Ana Sayfa

 

MU’TELİF ve  MUHTELİF

 

Her ikisi de ismi fail veznindedir. İlk kelime ülfet ve imtizacı olan, ikincisi ise ihtilaf eden, farklı ve aykırı demektir.

 

Hadis Usulünde yazılışları aynı fakat okunuşları ayrı olan isim, lakab ve nisbetlere denir. Bunu konu olarak alan ilme de denildiği olur.

 

Hadis ravilerinin isim, lakab ve nisbetlerinin doğru olarak bilinmesi rivayet ettikleri hadisleri hakkında verilen hüküm hatasız olması bakımından son derece önemlidir; çünkü isimleri, lakab veya nisbetleri aynı olan iki raviden biri sika olduğu halde öbürü olmayabilir. Dolayısıyle bunların rivayet ettiği hadisler hakkında hüküm verilirken isimleri aynı yazıldığı için birinin rivayeti hakkında yanlışlıkla öbürünün rivayetiymişcesine hüküm verilebilir. Kaldı ki ravileri adalet ve zabt yönünden aynı mertebede değildirler. Mecruh ravilerin cerhedilmesine yol açan sebepler de aynı olamaz.

 

İsimleri veya lakab ya da nisbetleri bir yazılan mecruh ravilerden birisi hafif ve hadisinin sıhhatine zararı dokunmayan bir sebeple, diğeri ise hadisini büsbütün redde sebep olan ağır bir ta'nla cerhedilmiş olabilir. Bu durumda da yine yanlışlıkla birisinin rivayet ettiği hadis hakkında verilecek hüküm öbürünün hadisi hakkında verilebilir. Bu bakımdan isimleri, lakabları ve nisbetleri yazılış yönünden aynı fakat okunuşu farklı ravileri bilmek hadis ilminde büyük önem taşır.

Mu'telif ve muhtelif isimler pek çoktur. Hadis alimleri bunların bir bölümünü tesbit ederek kısımlara ayırmışlardır. Bu taksime göre mu'telif ve muhtelif isimler umumi ve es-Sahihân ile el-Muvattada geçen isimler olmak üzere iki kısımdırlar. İbnu's-Salâh, birinci kısma şu isimleri misal vermiştir:

 

Böyle yazılan isimlerin hepsi Sellâm okunur. Beş isim bunun dışındadır ve Selâm okunur. Bunlardan birincisi şahabı Abdullah b. Selâm el-İsrâ'ili'nin babası, ikincisi Buhâri şeyhi Muhammed b. Selâm el-Bikendidir. Her ne kadar bu İsmi Sellâm olarak okuyanlar olmuşsa da İbnu's-Salâh'a göre doğrusu Selâmdır; çünkü Guncâr'ın Târihu Buhârâsında Muhammed b. Selâm diye zikrettiği şahıs odur. Tabii Ğuncâr, memleketinin adamını daha iyi bilir. Üçüncüsü, Selâm b. Muhammed b. Nâhidi'l-Makdisi; dördüncüsü Mu'tezile kelamcısı Muhammed b. Abdilvehhâb (Ebu Ali el-Cubbâi)'nin dedesi Selâm; beşincisi de Selâm b. Ebi'I-Hukayk’tır. Bazıları bunlara cahiliye devrinde şarapçılık yapan Selâm, b. Muşkem'i de dahil etmişlerdir. Ancak o Sellâm olarak bilinmektedir.

 

Bu isimler umumiyetle Umara şeklinde okunur. Ancak bir isim, sahâbi Ubey b. İmâra bunun dışındadır. Bu mu'telif ve muhtelif ismi Ammâra şeklinde okuyanlar da vardır.

Ebu Ali el-Gassâni'nin Takyidu'l-Muhmel isimli kitabında Muhammed b. Vaddâh'tan naklettiğine göre Huzâ'a kabilesinden olanlar Keriz, Abdu Şems kabilesinden olanlar ise Kureyz olarak okunur.

