" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsileru's-sahiha); Şuayb:
İsnadı kavidir. Bak hadis no: 1119.
Talk b. Ali'nin
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Heyetle Geldiği Zaman
1122- Talk b. Ali der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'le birlikte Medine Mescidi'ni
yaptım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yemameli (Talk b.
Ali'yi) çamura yaklaştırınız. Çünkü o, en iyi kalıp çıkaranınızdır"
buyururdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Mevarid 303); Şuayb: İsnadı
kavidir.
Ebu Hatim der ki:
"Zikrettiğimiz Talk b. Ali hadisi ne sh olunmuş haberdir. Çünkü Talk b. Ali'nin
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelişi, hicretin ilk senesinde
Müslümanların Mescid-i Nebevi'yi inşa etmelerine rastlamaktadır. Zikrettiğimiz
şekilde cinsel organa temastan dolayı abdestin gerektiğine dair hadisi nakleden
Ebu Hureyre ise hicretin yedinci senesinde müslüman olmuştur. Bu durumda Ebu
Hureyre'nin hadisi, Talk b. Ali'den yedi yıl sonrasıyla tarihlenmiştir. "
Talk b. Ali'nin
(Medine'ye) Geldiği Vakitte Ülkesine Geri Döndüğünü Belirten Haber
1123-, Talk b, Ali
anlatıyor: Heyet halinde altı kişi olarak Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gelerek ona biat ettik ve onunla beraber namaz kıldık, Beş kişimiz
Hanıfe oğullarından, bir kişi de Dubay'a b, Rabia oğullarındandI. Ona
memleketimizde bir havramız olduğunu haber verdik. Abdest suyundan arta
kalanını bize hediye etmesini istedik, Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) su getirtti, abdest aldı ve suyu ağzında çalkalayıp bir
tuluma döktü, Suyu almamızı emrederek: "Şimdi bu suyu götürün ve memleketinize
vardığınızda havranızı yıkın, onun yerine bu. suyu serpin ve orayı mescid
olarak kullanın" buyurdu, Bunun üzerine ona: "Bizim memleketimiz
uzak, aşırı sıcak var: dolayısıyla bu su buharlaşıp yok olur gider"
deyince: "O suyun üzerine su ilave edin, ilave edeceğiniz su sadece bu
suyun güzelliğini arttırır" buyurdu,
Bunun üzerine yola
çıkacakken tulumu kim taşıyacak diye birbirimizle çekişince Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizden herkesin nöbetleşe bir gün bir gece
taşımasına karar verdi, Biz de çıkıp memleketimize geldik, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in dediklerini harfiyen yerine getirdik, O kavmin
eski rahibi Tay kabilesinden bir adamdı. Biz ezan okuyunca: ''Bu hak bir
davettir.'' dedi. Daha sonra kaçtı. Bir daha onu görmedik.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2582);
Şuayb: İsnadı sahihtir. Nesai 2/38; Bak hadis no: 1119.
Ebu Hatim der ki: Bu
hadis, Talk b. Ali'nin zikredilen Medine'ye geldiği vakitte ülkesine geri
döndüğünü açıkça beyan etmektedir. Bu dönüşünden sonra tekrar Medine'ye
geldiğini iddia edenin bunu sarih bir sünnetle ispatlaması gerekir ki bunu da
yapamaz.
Olmadığını iddia Edenin
Aksine Kesimlik Hayvan Etinden Yiyen Kimseye Abdest Almasının Emredilmesi
1124- Cabir b. Semure
bildiriyor: Bir adam Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Koyun eti
yemekten dolayı abdest almamız gerekir mi?" diye sordu. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "isterseniz alır isterseniz
almazsınız" buyurdu. "Deve eti yemekten dolayı abdest almamız gerekir
mi?" diye sorduklarında: "Evet (gerekir)" buyurdu.
"Develerin istirahat yerlerinde namaz kılabilir miyiz?" diye
sorduklarında ise: "Hayır (kılamazsınız)" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 118); Şuayb: İsnadı
sahihtir. Ahmed 5/98; Müslim 360; Bak hadis no: 1154, 1156, 1125, 1127.
