VAHİD - VUHDAN:
Sözlükte bir sayısının
karşılığı olan vahidin çoğulu olup birler manasını verir.
Hadis terimi olarak
kendilerinden sadece bir tek ravinin rivayette bulunduğu ravilere denir. Bunlar
mukil olarak da bilinirler ve mechûlu'l-ayn kabul edilirler. Kaide olarak ister
tabiînden, isterse daha sonraki nesillerden olsun, tek ravisi bulunan mukilin
ismini kendisinden rivayette bulunan ravilerden birisi açıklamış bile olsa o
mukil yine mechûlu'l-ayn olarak kalır.
Yalnız bir ravisi olan
şeyhlere misal olarak Amr b. Zû-Mur, Cebbar et-Tâ'î, Abdullah b. Eğar
el-Hemedânî, el-Heysem b. Haneş, Malik b. Eğar, Sa'id b. Zî-Huddân isimleri
verilebilir. Bunlardan Ebu İshâk es-Sebî'îden başka rivayet eden olmamıştır.
Aynı şekilde Sem'ân b. Meşnec ve el-Herhâz b. Mîzen de böyledir. Bunlardan da
yalnızca eş-Şa'bî rivayet etmiştir. İbn Şihâb ez-Zuhrî'nin rivayette bulunduğu
yirmi kadar tabiî vardır ki hepsi de ondan başka rivayet eden olmadığından
vuhdândan sayılmışlardır.
Vuhdan konusu meçhul
ravilerin bilinmesi yönünden önemlidir. Bu itibarla müstakil kitaplar
yazılmasına amil olmuştur. Müslim'in el-Munferidât vel-Muvahhadât isimli kitabı
ile el-Hasen b. Sufyân'ın eseri konuya dair yazılan kitaplara önemli örnekler
oluştururlar.
Son devir alimlerinden
Ahmed Naim Bey Merhum tek ravisi olan şeyhlerden rivayet edilen Hadîslere de
vuhdan denildiğini kaydetmiştir. Bu tarifin bazı muhaddislerce vuhdana verilen
mana olduğu tahmin edilebilir. Yoksa ana Hadîs Usulü kaynaklarında böyle bir
tarife delalet edecek herhangi bir ifadeye rastlanmamıştır.