Ana Sayfa

 

Misle Hadisin Kablehu Metnuhû Kezâ Ve Kezâ  -  Mislehû Sevâ'en

NAHVEHU  نحوه

MİSLEHU   مثله :

 

“Onun benzeri” anlamını veren bu lafız, muhaddisin bir hadisi bir isnadla sevkettikten sonra aynı hadisi ikinci isnadiyle vermek istediğinde metni aynen zikretmeyip ikinci isnadı verdiği yerde kullanılan tabirlerdendir. Böyle aynı hadisi iki isnadla verip ikincide metnini tekrar etmeden bu ifadeyle yetinen muhaddis bu ifadesiyle “ikinci isnadın metni de öncekinin metninin benzeridir” demiş gibi olur.

 

Aynı yerde mislehû sevâ'en (ilk metnin tıpkı aynısı); nahvehu (ilk metnin tıpkısı) tabirleri de kullanılır.

 

Bazı muhaddisler bir metni sevkettikten sonra ikinci isnad ile aynı metni vermekte böyle bir tabir kullanmayı hoş görmezler. Nitekim Şu'be, “fulân an fulân mislehû demek yetmez” demiştir. Ayrıca aynı âlimin “ravinin nahvehu demesi şekdir” dediği de rivayet edilmiştir.

 

Bununla birlikte Sufyânu's-Sevrî'ye göre ravinin şeyhi eğer zabtı ve hıfzı tam, hadis lafızlarını birbirinden ayırmaya gücü yeten; rivayetinin sayısına dikkat ve itina gösteren bir de sika olarak tanınan biri ise böyle ikinci isnaddan sonra metni tekrarlamadan nahvehu gibi bir ifade kullanması caizdir. Değilse caiz olmaz.

 

Bu konuda üçüncü bir görüş daha vardır. Yahya b. Ma'în'e ait bu görüşe göre ravinin şeyhi Sufyânu's-Sevri'nin görüşündeki şartları haizse mislehû demesi caiz olursa da nahvehu demesi olmaz. el-Hâkimu'n-Nisabürî de aynı kanaattedir. Ona göre mislehû ile nahvehu arasındaki farkı gözetmek muhaddise gerekli olan zabt ve itkanın bir nevidir. Her iki isnada ait metinlerin aynı lafızlarla olduğuna kesinlikle emin olmadıkça ona mislehû demek helal olmaz. Ancak metinler lafız yönünden aynı olmayıp da yalnız mana yönünden bir iseler o zaman nahvehu diyebilir.

el-Hatîbu'l-Bağdâdî'ye göre ise bu görüş hadislerin manasiyle rivayet edilmesini caiz görmeyenler nazarında bir ayırım mahiyetindedir. Manen rivayeti caiz görenler iki kelime arasında fark gözetmezler. Hadiscilerden hayli kimseler böyle iki isnadla aynı hadisi rivayet etmek istediklerinde ikinci isnadı zikrettikten sonra “misle hadisin kablehu metnuhû keza ve keza yani, daha önceki hadis gibi, metni şudur” diyerek hadis metnini sevketmişlerdir. Nahvehu lafzında da böyle yapmışlardır. Onun benimsediği görüş de budur.