HÜCCET
Sözlükte delil ve
burhan'a deniRavi Bir hakikati açığa çıkaran gerek akli, gerek nakli, gerek
iknai delile Hüccet denir.
Hadis Usulünde iki ayrı yerde
iki ayrı manaya kullanılır. Bunlardan ilki, Ta'dil lafızlarındandır. Ta'dil'in,
ibn Ebi Hatim'in tasnifine göre birincisi, İbn Hacerinkine göre ikinci
mertebesine delalet edeRavi El-Hatibu'l-Bağdadi, bu mertebede yer alan lafızlar
içinde en yüksek lafız olarak Hüccet'i görmüştür.
Kaide olarak bu
mertebede bulunan lafızlardan birisiyle Adaletine hükmedilen Raviler, her
bakımdan güvenilir kimselerdir. Başka suretle hataları ortaya çıkmadıkça
rivayetleriyle gönül rahatlığıyla amel edilir.
İkincisi, Muhaddislere
verilen lakablardandır. Hafız'dan bir derece yüksek Muhaddislere verilmiştir.
Hüccet lakabıyla bilinen Muhaddis Hadis İlimlerini layıkıyla bilen, herkesin
otorite olarak kabul edeceği bir mertebeye yükselmiş olan Alim demektir.
Bazı Hadisçilere göre
Hüccet lakabı verilen Hadis Alim'i üçyüzbin Hadis'i metin ve senedleriyle
hıfzetmiş, senedlere dahil Ravilerin hayat hikayelerini, Cerh ve Ta'dil
noktasından hallerini bilen kimsedir. Ancak, işaret etmek gerekirki bu bir
Muhaddis'in ne kadar Hadis bildiğini kesin rakam ölçüsü içinde kestirmeye imkan
yoktur. Aynı şekilde Hadis Ravilerinin hayat hikayelerini, Cerh ve Ta'dil
açısından haklarında verilmiş hükümlere ne derece muttali olduğunu kestirmek
çok güçtür. Bu itibarla Hüccet tabirinin delalet ettiği manayı böyle bir
rakamla değil, Alim'in Hadis İlminde ulaştığı pek yüksek bir mertebe olarak
kabul etmek daha uygun olur.
Hadis İlminde Hüccet
kabul edilen Alimlerden bazı isimler:
Hişam b. Urve
ibni'z-Zubeyer; Museddet b. Meserhet el-Basri; Ebu Nuaymi'l-Durcani.