TAHDİS ÜCRETİ :
Hadis rivayetinden ücret
alma konusunu ifade eder. Hadis alimleri arasında ihtilaf konusu olmuştur.
İslâm alimleri büyük çoğunlukla
ilmin tamamen hasbî olması gerektiği görüşündedirler. Bunun için bilhassa
Kur'ân okutmak veya öğretmekten ücret alınmasına karşı çıkanlar vardır. Aynı
şekilde hadis rivayeti karşılığı ücret alınmasını caiz görmeyenler; bunu hoş
karşılamayanlar olmuştur. Buna karşılık bazı gerekçeler ileri sürerek ücret
alınmasını caiz görenler de vardır.
el-Hatîbu'l-Bağdâdî'nin
kaydettiğine göre bazı alimler şeyhin hadis rivayeti için değil ücret; hediye
almasını bile caiz görmemişlerdir. Hatta İshâk b. Râhûye, ücret karşılığı hadis
rivayet eden bir şeyhin durumu sorulduğunda hadislerinin yazılmayacağını
söylemiştir. Süleyman b. Harb, muhaddislerin parayla hadis satın aldıklarından
şikayet etmiştir. Ahmed b. Hanbel de hadisi para karşılığı satanın hadisleri
yazılmaz demiştir. Ebu Hatim er-Râzî de aynı görüştedir.
el-Hatib'in ayrıca
kaydettiğine bakılırsa hadis alimleri tahdis ücreti almayı sırf raviyi kötü
zanna bulaştırmamak için men etmişlerdir; zira rivayet karşılığı ücret alanlar
rivayeti cazip hale getirmek için ziyade yoluna gitmekte, işi işitmediği
hadisleri işittiğini iddia etmeye kadar götürmektedirler. Bunun sebebi,
kendilerine verilenlerdir. Nitekim Şu'be “fakirlerden hadis yazmayınız; çünkü
para uğruna yalan söylerler” demiştir. Kısacası, hadis rivayetinden ücret
alınmasını caiz görmeyenlerin gerekçeleri para hırsına kapılarak garâ'ib
peşinde koşmaları ve hadislerine ilgiyi artırmak için ziyâde ve işitmedikleri
hadisleri işitmişeesine rivayet yollarıyla hileye ve yalana baş vurmalarıdır.
Her ne şekilde olursa olsun, hadiste yalan ağır cerh sebebidir. Ravinin
hadislerinin terk edilmesine neden olur.
Buna karşılık yukarıda
da değinildiği gibi, hadis rivayeti için ücret alınmasını caiz görenler de
vardır. Buhâri şeyhi Ebu Nu'aym el-Fadl b. Dukeyn, Ali b. Abdilaziz el-Mekkî
bunlardandır. Ebu İshâk eş-Şîrâzî de bu konuda olumlu bir fetva vermiştir. Bu
görüşte olanlar esas itibariyle hadis rivayetinin Kur'ân-ı Kerim öğretimine
benzediğini, Kuran öğretiminden ücret almak caiz olunca rivayetten alınmasının
da caiz olacağını ileri sürmüşlerdir. Şu şartla ki, ravinin rivayeti karşılığı
ücret alması Ebu İshâk eş-Şîrâzî'nin başına gelenler gibi zorlayıcı bir sebep
varsa caizdir. Bu meşhur muhaddis gece gündüz hadis rivayet etmesi için
kapısına yığılanların fırsat vermeyişi yüzünden çoluk-çocuğunun nafakasını
çıkarmak üzere çalışmaya fırsat bulamazmış.
Öte yandan iline ücret
alınması pek çok müslünıan topluluklarının gözünde mürüvvete aykın görülmüştür.
Gerçekten ilim sırf Allah rızası için öğrenilir, Allah rızası için öğretilir.
İslam alimlerinin çoğu bu prensibi göz önünde bulundurarak ilim konusunda
umumiyetle hasbî davranmışlardır. Şu da var ki zorlayıcı bir sebep olduğunda
ilimden geçinenler de olmuştur. Hasılı Kur'ân ve hadis hizmetini sırf Allah
rızası için yapanlar olduğu gibi mecburiyet altında bu işten ücret alarak
geçimini sağlayanlar da görülmüştür. Ancak kaydetmek gerekir ki çıkar uğruna
hadislerde ziyadelik yapmak veya garâib rivayeti yoluna gitmek, yahutta
işitmediği hadisleri rivayet etmek gibi hileli yollara sapmak kesinlikle caiz
görülmemiştir.