1125- Cabir b. Semure
der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), deve eti yediğimiz
zaman abdest almamızı emredip koyun etinden dolayı abdest almanın gerekmediğini
söyledi.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 118); Şuayb: İsnadı
sahihtir. Ahmed 5/102; Müslim 360; Bak hadis no: 1124, 1127, 1157.
Hadis ilminde Derinliği
Olmayana Bu Hadisin illetli Olduğu izlenimi Veren Haber
1126- Cabir b. Semure bildiriyor:
Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) koyun ağıllarında namaz
kılınmasının hükmü sorulunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) izin
verdi. Develerin istirahat yerinde namaz kılınmasının hükmü sorulunca da
yasakladı. Koyun eti yemekten dolayı abdest almanın hükmü sorulunca, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "istersen alır istersen almazsın"
buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 118); Şuayb: İsnadı
hasendir. Ahmed 5/93.
Ebu Hatim der ki: Ebu
Sevr b. İkrime b. Cabir b. Semure'nin adı, Cafer'dir, babasının künyesi ise Ebu
Sevr'dir. Ebu Sevr b. İkrime b. Cabir b. Semure'den Osman b. AbdiHalı b.
Mevheb, Eş'as b. Ebi'ş-Şa'sa ve Simak b. Harb rivayette bulunmuştur. Hadis
ilminde yetkin olmayan, bu iki kişinin meçhul kimseler olduklarını zanneder.
Karıştırmamak için derinlemesine düşünün.
Kesimlik Hayvan Eti
Yemekten Dolayı Abdest Almanın Gerekliliğini Bildiren Haber
1127- Cabir b. Semure
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) deve eti yediğimiz zaman
abdest almamızı emretti ve koyun eti yediğimizde ise abdest almamıza gerek
olmadığını söyledi. Koyun ağıllarında namaz kılabileceğimizi, ama develerin
çöktüğü yerlerde ise namaz kılmamamızı emretti.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 118); Şuayb: İsnadı
sahihtir. Bak hadis no: 1125.
Deve Eti Yemekten Dolayı
Emredilen Abdestin, Elleri Yıkamak Olmayıp Namaz Abdesti Gibi Olduğuna Delalet
Eden Haber
1128- Bera anlatıyor:
Bir adam, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Deve ahırlarında
namaz kılabilir miyiz?" diye sordu. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Hayır" buyurdu. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e:
"Davar ağıllarında namaz kılabilir miyiz?" diye soruldu. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" buyurdu.
Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e: ''Deve etlerini (yememiz'den ötürü yeniden) abdest alalım
mı?'' diye soruldu. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet'' buyurdu.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: ''Davar etlerini (yememizden ötürü
yeniden) abdest alalım mı?'' diye soruldu. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Hayır'' buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 138; el-İrva'
118); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 4/303; Ebu Davud 184; Tirmizi 81; İbn Mace
494.
Ebu Hatim der ki: "Deve
ve davar eti yemekten dolayı abdest gerekip gerekmediği ve deve ile davar
ahırlarında namaz kılınıp kılınmayacağına yönelik sorulan sorulara
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) farklı cevaplar vermesinden
anladığım kadarıyla burada abdestten (vudu) kast edilen elleri yıkamak değil,
namaz için de farz kılınan abdesttir. Zira bundan kasıt, el yıkama olsaydı bu
yönde deve eti ile davar eti arasında bir fark olmazdı. Ateşte pişen bir şeyi
yemekten dolayı abdest alınmaması uygulaması bir süre devam etmiş, daha sonra
ise neshedilmiştir. Daha önce zikrettiğimiz yasaktan sonra ise mubah kılınanlar
içinde deve eti istisna olarak kalmıştır."
ilimde Derinliği
Olmayana Deve Eti Yemekten Dolayı Abdestin Vacip Olmadığı izlenimi Veren Haber
1129- ibn Abbas'ın
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bir tencerenin
başında durup içinden çıkardığı bir kemikten yedi ve abdest almadan namaz
kıldı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1849; Şuayb:
İsnadı sahihtir. Ahmed 1/254; Buhari 5405 Ebu Davud 190; Bak hadis no: 1131,
1133, 1140, 1153, 1142, 1144, 1162.