Kureyşli olanlar Hizam, Ensârdan olanlar ise Haram şeklinde okunur, el-Irâki'ye göre İbnu's-Salâh’ın bu ifadesi Hizam şeklinde okunan kimselerin mutlaka Kureyşten, Haram okunanların ise Ensârdan oldukları manasına gelmez. Onun bu ifadesinden maksadı, böyle mu'telif ve muhtelif isimlerin Kureyşlilerce Hizam, Ensar arasında ise Haram şeklinde vaki olduğudur. Kureyş ve Ensar dışındaki kabilelerde her iki şekilde de vakidir. Haram şeklinde en çok Huzaa kabilesinde vaki olmuştur.

 

Bu nisbetlere mensup olanlardan Ayşi olanlar Basralı; Absi olanlar Kufeli; Ansı olanlar ise Şamlıdırlar.

 

Böyle yazılan bütün künyeler Ebu Ubeyde okunur, ed-Darekutni “Ebu Abide künyesi olan kimseyi bilmiyoruz” demiştir.

 

Fe harfinin sükûnu ile “es-Sefr” üstünü ile “es-Sefer” olarak okunur. Ebu's-Sefer” künyeli bazı isimler vardır.

 

Bu şekilde yazılan bütün isimler Basralı tarihçi Asel b. Zekvân hariç Isl b. Sufyân gibi “Isl” olarak okunurlar.

 

(Noktalar dikkate alınmadan) böyle yazılan mu'telif ve muhtelif isimlerin hepsi Assam b. Ali el-Âmini müstesna Ğannâm şeklinde okunur.

 

Mesrûk İbnu'l-Ecda'ı'n karısı Kamir bint Amr hariç tutulursa bu şekilde yazılan isimler Kumeyr okunur. Mekki b. Kumeyr isminde olduğu gibi.

 

İkisi de sahabi olan Musevver b. Abdilmelik el-Yerbû'i ve Musevver b. Yezid el-Mâliki dışında böyle yazılan diğer isimler Misverdir.

 

İbnu's-Salâh'a göre isim olarak değil sıfat olarak kendisine Hammâl denilen kişiler arasında Musa b. Harun'un babası Hârûn b. Abdillah el-Hammâl'dan başkası yoktur. Hârûn, bezci idi. Zühd hayatına başlayınca hammallık yapmaya başladı. Lakabı el-Cemmâl olarak okunanlar arasında Muhammed b. Mihrân el-Cemmâl vardır ki Buhâri ve Müslim ravilerindendir.

İbnu's-Salâh bu arada mu'telif ve muhtelif isimler arasında okuyanın nasıl okursa okusun hatadan emin olacağı isimler de olduğunu söyler. Buna misal olarak da nisbetini zikreder. Verdiği misal her üç vasıfla da meşhur olan İsâ b. Ebi İsa'dır. İsa, önceleri terzilik yaparken el-Hayyât nisbesi ile meşhur olmuştur. Daha sonra bu mesleği bırakmış, buğday ticareti ile meşgul olmuş, bu sebepten el-Hannât vasfiyle tanınmıştır. Daha sonra da bu mesleği terk ederek deve yemi satıcılığı yaptığından bu sefer de kendisine el-Habbât denilmiştir. ed-Darekutni'nin naklettiğine göre Müslim el-Habbât da da her üç vasıfla meşhurdur.

 

Şu isimler de mu'telif ve muhtelifin ikinci kısmı olan isim, lakab veya künyelerden es-Sahihân ve el-Muvatta'da, yahutta bu üç kitapdan yalnızca birinde bulunanlardan birkaçının misalidir:

Ebu Ali el-Gassani'nin Takyidul-Muhmel kitabında naklettiğine göre Buhâri şeyhi Bundâr'ın babası Beşşâr “şm” ile okunur. Sadece es-Sahihân'da bulunan ve isimleri bu şekilde yazılanların hepsi Yesâr'dır.

 

es-Sahihân ve el-Muvattada bulunan böyle yazılı bütün isimler Bişr okunur. Sadece şu dört isim Busr'dür: Abdullah b. Busr el-Mâzeni, Busr b. Said, Busr b. Ubeydillah el-Hadrami, Busr b. Mihcen ed Dili. İbn Mihcen'in isminin Bişr olduğu söylenmişse de İmam Malik ve pek çok alim Busr olduğuna kaildirler.

