Ana Sayfa

 

İHTİLAT:

 

Karıştırmak manasına ''Halt'' aslından iftial babında mastardır. Karışmak demektir. Kişinin akıl ve şuuru bozulmak manasında kullanılır. (kamus,2/469). Usulü Hadis terimi olarak, -Metain-i aşere- den su'u'l hıfz (kötü ezberleme) ve Kesretu'l Ğalat (Çok hata yapmak) la ilgilidir ve Ravi'nin akli melekelerinin zayıflaması sonucu şuurunun karışmasıyla rivayet ettiği Hadislerin farkında olmamasıdır. İhtilat sonucu hafızasını kaybeden, Hadislerini karıştıran Ravi'ye Muhtelit denir.

 

İhtilat, Hadis rivayetinin sağlam bir şekilde yapılabilmesi açısından Muhaddislerin üzerinde dikkatle durdukları önemli bit konudur; zira Sika olarak bilinen bir Ravi'nin İhtilat'a maruz kaldığı bilinmezse, İhtilat'tan sonra rivayet ettiği hatalı Hadisler, Ravi Sika olarak bilindiğinden, sahih kabul edilir. Halbuki Ravi İhtilattan sonra Sikalık vasfını kaybetmiştir.

 

Ravi de İhtilat daha çok yaşlanmak yüzünden hafıza kuvvetinin zayıflaması üzerine görülür. Aklı oynatmak veya hastalık da ihtilat sebebidir.

 

Aslında Sika oldukları halde ömürlerinin sonlarına doğru ihtilat'a maruz kalan Ravilerin en meşhurları:

Ata ibnu's-Saib es-Sekafi, Ebu İshak Amr b. Abdillah es-Sebii, Sa'id b. Ebi Arube, İmam Malik'in Şeyh'i Rebi'atu'r-Rey, Sufyan b. Uyeyne, Abdurrezzak b. Hemmam, Suheyl b. Ebi Salih, Abdurrahman b. Abdillah el-Mes'udi gibileridir.

 

Ata' ibnu's-Saib, Enes b. Malik ve babasından rivayetleri olan tabii'dir ve Hadiste Sika dır. (tehzib, 7/203,4).

Fakat ömrünün sonlarında ihtilat'a uğramış ve hıfzı bozulmuştur. Bu nedenle Ahmed b. Hanbel, Ata'dan ihtilat'a uğramasından önce rivayet edilmiş olan Hadislerin sahih; son günlerinde işitilenlerin ise işe yaramaz olduklarını söylemiştir. (mizan, 3/70,1).

Süheyl b. Ebi Salih de ihtilat'a maruz kalmadan önce Hadisleri makbul tutulun bir Ravidir. Ancak kardeşinin ölümü üzerine çok üzülmüş ve ezberlediği Hadislerin çoğunu unutmuştur. (mizan, 2/343).

Rivayet'e göre Abdurrahman b. Abdillahi'l-Mes'udi de önceleri Hadis imamı sayılırken kölesinin on bin dirhem parasını çalarak kaçtığını haber verdiklerinde aklını bozmuş, şuuru karışmıştır. (Mizan, 2/574).

 

ihtilat'a uğramış Ravilerin Hadisleri Merdudtur. bunda Alimlerin görüş birliği vardır. Anca ihtilat vaki olmadan önce Sika olan Ravi'nin Hadisleri ihtilat'tan önce rivayet edildiği bilinirse makbul olur. Eğer ihtilat'tan sonra rivayet edildiği malum olursa reddedilir. Bunda da Alimlerin görüş birliği vardır. ihtilat'tan öncemi, sonramı rivayet edildiği bilinmeyen Hadis'i hakkında tevakuf edilir; yani kabul veya red hükmü verilmez. Aynı şekilde ihtilatında şüphe edilen; bir başka değişte ihtilat'a maruz kalıp kalmadığı kesin olarak bilinmeyen Ravi'nin Hadis'i hakkında da kabul veya red hükmü verilmez.

 

ihtilat'a maruz kalan Ravi'den rivayet edilen haberin ihtilat'tan öncemi sonramı rivayet edildiği hakkındaki hüküm ondan vasıtasız olarak Hadis alanların hallerini araştırmakla bilinir. ihtilat'a uğramış Muhtelit Ravi'den rivayet edenlerin nerede, ne zaman ve nasıl rivayette bulundukları bilinirse verilecek hüküm kolaylaşır. Bunlar şüpheli veya mübhem kalırsa yine tevakuf hükmü devam eder. Muhtelitten rivayet edenlerin kimi yalnız ihtilat'tan önce; kimi sadece ihtilat vaki olduktan sonra; kimi de her iki devrinde rivayet'te bulunmuş olur. Bu durum ekseriyye Hadis münekkidlerinin malumudur. Her iki halde Hadis alanlar içinde rivayetini ''Bunu ihtilat'tan evvel aldım'' ; yahud, ''ihtilat'tan sonra aldım'' diyerek açıklayanlar vardır. (tecrid mukaddimesi, 1/333,4).

Mesela Sika Ravilerden olupta ihtilat yüzünden zayıf durumuna düşenlerden yukarıda adı anılan Ata ibnu's-Saib'den Şu'be, Sufyanu's-Sevri ve Hammad b. Zeyd'in rivayetleri ihtilat'tan öncedir. Bu itibarla bu üç Ravi'nin Ata'dan rivayetleri makbuldür. Yalnız Şu'be'nin ihtilat'tan sonra dinlediği iki Hadis ayrıdır. Cerir b. Abdulhamid, Abdulvahid b. Zeyd, Huşeym b. Beşir el-Sulemi ve Halid b. Abdillah el-Yeşkuri ise hem ihtilat'tan önce, hemde sonra Ata'dan Hadis dinlemişlerdir. Ne var ki Ebu Avane ondan hangi devrinde rivayet'te bulunduğunu açıklamamıştır. Bu itibarla onun tarikinden gelen Ata' rivayetleriyle ihticac'a uygun görülmemiştir. Önceki üç tarikden gelenlerse makbul tutulmuştur. (tedrib, 2/372).

 

Said b. Ebi Arube de ezberinden rivayet'te bulunan ve zamanında Basra da önde gelen Muhaddislerdendir. Bir rivayet'e göre 145 yılında diğer bir rivayet'e göre ise vefatından 20 yıl kadar önce ihtilat'a maruz kalarak hafızası bozulmuştur. Bu yüzden kendisinden ihtilat'tan önce rivayet eden mesela Yezid b. Zurey'in rivayetleri makbuldür. Abde b. Süleyman'ın rivayetleri ihtilat'tan sonra olduğu için reddedilir. (mizan,2/151).

 

ihtilat'a maruz kalmış Raviler hakkında müstakil kitaplar tasnif edilmiştir. Bunlar arasında anılmaya değer olanlar:

Ebu Bekr Muhammed b. Musa'l-Hazimi'nin, Selahuddin Ebu Said Halil b. Keyke'ldi'l Alai'nin tasnifleri ile Sıbtubnu'l-A'cemi lakabıyla meşhur Burhanuddin, İbrahim b. Muhammed ()Burhanu'l-Halebi)'nin el-İğtibat bi-marifeti men rumiye bi'l ihtilat ıdır. (esma, 1/19).