Ebu Hatim der ki: İbn
Abbas'ın "Kemiği yedi" sözüyle kemiği değil, üzerindeki etleri yediği
kastedilmiştir.
İlimde Derinliği
Olmayana Kesimlik Hayvan Eti Yemekten Dolayı Abdestin Vacip Olmadığı izlenimi
Veren Haber
1130-, Muhammed b.
el-Münkedir, Cabir b. Abdillah'tan bildirir: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) et ile ekmek getirildi. Biraz yedikten sonra su istedi. Getirilen suyla
abdest aldıktan sonra öğle namazını kıldı. Daha sonra geriye kalan yemeği
istedi. Getirilen yemeği yedikten sonra da yeniden abdest almadan namaza
kalktı.
Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in vefatından sonra Ebu Bekr'in yanına girdim. Ebu Bekr,
(etrafındakilere): "(Yiyecek) bir şey var mı?" diye sordu. Fakat
onlar, (yiyecekherhangi bir şey) bulamadılar. Ebu Bekr: "Doğum yapmış
koyununuz nerede?" diye sordu. Sonra da- bana emretti. Ben de (onu)
bağladım. Sütünü sağdım. Sonra Ebu Bekr (bundan bizim için) bir yiyecek
hazırladı. Biz de (onu) yedik. Sonra (yeniden) abdest almaksızın namaz kıldı.
Sonra Ömer'in yanına
girdim. Ona içinde ekmek ve et olan bir tas koydum
Ondan yedikten sonra
abdest almadan namaz kıldık.
Bize bunu Ma'mer,
ibnu'l-Münkedir kanalıyla Cabir'den aynısını aktardı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 186); Şuayb:
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre Sahihtir. Ahmed 3/322; Ebu Davud 191;
Tirmizi 80; İbn Mace 489; Bak hadis no: 1132, 1135-1139.
İlimde Derinliği Olmayana
Deve Eti Yemekten Dolayı Abdestin Vacip Olmadığı izlenimi Veren Haber
1131- ibn Abbas
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kürek kemiğinin veya
kaburga kemiğinin üzerindeki etten yedi. Sonra abdest almadan namaz kıldı.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed
1/272; Müslim 359/96; Bak hadis no: 1129, 1133, 1153.
İlimde Derinliği
Olmayana Zikrettiğimiz Şeyi Neshettiği ya da Ona Aykırı Olduğu izlenimi Veren
Haber
1132- Cabir (b.
Abdillah) anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), beraberinde Ebu
Bekr ile Ömer de olduğu halde et yedi. Sonra (ikindi namazı kılmak üzere) saf
tutmak üzere ayağa kalktılar. (Yeniden) abdest almadılar.
[Tahric:] Elbani: Sahih(Sahih Ebu Davud 186); Şuayb:
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 1130.
1132- Cabir devamla der
ki: Sonra Ebu Bekr'e tanık oldum. O, yemek yedi. Sonra namaz kılmak için ayağa
kalktı. (Yeniden) abdest almadı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 16); Şuayb:
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir.
1132- Sonra Ömer'e tanık
oldum: O da bir çanaktan yemek yedi. Sonra ayağa kalkıp (yeniden) abdest
almaksızın namaz kıldı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 186); Şuayb:
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 1/227; Müslim 354; Bak
hadis no: 1129, 1131, 1140, 1153.
İnsanlardan Bir Alime
Deve Etlerinden Yemekten Dolayı Abdest Emrini Neshettiği izlenimi Veren Haber
1133- ibn Abbas bildiriyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kürek kemiğinden yedi. Sonra
abdest almadan namaz kıldı.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed
1/227; Müslim 354; Bak hadis no: 1129 1131,1140,1153.
