Ana Sayfa

 

HİSAN

 

Hasen Hadisler manasına Hasenin çpğuludur. El-Ferra lakabıyla meşhur El-Hüseyin b. Mes'ud El-Beğavi'nin Mesabihu's-Sunne adındaki muteber eserinde takib ettiği metod icabı Hasen Hadisleri topladığı kısma bölüm başlığı olarak koyduğu tabir demek daha doğru olan bir Lafızdır.

 

Alimlerimiz, eserine aldığı Hadisleri konularına göre tertib ederek her konuya giren Hadisleri mine's-Sıhha ve mine'l-Hisan başlıkları altında iki gurupta toplamııştır. ''mine's-Sıhha''  başlığı altında topladıkları hakkında Sahih hükmü verilenlerdir ve Buhari ve Müslim'in gerek ittifakla; gerekse herbirinin münferit olarak rivayet ettikleri Hadislerden seçilmiştir.

''mine'l-Hisan'' başlığı altında verilenler ise Tirmizi, Ebu Davud ve Nesai den naklettikleridir.

 

İbnu's-Sallah, El Beğavi'nin, eserinde naklettiği Hadisleri bu şekilde iki kısma ayırarak az önce zikredilen başlıklar altında toplanmasına, daha doğrusu, Es-Sahihayn'ın her ikisinden, yahudda sadece birisinden derlediği Hadisleri Es-Sıhha; Ebu Davud, Tirmizi, ve benzeri sünen Kitablarından derlediklerine El-Hisan demiş olmasına karşı çıkarak sonucu tabirin Hadisçilere bilinmediğini söylemiştir. O'na göre Hasen Hadisler sadece Ebu Davud, Tirmizi, gibi Muhaddislerin Kitablarında naklettikleri Hadislerden ibaret değildir. Bu Alimlerin Kitabları Hasen Hadisleri olduğu gibi Hasen dışında kalan başka nevi'den Hadisleride ihtiva eder. (Ulum, 34).

Buna göre El-Beğavi, eserinde el-Hisan tabirini kullnmakla Hadisçiler tarafından bilinmeyen bir ıstılah ortaya atmıştır. Bununla Hasen teriminde karışıklığa yol açmıştır.

 

En-Nevevi de İbnu's-Sallah'a katılmış ve sünen Kitablarında Sahih, Hasen ve Zayıf hatta Münker Hadisler bulunduğunu ileri sürerek el-Beğavi'nin bunlardan derlediği Hadislerin hepsine el-Hisan demesinin doğru olmadığını söylemiştir. (Takrib,7).

 

Bazı Alimlerse el Beğavi'yi savunmuştur ve İbnu's-Sallah ile o'na tabi olan En-Nevevi'nin itirazlarının yerinde olmadığını söylemişlerdir. Bunlara göre mesabihu's-Sünne musannıfi, Hisan tabiriyle Hasen Garib olan Hadislerin Sahihlerini beyan etmiştir. Buna karşın el-İraki el-Beğavi'nin sünenlerden derlediği Hasen Hadisleri ''mine'l-Hisan'' başlığı altında toplamakla hiçbir zaman Sahih olanlarını beyan etmemiş, daha çok Garib olanlarını açıklamış olacağını ileri sürerek itirazın yerinde olduğunu söylemiştir. Bununla beraber el-İraki'ye göre el-Beğavi, dini meselelerde delil olma bakımından Sahih ile Hasen arasında hiçbir fark görmemiş olmalıki, sünenlerden derlediği Sahih Hadisleri, Hasenler'e katarak el-Hisan başlığı altında ayrı bir yerde toplamıştır. (takyid,55).

 

Bazı Alimler de el-Beğavi'nin bu yaptığının bir ıstılah olduğunu, ıstılahlar konusunda ise münakaşa edilemeyeceğini iddia etmişlerdir. Nitekim et-Tebrizi, el-Beğavi'ye itiraz ettikleri için İbnu's-Sallah ve En-Nevevi'ye hayret etmiştir. İbn Hacer de İbnu's-Sallah'ın El-Beğavi'nin dört sünen'den derlediği Hadislere Hisan demekle, tabiri kendince ıstılah haline getirdiğini; böylece de her Hadis'in sonunda ''bunu Ashab-ı sünen tahric etmişlerdir'' demesine hacet kalmadığını anlatmak istediğini söylemiştir. Arkasından da ''Bu, demiştir; örf-i ıstılahta geçmeyen yeni bir terimdir.'' (tedrib,1/165,6).