Sahih İbn Hibban |
REKAİK |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Bab: Vera (Günaha
Girme Korkusu) ve Tevekkül - Kişinin Dünya işlerinde imkanı Olduğu Halde
Yorumlamalara Tevessül Etmeden Veraya Tutunmasının Gerekliliği
720- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Adamın
biri birinden bir gayrimenkul satın aldı. Satın alan adam bu gayrimenkulde bir
küp altın bulunca kendisinden satın aldığı adama giderek: ‘‘Altınını al! Zira
ben senden altını değil sadece araziyi aldım’‘ dedi. Satan adam ise: ‘‘Ben sana
yeri içindekilerle birlikte sattım’‘ karşılığını verdi. Bir adamın huzurunda bu
konuda davalaşınca da davayı gören adam: ‘‘Çocuklarınız var mı?’‘ diye sordu.
Biri oğlunun, biri de kızının olduğunu söyleyince davayı gören adam: ‘‘O zaman
oğlunu bu kızla evlendir. Çıkan altını onlara harcayın ve sadaka olarak
dağıtın’‘ dedi."
[Tahric:] Elbani: Sahihi Şuayb: Hadis Sahihtir. Ahmed
2/316; Buhari 3472; Müslim 1721; İbn Mace 2511.
Dünyada iken (Dinen)
Şüpheli Durumlardan Kaçınma Durumu Hakkında
721- Nu'man b. Beşır der
ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"Helal olan şeyler belli, haram olan şeyler de bellidir. ikisi arasında da
şüpheli bazı konular" veya: "Birbirine benzeyen bazı konular vardır.
Bu konuda da size bir örnek vereyim: Yüce Allah insanlara yasak bir alan
belirlemiştir. Bu alan da haram kıldığı şeylerdir. Bu alanın çevresinde
sürüsünü yayan kişinin bu alana girmesi pek yakın olur" veya: "Bu
alanda yayılması pek yakın olur. Şüpheli şeylere bulaşan kişi de haram olan
şeyleri işlemede pek cüretkar olur" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Gayetu'l-meram 20); Şuayb:
İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 4/270; Buhari 2051; Müslim
1599; Ebu Davud 3329; Tirmizi: 1205; Nesai:2/241, 8/327; İbn Mace 3984;
Darimi:2/245.
Kişiye Bu Fani Geçici
Dünya işlerinde Şüpheli Gelen Şeylerin Yasaklanışı
722- Ebu'I-Havra
es-Sa'di anlatıyor: Ben, Hasan b. Ali'ye: "Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'den ezberleyip de sana hiç kimsenin O'ndan aktarmadığı bir şeyi bana
anlat" dedim. Bunun üzerine Hasan b. Ali şu karşılığı verdi: Ben,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i: "Şüpheli olanı bırak, şüphesiz
olana bak. Çünkü hayır, iç huzurudur. Kötülük ise kuşkudan ibarettir" diye
buyururken işittim. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e zekat hurmasından
bir şey getirilmişti. Derken onu aldım ve ağzıma attım. Bunun üzerine Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu salyasıyla birlikte (ağzımdan) çıkarıp
(zekat) hurma(ları)nın içerisine attı. O'na:
"Ey Allah'ın
Resulü! Bu hurmayı niye bu çocuğun ağzından çıkarıp aldın?" diye soruldu.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Doğrusu bize -Muhammed'in ev
halkına-, sadaka / zekat helal değildir" buyurdu. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in şu duayı yaptığını işittim: "Allahümme'hdina fi men
hedeyte, ve atina fi men ateyte, ve tevellena fi men tevelleyte, ve barik lena
fi ma a'tayte, ve kına şerre ma kadayte, fe inneke tekdi ve la yukda aleyke,
innehu la yezillu men valeyte, tebarekte ve tealeyte (= Allahım! Hidayete
erdirdiklerin içerisinde beni de hidayete erdir. Afiyet verdiklerin arasında
bana da afiyet ver. Gözettiklerinin içinde beni de gözet. Verdiğin şeylerde
benim için bereket kıL. Hüküm (takdir) ettiklerinin şerrinden beni koru.
Şüphesiz sen hüküm (takdir) edersin. Senin takdirine karşı gelinmez. Senin
işini üzerine aldığın kişi alçalmaz. Senin hayrın pek çoktur ve sen, sana layık
olmayan şeylerden münezzehsin)."
