SÜNEN-İ TİRMİZİ

Bablar Konular Numaralar  

MENAKİB BAHSİ

<< 3769 >>

DEVAM: 31- Hasan ve hüseyin’in hayat hikayeleri.

 

حدثنا سفيان بن وكيع وعبد بن حميد قالا حدثنا خالد بن مخلد حدثنا موسى بن يعقوب الزمعي عن عبد الله بن أبي بكر بن زيد بن المهاجر أخبرني مسلم بن أبي سهل النبال أخبرني الحسن بن أسامة بن زيد أخبرني أبي أسامة بن زيد قال طرقت النبي صلى الله عليه وسلم ذات ليلة في بعض الحاجة فخرج النبي صلى الله عليه وسلم وهو مشتمل على شيء لا أدري ما هو فلما فرغت من حاجتي قلت ما هذا الذي أنت مشتمل عليه قال فكشفه فإذا حسن وحسين عليهما السلام على وركيه فقال هذان ابناي وابنا ابنتي اللهم إني أحبهما فأحبهما وأحب من يحبهما

 

قال هذا حديث حسن غريب

 

Usâme b. Zeyd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

 

Bir gece bir ihtiyacım için Nebi (s.a.v)’in kapısını çalmıştım. Nebi (s.a.v) ne olduğunu bilmediğim bir şeye sarılmış durumda karşıma çıktı. İşimi bitirince dedim ki:

 

Bu sarıldığım şey nedir? Ey Allah’ın Rasûlü! O örtüyü açıverince birde ne göreyim. Hasan ve Hüseyin değilmiymiş! Allah’ın selamı onların soyuna ve sopuna olsun Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

 

“Bunlar benim oğullarım ve kızımın oğullarıdır. Allah’ım ben onları seviyorum sende onları sev onları sevenleri de sev.”

 

 

Diğer tahric: Buhârî, Menakîb

 

Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.