132- ALLAH’a yaklaşmamıza
göre ALLAH’ta bize yaklaşır.
حدثنا أبو
كريب حدثنا بن
نمير وأبو
معاوية عن الأعمش
عن أبي صالح
عن أبي هريرة
قال قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقول الله عز
وجل أنا عند
ظن عبدي بي
وأنا معه حين
يذكرني فإن
ذكرني في نفسه
ذكرته في نفسي
وإن ذكرني في ملأ
ذكرته في مل
خير منهم وإن
اقترب إلي
شبرا اقتربت
منه ذراعا وإن
اقترب إلي
ذراعا اقتربت
إليه باعا وإن
أتاني يمشي
أتيته هرولة
قال أبو عيسى
هذا حديث حسن
صحيح
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete
göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Allah şöyle buyurur:
“Ben kulumun bana olan
tahminine göre ona muamele ediciyim o beni gündemde tuttuğu sürece kendisiyle
beraberim. Beni içinden anıp hatırlarsa ben de onu kendi kendime anıp
hatırlarım. Beni bir topluluk içersinde gündeme almışsa ben de onu onlardan
daha hayırlı bir toplum arasında hatırlarım. Bana bir karış yaklaşırsa ben ona
bir arşın yaklaşırım. Bana, bir arşın yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım.
Bana yürüyerek gelirse ben de ona koşarak gelirim.”
Diğer tahric: Buhârî,
tevhid; Müslim, Zikir
Tirmizî: Bu hadis
hasen sahihtir.
ويروى عن
الأعمش في
تفسير هذا
الحديث من
تقرب مني شبرا
تقربت منه
ذراعا يعني
بالمغفرة والرحمة
وهكذا فسر بعض
أهل العلم هذا
الحديث قالوا
إنما معناه
يقول إذا تقرب
إلي العبد
بطاعتي وما
أمرت أسرع
إليه بمغفرتي
ورحمتي وروي
عن سعيد بن
جبير أنه قال
في هذه الآية {
فاذكروني
أذكركم } قال
اذكروني بطاعتي
أذكركم
بمغفرتي
حدثنا عبد بن
حميد قال حدثنا
الحسن بن موسى
وعمرو بن هاشم
الرملي عن بن
لهيعة عن عطاء
بن يسار عن
سعيد بن جبير
بهذا
Bu hadisin tefsiri
hakkında A’meş’den şöyle rivâyet edilmiştir: “Kim bana bir karış yaklaşırsa ben
ona bir arşın yaklaşırım demek; Bağışlanmam ve rahmetimle demektir.” Bazı ilim
adamları buradaki yaklaşmayı bağışlama ve rahmetle tefsir etmekte ve şöyle
demektedirler: “Kul, Allah’a itaatle ve emrettiği ibadetlerle yaklaşırsa
Allah’ın bağışlaması ve rahmeti de o kimseye adeta koşar” demektir.
Saîd b. Cübeyr, Bakara
152. ayeti hakkında şöyle demiştir: Bana itaatle kim beni hatırlarsa bende o
kimseyi bağışlamamla hatırlar ve karşılarım. Abd b. Humeyd, Hasan b. Musa’dan,
Amr b. Haşim er Remlî vasıtasıyla İbn Lehia’dan, Atâ b. Yesâr’dan ve Saîd b.
Cübeyr’den bu hadisi aynı şekilde rivâyet etmiştir.