ŞARTU’Ş-ŞEYHAYN :
“İki şeyhin şartı”
demektir. Hadis ilminde önemli yerleri olan Buhârî ile Müslim'in Sahihlerine
seçerek aldıkları hadisleri inceleyen bazı alimlerin onlarda mevcut olduğundan söz
ettikleri bazı özelliklere denilmiştir.
Ne Buhâri ne de Müslim,
kitaplarında yer alan hadislerin hangi şarta uygun olduklarından bahsetmiş
değillerdir. Ancak es-Sahîhân da gözetilen sıhhat şartlarını araştıran hadis
alimleri başlıca üç görüş ileri sürmüşlerdir. Bu görüşlerden ilki el-Hâkim'e
aittir. Ona göre, Buhâri ile Müslim'in seçerek sahihlerine aldıkları hadisler
genellikle şu özelliğe sahip olan hadislerdir: Hz. peygamber (s.a.s)'den, ondan
hadis rivayet etmekle meşhur ve (en az) iki sika tabii ravisi olan sahabî
tarafından rivayet edilmiştir. O sahabîden, sahabeden rivayetleri olduğu
bilinen ve -en az- iki sika ravisi olan tabiî; o tabiîden, sika, mutkin ve
tabiîlerden rivayette bulunduğu bilinen dördüncü tabakadan bir tâbi'u't-tâbiî
rivayet etmiştir. Ondan da Buhâri veya Müslim'in hafız, mutkin ve
rivayetlerinde adaletiyle tanınan şeyhi (ya da şeyhinin şeyhi) rivayet
etmiştir. el-Hakim'in bu görüşüne dayanarak denilebilir ki gerek Buhâri,
gerekse Müslim kitaplarına aldıkları hadislerin Hz. Peygamber (s.a.s)'den
kendilerine kadar her halkasında en az ikişer ravisi bulunan isnadlarla gelen
hadisler olmasına önem vermişlerdir. Öteki deyişiyle bir hadisi kitaplarına
almak için onun kendilerine en aşağı iki şenelde ulaşmasına dikkat etmişlerdir,
el-Hâkim'in bu görüşü bazılarınca kabul edilmemiştir.
İkinci görüş
el-Makdisî'ye aittir. Ona göre Buharî ve Müslim'in kitaplarına aldıkları
hadislerde gözettikleri şart, sahabîye kadarki ravilerin ittifakla sika
olmaları; sika ve sebt raviler arasında rivayet farkı bulunmaması; bir de
isnadlarının muttasıl ve inkıtasız gelmesidir. Her iki alimin hadisini
sahihlerine aldıkları sahabînin iki veya daha çok ravisi varsa ne ala. Şayet
tek ravisi varsa ve öteki raviye kadarki rivayet tarîki sahihse öyle hadisleri
de kitaplarına almışlardır.
Üçüncü görüşün sahibi
el-Hâzimî de şunları söylemiştir: Sahihin şartı, isnadı muttasıl, ravisi
müslüman, rivayetinde sadık, tedlis yapmayan, ihtilata maruz kalmamış, adalet
vasfıyla birlikte zabt sahibi, rivayetlerinde hatadan kaınan, hafızası
kuvvetli, vehmi az ve sağlam itikadlı olmaktır.” el-Hazımî, gerek Buhâri'nin
gerekse Müslim'in sahihlerine aldıkları hadislerde bu sıhhat şartlarına riayet
ettiklerini sözlerine eklemiştir.
İbn Haceri'l-Askalânî'ye
göre eş-Şeyhân, kitaplarına aldıkları hadislerde genellikle bu esasları göz
önünde tutmuşlardır. Ancak yerine göre bu esasların yerine geçecek ve tercihe
esas olacak herhangi bir sebebi göz önünde tutarak onlardan fedakarlık
ettikleri de olmuştur.
es-Sahîhân’da mevcut
hadisler başka özelliklere de sahiptir. Bunlara bütün muhaddislerce şart tabir
edilmemiştir. Bu itibarla şartu'ş-şeyhâyn tabiri Hadis Usulü kaynaklarında
terim olmaktan çok Kur'ân-ı Kerimden sonra en sahih kabul edilen iki hadis
kitabındaki hadislerin bazı özelliklerini aksettiren atbir olarak yer almıştır.