İlimde Derinliği
Olmayana Deve Etlerinden Yemekten Dolayı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in Verdiği Abdest Emrini Neshettiği izlenimi Veren Haber
1134- Cabir b. Abdillah
der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu yönde son
uygulaması ateşte pişen bir şeyi yemekten dolayı abdest alınmasının
gerekmediğidir."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 187); Şuayb:
İsnadı sahihtir. Ebu Davud 192; Nesai 1/108.
Ebu Hatim der ki:
"Bu haber uzunca bir hadisin muhtasar olarak zikredilmiş halidir. Şuayb b.
Ebi Hamza ateşte pişen bir şeyi yemekten dolayı abdest alma gerekliliğinin
mutlak bir şekilde neshediliğini düşündüğü için hadisi bu şekilde muhtasar
olarak zikretmiştir. Oysa bu yöndeki nesih, mutlak değildir ve deve eti bu
neshin dışında kalmıştır."
Söz Konusu Hadisin
Muhtasar Olarak Zikredildiğini Gösteren Haber
1135- Cabir der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i gördüm, ateşte pişmiş yemekten
yedikten sonra abdest almadan namaz kıldı.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den sonra Ebu Bekr'i gördüm, o da ateşte pişmiş yemekten
yedikten sonra abdest almadan namaz kıldı. Ebu Bekr'den sonra Ömer'i de gördüm,
ateşte pişmiş yemekten yedikten sonra abdest almadan namaz kıldı.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca
sahih. Bak hadis no: 1130.
1136- Cabir dedi ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), yanında Ebu Bekir ile Ömer varken et
yedi. Daha sonra hiçbiri abdest almadan ikindi namazına kalktılar.
Sonra Ebu Bekr'e tanık oldum.
Yemek yedikten sonra abdest almadan namaza kalktı. Sonra Hz. Ömer'in yemeğini
yedikten sonra abdestini yenilemeden kalkıp namaz kıldığına şahit oldum.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 1135
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yedikten Sonra Abdest Aldığı Yemeğin Deve Eti
Değil Koyun Eti Olması
1137- Cabir b. Abdillah
der ki: Ensar'dan bir kadın Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir koyun
yemeğe davet etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ashabı yemeği
yedikten sonra namaz vakti gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
abdest aldı. Namazdan sonra yemeğin kalan kısmına dönüp yediler. ikindi vakti
gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest tazelemedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı kavıdir. Bak
hadis no: 1130.
Vasfedildiği Gibi
Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yediği Etin Büyükbaş Eti Değil Koyun
Eti Olması Hakkında
1138- Cabir (b.
Abdillah) anlatıyor: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), (bir gün)
Ensar'dan bir kadının yanına gelmişti. Kadın, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'le birlikte gelenlere hurma ağaçlarının altında sofra açtı.
(Serinlemeleri için) sofranın etrafına da su serpti. Bir koyun kesti. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), (bu koyun etinden) yedi. Biz de O'nunla birlikte
(o koyun etinden) yedik. Sonra Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hurma
ağaçlarının altında öğle uykusuna yattı. uyanınca abdest aldı. Sonra da öğle
namazını kıldı. Kadın: "Ey Allah'ın Resulü! Yanımızda (koyun etinden
yapılmış) yemekten bir fazlalık arttı. Bu fazlalıktan yer misin?" dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet (yerim)" buyurdu.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (ondan) yedi ve biz de yedik. Sonra
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), (yeniden) abdest almaksızın namaz
kıldı.
[Tahric:] Elbani: İsnadı sahihtir; Şuayb: Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre Sahihtir. Bak hadis no: 1130, 1145.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Yedikten Sonra Abdest Almadığı Etin Deve Değil Koyun Eti
Olması
1139- Cabir b. Abdillah
der ki: Ensar'dan bir kadın bizleri yemeğe davet etti. Kadın bir koyun kesti ve
pişirip yemek taptı. Kadın bize ağaçtan silkelediği hurma da ikram etti.
