LA BE’SE BİHİ -
LEYSE BİHİ BE’SUN
''Zararsız'', ''Zararı
yok'' manasına ta'dil lafızlarındandır. İbn-i Ebi Hatib'in tertibine göre,
ikinci, Zührinin tertibine göre üçüncü, İbn-i Hacer el-Askalaninin tertibine
göre ise dördüncü mertebeye delalet eder. (Cerh, 1-1/ 37; Mizan, 1/4; Nusbe,
71).
İbn-i Ebi Hatim'e göre
bu ve benzeri ifadelerle adaletime hükmedilen ravinin Hadisi yazılır ve gözden
geçirilir. (Cerh, 1-1/37). İbnu's-Salah da İbn-i Ebi Hatim'in görüşüne
katılarak şöyle der:
İbn-i Ebi Hatim
''Hakkında La be'se bihi denen ravinin hadisleri yazılır ve gözden geçirilir''
derken hakkında: zira ta'dilin ikinci mertebesine delalet eden lafızlar ravinin
zabt şartına işaret etmezler. Bu yüzden hadisleri ravinin zabtının açığa
çıkması için gözden geçirilir. (Ulum, 110).
Diğer taraftan la be'se
bihi lafzı Yahya b. Main'in bir ifadesi dikkat'e alınırsa ravinin Sika olduğuna
delalet eder. Rivayete göre Ebu Hayseme bu tanınmış Cerh ve Ta'dil alimine
''Fulanun leyse bihi be'sun (Falan ravi la be'se bihidir) Falan ise zayıftır
diyorsun? Bu sözlerinden maksadın nedir? diye sorar. Alimimiz şu cevabı verir:
biri hakkında la be'se bihi dersem o sikadır. Daif dersem bilki sika değildir.
Hadisleri yazılmaz. (Ulum, 111)
Yahya b. Main'in bu sözü
üzerine sika lafzı ile la be'se bihi lafzının aynı seviyede ta'dil'e delalet
edip etmediği üzerinde münakaşalar olmuştır. İbnu's-Salah'a göre Yahya b.
Main'in sonradan ibn-i Ebi Hatim'in tertibinde birinci mertebede bulunan ta'dil
lafzı sika ile ikinci mertebedeki la
be'se bihi lafzını bir manada kullanması kendisine has bir ıstılahtır. (Ulum,
111) el-İraki de ibnu's-Salah'a katılır ve Yahya b. Main iki lafzı bir
gösterecek şekilde ''Leyse bihi be'sun'' dediğim ''sikadır'' dediğim gibidir
dememiş, sadece ''biri hakkında ''la be'se bihi'' dersem o sikadır'' demiştir.
Sikanın ise mertebeleri vardır. Mutlak olarak sika'ya delalette her iki lafız
müşterektir. Bununla beraber sika lafzı ile ravinin mevsukiyetinin ifadesi la
be'se bih le ifadesinden daha yüksek derecededir. İbn-i Mehdinin ''Haddesena
Ebu Halde'' dediğinde ''sika mıydı?'' diye sorulması üzerine ''saduktu, me'mun
du, hayırlıydı. Fakat sika Şu'be ve Süfyan dı'' cevabını vermesi de buna
delalet eder. Aynı şekilde el-Mervezi Ahmed b. Hanbel'e ''Abdulvehhab b. Ata
sikamıdır? diye sormuş o da ''Sika kimdir biliyormusun? Sadece Yahya b. Said
el-Kattandır.'' cevabını vermiştir. (Tedrib, 2/344). Şu hale göre Yahya b. Main
bahse konu sözüyle sika ve la be'se bih
lafızlarının birbirine denk olduğunu belirtmiştir. (Tedrib, 1/344)
La be'se bihi ta'dil
lafzı yerine bazı alimler LEYSE BİHİ BE'SUN lafzını kullanmışlardır.