TEŞDİD
TESAHUL:
Sözlük itibariyle
kolaylaştırmak, kolaylık göstermek demek olan tesahul kelimesi mastardır.
Hadis usûlünde bilhassa
rivayete gereken önemi vermeyenlerin, işi gevşek tutanların bu tutumlarına denir.
Kaide olarak hadis
işitmede veya rivayette gerekli dikkat ve özeni göstermeyen ravinin rivayeti
makbul tutulmaz. İbnu's-Salâh, rivayeti makbul sayılmayanlar arasında hadis
meclisinde uyuyanları mukabele edilmemiş bir asıldan rivayet etmek suretiyle
rivayet kaidelerinin önemini umursamazlığa delalet eden gevşekliği gösterenleri
de saymıştır. Alimimizin gözünde telkin kabul eden ravi de tesahül
gösteriyordur.
Muhaddisler hadisleri
birer dinî esas olarak gördüklerinden Hz. Peygamber'den kendilerine emanet
kabul etmişler ve hatasız bir şekilde rivayet edilebilmeleri için kaideler
koymuşlardır. Onlar nazarında bilhassa ahkâm hadislerinin büyük önemi vardır.
Haram, helal, emir, nehiy biraz da hadislerle belli olur. Bu sebeple büyük
hadis alimleri dinî hükümler taşıyan hadisler üzerinde ciddiyetle durmuşlardır.
Onlara göre hadislerin hatalı rivayeti Hz. Peygamber (s.a.s)'in maksadının
yanlış anlaşılmasına, dolayısiyle çıkarılacak hükmün yanlış olmasına yol açmak
olacaktır. Bu itibarla rivayet hatasız olmalıdır. Bunun için de konulan
kaidelere riayet etmek, işi gevşek tutmamak gerekir. Rivayetlerinde tesahül
gösterenler, bilmeden yanlış rivayete meydan vermiş olabilirler. Bu bakımdan
hadisleri rivayette tesahüle yer vermemelidir. Rivayetinde tesahül gösteren
ravinin hadisi de kabul edilmemek gerekir.
Şu da var ki hadisciler
ahkam hadislerinde son derece titizlik göstermekle birlikte aynı titizliği
şer'i hüküm taşımayan hadislerde göstermemişlerdir. Nitekim Ahmed b. Hanbel
“Hz. Peygamber
(s.a.s)'den helâle, harama, sünnetlere ve dinî hükümlere dair bir hadis rivayet
edersek isnadlarda işi sıkı tutarız. Ondan amellerin faziletlerine ve bir şer'i
hüküm konmayan veya kaldırmayan hadis rivayet ederken isnadlarda tesahül
gösteriririz” demiştir.
Diğer taraftan, muhaddislerin
bazı hadisleri hakkında üzerinde fazla durmadan üstün-körü hüküm vermelerine de
tesahül denilmiştir. Sözgelişi İbnu'l-Cevzî hadise kolayca mevzu damgasını
vurabilen bir alimdir. Gerçekten Mevzuatında değil bazı hasen ve zayıf
hadislere, Buharî ve Müslim'de mevcut kimi sahih sayılanlara bile kolayca mevzu
demiştir. Onun bu tutumu da tesahül sayılmış ve tenkit edilmiştir. Bunun gibi
es-Suyûtî de diğer alimlerin zayıf gördükleri bazı hadislere kolayca sıhhat
kılıfı uydurmuştur. Bu da bir tesahüldür.
Hadis alimleri tesahül
karşılığı olarak teşdîd tabirini kullanmışlardır. Bu da rivayette ciddi
davranıp gerekli dikkat, itina ve titizliği göstermekle rivayet kaidelerine
elden geldiği ölçüde uymak olarak açıklanmıştır.