Yemekten biraz yedikten sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
abdest için su istedi. Sonra abdest alıp namaz kıldı. Daha sonra arta kalan
yemeği getirtip yedik. Yemekten sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
abdest tazelemeden namaz kıldı.
(Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in vefatından sonra) Ebu Bekr'in yanına girdik. Ebu Bekr
(bizim için) bir yiyecek (getirilmesini) istedi. Fakat (bize ikram edecek) bir
yiyecek bulamadı. Bunun üzerine Ebu Bekr: "Doğum yapmış koyununuz nerede?"
diye sordu. Kadın: "işte o, şu (koyundur)" dedi. Koyunun
(getirilmesini) istedi. Sonra koyunu kendi eliyle sağdı. Sonra (yeni doğum
yapmış davardan ilk alınan süt olan) ağızı hazırladılar. Ebu Bekr (bundan)
yedi, (yeniden) abdest almaksızın namaz kıldı.
Ömer'le birlikte de
akşam yemeği yedim. iki tabak getirilip biri önüne biri de
bizim önümüze kondu.
Ömer yedikten sonra abdest tazelemeden namaz kıldı.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı kavıdir. Bak
hadis no: 1130.
Ebu Hatim der ki:
Metinde geçen "savr", hurma ağacının meyveli dalıdır.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Yedikten Sonra Abdest Almadığı Şeyin Deveninki Değil
Koyunun Kürek Kemiği Olması
1140- ibn Abbas
bildiriyor: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) koyunun kürek
kemiği etini yedi ve abdest tazelemeden namaz kıldı''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed
1/253, 258; Bak hadis no: 1131, 1133.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Yedikten Sonra Abdest Almadığı Şeyin Deveninki Değil Koyunun
Kürek Kemiği Olduğunu Bildiren ikinci Haber
1141- Cafer b. Amr b.
Umeyye ed-Damri, babasından bildiriyor: ''Rsulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) koyunun pişmiş kürek etinden kesip yediğini gördüm. Namaz için
çağrılınca da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp bıçağı bıraktı ve
abdest tazelemeden namazı kıldırdı."
İbn Şihab der ki:
"Ayrıca Ali b. Abdillah b. Abbas ta babası kanalıyla Resulullah'tan
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynısını bize bildirdi."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca
sahih. Ahmed 4/139; Buhari 208; Müslim 355/93; Tirmizi 1836; Darimi 1/185; Bak
hadis no: 1150.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Yedikten onra Abdest Tazelemeden Namaz Kıldığı Şeyin
Deveninki Değil Koyunun Kürek Kemiği Olduğunu Bildiren Üçüncü Haber
1142- ibn Abbas
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (abdestliyken)
koyunun pişmiş kürek etinden yedi. Sonra yeniden abdest almadan ve ağzını
çalkalamadan kalkıp namaz kıldı."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 3028);
Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 1/365, 1/356; Bak hadis no: 1143.
Mustafa (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Yedikten Sonra Abdest Almadığı Şeyin Deveninki Değil
Koyunun Kürek Kemiği Olması
1143- ibn Abbas bildiriyor:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (abdestliyken koyunun pişmiş
kürek etinden yedi. Sonra yeniden abdest almadan namaz kıldı."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Muvatta 1/25; Ahmed 1/266; Buhari 207; Müslim 354;
Ebu Davud 187.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Yedikten Sonra Abdest Almadığı Şeyin Deveninki Değil
Koyunun Kürek Kemiği Olması
1144- ibn Abbas
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (abdestliyken koyunun
pişmiş kürek etinden yedi. Sonra yeniden abdest almadan namaz kıldı.''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 1143.
