68- Hakka suresinden
tefsir edilen ayetler.
بسم الله
الرحمن
الرحيم حدثنا
عبد بن حميد
حدثنا عبد
الرحمن بن سعد
عن عمرو بن
أبي قيس عن سماك
بن حرب عن عبد
الله بن عميرة
عن الأحنف بن قيس
عن العباس بن عبد
المطلب قال
زعم أنه كان
جالسا في
البطحاء في
عصابة ورسول
الله صلى الله
عليه وسلم
جالس فيهم إذ
مرت عليهم
سحابة فنظروا
إليها فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم هل
تدرون ما أسم هذه
قالوا نعم هذا
السحاب فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم والمزن
قالوا والمزن
قال رسول صلى
الله عليه
وسلم والعنان
قالوا والعنان
ثم قال لهم
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم هل تدرون
كم بعد ما بين
السماء
والأرض
فقالوا لا
والله ما ندري
قال فإن بعد
ما بينهما إما
واحدة وإما
اثنتان أو
ثلاث وسبعون
سنة والسماء
التي فوقها
كذلك حتى عدهن
سبع سماوات كذلك
ثم قال فوق
السماء
السابعة بحر
بين أعلاه
وأسفله كما
بين السماء
إلى السماء
وفوق ذلك ثمانية
أوعال بين
أظلافهن
وركبهن ما بين
سماء إلى سماء
وفوق ظهورهن
العرش بين
أسفله وأعلاه
ما بين سماء
إلى سماء
والله فوق ذلك
Abbâs b. Abdulmuttalib
(r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte
Batha’da bir kısım insanlar oturuyordu. Derken üzerlerinden bir bulut geçti
onlarda ona baktılar. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), bu bulutun adı nedir
biliyor musunuz? diye sordu:
“Evet bu buluttur”
dediler. Rasûlullah (s.a.v.) de:
“Bu müzündür” dedi.
Onlar da:
“müzün” dediler.
Rasûlullah (s.a.v.):
“O anândır” dedi. Onlar
da:
“Anândır” dediler. Sonra
Rasûlullah (s.a.v.):
“Gök ile yer yüzü
arasındaki mesafe ne kadardır, biliyor musunuz?” diye sordu.
“Hayır vallahi
bilmiyoruz” dediler. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Aralarındaki uzaklık ya
yetmiş bir ya yetmiş iki veya yetmiş üç senelik yoldur. Onun üzerindeki gök de
böyledir.” Rasûlullah (s.a.v.) böylece yedi göğe kadar saydı sonra şöyle
buyurdu:
“Yedinci göğün üstünde
bir deniz bulunmaktadır, bu denizin altı ile üstü arası iki gök arası
kadardır bunun da üzerinde koco koca
dağlar vardır ki tepesi ile en alt tarafı bir semâdan diğer semâya kadardır ki
mesafe kadardır. Sonra bunların da tepesinde arş vardır. Arşın altı ile üstünün
arası bir semâdan bir semâya kadar olan
uzaklık kadardır. Allah’ta bunun üstündedir.”
Diğer tahric: Ebu Davud,
Sünne; İbn Mace, Mukaddime
قال عبد بن
حميد سمعت
يحيى بن معين
يقول ألا يريد
عبد الرحمن بن
سعد أن يحج
حتى نسمع منه
هذا الحديث
قال أبو عيسى
هذا حديث حسن
غريب وروى الوليد
بن أبي ثور عن
سماك نحوه
ورفعه وروى
شريك عن سماك
بعض هذا
الحديث
وأوقفه ولم
يرفعه وعبد
الرحمن هو بن
عبد الله بن
سعد الرازي
Abd b. Humeyd dedi ki:
Yahya b. Main’den şöyle dediğini işittim: Abdurrahman b. Saîd, hac yapmalı ki
bu hadis kendisinden işitilmiş olsun.
Tirmizî: Bu hadis
hasen garibtir. Velid b. ebû Sevr bu hadisin bir benzerini Simak’den merfu
olarak rivâyet etmiştir. Şerik ise bu hadisin bir kısmını merfu olmaksızın
mevkuf olarak rivâyet etmektedir. Abdurrahman, İbn Abdullah b. Sa’d er Razî’nin
oğludur.