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 2074; Mişkat 3772);
Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed 1/200; Tirmizi 2518; Nesai 8/327; Darimi 2/245.
Kişinin Fani ve Geçici
Dünyada Maruz Kaldığı Herhangi Bir Durumda Mal Yerine Ahiretine Yönelik Şeyler
istemesinin Gerekliliği
723- Ebu Musa'nın
naklettiğine göre, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir bedevinin
yanına gitti ve bu bedevi kişi Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ikramda bulundu. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bedeviye:
"Bize uğra" buyurdu. Bir gün bu bedevi Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) uğrayınca: "Ne ihtiyacın varsa iste" buyurdu. Adam:
"Bineceğimiz bir deve ve ailemin sağacağı birkaç keçi istiyorum"
dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Siz israil
oğullarından olan yaşlı (kadın) kadar olamıyor musunuz?" buyurdu. Ashab:
"Ey Allah'ın
Resulü! İsrail oğullarının yaşlısı da nedir?" diye sorduklarında,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle anlattı:
Hz. Musa, Mısır'dan
israil oğullarıyla beraber çıkıp gittiğinde yolu kaybettiler. Musa: "Ne
oldu?" diye sorunca, alimleri: "Yusuf vefat edeceği zaman bizden
Allah'ın huzurunda söz almıştı. Kendisinin kemiklerini de beraber almadan
Mısır'dan gitmeyecektik" dedi. Musa: "Kim onun mezarının yerini
bilir?" diye sorunca, alim: "israiloğullarından bir yaşlı
biliyor" cevabını verdi.
Ona haber gönderildi ve
o yaşlı kadın geldi. Musa: "Beni Yusuf'un mezarına götür" deyince,
yaşlı kadın: "istediğimi verirsen götürürüm" karşılığını verdi. Musa:
"isteğin nedir?" diye sorunca: "Cennette senin yanında olmak
istiyorum" cevabını verdi. Musa ona bu dileğini vermeyi istemedi. Ancak
Yüce Allah: "Ona isteğini ver" diye vahiy indirdi. Bunun üzerine suyu
kurumuş bir gölete gittiler. Yaşlı kadın: "(Az kalan) suyu çekin ve
kazın" deyince suyu çektiler ve dediği yeri kazıp Hz. Yusuf'un kemiklerini
çıkardılar. Yusuf'un kemiklerini yola koyduklarında yol gündüz ışığı gibi
aydınlandı."
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi
(es-Silsiletu's-sahiha 313); Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir.
Yokluk Zamanlarında
Kişinin Bu Duruma Tasalanma Yerine Buna Karşılık Kendisine Verilecek Sevabı
Düşünmesinin Gerekliliği
724- Fadale b. Ubeyd der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cemaatle namaz kıldığı zaman Suffe
ahalisinden olan bazı adamlar açlıktan dolayı yere düşerlerdi. Hatta bedeviler:
"Bunlar delirmişler" derlerdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) namazını bitirdiği zaman, onlara: "(Yokluktan dolayı) Allah
katında nelere sahip olduğunuzu bilseydiniz, daha fazla sıkıntılı ve ihtiyaç
sahibi olmayı isterdiniz" buyururdu. Ben o gün Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile beraberdim.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsilem's-sahiha 2169);
Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 6/18; Tirmizi 2368.
Kişiye Dünya işlerinde
Kaçırdıklarına Üzülmeden, Yüce Allah'ın Lütfuna Güvenmesinin Gerekmesi
725- Ebu Hureyre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Allah'ın sağ eli doludur
ve yaptığı ihsanlar onu eksiltmez. Allah
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed
2/313; Buhari 7419; Müslim 993/37; Tirmizi 3045; İbn Mace 197.
Ebu Hatim der ki:
"Bu tür haberler ilimde yetkin olmayan kişilere hadis alimlerinin
Müşebbihe mezhebinin görüşlerine sahip olduğu izlenimini verebilir. Hadis
alimlerinden birinin aklına böylesi bir şey gelmiş olabileceğinden Allah'a
sığınırım. Ancak insanların anlayabilmesi için hadislerde Allah'ın sıfatları,
keyfiyetine değinilmeden benzetmeler üzerinden zikredilmiştir. Yüce Allah
herhangi bir şeyde mahlukatına benzemekten ya da böylesi sıfatların
keyfiyetinin bilinmesinden münezzehtir. Zira O'na benzer hiçbir şey
yoktur."