Vasfedildiği Şekilde
Mustafa (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Yedikten Sonra Abdest Almadığı Etin
Deveninki Değil Koyunun Eti Olması
1145- Cabir b. Abdillah
der ki: Ensar'dan bir kadın Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisi
için yapmış olduğu bir yemeğe davet etti. Ben de Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ile birlikte gittim. Kadın (gölgesinde oturacağımız) hurma
ağaçlarının altına su serpmiş ve bir koyunu / keçiyi kesmişti. Kadın
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yemek yapınca Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ondan yedi ve biz de kendisiyle birlikte yedik. Sonra
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp öğle namazı için abdest aldı ve
namazı kıldırdı. Kadın: "Ey Allah'ın Resulü! Koyunumuzdan fazlaca et
arttı. Akşam yemeğine buyurmaz mısın?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Olur" buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ondan yedi ve biz de kendisiyle birlikte yedik. Sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest almadan ikindi namazını kıldı.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca
sahih. Bak hadis no: 1138.
Daha Önce Zikrettiğimiz
ve Fiilen Neshedilen Bir Şeyin Yapılmasının Emredilmesi
1146- ibrahım b.
Abdillah b. Karız'ın bildirdiğine göre Ebu Hureyre peynir parçası yedi. Sonra
kalktı ve abdest aldı. Sonra "Niçin abdest aldığımı biliyor musunuz? Ben,
peynir parçası yedim. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ‘‘Ateşte
pişen şeylerden dolayı abdest alın’‘ buyurduğunu işittim" dedi.
Ravi dedi: Ömer b.
Abdilazız yediği şekerden dolayı abdest alırdı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 189); Şuayb:
Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/427; Müslim 352; Nesai 1/105; Tirmizi 79; İbn
Mace 485; Bak hadis no: 1146,1148,1153.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ateşte Pişen Şeyi Yiyene Abdest Almasını Emretmesi
1147- Ömer b. Abdilazız,
Zührı'ye bildiriyor: Abdullah b. ibrahım b. Kariz
Ebu Hureyre'yi mescidin
damında abdest alırken gördü. Bunun sebebini sorunca da Ebu Hureyre şöyle dedi:
"Bir peynir parçası yediğimden dalayı abdest almaktayım. Zira Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), ateşin dokunduğu (pişirdiği) yiyeceği yemekten
dolayı abdest almıştı.''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca
sahih. Bak hadis no: 1146.
Ebu Hatim der ki: Bunu
bize İbn Kuteybe, Abdullah b. İbrahim b. Kariz şeklinde aktardı. Halbuki o,
İbrahim b. Abdillah b. Kariz'dir.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in "Ateşin Dokunduğu Şeyden Dolayı" Sözüyle Ateşin
Pişirdiğini Kastetmesi
1148- Ebu Hureyre der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ateşte pişen yiyeceği
yemekten dolayı abdest aldı."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca
sahih. Ahmed 2/458; Müslim 357; Ebu Davud 194; Bak hadis no: 1146, 1147.
Ateşte Pişmiş Koyun
Etini Yemekten Dolayı Abdest Almamanın Mubahlığı
1149- Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in azatlısı Ebu Rafi' der ki: "Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir koyun hediye edildi. Koyunun karın
bölgesinden onun için kızartıldı ve ondan yedi: Sonra abdest tazelemeden kalkıp
namaz kıldı.''
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi (Mişkat 327): Şuayb:
Ravileri güvenilir kimselerdir. Müslim 357
Kişinin Ateşte Pişmiş
Koyun Etini Yemesinden Dolayı Abdest Almamasının Mubahlığı
1150- Amr b. Umeyye
bildiriyor: Kendisi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) etli kemikten
eti kesip yerken gördü. Müezzin gelip onu namaz için çağırınca da Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bıçağı ve kestiği eti elinden bıraktı. Kalkıp
abdestini tazelemeden namazı kıldırdı."
İshak, bunu Fadl b. Amr
b. Umeyye kanalıyla babasından ed-Damrl nisbesini zikretmeden ve şu ifadeyle
aktarmıştır: Etli kemikten keserken namaz için çağrı yapıldı. Elinden bırakıp
abdest tazelemeden namaz kıldırdı.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Ravileri güvenilir
kimselerdir. Bak hadis no: 1141.