 

Bu yazılıştaki isimlerin hepsi Buşeyr b. Ka'b el -Âdevi ve Buşeyr b. Ye-sar el-Hârisi hariç, Beşir okunur. Aynı şekilde yazılan iki isim daha vardır ki onlar, Yuseyr b. Amr ve Kutn b. Nuseyr misallerinde olduğu gibi Yuseyr ve Nuseyr okunabilirler.

 

Üç isim müstesna bu şekilde yazılanların hepsi de Yeziddir: Bureyd b. Abdillah b. Ebi Burde, Muhammed b. Ar'ara b. Birind ve Ali b. Haşim b. Berid.

 

Bu hatla yazılan isimler umumiyetle el-Berâ okunur. Ebu Ma'şer Yusuf b. Yezid el-Berrâ, Ebu'l-Aliye Ziyâd b. Firûz el-Berrâ bunun dışındadır; Çünkü bu ikisi ağaç yontmakla meşgul olanlardı. Yusuf b. Yezid Attar idi. Güzel kokulu ağaç kabuklarını, Ziyâd ise mızrak yapmak üzere sağlam ağaç dallarını yontmayı meslek edinmişlerdi.

 

es- Sahihân ve el-Muvatta da mevcut bu şekilde yazılan mu'telif ve muhtelif isimlerin hepsi Harisedir. Câriye b. Kudâme bunun dışındadır.

 

Hariz b. Osman es-Rahabi ve Ebu Hariz Abdullah İbni'l-Huseyn dışında böyle yazılan isimlerin hepsi Cerir okunur.

 

Böyle yazılan isimlerin hepsi hı harfinin esresi ile Hırâş okunur. Noktasız ha nın kesre harekesi ile Hiraş bundan müstesnadır.

 

Ebu Hasın Osman b. Âsim el-Esedi hariç tutulursa bu şekilde yazılan isimler umumiyetle Husayndır.

 

Bu şekilde yazılan isimler genelde noktasız ha ile Hâzim dir. Ancak, noktalı hı ile Ebu Muaviye Muhammed b. Hazım ed-Darir bundan müstesnadır.

 

Böyle yazılan isimlerin büyük çoğunluğu Hayyân okunur. Ancak Habbân b. Munkiz, Vâsinin babası Habbân, Muhammed b. Yahyanın ve Habbân b. Vâsi'nin dedeleri Habbân bunun haricindedir. Bu mu'telif isim Hibbân b. Atıyye isminde olduğu gibi ha harfinin esresi ile de okunur.

 

Bu şekilde yazılan isimler genelde Habib okunur. Ancak Hubeyb b. Adi, Hubeyb b. Abdirrahman hı harfinin ötresiyle de okunur.

 

Hukeym b. Abdullah b. Zureyk hariç hepsi Hakim okunur.

Bu şekilde yazılanların hepsi Rabâh okunur. Ne var ki Ziyâd b. Riyâh misalinde olduğu gibi Riyâh okunanları da vardır.

 

es-Sahihânda Zubeyd İbni'l-Hâris el-Yâmi'den el-Muvatta da ise Zuyeyd İbnu's-Salt'dan başka böyle mu'telif isim yoktur.

 

Selim b. Hayyân hariç bu hatla yazılan isimlerin hepsi Suleymdir.

Selm b. Zerir, Selm b. Kuteybe ve Selm b. Ebi'z-Zeyyâl isimleri hariç böyle yazılan isimlerin hepsi Salim okunur.

 

Sureye b. Yunus, Sureye İbnu'n-Nu’mân ve Ahmed b. Ebu Sureye. Bu üç isim cim harfi ve sinin ötresiyle, bunların dışındakiler ise Şureyh olarak okunurlar.

 

Amr b. Selime el-Cermi ismi ile Ensâr'dan bir kabile olan Benû Selime isminden başka bütün isimler Seleme okunur.

