METRUK
Pek çok hadis İstılahı
gibi ismi mef'ûl ölçüsünde gelen bir kelime olan metruk, terkedilmiş,
bırakılmış manasına gelir. Hadis usulünde zayıf hadis çeşitlerinden biridir. Şöyle
tarif edilmiştir: “Hadiste yalan söylemek ithamına maruz kalan yahut söz veya
fiilinde fıskı açığa çıkan, yahutta çok yanılmaya da gafleti fazla olan zayıf
bir ravinin tek başına rivayet ettiği hadis'e denir. Bu tarifte, rivayeti
makbul ravilerin rivayetlerine muhalefet söz konusu değildir. Yani onlara
aykırı olmak yerine ne şekilde rivayet edilirse edilsin, cerhin ağırlarına
delalet eden töhmet-i kizb, fısk, kesretu'l-galat veya gaflet gibi sebeplerle
mecruh bir ravinin teferrüdünün esas alındığı dikkati çeker. Bu nokta onu
münkerden ayıran en önemli husustur.
Hadis Usulü âlimleri
Sadaka b. Musa'nın Ferkad es-Sencî - Murra et-Tayyib Hz. Ebu Bekr; Amr b.
Şemir'in Câbiru'l-Cu'fî - el-Hârisu'l-A'ver - Hz. Ali isnadıyla gelen
hadislerini metruk adderler.
Meselâ,
“Hiçbir hilekâr, hiçbir
cimri ve emri altındakilere kötü muamele eden kimse cennete giremiyecektir”
sözü metruktür; çünkü bu sözü yukarıda anılan tarîk ile Sadaka'dan başka
rivayet eden olmadığı gibi Sadaka'nın kendisi de, şeyhi olan Ferkad es-Sencî de
çok zayıf iki ravidirler.
Bazı muhaddisler metruk
yerinde matrûh terimini kullanmışlardır.