Ateşte Pişen Şeyleri
Yemekten Dolayı Abdest Alma Emrinden Sonra Koyunun Kürek Kemiğini Yemekten
Dolayı Abdest Alınmaması
1151- Ebu Hureyre
bildiriyor: Kendisi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kurutulmuş
peynir yediği için abdest aldığını gördü. Daha sonraları ise pişmiş koyun
küreği eti yedikten sonra abdestini tazelemeden namaz kıldığını gördü.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 149);
Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. İbn Mace 493; Bak hadis no: 1146.
Ateşte Pişmiş Sevik
(Kavut) Yemekten Dolayı Abdest Almamanın Mubahlığı
1152- Suveyd b.
en-Nu'man anlatıyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
birlikte Hayber'den geceleyin dönüş yolculuğunda idik. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yiyecek bir şey istediğinde yanlarında bulabildikleri sadece
kavut (sevık) vardı. Ondan yedik. Sonra su getirtti ve ağzını çalkaladı. Sonra
da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp namaz kıldı."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca
sahih. Ahmed 3/462; Buhari 5390; İbn Mace 492; Bak hadis no: 1155.
Kişinin Ateşte Pişmiş
Eti Yedikten Sonra Suyu Eline ve Ağzına Sürmeden Namaz Kılmasının Mubahlığı
1153- ibn Abbas der ki:
"Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) koyunun etli kemiğinden
dişleriyle koparıp yedi ve ağzını çalkalamadan abdest tazelemeden namaz
kıldı."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 3028).
Bak hadis no: 1133.
Sadece Deve Eti Hariç
Ateşte Pişen Şeyi Yemekten Dolayı Abdest Alma Emrinin Mensuh Olması
1154- Cabir b. Semure
der ki: Bir adam Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında
otururken: "Koyun eti yemekten dolayı abdest almamız gerekir mi?'' diye
sordular. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "isterseniz alır
isterseniz almazsınız'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Deve eti yemekten
dolayı abdest almamız gerekir mi?" diye sorduklarında: "Evet
(gerekir)" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Koyun ağıllarında namaz
kılabilir miyiz?" diye sorduklarında: "Evet (kılabilirsiniz)''
buyurdu. "Develerin istirahat yerlerinde namaz kılabilir miyiz?" diye
sorduklarında ise: "Hayır (kılamazsınız)" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak hadis
no: 1124.
Daha Önce Vasfedilen
Emre Göre Kesim Hayvanlarının Etleri Hariç Ateşte Pişen Şeyleri Yemekten Dolayı
Abdestin Gerekmediğine Delalet Eden Haber
1155- Süveyd b.
en-Nu'man bildiriyor: "Hayber'in fethedildiği yıl Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile birlikte sefere çıkmıştım. Hayber'in aşağı taraflarında
bulunan Sahba'ya ulaştığında konaklayıp ikindi namazını kıldırdı ve azıkların
getirilmesini söyledi. Ancak kavuttan başka bir şey getirilmedi. Emrederek
kavut suyla ıslatıldı ve ondan yedi. Biz de onunla birlikte yedik. Akşam namazı
için kalktığında da ağzını yıkayınca biz de ağzımızı yıkadık. Sonra da
abdestini tazelemeden namazı kıldırdı."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Muvatta 1/26; Buhari 209; Nesai 1/108; Bak hadis no:
1152.
Ateşte Pişeni Yemekten
Dolayı Abdest Almamanın Mubah Kılındığı Şeylerden Deve Etlerinin istisna
Edildiğine Delalet Eden Haber
1156- Cabir b. Semure
bildiriyor: Bir adam Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Koyun eti
yemekten dolayı abdest almamız gerekir mi?" diye sordu. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "isterseniz alır isterseniz
almazsınız" buyurdu. "Deve eti yemekten dolayı abdest almamız gerekir
mi?" diye sorduklarında: "Evet (gerekir)" buyurdu.
"Develerin istirahat yerlerinde namaz kılabilir miyiz?" diye
sorduklarında ise: "Hayır (kılamazsınız)" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak
hadis no: 1124.