 

Böyle yazılan isimler, Abidetu's-Selmâni, Abide b. Humeyd, Abide b. Sufyân ve Âmir b. Abide el-Bâhili olmak üzere dört isim hariç genelde Ubeyde okunur. Bu ismin sonunda te'nis tâ'sı olmaksızın Ubeyd ve Abid şeklinde okunuşu da vardır. Aynı şekilde Ubâde ve Abâde isimleri de bu gruba girer.

 

Amir b. Abede ve Becâle b. Abede hariç tutulursa hepsi Abde okunur.

Kays b. Ubâd el-Kaysi müstesna genelde Abbâd dır.

 

Genelde Akil okunur. Ancak Ukayl b. Hâlid el-İli isminde ve Benu Ukayl kabilesinin isminde Ukayl şeklindedir.

 

Böyle yazılan mu'telif isimlerin hepsi kaf harfi ile Vâkid olarak okunur. Şu var ki fe ile Vâfid okunan isimler de vardır. Vâfid b. Selâme gibi.

 

Ravilerin nisbetlerinde de mu'telif ve muhtelif olanlarına rastlanır. İbnu's-Salâh bunlara da şu misalleri vermiştir:

 

Bu nisbe umumiyetle el-Eyli ise de bazen el-Ubulli nisbesi ile bilinenler de vardır. Meselâ Müslim'in Sahihinde hayli hadis rivayet ettiği şeyhi Şeybân b. Ferrûh, Ubulli nisbesi ile tanınır.

Bu nisbetle bilinen pek çok ravi vardır. Hepsi de Basra'ya nisbet edilmiştir. Ancak Mâlik b. Evs İbni',l-Hadesân en-Nasri ve Abdulvahid b. Abdillah en-Nasri bunun dışındadır. Bunlar en-Nasrii nisbesi ile meşhurdurlar.

 

es-Sahihân da Halef b. Hişâm el-Bezzâr ve el-Hasenu'bnu's-Sabbâh el-Bezzâr dan başka el-Bezzâr nisbesi ile tanınan ravi bilinmiyor. Bununla birlikte bu iki eserde hadisleri mevcut Muhammed İbnu's-Sabbâh el-Bezzâz gibi pek çok râvi el-Bezzâz nisbesi ile bilinir.

Böyle yazılan mu'telif nisbetlerin hepsi es-Sevri dir. Ancak Ebu Ya'lâ Muhammed İbnu's-Salt et-Tevvezi gibi bir İran Şehri olan Tevveze nisbet edilenler de vardır.

 

Said el-Cureyri, Abbâs el-Cureyri nisbetlerinde olduğu gibi bu hatla yazılan nisbelerin hepsi el-Cureyri dir. Ancak Buhâri şeyhi Yahya b. Bişr gibi el-Hariri nisbesiyle bilinenler de vardır. Bununla birlikte aynı nisbe cim harfinin üstünü ile el-Ceriri şeklinde de okunur. Yahya b. Eyyûb el-Ceriri buna misaldir.

 

Böyle yazılan bir nisbe ile zikredilen râvi Ensârdan biri ise Benû Selime kabilesine mensup biridir. Câbir b. Abdillah es Selimi gibi. Şu var ki Arap filologları en-Nemeri ve es-Sadefi misallerinde olduğu gibi kesre ile de okurlar. Hadiscilerin çoğu sinin esresi ile es-Selimi derler. Ravi Benû Suleyme mensub biri ise o zaman nisbesi es-Sulemi'dir.

 

İbnu's-Salâh'ın verdiği bu misaller el-mu'telif ve'l-muhtelif isim, lakab ve nis-betlerin en meşhur ve en çok rastlananlarıdır. Tabiatiyle daha başkaları da vardır.

 

el-Mu'telif ve'l-Muhtelif konusunda tertip edilen kitapların en meşhur birkaçı şunlardır:

1. Muştebihu'l-Esmâ: Abdulğani b. Said.

2. Muştebihu'n-Neseb: Abdulğani b. Said.

3. el-İkmâl: (İbn Mâkûlâ)

4. el-Muhtelif ve'l-Mu'telif: et-Taberâni.

5. el-Muhtelif ve'l-Mu'telif: Ali b. Osman (İbnu't-Turkmâni).

6. el-Mu'telif ve'l-Muhtelif: Ebu Sa'd el-Mâhiri.