Ana Sayfa

 

İ’CAM

 

Sözlükte if'al babından mastardır ve sözü fesahat ve beyanla söylemeyip tutuk konuşmak, veya maksadı açıkça anlatamamak manasına gelir. Bu ma'na ile ilgili olarak yazıyı noktalamaya da İ'cam denir ki, yanlış okuma ihtimalini nokta, hareke ve i'rab işaretleri koyarak bertaraf etmekten ibarettir. (kamus,3/510).

 

Bu açıklamadan anlaşılacağı üzere Hadis Usulünde İ'cam, Hadis metinlerinin yazılışında yanlışlığı ve karışıklığı önlemek için harflerin noktalanmasına denmiştir. Hadis yazan katibin uymak zorunda olduğu kaideler arasında sayılmıştır. Ta ki bu kaide'ye riayetle aynı şekilde yazılan b, t, s, y, hatta nun; cim, ha, hı, dal, zel, ra, ze, sin, şın, ayn, ğayn, harflerinden herbiri benzeriyle karıştırılarak yanlış okumaya meydan verilmesin. Bilinen gerçektir ki insan hafızası unutmaya mahkumdur. İlk unutkan kişi, ilk insan olan Hz. Adem A.S.'dır. (ulum,16).

Şu hale göre pak çok hususta olduğu gibi yazı da da hafızaya ibareleri doğru okumayı sağlayacak tedbirleri almak gerekir. Benzer harfleri birbirinden ayırt edecek şekilde noktalarını yerli yerine koymak bu tedbirler arasındadır ve İ'cam'ın doğuşuna yol açmıştır.

 

Yine bilinen bir gerçektir ki yazıda düzgün noktalama yapılmayışı çok büyük hatalara yol açmıştır öyleki yerine göre bir nokta hatası ''göz'' ü ''kör'' etmiştir. Hadisleri yazan katip, lüzumlu yerlere nokta koymadığı takdirde bir mu'tezili çıkar Hadisçinin ''Şu'be ve Sıfyan'dan rivayet'ini seb'atin ve seb'ine  (77) '' okur, Hadisçilerle alay etmeye kalkışır. (te'vil, 11) .

 

Bu konuda meşhur rivayet'e göre Osman r.a. mısır valisi Abdullah b. Sa'd b. Ebi Serh'a yazdığı mektupta oraya ta'yin ettiği Muhammed b. Ebi Bekr hakkında ''iza ca'ekum fa'kbiluhu'' diyerek yanlarına geldiğinde o'nu kabul etmelerini, ikramda bulunmalarını emretmiştir. Aksiliğe bakın ki, yazıda noktasız olan son kelime ''faktuluhu '' (öldürün onu ) şeklinde okunarak fitneye yol açmıştır.

 

Söylendiğine göre İsa A.S. hakkında incil'in arapça tercümesinde ''sen, erkek eli değmemiş bir kadından dünyaya getirdiğim bir Nebimsin '' ibaresi feci bir nokta ve i'rab hatasıyla ''ente buneyye veledtuke min el-betul''

-Haşa-  (Sen betul bir hanımdan doğan benden olma oğlumsun) şeklinde küfre dönüştürülmüştür. (tedrib, 2/68).

 

Bu tarihi ve önemli misalleri arttırmak mümkündür. Verilenler göstermektedir ki, bir arapça ibare'nin doğru olarak okunabilmesi herşeyden önce yazılırken noktalanmasına; bunun yanı sıra gerekli yerlerine İ'rablarını gösteren harekeler konulmasına bağlıdır. Böyle bir işlem gelişi güzel bir ibare için gerekli olunca dini hükümlerin Kur'an-ı Kerim'den sonra ikinci kaynağı olan Hadisler için dahada titizlikle uyulması gereken bir mecburiyet olmaktadır.

 

İmam Evza'i'nin ''yazılı metinleri harfleri noktalamak suretiyle yazmak o yazılı metinlerin nurudur'' dediğine bakılırsa (Muhaddis , 608). İlk Hadis metinlerinin gerekli yerleri i'cam edilerek yazıldığı söylenebilir.

 

Bazı Muhaddisler İ'cam'a rakş demişlersede aralarında fark vardır. 

 

(Bakınız Rakş)