Zikredilen Hususun
Doğruluğunu Bildiren ikinci Haber
1157- Cabir b. Semure
der ki: Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) koyun eti yemekten dolayı
abdest alınmasının hükmü sorulunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"istersen abdest al" buyurdu. Koyun ağıllarında namaz kılmanın hükmü
sorulunca da Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "istersen
kılabilirsin" buyurdu. Deve eti yemekten dolayı abdest almanın hükmü
sorulunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet, abdest
gerekir" buyurdu. Deve yataklarında namaz kılınmasının hükmü sorulunca da
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır kılamazsın"
buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca
sahih. İbn Mace 495; Bak hadis no: 1125.
Her Tür Sütü içmekten
Dolayı Abdest Gerekmemesi
1158- ibn Abbas
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) süt içtikten sonra
getirttiği suyla ağzını çalkaladı ve: "Yağı vardır" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 191); Şuayb:
Müslim'in şartınca sahih. İbn Mace 1/223; Buhari 5609; Müslim 358; İbn Mace
498; Bak hadis no: 1159.
Sütü içenin Abdest
Tazeleme Zorunda Olmaması
1159- ibn Abbas
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) süt içtikten sonra
getirttiği suyla ağzını çalkaladı ve: "Yağı vardır" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 191); Şuayb:
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahih, Ahmed 1/337; Buhari 211; Müslim
358/95; Ebu Davud 196; Tirmizi 89; Nesai 1/109; Bak hadis no: 1158.
Meyve Yemekten Dolayı Abdest
Alınmayacağına Delalet Eden Haber
1160- Cabir der ki:
Sahabe, kalkan üzerinde bulunan hurmadan yediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) yanımıza çıkınca ona: "Buyur!" edince bizimle birlikte
hurmadan yedi. Hurma yemeden önce de ellerini yıkamadı.
[Tahric:] Elbani: Zayıf (Daif Ebu Davud 3762); Şuayb:
Hadis sahihtir. Ahmed 3/397; Ebu Davud 3762.
Ölü Taşıyana Abdest
Almasının Emredilmesi
1161- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ölü yıkayan kimse
gusletsin. Onu taşıyan kimse de abdest alsın" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Ahkam 71); Şuayb: İsnadı
sahihtir. Ahmed 2/433; Ebu Davud 3162; Tirmizi: 993; İbn Mace 1463.
Ebu Hatim der ki:
"Ölüyü taşıyan kişinin abdest almasının emredilmesi, ölü ile arasında
herhangi bir engel bulunmadığı durumlar için geçerlidir. Buradaki abdestten
kastın el yıkama değil de namaz için alınan abdest olduğunun delili de
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı türden olan iki şey (ölü
yıkama ile ölü taşıma) konusunda abdesti gusül ile birlikte
zikretmesidir."
Kişinin Namaza Kalkacağı
Zaman Ellerini Yıkamak Yerine Bir Bez Parçasına Elini Silmekle Yetinmesinin
Mubahlığı
1162- ibn Abbas der ki:
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün koyun budundan yedi, altındaki
sergiye (sofraya) elini sildi ve kalkıp namaz kıldı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 184); Şuayb:
Ravileri güvenilir kimselerdir. Ahmed 1/267; Ebu Davud 89; İbn Mace 488; Bak
hadis no: 1129.
Çiğ Ete Dokunan Kimsenin
Abdest Tazelemesi Gerekmemesi
1163- Ebu Said el-Hudri
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) koyunun derisini sayan bir
gençle karşılaşınca ona: "Kenara çekil de nasıl yapılacağını sana
göstereyim, Çünkü senin iyi saymadığını görüyorum" buyurdu. Bunun üzerine
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elini koltuk altına kadar koyunun
deri ile eti arasına soktu. Sonra: "işte böyle soyacaksın, ey genç!"
dedi. Sonra yoluna devam edip abdestini tazelemeden cemaate namazı kıldırdı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 179); Şuayb:
İsnadı kavıdir. Ebu Davud 185; İbn Mace 3179.
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’i kullan: