İKRAR:
Kabul ve İkrar etmek
anlamını veren bu tabir Hadis usulü ilminde Muhaddis'in kendisine okunan
Hadisleri kabul etmesine denir.
Şeyh'e okunan Hadisler,
okuyan kişinin (kari'nin) Şeyh'ten icazet'i
yoksa rivayet edilemez. Ancak Şeyh o Hadislerin o kari tarafından kendisine
okunduğunu İkrar ederse o zaman Kari'nin o Hadis'ten rivayet etmesi mümkün
olur. El-Hatibu'l-Bağdadi bu konu da şöyle der:
''Bazı Hadisçilerle
zahiri Alimler Şeyh'e Hadislerini okuyan Kari'nin okuduğu Hadisleri rivayet
etmesinin ancak Şeyh'in ikrarından sonra caiz olacağını söylemişler. Bu konuda
bizim görüşümüz şudur:
Kari'nin Şeyh'e eokuduğu
Hadisleri o'na rivayet etmesi ancak Şeyh'in kendisini Hadis kraatine vermesi, okunanları
zorla değil kendi isteği ile dinlemesi ve gafil olmayıp uyanık bıulunması
halinde -kendisine okunması sebebiyle- caiz olur. Bu durumda Şeyh'in kendisine
okunan Hadisleri dikkatle dinlemesi o'nun ikrar'ı yerine geçer. Bununla beraber
Kari, Hadis okumayı bitirince Kema kara'tu aleyke (sana okuduğum gibi değil
mi?) der de Şeyh ikrar ederse kanaatimizce daha uygun olur. '' (kifaye, 408,9).