KESİRU’L-ĞALAT –
KESİRET-İ ĞALAT
KESRETU’L-ĞALAT
Aynı manada
FUHUŞU'L-ĞALAT'da kullanılır. Her ikisi de çok hata yapmak, hatası çok olmak demektir.
Kesretul ğalat yada fuhşu ğalat ravinin cerh edilmesine yol açan ve META'İN-İ
AŞERE denilen on tenkid esasından zabtla ilgili olanlarındandır. Ravinin çokça
yanılması, rivayet ettiği hadislerde hatasının fazla olmasını ifade eder.
İnsan hiçbir zaman
hatadan, yanılmaktan kurtulamaz. İlk yanılıp hata eden ilk insan olan Adem A.S.
dır, denilmiştir. Buna göre ravi hadis rivayetinde hata edebilir ve bu tabii
bir şeydir. En meşhur alimlerin bile hata ettikleri, hadis ilminde şöhret
yapmış güçlü hafıza sahibi ravilerin az da olsa yanıldıkları vakidir. Öyle iken
ravinin cerhine sebep olan hatasının çok olması, tabirin manasından da
anlaşılacağı üzere hatalı rivayetlerinin doğru olarak rivayet ettiklerinden
fazla olmasıdır. Hatalı rivayetleri, doğru rivayetlerine eşit olanlarda
kesretu'l-ğalat yüzünden cerh edilirler.
Rivayetlerinde çok hata
yapan ravinin hadislerine itibar edilmez. Yerine göre bunlara MUNKER , MU'ALLEL
gibi isimler verilir.
Hadis rivayetinde fazla
hatası görülen bir diğer ifadeyle hatalı rivayetleri doğrularından fazla olan
raviye KESİRU'L-ĞALAT denir.