Ana Sayfa

 

MUHMEL

 

Sözlükte ihmal edilmiş, terkedilmiş manasına ismi mef’uldür. Şöyle tarif edilebilir. Bir ravi isim yahut bu isimle beraber baba, dede isimleri yahutta nisbetleri aynı olan iki şeyhten rivayette bulunur. Ancak bu ravilerin bilinen ve kendilerine mahsus bir sıfatla kim olduklarını belirtmez. İşte böyle isimleri birbirine benzeyen iki şeyhten rivayette bulunduğu halde isnadında kim olduklarını bilertleyecek açıklama yapmaksızın bırakılan ravilere mühmel denilmiştir.

 

İbn Hacer mühmele misal olarak Buhâri'nin Ahmed ve Muhammed isimli ravilerden rivayetini verir. Gerçekten Buhâri Ahmed ve Muhammed isimli ikişer şeyhden rivayette bulunmuştur. İsnadında baba veya dede ismine nisbet etmeksizin sadece Ahmed veya Muhammed dediği takdirde bunları mühmel bırakmıştır.

 

İbn Hacer'e göre mühmel şeyhlerin ikisi de sika ise onların isnadda kim olduklarını belirleyici bir vasıfla anılmamalarının zaran yoktur.

 

Mühmel bırakılan şeyhin kim olduğu ravinin o iki şeyhten birine yakınlığından anlaşılır. Söz gelişi Buhâri'nin Ahmed diye mühmel bıraktığı şeyhi İbn Vehb'den rivayetinde Ahmed b. Salih’tir; Muhammed adiyle zikrettiği şeyhi, rivayeti Ebu Muaviye, Mervânu'l-Fezâri gibi Iraklılardan olduğu takdirde Muhammed b. Selâm el-Bikendi'dir. Yahya dediği şeyhi Yahya b. Musâ'l-Belki'dir.