Bütün işlerinde Allah'a
Güvenen Kişinin Cenneti Hak Edeceğine Delalet Eden Haber
726- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır:
"Bir ümmet, küçüğüyle ve büyüğüyle cennete girmiştir. Bunlar, (dünyada)
kendilerine dağlama yaptırmazlar ve okuma tedavisi (rukye) de yaptırmazlar.
Bunlar, Rablerine tevekkül ederlerdi."
[Tahric:] Elbani: İsnadı zayıftır (es-Silsiletu'd-daife
4613); Şuayb: İsnadı zayıftır.
Kişiye Her Şeyini Yüce
Allah'a Teslim Etmesinin Gerekmesi
727- ibnü'd-Deylemı der
ki: Ubey b. Ka'b'ın yanına gittim ve: "Kader hakkında içime bir şey düştü.
Bana bu konuyu anlat ta belki içime düşen bu şey gider" dedim. Ubey:
"Eğer Allah gökyüzü ve yeryüzü ahalisini azaplandıracak olsaydı onlara zulmetmezdi.
Eğer merhamet edecek olsa merhameti de onların amellerinden daha hayırlıdır.
Sen Uhud dağı kadar altını Allah yolunda infak etsen bile kadere iman etmedikçe
Allah onu (bu ameli) kabul etmez. Sana gelen bir şey kaza (ilahi hüküm) ile
gelen bir şey değildir. Kaza ile gelmeyen de zaten gelmeyecektir. Eğer bu inanç
içinde ölmezsen cehenneme girersin" dedi. Sonra Abdullah b. Mes'ud'un
yanına gittim, o da aynı şeyi söyledi. Sonra Huzeyfe b el-Yeman'ın yanına
gittim, o da aynı şeyi söyledi. Sonra Zeyd b. Sabit'in yanına gittiğimde, bana
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı şeyi nakletti.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Zilalu'l-cenne 245); Şuayb:
İsnadı kavıdir. Ahmed 5/182; Ebu Davud 4699; İbn Mace 77.
Mümine, isteği Olmadığında
Üzüntüye Kapılmadan (ilahi) Hükmü Kabullenmesinin Gerekmesi
728- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Müminin durumuna hayret ettim. Yüce Allah mü mine bir şey takdir ettiği
zaman takdir edilen şey, mümih için mutlaka hayırlı olandır.’‘
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahıha 148);
Şuayb: İsnadı ceyyiddir. Ahmed 5/24,3/117, 3/184.
Kişinin Taate Yönelik
Gayreti Çok Olsa da Yokluğa Yönelik Bir Duruma Maruz Kaldığında Kalbinin Varlık
Halindekiyle Aynı Olmasının Gerekliliği
729- Hz. Aişe dedi ki:
Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ailesinin evinde üç ay boyunca
tencere kaynamaz, su ile hurmadan başka da yiyecekleri olmazdı. Etrafımızda
Ensar'dan komşularımız vardı. Bahçelerinde tavukları vardı. Her ev halkı bize
koyunlarından sağdıkları sütten gönderir, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bu sütten içerdi
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 111);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 6/108; Buhari: 6458; Müslim 2972;
İbn Mace 4144.
Kişinin Her işi ve
Durumunda Mahlukattan Yana Beklenti içinde Olmamasının Gerekliliği
730- Ömer b. el-
Hattab'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Eğer siz Allah'a hakkıyla tevekkül etseydiniz,
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 310);
Şuayb: İsnadı ceyyiddir. Bak hadis no: 684.
Aksi Söylense de
Tevekkülün Yanında Kişinin Fiilen de Önlemini Almasının Gerekliliği
731- Cafer b. Amr b.
Umeyye, babasından naklediyor: Adamın biri Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Devemi salıverip tevekkül edeyim mi?" diye sorunca,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bağla ve öyle tevekkül et"
buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi (Müşkiletu'l-fakr
23/22); Şuayb: Hadis hasendir. Ahmed 1/30; Tirmizi 2344; İbn Mace 4164.
Ebu Hatim der ki: "Buradaki
Yakub, Lakub b. Amr b. Abdillah b. Amr b. Umeyye ed-Damri olup Hicaz
ahalisinden meşhur ve güvenilir birisidir."
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’i kullan: